12 Ağustos 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Ağustos 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 12 Ağu:los 1042 Mimarî davamız Kendi davalarımız t Sirkeci cinayeti Başvekilin beyanatı münasebetile kişaf tarihile ahenkli olarak bir tarafta yükselen, öbür tarafta alçalan bir refah standardı ibresine bağlanmış muvazenesizlik devrine canlı misal teşkil eder. Bu tarih halkası içinde Türkiyede köy ve tarla boşaldı; altın ve ziynet unutuldu; büyük küçüldü; insan, hayvan, ağac azaldı ve kurudu. En basit ihtiyacların NAİ NALINA MIHINA NAJ Beşinci kol verilerek çizilrrjştir. Her sene mimari 1 Yazan: Eğer kâfi miktarda çuttsin'jfî yılUk me. cetay resimieri de Yüksek Mimar sai nsrlerlııcierı mü. yapılmış olsaydı, urekkeb sergUer asul ve âdetine göre Başvekilimizin bir kelimesinde dahi çıldığı halde milll tam rölöve edümiş politika dilini kuilanmıyan, ve reel hamimarî seminerinln edemediğimiz bir tek eser olarak sergide kendin; gösyatımızın yaşıyan davalarına canlı bir bir tek eserine tesî halde bu sene alUmışmcı yıldönümü rr.ü. terecekti. Fakat yazık ki kendisi ancak makes olan açık ve temiz nutkunu hernasebetile açılan sergide millî mimarî j yüz elli senelik bir ahşab bina olmakia kes gibi ben de inşirahla okudum. Nut: semineri başlı başma bir salon dolduran beraber yarım asır evvel yapılmış bilSirkccide Şahinpaşa oteli civarında kur en mühim kısmını iaşe davası teşbir takım kalabalıkla karşımıza çıkmış j mem kaçmcı tamirile şahsiyetlni kaybe olan cinayetin içyüzü; dün anlaşılmış kil ediyor. Açık ve keskin ifade ile hastır ki bu kalabalık önünde hazln ve e j derek plânda zayiat vermiş, cephede hiç tır. Tahkikatla varılan neticeye göre, tahğa, ilk defa olarak resmî dille, ilk lemli bir hayal sukutuna uğradığımı | birşey kalmamış, fakat geniş bir sahayı şoför Eminin kstili, evvelce dokuma teşhis konmuştur: m^^^^^e^^^^^^ kaplamakta olan hantal kıymetsiz ahşab cılık eden ve bir zamandır boşta ge Zaten kifayetsiz bir saklıyamıy acs ğım. Evvelâ duvarlarda talebe etüd levha bir binadır. Hocasının iddiasına rağ zen Rıdvandır. Rıdvan, pazar günüııü istihsal içindeydik. hakikî şekli üzerindek: araştırma takib eden geceyansma doğru, yanın Hububatımız fcize larınm sayısmı bir İki misli geçen irili ufakh bir fotograf bolluğu göze çarpu ! ^da yanhş v e uydurma çiz^ler mah da arkadaşı Sirkecide Hüdavendigâr o gücü gücüne idare yor,. yaklaşıp altlarındaki yazılan oku j sulü olmuştur. Ancak biiiarz uydurma teli altındaki cLezzet» lokantasmda ediyordu. Millî mii ^ * * ve bir müddet evvel dafaa tedbirleri alınarak yorum; Aynen şunlar yazılı: (Divrikte i olmayıp da ta kendisi dahi olsa, barok çarson Osman yüzbinlerce v bir sokak, Sıvasta bir sokak veyahud da i e ampir boc.iamalar arasında vücud Bursadan gelerek «Mudanya. olelinde gürbüz bir müstehlik kadrosu ve orduyatıp kalkan Sabriye bulunduğu h^de, falan şehirde falan zatın evi vesaire.. bulmuş bu tahla binanm millî san'atla Sirkccide dolaşıyormuş. Şoför Emirı de, nun iyi besler.en hayvanlan araya giGerçi bir çok sergilere maksada yar gene hiç bir münasebeti olamazdı!, taşradan gelip de kendisine mispfir rince malımız bize yetmez oldu. Yani Unutmamalıyız ki biz milli mimarî dımcı olarak fotograf da konabilir. Faeskiden yemiyorduk; biraz adamakılh kat bu salon ne bir propaganda sergisi öğretiminde talebelerimize Türk sah'a olduğu arkadaşı Kâzımla sarhoş bir yemeğe başlayınca nekadar az şey yetişhalde Şahinpaşa oteli civarmdaki kaldir, ne de etnografik bir müze salcnu. tının asîl ve mütekâmil hususlyetlerini .tirdiğimizi onladıkî. İstihsal alanındax Ancak bir mimar mekcebi talebesinin öğretmekle mükellefiz. 0nun inhitat ve dırımda duruyormuş. Kâzım, Eıdvanla çekilen kol ve vasıta kuvvetleri, zira.ıt dejenere şekiîlerini vak'alarmı da ancak Osmana söz atmıçtır. Osman hiddttle millî mimarî üzerinde kendi elierile ölistihsalinin para etmesindcn doğan ve çüp biçerek çizdikleri rölöve levhaları san'at tarihinde söyliyecek ve öğrele. Kâzımın yüzüne bir yumruk yerleştir köylünün eskiye nazaran yetiştirdiği ceğiz. Koskoca bir duvar işgal etmış miştir. Bu sırada Emin, müdahaleye nı ve yahud millî mimarî üzerinde vümallardan birazcık daha kendine istihcude getirecekleri projeleri görmellydik. olan bu resimler için uğra;tınlmış Türk kalkışmış ve Eminin müdahalesine karçı gencliğine yürekten acıdım. Türk san'a da Rıdvan, bıçağa . sarılmıştır. Kavga, lâk için saklamasına imkân veren durum Bu fotograflan çekip oraya asmak gürültü sırasında Sabriye korkup kaç yanında, burada sıralanması uzun süreiçin mimarî hocası veya talebesl olmağa tının da bu yanhş araş'.ırma usulüne mıştır. Hâdisenln bu şekilde olduğu, cek bir çok yeni mal harcama sahaları içim sızladı. lüzum yoktur. Fotografa meraklı her. Sergide bir binaya daha bakahm: Al Kâzımla Sabriyenin İfadelerinden öğ açıldı. Kısası biz bir istihlâk çoğalmasıkes de ayni çeyi yapabilirdi. renilmiştir. Osman çaltştığı lokantada, na gittik; bunu karşılıyacak isühsalimiz Bilâkls sergi salonunu böyle fotograf tında Sclâmsız karakolu yazılı olan bir uzaklaşmak clmadığı için sıkmtı içinde kaldık. bina rölövesi görülüyor. İkinci Abdül Rıdvan da İstanbuldan Iarla doldurmak şöyle dursun, diplomamaksadi'e bindiği «Cumhuriyet» vapuBaşvekilimizin sözlerinden çıkan mana sını alacağı güne kadar talebeyl fotograf hamidin zamanında bir Rum kalfa elile runda e!e geçmişlerdir. Tahkikatı ya budur. Derdin bu kadar döğru bir teşhis makinesl kullanmaktan menetmek ve ampir taklidi olarak yapıhnış bir karapan müddeiumumî Mes'ud Doğu; bun yapılınca tedavi ve tedbir işinde Sarachoşuna giden mimarî motifleri elle çi kol binasıdır. Bu adî bina üzerinde bir ların hâdiseyi bu şekilde teyid yollu oğlu ve hükumeti en isabetli yolu bulziimiş krokiler halinde defterlerıne top | T ü r k talebesini uğraşüran milli mima ! olan ifadelerini almıştır. Tahkikat, bazı ır.ağa her veçhile ehildir: «Dariığı biraz latmak lâzımdı. Binaenaleyh şahidl o! j " semineri profesörü İçin hiç bir ilmî noktalardan yürütülmektedir. da tabiî» bulunca tedbirlerin tabiî yoltenkid yapamam. duğumuz bu sürprizin bir tek manası, Sadece şunu söylemek isterim ki Aka lardan, vaktinde, hesablanarak alınması duvar doldurmaktan başka bir jey lfade deminin millî mimarî salonu duvarlaedemiyor. Belediye îktısad Müdürlü imkânı başlamış demektir. Evvelâ normal seyir takib eden bir hâdise karşıTalebe etüdlerlne gelince: Görülüyor rmda Sinandan, Hayreddlnden alııımı:; ğünün kadrosu smdayız. Hiç bir şeyi olmadığı halde ki, millî mimarî diye san'at tarihimize san'at hazineleri seyretmek Is'.erken Belediye İktısad müdürlüğünün yeni kendisini hasta sanan adamlara korku ve mal edebileceğimlz kiâslk eserlere kıy hıristiyan kalfalarm elli, altmış sene tnet verllmeden, barok ve ampir bir ta evvel yapmış olduğu Türklükle müna. kadrosu hazırlanmıştır. Yeni kadro ile şiddet belki yarar; fakat sinirleri ve kım kıymetsiz binalar üzerinde, hattâ sebeti olmıyan stilslz ve saçmasapan ekmek bürcsu olduğu gibi kalmaktadır. bünyesi berbad olmuş bir zavallıya zecbunların kırk, elli sene evvel bilmem ka. binalarının veya daha evvelki barok Tetkik işleri Ticaret Odasına devroluna rî tedbir ve dayak ancak menfi tesir yaçıncı defa cahil kalfalar elile yapılmış binalann rölövelerlni hazırlatınak ve caktır. Tevzi kısmı kalkmaktadır. Petrol, par. İstihlâk çoğalmasından ve bunu tamirlerile külliyen şahsiyetini kaybet millî mimarî adma Türk gencliğini yan benzin tevziatı Petrol Ofise verilmiştir. karşılıyacak malın ortada bulunmamamiş şekilleri üzerinde talebenin vakti hş yollara sürüklemek bir hatadır. Bu Takib şubesi bugünkünden daha büyük Bindan doğan iaşe dariığı ve fiat yükseknun derhal önüne geçilmesini istiyoruz. bir kadro ile kalacak ve Belediye zabıta likleri cebri tedbirlerle, narklarla önieve emeği israf edilmiştir. Tevekkeli değil, Akademiden diplomanemez, şiddetlenir. Demek şimdiye kaSergi salonunda ısrarla kiâslk eser sını alıp çıkan mimarlar Süleymaniye sile beraber çalışacaktır. dar nark usulleri, zorla satış kararları araymca buldum: Bunlardan birisl Sü gibi mimarî şaheserlerimizi, dedelerimiz Üç ton kalay istihlâklerin kayıdsız ve şartsız serbest leymaniye Çifteler medresesidir. Bu değil, Kafdağının ardmdan gelrniş devVilâyet emrine üç ton kalay veril bırakılmasile birleşince hastalığa karşı medrese çok küçük mikyasta rölöve e ler yapmış gibi bigâne bir haşyet ve miştir. Tevziata bugünlerde başlanatam aksine ahnmış şeylerdi. Bunları dilmiş olduğu gibl talebeye mimarî de hayretle seyrediyorlar. Bu hal koca Sİ caktır. kaldırarak fiatı reel haddin, yani kara tay da yaptınlmamıştır, acaba talebe nanın Cumhuriyet devrine ermiş çocuk. Otobüs seferleri borsanın aşağısına, fakat nazarî ve resbu medresede millî mimarî namına ne lan için, tasavvurun fevkinde, acıklı bir mî fiatın da yukarısına çıkarıyoruz. anhyabilmiştlr? Sorulmağa değer bir haldir. kaldırılacak sualdlr. İkinci eser olarak BakjrköyünPiyasaya konmuş menfi baskıların Altmcı şube müdürlüğü, Vilâyete müMilll mimarinln ne c'ması ve bu ödeki Slyavüş Paşa köşkü görülüyor. Bu racaat ederek otobüs seferlerinin kaldırı kalkmasıncan doğan ferahhk bünye hasköşkün rölöve resimleri daha çok hanemli meselenln yanhş olarak nasıl talığımıza serbest ve müdahalesiz bir zin mana ifade ediyor. Zira makta p'â telâkki edildiğl hakkmdaki düşüncele larak bunlardan artırılacak benzinin taksüere tevziini ve bu suretle şehirde rejira sanki deva imiş hissini verecek nına, plânı cephesine uyımyan bir bina rimi diğer bir yazıda izah edeceğim. taksi miktarımn kısmen artacağını bil kadar anî, geniş ve ehemmiyetli oldu. resmolmuş, talebe bu reslmde kubbeSedat ÇETİNTA5 Bu arada hükumetin iktısad üminin emdirmiştir. yi mi duvara öturtmuştur, duvarı mı rettiği yoldan yürüyeceğini, serbestî reVilâyet bu teklifi tetkik etmektedir. kubbeye blndirmiştir belll değll!. Ayni Gazi Terbiye Enstitüsüne jimine dönüleceğini düşünenler bile çıkzamanda bu acayib resmin çizgilerl de Hastanede ölen kadın tı. Buna bir saniye olsun inanmak için alınacak talebe o kadar becerikslz ki tekaüâlükten fen Fatihte Sofularda oturan Şükriye Ati insan, değişen dünya ve tarih şartlan Gazi Terbiye Enstitüsüne alınacak tamemurluğu veya lnşaat ressamlığma ye isminde bir kadın, Haseki hastanesingeçmiş bazı zevatın çlzdiği bir resme lebelerin yazıh imtihanlarına dün İstan de ö'.müştür. Ölüm sebebi şüpheli göıü içinde Türkiyeyi, Türk inkılâbını, bugün birlik binamızın baş yapıcısı olan Millî benziyor. Hulâsa vazıhan anlaşılmakta bul erkek lisesinde başlanmıştır. İmti lerek, cesedi Morga kaldırılmıştır. Şefimizi, nihayet davalarımız içinde safdır ki bunu vazife oîarak alan talebe hanlar bugün bitecek ve evrak Maarif Bedenî yol mükelleflerine ha safha olgunlaşmış olan Başvekilimizin binanın durumunu kavnyamamış, ho Vekâletine gönderilecektir. Kazananlar şahsiyetini unutmak lâzım. İstanbul Vilâyetinden: cası ise binanın semtlne bile uğrama ayrıca Ankarada Gazi Terbiye Enstitümış olacak. Resimleri tashih edemelen sünde sözlü imtihanlara da gireceklerdir. 942 senesi malî yılı Içinde çalıştınlaBaşvekilimiz, nutkunun daha başmda sergiye asmıştır. Halbuki Slyavüş Paşa cak oîan bedenî yol mükelleflerinln daha doğru olarak kendisinin liberal ikköşkü ciddî bir tetkike tâbi tutulsaydı 35 eylul 942 den itibaren hangl günlcr tısad dediği • iktısadî poliükaya karşı BU GECE Harbiyede bugün görenleri hayran bırakacak mi. de ve hangi yollarda çalıçtınlacaklarına güvensizliğini belirtmiştir. «İnsanlann marî ve tezyinî safhalar arzeden mütedair olan defterler; kaza kaymakamlık refahını artırmak için her memlekete o nevvi levhalar vücude getirilir, talebe larına gönderilmiş olduğundan bedenî memlekette en bol ve en kolay yetişen de millî mimarî mevzuu üzerinde epeyce mükellefiyetle alâkadar olan bütürı yol mahsulleri yetiştirmek ve bunları diğer şeyler öğrenmiş olurdu. mükelleflerinin mensub olduklan ma memleketlerin en bol ve en kolay yetihalle mümessillerile ihtiyar heyetlerine şen mahsullerile serbestçe mübadele etDiğerlerine geçelim: On dokuzur.cru müracaatle hangi yolda ve hangi günde mek» tavsiyesinde bulunan liberal iktıB A H Ç E S İ N D E asnn kaba bir yapısı olan Lâlelideki mükellefiyetlerini yapacaklarmı anlı sad, istismarcı bir dünya nizamının ideÇukurçeşme hanı bir talebemize rölöve yarak nüfus cüzdsnlarile muayyen o olojisine hizmet ediyor, istismar prograettirilmiş, güçlükle lsiimlâk edilebilen lan günlerde çalışacaklan yolda nafia mını dünya ölçüsünde gerçekleştirmeğe gayrimuntazam bir arsa üzerine çarpuk fen memurlarına müracaat etmeleri çalışıyordu. Bu nizam dünyayı aralannçurpuk bir şekilde yerleştirilmiş olan ilân olunur. da gittikçe büyüyen uçurumlar açılmış bu binanın sana't bakımından değll, iş milletler ve sınıfiardan ibaret bir tezad ve emek bakımmdan rölövesi çok vakit manzumesi haline soktu. Bir takım mem alan bir binadır. Fakat îlk sorulacak leketler serbest mübadele sayesinde resual şudur: Millî mimarî öğrenmek is. fahın, saadetin en yüksek haddine çıkatiyen bir talebe bu kadar vakit ve erak mal harcama güclerinin evci balâmek sarfile bu binadan ne öğrenebilmiş. İstanbul Vilâyetinden: sma yükseldiler. Öbür tarafta ise bir çok tir? Cevabını ben vereyim: Hiç. 1 Seyrüsefer eden bilumum taksiİSMAÎL DÜMBÜLLÜ memleketler bu refah ve yükseliş karşılerle 2 tondan yukarı kamyonlara ve 75 Sergide seminerln en başa geçlrdiği sında, istihsallerini ve istihlâklerini azalve bütün san'atkârlann iştirakile sayılı Koordinasyon heyeti kararname ve üzerinde uzun ve sürekli emekler sartarak, fakrin ve sefaletin en korkunc file vücude getirdiği bir resim de son sinde yazılı tahdidattan istisna edilen gayyasma sürüklendiler. zamanlarda yıkılmış olan Boğazdaki hususî otomobillere aid günlük benzin Köçeoğlu yahsıdır. Bu büyük yalınm istihkaklan yan'ya indirilmişür. İnkılâbımızdan evvel Türkiye, liberalBU GECE müteaddid arka ve ön cepheleri kat 2 2 tona kadar (2 ton dahil) kam kapitalist âlemin işte böyle bir istihlâk Harbiyede BELVÜ bahçesinde plânlan ve yazı ile meşruhatına göre yonetlere aid gün'.ük benzin istihkaklan ve istihsal kısırlığma mahkum ederek saat 3 e kadar son şeklile orijinal şekilleri ehemmiyet pazar harici bıraktığı, ölüme mahkum yedişer litre üzerinden verilecektir. 3 Otobüslere, kordiplomatiğe aid o ettiği memleketlerden biriydi. Türkiyetomofcillerin benzin istihkakı tanı verile nin son bir buçuk asırlık gerileme tarihi. Garb âlerninin bir buçük asırlık incektir. Âkademi sergisinde : nıillî mimarî Sedad Çelintaş Şoför Emıni öldürenler dü^ yakalandılar { A. Hamdi Yazan: ^^^^••^«•^* w Basar BELVÜ N AŞİ D SAFİYE RAŞİD RIZA HALÎDE PİŞKİN Benzin ievztatı tahdid edüdi Naşİd müsameresi Sürprizler haftası!.. Veda haftası!.. ™" Çarsıkapı A Z A K Bahçesinde İstanbulun her semtinden akın halinde koşuşan 10.000 lerce sayın müşterilerine bir cemile olmak üzere: dan mahrum, gıdadan mahrum, zevk ve neşeden mahrum kalan Türk halkı dan:arlarındaki temiz ve asil kandan, her felâkete göğüs vermesini büen iç kaynaklarınm kuvvetinden dolayı bu erimiye bir kader cilvesi diye katlandı, durdu. Yalnız ve ancak köylüsüne efendi denilebilecek olan bir memleket bu dış şimdi Başvekilimizin söylediği gibi neşetesirler dolayısile erirken, öbür tarafta yi de sıkıntıyı da beraber tatmaic ve çekGeçcn harbde, «casusluk ve düşmanla dejenere, karışık bir sülâle hakimiyetine mek yoiunda hemen tek kalmış, asır işbirliği» adı verilen işin adı bu harbdc dayanan saraym etrafında, fesad ve is larca böyle yaşamış bir milletiz. Nasıl değişmiş ve «beşinci kol» olmuştur. tismar yuvası şehirlerin içinde ağ kur olur da böyle bir miliet, geçici ve çok Arada geçen 25 yıl içinde ise, işin teknimuş bir avuc mütegallibe ile çokluktan kısa bir zamana mahsus olan bir iaşe ği son derece ilerlemiş; muhtelif ihtısas kendini uzaklaştırırış mürfeci ve dalka tiaıiığında yalnız parası olana hak veren şubelerine ayrılan geniş çerçeveli Lit vuk bir memur sınıfının efendiliği altın mekanik, serbest piyasa ayarlamasile ik ilim ve fen haline gelmiştir. İşin nekadnt da iliklermdeki kana kadar kurutulma İ lifa eder, ve kendi yıktığı liberal bir re ilerlediğini anlatmak için havacılıktan ğa çalışıhyordu. Atatürk ihtilâline kadar jınün çukuruna düşer? Az malımız varsa bir misal getirebiliriz. Geçen harbde, devam eden bu çöküş içinde bu müte hepimiz ezileceğiz, çok varsa hep bera hücra yerlere, arasıra, uçakla bir tek cagallibe e'emanları (saray, gayritürk ana ber boi bol yaşıyacağız; fakat hiç bir sus ihtilâld veya baltalayıcı (sabotajcısır, din sınıfı, ağalar ve istismarcı bur zaman «ihtiyaclarımızın ve zaruretleri lar) indirilirdi. Bir müddet sonra, mujuva döküntüleri) Garb istismar âlemile mizin şiddeti ne olursa olsun hiç bir ya ayyen gün ve saatte, uçak ayni yere ineelele vermişti. İhtilâl ve inkılâbımızla bancı irade bizim bileğimizi bükemiye rek o adamı alıp giderdi. Bu defa ise. yaptığımız iş yalnız bu istismar eleman cektır.> ayni şekilde tek adam getirillp götürüliannı içimizde tasfiye etmekten ibaret nıekle beraber yüzlerce paraşütçü v« Bu kanaat bize bir kabine değişmesinkalmıyor; dünyayı farklı iki âleme ayıden sonra gelmediği, etimiz, kemiğimiz, batta uçaklar doltısu asker, silâh ve malrarak tezada sokmuş olan bir medeniyet damarlarımızdaki kan gibi uzun tarihi zeme de indirilmektedir JJunlar arasuınizamının artık yıkılmıya mahkum oldumizden miras kaldığı için iaşe sıkintısın da bol sayıda gizlice indirilmiş casuslar, ğunu da gösteriyordu. Yaptığımız bu kadan asla korkumuz yoktur. Yeter ki tari ihtilâlciler, suikasdciler, baltalayıcılar ve dar büyük, âlemşümul bir şeydi. «Türk he karsı, millî karakterlerimize karşı, çeteciler vardır. inkılâbı tarihin bir devirden diğerine akiçimizde yaşıyan realitelere karşı yürüGeçen harbde, Alman başkumandanhk 1ığı intikal zamanlarmda başgöstermiş mek hatasında bulunmıyalım. Dçrd ve karargâhında, bir İnğiliz casusunun bubüyük inkılâblardan biriydi (1).. deva en salâhiyetli bir ağızdan anlıyo lunduğunu iddia ederlcr. Bu casus, AlDünyada insanlar ve milletler arasın ruz ki anlaşılmıştır. Birliğimiz tamam, manyada doğup büyümüş; Alman tabiida büyük tezad doğurarak yaşıyan bir iaşe davasına karşı anlayışımız tamam yetine gimıiş; Alman harb okulunda ve istismarcı nizamın yıkılmasmda rol almış dır. Derdlerimizi açık konuşmasını, mil harb akademisinde yetişmiş ve kurmay bir millet, bugün tedbirlerin her nedense letten hiç bir şey saklamağa lüzum ol subay olmuş bir İngilizmiş. Bunun no yanhş ve eksik alın.nesından dolayı nor madığmı bilen ve bu yolun Türk milleti derece doğru olduğunu bilmiyomm ammal bir seyir içinde dogduğu anîaşılan için tek yol olduğunu anlıyan Saracoğlu. ma, Iııgiliz dominyonlarmdan birinde bir ia.şe dariığı karşısında nasıl olur da Tüıkün tehlikcde olduğu vakit şahlanan pek uzun zaman yaşamış olan bir Alım.n, ktndi tasfiye ettiği nizama döner? İçi milli şuurunu pek güzel hissetmiştir. Biz harbin başmda İngiltereye gelmiş ve mizde buna doğru filizlenen bir hasret asıl sıkıntı Ve tehlike zamanında büyük tlil bilir bir İngiliz gibi görünerek İıij.'iışığı parlar gibi olduysa, bu, sadece bi işler gören, fakat esefle, itiraf edeüm ki liz sansür daircsine girmiş; Holandaya zim yanhş bir yoldan doğru bir yola bu hale gelmeden de ilerisini pek dü göndcrilen ve oradan gelen mektubları sansür etmeğe memur olrauş ve bu vazidönmemize yarar. Türkiyede istihsal ve şünmiyen milletiz, fede iken bir çok askerî, siyasî ve iktısaistih'âk ayarlanmasını fiat kanaiile meMillet Meclisinden. ittifakla itimad rekanik piyasa münasebetleıinin hnin tak yi alan Saracoğlu hükumeüne bütün di sırların Holanda yolile Almanyaya dirine terkedileceğini kimse düşünemez. millette yaşıyan ruh ve madde sıkıntısı geçmesini (emin etmiştir. Bu yaman caZenginin bol bol herşeyi bulması, faki na en yakın aldığı tedbirlerle çare bul sus, harb bittikten sonra, hafıralarıru rin aç kahp erimesi, liberal iktısad me mağa muvaffak olduğu gün zaten istis yazıp bastırmıştır. Kütübhanemde mevkanizmosına bağlı maddeci, benci kafa nasız bütün memleket ittifakla itimad cud olan bu kitab, heyccanlı maceralarla doludur ve casuslann nerelere kadar lara hoş gelebilir. Fakat Türkoğlu Türk, reyi vermişti. Allah muvaffak etsin. girebildiklerini kcllelerini koKuklarına reel hayatımızın içinden yetişmiş bir Ahmed Hamdi BAŞAR alarak nasıl çalıştıklarını göstermektedir. devlct adamı sıfatile Saracoğlunun böyle şeyler akhndan geçmez. O, «darhk ve (1) İktısadî Devletçilik, ikinci kitab Bu harbde de ayni casuslukların daha sıkıntıyı mütesaviyen çekmek ve çektir 1933, S. 7. mükemmel surctte yapıldığma şüphe mek için bütün tedbirleri almakta asla yoktur. Mısırda çıkan İmagcs gazetesine kusur etmemeğe çalışacağız» derken Üniversitede kayıd ve kabul göre, 14 birinciteşrin 1939 da Skapa Flov başta Millî Şefimiz olduğu halde bütün Üniversiteye alınacak talebenin ka İngiliz deniz üssune girip Royal Oak Türk milletinin iç köşeden tarih boyunca yıd ve kabulüne 1 eylulden İtibaren zırhlısını batıran denizaltı gemisini idare devam ederek bize kadar gelmiş ruh te başlanacaktır. Verllen karar mucibin eden deniz subayı, Orkney adalarından mizliğine uygun en doğru ifadeyi verdi ce Tıb Fakültesine girecek talebeler bİTİnde oturan ve kendisini İsviçreli bir ğine asla şüphe yoktur. imtihana tâbi tutulacaklardır. saatri diye tanıtan bir Alman casusu Sonbalıar devresi imtihanlarına nor imiş. Bu keskin ifade ve «bol imkânlar olmal olarak eylul sonlarında başlanacak Leningrad'da yakalanan şebekede çadukça onun neşesini beraber tadacağız; ve birinciteşrin nihayetinde bitirilecek lışanlardan biri de, bir silâh fabrikasmbertaraf edilemiyen. ihtiyaclar sıkıntısını tir. Üniversite yenj yıl tedrisatına da da makinistlik yapan bir casustur ki koda hep beraber çekeceğiz» sözü artık iaşe 1 ikinciteşrinde başlanacaktır. münist partisinc aza bile yazılmağa mumeselesini hain ve mekanik piyasa müvaffak olmuştur. nasebetlerine serbestçe bırakılacağını " YENİ ÇIKTI : Sovyet Rusyadaki gizli zabıta teşkilâtı bir saniye olsun düşünmüş olanların ne pek yamandır. Haklı haksız en küçük kadar yanıldıklarını anlatmağa kâfidir şüphe uyandıran adam için, Siberyayı Liberalizmin benci, maddî ve buz gibi boylamak veya idam edilmek işten bile soğuk ahlâk anlamına zaten Türk hiç bir değildir. Oyle olduğu halde, bir casusun, zaman ahşamadı. Birbirine yardım eden, bir silâh fabrikasında işçi ve hele kofelâket ve saadeti beraber yaşıyan, yalmünist partisinde aza olması, beşinci koYAZAN: nız kendine ve miüeüne değil, bütün inlun nasıl çalıştığını ve nekadar tehlikcli Yüksek Mühcndis sanlara karşı şefik olan Türke, böyle olduğunu göstermeğe kâfidir. Z İ HN İ A R l S O ı herkes sıkmtı çekerken bol bol yiyip Eser 1932 Alman betonarme nliçen insan yabancı ve düşmandır. Dazamnamesine uygun olarak betonmarlarımızda uzun asırlardanberi ve her arme inşaat aksammın kolay ve çeşid felâket karşısmda dahi kaybolmaçabuk hesaplanmasına yarayan dan yaşamış bu diğerci ve bütün görüşlü Odun bollaştı kaide, formül, ve metodlarl İhtiva ahlâk, bizim en kuvvetli tarr.fımız ve Mahrukat Ofisinin bütün depoları doletmektedir. Esere ayrlca birçok servetimizdir. Liberal kapitalist âlem muş bulunmaktadır. Bir taraftan da Ofis örnek misaüerle hesab tabloları bizi istismarcı ilim görüşile, menfaate ramına mütemadiyen odun ve kömür ve malzemeye dair kısa malumat dayanan sosyal ve ekonomik usulleri ve gelmektedir. İlâve edilmiştir. muaşeret âdabile, millî kültür ve benliği Eser, yüksek mühendis ve yükOfis, nakliye kendisine aid olmak üzere mize vurduğu hain darbelerle zaten yıkmağa çahşıjor, ve bu iş için de «mü sek mimarlarla mühendis ve fen ve muayyen bir kâr bırakarak odun ve memurlarl için çok faydall bir el kömürünü depolar vasıtasile saüşa çıkanevver» dediğimiz ne Garbı, ne de kenHt^bldlr. Fiatı: 200 Kr. Satlş yerr racaktır. Depoların yapacaiları satış fidimizi anlamamış züppe ve imansız bir ' Üniversite Kitabevi İstanbul atları bugün tespit ve ilân edilecektir. ir Londra teigrah, Leningraddaki beşinci kolun geniş fa»îiyeti hakkınfia izahat verdi. Ahnanlarla bolşevik aleyhtarı beyîz Kuslar elele vererek çalışmışlar; bu beyaz Ruslar arasmda Çar taraftarı eski yüksek menııırlar, nıbaylar ve asılzadeler varmif. Politikanın ne jarib bir cilvesidir ki sımf ona yardım ediyordu. Halbuki biz geçen harbin gene üçiincü yılında, Alhiçbir zaman, hiç bir tarihte tekçi, sınıf man gizli isühbarat teşkilâtı, o zaman çı, hodbin insanlar halinde yaşamadık. Fetrograd aaını taşiy3n Çarlık payitahYalnız kendi şahsımızı değil, hatta düş tındaki ihülâlciler ve Kızıl Ruslarla gizmanlarımızı bile düşünerek bütün in lice işbirliği yapmış; Lcnin'le bazı arsanlığa saadet ge'.irmek için uğraştık, kadaşlarmı kapıian mühürlü vagonlarîa En kudretli imparatorluklar kurarak İsviçreden alıp getirmiş, bunları muhdünyaya hâkim olduğumuz zamanlar bi telif Karadlniz yollarından hükumet le, bir takım millet meıkezıne ve etrafına gondermişti. Önce | ler ve insanlann se. Çarlığın, sonra onun yerine geçen Kefaleti ve fakrı hesa. ' tenski diktatörlüğünün yıkılmasını ve bina kendi şahsi ve ' nihayet Sovyetler rejiminin kuruhnasını millî refahımızı isti bu kızıl ihlilâlci unsurlar, temin etmişyea insanlar olama. lerdi. Dün I'ctrograd'da Kızıl Ruslarla dık. En geuış manada insanca hareket beraber Beyaz Ruslara karşı yapılan ihettik. Hiç bir zaman milyarderlerimiz ol tilâlci ve yıkıcı faaliyet, bugün gene madı; fakat fakir, hasta, çocuk ve ihtiyar harbin üçüncü yılında, Leningrad'da, Bekim muhtacsa milletimizin sinesinde, en yaz Ruslarla beraber Kızıl Ruslara karşı geniş ve insanî yardım teşkilâtile yaşa yapılmaktadır. Değişen şey yahıız isimdı. Elele vermek, iki lokmamız varsa onu ler ve renklerdlr; işin mahiyeti ve usulü lokması oimıyan birile beraber yemek, aynidir. BETONARME PRATİK J Bu akşamdan itibaren profesör ZATİ SUNGUR'un Bugüne kadar büyük heyecanla takib ettiğiniz üç büyük programın en şayanl hayret numaralanndan mürekkep Dördüncü ve son veda programi Son hafta münasebetile her gece tenzilâtll UCUZ HALK SEANSLARI Ehemmiyetle nazarl dikkate: İzdihaml önlemek maksadile gişe saat 7 de açllacaktlr. Herkesin ayakta ka'maması ve yer bulabilmesi İçin bahçeye haricden 500 iskemle daha İlâve edilmiştir. , Ovun sonunda her yere tramvay temin edilmiştir. Deniz Kulübünden 15 ağustos 1942 cumartesi akşaml saat 22 de verilecek Baloya teşrif edecek davetliler meyanlnda şehirde ve Adalarda İkamet edenlerin avdetlerini temin etmek üzere muayyen saatlerde Modadan hareket edecek motörlü vesait temin edilmiştir. I f e n ü z yeni tamşmışlardı. Güllıane parkınm taze yeşil çımenîer, yüksek boylu geniş gölgeli ağaclarla çevrili yollarında ağıraksak dolaşıp duruyorlardı. Gene adamın önü açık gömleğinden yanık göğsü görünüyor, kıvırcık siyah sacları rüzgârla hafif hafif dalgalamyor, gözleri yerden hiç aynlmıyordu. Gene kız çiçekli basmadan entarisinin omzıma kısa kırmızı bir ceket örtmüştü. Arkası kesik ayakkabısı hir adımda tabanmdan aynlıyor. Sonra •Şr,k, diye bir ses çıkararak tekrar uzaklaştığı noktaya yapışıyordu. Sağdan, soldan ve ortadan küçük firketelerle sıkıştırılarak geri tarafı serbest bırakılmış sarı saclan arasıra yüzüne, yanaklarma dökülüyor, Leman onları: Of 'aman! Diyerek tırnaklarmm üstündeki kırmızıhkların yarısı yenmiş ince parmaklarile düzeltmeğe, geriye itmcğe çalışıyordu. Uzun zaman konuşmadan yürüdüler. Sonra havanın kötülüğünü, rüzgârm haşanhğmı mevzu olarak ele aldılar. Deniz tarafındaki köprüye yaklaştıkları vakit Orhan, küçük siyah gözlerini genc kızın yeşil u:i gözlerine pervasızca dikmek cesaretini kendinde duyabildi: Leman Hanım, dedi. burada böyle serseri serseri dolaşacağımıza gidip bir pastanede, yahud bir mahallebicide otul sak daha İyi değil mi? En değerli hatıra, en hoş hediye: "AMCABEY,, Bibloları Ankara caddesinde İ NS E L Kltabevlnde ve İstiklâl caddesinde S A B A H Fotografhanesinde bulunur. döşenmiş buldu. Duvardaki, albümlerdeki resimleri büyük bir merak ve tecessüs İçinde seyrediyordu. , Kadehler boşaldıkça İskemleler birbirine yaklaştı. Lemanın gözkapaklan gittikçe ağırlaşıyor, yüzündeki gülüm\S: Eemeler genişliyordu. Bir arahk, duLeman, bu teklife, ondan en sonra düdlü bir sesle kekeliyerek cevab ver daya kapandığmı görünce onlar ne dakları titredi. Burun delikleri açıhp di: çıkarılabilecek manayı verdi: derler. kapanmağa başladı. Masadan kalktı, Bezik mi?. A. Beziği doğrusu çok Teşekkür ederim Orhan Bey, dedi, Ev sahibi iyi kalbll bir kadındır. sedirin üstüne uzandı. Orhan bu vaseverim. Niçin sordunuz? daha acıkmadım. Kat'İyyen dedikoducu değildir. Hem, ziyeti fırsat bilerek gene kızm saçk Karnmız acdır diye söylemedim Yok hani ben de çok severim de. benim oturduğum odanın ayrı bir'ka rını okşada ve İlk buseyi kondurdu. ki. Sanki, demek istedim ki, hava böyle pısı, müstakil bir merdiveni var. O Leman yerinden fırlamak istiyerek: Susamadım da. olduğuna göre acaba, odama gidip şöyle raya çıakrken bizi hiç kimse görecek A. dedi, Orhan Bey hani uslu Pekâlâ efendim. değil ki. bir kaç parti oynasak mı? duraeağınızı vadetmiştiniz!. Hani bezik Tekrar büyük yola döndüler. Bu se Gene kız hafifçe kızardı. Birden siParktan dışarıya çıkmışlar, Sirkeci oymyacaktık. Haydi, kâğıdları çıkarm fer hızh hızlı ilerliyorlardı. On dakika nirlenir gibi oldu: ye doğru yürüyorlardı. Gene kız derin bakahm!. sonra dış kapıya yaklaşmışlardı. Or Affedersiniz, Orhan Bey, ben sibir düşünceye dalmış gibiydi. Elierile han sordu: ceketinin ucunu kıvırıyor, açıyor, tek Dur yavrum, o kadar acele etme zin zannettiğiniz kızlardan değilim!. Daha çok vaktimiz var. Onu da oy Sinema artistlerinin resimlerinl Darılmayın Leman Hanım. Yani, rar kıvırıyordu. Delikanh ıshkla hsfif narız! ten: biriktirir misiniz? bezik meselesini fena bir fikirle ortaya Leman dudaklarmı büktü, başmı bir attım sanmayınız. Gayet saf ve masum Mama yo kere! . Orhan, Lemanı evinin sokağındaki yana eğdi: bir düşünce Ue söyledim. Sırf vakil yl terennüm ediyordu: köşeden uğurlarken: geçirmek niyetile teklif ettim. Fakat Yok, dedi, sinemaya çok giderim Leman, birden ,uykudan uyanır gibi Pazartesiye buluşahm! ama, artlst resimlerile alâkadar deği siz kötüye çektiniz!. Halbuki, hiç ümid başını kaldırdı: Temennisini savurdu. Gene kız şeyetmezdim. Sizin gibi ince ruhlu, güzel lim!. Peki Orhan Bey, dedi, hatınnızı Yazık!. Çok güzel bir koleksiyo yüzlü, tatlı sözlü bir gene kızdan böyle kırmak lstemiyorum. Odanıza gelecc tanî bir gülümseme ile: Ha, dedi, gene beni bezik oynanum var da Size göstermek isterdim. bir hakarete maruz kalmayı kat'İyyen ğim. Fakat çok ciddî olacaksınız. Bana Hem öyle kartpostallardcn füân toplr.n beklemezdim!. karşı tam bir centilmen gibi davrana mak bahanesile odanıza götürün demış değil. Amerikadan hususî surette Estağfirullah Orhan Bey. Yanlış caksmız!. Oturup bir kaç parti bezik ğil mi? getirtilmiş. Bir çokları da imzalı ve anladınız. Yahud, ben maksadımı an oynıyacağız, ondan sonra da dostça ay Yok, bu sefer hakikaten bezik oyithaflı. E. Peki. Şimdi çok moda ma latamadım. İkimiz birbirimizi bilirız a rılacağız!. nanz. Ben bilmem ama, siz bana öğlum ya. Her halde bezik oynuyorsu ma, başkaları belki aramızdaki bu saretirsiniz!. *** nuzdur. Eğer onu da bilmiyorsanız çok mimiyeti yanhş tefsir ederler. TabÜ Leman kahk.^h^vı bastı: Orhan, köşedeki bakkala bir kaç şişe ayıb doğrusu!. oturduğunuz pansijonda ev sahibi var. blra ile biraz peynir, zeytin, ve sucuk Ben saaki pek bilirim, değil ım? Leman birden duraladı. Sonra tered Başka kiracılar var. Ikimizin bir o ısmarladı. Leman, odayı aydmlık ve iyi Nuri Refil» {?= Küçük hikâye Bezik bilir misiniz ? Nuri Refik

Bu sayıdan diğer sayfalar: