29 Ekim 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

29 Ekim 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Birinciteşrîn 1941 CUMHURIYET Ww^W Harb okulu mezunları Tiirkiye Cumhuriyetinîn milletlerarası hayaila kuvvel ve kudreti 1914 Büyük Harbi koptuğu zaman, Osmanlı devleti btr kaç ay içinde bu harbe müdahale ve iştirak etmek mecburiyetini hissetmiş ve muharib zümreler arasında mevki almıştı. Şimdiki harb 1939 eylulünde koytuğu ve ikinci yıldonümünü geçirerek üçüncü yaşına bastığı halde Tiirkiye Cutnbutiyeti harb haricidir. Osmanlı devletinin zâfuu ve Tiirkiye Cumhuriyetinin kuvvetini belirten en muhim mukayeselerden biri de budur. Osmanlı devleti 1914 harbine iştirak etnıekte niçin acele etmişti? Bir dava sahibi olduğundan ını? Hayır! Yahud gasbolunan bir takun araziyi istirdad için harbetmek mecburiyetini mı hissediyordu? Hayır! Yahud memleket hududu haricinde kalan mazlıım bir Turk kutlesiui kuıtannak için mi harbe giriyordu? Hayır'/ Fakat Osmanlı devleti kendi tmıkadderatım ancak bir zümrenin mukadderatına bağlayarak mevcudiyetini koruyabilecek vaziyette olduğunu biliyor ve onun için harbden muzaffer çıkmasım umduğu zümreye bağlanarak mevcudiyetini desteklemek istiyordu. Muzaffer olmasını umduğu zümrenin mağlubiyetile o da kendini yıkılmaktan kurtaramadı. Tiirkiye Cumhuriyeti ise, hiç bir vakit infiradcı bir siyaset tutmamakla ve bugünkii hayat şartlan içinde infirad ve inziva içinde yaşamağa imkân bulunnıadığını takdir ederek bütıin dün\a ınilîetlerile miinasebetler tesis etmekle ve bu münasebetleri icabında bir takım taahhüdlere bağlamakla beraber hiçbir vakit mukadderatını kumar masasına koymamış ve daima kendi öz kuvvet ve kudretine güvenerek varlığını korumak is'emiş ve muvaffak da olmuştur. Tiirkiye Cumhuriyetinin, üçüncü yaşına basan büyük harbe kansmamasının hakikî sebebi onun bu kuvveti, bu knvvete dayanan itimad ve imanıdır. Türkiye Cumhuriyeti harbe girmeyi memleket menfaatlerine uygun görmediği için hiç bir kuvvet onu harbe süyükliyememiş ve hiç bir zaruret veya tazjik onun bu siyaseti üzerinde nıüessir olamemıştır. Avrupa milletleri içinde mukadderatma bu şekilde hâkira olan hiç bir devlet kalmatmş gibidir. Bilâkis şimdiki harb. Avrupa milletleıini kâh istiyerek, kâh istemiyerck ateş tufanına sürüklemiş ve bu yiizden Avıupa içinde henüz harbe sürüklenmiyen lektük devletler. bunu, mukadderatlaıına ve siyasetlerine hâkim ohnanın efcri değil. fakat talihlerinin müstesna bir lutfu saymak ıstırannda kalmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti ise mukaddelatını talihin lutfuna değil. dürüst ve sağlam bir si\aset tutmasına. bu siyaseti kendi kuvvetine isttnad ettirmesine, büfiın taahhüdlerine sadakat göstermesine, milletlerarası hayatta dürüstüiğü ve fiılhperverliçile tanuımasına, kimsenin toprağına ve menfaatine göz dikmiyen fakît kendi yüksek menfaatlerindcn zerre kadar fedakârlıkta bulunmıyan a7İmli ve suurlu bir hattı hareket takib etine«ine borcludur. Bunun neticesi olarak şimdiki lıü>ük harbin bütün Avrupayı sarmasına rağınen iki muharib taraf da Türkiyenin :>nrak kendi menfaatleri bir tehlike ile karşılaştığı zaman silâha sarılacağım anlayan ve Türk dostluğunun kıymet ve rhemmiyetini hakkile takdir eden zihniyetle hareket etmiş, bu yüzden hiçbir kuvvet Türkiyeyi harbe sürükliyememiş ve Türkiye, beşer tarihinin eşini görmetıiiji büyük bir kıjametin koptıı^ıı sırada sulh ve sükun yurdu olarak yaşayabilmiştir. Rununla beraber sayın Başvekilinı'ızin cliiııkü nutkunda söylediği gibi. tehlike henüz geçmemiştir. Fakat Türkiye her tehlikeye karşı kuvvetlidir ve Türk ordusu dünden daha kuvvetlidir ve yarın daha kuvvetli olacaktır.» Türkiye Cumlıuıiyeti bu kuvvetine güvenerek «içeride hürriyetini ve dışarıda istiklâlini koıumak kudretini ispat ettiği» gibi bundan böyle de ayni siyaseti ve ayni hattı hı>rekeri takib ederek her tehlikeyi ber Inkılâb tarihinden bir hatıra Perşembe günü büyük merasimle yeni subayîarımız okuldan ayrılacaklar Ankara 28 (Telefonla) Harb ckulundan bu devrede mezun olanlarm ayrılış töreni perşemba günü saat 14,30 da Harb okulunda yapılacalttır. Merasime İstiklâl marşUepbaşlanacaktır. Sımi birincilerine mükâfatlar dağıtılacak, okulun yaş kütüğüne bir çivi daha çakılacak, alay sancağı birlnci sınıfa teslim olunacak, bunu Harb Okulu Komutanı kurmay albay Mustafa Eremle bir talebenin nutuklan takib edecek, törene Harb Okulu marşile nihayet ve. rüecektir. Bundan sonra davetlilere bir çay zly'afeti verilecektlr. 1923 te Cumhuriyet nasıl ilân edilmişti? Bugün, Cumhuriyetin bir yıldönü münü daha, bundan evvelki yıllarda olduğu gibi, barış içinde idrak etmek saadetini duyuyoruz. Bundan sonraki senelerin, memlekstı ayni saadet içinde bulmasını temenni ederken, on sekiz yıl ev\'elki bugünü hatırlamak ve Atatürkün etrafmda toplanan, demir iradeli bir avuç insanın, bize ba mes'ud günü nasıl hediye ettıklerini ve memleketi, Cumhuriyet rejiminin sarsılmaz temelleri üzerinde nasıl yükselttiklerini görmek bir vazife oluyor. Memleketin, ufuklarını kaplayan matem havasmdan sıyrılıp şerefli benliğine kavuştuğu günlerde, 1923 senesi teşrinievvelindeyia. Lozan muahedeei, haklı bileklerde yükselen kılmcımızın kuvvetini tanıyanlarla bir masada, bir diplomasi şaheseri yaratan İsmet Paşa tarafmdan imzalanmış; Türkiye, ecnebi işgalinden tamamen kurtulmuş, tamarr.iyetini dünyaya tasdik ettirmiştir. 23 nisan 1920 tarihinde ilk defa olarak açılan Büyük Millet Meclisi, artık, selâmete erişen Türk yurdunu itilâya doğru götürecek isabetli kararlar vermek üzere. sulh ve huzur içinde. yeni ve çok faal bir mesaî devresine adım atmıştır. Türk milleti ve Türk vatanı için, en hayatî ehemmiyeti taşıyan karar lardan biri, çok büyük bir ekseriyetle verilmiş; Ankara, Türkiye devletinin İdare makarri olarak kabul ve ilân edilmiştir. Ankarada, geniş bir ısiyasî faaliyetin havayı doldurduğu adeta hissedilmektedir. İşte bu günlerde.Meclis salonlarında, tadsız bir cereyan kendini göstermeğe başlamıştı. O zaman Fethi Beyin riyaset ettiği kabineye ve bilhassa Fethi Beyin şahsma karşı. bazı meb'uslar tarafmdan tenkidler ve tarizler başlamış, bu cereyan, yavaş yavaş büjrümüş, Mecliste. muhalif bir zümre peyda olmuştu. Nihayet, bu vaziyet, Fethi Bey kabinesinin istifasile neticelendi. Cumhuriyet ve genclik Çörçitfn mesajı «Ortaşarktaki Yunan kıt'aları harbe girdikleri zaman Yunanistanın yenilmez ruhunu bir daha göstereceklerdir» Londra 28 (a.a.) Çörçil, Yunanistanın Italyanlar tarafmdan istilâsmın yıldönümü arifesinde, Yunan Başvekili Tsuderos'a aşağıdaki mesajı gondermiştir: <~ Helenlerin müttefikler davası uğrunda yaptıkları ve yapmakta oldukları şeylerden dolayı, İngiliz milletinin şükramnı, Mussolininin cinayetıni belirten alâkalarla dolu bu yıldönümünde ekselânsınız vasıtasile Helenlere bir kere daba ifade etmek isterim. Arnavudluktaki zaferlerıle dünyayı mütehassis ve nazi kudretine cür'etkârane mukavemet eden Yunan milletinin esasen kazandığı şöhrete, Alman ve İtalyan tahakkumune mukavemet gibi yeni bir şâşâa ilâve edilmiştir. Ortaşarktaki Yunan kıfaları hazırhklarmı bitirdikleri ve harbe girdikleri zaman, Yunanistanın yenilmez ruhunu bir kere daha göstereceklerdir. Yunan milletinin çektiği mezalimin intikamı, Kurtarıcı Panhelenik ordu tarafmdan alınacaktır.» Papanın teşebbüsü Berlindeki mümessil, Fransiz rehinelerinin kurşuna dizilmememleri için Almanya nezdinde teşebbüse memur edildi Beme 28 (a.a.) Röyter: Cite Vatican'dan gelen bir telgrafa göre, Papa, Fransız kardinali Tisserand'ı hususi su. rette kabul etmiş ve kendisile uzun müddet görüşmüştür. Rehinelerin kurşuna dizllmelerinin mülâkat mevzuu olduğu sanılmaktadır. Papalık makamı geçen hafta Berlindeki Papa mümessilmi Borda ve Nant rehineleri lehinde Alman hükumeti nezdinde bir teşebbüs icrasına memur etmiştir. Kardinal Tisserand'ın, diğer yüz rehinenin idamlannı tehir etmek hususundaki Alman karanndan haberdar ettiği zannedilmektedir. 28 ilkteşrin aksamı Çankaya köşkünde bir içtima yapıldı ve Mustafa Kemal Paşa arkadaşlarına haber verdi : « Yarın Cumhuriyeti ilân edeceğiz ! » Japonya, Amerikaya 15 ikincileşrine kadar anlasmayı teklîf etmiş 28 (a.a.) Herald Tribune gazetesinin Vaşington muhabiri. J a . ponyanın Amerika hükumetine TokyoDevlet resim ve heykel da Diyetin içtimaı tarihi olan 15 ikinsergisi citeşrinden evvel Amerika İle Japonya Ankara 28 (Telefonla) Üçüncü arasında bir Itilâf akdedümesi lüzumudevlet resim ve heykel sergisi önümüz nu bildlrmiş olduğunu "lstihbaratına atdeki cuma günü saat on dörtte Sergi fen yazmaktadır. evinde açılacaktır Sulhtan sonra Almanlar Maarif Vekili Hasan Âli Yücel sergiyi bir nutukla açacaktır. Fransayı ne hale Belediyeler Bankası kanununda bir değişiklik getireceklermiş? Londra 28 (a.a.) Daily Telegraph gazetesi, «Almanya, Fransanm kalkınmasını istemiyor» başlığı altında bir makale neşretmiştir. FUadelfıyada Thomas Kernan'ın neşretmiş olduğu bir makalede Almanların Fransası ne hale sokmak İstedikleri gösterilmektedir. Almanlarm gayeleri şn suretle hulâsa edilebilir; Askerî bir devlet olmak ltibarile Fran sanın kat'i surette imhası, Fransanm iktısadî kudretinin Almanya ile müca. dele edemiyecek surette tahribi. Alman zaferinden sonra Almanlar. Fransaya ne gibi şeyler istihsal ve unal edebileceğini emir şeklinde bildireceklerdir. İkinci gayenin büyük bir kısmı şimdiden elde edilmiş bulunmaktadır. Almanlar, Fransayı mall bakımdan yıkmağa tamamile muvaffak olmuşlardır. Almanlar, ekonomistlerin şimdiye kadar nrjhal addettikleri şeyı yapmağa da muvaffak olmuşlardır. Askerî bir zaferi derhal kazanc temin edecek bir hale getirmek, Fransanm iki senede ödediğini Almanlar ancak on senede ödemişlerdir. Ankara 28 {Telefonla) Belediyeler Eankası kanununun beşinci maddesi nin A fıkrası bir lâyıha ile değiştirilrrektadır. Fıkrâya verılen şekle gore, Türkiye Belediyeleri, bankaya senelik vandatlarının yüzde beşi nıspetinde iştirak edecekler, sene sonuna kadar bu parayı vermıyen belediyelerin bcrcları, gümrük hisselerinden yüzde on cisoetinde kesilmek suretile karşılanacaktır. Nevyork tünellerinde münakalât durdu Nevyork 28 (a.a.) Bir su ana borusunun patlaması üzerine Metropolitenin bazı aksamı su altmda kalmış tır. Bunun üzerine münakalât pek ziyade bozulmuş, işe giden binlerce kişi yollarda kalmıştır. Su, 90 santimetre yükselmiş ve 17 istasyonda münakalât sekteye uğramıştır. Roma üzerine yürüyüşün lönümü yıldi Roma 28 (a.a.) Roma üzerine yürüyuşün on dokuzuncu yıldonümünü tes'id merasimi, bu sabah, Romada, Mussolini forumunda. parti sarayının yeni merkezinde. faşist ihtilâli uğrunda clenlerin yeni abidesinde, Duçe taraf ır.dan açümıştır. taraf edecek, daima muvaffak olarak ve galib gelerek Türk kalkınmasını kemaline vardıracaktır. Bııgün birbirini ezmek için hesabsız kan doken ve kan dıiknıeğe devam eden. s.nısız medeniyet abidelerini yok eden ve yok etmek için lıiç bir gayreti esirgemiyen muharibler, giinün birinde akli «elimin anî bir uyanışilc harbden tiksinerek sulha kavusmak istedikleri ^ n . hiç şüphe yok ki, Türkiye Cumhuriyetinin yardımından en geniş ölçüde istifado edeceklerdir ve Cumhuriyet Tüıkiyesi insanhk ve medeniyet dünyasuıa ıımıtulmaz bir hizmet ifasına imkân bulacaktır. ömer Riza DOĞRUL Bu istifaya lüzum gösteren, bizzat Mustafa Kemal Paşa idi. Çünkü, MecÜste, gizli ve muhalif bir zümrenin mevcudiyeti yüzünden mesainin intizamı bozulduğunu görünce, çoktanberi olgunlaştırdığı bir fifcrin tatbikı zamanı geldiğine karar vermişti. Bu karar, Türkive devletinin adını koymak, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükumeti yerine. devleti tek kelime ile, Cumhuriyet sözile ifade etmekti. Esasen. bu fikir, yeni bir şey değildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, içinde bulunduğu bir vaziyeti. kanunla tespit etmekten ibaret bir karar verecekti. Türkiyenin, o zamana kadar içinde yaşadığı. isrni henüz söylenmiyen rejime isim verrrekle. hîkimiyetin millete aid olduğu hakikati bir kere daha tespit edilmiş olacaktı. Fethi Beyin istifası günü olan 27 teşrinievvelden, 29 teşrinieiA'ele kadar geçen günler. Ankaranuı ve Türkiyenin siyasî tarihinde, birinci derecede ehemmiveti haiz günlerdendir. Teskilâtı Esasıye kanunu mucibince. yeni Heyeti Vekile\i intihab hskkına sahib olan Büyük Millet MeclUi. 2S teşrinievvel günü geç vakit toplanan fırka idare Bombalanan ttalyan heyetiııin hazırladığı listelerden de anlafehirleri şıldığı gibi. kat'î bir namzed listesi terRoma 28 (a.a.) İtalvan orduları tib edemiyordu. umumî karargâhmm 503 numaralı tebO akşam, Çankaya köşkünde bir içtiliği: ma yapıldı. Mustafa Kemal Paşa, yeDün eğleden sonra ingiliz uçakiarı, mekte, ertosi günkü Meclis içtimaında Catanzaro'da kâin Ciro . Marina ile verilecek olan tarihî kararı. mesaî arkaCozenza'daki Campana mevkiine bom daşlarına, ondan daha az tarihî olmıyan şu sözlerle haber vermiştir: balar atmışlardır. Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz! Düşman uçaklan, Bingazi üzerinde O gece. Çankaya köşkündeki misafiruçarak bir miktar bomba atmışlardır. Bu bombaların bir kısmı denize, bir ler onut», bu kararını da. her düsüncesi kısmı da Arab çarşısı ile kulesine düş gibi mut'.aka yerine getireceği itimadile müştür. Bir çok ev hasara uğramış, üç dağıldıktan sonra. Mustafa Kemal Paşa kişi ölmüş ve on iki kişi yaralanmıştır. ile İsmet Paşa. başbaşa kalmışlar, bir kanun müsveddesi hazır'.ayarak Teskilâü Esasive kanununun, Türkiye devletinin şekline mütea'.lik olan maddelerini tadil etmisler. Cumhuriyet kelimesini, ilk defa olarak kâğıd üzerinde tespit etmişlerdi. İsmel İnönü, millî birli^in timsalidir. n seldz yaşını bitiren Türk Cumhuriyetini hakkile ovtbihnek ne böyle bir kısa bendin, ne benim gibi naçiz bir kalemin haddidir. Bu büyük eseri, zaman geniş tarih sahifelerine altın harflerle yazarken biz ancak onun zerrelerile meşgul olabüiriz. Bu cümleden olarak Cumhuriyet devrinin genclik üzerindeki tesirlerini tetkik edenler bunu iki zıddı telif etmiş bir eser'olarak görebilirler. İnsanlar için iki büyük ihtiyac var; Hürriyet ve disiplin. Her birinin diğcri aleyhine ifratı insanlığm rahatını kaçınyor. Bunun böyle olduğuna tümen tiimen deliller var. Şu halde hüner bu iki kıymetli unsuru tam dozunda verebilmektedir. Ben, meşrutiyetin ilk hürriyet yılını onu takib eden Hareket ordusu, örfî idare ve harb devrinin gencliğini'J jaşadım ve gördüm. Hududsuz bir hürriyet içinde kontrolttj kaybeden genclik bu başıbozuk iptizaliı akıbet ve aksi amelini yıllarc» çekükten^ sonra Cumhuriyet devrindedir ki; b a s ı u | derdden ve âvarelikten kurtardı ve hür* riyetle disiplini mezcedebildi. Şimdvf, hakkını bildiği kadar, vazifesini de müdrik, şuurlu, mazbut bir genclik, Cumhuriyet rejiminin ve Cumhuriyet rejimi fte| 1 onun üzerine karsılıkh titremektedirler.Sokaktan Üniversiteye kadar Türk çocuğu Halkevlerinden, genclik kulüblerine, millet mekteblerinden enstitü ve laboratuarlara kadar hak ve varife anlamlannı tam idrak ederek yaşamakta ve çalışmaktadır. Güzel Türk ırkının tunc gibi delikanhInkılâb tarihimize aid bir vesika: 23 nisan 1920 de Büyük Mustafa Kemal larmı görenler için onlarda CumhuriyeTürkiye Büyük Millet Meclisini açıyor tin bu yüksek eserini müşahede etmenıe^ balısedeyim. Avrupa diplomatlan, bu kabil değildir. hususta beni ikaz ettiler. Devletin reisi B. FELEK yoktur, dediler. Şekli hazırdaki reis, meclis reisidir. Demek ki siz, bir başka reis bekliyorsunuz. Avrupa düsüncesi işte budur. Halbuki biz, böyle düşünAyni yüksek gaye için yorulan iki bü müyoruz. Millet, hakimiyetine, mukadyük başın mahsulü bu karan, ertesi gün, deratına bilfiil vaaülyeddir. O halde, yani 29 teşrinievvel günü, Fethi Beyin bunun, ifadei hukukiyesini söylemekten riyasetinde tekrar toplanan fırka heyeti neden çekiniyoruz. Heisicumhur olmaumumiyesi, bizzat Mustafa Kemal Paşa dan başvekil intihabı teklifi kanunsuz nın ağzından şöyle dinlemişti: cHallinde olur. Bunda şüpheye mahal yoktur. müşkülâta duçar olduğumuz meselenin Başvekilin intüıabıru kanunî ve mümCumhuriyetin 18 inci yılı bayramı. dün sebeb ve illeti, bütün rufakaca taayyün kün kılabilmek için, Gazi Paşa Hazretlesaat 12,50 de Başvekilimizin radyoda bir etmiş olduğu kanaatindeyim, noksan, rinin teklifinin, kanuniyet kesbetmesi hitabesıle başlamışür. Istanbullular bu kusur, takib etmekte olduğumuz usul ve lâzımdır. Zâfı umuminin idamesinde hitabeyi büyük meydanlara konulan hoşekildedir. Filhakika, mevcud Teşkilâü raana yoktur. Fırkamn, bütün millete parlorlerden alâka ile dinlemişlerdir. Esasiye kanunumuza t e ^ k a n bir Heyekarşı deruhde ettiği mes'uliyetin icabına Şehrimizde bayram için yapılan geniş ti Vekile teşkiline teşebbüs ettiğimiz zatevfiki hareket zaruridir.» ölçüde hazırlıklar, evvelki akşam soman bütün rüfekanın her biri, vekiller O gün, teklifin heyeti umumiyesi oku na ermiş ve dun sabahın erken saatve heyeti vekile intihabı mecburiyetinde nup kabul edildikten sonra fıkra içtima lerinden itibaren arada bir sağanak habulunuyor. Heyeti umumiyenin birden ına nihayet verildlği zaman, saat, akşa linde yağan şiddetli yağmura rağmen Heyeti Vekile intihabma mecbur olma mın altısı olmuştu. Buna rağmen meclis büyük cadde ve meydanlarda halk topnızda görülen müşkülâtın halli zamanı lantıları belirmeğe başlamıştır. gelmiştir. Geçen devrede de. ayni su içtimaı derhal açılmış, teskilâtı esasiye İstanbul gece büsbütün cazib bir mankanunu tadilâtı teklifi encümen tarafınretle müşkülâta tesadüf ediliyordu. Gödan tetkik edilmiş, müstacelen müzake zara almıştı. Kuvveth ampullarla tenrülüyor ki bu usul bazan birçok tevir edilen resmî ve hususî binaların önu, şevvüşlere bâdi oluyor. Heyeti Celileniz resi teklifile meclise tevdi olunmuştu. Kanun lâyihası, bir çok meb'uslann mütemadî kaynaşmalara sahne olmakbu müskülün halline beni memur kıltaydı. İstanbul cüıetinde bir çok binalar, dmız. Ben de bu arzettiğim kanaatten alkıçlarla fasılaya uğrayan hitabelerinden sonra, aynen kabul edildiği zaman. Üniversite başta olmak üzere, çok gümülhem olarak düşündüğüm şekli tespit zel tenvir edilmişlerdi. ettim. Onu teklif edeceğim. Teklifim meclis salonunu, bütün göğüslerden fırBayram, umumî bir neş'e içinde gelayan: «Yaşasm Cumhuriyet!» âvazeleri mazharı kabul olursa kuvvetli ve mütecenin ilerlemiş saatlerine kadar devam doldurdu. sanid bir hükumet teşkili kabil olacaktır. Sonra, meclis, derhal Reislcumhur in etmiştir. Cumhuriyet bayramı münaseDevletimizin şekil ve mahiyetini tespit tihabına başladı. İntihaba yüz elli sekiz betile dün akşam Haikevlerinde de alâeden ve hepimiz için gaye olan Teskikalı toplantılar olmuş. halka müsamelâtı Esasiye kanunumuzun bazı nokta rreb'us iştirak etmiş ve Gazi Mustafa reler verilmiş ve salâhiyetli zatlar taKemal Paşa, 158 reyle, Türkiye Cumhularını tavzih lâzımdu.» rafmdan Cumhuriyet idaresinin fazilet . Bunun üzerine, teklif okunmuş, mahi rivetinin İlk Reisliğine seçilmişti. lerinden bahseden nutuklar söylenmıştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi. 29 teşyeti anlaşıldıktan sonra, münakaşalar İstanbul Belediyesi, Cumhuriyet bayf riniev\ el 1923 te Cumhuriyet rejimini başlamıştı. ramı münasebetıle yapılan şenlikleri, O gün, Mecliste iki eereyan görülü kabul ettiği zaman saat 8.30 du. On beş gece tenviratmı filme aldırmaktadır. yordu. Bir kısım meb'uslar, yeni Heyeti dakika sonra, Reisicumhur intihabı bit Film, bugünlerde İstanbul sinemalaruıVekilenin intihabım daha âcil mahiyette miş, bu suretle, üç gündenberi devam da gösterilecektir. ^örüyorlar, kabine buhranını izale et eden kabine buhraru da, esasmdan halHer sene olduğu gibi bu sene de hümeğe, devletin şeklini değiştirmenm kâfi ledilmiş bulunuyordu. kumet ve Parü erkânı Şehidliği ziyaret gelmediğini söylüyorlardı. Mustafa KeAyni tarihte, geceyarısından sonra, edecektir. Bu gün saat 9,30 da Edirnemal Paşamn. ekseriyeti teşkil ve ken memleketin her tarafında atılan yüzbir kapıdaki Şehidliğe gidilecek ve muazdisjle esasen daha evvel bu mese'eyi is pâre top, Türkiye Büyük Millet Meclisi zez şehidlerimizin ruhuna fatihalar ithaf tisare eden fikir ve ideal arkadaşları ise, nin bu kararmı, hakimiyetine kendisi olunacaktır. teskilâtı esasiye kanununu tadil ederek sahib Türk milletinin gür ve heybetli seBu gece vapur ve tramvay seferleri devletin şeklini derhal, Cumhuriyet ola sile, dost, düşman, bütün ufuklara ve geç vakte kadar devam edecektir. Şırrak tespit etmenin elzem olduğunda ıs bütün kulaklara haykırıyordu. keti Hayriyenin bir vapuru bu gece sarar ediyorlardı. Bugün, Atatürkün bize vediası olan at yarımda Köprüden hareketle Kavakİsmet Paşanın, bu fikri müdafaa için rejimin on sekizinci yılmı. Onun manevî' lara kadar her iskeleye uğrayarak gideeğilerek tes'id ederken, cektir. Halicde de bu gece saat 0,15 te söylediği o günkü sözler, heyeti umu huzurunda miye üzerinde, itiraza kat'iyyen mahal Cumhuriyet idaresinin, bütün milletin rüden Üsküdar ve Çengelköy hattma hırakmıyacak derecede kuvvetli, ve her kalbinde kuvvetîe kök saldığmı ve «Ya hareket edecektir. Denizyolları da yatiri kat'î birer delil mahiyetinde cümle şasm Cumhuriyet!» âvazesini yükseîhr rımda Adalara bir vapur tahrik edelerden müteşekkildi. ken, göğüslerden fırlayan sesin, on se cektir. HaUcde bu gece saat 0.15 te Ismet Paşa söz almış. memleketi önce kiz sene evvel ufukları titreten top ses bir vapur Köprüden Eyübe kadar olan zafere, sonra sulha kavuşturmuş, en leri kadar iman ve se\nnc dolu olduğu iskelelere hareket edecektir. salâhiyetli kumandan sıfatile şu beya nu görmek bahtiyarhğım da idrak edinatta bulunmuştu: voruz. Fırka reisinin teklifini kabule ihtiyac kat'idir. Cihan, bizim, bir şekli hükumet görüştüğümüzü biliyor. Bu müCumhuriyet Halk Partisi, zakeratımızı bir neticeye raptedip ifade etmemek zaaf ve teşettütü idameden halkın partisidir. bajka bir şey değildir. Bir tecrübeden Yazan: Hatndi Varoğlu $ehrimizde bayram İstanbul bir gelin gibi süslendi, halk sevinc içinde eğleniyor Türk genci! Atatiirk, Gumhuriyeti sana emanet elti! Evet, dedi. işlerim fena gitrriyor! Âlâ! Cidden memnun oldum. Cid[Londrada Vernon müzayede salonıınden. Bilhassa antikacıhk işlerinin bu da meshur san'atkâr Holbein'in kıymetli derece güçleştiği bir devirde! Para yok. bir minyatürü satılıyor. En miihim iki müşteri yok, iş yok. Halbuki siz kü<;ü ' müşteri antikacı Rubinle Mis Lorimercük bir Holbein için şövle böyle on bin ' dir. Min\atür nihayet Mis K'ıevine gine verdinız. Sizi tebrik ederim. İnLorimer'in üzerinde kalıyor. İhaleyi sanm adeta inanamıyacağı geliyor. O müteakıb sür'atle salondan çıkaıı kadı kadar güzel! nın. arkasından Rubin yetişiyor ve onu Katherine'in dudakları bir cevab vekpndi otomobiline alarak e\ine bi'krecpkmiş gibi oynadı, sonra vazgeçti. mağı teklif ediyor. Mis Lorimer kabul eJerek antikacı ile beraber arabaya Ya'nız etrafmda daha derin bir sükut uyandıran, sessiz, çekingen bir tavırla biniyor.] gülümsiyerek arkaya yaslandı ve dimKıng Strest bir hayli kalabalıktı. fa dik önüne bakmaya başladı. Yüzünün niyetile aldım. kat Fıcadillyye vardıkları zaman iler İyi bir kârla mı. Buna imkân var hat'arı ve rengi, kumral saçları ve sollemek büsbütün imkânsız bir şekil algun yüzünde parlıyan kesiane renşi TII? Per halde Londrada yok.» dı. Meydan taksilerle, omnibüslerle dolu Katheriue cevab verdi: gczleri güzeldi. Dişleri, en hafii bir teidi. Araba ikide bir durarak güçlükle bessümüne bile parlaklık verecek de Olabilir! Fakat artık beni kızdırCurzon Street'e doğru ilerlemeğe çarecede beyazdı. Ancak otuz beş y?şm maktan vazgeçin ve sözlerime iyice diklısıyordu. Rubin'in kalm kaşlarf altında daydı. Basit ve koyu renk bir yünlüden kat edin! Gelecek hafta miııyötürj Nevadeta kaybolan gözleri yarı alaycı, yarı şakacı bir ifade ile Katherin'in yüzüne yapılan elbisesi ihtimamsız ve acele se yorka götüreceğim. Orada Brandt'a satçilmiş hissini uyandırıyor, biraz arkaya mak niyetindeyim. Kendisi şu sıralarda d"'ilmiştl. kaçan şapkası ucuz ve gösterişsiz bir Arjantinde bulunuyor. Fakat 12 kânuNihayet: manzara arzediyordu. Her halde tuva nuevvelde dönecek, Holbein'i sstın ala Çok yüksek bir teklif te bulundu letine fazla ehemmiyet vermiyordu. On cak ve yirmi bin sterlin ve'ecek nuz, Mis Lorimer. dedi. daki süs merakmın yegâne nişanesi, inRubin derhal hürmetkâr bir tavırla Yani sizin için mi çok yüksek, ce, zarif ayaklarmdaki kıymetli deriden düşünmeğe başladı: R"bin? yapılmış iskarpinlerdi . Ya, demek Brandt alacak? MükemRubin hafifçe güldü, «Belki. belki> Rubin kurnazca: mel! Siz çok akıllı bir kadmsımz. Fakat diye mırıldandı. Sonra duralıyarak kü Tabiî, dedi, meselâ eğer yüzde on biliyor musunuz, size açıkça itiraf edeçük parmağındaki pırlantayı yere koykazancla derhal ve ptşin para ile elden yim, ben olsaydım böyle tehlikeli bir du: çıkarabilecek olursanız... işe burnumu sokmağa cesaret edemez Bu kadar yüksek bir teklifte buluKatherine kat'î bir tavırla başını sal dim. nabilmek için işlerinizin mükemmel gitKıtherine nazik bir tavırla mukabemesi lâzım, öyle değil mi Mis Lorimer? ladı: Katherine, mümkün olduğu kadar ta Çok teşekkür ederim. Pııbin! Fa le etti: biî bir tavırlaı kat bu Holbein'i iyi bir kârla satmak 1 Vaziyetim böyle bir maceıaya atıl Dünkü kısmın hulâsası Karanfilli Kadın Çeviren: Asude Zeybekoğlu Cumhuriyet'in edebî romanı: 2 reneceğim. Kendisile tanışmak üzere bu akşam bir toplantıya davetliyim. Siz ne dersiniz bu işe? Şimdiki genclerin hareketine şaşmamak kabil değil. Benim gencliğimde bu işler başka türiü yapıBunu söyledikten sonra iradesi hari lırdı. Rubin hararetle atıldı: cinde beliren bir hürmet hissile ve kirpiklerinin arasından Katherine'i letkike Rica ederim azizim, siz hâlâ genckoyuldu. Fakat Katherine'in yüzündeki siniz! ciddî ifade, bu mevzuu artık tamamen Yok canım, ne demek istediğimi siz kesip attığını gösteriyordu. Uzun bir de biliyorsunuz. Nancy yeni rolüne başsükuttan sonra Rubin, her halde çok lamadan önce biraz dinlenmek ıkere iki beceriksiz bir adam intıbaı bırakma hafta için Nice'e gitmişti. Dönüşte müsmak için başka bir mevzua geçti: takbel kocasım tıpkı yeni alınmış bir Yeğeniniz Mis Nancy Sherwood, şu çanta gibi yakalayıp getirdi. küçük artist ne âlemde? Rubin gülmeğe başlamıştı: Evet, evet, dedi, şimdi bu gibi işler Katherine'in çehresi derhal değişti, derin bir alâka ifade eden bir sesle ce daha çabuk yapılıyor. Fakat esasında dağişmiş bir şey yok. vab verdi: Otomobil Curzon Street sokağma sapıp Çok iyi. Bugünlerde nişanlandı. Katherine'in evi önünde durunca Ru Yok canım! Mes'ud nişanlı kim? bin son bir teşebbüste bulundu: Katherine dudaklarım sıktı: Bana öyle geliyor ki, minyatürü H'\m olduğunu daba bu akşam öğıraya müfaid. Rubin başını salladı: Tebrik ederim!.. Elbette, kendi vaziyetinizi siz benden daha iyi biiırsiniz... V Ç Yazan: A. J. Cronin başka bir rnaksadda da kullanmak mümkün olacak... Katherine arabadan çıkmak üzere yerinden kalkmışü. Rubin yardım et mek üzere elini tutarken fikrini tamamladı: Eğer elden çıksramıyacak olursanız her halde mükemmel bir düğün hediyesi olur. Katherine, daha yakın zamanlarda inşa olunan lüks apartımanlardan birindekı dairesine doğru yürürken Rubin'in bu son istihzası kulaklarında hâlâ çınlıyordu. Oturduğu binanın barok tarzma uygun, fakat soğuk şaşaası, onun zevkini incitiyor, fakat mahalienin kibar'ığı işlerine uygun geliyor, hele ticaret hayatında mutlak surette lüzumlu cian bir şeyj temin etmiş bulunuyorda: İyi bir adres... Kapıcı onu asansöre kadar götürdü. Ayni şekilde sırmalı üniformalar gıymiş asansör memuru kendisini altıncı kata çıkardıktan sonra derin reveranslar yaparak ayrıldı. Katherine ortahalli ailesini ve evvelce sürdüğü mütevan hayatı hatırlayarak, şimdiki muhitini hayretle telâkki etmekten ve meselâ pnömatik posta tesisatile veya hizmetkârlarm uzun çorablarile daima eğlenmekten kendisini alamadığı halde bu akşam bütün dikkati başka şeylerde toplanmıştı. Kaşlarını çatarak Rubin'in söylediklerini hatulamağa çahşıyor ve ihtiyar kurdun. iş'.erinde karşılaştığı güçlükleri tamamile bilmemekle beraber herhalde vaâyeünin vahametini tahmin ettiğird, içini çekerek itirafa mecbur oluyordu. Kendi dairesine güer girmez yüzünün hatları üzerindeki hakimıyetini kaybetti. Şimdi derdli ve endiseli görüüüyordu. Nekadar yorucu ve zahmetli bir gün geçirdiğini hatırladı. Evveıâ bir müşterisile zorlu ve faydasız bir ögrüşme yapmış, kısa bir öğle tatilinden sonra bu delice minyatür macerasma atılrcıştı. Başı şiddetle ağrıyor, bütün vücudünde kırıklık, halsizlik hisseıiiyordu. Asabî bir hareketle başındaki şapkasını çıkardı ve eldivenlerile birlikte bir divanm üzerine fırlattı. Ronra kendısine çay ve yumurta pişirmek için küçük mutfağına gitti. Bir çeyrek saat sonra, boş çaydanlık ve boş yumurtalık karşısında otururkea tamamen saçma olan vaziyetini düşünmeğe başladı. Her yıl, oturduğu apartıman için 400, bürosunun bulundüğu binaya da 600 sterling kira veriyordu. Halbuki biraz evvel bir minyatüre on bin lira ödemiş, akşam yemeği için ise ancak dort penny harcamıştı. Birden pözlerine yaş gelinciye kadar gülmeğe bişladı. Fakat bunlar acı gözyaşlarıydı ve eğer kendisini tutmamış olsaydı belki hıçkırıklar içinde, olduğu yerde boğulup kalacaktı. Kıymetli eşyalarla ve zevkle süs'.enen cturma odasına döndü, ayakkablarını çıkararak koltuğa gömüldü ve bir sigara yaktı. Arkası rar

Bu sayıdan diğer sayfalar: