16 Ekim 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Ekim 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET Silâh ve evsaf üstünlüğünü zaman zaman bir taraftan öte tarafa çeviren şans? karşılaşan silâhların faik o!anlarma nazaran değişmektedir Zaman zaman bir taraftan öte tarafa geçen muharebe üstünlüğü Manş cephesinde çarpışan havacılıkların silâhlarını ve muvaffakiyet şanslarmı gözden geçinnek merakını vermektedir. Bilhassa harbin ilk günlerindeki göz kamaştıran sayı farkına nazaran ayakta durabilmek kudretini canlandıran Büyük Britanya av tayyareciliği evsaf itiabrile hasımları olan Alman havacılığına hakikatte üstün müdürler? Yoksa Britanya tayyarelerinin normal silâhları karşısmda Almanların ateş kabiliyetleri mi noksandır? IHEM Sehir= Manş hava harbinde haberleri Iktısad tedrisatı ve L iki tarafın kabiliyeti Tramvay seferleri Belediyelerimiz HAVACILIK 16 Birincitesıin 1941 Cemiyet davaları NALINA MIHINA! Bilginler harbi f ker Hurricane, Vickers Spitfire, Defiani Tramvaylarda, dünden itibaren kış ve Bristol Blennheim'lardır. Fakat ha tarifesinin. tatbikına başlanmıştır. Tava muharebelerinde rifede, geçen senekine nazaran bir deüstünlük gösteren ğişiklik yapılmamış, yal«ız Bebek hattına bazı seferler ilâve edilmiştir. Ruavcılar ilk kışı yani Hawker Hurricannemanyaya ısmarlanan 1000 bandajın geBu senenin maarif hâdiseleri arasın I rum olmaklığımız dolayısile şımdıhk larla Vickers Spitfire'lerdir. Üzerlerinde tirtilmesi için yapılan teşebbüsler müs da, semereleri yaıınki Türkiye için çok nazarları pek celbetmiyen bir meslek sekizer tane makineli tüfek vardır. Dört pet netice verdiğinden bugün Rumantüfek sağ kanad üzerinde ve dört tüfek yaya bir memur gönderilecektir. İlk hayıra olacak bır hâdiseye nekadar seçme anarşisinin mevcudiyeıini hiçbir de sol kanad üzerindedir. Tüfeklerin partide 100 bandaj getirilecektir. Ban ehemmiyet vtrilse azdır: Teknik tedri kimse inkâr edemez. Bu hâdlseler arayerleştirilmesi kanad şeklini kac'ivyen dajlar geldikten sonra yeniden 40 ara satm kuvvetlendııiimesi ve genişletil sında bir taraftan yaınız bir dereceye mesi, Maarif tarıhimizde eskiden tâ'ete kadar müreffeh olan ve ekserisi İstanbozmamıştır. Bu suretle tüfeklerin ser ba seferlere çıkarılacaktır. mensub» manasma olarak câli» sıtatı bul. Izmir... gibi büyük şehirlerde sakin bestçe atışlan temin edilmiştir. Evve'ce Şehir dahilinde işliyen otobüsler 1 altında yâdecülen tedrısatın ne zaman ailelere mensub bulunan genclerin İkıı1 gövde üzerinde bulunan makine ! tüfekikinciteşrinden itibaren kış tarifelerini başladığı, bu ehemmiyetin kendisini za sad fakültesinde yetişmeleri, diğer taler pervane arasından ateş ederlerdi. Şu tatbik edeceklerdir. Yeni tarife yakınkalde pervanenin iki donuşünde bir da hazırlanarak Belediyeye verilecek nıan zaman nasıl gösterdiği, meselâ eskı raftan, Türkıyenın altmışı mütecaviz idadilerde teknik tedrisata verilen eham vilâyet ve dört yüzü geçen kaza beleİlk hamlede göze çarpan taraf Alman mermi atan tüfek, motör'in hafif rejimle tir. miyetin nasıl olup da sonradan idadile diyelerinin şiddetle muhtac olduk'arı bombardımancılarının uzun mesafeli a çalışması takdirinde esas ateş kudretinYenimahalleye otobüs seferleri yapıl r;n sultanî ve daha sonra lise adı altında muhteUf iktısadcı tiplerine hasret çekkmlara göre yetiştirilmiş olması ve bu den kaybederdi. Halbuki şimdi kanadlar mıyacak; yalnız gece sinema saatlerin devamı sırasında gözden uzak tutuldu meleri bize 1941 1942 ders yılı b??ı*ıda na mukabil de, Britanya avcılarınm mü üzerine makineli tüfeklerin alınmış olden sonra bir otobüs kaldırılacaktır. ğu, maarif tsııhçilerimizin ayrıca ay şu düşünceyi telkin eyledi: Acsba brledafaa vasıflarının kınlmaz bir çapta bu ması, motör rejimine bağlı olmıyan ve Bazı otobüslerin saatlerinde hareket dmlatacakları bir meseledir. diyelerimiz, kasaba ve şehirlerinin her lunmasıdır. her zaman için muayyen bir mermiyi Keza «âlet. in ve «âlb nin lisan hâ manada serpüme ve gclişmesi uğrunda muayyen zamanda hedefe savurmak im etmedıkleri hakkmda Belediyeye şikâGeçen hava muhareebleri de gösteryetler vaki olmuştur. Yapılan teftişler diseleri meyanmda isim olan «teknik» çalışacak mdtehassısları yetiş'.irme polimiştir ki; Alman bombardımancılarmm, kânmı bulmuş oluyor. Bu suretle tayde 4 otobüsün yolsuz hareket ettiği ile sıfat gibi kullanılan cteknik» e isti tikasını takib edemezler mi? yareler üzerindeki sekizer makineli tübu uzun mesafeli uçuşlarına karşıhk Bütespit edilmiş, bunlann ruhsatiyeleri hale ediş anını ve bu istihalenin manaBu düşüncenin ilk unsurlannı, geçen yük Britanya İmparatorluk avcılaruıın fek tam verimle çalışmı* oluyorlar de alınmıştır. sını göstermek mümkündür. İhtimal ki sene Erzurumdaki «Üniversıte haltpsı» mektir. yüksek vasıflarına mukabele edecek vaTaksilere yeniden zam yapılması hak böyle bir maarif tarihçisi, her çeşid tek münasebetile yaptığımız bir musahabeziyeti yoktur. Avcıların cepheden olan Alman avcılarımn ise çeşidleri pek o kmdaki müracaatler kabul edilme nik tedrisatm takibinde «âlet» keümesile den ahyorum. Bu musahabede şöyıe dütaarruzlarmda Alman bombardımancı kadar mütenevvi değildir. Heinkel112 miştir. âlât ve edevât» ifadesinin bugünkü şünmüştüm: «Bütün Türkiye mıntakaları devamlı olarak kendilerini müda ile Messerschmitt110 ve 109 lar beliifaa edememişler ve bu arada cepheye başlı olanlarıdır. Bunlar içinde en bol Kadıköy Üsküdar tramvaylarında halk çocukları için daha munis ve cn ları gibi, Erzurum iktısadî havzasmın ateş eden silâhlarını da çoğaltmak im siiâhı olan av tayyaresi Messerschmitt da tek bilet usulünün tatbikı için Da laşılır olduğuna, modern teknik sevgisi derd ve endişelerini ilmin silâhue kırkânlarını bulamamışlardır. Fazla sür'at 110 dur. İleri doğru ateş eden dört, ge hiliye Vekâletine müracaat edilmişti. aşılamrken Türk çocuklarma icab ettik şüayacak bir genclik zümresi vücude Vekâlet bu müracaati tensib ederek çe alât ve ve edevatla uğraşma ve işle geürmek lâzımdır. Bu zümreyi nasıl ve çok irtifa tahakkuk ettirmek g3yesi riye doğru iki makineli tüfekten başka tetkiklere başlamıştır. me lüzumundan bahsetmenin daha pe yaratmalı? Fantezili bir tasavvuta tâbi le Almanlar, bombardıman tayyareleri ve fazla olarak iki tane de topu vardır. dagojik olacağına da işaret edecektir. olarak son on beş yıl içinde bazı hususî rıia gövdelerini daima ince olarak inşa Ve denebilir ki, İngiliz Hurricane'lar Tasarladıgımız bu maarif tarihçisi, on idarelerin yaptığı gibi Avrupanm filân etmeğe çahşmışlar ve bunun tabiî ne üzerine son zamanlarda top konmuş olıstanbul Adliyesinde bir dokuzuncu ve yırmincı asır Turkiyeîin memleketine talebe gönderilmesini teklif ticesi okrak da gövdeye yerleştirlen, masma rağmen gene bu Messerschmittde âıete aid bilgi ve fenıerm tedris taı edecek değilim. Fakat İstanbul Üniverfazla bomba yükünden, çok sayılı ma 110 av tayyaresinin üstünde bir ateş toplantı zını senesi ser.esıne takib ederken 1340 sitesinde İktısad fakültesi şubelerinde, kineli tüfekten fedakârlıkta bulunmuş kudreti temin etmiş sayılamaz. Çünkü, fstanbul Adliyesinde. Müddeiumum! 1Ö41 yıiına hulul bir ehemmiyet vere iktısadî meselelerle alâkadar yerli ve Britanya avcılannın taarruz istikamelar dır. tinde ateş eden sekiz makineîi tüfeği muavinleri dün sabah mutad haltalık cektir. Çunku bu sene zarfında bir ta ecnebi hocaîarm tedrisatı vaıdır. ErzuBunlar önünde Britanya bombardıtoplantılannı yapmışlardır. Toplantıda, raftan koylerimizin ziraî işletmelerini rum lisesinin iyi yetiştirihniş ve lise homancıları tüfek itibarile hasımlanndan ciddi bir tehlike olmakla beraber, has yeni kanunların tatbikatı etrafında mının önüne düstüğü zamanda sadece ve küçük zanaat yuvalarını modernieşu calarımn gerek bilgi, gerek terbiye ve üstün sayılara maliktirler. Buhassa son manevTa ile kurtuimak mecburiyeti kar konuşulmuştur. Bu arada, şahsî dava recek enstıtulerin temeli atılmış, dıger seciye bakımından takdirini kazanmış zarnanlarda Amerikalıların İngiltereye şısında kalacaktır. Halbuki Messer lara Müddeiumumiliğin iştirak şekli ü taraftan daha genış mıkyasta sınaî ser bir kaç mezunun İstanbul Üniversitesıverdikleri Uçan Kaleler, denizlerde mütschmitt110 ların hasım önünden manev zerinde de görüşülmüştür. pilmemizi destekliyecek tahsil nıües nin iktısadî coğrafya, belediyecilik, iktıhiş bir silâh olan ağır bombardıman Diğer taraftan, ötedenberi devam e seseleri tasarianmış, bunun için bir tcş sad siyaseti, içtimaiyat, kooperatifçilik, ra ile kurtulması sırasında bile geriye Sunderland tayyarelerinin karalardaki doğru ateş eden iki makineli tüfeğiron den bu toplantılarda, Müddeiumumili kilât projesi de hazırlanmıştır. O halde şehircilik.... ilâh. gibi derslerie aıâkadar yerini tutmuşlardır. Alman havacılarıvazifeleri cümlesinden olan Piat koylerimizin ziraî işletmelerini, kasaba şubelerinde yetiştirilmesi, bu esnada mevcudlyetile de hasmmı hırpahyacağı mn daha ziyade bombardımancılannı hi muhakkaktır. Yalnız şu var ki; sür'at Murakabe bürosu ile zabıta işlerinin maye etmek ve memleket aktif ır.üda ve hareket kabiliyeti hasımları kadar tatbikatmı kontrol, müzakere mevzuu iarımızın kuçuk zanaat yuvalarını, nıem onlarm her sene Üniversiteden haklafaasma yardımda bulunrnak düşüncesile fazla değildir. Bu noksanm da telâfisi olmaktadır. İhtikâr hâdiselerinin Fiat leketin büyuk sanayi cıhazlanııı mü rında rapor istemek suretile takıb edilte'kil edilmiş olmaları dolayısıle. Britan mümkün olursa, Almanlarm bu avcıları Murakabe memurlannca ortaya konul kemmelleştırecek bir maarif siyasetının mesi, avdetlerinde kendilerindcn istıfade olunması, Erzurumun iktısadî inkiya taarruz birliklerine karşı olan mu cidden mükemmel bir hal alabilirler. masında hayli noksanlar görüldügün başlangıcında bulunuyoruz demektir. kabeleleri pek de zayıf olmamaktadır. Bu vesile ile herhangi bir maarif me şafmda ehemmiyetle düşunüıecek bir den, bu gibi hâdıselerin takıb ve te?p;ti Ancak Britanya adaları üzerine yapılan Bombardıman tayyarelerinde ise Bri hususunda bu memurlar Müddeıumu selesinden bahsedılirken ileri suiü'en meseledir... Ölçüyü mütevazı tutarak, akınlarda İngiliz avcılarila hava muha tanyalıların daima silâh üstünlüğüne ve milikçe devamlı surette aydınlatılacak meşhur tuba ağacı hikâyesıni ele alkendi ilim müesseselerimize itimad ederebelerine cesaretle iştirak eden silâh bomab taşıma kabiliyetine malik bulun lardır. Zabıta memurlannın icraatiie maksızın şu nokta üzerinde durmak isti rek belediyecilik, köycülük, ve kasabaiki motörlü olan Messerschmitt110 av dukları göze çarpar. Bu hususta Alman de yakından meşgul alunarak, daimi yoruz: İlk ve orta derecedeki teknik ted larımızın iktısadî kalkınmasıle ilişikii cılan olmaktadır. Bu silâhların ateş ka ların zayıf olan tarafı, yukarıda da söy temas vaziyetinin daha esaslı temini ve risat, acaba üniversiter mahiyette ve ilim müesseselerimize memleketsever, biliyetleri hasımları olan Hurricane ve lediğimiz gibi tayyare gövde inceliğin zabıtaya akseden işlerin Müddeiurr.u işin iktısadî zihniyetle alâkasını menıle seciyeli birkaç genci, muayyen bir tahStjitfire avcılarile başabaş gelmektedir. den doğan müşkülâtın neticesidir. Bunu milikçe günü gününe yakından tetkîki ket munevverlerine aşılayacak bır ted sil müddetj için göndermek, elde edeMasserschmitt109 lar ise daha ziyade telâfi etmek pek de kolay görünmüyor. gözetilecektir. risat yardımile daha kokiü bir şekie cekleri iimi zihniyetten şelıirlerin ka!yedi yüz kilometreyi aşan sür'atleri sasokulamaz mı? Bu sual, Yüksek Ticaret kınması yolunda istifade etmek lâzımdır. Şu halde; silâh ve evsaf üstünlüğünü Altın fiatları yesinde hava muharebelerine girmek ve zaman zaman bir taraftan öte tarafa çeve İktısad mektebile beş senelik uir ma Trene kavuşan Erzurumun belediyesi, mecburiyet halinde muharabeyi kolay viren şans, karşılaşan silâhların faik zisi olan yeni İktısad fakültesinin mev bu işte diğer belediyelere önayak olabiAltm fiatları son günlerde düşmeklıkla bırakmak üstünlüğüne malik bu olanlarına nazaran değişmektedir. Hiç tedir. Bir zamanlar 26 liraya kadar cudiyetlerınden haberimiz olmadığı his lir. Şehrin iktısadî inkişafını tabiî olalunuyorlar. yükselmiş olan Reşadiye altını dün sini veriyor. Gerçekten bu iki yüksek rak düşünmesi icab eden Erzurum belebir zaman bir tarafın normal siiâhı kardereceli ilim müessesesi, vazifelerini ifa diyesi, ilk olmak üzere bir kaç talebe Büyük Britanya havacılığı bugün için şısmda diğer tarafın noksan kabiliyette 2480 kumşa kadar düşmüştür. etmektedirler. Hele bunlardan ikinci^i, üzerinde yapılacak böy'.e bir tecrübeye Manş havalarında esaslı dört yapı av bulunduğu iddia edilemez. Fiat Murakabe bürosunun yani İktısad fakültesi, halk nazarında hemen bu sene tesebbüs edebilır (lî.» tayyaresi kullanmaktadır. Bunlar HawA. AHISKAL henüz iyice tanmmamış olmakla beraber, Keza a>ni musahabedek' tErzıırum mınyeni kadrosu iki senedenberi yetiştirdiği mazunlann takası için Karsta tesis edilen köy ensT E P E B A Ş I Ticaret Vekâleti Fiat Murakabe mü müsabakalarda kazandıkları muvaffa titüsile alâkadarlık lüzumu» fikri de B U AKŞA M dürü Mahmud Seyda dün Ankaraya kiyet itibarile, çok ümid vericidir. Buna şimdi serdedeceğim düşüncenin esasını dönmüştür. Fiat Murakabe komisyonu rağmen sualimizi tekrarlayacağız: Mem muhtevi bulunuyor. Muhtelif vekâletleiçin Vekâlete teklif edilmek üzere yeni lekette hergün biraz daha serpilen smai rin a>ni derecede alâkah olduğu bir tabir kadro tespit edilmiştir. Fiat Murahayat, ötetaraftan bu hayatın Hayandığı kım mesele'.er varsa bunlardan biri de, kabe bürosunun çalışma şekli de yeni iktısadi zihniyeti, doğuracağı iktısadî ve hiç şüphesiz Maarifle Dahiliyeyi alâkabir tarzda oreanize edilecektir. içtimaî meseleleri müfekkirelerinin pota landıran ve şehirciliğe taalluk eden tekSinemasının sı içinde eritecek, bilâhare hiç bir ecne nik ve iktısadî tedrisattır. Drhiliyî VeSinemasında Vali Ankaraya gidiyor L Ü K S S A L O N U bi müellif ve doklrin arkasından yedek kâleti Maarif Vekâletile biriikte, benim Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar gitmiyecek Türk iktısadcılarını yetistir Erzurum belediyesine sadece tavsiye etGALA MÜSAMERESİ BUAKŞAMAÇILIYOR bu akşam Ankaraya gidecektir. meyi icab ettirmiyor mu? Burada filiyat mek istediğim hareket tarzını, Türkiyehalinde İnkişaf eden iktısadî hayatla, nin büyük ve küçük bütün belediyeleVakitsiz gelen soğuklar MUHTEŞEM... ÇARLK RUSYASIM inkişaf etmesi temenni edilen iktısadcı rine evi,'elen teklif etmek, sonra bu beCanlandıran bir film gösterecektir. Dört gündenberi hemen de fasılasız lıktan hangisinin ön safta gözönüne lediyeler lâkayd kaldıklan, km.ıldamaÜNİFORMALAR... KADINLAR... olarak yağan yağmurlar üzerine şehri ahnması gibi felsefî bir meseleye girme dıklan takdirde herhalde merkezî otomiz hakiki bir kış manzarasına bürün ğe lüzum olmadan her ikisini atbaşı ritenin tesirile takib ve intsc ettirmek KAZAKLAR... ZENGİNLİK... müştür. Dün, hava bir mıktar daha MÜZİK ve BALALAYKALAR yürütmek çarelerini düşünmek lâzım suretile şehirlerimizin beledi kalkınmasoğumuş ve yağmur, kâh sağanak ve sı ve iktısadî serpilmesi hususunda, îâve emsalsiz bir çift âşık : dır, kanaatindeyiz. kâh serpinti halinde devam etmiştir. hirde küçük, ehemmivetsiz gibi görüWILLY FRITSCH Hava vaziyetinden anlıyanlar, eski takYüksek derecede iktısadî tedrisatta nen, fakat neticeleri itibarile çok mühim 'imlerin Merj"emana fırtınası olarak bulunan iki ilim ve terbiye müessese olan bir işe girişmiş olacaktır MARTE HARELL :aydettikleri bu soğuklann, muvakkat mizden ikincisi olan İktısad fakültesie geçici olduğunu söylemektedirler. nin, hususî bir ehemmiyeti olduğunu Arasıra gazetelerde gördüğümüz beitiraf etmelidir. Diğer taraftan meslek lediye ilânlarma rağmen beiediyeleriİthalât ve İhracat Birliği seçimi meselesinde yetesiye t e n ^ ve mizin mühendis, mimar, köy bürosu meirşad edilmiyen talebe veliieri va genc muru, şehir hıfzıssıhhacısı bilhassa her müracaat bürosu ler, memleketin umumî refah vazıyetin çeşid kooperatifçi, ürbanist... ilâh. gibi İthalât ve İhracat birliklerinde bir deki noksan ların da inzımamı ile olma uzuvları ve muhtelif iktısadî meseleierin müracaat bürosu kurulduğunu bazı ga(NİÇEVO) lıdır ki, birdüziye geçimi müemmen mütehassısı olacak kimseleri bulamadıketeler yazmışlardı. Filhakika böyle bir olan yatıh ve meccanî ilim müesseseîe ları görülüyor. Bilhassa son zamanlarda Bir Afk Menkibesi büro tesisi kararlaştmlmışsa da henüz rine başvurmaktadırlar. Hele yüksek memlekette sayısı artan ziraî kredi ve atbikata geçümiş değildir. Esaslar Bu akşam için verlerinizi gündfizden espit edilerek Vekâlete gönderilecek. tahsile intisab eden gencleri, memleke satış kooperatiflerile Ankara, Bursa. ayırtabilirsiniz. Telefon : 49369 asiib edüdiği takdirde büro çahşmağa tin ihtiyaclarını ölçerek muhteüf mek Erzurum gibi bir kaç vilâyette teşekkül HAMİŞ İSTANBUL ve ŞİŞLİ için otobüs servisi temin edilmiştir. I )aşlıyacaktır. Şimdilik ortada bir şey teblere riyazî bir nispet dahilinde tak eden yapı kooperatifleri, bulundukları sim edecek bir maarif siyasetinden mah yerlerin iktısadî ve içtimai şartlannı , oktur. Yazan: Kış tarifesinin tatbikına dünden itibaren baslandı Memlekette hergün biraz daha serpilen teknik tedrisat ve sınaî hayat, bu hayatın doğuracağı iktısadî ve içtimaî meseleleri düşünecek Türk iktısadcılarını beklemektedir ondıa radyosuna göre, ingiliz ve 4merikan bilginleri, Almanyayı nağlub etmek için, işbirliği yapmışlar, ilim ve fen sahasında yeni keşifler ve icadlarla harbi kazanmak imkânını arıyorlarmış. Alman ve İtalyan bilginlerinin de ayni suretle çalıştıklarına şüphe yoktur. Bu suretle dünyanm ilim ve fen adamlan da, teknikçüer gibi iki muhasım ordugâha aynhmşlar ve bilgilerini, tecriibelerini, araştırnıa kudretlerini, icad ve ihtira kabiliyetleıini, vatanlarının zaferini temine tahsis etmişleıdir. Arif Ahtskal Ziyaeddin Fahri Yazan : \ ancak ilim terbiyesinin verebileceği bir keskinlikle tahlil edebilen ve bu burctle muvaffakiyetli bir mcmcket işi gorecek olan kooperatif şeflerine nekadar muhtacdır! Gözümüzün önündeki İstanbul Belediye İstihlâk kooperatifile İstanbul Yazınacılar ve Dokumacılar kocperatifınin dedikoduiu vaziyetleri, u : a k memieket köşelerinin ihtiyaclarını ikinci plânda bırakacak kadar düşündürtücüdür. Acaba bu neviden İşlere eiverişü memleket genclerini, yüksek tahsüe tâbi tutmak, bu arada şüphesiz tahsil masraflarını temin eylemek suretile belediyelerimiz kendilerine bağlayamazlar mı? Meselenin teknik taraflarını icab ederse soü ra tekrar ele alabiliriz. Burada işin yalnız esasına dokunmak istiyoruz. Maksadımır dört beş senelik ve ilk tecrübede yalnız seçme ve daha ziyade o mahallin yetiştirdiği bir, iki talebeye inhisar edecek, ve bir belediye bütçesi için hiç bir külfet teşkil etmiyecek tahsi! masrafını ihtiyar eden herhangi bir belediye idaresinin, bu müddet sonanda kendisine canla, başla bağlı, sahasının mütehassısı, işinin ehli ve fikrî terbiyesi yerinde olan bir yardımcıya kavuştuğunu görmektir. Yukanda temas ettiğim yükt>ek iktısad tahsil müesseselerimiz içinde İktısad fakültesi, derslerinin beledi vs iktısadî kalkınma ile olan yakm bağlıhğı, hele bazı sahalarda arasıra neden dolayı ayağma kadar gittiğimizi pek bilmediğimiz Avrupa diyarından getirtilmiş ecnebi ilim adamlarına malik bulunması itibarile, işaret eylediğimiz adam yetiştırme içinde belediyelerimize büyük hizmetler ifa edecek vaziyette bulunmaktadır. Bu, geçen harbde de böyle olmuş ve yeni silâhlar, yeni harb vasıtalan bulmak için garb bilgısi, fenni ve tekniği büyük gajretler sarfetmişti. O zaman da her iki muharib zümre, bu hududsuz iş için, büyük teşkilât yapmışlar, milyonlar harcamışlardı. Alev saçan makineler, zehirli gazler, tanklar, iıısanlara, hayvanlara, hatta mahsulü bozmak için nebatlara karşı tatbik edilen mikrob harbi, tayyare bombaları, su bombalan, dinleme cihazları, hep o harbin bin bir çeşid icadlarından olduğu gibi layyarelerin, denizalüların, telsiz ve radyoların mazhar olduklan büyük tekânıüller de hep o zamanki bilginler harbinin eseridir. Sulh zamanında, insanlan ve hayvanları hastahklardan korumak, hatta bir lek hajatı kurtarmak için sarfedilen sonsuz yaşatıcı gayretler, harb içinde tamamile aksi istikamete dönmüş ve mümkün olduğu kadar fazla yıkıcı, yakıcı, ve öldürücii bir mahiyet almıştır. iki tarafın bilginleri hiç şüphe yok ki, tahribkârlıkta askerleri çok geçmişlerdir. Süngü, kılıc, mızrak, hatta tüfek ve top bile yeni icad silâhların müşhiş tahribciliği yanında oyuncak gibi kalmışlardır. Bunlar ise cephede dövüşen muhariblerin değil; laboratuarlarda çalışan bilginlerin icadlandır. Bu harbde de ilim, fen ve teknik adamlan durmadan çalısıyorlar. Bunlann yeni marifetlerinden bildiklerimiz mıknatıslı mayinle onu sıfıra indiren mukabil cibazdır. Bilginler harbi, gerçi, tayyarecilikte olduğu gibi, kısa bir zamanda çok mübim terakkiler elde edilmesini temin ediyorsa da. bu ilerlemeler, muhakkak ki insanhğa ve medeniyete pek pahalıya mal oluyor. Meseleyi, mütefekkirler ve muharrirŞubeye davet lerimlz arasında münakaşa edildiğini, ve Beşiktaş Askerlik Şubesi Baskanlıgınbelediyelerimiz tarafından gözönüne adan: hndığını görmek arzusile gayet umumî Şubemizde kayıdlı Yedek istihkâm olarak ortaya atmak istiyoruz. teğmenl Sıtkı oğlu Saim Şenyuva Ziyaeddin FAHRt (30914) nın pek acele olarak şubemize (1) Bk. Üniversite Haftası: Erzurum, müracaati, etmediği takdirde 1076 sayılı Üniversite nesriyatından, N. 143, İstan kanunun maddei mahsusasına göre hakkında muamele yapüacağı ilân olunur. bul 1941, S. 162. Mekteb maçları başlıyor İstanbul mektebleri arasındaki spor faaliyetinin açılış merasimi 8 ikinciteşrin cumartesi günü Fenerbahçe stadmda yapılacaktır. Kız ve erkek spor yurdlanndan kırk ikişer kişiden mürekkeb takımlar arasında bir geçid resmi yapılacak; İstiklâl marşı ve bayrak merasiminden sonra söylenecek bir nutukla bu merasime nihayet verilecektir. Kız ve erkek mekteblerin ayn ayn takımlan arasında 4X100 metrelik bir bayrak yarışını müteakıb futbol maçı yapılacaktır. Beyaz küme birincisi Haydarpaşa ile kırmızı küme birincisi Pertevniyal takımlan arasındaki maçı müteakıb mükâfat dağıtılacaktır. Açılış merasimini takib eden hafta içinde kız ve erkek mektebleri voleybol şampiyonası da başlıyacaktır. Suad Davaz Ailesinin teşekkürü Tahran büyük elçisi Suad Davazın cenaze merasimine bizzat iştirak etmek veya çelenk göndermek lutfunda bulunan dostlarımıza minnet ve şükranlarımızın iblâğı hususunda muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Suad Davaz ailesi Vefat Bedirhan Pa$a kızı ve sabık Suriye Valisi Mardini Arif Bey zevcesi Zarife, Benzol hastanesinde ölmüştür. Cenazesi bugün motörle Kadıköyüne naklolunacak ve Osmanağa camiinde öğle namazında namazı kılmdıktan sonra Karacaahmeddeki aile kabristanına defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. SES TAKSIM SINENÂSI Bu akşam BÜYÜK MÜSAMERE ile Mevsimin ilk (TÜRKÇE Sözlü ve ARABCA Şarkılı) şaheserini takdim ediyor. Memleketimizin ilk defa tanıyacağı iki mühim san'atkâr vıldızîar: Mısirda beynelnıile] şöhrete malik BAKS ve TEGANNİ melikesi Suriye Yıldızı giizel sesli büyük artist BEDİA MUSABEN1 MARİ ve büvük muhteşem dığı •TÜRKÇE TÜRKÇE KUlNt EBEDI \ S W bir temsil heyetinin dekorlar içinde oynamuazzam film. SÖZLÜ, ARABCA ve ŞARKILI ve SAZLJ KIZIM DUYMASIN Çok ciddî bir mevzua malik olan ve havatı hakikayı gösteren ve herkesi alâkadar edecek derecede kuvvetli olan bu film şimdive kadar görülen Şark filmlerinin serefrazıdır. Filmdeki şarkılar, neşideler. nekadar ruhnevaz ise Şark musikisi kanştınlmış Tangolar ve Rumbalar da o kadar hoştur. SESsİNEMASI Tekniğin... San'atın .. Sinemanın en parlak zaferi olan TAMAMEN RENKLÎ Dr. SIKLOPS Günlerdenberi L A L E Sinemasına Şerefer kazandırdı... İstanhulu seferber... Halkı hayran etti Heyecanına doyulmıyan bu şaheseri BİR HAFTA daha göstereceğimizi müjdeleriz. , ÇEMBERLİTAŞ Sinemasında . SON Dünden itibaren eösterilmeee başlanan A YRILI S ( S O N Y A R I Ş ) şeklinde Tashih olunur. 3 u n u bir gebe kadın doğurdu. Veliahdı doğuran Drenses gibi, yumurcaşın nası da tıpkı onıın gibi sancı çekti. Doğunca bir oez parçasma sardılar. Veiifhd gibi. IKİSİ de bırer kadın memesı errdiler. Binsinde 4S pâre top atııdı. Bayram yapnaı. Ötekisinde komşunun pişirdiği lbğusa şerbetinden başKa nümay.ş olmodı. Birisine Velishd, ötekine yumurcak dediler. F.ğer acsle edip Aksaraym kenar mahallesinde doğc.n yumurcağımla bir saltanat pıçi arasırda bir fark gözetiyorum sanırîan:z bana kıymış olacaksınız. Zira hakkımda hükmünüzü vermeden evvel saraym s,ağır duvarlarına kulaklanrızı yerleştjrirsnnız içeriden gelen viyaklamalards benim Aksarayh yumurcağımın ssslıü içitpceksiniz. *** Doğarken yanında değildim. Sonradan da bir baska yerHe onu tanımadım da. Fakat o benı görür görmez tamdı. İlk tesadüfümüzü anbtayım. Sabahleyin evcîen çıkıyordum Kipıyı açar açmaz onu kapının kenarına sinmiş, çömelıniş buldum. Yüzüme şirin şirin bakıyor, gü ; = Küçük hikâye Yumurcak Onu bir keç gün sonra bir öğleüstü eve gelirken Yeşildirek karakolundan biraz yukarıda bekçiden dayak yerken gördüm. Sordum: Suçu ne bu yaramazın? Gece babasmdan, gündüz yumurcağından çrkmediğimiz kalmıyor. Şimdi çeşmenin altında bir kedi yavrusunu yıkarken boemuşJar. Öteki eşkiyalar kaçtı. Bunu yakaladık. Kefaletimle serbest bıraktılar. Yumurcağa hemen sordum: Artık papağanın fıstıklarmı yemi F i l m i n i n ismi d ü n k ü i l â n l a r d a s e h v e n vazılmıştır. İkinci füftı: R İ Y 0 Y I L D I Z V dır l;imsüyor«3u Ona bırşey sormağa vakit bırakmadan o, biizülmüş dudaklarının üstüne küçücük parmağını koyarak bana Sus amra.' Ne olur buraya üaklandığanı duymn^ınlar diye yalvardı. Suçlu b;r kaçak gibi sorguya çektım onu. Komşunun papağarının fıstıklarmı yediği için kovalamışlar. Dilinin döndüğü kadar bana, «Papağana avuc avuc fıstık yutturduklan balde» ona hiç yemiş vermediklerüıden şikâyet etti. Asağıkl medresede oturuycrmuş, babası gece evine geç ve sarhcş gelen bir marangoz kalfası imiş. Sinirlendiği şey komşunun Fapağam. Oadan bahsederken kaşlan çatıldı, dudakiarı uzadı, yüzü korkunclaşü. Geberteceğim o kuşu bir gün göıeceksîrıiz! dpdi. Adını sordum: evin yavrucağile, marangozun yumurcağını kurtarmak mümkün olamamış. Eşkiyalıkta yumurcağa taş çıkartan bü+iin mahalle çocuk 1 an, çöpçülerle bekjiler, hatta mahal'enin bünün kedileri, tavukları, karınca ve kertenkeleleri bu baberi duyar duyrnaz şenlik yaptılar. Veliah Yumuıcak, dedi. yorsun değıi mi? dm ölümür.dp yapılan matemin bu şen Başka adui yok mu senin demcme Şeytana kuınazuk öğreten işkence ve lik kadar sami.mî olduğuna inanır mısıkaJmadan etıaiına, bir aşağı, bir yukarı intikam dcıu gözlerle yüzüme baktı. n;z? Ben sanıyorum ki yumurcağa anabakındı, artık takibden kurtuldnğuna Onun çoktan canı cehenneme gide sile benden taşka içten acıyan olmamışadamakıllı kanaat getirmiş olacak ki li! dedi ve oktan çıkan yay gibi öteki tır. ülık çala çala kofarak uzaklaştı. mahallede a!dı so'uğu. *** **• FİLE Yazan : F ( L E Bizim sokakta bır hasta nakliye otomobili. Etra^nda bir yığm çoluk çocuk. Belediye çavuşune yaklaştım. Ne o, kaza mı? Yok canım. Şu aşağıki medresede oturan marangozvın yumurcağı. Ne oimuş? Şu evin küçük çocuğile oynarken akreb yakaıamışlar Öldürüp, karşı kfirşıva oturmuşlar bir güzelce yemiş^r onu. Zehirlenmışler Ertesi güc nasraneye teieion e,,ı. «Bütün gayretlere rağmen» papağanh Perşembe 2 4 Rama2« n Giineş 1 Oğle Ikindi Akgam Yatsı Vasatî 1 saat Ezanî saat 6.13 12.43 J 6.30 \ q.35 1 12.00 1.31 11.05 12.00 15.04 17.29 '9.01 4.34 1 Imsak

Bu sayıdan diğer sayfalar: