4 Mart 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

4 Mart 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askeri vaziyet Cavanın akıbeti Hindistana nakli bu ada miidafaasının ümidsiz olduğuBU gösterdiktcn başka Hindistanın da tehlikede bulunduğunu be'irtmektedir. Müttefiklerin Cavayı taarnızdan k o ruyabilmeleri için oraya Japonların getirebileceklerinden fazla uçak göndcrmeleri lâzıtndır. Onlar Cavayı ancak bu Euretle koruyabilirlerdL Fakat İngiltereden Cavaya uçak gönderilemiyeceği gibi Amerikanuı da elinde pek fazla uçak bulunmadığuıdan o da oraya gönderebildiklerinden fazlasını yollıyamazdı. Bu itibarla Japonların az veya çok rıir zamanda Cavayı diğer Felomenk Hindistanı adalan gibi zaptetmelerine muhakkak nazarile bakılabilir. Japonların, evvelce de yazdığırnız gibi Singapurdan sonra Felemenk Hindistanı adalarının zaptını tamamlamakla beraber ayni zamanda Birmanyayı da istilâ edecekleri malumdu. Fakat Birmanyanın zaptı ile buradan Çinin tehdid edilebilmesi için büyük bir ordu lâzımdır. Japonlar bn orduyn şimdi Malezyadan Siyam Birmanya hududlanna nakledip yıirmaktadırlar. Bununla beraber Birmanya cenubunda ilerliyen Japon ordusu Stang nehrinin >gnm Martaban körferi sahili boynnca aşıp ilerliyerek Rangoon'a j aklaştnaktadır. Diğer bir habere göre, Japonlar Rangoon «jehrinin cenubnna asker eıkarmışlardır. Birmanyada büyük askerî hareketlerin, Malezyadan taşınmakta bulunan büyük kuvvetler geldikten sonra. şimalde inklşaf ederek bilâhare Çunking umumi istikaraetinde Çine teveccüh etmesi beklenir. dug"U iddia olunan yarmalarla Harkof ve Donez savaşlanndan da Ruslar her hangi bir istifade temin edememişlerdir. Kırımda bilhassa son giinlerde Kerç ve Sıvastopol bölgelerinde son gayretlerini sarf ve hatta kuvvetlerini lsraf ederek büyük piyade ve tank kuvvetlerile ve deniı ve hava kuvvetlerinin de yardımile yaptıkları şiddetli taarnız'ar Almanlar tarafından zayiatla geri atümış bulonuypr. Müttefiklerin müdafaa ve mukabil hücumeşyanın tasnifi ları, Japonlarm çok üstün deniz, hava ve kara kuvvetleri önünde kırılmaktadır Fen Fakültesi talebe(Baştarah linci sahifede) çemberlemelerden şimdiye kadar strate sinin kayıdları yenihava ve kara kuvvetleri önünde kırü jik kıymeti haiz bir netice çıkmamıştır. makladır. General VVavell'in Cavadan Smolcnsk istikametinde yapılmakta ol den tanzim edilecek Fen Fakültesinln yangmdan kıırtarılan eşyasırun tasnifine dün başlanmıştır.' Işe yarıyan laboratuar aletleri, aid oldukları enstitülere tevzi edilmektedir. Haarlanan yeni programa göre dersler normal olarak devam etmektedir. Fakültenin bütün kayıdları yandığından, defter ve vesikalar yeniden tanzim edilecektir. Talebenin smıf vaziyeüni tesbit için teşekkül edecek bir komisyon birkaç güne kadar faaliyete geçecektir. Tesbit işinde Üniversite tedrisat müdürlüğünde bulunan kayıdlardan istifade edilebileceği gibi talebenin ellerindeki hüvij'etler tetkik olunacak ve ayrıca liselerden de İcab eden malumat sorulacaktır. Sehir İHEM Iktısad haberleri Kabaha t ekono mımızın Yangından kurtarılan kifa yetsizli Her gün biraz da , ha sıkışan, daralan ı hayat karşısında her; kes bir harb ekono ' misinden bahsediyor. I Hükumet, gücü yet ' tiği kadar bir harb ekonomisi kurmaya çalışıyor. Milleti ekime teşvik ederek bir yandan üretimi çoğaltmaya, öbür yandan da bazı tedbirlerle harcama gücünü daraltmaya uğraşıyor. Buna ra§men memleket iaşesi için gereken mallar normal ihtiyaclarımıza yetmiyor. Ferd olarak, millet ve devlet olarak sıkıntılı meselelerle başbaşa kaldık. Harb ekonomisi fikri, bizim için pek yabancı değildir. Son zamanlarda «harb» ve «ekonomi» kelimelerinin birleşmesin den yapılan terkib sık sık kullamlıyor. Fakat bu terkibden herkesin anladığı, anlatmak istediği mana, henüz başka başkadır: Kimi harb ekonomisile fiitlarm kontrolundan ve yükselmesinin önlenmesinden öteye geçmiyen tedbirler düşünmektedir. Hatta bu iş hakkile yapılırsa, artık yapacak başka bir şey kalmıyacağmdan, meselenin kendiliğinden hallolunabileceğini sanan'ar vardır. Bu gibiler ancak olaylarm başka yolda aktığını gördükten sonra harb ekonomisine başka mana vermek gerekliğini anladılar. Bir kısmımız bununla daha geniş bir kavram içinde, hükumetin ekonomiyi harb esnasında düzenlemesini müdafaa etmektedir. Fakat bu çetin işin nasıl yapılacağım düşünmeye başlayınca bu terkibden hepimizin birbirinden ayrı manalar çıkardığuu anlıyoruz. Kısası harb ekonomisi henüz konuşulan bir şeydir; fakat ne idüğü tam kavramile anlaşılmış değildir. Ancak ihtısastan, bilgiden ve bir sistem içinde meseleleri birleşürmiş olmaktan çıkarak düpedüz mantık ve akıl işi olarak harb ekonomisine bir mana vermek icab ederse, bunun «harb dolayısile bozulan ekonomiyi düzeltmek» tedbirlerinden ibaret olması lâzım gelir. *** CUMHURIYET 4 Mart 1942 NALINA MIHINA Telsiz sır saklamaz A. Hamdi Başar Bnnnnla beraber Sovyet taarruzlan tlmen ıçölü cenubile Kınmda ve Donez bölgesinde nihayete ererek siikunete varmış değildir. Almanlar bu şiddetli hücumlann yajfrmur ve çamur mevsimi baslamazdan ve kat'î dnraklamadan evvel Rusların yanabilecekleri neticesiz son taarruılar oiduklannı söylüyorlar. Yangın tahkikatı Yansm tahkikatına dün öğleden sonMoskova haberlerlne KÖre, cenubda buzların cözülmeye başlıyacajh ve tar ra Müddeiumumî muavinlerinden NeIalarla yollann vıcık çamur haline ge cati Kütükçüoğlu tarafından Beyazıd lecekleri zaman uzak de^ildir. Buna ra£ karakolunda devanı olunmuştur. Bu men Almanlar donmuş Azak denizi ü arada bazı şahıslann İfadeleri almmışzerinden Kerrteki Rus kuvvetlerinin Re tır. Evveıâ Fen Fakültesi Dekanı Fahıi rilerine dofcru bir kesif akını yantıkla dinlenmiş, kendisinden adlî tahkika^ın nnı ve salimen döndüklerini haber ve İnkişafına yarıyacak bazı malumat alınmıştır. Bundan sonra Fen Fakültesi riyorlar. hademeleri dinlenmişür. tşittiklerimlze nazaran dogu cephesinin cenub kısımlannda nisandan ve or Dün yangın mahallinde bir keşif yata ve şimal kesimlerinde de mayıst pılacaktı. Fakat enkazdan çıkan duevvel askeri hareket olması ihtlmali manların hâlâ önü almamadığından keyoktur. Almanlann geçen yaz haziranm şif bu güne kalmıştır. Binanın kârgir duvarlarınm yıkılmak ihtimali gözö22 sinde Rusyaya karşı harekete başlanünde tutulmuş ve caddeden geçen yol!r dıklarına g5re bu yıl. geçen seneye n culara bir zarar gehmemesi İçin lâzım petle cenubda belki iki ay ve orta yerle gelen tedbirler alınmıştır. Yıkılmak İhşimalde bir boçuk veya bir ay kazan timali çok olan duvarlar itfaiye marimalan muhtemeldir. Bu snrctle askeri fetile yıktırılacaktır. tarihin en büyük ve en korkunc hücum Şark cephesinde: r lannı teşkil edecek olan flkbahar AlBozulan ekonomiyi devletçe düzeltman taarruzlan cenubda nisanın ve cep Lokanta vitrinlerinde yemek Rusların gerek Leningradın uzak ve henin ortasile şimal kesimlerinde mayımek tedbirlerinden bahsetmiyeceglm. teşhiri yakın çevrelerinde ve grrek İlmen gö sın ortalarından itibaren beklenebilir. Çünkü bu iş önce ekonomimizde harb Lokanta vitrinlerinde yemek teşhiri dolayısile nelerin bozulduğunu, sonra tenkid etmekle vazifesini görmüş olurlü cenubnnda yaptıklannı bildirdikleri Bakırköyünde karısı Senihayı öldürH. E. ERKİLET yasağı 15 mart tarihinden itibaren tat da bunları nasıl düzeltmek icab etü du. Bir şeyi tenkid edene, onun nasıl mekten maznun Mehmed Alinin mu»nvaffaklyetli taarruzlarla çevirme ve bik mevkiine girecektir. Birçok lokan ğini söylemeye ve bir sürü tedbirler sı yapılması lâzım geldiğini söylemek va hakemesine dün ikinci ağır cezada detalar şimdiden vitrinlerini boşaltmış ralamaya kadar gider, ki bu yazımm zifesi verilmezdi. Çünkü bu nokta ga vam edilmiştir. Maznun, karısını kenYARIN AKŞAM bulunmaktadırlar. çerçevesine sığmaz. Bu yazım sadece, yet açık ve herkesçe belliydi. Nasıl mı disinin öldürmediğini, o gece gazete MEVZUUNÜN ESRAR VE HEYECAN1, SEYİRCİLERİ BAŞINDAN SON1INA Rüşvet teklif eden bîr adam mevcud sıkıntılarla harb arasında ne yapılmalı? İşleri serbest bırakmak kâ okumakta olan Senihanın birdenbire gibi ilgiler yaşadığını ana çizgilerle fiydi. yerinden kalkarak masa üstünde duKADAR MERAK İÇİNDE BIRAKAN mahkum oldu Halbuki şimdi bir mesele hakkında ran tabancayı alarak namluya fişek süranlatmaya hasredilmiştir. BİR F İ L M... slnemasmda Bence duygularımızdan beslenen tenkid yapan adam, o işi serbest bıra I düğünü, bu suretle her nasılsa tabanYıldız makarna fabrikasına alınan 554 2 CİNAYET... ORTADAN KAYBOLAN BİR KADIN... çuval unun boş çuvallarını İade edeı yanlış bir kanaat içindoyiz.' Günün ha kalım diyemez. Gerçi aramızda bunu | canın ateş aldığmı ve karısmı kanlar ESRARENGİZ BİRİ TARAFINDAN ÇALINAN EVRAK... ken fabrika memurlarmdan Hamdi, bun vasını buradan sezmeye çalışıyoruz. Ak diyenler de vardır. «Hükumet nertye İçinde yerde gördüğünü söylemiş ir. larm yerine eski çuval vermek için lımızın dizgini böyle yanlış bir sezişe elini koyarsa oradan hayır gelmiyor» Bunun üzerine Morg raporile Tabibi Toprak Möhsulleri Ofisi memurlarm bağlandığı için istemiyerek demagojiye diye düşünen azıms3nmıyacak insan var. Adlî Enver Karanın rapor'.arı okundan Samiye polis memuru Mehmod Ali gidiyoruz. Bilgin ve aydın bir arka Bu adamlara göre eğer et fiatları ydk muştur. Her iki raporda da tabancaseliyorsa bunun sebebi, hükumetin bu nın karşıdan ateş edilmiş olduğu bilvasıtasile yirmi iki buçuk lira rüşvet daşla bu konu üzerinde derdleşirken: Oynjyanlar: LOLA MUTHEL ve JASPAR OERTSEN teklif etmiştir. Paralar verilirken Ham« Şu iktısad dok'.orlarımız yok mu? işe el komasıdır. Fakat bu zavalh'ar dirilmektedir. H E Y E C A N L I B İ R F İ L M . di yakalanmış ve yedinci asüya ceza Nazariye peşinde koşa koşa bu hale düşünmüyorlar ki hükumet bu işlere Bazı şahidlerin celbi için muhakeme fena olduğu ve düzeltmek icab ettiği mahkemesinde bir ay hapse malıkum geldik!. başka bir güne bırakılmıştır. olmuştur. Diye garib bir iddiayı, inanr.ış bir için el komuştur. «Hükumetin el koduğu işler fena oluyor> butlanına baadam tavrile müdafaa ediyordu. Mekteb müdürlerinin İŞTE TARIH ve EDEBIYATIN İktısad doktorlarımızdan, halkımızın zılarımızı saplıyan şey. hükumetin yalŞ AH ESER İ: filân düşünce ve karakterinden b3?lı nız fenalaşmış işlere el komaçmdan ve B C G Ü N matinelerden itibaren 2 muazzam film birden toplantısı (LADAM O KAMELYA) nın dâhi yan bir «derde isim koma» gayreti ancak fenalaştığı zaman bunlara ka1 Harikalar artisti C H A B L E S LAUGHTON'un İslanbul lise ve orta mekteb müdürmuharriri meşhur ALEXANDRE eninde sonunda hükumete dayanıyor, rışmasmdan doğuyor. NOTR DAM'ın KANBURU filminden sonra oynadığı TÜRKÇE leri dün İstönbul Kız Lisesinde Maarii DUMAS F İ L S ) i n titretici ve devletin tedbir eksikliğinden şikâBugün tenkid eden adam yalnız yaSÖZLÜ büyük macera filmi. Müdürü Muhsin Binalın riyaseti altınromanından : da toplanarak, mekteblere aid bir ay yette toplanıyor. Ben bütün bu teşhis pıcı adam olabilir. Bu işlerin düzcllık lşleri gözden geçirmişlerdir. Maarif lere, tenkidiere yanlış diyorum. İktı tilmesine dair kafasında bütün olarak Vekâletinin ziraî seferberlik hakkında sad doktorlarımıza mes'uliyeti yükle bir sistemi olmıyan kirnsenin söz söyDilber MOTEN O'HARA'nın iştirakile Büyük Okyanuslarda geçen yaptığı tebliğe göre ekim programı da mek, bunalmış ve imansız bir kafanın lemeye, hele iş görmeye hiç hakkı yokheyecanlı aşk, entrika, sergüzeşt ve mücadele ile dolu süper film tanzim edllmiştir. Bahçesi müsaid olan sığındığı demagojiye örnektir. Bütün tur. Eskiden bir işi fena gören, yalnız 2 Beyendiğiniz kadmı nasıl seçmelisiniz? 2 zarafet kraliçesi bütün mekteblerde, toprak vaziyeüne mes'uliyeti hükumette toplamak da be tenkid etmekle vazifesini bitirmiş olurHİLDE HİLDEBRAND LEVİ MARENBACH uygun gelen maddelerin ekilmesine der ceriksizliğimiz, güçsüzlüğümüz karşısın du. Gene eskiden bir işi yapmaya me. T Ü R K Ç E hal başlanacaktır. Tohumlarla ekim a da birisine suç yüklemek âdetlerimiz mur olacak adamm onu nasıl becereve HANS SÖHNKER bunu size 1942 nin dünyayı teşhir eden den birini gösterir. Ben iktısad dokto bileceği önce kendisinden sorulmaz, isletleri mekteb İdareleri tarafından terunda, hükumette kabahat yoktur, de tenmezdi. O adam «bu işi yapar» defilmi... Yaratanlar : min edilecektir. mek istemiyorum; fakat bugünkü slkın diğimiz zaman ahlâkı, âdeti, meziyeti LEWİS HAYWARD Filminde göstereceklerdir. Sebebi anlaşılamıyan bir tılardan şunu veya bunu mes'ul tutmak JOHN BENNETT vesairesi gözümüzün önüne gelir; bilgi üzere gösterdiğimiz sebebler, bu işlere ve sistem gibi şeyler lüzumsuz sayılırhâdise Bu müstesna filme ayrıca: Dünya ferd olarak, millet olarak akıl erdirekomedi san'atmın bir incisi Dün, Cibalide İnhisarlar idaresi ö mediğimizi gösteriyor, bunu anlatmak dı. Halbuki şimdi hem tenkid edenin, hem de bu işi yapabilir dediğimiz adanünde yarı çıplalc vaziyette bir kadının istiyorum. mm, işin nasıl yapılacağım peşin söybağırmakta, kendini yerlere atmakta Harb dolayısile ve harbden sonra boIlâve edilmi'ştir. olduğu görülmüş, polisler tarafından zulmuş olan şeyler üzerinde hükume lemesj lâzımdır. U G Ü N B Haseki hastanesine kaldırılmışsa da o tin lâzım olduğu kadar bilgile vaktinrada ölmüştür. de ve icab ettiği nisbette tedbir alıp Ben bugünkü sıkıntıları ya'nızca harb Kadmın hüviyeti tespit edüememiş:ir. almadığı noktalaruıı iyi niyetlerle her ekonomisi kuramamış olmamıza yüklizaman konuşabilir, ve yapılmasını doğ yenlerden değilim. Hükumet ilk zamanTahkikata devam olunmaktadır. ünkü yazımızda, Uzakdoğudaki müttefik başkumandanlık mekanizmasınm ağırlı^ını ve kırtasiyeciliğini göstermiştik. General Waveirin elini ayağını bağlıyan bu çok uzaktan, muhtelif komitelerle muhtelif merkezlerden sevk ve idare larda elinden geldiği usulünün vahim bir kötülüğü daha varkadar bu işlere lü dır ki o da hiçbir hareketin gizli kalazumsuz kanşmama ınaması tehlikesidir. Bir harbde, bir ya karar vermişti. muharebede düsmanın niyet ve maksaZaruretler istemiye dmı bilip ona göre davranmak zaferi rek omı bu kara yarıyarıya kazanmak denıektir. ru gördügümüz tedbirlerden bahsede nndan çevirdi. Şimdi bir takım vasıta Dünkü yazımızda İngiliz mecmuasmbiliriz. Hatta bu konuşmalarımızla, bu ve imkânlardan istifade ederek hüku dan aldığınıız parça, bize, General Waişleri düzeltmekten başka maksadı ol met harb zaruretlerine uygun bir eko vell'in şöyle bir sevk ve idare ile mümıyan hükumet ve deviet adamlarımıza nomi kurmaya çalışıyor. Hükumetimi Kellef tutulduğunu gösteriyor: da istedikleri yardımı esirgememiş, te1 General yapmak istediği bir harezin harb ekonomisi mevzuile uğraşacağı miz ve imanlı vatandaşlar gibi hareiş bir köprü yapmak, bir fabrika kur keti, Londraya bildirecektir; ket etmiş oluruz. Fakat hakkımız, hat2 Londradaki üç komite bu harema kgibi usulü ve çerçevesi belli bir ış ta vazifemiz olan bu şeyleri yapmadan, değildir ki, dünle bugün arasında te keti inceliyecek, kararlannı Vaşingtona ne yapılacağım, ne gibi şartlar altmda sirini göstersin! Harb ekonomisi için yazacaktır; çalışıldığını bilmeden uluorta duygula3 Amerika Cumhur Reisi de, Genmızın beslediğr yanlış bir ksnaatten şimdi çahşacak hükumet, bunun ne.ikök almış bir demagojiye kapılamayız cesini belki iki üç sene sonra görmeye nerale son emirleri verecektir. Bütün bu bildirmeler, kablo ile ve Çünkü böyle bir hava, yalnız bizim ve muvaffak olur. Koca IngiUere ve Ameiş başmda olanlarm sinirlerini bozrr.ak rika bile harb ekonomisini iki yıldır kablonun kesildiği yerlerde tel&izle yala kalmaz; ayni zamanda derd^erimizi kurdukları halde .faydalarmı ancak ge pılacaktır, Çünkü, aradaki mesafeier, ve meselelerimizi bir türlü kavramaya lecek seneden itibaren alabileceklerini tayyarelerle dahi kolayca ve sür'atle imkân vermiyerek, aklımızı ve imanı sanıyorlar. Demek oluyor ki hükumet aşılamıyacak kadar uzundur. Waveli'in mızı da sarsarak millî hayâtımızı ve harbden bir sene sonra dahi tedbir al Cavadan tayyare ile Londraya, LondraT birliğimizi bozar. Halbuki millî hayat maya başlasaydı, bugünkü sıkmtılar nın V aşingtona, Vaşingtonun San Franbelki bu kadar fazla olmasa bile, gene siskodan tekrar Cavaya gönderecegi ve birlik, bizim bugün için en büyük haberlerin adeta bir devriâlem» seyaservetimiz, inkılâbımızın en başlıca ka duyulmuş olacaktı. hati yapması lâzımdır. zancıdır. Ona her şeyden ziyade buŞu halde mesele nedir? gün muhtacız. Derdlerimizi konuşa.ım; Böyle «devriâlem» seyahatile haberMesele sadece harb ekonomisi kuraaklımız erdiği kadar fikir ortaya ataleşmek mümkün olamıyacağına güre. ya lım. Bunların hepşi güzel!.. fakat çır mamakta değii, ekonomimizin bize ye telsiz, yahud da kablo kullanılacak dekin olan nokta, yanlış saplandığımız ter olmamasındadır. Bize ekonomimiz, ınektir. Tabiî telsizler şifreli olacakhr. malımız yetişmiyor. Ya elde ettiğimizöncü bir fikirle ve basit bir düşünüş den fazla mal harcıyarak borclanıyo Fakat, geçen harb, bize göstermiştir ki zinciri içinde olayları görmek, ve der ruz; yahud en lüzumlu gıdalardan ke crgeç halledilemiyen şifre yoktur. Japon leyip toparlayıp kabahati şuna buna serek kıt kanaat yaşıyoruz. Köylü her telsiz istasyonlan bu şifreli haberleri kcpıcak, Japon istihbarat daiıesiniıı yüklemektir. zaman bu halde idi. Harbden sonra şeşifre açmağa mahsııs dairesi bunlan halhirli de bu vaziyete düşünce işler fe ledecek ve nihayct General \Vaveü"den Meselâ ben harb ekonomisinin b'zde n a ı a ş t l > diye şikâyete başladık. Bizim 2448 saat sonra, bu çifrelerdcki gizli anlaşılmadığını, şahsan beninı, yahud fena dediğimiz hal, daha büyük ölçüde haber ve emirleri öğrenecektir. topluca hepimizin, yahud da devletin j y h l a r c a köyde cereyan ediyordu da İngilizler, Büyük Harbde, İn^iltere akıl ve tarih karşısında anlaşılması güç farkında değildik. Bugün çeküğimiz olan yanlış yollar üzerinde yürüdüğü sıkıntılarla, Türkiyenin bu büyük der Bahriye Nezaretinin «40 O.B.» adım verdikleri bir dairesinde kurdukları mumüzü pekâlâ iddia edebilirim. Fakat dini, ekonomisinin kifayetsizliğini an kenunel bir servisle bütün düşman şifbu neye yarar? Eğer ben yanlış dedj , , , ... , , , , T lamış olursak, millet bakımmdan ıstı relerini çözmeğe muvaffak oldukları gieim şevlerin dofirusunu gösterecek adam , ,....,, ,, . . 6 s ,^J , , , , , . . . . , . ' rabm en buyuk kazancını elde etmıs bi, Japonların da, şimdi ayni şeyi yapdegılsem, benım kafamda butun bu ış ' olacağımıza kaniim. mamalarına bir sebeb yoktur. O zaman, lerin ve davaların sistemleşmiş bir hal Ahmed Hamdi BAŞAR Amiral Hall'in idaresinde bulunan Inçaresi yoksa sözlerim, suyu bulandırpiiz şifre çözme servisi. Almanlann şifmaktan, havayı bozmaktan başka ne relerini sık sık değiştirmelerine raçmen, netice verebilir? Alıştığımız birçok şeyBakırköyündeki cinayetin bunlan daima açmağa muvaffak olmusler gibi, tenkid hakkındaki değer de muhakemesi hır. En büyük muvaffakiyeti de, değiştirmiştir. Eskiden bir adam yalnız Yazan: «•^••* Ş A R K Korkunc Gece ÇEMBERLİTAS Sinemasmda K A M I AIEYHANE ISTEDİGİM KADIN SENSIN DEMİR MASKE lıarbin tarihine .Zimmerman telgrafı» diye geçen ve Almanyanın Meksika ile Japonyayı Birleşik Amerikaya karşı Iıarbe girmeğe teş\ik eden şifreli telsizini çözmekle kazanmıştır. Müttefıkler, hayati ehemmiyeti haiz haberlerini düşmanlarından gizletnek için gerçi kablolardan istifade edebilirler. Atlas, Hind ve Pasifik Okyanuslanndan geçen kablnların hemen hepsi oııların elindedir. Fakat, Avustralya Holanda Hindistanı . Hindistan kablr.su, Singapurdan geçtiği için şimdi Japonlar tarafından kesilmistir. Amerikanm garb kıyılarından Asyaya doğru giden Pasifik kablolan da Filipin ve Borneo adalarına t'clcn kablo da ayni akıbete uğrımıştır. San Fransiskoyu Yeni Zelanda ve Avustralyaya bağlıyan kablo da, Pas'ıfi^in ortasında Japonlar tarafından kesilıniş olsa gerektir. Kesilmemiş olsa dahi, bu kablonun Avustralyadan başhyarak Holanda Hindistanı adalan arasuıdan Cavaya ve Borneoya giden kısmı muhakkak kesilmiştir. Her nekadar Hind Okyanusu yolile Afrikadan Avustralyaya gelen kablo ve oradan da tayyare ile Cava arasmda muhabere kabilse de, Afrika Avustralya kablosunun tanıamile kesileceği giinler de uzak değildir. İşte bu sebebledir ki Londra ve Vasinçtonla General Wavell arasındaki muhabereler telsizle yapılmak zaruretindedir. Telsizin ise yukanda dediğimiz veçhile sır sakhyamamak gibi bir kusuru vardır. Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra gelen hir haberde General \VaveIl"in tekrar Hindistan kumandanlığına iade edildiğini okudum. Bu çeşid bir başkumandanlığın 7aran nihayet anlaşılmış ve böylece. o güzide General içine sokulduğu çıkmazdan kurtulmuştur. KİRALIK ODALAR MILLIALEMDARdc f f Bu akşam M E LE K sinemasmda «ROMEO v e JÜLYET» v e «PYGMALYON» şaheserlerinin u n u t u l m a z yaratıcısı L E S L I E H O W A R D ve Amerikanuı yeni «Greta aarbo'su» İ N G R İ D B E R G M A N tara&ndan ilâhî bir surette ibda edilen ihtiras'a dolu cılgın ve günahkâr b i r aşk r o m a n ı AŞK R Ü Y A S1 ( İ N T E R M E Z Z O ) Filmin nefis müzik parçaları Amerikanm Verdüazlan tarafından çaluunaktadır DIKKAT: Bu gece için loca kalmamıştır. Numarah koltuklar erkenden aldırılmalıdır. Telefon : 40868. Senenin En Büyük Caz Konseri Y a n n akşam L Â L E Caz Krah ARTI E SHA W ı Sinemasmda dinlemek CAZ FIRTINASI ŞAHESERİNİ GÖRÜNÜZ. Dans Kralı F R E D A S T A I R E ' y i Myretmek Yıldızlar yıldızı PACLETTE GODDARD'u alkışlamak için f Numarah yerler şimdiden satılmaktadır. Telefon : 43595 ^ ™ TÜRKÇE Sözlü Sazll, Şarkılı filmlerin en güzeli ALİ BABA ve KIRK HARAMİLER I ELHAMRA Sinemasmda " Deyazıd meydanından ne zaman geçkimse bulunmaz ki... sem o geceyi hatırlarım. O yağmurlu Dedim ya doğrusu bilmiyorum. Buve soğuk kış gecesini. Saat tam birdi. r^nın gece bekçilerinden Hasan bızira Gündüzleri bile güç bulunan otomobilTopkapıhdır. Ben kendisile kavgalıyım, leri böyle sabaha karşı nasıl ele gefakat onlar pek sevişirler. Vaktile bizim çirmeli? Lâlelideki bir ahpabın evinde delikanlı bu Hasanın kızını sevmişti. Nison tramvayı kaçıracak kadar gecikkâhları olmak üzereydi. Tam bu sırada miştim. Boyoğluna da gecenin bir vak şimdiye kadar kaç para yazmışsa kabul I yorsunuz da ikinci günü gelmiyorsu I ve onun öiümile herşeyin rengi değişti. tramvay kazası geldi yetişti. Nikâh lâediyorum. Müşterin bekliyedursun, hay nuz? Eh geride dul bir kadınla bacak kadar tinde ıslana ıslana yaya gidemezdim ya.. kırdısı da bir daha ağıza alınmaz oldu. di beni Beyoğluna götür. Ha, bak bunu biliyorum. Delikanlı üç kız çocuğu ve bir de yatalak büyük Behemehal bir otomobil bulmalıydım. Ince bir sesle di^lerinin arasından gül nın başında kalabalık bir a;le var. Ay anne kalmı=tı. Onlara kim bakacak? BCF Gerçi darılışmadılar ama rivayets göre Bu kararla meydanı tararken gözlerim dü. Gözlerini bir iki kere kırpıştırdı. çocuk bir daha kızın yüzünü görmek lığından kendi zevki için ayırabildiği boğaz bu! Çaresiz çocuğu tam ÜniversiÜniversitenin kapısında duran bir tak Sonra: teye girmişken mektebden aldılar. Bir istememiş. Belki Hasana caka satmak ancak birkaç kuruş. Zevki dediğim de siye ilişti. Yürümedim, adeta koştum, için, yahud da gönlünü yapayım diye Tuhaf adamsın doğrusu! dedi. Müş böyle Üniversiteye gelmek. Ayın ilk trikotaj fabrikasına kâtib diye yerleşdiyebilirim. Fakat beyhude sevinmişim. ayda bir otomobille buraya geliyor da terimi bırakamam j'a, bıraksam bile az günleri aylık alınca parayı bana tokalı tirdiler. Kırk yılda bir namaz, onu da Direksiyon başmda paltosunun yakasını şeytan komaz. Aramızdan bir akıllı Ali varenlik ediyorlardır. evvel söyledim, ancak Topkapıya ka yor, o akşam yoîa çıkıyoruz. kaldırarak ujnjklıyan şoför, yüzüme dar benzinim var. Bununla seni BeyoğMevzu birdenbire o kadar alâkarm çıkmıştı, o da arzusuna kavuşamadı Ebakmak için kaldırdığı başını tekrar oYağmur biraz dinmişti. Görünürlerds luna götürürsem sonra ben arabayı sır çakmişti ki beni Beyoğluna götürecek o vet, ne diyordum, çocuğu Üniversiteden muzîarmın arasma sokarken: nma yükleneyim de öyle mi geri döne tomobili gözetlemekten vazgeçerek sor almışlardı ama emin ol onun akh fikri luçbir otomobil de yoktu. Şoföre. .Şöyle Müşterim var, beyim! dedi. orada kalmıştı. Fakat elden ne gelir? bir gezineyim, diyerek arabadan indim. yim? dum: Üniversitede mi? Çalışmak ve bu beş canı beslemek lâ t'lniversitenin dış kapısmdan İçeri gir Kim bu çocuk? Bana biraz daha Sustu, ne cevab vereceğim diye beklezımdı. Trikotaj fabrikasmdaki kâtibliğın d:m. Seri adımlarla iki tarafı ağachkh Öyle! di. Sesim çıkmaymca: izahat versene! ayhğı yetişmeyince çocuk bizim semt yolu geçtim. Sanki bir sairfilmenamiım. Beyoğluna mı gÖtüreceksin? Hoşuma gittin! dedi. Gir içeri de Görsen seversin... Çok kafalıdır. Biz teki fırınm hesablarını tutmayı da üs Bir.adan içeri daldım. İki taraflı mermer Hayır, Topkapıya! seni Beyoğluna götürecek arabayı öyle bütün mahalleli ne zaman bir müşkü tüne aldı. Sabahleyin erkenden sokdğa Beni Beyoğluna bırakıp tekrar dö•r.erdivenlerden sağ taraftakini tırmanbekle! Beyhuda ıslanmıyasın! lümüz olsa ondan akıl damşınz. Herşe çıkıyor, geceyansı eve dönüyordu. Esnerek beklesen? dım. Bu suretle dahil olduğum koridorTeklif işime geliyordu. Kapıyı aça yi bilir, herşeyden anlar. Gelgelelim pek kiden de çok konuşmazdı ama şimdi ağ Ancak Topkapıya gidecek kadar da gene sağ taraftaki ilk dershanenin, rak arabaya girdim, yerleştim. Şoförle bahtsız zavalh... En çok sevdiği şay ki zmı tamamen mühürlemişti. Onu konuşbenzinim var. Tıb fakültesi birinci sınıf dershanesinin karşıhklı birer sigara yaktık. Ve bu se tab... Ne yazık ki alacak parası yok. Bak Kısa boylu, 4045 yaşlannda bir a fer ben sustum, onun çenesi açıldı. Ace sana bildikleirmi anlatayım. Efendim bu turmağa zorlasanız bile dalıp dalıp gi kapısı aralık duruyordu. İçeride ışık diyordu. Günden güne zayıflıyor, sara vardı. Ynklaştım. Ne yaptığımı, niçin damdı. Şiş gözkapakları, patlak gözleri le acele konuşuyordu: delikanlı doğma büyüme Topkapılı olsn rıyordu. Musibetler gelince hep bir ysptığımı düşünmeden başımı kapıdan ve sivri çenesile tıpkı bir kurbağaya Müşterim dedim ama daha doğrusu bahçıvan Alinin oğludur. Rahmetli Aii îen gelirlermiş. Derken efendim, çocuk içeri uzartım. benziyordu. Sinirli hareketlerle çenesibeklediğim hem müşterim, hem de ahcahildi ama akıllı ve zeki idi. Ölünciye bir gün tramvaydan düşerek bacağını ni, yüzünün adalelerini, kaşmı, gözünü Dershane bomboştu. En arka sırada pabımdır. Bir delikanlı... Topal zavallı.. kadar yemedi, içmedi, oğlunu okuttu. kaybetmez mi? Doğrusu bütün mahalsık sık oyratıyordu. Nezle olmuş olmaİnanmazsın, yetiştirdiği lâhanaları sır leli pek acıdık. Benim çocuğun bacağı koltukdeğneklerine dayanarak ayakta Topkapıda komşuyuz. Sana garib birşey hydı. Islanan burnunu ikide bir elinin tında küfe ile pazara taşıyan bu adam kopsaydı ancak bu kadar yanardım. Fa duran san benizli, zayıf, gözlüklü, sırtı söyliyeyim de şaş. Bugün ayın kaçı? tersile siliyor veya bundan. yahud hakoğlunu bir paşa çocuğu gibi giydirir de kat delikanlı gayretli... Kazadan sonra vaktinden çok evvel kamburlaşmış bir Biri. kımda hiçbir alâka beslemediği için oladelikanlı, adeta bir çocuk, cılız, hıçkırık Hah, tamam. Biz onunla her ayın öyle gezdirirdi. Bizim karşı sıramızda o koltukdeğneklerile gezmeğe başladı ama cak, iki gözünü birden açmağa lüzum turan mümeyyizin oğ'.u onun yamnda ne trikotaj fabrikasından çıktı, ne de 'ı bir sesle konuşuyordu: ilk günü geceyansı böyle Üniversiteye Sörmiyerek yüzüme tek gözle bakıyor Muhterem profesörüm, uzun • bir geliriz. Ben dışarıda beklerim, o içerj uşak gibi kalırdı. Doğrusu Alinin tuttu fırınm hesablarmı bıraktı. du. ayrılıktan sonra tekrar aranıza döndügirer, birkaç saat kalır, sonra geri ge ğu bu yolu hep beğenirdik. Bahcıvanhk adama rahat nefes mi aldırtır? Çocuk Kuvvetli elektrik ışıklan altmda pa lir, Topkapıya döneriz. Şoför anlatacaklarını anlatmış ve sus güm bu mes'ud dakikada bana soz verda çok iyi okuyordu hani! Fakat gelge muştu. Gayriihtiyarî az evvel sorduğum miş olmanız sevincmi bir kat daha arrıîdıyan asfa'.t meydanın ıslak bo=luğunu İçeride ne yapar? tırıyor. Mü=aade ederseniz bu mevzudaki ümidsizlik içinde tekrar süzdükten son BİIir miyim? Kaç defa soracak ol lelim oğlanm şanssızhğı bir gün bütün sua'.i tekrarladım: işleri altüst ediverdi. Ali kendini üşütra: Peki ama senin delikanlı bu saatte şahsî müşahedelerimi anlaıacaâıın. dum, söylemedi. müş. Zatürrie dediller. Yuvarlanıp gitti Ünversitede ne yapıyorlar? Şimdi orada Sana bir teklifim var! dedim. Taksi Cevad Fehmi Peki neye her ayın ilk günü geli KUçUk n.kaye Açlardan biri Cevad Fehm.

Bu sayıdan diğer sayfalar: