20 Eylül 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Eylül 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Spora Galatasaray ihtilâfım cabuk haHetmeli Galatasaray stadıelverişli salıada maç nı kaybedip başka yapmağı ve hisse kulüblerin sahalaihtilâfı çıkarmamarmda misafirliğe ğı makul bulurlar. başlıyalı<ianberi bir Fakat ba sene Galakat daha artan saha tasaray fikistür başhissesi müzakereleri nihayet san kırlangıcında böyle bir vaziyette olroadığj mızılıları maçları terketmeğe mecbur e için ev sahiblerine karşı müşkül bir duruma düşmüştür. Yukanda söylediğim decek bir hale geldl. Stadı olmıyan bir kulübün stadı o gibi, Fenerle Beşiktaşın da haklan var' lanlardan saha hissesi isteyip isteme dır. Beşiktaş bu sene snha.sım binlerce [ mesi davasında taraflan dinlemek, Av lira sarfile düzeltti, Tribünlerini tevsi | rupadan misaller getirmek, nizamname ettiriyor. Koyduğu tamirle sahanın isflerde maddeler aramak beyhudedir. İşi tiab haddini artırarak hasılatın fazia [lâzım olduğu kadar çabuk ve hakkani olmasma yardım etmiş oldu. Buna muyete tıygun bir halde halledemez. İh kabil beklediği varidatın mühim kısmı: taâf bu dereceye geldikten sonra hang? nı her halde bu seneki maçlardan um; taran dinlerseniz haklı görunen şeyler maktadır. dair Sehir haberieri Mekanik ve organik davalarımn Simid ve feörek yaptnak yasak! Simid satan bazı esnaf dün Adliyeye verildi Bir çok yerlerden yapılan sorgulara cevab olarak Belediye iküsad müdürlüğü, şehrimizde börek, simid gibi şeylerin hangi maddeden imal edilirse edilsin serbest satısına müsaade edilmemiş olduğunu tasrihe lüzum görmüştür. Evvelce iaşe müdürlüğü zamanında buna dair bir kararname tanzim edilerek mahalll kaymakamlıklara tebliğ edümişti. Bu kararnamenin hükümleri baki olduğu yeniden alâkadar dairelere bildirilmişür, İs ve hayat şartlanmızm günden gü ne değismesi ve kesaiet peyda etmesi bunlara karşı koyma çarelerini zaru retile aratmakta, nasıl çalışmak ve nasıl yaşamak yollannı ister istemez yeniden düşündürmekte olduğu içindir ki mekanik ve organik dünya görüşleri Avrupada olduğu gibi memlekeümizde de günlük münakaşalara kadar girmis, iş ve hayat şartlannı kavrayıs tarzına, züıniyetin teşekkülüne ve intisab edilen ilim kollarına göre birini veya diğerini iltizam edenler, her yerde olduğu gibi, bizde de görüimfj;e başlamıştır. CUMHURIYET 20 Eyıar I NAUNA MiniNAİ Ingilterede Büyük Elçimize gösterilen muhabbet Londra 19, telsizle Yazan: Eşref Şefik yeni zamanda geçirdiği safhalar T ı ^»^»•^»M^ Yazan Prof. M. Sehib Tunc Fenerin sahası da malum; kışın su Davanm esasun, üç kulübe göre kar basar, yüzlerce liralık masraf kapısı } çılıkh bir şekilde ortaya döktükten açar. Yazm mehdud bir zaman işler. • sonra kanaatirnizce en mümkün olan Bir nevi savfiyeliktir. O da hasılattan Geçen hafta gene bu sütunlarda meJVlahkemeye verilen sinudciler bekler. fhal çaresmi yazacağız. Yapdıp satüması yasak olan gıda kanik ve organik davalarımn eski zaBugunkfi şartlar ve pahalılık karşıFener ve Beşiktaş kulübleri sahalan maddelerinden börek ve sitnid yaparak mandan Descartes'a gelinciye kadar ge[ dolayiEİle eibet de Galatasaraydan daha smda sahalan olan kulüblerin sahasızsattıklan iddiasile; dün bazı sabcılar çirdiği safhalan görmüştük. Meselenin [fazla masraf ihtiyar ediyorlar. Meseleyi lar kadar guç mevkide olduklannı da Garibdir ki bu yeni artistik telâkkiye hakkmda zabıt tutulmustur. Bunlar, nazarî ve pratik büyük ehemmiyetine j b u eepheden tetkik edersek Fenerle kabul etmeliyiz. Galatasaraya saha hismillî korunma mahkemesine gönderil bakarak zamanımıza kadar gelmeyi o ilmî yolu ilk açan, artistik düşüncesi pek | Beşiktaşı hakh görebiliriz. Fakat buna sesi vermek istemiyen bu İki kulübün mişlerdir. Bu surette memnuiyet hilâ kuyuculann da arzu edeceklerini zanne az olan Kant olmuştur. Gitgide ycl alan inaıkabil Galatasarajj da getireceği müş paraya ihtiyacını tasdik ettiğimiz kadar bu artistik cereyan her türlü maniaları frna hareket halinde, kanunun tayin diyorum, [teri ^izünden hasılatın arttığını üeri Galatasaraym da yaşamak için maçlaMekanizmin eski zamanda ilk kuru çabucak aşarak kendinden emin bir şunndan temin edeceği hasılata hayaü ettiği ceza, yirmi bes lira para eezası[sürebBÎE. Ve maçlardan çekildiği takcusu Democrite oknuştu. Yeni zamanda ur kazandı, hayattan ve mevcudatm öz dnr. |<Bnde Galatasaray maçlanndan gelecek bir zaruretle bağlandığmı kabul etmek da Descartes olmuştur. Bundan da anla hariminden hareket ederek mekanik telâzrmdn. Şu halde bu işin yegâne çaresi fhasılattaıı iki kulübün mahrum kalacaşıbyor ki mesele yeni değildir. İş ve ha lâkki tatsız ve ruhsuz görünmeğe başlaİğnn iddia edebilir ki, bu iddianın bir teşkilâtm himmetine kahnıştu. Teşkilât yat şartlanna göre zaman zaman tazelen dı. Schelüng bu yeni düşünce tarzını Inisbet dahilinde davada mühim yeri kulüblere esasen yardım etmektedir. Bu mek zaruretindeddr. Organik telâkki için kudretle ifade etti ve tabiatin bütün haseneki saha hissesi İhtUâfmm ozayıp 26 eylul 1942 cumartesi günü, Birinci gitmeslni, içinden çıkılamryacak bir ha Türk Dil Kurultayının Dolmabahçe sa de ayni şey söylenebilir. Nitekim bu yatını organizm fikrine tâbi kıldı. Iste Teşküâta gelince; o da yaptığı pto le gelmesim istemiyorsa, kasasından Gabunun üzerinedir ki organizm tabiri çarayında toplandığı günün 10 uncu yıl telâkkinin ilk babası Aristo olmuştu[jgratnm tatbikını dbiplin bakımından latasaraya geçen seneki saha hissesi Şimdi bu iki telâkkinin yeni zamanda bucak herkes tarafından kullanılmağa dönümüdür. rlann mevsimleri itibarile ısrarla is nisbetinde hemen bir yardnnda bulunTürk Dil Kurumu ana tüzüğüne ve ;eçirdiği safhalan kısaca hatirlatmağa baslandı. Yalnız şuna dikkat etmeli: Bura da bir organizm halinde tasavvur edilen malıdır. Bu suretle Galatasaraya saha kurultay karanna uyularak bugün ku çalışacağız: tabiat eskilerin olmuşbitmis bir varhk A«ropadan misai getirmeğe başlarsak, hissesi vermryecek olan Fenerle Beşik rum üyeleri, Halkevleri, Türk basını ve Bu iki dünya telâkkisinin koruyucuları {her ınemleketm teamülü ve amatörlCk taşa da dolayısüe yardım etmiş olur. Ve yurdun bütün dil sevenleri arasında olarak tasarladıklan tabiat değildir; belnekadar büyük olursa olsun meseleyi şekillerinden ötürü vazi bu yardım memleketin en eski ve en bir bayram olarak kutlanacaktır. ki kendi vasıtalarile ilerliyen canb. bir tamamile halletmiş olmaktan çok uzak[yeüezi htrbirinden farklıdır. İngiltere köklü bu üç kulübüne şu pahalılık se26 eylul 1942 cumartesi ,jür.ü saat ürlar. Çünkü bunun için bilgimizin ta varlıkttr. Tabiat mefhumunun bu suretle ba para işierini en makul ve pra neleri için lâzmıdn da. 19,45 de Ankara radyosunda T'irk Dil mam olması veya iş ve hayat sartlannın değismesi evvelâ tabiat alanından ziyade tarzda halletmiş memlekettir. Oratarih alanı için verimli oldu. Buna göre Teşkilât, miktan qn bin lirayı geç Kurumu adına bir söylev verllecektir. istikrar bularak artık değişmemeleıi lâ tarihî oluş sadmelerle değil, sakin bir Ida ziyaretci takımın karşılık maçiarda Halkevlerinde o gün söylevden önce zımdir ki bunlardan hiçbirisi henüz vüsahfbi olacağma göre usuller ko miyeceğini zannettiğlmiz ba nakdî yar veya sonra Dil bayramı kutlama törenyürüyüşle, sun'î düşüncelerle değil, cud bulmuş değildir. O halde mesele, dımı yapmakta tereddüd eyler, başka temin cdebigayrişuurî iç tepilerile, ferdden hareYani eri yapılacaktır. bilgi ve yaşayıs tarzlarımızla birlikte teyoUardan ihtilâfı halle teşebbüs ederkulüMerin, hatta en köşede buTürk gazete ve dergileri 26/27 eylul kâmül edecek, bunlar ehemmiyetli bir ket ederek değil, bir bütünün kuvvetile se, zaman kaybolur. Galatasarayıa girfcakta fc?br»ş teşekküllerin dahi saheoluyor. Bu ukrin devlete, hukuka, dile mediği maçiarda hükmen mağlubiyet Bayılarında veya bundan sonra çıkan ilk surette değişükçe iki temayülden biri [lan vardır. Bazı sahalarm seylrcüere sayılannda Türk dil devrimi ve dil bay yeniden tazelenecektir. O halde ki bun vesaireye teşmil edilmesi, bütün hakkınsayılan lik maçlarmm neticesinde [daha müsaid ohışu bakımından hasıl oda; umumî olarak, daha saf, daha zengin şampiyonluğa tesir icra eder. O vakit ramı üzerine yazılar yazacaklar ve halka lardan hingismin kuvvet kazanacağını hasılat farkları da ziyaretçl kulübhitaben söylev ve yazılarda elden gel tayin etmek, şahsî düşünüş ve arzulara ve daha geniş bir müspetlik vermiş, inihtilâf sporun ta kendisine yani masa erle ev sahibi ktılübler arasmda saha başı sporuna değil de hakikî saha spo diği kadar açık, sade, güzel ve düzgün sanla mevcudat arasında daha sıkı, daha değil, iş ve hayat şokillerine bağlı olduIhissesi üçte bire karsı iki Qe adaletle runa zarar vermiş olur. sakin bir münasebet kurmuştur. Nitekim türkçe kullanacaklardır. ğu için ferdierin olmaktan ziyade. zamasim olunmustur. Fransada birinci bundan böyle eşyaya dışarıdan hâkim Bütün söylev ve yazılarda, Türk dil nın düşüncesi olarak görünecektir. İstanbnl gibi bir mmtakanın sempifkume kulüblerinin saha hissesi ile iolmak verine onlan içten yaşamak ihtidevriminin, içinde yaşadığımız büyük yonluğunun sahada hak edilmiş ohnası |kinci küme kulüblerinin kupa maçlarmDescartes'in mekanizm nazariyesi (ge yaciledir ki meselâ hukuk vazetmek yeTürkçülük ve türkçecilik isteğinin ve aki Saha hisseleri İngiltere dcn daha bühassa futbolda elzemdir. Futbol, at Cumhuriyet rejiminin gereklerinden o çen haftaki yazıda görmüştük) tabiati rine onu millî ruhun bir mahsulü olarak Ibaşka, o memleketin vaziyetine ve ku letirm gibi rekorlan olan ve tak'.mlarm larak ileri götürdüğü yazı dilinin her sahih x>larak anlamağa yardrm edecek görmek fikri kaim olmuştur. tîüblerinin anlaşmalanna nazaran tesbit derecesi kâğıd üstünde, şeridle veya sa kesin kolaylıkla anlıyabileceği yolda, bir Uge, bir prensip olup eşya ve mevBu hareket ayni zamanda tabiatin tej olunmustur. Bunlara bakarak, Fener, atle ölçülebilen bir şey olsa bu gibi konuşma diline yakm bir sadelik ka cudlann son temellerini gösteren metafi[Beşiktaş, Galatasaray arasında çıkan idarî vaziyetlerle sahada mücadelesiz zanmasının esas olduğu ve yabancı söz zik bir nazariye değildir. Descartes'ın lâkkisi hakkında da kıymetli neticeler kazanılmış birinciliklerin gene bir teöyle bir ihtilâfa İdarî bakımdan bize lerden, hele yabancı dil kurallarmdan nnekanizm telâkkisini Democrite'ninkin verdi: Dikkati, hayata ve eşyanın iç müsellisi veya bir izahı olabilirdi. Meselâ bir çok şeyleri benzemiyen ecnebi memkurtubnasınm ulusal bir dilek değerini den ayıran da bu noktadır. Nitekim nasebetlerine çekti; tabiat kuvvetierinde denebilirdi ki; Canun filânca şampiyon aldığı belirtilecek ve çalışmalanmızın Descartes'ın sadık şakirdi Eobert Boyle, bir vahdet aramıya kuvvetle sevketti, ketlerden misal getirerek halletmek müsabakalara girmedi ama esasen bu gidişleri ve dördüncü Türk Dil Kurulta mekanik sebeblerin, müessir gaiyet se yalnız tabiat ilimlerinin ilerlemesinden yolunun da doğru olmadığını söyliyesene kazananın rökoru daha üstündür. yının verimleri anlatılacaktır. biliriz. ' ' beblerile tamamlanmasınm elzem oldu sonradır ki bu fikirler asıl verimlerini Bir adaletsizlik olduysa şahsa aid kalBizce mesele bu seneliktir. Gelecek mıştır. İlk mcktebler yarın açıhyor ğunu müdafaa eder Diğer taraftan vermeğe başladı. Fakat organik telâkki sadece kendi vasıtalarile neticeler çıkar|seneye ksdar Galatasaray MecidiyeköResmt hustısî, ecnebi ve ekalliyet Berkley, mekanik gorüş ancak oluşun Netice aksine tecelli etse de gene izahı yündeki sahasını biraz oyun oynıyacak kanun ve şekillerini izah eder, yoksa bu mağa yeltendiği zamanlar tehlikeli ve ilk okullan yarın sabahtan itibaren yeni kale getirirse, Fenerle Beşiktaşı misaür mümkündür. O zaman da şampiyonaya ders yılı tedrisatına başlıyacaklardır. oluşun sebebini göstermez, der. Leibniz bazan garib tahayyüller içinde kaybolgirmiyen atletin hususî müsabakalardaki Kolduğu halde ayni saha hissesini verdaha uzaklara giderek meşhur monad muştur. Bu gözle tabiate karşı bilhassa Ekmek fiat'ı pneğe razı edebilir. O zaman Galafesaray rökorlanna göre o seneki derecelerin cılığı ile kendine mahsus bir dünya te seyirci bir vaziyet alındığı zaman da ona fenerle Beşiktaşa, kabulünde her taayarlanması yapılabllir. Ekmet fiatma dünden itibaren bir lâkkisi tipini geliçtirir. Tabiatte herşey tesir etmekten ziyade onu olduğu gibi zarar göreceği şöyle bir teklif ya Tekrar ediyoruz; bu futboldttr. hem kuruş zamınedilmiş ve 600 gramlık ek mekanik olarak izah edilir, fakat önce almak ve boyun eğerekten uymak gibi bu sporun karakteri ve mahiyeti hem pabilir: ek 17 kuruştan satılma^a başlanmıştır. mekanizmin prensipleri izah edilmeğe gevşekliklere sürüklemek tehlikesi varüç eski kulübümüzün karşüıkh menMadem ki misafirleri kira bedeli al faatleri, hem de memleketteki futbol Tapu işlerini herkes takib muhtacdırîar, ve bu izah ancak gaî sedır. Büyük işler görülmek icab eden ve jmadan sahalarmızda oynatmağı kabul propagandası bakımlanndan bu ihtilâbeblerle hareket eden cihanşümul mühim kanşıklıklarla dalu bulunan zaedemiyecek niyorsunuz, benim de teşkilâtça ni fın en çabuk ve en ktsa yoldan hallini bir akılda bulunabiiir. Yalnız Leibniz'in manlarda dünyaya karşı seyirci kalmak aî olduğu kabul edilmiş Mecidlyekö mecburî kılmaktadır. Taptı ve kadastro müdürlüğü, tapu kendi mülâhazasına göre tabiat kanun da tabiatile mümkün olmuyor.. lyunde bir saham vardır. Karşılık maçİşlerinde yolsuzluklar yapıldığma dair lannın bu gaiyet karakteri, mümkün olBunun'içindir ki devir değişince dünBu himmet ve fedakârlığı da paraca |lannı orada yapalım. Hisse ihtilâfı kalolan dedikodularm önüne geçmek üze duğu kadar büyük kuvvet miktarına ya görüşü de ona göre oluyor. Nitekim fedakârlık yapabilecek imkânlara melik Bu takdirde Fener de Beşiktaş da re, bu dairede iş takib efenlerin tah vücud vermek gayesidir. Ayni zamanda büyük Fransız ihtiiâli muvaffak olup liolan teşkilâttan beklerizendi menfaatlerini konunak İçin tabididine karar vermiştir. Bu maksadla bu kanunlann her yerde en kısa yolu beralizm bütün Avrupaya yayılmak isEşref ŞEFtK muameleciler, bir sicille tsbi tutulr.rak tuttukları ve en basit vasıtalan seçük tidadmı gösterince gene mekanik dünya gtile en müsaid ve en fazla müşteriye bunlardan 122 kişi ayrılmıştır. Tapu leridir. Leibniz okuluna mensub olanlar telâkkisi galib geldi. Ferdierin kuvvet vc dairesinde iş takibine müsaade edilen mekanizme sadece mürekkeb cisimlerin haklan üzerine kurulmuş bir düzende muameleciler ilerde ayrıca imtihana tâbi ve binaenaleyh cansız cisimlerin girdiği gelişmek yolu tutuîdu. XIX uncu asrın tutularak muvaffak olanlara eHiyetna ni, basit olan ruhun ise bu mekanizmeye yansma kadar A. Smith'in cezrî iktısad me ve hüviyefr varakası veriîecektir. girmediğini müdafaade devam etmekte nazariyesi, en yuksek âlimler tarafından BİR KAHKAHA DALGASI... BİR NEŞ"E KAYNAĞI... bile mükemmel bir hakikat ve kat'î bir dirler. VE MEVSİMİN EN ORİJİNAL VE EN ŞEN Ramazan 9 Pazar Görülüyor ki ötedenberi gelen organik sonunc gibi telâkki edildi. Vitalist bütün ve gaiyetçi nazariye yeni mekanik iza nazariyeler kökten bertaraf edilmek tehın araya girmcsile yıkılmış değildir; şebbüsleri yapıldı. Organik (uzvî) yapı < çünka fikirlerde ve felsefî metodlarda ve onun hayatı, fizik ve kimyanın kafilmini mutlaka göriiniiz. Baş rolde: 1 (i7 lb bö 19 11 •Mı ib 05 çok derinden kök salmışür. Üstelik can nunlanna irca edilmek tecrübeleri şidö Vasatî hlardan, cansızlardan ajTildığını hararet detle rağbet kazandı. O halde ki iyi an6 oö 9 24 \i 00 l & 9 53 Elzanî le müdafaa eden ehliyetli kimseler hiç laşıhnış ve ihtiyatla tatbik edilmiş bir bir aTian eksik oîmamıştır. Bunların mekanizm bü; ük meseleler için bile kat'î çoğu zamanlannda dinlenmemekle beraber realitede bilinenlerden başka şeyler arandığı ve yeni hayat cereyanları başladığı zaman ehemmiyet kazanmışlardır. Nitekim bir Alman Renessans'ı demek oian Alman hümanizm'i başlayınca dünya ve tabiatle daha sıkı ve daha içten bir münasebet, ve eşyayı bütür.den hareket ederek toptan görmek ihtiyacı nasıl olmuştu. Bu hareket zihinleri şiddetle çektikten sonra yavaş yavaş hayatın artistik bir organizasyonile aydınlandı. Eskilerin organik dünya görüşleri bu harekette daha asil ve daha saf bir örnek tesiri yaptığı için ona dönmek de kolay oldu Dil bayramı programa ürk Ingiliz dosünğunun öncülerinden biri olan eski Büyük Elçi Sb Percy Lorrain bir hal gibi görünbizi bir akşam yemeğine davet etmişü. jdü. Çünkü mekanizDaha önce bir gün oturduğu köşkte be[min prenîipinde şüp raber bir öğle yemeği yediğimiz bu centhe edilecek bir şey tilmcn Türk dostu, akşam yemeğine •kalmamış gibi görüTürkleri seven çok güzide kadın ve err, sadece inkişaf kekleri de davet etmişti. Bunlar araettirilmesi lâzım geldiği söyleniyordu. sında Türkiye ile ilk iktısadî ve malî Fakat yeni hayatın ilerlemesi, tecrübe anlaşmalarda mühim bir âmil olan Lord lerin artması, yeni vakıa ve vazifelerin Kemsley ile eşi de vardı. Bir defa gübaşgöstermesi mekanik telâkkiye karşı zel malikânelerinde bize bir çay â y a beklenmedik bir mukavemeti tekrar u feti vermiş olan bu zat, bir kaç müyandırdı. Ekonomü ve sınaî hayatın him gazetenin sahibidir. Bir aralık yaö hızla ilerlemesi insanlan birbirlerine ile İstanbula gelmişü. Eşi burada Türkdaha kuvvetle ve çok daha büyük küt İngiliz dostluğu için en çok çalısan kileler halinde sıkıştırınca bunlar arasın bar, zengin ve nüfuzlu kadınlardan bidaki münasebet arbyor, işler daha çok ridir. Sir Percy Lorrain'in bu ziyafeö bölunüyor ve karışıyor, binnetice ara bir gece önce General Sikorski'niıı de dakî bağlıhk da daha çok kuvvetleniyor bulınıduğu Polonyahlann ziyafetinin ve hepsini bir bütüne bağlıyor; bu haya verildiği ayni yerde idi. ün doğurduğu topluluk karşısında mekaO ziyaiette de an'anevî dostluktan nizmin ayn ayrı gördüğü ferdler görünmez oluyor. Bütün münasebetleri bahsedilmişti. Fakat Percy Lorrain'in ziferdlerden çıkaran mekanizm telâkkisine yafeti resmî değil, hususî olduğu için karşı yeni sosyoloji ferdleri içtimaî bir çok daha samimî oldu. Türki; s ile İnbütünün parçalan gibi görüyor. Muhit giltere arasmdaki münasebetleri gerek nazariyesi de buna katıhnca muhitin şimdi, gerek harbden sonra daha çok ferdlere olan görünmez tesirleri ve bin takviye etmek esası üzerinde hususi netice ferdleri bir muhit mahsulü gibi surctte konuşuldu. Bu münasebetle Lady görmek temayülü başlıyor. Sonra gittikçe Kemsley, sefirimizden son dereee takkanşık ve tezadü bir hale gelen, ekono dirle bahsetti: «Onu asla değiştinneyİBİz, mik hayat karşısında ferdierin nekadar daima burada kalsın ve dostfağumsz mukavemetten âciz W?lAklan ve devlette için çalışsın.'» dcdi> Rauf Orba\ı, buravücud bulmuş maşerî bir iradenin neka da herkes seviyor ve kendisini takdir dar lâzım ve zarurî olduğu hissolunuyor. ediyor. Dün konuştuğu Kanadalı onbaşıdan bugün temas ettiği lordlara kadar İşte bunun üzerinedir ki organizm ük bu eski Türk dcnizcisi İngilterenin kalrini tekrar ele ahnak icab ediyor ve bu bini fcthetmiştir. Türkiyenin takib e t . ihtiyaclardır ki Auguste Comte ahlâk ve tiği dürüst siyaset burada her diişüsiyasiyetini bu fikir üzerine kuruyor. nebilen adam tarafından biiyü;; anlayış Yalnız bu fikri artistik ve ahlâkî alandan ve takdir fö.üyor. Bnnda sc.irimizin tabiat ilimleri alanına geçirmek suretile çok büyük hissesi vardır. O, Türk'yetadil ediyor. Burada cemiyet, ferdlerden mizi tam bir liyakatle temsi'' ediyor. mürekkeb olmakla beraber bunların bir İki gün evvel, ecnebi matbnatır.m m ü . yekunu gibi değil bir uzviyetin birbirini messilleri ile konuşurken de gjzeteciduyan ve birbirine bağlı olarak bir bü Ierin hepsi ondan hayranlıkla bahsettün teşkil eden nazik bir nesci gibi gö tiler. Türkiyenin siyasetini ve isteklerünüyor. Fizyolojinin teşekkül etmeğe rini biz de elimizden geldifi kadar herbaşlaması da organizm fikrinin bu değış kese anlatarak vaıifemizi yanıyorm. Bu mesine yardım ediyor. bakımdan seyahatimiz çok fayr>Tİı olTekâmül nazariyeleri de mekanik muştur. Bazı yanlış düşünce ve proizahla başladığı halde hayatî hâdiselerde pasrandalan önlemek iınkânı hasıl olnev'i şahsına münhasır hâdiselere tesa muştur. Türkiyenin bnşrünkü siy.setinin düf edilmesi vitalizmi ve binnetice orga İngiltere îçin de faydalı olduı>n buna nik telâkkiyi yeniden canlandırmıştır. pek takdir edemiyenlere de anlaiılmıstır. Fizikte enerjetizm telâkkisi ve daha sonra yeni fizik nazariyeleri eski mekanist nazariyenin uzun zamanlar mütearife olmuş gibi görünen mahiyetini kaybetmiştir. Güzel bir karar Bazı mlllî müesseselerimiz, on iki ayda ödenmek üzere, memurlara ılıtiyacPiyasadan pirinç çekildi lan olan gıda maddelerini dE.ğjtmak Piyasada şiddetli bir pirinc darlığı karrarını vermişlerdir. ilk İş olarai" sadevardır. Bakkallar, devamlı müşterilerine yağ, zeytinyağı, fasulye ve nohv.d dagizli olarak pirinci 170 180 kuruça ğıblacak ve bunların bedeli mcımırlakadar satmaktadırlar. Hükumetçe el nn maaşlanndan on ikı ay zarfındfl ke« ; konan pirinclerin çoğu ortadan kay silecektir. bolmustur. Pirinc fabrikatorlan, yeni Karstan gelecek yağlar mahsulün çıkmasının, fiatlar üzerinde tesirini göstermiyeceğini iddia etmekteYakında Karstan külliyetli miktaHa dirler. Pirincin piyasadan çekilmesinde yeni mahsul yağ gelecektir. Pi>asanm bir kaç büyük çeltik fabrikası sahibi bu yeni mallarla bir parça geniş' :yece§ı nin âmil olduğu tesbit edümiştir. Bun ve fiatlann bir miktar düşeceği jmuilar hakkında tahkikat yapılmaktadır. maktadır. M. Şeİdb TUNC IÇKISIZ SAZ Her PAZAR saat 14 ten 19 a kadar C A Ğ A L O & L U Bugüıı S I J M E R Sinemasında ÇIFTESÂRAYLÂR Bahcesinde 22 kişilik BAYAN ve BAYLVRDAV mürekkeb ÇIFTE FASIL SAZ HEYETİLE birlikte İmsak İkindi Öğle Yatsı iKORKAK J O H N KAHRAMAN B R O W N MÜfEYYEH SENAR'ı Dliilemek fırsatını liyor musunuz? Birader, geçende Babkpazarında barbunya aradım. Beş liradan aşağı vermediler. Vah vah, Beyefendi emretseniz de size bir kaç kilo göndersem. Eizim tarafta bostanlar var, otuz kuruşa alıyoruz. Hem öyle taze ki, Ne? BÜLBÜL SESLİ kaoFrmayınjz. ayakta duramıyorum. Çok tütünden diyorlar, helecanı kalb var. Hangi birini söyliyeyim. Üstelik damadla kız tutturmuşlar. Seyaha te çıkalım diye! Bu ^î^» sırada seyahat ohu Ayrıca: Üstad Zurna EVIİN'den ve Darbuka HASAN TAHSİN*den Kâpıdhane oyun havalan dinliveceksiniz. Telefcn: 22308 Ayaktaki, vakit geçtikçe daha büyük bir Boğai Vapurîarı kuvvetle puflayıp durduğu >ve muttasıl •ialabalık oluyor. IIayak değiştirerek doksandan iazla olan |le akşamlan dönüş nazik bedeninin yükünü nöbetleşe ayaksabahlan iniş selarnıa j>uklediği için oturan ve kabakerleri, mahşer! Saçekirdeği yiyen cılızca adamın merhameBoğaz vaşurları üni celbetmiş olmalı ki; |değil ya. büfta tavasıta'^rı böy Beyefendi! Hastasınız galiba? Kiminle görüş Hayır! Hasta değilim, fakat bu vaeniz: purlarla seyahat etmek!.. Ben dünyanm Mutlaka İstanbulun nüfusu arttı! her tarafmda seyahat ettim Hiç bu kadiye kehanette bulunuyor. Delili de şu: dar rahatsız... Kardsş! Vapurlar, tramvaylar, Aman beyefendi! Buna da şükür! trenler hıncahmc. Şehirde bir tek boşŞöyle buyurun sizi de alırız! ev. apartıman hatta kulübe yok. Nere Yok rahatsız olmaym! den çıktı bu kadar halk? Mutlaka nüfus Hayır efendim (yanındakilere hita zifele; Inizi yapardım... arttı. Yani bir nüfus yazımı olsa mutla ben) Biraz sıkışalım da beyefendiyi de Haa! Hatırladım.. Hademe Hüseyin ka bir buçuk milyon çıkar! Efendinin oğlu.. alahm.. Ne çare? Biraz mubalâğalı.. Yaaa! Memmnun oldum. Siz mekİster istenıez yolcular sıkışır ve ayak Utandım da iki milyon demedim, taki kalator bey de ilişir. tebi... yoksa. Sorma! O kadar sıkmtıdaynn ki! Evet efendim! Teşekkür ederim... Sen biraz daha utan da, azıcık isKabakçekirdeği yiyen yolcu beş da Evet bendeniz mektebi ikmal et Müşteriler de öyle titiz, öyle tamah^âı konto daha yap! Tüccar değilsin ki fiat kika sonra söze başlar: oldular ki yüzde yirmiden fazla kâr vertim. Zatıâliniz zannederim.. kırmaktan korkasm... Ben iki sene rahatsız oldum da mek istemiyorlar, üstelik kusursuz, le Beyefendi hazretleri, affedersinizFalan fılân.. kesiz mal! Bu zamanda böyle şey olur Belki yanılıyorum. İsminizi bağırlar mı terketmiştim... İşte böyle kalabalık vapurlardan bi sınız? Ne ise efendim! Hamdolsun afiyettc mu? Onun için hergün bin türlü derdle , rinde bir kalantor zat, vapura geç gelmiş. karşılaşıyoruz. siniz ya! Öztektürk... Yer bulamamış. Yukarı Boğazın bilmem Vah vah! Efendim geniş olmalı ne Efendim? .• Çok şükür. hangi iskelesine kadar ayakta kalacak... çare? Öztektürk.. Vazife? Salonda terliyor, güvertede üşüyor.. Alt Öyle ama efendim! Bedava mı ve Adınız nıı efendim? Ne vazifesi? kamarada patlıyor. Ne yapsm?.. Üstelik relim? Evet! Yani meşguliyeü âliniz? burnunun ucundan .ayaklarının ucuna Hayır, onu demek istecüyonım. Anadan doğma adınızı lutfetmez Tüccarım. Müteahhidlik ediyorum. bir şakul çekilse bir karış çıkıntı teşkil misiniz? Komisyonculuk yapıyorum. Bir de fab Yani ne bulunursa onunla kanaat etmeettiği için beîediye nizamınca kesilmesi U... Niçin soruyorsunuz? rikam var.. lâzım gelen bir de göbeği var ki: yalnız Dile kolay azizim. Benhn günde eln Sizi bir mekteb arkadaşıma benzet Oh, oh, oh, Allah afiyet versinonun taşınması bir hamallık iş. Bu vazi tim de.. liradan fazla masrafım var. Onu neyle Siz ne iş yapıyorsunuz? yette. burnundan soluyan bu adamın Ne münasebet? Ben falan senesi < Efendim, bendeniz tercüme büro kapaürım. durduğu yerin yanmdaki kanapede bir Galatasarayda okumuştum. Aman beyefendi, ne dediniz? sunda çalışıyorum. diğeri oturmakta ve cebinden arasıra çı Elli liradan fazla masraf.. Tamam... İsmi âliniz Ali değil mi? Güzel. Bari kaz?nc yolunda mı? kardığı kabakçekirdeğini çıtır çıtır yer Evet! Ncreden biliyorsunuz?. Günde mi? • Vallahi beyefendi, Allah bereket ken elindeki gazetenin bilmem hangi Evet? Bendeniz sizin arkadaşınız Rahmi versin geçiniyorüz.. Zatıâlinizüı işiniz gayet yrııihin^ tefrikasmı değil miyım? 84 Rahmi.. Hani sizm va inşaallah iyidir. , Bendenizin on beş günlük masrafım IKI TIP! Taşîma vasıtalari ne halde? Arttı mı? Bir Ben sizin mekteb arkadaşınızım!Günde elli lira gcrürüz! Domina ve göbek! Barbunya! vesselâm! Allah yardımcımz olsun < Yazan: Burhan Feleh Barbunya! Fasulye. Ha! Ben barbunya balığındân bahsediyorum. Bahk bulabilıyor musunuz? Ara sıra Beyefendı! Geçende sardalya aldıradı. Evvelki gün de kaymvalde küçük palamutlardan almış. Affedersiniz sözüm meclisten dışarı, çino kadar olduğu halde hamdolsun raha gene palamudu. Lüferden lezzetli İdi tım. vallahi. Şaşılacfik şey. Bekâr mısınız? Demek hayatınızdan memnunsu•> Hayır! İki de çocuğum var. Evliyim. nuz? E nasıl oluyor da ayda yüz lira ile Bin şükür AUaha. Zstıâliniz de geçiniyorsunuz? Ev kirası, elbette memnunsunuz! Bu kadar... Ev kirası yok! Kayınvalidemin Şeh Bırak azizim bırak! Derd bir deremini taraflannda bir ahsab evinde oğil kü. Gündüzün fabrikada amele ile, turuyoryz. mağazada rnüşteri ile, yazıhanede gelen Sayfiyeye gitmez misiniz? gidenle, akşam evde bizimki ile, yolda Yerimiz çok havadardır. şoförle, bankada müdürle. dairede mü Kaloriferi var mı? hendisle uğrasmaktan başımı kaşımıya, Ne münasebet beyefendi! Bir odun kendime bakmıya vaktim yok! Terzide sobası var. Kışın hem ısınır, hem ateşini üç kat elbise duruyor, prova yapamıyoalıp yemek pişiririz.. rum. Kunduracı telefon telefon üstüne eder. Gidip alamadım. İki çift yazlık Seyahat falan? Evliya Çelebi seyahatnamesini o kunduram kaldı. Yaz bitti giyemedim. kurum. Çoluk çocuk kış gecelerl din Otomobilin lâstiği eskidi. Her gün kaynak yapmaktan arabaya binemiyorum. lerler, vakit geçirirler. Piyaso taksilerinde ömıümüz geçıyor. Radyonuz yok mu? Evvelki akşam fena bir gecemdi. Bezikte Hayır, komşunun bir tane var, 700 liradan fazla para kaybettim. Mialenî çalıyor, hep dinliyoruz. demde ülser var, kızarmış şey yasak! Bric, bezik gibi bir oyun? Pederden kalma dortnnalar var. Kurdeşen yapar, üzüm yiyemem. Gaz onu oynarız. Kim yenilirse üç defa gö yapar incir yiyemem. Terliyorum, :nce yün ten fanilâsı bulamadım. Nezleden bek atar, gülüşürüz. kurtulduğum yok. Bacağımda varis var c Mükemmel! Bari yiyecek bulabi kalantor zat lâzım! Rüya Bedbahtım efendim! Hiç olmazsa beş bin lira lâzım. Ben beş bin lirayı bir ayda kazanamıyr."um. Yani senin anlıyacağın azizim, bedbah» trm vesselâm! Vah vah Beyefendi! Allah yardrmcınız olsun. Hakikaten durumunuz pek güç! Bari biraz başınızı dinlemek için bizim taraflara gelseniz. (Cebinden bir avuc kabakçekirdeği çıkanrr sjnarak) Bujnırmaz mısınız Beyefendi, vakit geçirtir. Öteki yan gözle baktıktan sonra. a « acı gülerek. Teşekkür ederim. Nerede o saadet? Ben onu yiyebilir miyim azizim? Derhal midem tutar. Mümkün olsa da yerimizi değişsek!. Beriki hemen yerinden fırlayıp: Neden mümkün olmasın efendim? Buyurunuz! Bendeniz ayakta da duru' rum. Hayır o yerleri değil, hayattaki yer. lerimizi... Sen benim hayatımı alsan, ben seninkini! Aman efendim! O bizim haddimlj mi? Allah dağına göre kar verir. Ben bu anlattığınız dağdağaya nasıl girerim? Müsaade edin de bendeniz Şehreminindeki evimde kalayım. Ve size dua edeyim. Allah yardîmcmız olsun! Ulu Tann büyüktür, ümidinizi kesnıeyia Beyefendi!

Bu sayıdan diğer sayfalar: