14 Eylül 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Eylül 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 14 EyTul 1942 İSTANBULU Türk donanması DolmabahçeKaradenizdeki den Halice indirilîyor şiddetli £ırtma 8 •««|j Fethi S Ü T U N L A R I İki sevgiliye Kültür Üsküdar HaîkevSnde Dun "Kafa tamircisî,, piyesi muvaffakıyetle temsil edildi Üsküdar Halkevi gene başanlı günlerinden bbini yaşamıştır, Sabah Ne (Olimpos) tepesinde (Zefs) görsaat 10 da, üstad İsmail Hakkı Baltacıdüm, ne eski İyonya yahlannda şair oğlunun «Kafa Tşmircisi» piyesini seyHomiros'a rastladım! Hatta bir zsman retmek üzere, güzide bir halk tabakası =====• Yazan : = = = = = Paris kahvelerinde zevk ve san'&t prensHalkevi salonunu doldurmuş bulunuyorliği eden (J. Moreas'ı) dahi tanımış de «Insanlar anlaşıldı, hayatın da sırrı yok!» Beytidir dediği zaman, çoğumuz o du. ğilim. Lâkin ne zarar? Bana bunlan hiç nun alay ettiğini sanmıştık. Kıminîiz de i Temsil başlamadan evvel Profesör aratmıyan bir aşinaya malikim. Çiinkü t Şehrin eleminden en uzak merhale sanıyorduk ki şair, (orijinal) görünmek ı Baltacıoğlu söz alarak öz tiyatro nazadeydim. için aykırı lâkırdılar söylüyor. Halbuki İstanbulun otuz yıla yakm bir zamanriyesi ve piyesi hakkında etraflı izahat Kırk günlük bir muhasaradan sonra, Konstantin bir muhasaranın ilk korku» danberi emsalsiz bir şetaret pınarı var «Fanileri gökten ayıran perdeye deydlnı» hakikatin hiç de öyle olmadığı sonra vermiştir. Bundan sonra, şimdiye kadar sile, Ege adalan, Mora ve Sicilyada, en İslanbulun mukadderatı âaha ziyade gedır. Kâh Çırçır suyu kadar duru akan, • Mademki deniz ruhuna sır verdi se anlaşıldı. Zaten konuşmaktaki «cihan hiç sahneye çıkmamış genclerln temsil lüzumlu yardımlar için, müzakerede bu ciktirüemezdi. Müdafaa kuvveti çifte kâh fevvareleşip fışkıran bir kaynak. sinden girane» kudreti o kadar köpüklüydü ki, ettikleri .Kafa Tamircisi> piyesi başlalunmuştu. Marşandiz ve harb içia teçhiz bir hücumla bitlrilmişü. Düşman savieKaradenizde on gündenberi fasılasız İmbikten geçmiş gib? berrak ve blllur «Çık kurtul o dar varlığının uondese garabet arkasından kosması, gülür.c o mıştır. Rollerini muvaffakıyetle başaran edilmiş beş büyük gemi Sakız limanın tine karşı asırlarca ayakta duran istlhendamlı fıskıyeler gibi atılgan bir tagencler halkın arasından birer birer çısinden!» lurdu. dan yelken açü. Bu gemilerin biri İınpa iiâmlar, Osmanlı toplarının ezici ateşi surette devam eden şiddetli fırtına yü biat... zünden Zonguldaktan İstanbula kömür Ben Kemalin ne demek istediğinl, o karak temsile kanşıyorlar ve gene halTürkçeyi kimde bu kadar tortusuz. rator bayrağını taşıyordu. Öbür dördü altında, her tarafta yıkılmış, en genişi Seziyorsunuz ki Yahya Kemalden bah nerede bu kadar şeffaf ve asil gördük? nun daima tazeleşen şu eski mısıâlarını kın arasında oynuyorlardı. Temsil esesevkiyatı hemen hemen durmuş gibidir. Cenevizlilere aiddi ve buğday arpa, şa Topkapıdaki olmak üzere, bir çok gedık Komür almak üzere Havzaya giden va. sediyorum. Beyazıd camünin serinlıkYahya Kemalin muhayyilesi, hayal İlk duyduğum dakikada anlamağa baş rin ruhuna uygunluk bakımından çok açılnuş, OsmanU ordusu. kalelerin yıkınrab, zeytinyağı, sebze ile ve hepsinden purlar, sahile yaklaşamamaktadirlar. leri ve güvercinleri gibi, Süleymaniyemükemmeldi. Halk eserl ve oynıyan ziyade, payitahtın müdafaa hizmetine rüarile yarıyanya dolu hendeği işgal et Bununla • beraber fırtına dündenberi nin şadırvanı ve minareleri gibi bir perendeciliğinden ve zevki kelime aok lamıştım: kabazlığından daima tiksinmiştit. Bizim «Ey şfandi elâ gözleri süzgün, sesi çakrak gencleri uzun uzun alkışlamıştır. mişti. tahsis olunan kara ve deniz kuvvetierile şiddetini kaybe:miştir. Bugün havanın Yahya Kemal... Hatta Emirgân.'tı, KanÜsküdar Halkevmin başka bir salo24 mayısta Sultan Mehmed bir mesa] biraz daha düzelecegi ve bu sayede lıcamn babacan çmarlarını andıran, Bo nice zaman büyük şairlik sandığımız cKumral saçın üstünde görürsen İki yüklü idi. şeylere o iğrenerek baktı. Hatta bunüç ak nunda dün, İstanbul şatranc şampiyonBu cür'etli yardımcılarm yolunu kes göndexdi ve bunda, eğer şehir teslim o nailiyatta görülen bu zaruri intizam ğazın körfezine. mihrâbâdına Yuşa telarda zekâ iffetine uygun düşmiyen de • Git kuytu hıyabanlara, al bir kuru luğu müiabakalarına devam edilmiştir. mek ve Halic limanına girmelerine engel lursa, halka hayat ve hürriyet, İmpara sızlığın önü almacağı umulmaktadır. pesine benziyen bir Yahya Kemal... ğersiz bir el çabukluğu bile gördü!. yaprak Şatrancm, genclerde muhakemc. dikkat olmak için, Boğaz methalinde, bir kıyı lora da Morayı vadediyordu. KonsUnŞu benzetişleri haylı çoğaltabiluiz. T^Dun bazı gazeteler, Şirketi Hayriye melekelerini kuvvetlendiren bir oyun dan öbür kıyıya, ay şeklinde dizilmiş o üne daha hafif şartları kabul eoiyordu. İdaresinin elinde ancak bir günlük kö kırdı olsun, edebiyat yapalım diye değil, Mısralardan bir atlaına tahtası yaparak .Yadet ki sevlştikti Uâhî adalarda!, bir sıçrayışta Zühalin halkalannı yakaolması itibarile şampiyona çok rağbet Bizim Tanzimattan sonra yetişen kalan Türk filosu, Amiral Baitaoğlunun Fakat padişai şehrin teslim olmasmda mür kaldığım, ve eğer yarına kadar çünkü bu pek değorsiz bir İştir. Tam lamak, ikincisinde Kehkeşanın coscsine lem büyüklerimizin çoğundaki garblılık, görmüştür. Dün alman neticelere göre kumandasında üç kere Ceneviz gemileri ısrar etti. İmparator ise, bunu şerefine «Erol» vapuru Zonguldaktan kömür ge. aksine olarak, yani onu İyi anlıyslım binmek ona şür değil, panayır tuhaHığı tıpkı Beyoğlunun Parisliliği nev'inden Bay Franko 7,5 puvan İle birinciliği, ne hücum etti. Bu çok kanlı deniz mu yakıştıramadı. Ve harbin son ucuna ka tirmiyecek olursa Boğ?ziçi vapur sefer ve doğıu anlatabilelim di/e., YaU gibi göriinüyordu. Kâinatı bir at camAhmed Tevfik 7 puvanla ikinciliği, Caharebesinde, Sultan Mehmed, sanki ta dar sebat etmeğe karar verdi. lerinin inknaa uğnyacağını yazmışlar ya Kemalin kafasını, sırf millî kül bazhanesine çeviren içsiz nazım şakla dir ve bize şeref verecek mahiyette de vid Uzman 6 puvanla üçüncülüğü kazangildir. Çünkü garbhlaşma sanılan şeyin biate kendisi hâkira olmuş gibi, kumsalSultan Mehmed, her türlü hazırlıkları dır. Yaptığımız tahkikata göre, vakıa tür bakımından düşündüğümüz, bir an banlıklarma biz hayrandık. büyük bü kısmı, sadece bir (Balkanh mış ve kendilerine birer şatranc takımı dan denize sürdüğü atının üstünden, vü nı bitirdikten sonra, hücum için, 29 ma Şirketi Hayriye İdaresi bir kısım kömür. da onu niçin meselâ Tcpkapı sa «Çıktım semevata hâk berser hediye edilmiştir. laşmıya) benziyor. cudünün muhariblerin hareketlerini tak yısı tespit etti. Ve 27 nci akşamı son lerini Sümer Banka ve daha bazı ihti rayına, yahud Evkaf müzesine benzet • İr.dim semevat İle beraber!» İşte Yahya Kemali, millî zevki, bu farlid eden vaziyetlerile ve coşkun sesi emrini verdi. Harb ve zafer heyecanı yacı olan yerlere vermiş ve yerine fır j miyelim?. Bu pek yeripde ancak taBeyti nicemize nice zaman, y3İnız kma varılmıyan salgın karşısında ko Binbirdirelc ocak kongresi nin şiddetli ihtarlan ve itaplarile, hem Osmanlı kıt'alarmı en yüksek derecesin tına yüzünden vaktinde kömür getire. mamlanması iktlza eden bir görüş omükâfat vadederek, hem de düşrriamn de coşturmuştu. Bir taraitan hocalar, memiş olduğur.dan güç bir duruma lurdu. Zira Yahya Kemalde şark ha Abdülhak Hâmidin çıkarıp İndirebüece rumuş bir kahraman sayarım, Bugün Gumhuriyet Halk Partisi Bmbirürek ği bir deha asansörü gibi görunüyordu edebî duyguda gerçek Avrupalı tanıdıkinden daha îaıvvetli olan kendi tehdidi şeylıler çadırian dolaşarak, manevi şe düşmüş bulunmaktadır. Ancak şlrket, zineleri kadar zengin bir de garb irfanı Yahya Kemalse bizim saflığımızî dcıdı. ğım en seçkin Türk şalri de odur. N?. semt ocağı kongresi dün Eminönü Halnin korkusunu telkin ederek askerlerinin reften ve uhrevî mükâfattan bahseJer ihtiyacı olan günlük kömürü, başka yer. vardır ve zaten onun bu kadar iyi çark kevmde toplanmış ve semte aid muhVe bizi bayram salıncağında sallanan şecaat ve değerini kaniçılıyordu. Kahra ken, gözle görülen dünya mükâfatmın lerden tedarik etmekte olduğu gibi, sezginliği oradan gelir. Meşhur Profesör çocuklar kadar toy buldu! Kendisi tu sıl? Niçin?.. Bu suallere kısaca cevab telif dilekleri tesbit ederek bunlar m verilemez. Gelecek yanda aziz okuyu aid olduğu makama bildirilmesine kaman Amiral Baltaoğ'unun bizzat hücu.n kuvvetine güvenen realist Sultan, mu «Erol» vapuru da daha şimdiden Zon (Brown'ın) eşsiz İran anlayışı, gene tup da (Makber) de en güzel beyit: cularla yeniden konuşacağım. ettiği İmparator gemisi hemen de mağ zaffer kıt'alara, İki kat maaş vadetti ve: guldakta üç bin ton kadar kömür yük. kendi İngiliz kültüründen çıktığı gibi... • Bir gün dedi ıstırab İçinde rar vermiştir. Bundan sonra, yeni İdare lub olmu=sa da, Cenevizliler tarafından « Şehirle binalar benim, dedi, fasat temiş bulunmaktadır. Vapurun istiab heyeti seçimi yapılmış ve eski ıdara cBcn ölmeğe gelmişim bu Hindo Fazıl Ahmed AYKAÇ • kurtanlmış ve o sırada çıkan bir rüz ganimetleri, altm ve güzellik hazir.c o rı haddi dört bin tondur. Müstacel bir vaheyetinden Saira Sokullu İle yeniden Yunan mitolojisi bize efsane diye nakgârdan istifade ile uzaklaşmağa muvaf ni sizin yararlığınıza bırakıyorum. De ziyet hasıl olmadığından bu miktan beş kişilik bir heyet, idare heyeti azafak olan düşman filosu önünde, Galata ğerinizi gösterin ve zengin, mes'ud olun. yüklemedikçe vapura Zonguldaktan ha. lediyor: Zefs tanrı, bir elile nektar delıklarına seçilmişlerdir. Balıkpazan iskelesile İstanbul Bahkpa Benim devletimin ülkeleri çoktur. Bun reket e'.memesl bildirilmiştir. Binaena dikleri iksiri İçermiş, öbürü İle de yerTıb Fakültesine talebe nasıl z?rı lskelesi arasma gerili demir zincir lardan en giizel ve zenginini İstanbul leyh, Şirketi Hayriyenin vapur tarife yüzüne yıldınm savururmuş. En büyük alçahp tekrar kapanmış ve filo emni duvarlarına ilk çıkacak yiğite mükâfat lerinde şlmdilik her hanği bir değişiklik Eskiçağ destancısı ise dünyaya kapalı alınacak? yetle zincirin iç tarafına demirlemişti. vereceğim. Hem benim minnet ve şük yapılmasına ve hele seferlerin inkıtaa gözleri ile bütün geleceği görmüş. Kenuğramasına sebeb yoktur. «EroH vapu. disi bu âlemi bıraktığı gündenberi ciTıb Paiültesile Klmya Enstitüsüne Bu muvaffakıyetsizliğin sebebi, o za ranım onun şanını ve bahtını umudunun bundan sonra lmtihanla talebe ahnacarnan Osmanlı donanmasımn acele ile ve da üstüne çıkaracai.» Bundan üç buçuk runun yann akşam dört bin ton kömü hanın şairleri onu anıyor. Hatırası, ağmı yazmıştık. Maarif Vekâleti imtihan ır.ükemmel olmıyarak hazırlanmış olrnası asır sonra, Napoleon Bonaparte da, Alp rü yükîemiş olarak limanımıza gelmesi sırlaruı asırlara uzattığı bir çelenge döndü. Gelen geçen nesiller, onu omuzşeklini tespit ederek Üniversite Rektöridi ki, fetihtcn sonra, bu donanma, Fa dağlaıını aşraak için, ordusuna verdiği b«klenmektedir. ları üstünde taşımaktadır. Ebcdiyete lüğüne bildirmiştir. Buna göre lise oltih tarafındsn, yüksek bir gelişme sovi meşhur emirnamede, askerlerine, dağiadoğru yol alan bir ihtifal kervam hağunluğunu vermiş olanlardan, tıb tahsill yosine çıkcrılmıştır. nn ötesinde, İtalya ova'.arındaki zeuginlinde... için müracaat edenler 600 ü geçtigi takMillî Müdafaa Vekili liği, refahı ve nimetleri vadetmişti. Kuvvetli kalclere ksra, hatta büyük dirde fizik, kimya ve biyolojiden; kimya J. Moreas'a gelince: Nasal, koskoca Şimdi Türkler arasında hayatı hiçe topun atcşile de, az tesir ve az bir ilerşe'nrimizde mühendisliği için müracaat edenler 100 U çarşının göbeğinde bir bedesten, onun lcme yapıldığı için, şehrin teslimi, eğer sayan ve zafer susuzluğu ile tutuşan uMillî Müdafaa VekiU Ali Rıza Ar da filân küşeciğinde küçücük bir dükaştıgı takdirde fizik, kimya ve riyazifyni zamanda Ealic limanından ve ka mumî bir heyecan dalgalanıyor, bütün tunkal dünkü trenle Ankaradan şehri kân vardır ki sayılı müşterüevi, yalnız yeden yazılı imtihana tâbi tutulacakra^an çifte bir hücum yapılmazsa, u ordugâhtan tekbir sesleri yükseliyor ve mize gelmiştir. lardır. çok ince zevk zenginleri ve bilsınlerimuclsuz görünüyordu; fakat liman ya Galatadan Yedikuleye kadar, bütuıı dedir; Fransız edebiyatınm milyar'.ar doİsimleri, fkl defa iftihar levhasına Maarif Vekili gitti naşı'rraz bir vaziyette idi. Aşılmaz bir niz ve kara gcce ateşlerinln aleviyıe parlu pazarında da bu şairin yeri odur. geçmiş olanlar imtihansız alınacaktır. zincir, sekiz büyük gemi, yirır.iden lıyordu. Eir r.ıüddettenberi şehrimizde bu u I.Iıılarme gibi, Valer> gibi... Bugünkü garb felsefesi eski Yunan dün ve bugün münakaşa olunan ve ya Bu iki şubeye «irmek istiyenler birinfazla daha kürük gemi ve tir çok kalIçeıide Bizan;lıların hali bundan ne nan Maarif Vekili Ilasan Âli Yücel dün İşte Yahya Kemal de en önce bu us dan doğmuştur. Ancak devamlı bir ha rın da olunacak olan bir mevzua, utuk citeşrinin 15 tne kadar Fen Fakültesine yon ve şücple müdaf?a ediliyordu. kadar farklı idi. Kendilerine güvenlerı akşamki trenle Ankaraya dönmüijtür. talar ustası İleri adamlara beıızedi ve reket halindedir. İlmin yeni keşifltrile, larımıza ışık salmasındadır. Bundan or müracaat etmiş olacaklardır. İmtihanlar Bu engel önünde, Sultan Mehmedin olmıyan bu çaresizler, yüksek sesli, fe Millî Müdafaa istikraz tah İşe öyle başladı. Lâkin bugün benim ayni esas dahilinde, İnsan bilgisinuı key nek almıya mecburuz. Meselâ eşyanuı 20 birinciteşrinde Fen Fakültesinde yadehası, cür'etli ve olaganüstü bir plân kat derrnansız şikâyetlerie, giinah'.arınm yaşıma eren neslln üzerine serdiği göl fiyet, kemmiyet, maddiyet ve maııeviyet hassalarımız üzerinde kendini gösteıen pılacaktır. tasarladı ve tatbik etti: Hafif gemilerinl cezasına yanıyorlardı. Kiliselerin bir villeri yarın satışa çıkarıhyor ge Fransız şairininkinden hem daha ge İtibarile, yeni tahlil ve terkiblerile İlk sureti, şekli ve manzarası manasına gevo asker malzemesini Boğazdan Halicin leşmesi veya ayrılması taraftan oldukYüzde beş faizli ve ikramiyeli ve yüz niş, hem daha uzundur. Torun!ar;mızın hamlenin çizdiği istikamette yürümekte len idea'dan, sureti mahsusadan, bun Define merakhsı bir memur yukan kısmına taşıyacaktı. Mesafe on larma göre, «unyoniste» ve «separatiste» de yedi faizli Millî Müdafaa istikraz tah torunları, başlarını bugünlere rahat ra bulunmuştur. Yunan mucizesinin bu ların zihin vasıtasile, bir tarb. ve cem mil karardır, zemin düz değil ve sık bir Gıekler birbirlerini, ve Grekler ve l>â villeri yarmdan itibaren satışa çıkarıla hat çevirmek için vakit bulurlars.1 bi gür.kü Türk sahillerinde doğan ilk şu ameliyesile toplanışı olan nev'a, buıa İzmit (Hususî muhabirimizden) İskorulukla serpilidir. Yol Galata rr.ahal ünler gene birbirlerini itham ediyorisrdı. caktır. Kayıd müddeti 30 eylulde sona zim nesülerin başbuğu diye Yahya Ke lelerini ve bunlann parlayış, yayılış şe dan, düşüncenin büyük bir atlayışı, bir tanbulda gümrük memurlanndan Bürlesinin oıtasında açılacaktı. Bu mahal Meryemin semavî tasviri muiıteşem bir erecektir. Tamamen millî müdafaa ihti mali göreceklerdir sanıyorum. Bszılan killerini bilmekten ziyade, onlann en hamlesile, bütün suretlerin ve bütün han isminde bir zat, burada Akmcşe lede oturan Cenevizlilcr, Bizanstan ziya alayla teşhir edildi. Fakat ilâhî koruyucu j'aclarma tahsis edilmiş olan bu tahvil mızın onda kusur diye cımbızlamak is geniş izlerini eserlerinde taşiyan İki nevilerin ezelî ve değişmez kalıblanna nahiyesine bir mevkide define olduğunu de, kendi ticaretlerini düşundükleri için, onların bu yalvarma'.arına karşı kuiak ler, ayni ZEir.snda vatandaşlar için iyi tediği nice noktaya geleceğin çok debüjük şahsiyete başvuruyoruz. Auşusts' kadar müşahhastan mücerrede yürüyor. söyliyerek Vilâyete istida vermiş ve ayni zamanda <a baçlarına geleceği bil larmı tıkarr.ış gibiydi. Jehrin vaktile bir gelir kaynağıdır. Milîî müdafaa istik ğer vereceği inanındayım. O yüzdendir Comte'un, müsbetçilik hakkında mukad Dialektiki'den, aslında söz ve bunun bir hususî ekipîerle günlerce arama yapıl? mıştır. Neticede define namına bir şey dikleri için, güçlük çıkarmadılar. On teslim olması teklifini reddetmekle İm raz tahvillerinin, 30 eylulden evvel ta ki Türk. edebiyatmda Yahya Kemnli deme nutkunda ve müsbet siynsıyatın terkibi olan dil manasmdan, muhavere bulunamamıştır. Çok kuvvetli ümidlerbinlercc kolun kuvvctilc yol düzeltildi. paratcrun gösterdiği inadı muahaze ve mamen satılacağı ümid edilrcektedir. kendime tek mürşid bildim ve ona gü da olduğu gibi, olayı safillerin kör hâ ve mübahase san'atına, daha sonra eş le gelen define arayıcı, sessizce İzmitve kahn kalas'.ardan EEglam bir döşeme tpnkid; ediyorlar ve Türk esaretinin tevenim her gün daha sağlamlaştı. Niçin?. kimiyetine değil, yüksek tetkiklerin a yayı cinslere ve siiiıflara ayırmak, kül ten uzaklaşmıştır. ile örtüldü. Üstünden gemiler kolayca min edeceği rahatlığa ve emniyete hasret Toprak Ofisin açacağı Böyle bir sorguya, şöyle böyle otuz yıl şjkâr teşkilâtma bağhyoruz. Felsefe ta liyatı tavsif, taksim ve tasnif etmck •kayırak İçin de, kalaslar koyun ve öküz çekiyorlardı. Greklerin en asilleri, ve dır, hem dilim, hem de kalemim'o pa<"ça birlerini de onların yazılarmda incele san'atına, nihayet en küllî ve makul Kazan, Azerî lehçelerinden istifade etmeekmek fabrikaları yağile yumuşatıldı. İki kat kürekli yetmiş müttefiklerin en cesurları, 28 mayıs akparça cevablar veriyorum. Yalnız aç.k mek istiyoruz. İnsan kendinden önce varlıklara, ilk mebdelere varıncıya ka miz lâzımdır. Bunun için İshak Refet Büyük şehirlerimizde sıhhî, pişkin ve söyliyeyim ki bütün bu söylediklerimi gelen bütün mevcııdat silsilesinin bütün dar külliyattan külliyata yükselmiye, hafif kadırga (bazıları daha büyük ve üç şamı, umumî hücumun vazifelerine ve ve Hâmid Zübeyrin Anadoludan derve beş kath) Boğaz kıyısında karaya çı tehlikelerine hazırlanmck üzere, savaya lezzetli ekmek çıkarabilmek ürere Top ve söyliyeceklerimi ancak ona d£İr dü imkânlarını kendi varhğında tahakkuk sofiyenin tabirile seyri ilallah, Kur'anda temelerini, Türkiyede halk dilinden derksnldı ve silindirlcre bindirilerek insan çağırıldı. Palacoıogus"un son hitabesi Ro rak Ofisine lüzumu kndar ekmek fab zenlemek İstediğim bir kitabın hazır ettirdiği, Erzurum fılozofu İbrahun Hak mevcud tabirle meseli âlâya kadar yü leme dergisini (tamamlanmamıştır) ve ve makara kuvvetile ileri çekildl. Her ma İmparatorluğunun cenaze duası idi. rikası açmak salâhiyetinin verildiği ma lıkları sayarım. Çünkü Yahya Kemali kının görüşile tcemi kâir.ati zevahirden celiyor. Binaenaleyh her kelime uzun emsali eserleri, bilhassa senelerdir balumdur. Toprak Ofisi, hangi şehirlerde o kadar çok beğenirim ve onun dili üs murad ve maksud> olduğu gibi, bu iki ve fasılasız bir tarihle bağlı olduğu milgeminin kaptanı önde, dümencisi arkada sılması ihmal olunan büyük Türk lubulunuyordu. Yelkenler rüzgâra karşı Parti başkanımız Eyüb kaza ekmek fabrikasına ihtiyac olduğunu tes tünde hiç bir türkçe görmem... Yazımın filozofu da mensub oldukları milietirı letin devirlerinden kendi üzerinde na gatini ilmin gösterdiği yolda ısttlahlar bit etmijtir. Her yerden evvel İstan başına Ttoyduğum esatirî isimleri ne se son kemali, ckâmil İnsaru» telâkki et kışlar Iaşır. İnsan ve dahil olduğu ceaçılmıştı. Nâralar, türküler ve alkışlarla, için pek değerli kaynaklar gördük. bulda büyük bir ekmek fabrikası açı beble kullandığımı şimdi anlıyoısunuz mek de pek hatalı olmaz. merkezini ziyaret etti miyet gibi, kendilerinin kullandığı kefakat bin zahmetle, Türk filosu, bir tek Türkün Asyada yayılmış olduğu gegecede, vadlden tepeye tırmandı, yaylaHalk Partisi İstanbul Vilâyet heyeti lacak ve bu ilk tecrübe, muvalfakıyetli değil mi? Evet öyledir tamamlle öyle!. BuıAardan birincisi Eflâtundur Kır.a limelerin de bir mazisi ve onların bu niş saha, bunun en iptidaî varlık tarznetice verirse İzmir, Ankara ve djğeı Benim imanım bü!.. güne kadar geçilen yollarla muvazi bir yı aştı ve yamaçtan kaydırılarak, Bizans reisi, Kayseri meb'usu Suad Hayri Ürlızade Ali Çelebinin «ilâlıî> vasfıls imlarından en mütekânvl İnsanlık hayalıların derin su kesimli gemilerinln sar güblü, Parti Eyüb kaza merkezini ziya şehirlerimizde de ihtiyaca göre £aoril:atiyaz verdiği büyük Atinahdır. Bütün «seyran» ı olmak tabiî görülmelidir. tına kadar İçtunaî hayatın bütün kolar açılacaktır. Böylece kendisini ortaya çıkaran içtikmtılığmdan çok uzakta, Halicin sığ su Tet etmiş, burada Parti ve Halkevi idare düşüncelerini muhavere şeklinde ifade Hemen hepimiz, şu fikir, bu nazariye etmiş, zamanının her kıratta ve her sı maî şartlarla bugüne kadar geçirdiği nak yerlerini taşırnası, bütün insanlık İstanbulda bir değil, bir kaç ekmek larına İndirildi. Ve muhasarrdakiler, tan heyeti azaları ve diğer azalarla görüşâleminde başka herhangi bir ulusa nisyeri ağarırken, yetmiaten fazla Türk ge me yapmıştır. Bilhassa Eyüb kaza reisi fabrikası açılması da düşünülrr.ektedır filân gibi çürük rivayetlere bağhyız. nıftan mürr.taz kimselerini konuşturnıuş, istilıaleler büinmezse, ne kendisi ve Ee betle, bütün bu safhalan hareket ve süHero çürük, hem de yaygaracı ve kısa bunlarda da son ve hâkim sözü daima de ifade ettiği maksad, ne de bağlandığı misinin, limanlarının' ortasmda demir Mes"ud ve Halkevi başkanı Şahabdan Belediyeler hububatı ömürlü bir takım uydurmalar... Halbu üstadı Sokrat'a bırakmıştır. Tabiat'en, felsefî ve içtirr.aî mezheb anlaşılmaz. Bir kun halinde göstermek mazhariyetinde lemlş ve müdafaa duvarlarınm karşısm Parti ve Halkevi çalışmalanna aid iza? ki Yahya Kemal, şiirde «modayı» değil, riyaziyattan, rulıiyattan, ahlâktan, siya çok felsefe tercümelerinden biraz da ma bulunması bir lâhza düşünülecek olurnasıl alacak da saf bsğlamış olduğunu, şaşkınlık ve hat alan Parti başkam, Halkevlnin sa, türkçenin bir ilim ve bir felsefe dili Belediyeleri hububat satın alarak şe 'aşıyan ve yaşatan özü sezer ve şaşmsz siyattan, (Agora) nm etrafını çevıeli na çıkarılamaması itiraf etmek lâzun yaratmak imkânı daha ziyade kabul ekorku ile gördüler. Türk topları şimü muhteltf kollannm komite reislerini ve bir isabetle, değişiklikler ortasında ssLit yen içtimai hayatın bütün kaynaşma dır ki, sahiblerinin kelimelere ve muhirlerin ekmeklik ihtiyacını tcmine meturadan daha tesirli ateş edebilecekler ihtiyaclannı da dinlemiştir. dilmiş olur. Garb dillerinin ıstılahlakalan bu cevheri seçmek ve yakalam^k di. Bu olaganüstü hâdise iki tarafın gözSuad Hayri Ürgüblü Eyübde yapılacak zun kılan yeni Vekiîler Heyeti saran sırrını bilir. Kemal, deniz gibidir. Us larından bahseden bu konuşmalarda pek kabil oldukları fikir tarihine kendile rma menşe olan ne eski yunanca ve rinin yabancılığmdan gelir. Son ıstılahleri önünde cereysn etmis ve iki mille spor sahasmın satın almma işinin Cum nın alâkalı makamlara tebliği beklen tündeki kınşıklar, ne olursa olsun yek derin ve pek geniş bir felsefî mana, dalâtince, ne de yakınşark medenıyetinin tln kalemile tevsik edilmiştir. huriyet bayramına kadar iîcmali için mektedir. Haber aldığımıza göre istan paıeliği bozulmaz ve tükenmez... Biz ha doğrusu manalar vardır. Burıiar heı ların konuluşunda istcnilen mefkurcye dünkü ifade vasıtası bulunan arabca, muvaffakıyetle yakİEşılamaması da başka tarafa durmaksızın ışık salan, bü'.ün mehemen harekete geçilmesini muvafık bul Belediyesi, bugünden itibaren faaesasları noktasından, işgal ettikleri scSultan Mehmed, yukan Halici bir filo görmüş ve Eyübde bir Halkevi binası in liyete geçerek, nerelerden ne mikt^rda çok defa (oparlöre) benziyoruz. (Ah, FU safeler ve mekânlar içinde, bütün za bir sebebe bağlı değildir. Türk runu ha itibarile, Türkün genişliğine hiç bir frenk kelimelerinden ne kadar tiksini manlar arasında yayılıp serpiltne İm bunlann üzerinde daha ışlemek zorunve ordu ile işgal ederek, limana hâ şası üzerinde karar verilmiştir. ekmeklik hububat temin edl^ebileceği suretle sahib olmamışlardır. kim olur oimaz, en dar yerde iki sahil ve bunların ne vasıta ile nakilleri müm yorum; bunu da İstemiye istemiye kul kânlan bulan bir güneşin fey^zamdır dadır ve senelerce işliyecektir. Hayat Aristo, kendi fikirlerini İfade için esBir çocuk lnıyuya düşerek kün olduğu etrafmda tetkiklere bıişlı landım!) Evet o çığırtkan boruya ben Bunlar yalnız düşünce değil, ayni za sükun değil harekettir. arasına bir köprü kurdurdu. Bu köprü kilerin geleneklerinde bulamadıği keliyacaktır. İstanbulun kalabalık bir şe ziyoruz ve onun gibi kahn ve abiak manda yazış itibarile de en yüksek edemir kenetli kirişlerle birbirine bağlanboğuldu meleri icad etmiştir. Fakat daima bihir olması dolayısile ihtiyaca yet?cek konuşuyoruz. Yehya Kemalse rüzgâr debî mahsullerdir. İfadelerinde msanda mış fıçılardan mürekkebdi ve sağlam bir Orhan isminde bir çocuk, Yedilcule miktarda hububat tedariki, epeyce bir gibi esiyor, nesim olarak da, bora haAristo da kitablarında kendi zama rincisini hâkim kılmış, yazılarında her hayret uyandıracak kadar bir çeşidlik döşeme ile kaplanmışb. Bu yüzen ba de Balıklı hastanesi civannda Yanko vardır. ŞLmdiye kadar hiç bir filozof bu nının dilini kullanır. Fakat ifade elınek İkisini birlikte olarak kullanmıştır. Çok tarya üzerine en büyük toplarından bi ismlnde blr adama aid bostan kuyusu para sarfını İcab ettirecelıtir. Satın ünde de.^ defa halkın malı olan, herkesin haıcı rini yerleştirtti. Ayni zamanda, kıt'alar nun yanındaki incir eğacından irıcir ko alınacak hububatm Ofis vas'.tasüe mi, Biz sanırdık ki şiir, üzerine yalnız gü kaiar büyük bir tenevvü gösterememiş istediği düşürfcelerin çokluğu üslubunda yoksa İstihsal merkezlerine heyetler zel hayaller, muntazam fikirler ve Tnü tir. Konuşânlarm canlı ve gürbüz şuh pek geniş, pek derin izler gösterir. Eş bulunan bir tabirden harektt etmiş, buîa ve itfaiye meröivenlerile yüklü seksen parırken birdenbire dal kırılmış ve çoyayı ayni zamanda bütün ferdiyrt ve nun manasmı lüzumuna göre bazan dakadjrga, yanaşılması en kolay cepheye cuk kuyuya düşmüştür. Orhan, 15 met gönderilmek suretile mi temin ed'leccği kemmel mısraîar dizili bir tesbihtir. Bu siyetleri her sahıfede en mahir bir reshükumet merkezinden talim?t a'mdık anlayış eksik ve (burjuva) bir anlayıştı. sam elile çizilmiş demetler gibi ışıldsr. cüz'iyetlerile düşünür. Sonra da cüz'iden raltmış, bazan da bilâkis genr?letmişyaklaşıyordu. Türklerin uyanıkîağı Ei re derinlikteki kuyunun dibine kadar külliye geçerek, ilinı'erden her blrsir.in tir. B'Jylece onu mar.tıkî bir mefhumua, ?ans gemilerinin yaklasmajına mâni ol giderek çamura saplanıp feci bir suret tan sonra kat'î surette anlaşılacak'jr. Yani orta halli bir duyuş ve düşünüş Tasvir olunan genclerde insanı adeta sahasını ve rr.evzuunu sarahatle tayin bir külliyetin en doğru bir ifadesi haŞehrin ekrnek ihtiyacı için, önümüzde mahsulü... Bu tıpkı, «mimarî demek habersizce büyüliyen, sihu ve tüsunüe du. Buna cür'et edenlerden en öndeki te boğulmuştur. Orhanın cesedi İtfaiye ki aylar zarfında buğdaydan başka ar Taksimde kaloriferli apartıman yap kendine durmaksızın çeken bir şiıiıılık eder. İbni Sinada ve bundan n^klsn line getirmiştir. Fakat onun buiduğu kalyon batrıldı. tarafmdan kuyudan çıkarılmıştır. pa, çavdar ve mısıra da iiıtiyac ola maktır» demsğe benzerdi. Bu tıpkı za vardır. Konuşmalar o kadar büyuk bir Türk muharrirlerinde, meselâ Kınalıza dilde ilim ve felsefe bakımından r>ek cakür. rafeti, balo esbabı, yapma çiçsk, t?k maharetle idare olunur ki, İnsarı en dede bunun izlerini buluyoruz. Yunau çok boşluklar vardır. Nasıl ki biz de buDÜNYA MUHARRİRLERİNDEN TERCÜMELER SERİSİNDE • " gözlük ve danslı çay sanmak gibi bh hünerli bir dramda seyrettiği bütün ha filozofu böylece hislerin damgasıru ta gün ayni durumda bulunuyoruz. FiluEski dostunu yaraladı SON ÇIKAN KİTABLAR zevk düşkünlüğünün ve görgü yoksul reket halinde İncelikieri, bunlann çiz şıyan müşahhasatı kendi unsurîarından zof bunları doldurmak için kelinıeler Seyyar satıcıhk yapan Necib isminde luğunun İfadesiydi. O sebebledir ki en diği1 hareket halinde heykelleri sanki tecride Külliyatı ve buııiarm icad etmiştir. Fakat bunda da gelencğın birisi, evveîce beraber yaşadığı halde ileri gelenlerimiz bile nazma fırakla, is Fidyas'ın elüe yakalar ve onlan mer ifadesi ola» ilimieri ve meratib s'lsile yaşıyan ilk hududu' içinje dayanacak son günlerde kendisinden kaçan doitj tanbulin arası züppe bir kılık vermeği merden bir âbide haline koyar. Bunlar sini kurmak içm lisamnı zorlar. Dll Ku ' rıoktalar aı^ştırmıştır. Böylece artaya Yazan : A. VİVANTİ 2 cild 100 & . Çeviren : H. CAHİD YALÇ1N Melâhati evvelki gece Şehzadebaşınaa Avrupalılıktır sandı. Halbuki Yahya her cümlesinde hayat fışkıran, brzan rumunun ve ıstılâh yolunda yürüyen koyduğu ıstüahlarm sağlamhğı ve büsinemadan çıkarken görmüş, yanına gi Kemal meseleyi büsbütün başka türlü şeklen küçük, fakat ruhan büyük pek lerin de bugün yapmak istedikleri buâur. lünlüğü saycsinde, Yunan dili İçiıı bir derek neden kaçtığını sormuştur. Me!â anlamıştır. Onda şiir, tabiatin öz sesi zarif lâvhalardır. Gumhuriyetin müel î'ilozof bunun için zahiren müterndit gö ilim ve felsefe lehçesinin kurucusu oihat artık kendisile yaşamak istemedi dir ve san'atın ta kendisi. Şöyle böyle lifi bunlarda en yüksek şiire kadar rünen,.ayni manaya delâlet eder düşün muştur. Bizim de yapmak istediğimiz Yazan : P İSTİRATİ 1 cüd 50 Kr. Ceviren : Y. NABİ' NAY1R ğini, bulduğu zengin bir adamla evlen bir yapmacık değil! Okuyalım: yükselmiş, güzelliğin şahikalarLnı adcta cesi hasıl eden kelimeleri birbirinden ve üzerinde beş altı senedir devamlı sumek üzere olduğunu söyleyince Necib avcu içine alarak, devrinin mimarisinde iyice ayırır. Sonra pek açık anlatılır retic çalıştığımız ve örneklerini eserimizkadını iki yerinden yaralamıştır. «Körfezdeki durgun suya bir bak, gü ışıldıyan zarafetleri onlara vermekte şekilde tarif eder. Son konulan ıstılah de verdiğimiz iş, indî, keyfi, yukarıYazan : E. BOVE 1 cİld50 Kr. Çeviren : H. FAHRİ OZANSOY leceksin san'atkârlarla rekabet etmiştir. Yunsa ların da gerek i^tikak ve gerek terkib dan inme kelimeler yerine, kökleri tasDevriye polisler tarafından ellnde kanlı bıçağı ile yakalanan Necib kara Geçmiş gecelerden biri yatmakta de adalarınm çıkardığı mermerler üzerinde ve tahlil bakımından buna ihtiyacı ol rif şekilleri Türk boylannda ve kondlerinde bulunan, yunanca, lâtince, arabca, rinde. i.liyen eller, insan dehasınm keliıne duğunu söylemek fazladır. kola, yaralı kadın da hastaneye sevkedilmiîlerdir. • Mehtab, lri güller ve senin en güzel lerden kurduğu âbideler karşısında eStacerli bunun için iki yoldan yürür. yeniler için almanca, ingilizce ve franY??3n : H. FALT,ADA 2 cild 100 Kr. Çeviren : NURİ AKGÜN . aksin ğilmiştir. Eskiden kalma olarak yaşıyan ke sızcalarının ortaya çıkış şartlanna uyaVelhasıl o ru'ya duruyor yerli yerinde> 1 Ramazan 3 Pazartesl limelerin delâletlerini ilmin gerek rak, mücerredin ifadesini müşahhastan, Eflâtundan alacağımız büyük ders, li gösterdiği bir tarzda tahdiJ e bizzat halkın içinden ve özünden çıGene okuyalım: Yazan : F. MAURİAC 1 cild 50 Kr. Çeviren : İ. HAKKI ALİŞAN Ankara felsefe içtimalarında, arkadaş der. Kendilerine sarih manalar ve karmaktır. Bu zihin törpükyici işin baa .Kandilli yüzerkcn uykularda S, larımm ve sayın Maarif Vekilinin hu rir. Bu yolda yürümek için bizim de misallerini başka bir tnakaleye bıraka«Mehtabı sürükledik sularda> :O zumnda söylediğimiz gibi, onun kenü evelâ garb türkçesinde Anadolu lshçe rak, okuyuçuların müsaadesile, bu ya1 10 ltî +2 9 21 20 56 4 58 • Hulya tepeler, hayal ağaclar cemiyetınde en üstün ferdleri konuş erinden, sonra da tarihte yükspk ve zı!ara nihayet vermck istiyoruz. MaaVasatî Yazan : M COîJKİ 1 cild 50 Kr. Çeviren : M. NİHAD ÖZEN • Durgun suda dinlenen yama.r.lar» turmasında, bizim de bu konuşma di geniş yer tutan, içtimai hayat 'ıtiOanle mafjh nezahet dairesinde her tür;ü mü v 9 21 \i 0 1 66 9 3fc Ezanî Yahya Kemal, sade olarak yüksek ve lînden felstfe ıstıl?.h!arını çıkarmak için en çok medenî bir irtkişaf gösteren Türk nakaşaya.da h?zır bulunuyoruz. tekellüfsüz olarak derindir: , İkî bin şu kadar senelik bir misafeden uluslarının dillerinden Çagatay, Uygur, Mustafa Namık ÇANK1 n ^ ^ f u ^ M » » ! Yazan: +0*0*0*0*0*0*0*0*0*Dün Hasan Cemil Çambel On gündenberi devam eden fırtına şiddetini kaybetti, kömür nakliyatı başîıyor Fazsl Ahmed Aykaç iFelsefe üzerinde düşüncelen Eski Yunanîılarda M. Namth Çanht Yazan: Y I R T I C ' I L A R A K DENİZ S O ı\ G E CE KÜçÜK ÂDAN, NE OLDU SÂNA? KARA MELEKLER KİTABEVİ Akşam İkindl HAYİM İLE ÂRTEM RESIİZİ İmsak Yatsı

Bu sayıdan diğer sayfalar: