20 Ekim 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Ekim 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Asherı vaztyet tinin, Türk tarihinin Ne gibi maddî ve • • • • • • • Y a z a n : ••^••i ••••••• zereresine inanı ol. ruhî sebebler altmda madığı halde meseiâ yaşarlarsa yaşasınbir gün en koyu lar, ekononıık hâTürkçü olmali için diseler, en doğru bir (Baş tarafı 1 inci sahifede) man bundan sonra leh ve hesablarına işdaiıi Avrupada mil münasebet sistemi muştu. Zaten zayıf olan ordusu hemen liyecekti. Rusyada çahşmak zorunda kaCumhuriyetin 19 uncu yıldönümü ve ifadesi olan fiata bağlamrlar Fiat hâdiseleri görmekten ve sel^ebini aydın •liyet ve şovenlik duygularmm şahlanma fevkalâde törenle kutlanacaktır. Yurhemen mahvolmuş, uçak filosu pek za lan Alman bombardıman uçakları Büyük yalnız mal yetiştirme ve harcama îşlerini latmaktan uzak yaşadık. Bizi iki asırdan sını bekliyen o yarı münevver, sakat dumuzun her tarafmda yapılacak toyıflamış, ve Fransız donanmasımn işbir Britanyamn sanayi şehir, liman ve antrekumandası altına almakla kalmaz; bütün beri çöküntüye göıüren sebebler, icira ruhlu ve kafalı adam tipü. Ah o yanlış renlerin parlak olması için C. H. P. liğindcn mahrum kaldıktan başka, Akde polarmı artık kolaylıkla vuramıyacaklascsyal hâdiseleri ve larih akışını da tayin kimizin kabrıyamadığı şeyler olduğu için bir tercümecilikten öteye geçmemiş pro gcnel sekreterliği bir talimatname hanizde üstelik İtalyan donanması hasım rından İngiltere rahat nefes alacak, yaraeder. Modern cemiyet maddî teme'.e da o zamanlar, içine girdiğimiz buhran ve fesörler; vatanlarının ve :arihlerinin biı zırlamıştır. olarak karşısına çıkmıştı. Bu suretle İn lannı saracak, silâh, tank, uçak ve gemi felâket halkasını, değişmesini ancak Ha parçasuu dahi anîamak üzere garbin giltere yardımsız ve müttefiksiz, yapayal inşa edecekti. İngilterenin şiddetli bomTürkiye Şeker Fabrikaları Şiıketi dün yanır. Mal bolluğu ve azlığı, sermaye Bu talimata göre, bayram, yurd içinbolluğu ve azlığı, bir memleketin sosyal likın emrine bağlı bir kader cilvesi olarak gelip çalışmasma ve hazırlamasına bel bardımanlan Kanadada vücude getirile Bakkallar Cemiyetine şeker vermiş ve nız kalmıştı. ve köylerde, karşıiadık. Felâketin esrarını çözemedi bağUyan ve Türkiyede bir dünya ve ilinı de bütün şehir, kasaba Onun nğradığı mütevali raağlubiyetler, bilecek yeni bir harb sanayünin İngilte dün bakkallara şeker gelmiştir. Faka; bünyesine şekil verir. Bunların hepsi İse kara, deniz ve havada, gece ve gündüz doğuşlan ve aralarında münasebetler ğimiz için bu işi Allahtan bildik; tevek görüşü doğamıyacağma inanmış olan Abnan bombardıman uçak filolannın re bakımından büyük ehemmiyetini mey bakkallar evvelce sipariş verilmiş olan. bu kül ve kanaate sarıldık. Nasıl yıldınmın fikir adamları!. On binlerce genci sine bütün halkı ilgilendirecek bir coşkunLondraya ve İngiliz liman ve şehiılerine dana koymuştu. İngiîterede, Kanadada şekerin serbest satılıp satılmıyıcağmda kurarak yaşayışları bakımından fiata lukla kntlanacaktır. Memleket dışmda bağlı şeylerdir. Ne kadar tezad varsa neden olduğunu biimiyen insanlar onu sinde taşıyan yüksek ilim kaynaklarm Türk elçi ve konsolosluklarmda bayram kurşı açtıkları akınlar ve Mihver dcnizal ve Amerikada artık ciddiyet ve hızla ça mütereddid olduklanndan haika şeker da milli ruh ve heyecandan taşacak yebir Allah gazabı şeklinde karşılamışlarsa. Karaborsada külliyeîli köy ve şehir, işçi ve patron, garb ve törenle, elçiliğin veya konlolosluğun tılaunın muvaffakıyetli mukabil abluka lışılacak, ordular, zırhlı tümenler ve ha verilmemiştir. biz de Türkiyeyi eriten dünya ölçüsün n! bir hamle bekliyen bütün memleket bulunduğu yerdeki Türk vatandaşlarıva filoları vücude getirilecek; durmadan miktarda bulunan şeker dün çuvalı 114 şark, metropol ve sömürge vesaire hepsi seferleri yüzünden pek sıkılan İngilizleonlara teslim olmamakta bugün olduğu fiattan doğar. İnsanlar ve memleketler a deki fiat makasından habersiz yaşadının iştirakile kutlanncaktır. Bayramm rin yüreğine, VVavel'ln ilk muvaffakıyetli harb ve ticaret gemileri yapılacaktı. Bu lira yerine 180200 liradan satılmaktayğüruz için, sıkıntılarımızı ve felâketleri kadar dün de haklı idi. Ne yazık ki bu değerj ile mütenasib bir şekilde kutdı. Biihassa tahan helvacjlar, çikolatacl rasındaki farklılık da, bir fiat makasmm Libya taarruzu her nekadar biraz serin nun için, evvelâ mevcud ticaret, sanayi açık haklılık, irticaa hizmet et:i ve mizi Hak yolundan uzaklaşmağa verdik. neticesinden başka şeyler değildir. lanması İçin vilâyet, kaza, nahiye ve su serptiyse de onlann duyduklan bu müesseseleri harb sanayiine çevrilecek, larla ötedenberi şeker üzerinde stukçuluk İrtica elemanı, cahil bir din smıfının elin Türkiye son iki asırlık tarihinde geriler Fiat bu kadar ehemmiyetli olduğu hal de bu psikoloji mükemmel bir istismar ve çözülürken taassub ve irtica her men köylerde kurulacak komiteler hususî biferahlık çok sürmedi. Almanlar bir ta genişletilecek ve yeni fabrika, imalâtha yapanlar elinde mühim miktarda şeker raftan, İtalya üzerinden Libyaya atlıya ne, tezgâh ve tersaneler vücude getiri vardır. Fakat buna rağmen helvacılar ve de, tıpkı insanlarda kalbin hareketi gibi, vasıtası oldu. Bir taraftan felâketin dü fi kuvvetle fcirleşerek en hâkim kudret ıer program hazırlıyacaklardır. Bu komiteler yapacakları programların eksikşekercilere dün gene Vilâyet ve Şeker normal zamanlarda bu ehemmiyet pek rak hem İngilizleri Mısır hududuna ka lecekti. ğümünü çözemiyen insanı fedakârlıklara olarak yaşadı. siz olarak tatbik edilmesi için şimdiden Şirketine şeker almak için müracaat et farkedilemez. Doktorluk ilerlemediği dedar gcri sürmcğc muvaffak oldular, hem sevkederek cemiyeti büsbütün dağılmakİngiltere ve Amerika sanayii büyük Mübadele ekonomisine kanşmamız çalışmalara başlıyacaklardır. Bayram virlerde nasıl bünye aniaşılmadığı için tan kurtarmak üzere rol alırken, diğer de Yugoslavya ile Yunanistanı işgal et bir harbi karşılamak bakmından asla ha mişlerdir. niçbetinde başlıyan ve kuvvetlenen çö dolayısile şehir ve kasabalar, 'bayrama kalbin hayat üzerindeki tesir ve ehemrai taraftan cahil ve mürteci bir softa smıŞekerin ortadan çekilişi ve karatiler. Girid adasını da tarihte erasaü gö zırldı olmadığı için, onlann yeniden bir zülmemiz, fiat meselesine bağlanmakla, mahsus olduğunu anlatacak şekilde süsrülmemiş bir hava seferile zaptederek harb sanayii kunnalan ve sonra da tip borsada fiatlann yükselişi biihassa kunı yeti r'3 şüudiki kadar belli değilse, hanüz fının eline memleket mukadderatmı tes davalarımızı aydmla:acak en dogru me lenecek, caddelere, meydanlara vecizeEgeye hâkim oldukları gibi doğu Akdcniz Ier vücude getirmeleri, nihayet seri in üzüm, pekmez, ve bal piyasasına tesir mübadcle ekonoraisinde yerini alarak lime doğru hız alıyordu Bu suretle an tod bulunmuş olacâğına inananlarda ler asılacaktır. İngiliz eğemenliğini de şüpheye düşürdü şaata geçmeleri şüphesiz yıllara muhtac yapmış. kuru üzüm kiloda 10, pekmez ve kendini farketmemiş insanlar ve millet cak garb âlemine katılarak ve uyarak ve nım. Eskiden Türkiye, mmtaka ve aile ler fiatm hayatî önemini farkedemezler kendimize göre bir fiat politikası güdebal 5060 kuruş yükselmiş'ir. ler. Hayır cemiyetlerinin fakirlere vereotarşisi içinde yaşıyordu. Mübadele ve dı. O halde onlarm baş meselesi, bu yılŞekerin ekmek karneleri mukabüinde Sağhk öğüdleri ve tedbirlerüe korunmak rek dirilebileceğirr.iz devirlerdeki fırsat para ekonomisi yok denecek halde idi. cekleri elbise ve eşyalar bayram günİngilterenin durumu gittikçe fenalaşı lan kazanmaktı. Bu zamanı onlara Alyordu. Oııun kötü giinleri ne vakit, nasıl man Rus harbinden başka hiç bir şey «üfus başma yarımşar kilo olarak tev ve hayat rejünleri kurmak devresine ları hissedemiyerek kaybettik. Bir çok yerlerde para, ancak ziynet ve lerinde dağıtılacaktır. bilecek, bilinemiyordu. Gerçi İngiliz si kazandıramazdı. Bu harb ise şimdi artık ziine dün akşamdan itibaren başlanmış girmeden yaşıyan İnsanlarda sakatiıklar lüks eşyası İdi. Hele şehirler dışında her Bayramda, Cumhuriyetin feyizlerini Avrupanın sanayileşmesi ve dünya ölyaseti Amerikanm yardımını temin ctti bir olaydır Bu sebeble Alman uçaklari tır. şimdilnk İstanbul ihtJyacma tahsis ancak haâtalık zamanında anlaşıhrsa, bu •tarafta hizmetler ve eşya birbirile anlantmak üzere radyoda neşriyat yaedilen beş yüz ton şekerden üç yüzü şeh kabil cemiyetlerde de fiatm ehemıniyeti çüsünde fiat makasının işlemeğe baş mübadele edilirdi. Hcr şey o zamana ğindcn, İngiltere arük yalıuz değildi. Fa nm Rusyaya ateş yağdırmağa, Alman pılacaktır. iaması zamanından sonra dlrilmeğe başkat Amerikada İngiltereye verecek heııüz toplarının Rusya hududunda hep bir a rimize nakledilmiş bulunmaktadır. Geri bir kriz devreslnde kendini belli eder. kadar açık ve alışılmış şekilde lstihsalOkullarda Cumhuriyet ye Cumhurikalan şekerler de bugün Eskişshirden Hastalıkta kalb darbeleri yükseldiği ve lıyan her memleket ancak kendine göre ciler ve hizmet adamları arasında cereçok şeyler yoktu. Bununla beraber İn ğızdan kükremeğe, Alman zırhlı, moyetin kazandırdığı eserlerin ehemmiyeti tahrüc edileoek bir katarla getirilecek ya düştüğü şekilde cemiyetin bulıi'an za bir fiat politikası takib etmekle kurtul yan ederdi. jdltere, yediği çok ağır Alman hava törlü ve piyade kuvvetlerinin Rus mevetrafında muallimler tarafından konmanlarında da fiatlar yükselir veya alça muştu. Devrin karakteri, dünya ölçüsünbombardımanlarında kaybettiği büyfik zilerini yarmağa başladıkları 22 haziran ve böylcce bütün bakkallar, stoklannı Türkiyenin garba açılışı bu vaziyeti feranslar verilecektir. tamaralaaı.ş o'.acaklnnndaıı karne mu hr. Çokluk ve azlık nisbî şeylerdir. Bir de gelişmiş ve bütün pazarları tek fiatm erzak, eşya ve mühimmat stoklannı sn 1941 gününde, yalnız İngiliz Orta Doğu d.egiş:irecek:i. Pazarlanmızı dolduran kabili şeker dağıtmağa başlıyacaklardır. memlekette fiat yüksek de olabilir, aloak hâkimliği altma vermiş olan uluslararaBayram günü askerî kıt'alarm, talecak Amerikadan getirebildiklerile ta başkomutanı General Wavel değil, Şeker Şirketi Umum Müdürü, bugün da Yetar ki bu hal ekonomik ve sosyal sı açık mübadele sistemiydi. Buna karşı garbin fabrika eşyalan, Afrikada, Asyasporcuların ve cemiyetmamlıyabiliyordu. Amerika İngiltereye Churchill ile beraber bütün İngiltere geda, Yeni Dünya adalarında brr avuç belerin, Ankaraya giderek İstanbulun umumi şe hayatta bir münasebetler sistemi kurarak her memleket müdafaa tertibleri alarak lerin iştirakile büyük geçid resimleri Alman denizaltılanna karşı mücadelede niş bir nefes almıştı. boncuk. bir iki sıra cicili bicili basmaya ker ihtiyacı etrafmda alâkalı makam devamlı ve kararlı bir rejim hallni al karşı koydular. Almanya bile bu yolla yapılacaktır. ve vapur kafilelerine refakatte kullansın İş böyle olmadan karışık, kararsız, dirildi, ve modern âleme efendi olarak mukabil kıymetli fildişleri mübadelesinî O halde Almanyanın, baş düşmanı İn larla tenıaslarda bulunacaktır.' sın diye, Antildeki İngiliz adaları mukahatırlatan bir cömerdlikle ve farklüıkla sarsmtılı ve itimadsu fiat, karışık ve iti karışabildi. Türkiye bu şartlar dışuıda ve giltereyi daha ziyade sıkışhrarak Yakın bilinde, 5060 eski torpidobot da vermişmamdiiz bir buhran halini ifade eder değişen dünyadan gafil olarak açık mü satılmıya başladı. Anadolu lçlerine kadoğuda ve hatta anavatanda mağlub edeti. Amerika siyaseti, Fransa, İtalya ve Piyasaları daima böyle olan memleket badele sistemine karışmağa mahkum ve dar fabrika eşyası girmişti. Balkanlarda İngiliz politikasuıa yardım bileceği bir sırada, onun yakasını bırakaArtık müstahsil, maîını bir diğer müsmecbur edldiler, daimî buhran içinde olanlardır. tahsilin malile mübadele etmiyor, çoğu ediyordu. Kusyanın Demokrasi devletleii rak Rusyaya dönmesi bir hata mı olmuşBiz de garba açılan her kapıdan Avrupa malı İle değiştiriliyor, ve araya Bakırköy civannda bir cinayet işlentarafından yenidcn kazanılması bahis tur? İngiliz propagandası, Alman güdüFiat bir politika olarak sistem, rejim ve yakıcı ve eritici bir felâket rüzgârı esi para ve onu idare edenler sokulmuş bu miştir. Atla Bakırköyüne üzüm getiren mevzuu oluyordu. Fakat biitün bunlar, cülerini Alman milleti yamnda hatalı tarih davasıdır. Tiirkiyer.in son iki asır yürtlu. Limanlarırnız açıldıkça şehirlerilunuyordu. Büyük şehirlerden ve liman Mümin isimli bir köylü, gene atla köhenüz İngiltcreyi kurtaracak bir mahi düşürmek için, bittabi bunun böyle olYüksek Mühendis okulu, dün sabahtan lık tarihindeki gerileme ve çökme sebebi, miz çözülüyor, şimendifer yaylaya tırduğunu yayar. Halbuki, bu meseleyi bu lardan başlıyarak kasabalara ve mem yüne dönerken, geceleyin, yolda başı yctfe görülmüyordu. itibaren yeni ders yılı tedrisaüna başla memlekete ve şartlara uyğun bir fiat po mandıkça çöl ve harabe çoğalıyordu. Bu taşia ezilerek öldürülmüştür. Cesed, saİngiltere, doğu Afrikada İngiliz Soma sütunlarda bir kaç defalar izaha vesile nıış'.ır. Okulua açılışı münasebetile par litikasl takib edenıemiş olmasıdrr Bu a çözülüş ve kuruyuşun sebebine akıl er leketin en uzak köselerine kadar yayılan bulduğum gibi, Almanyanın baş düşmasermaye istilâsı ve farkh mübadele ma bnha karşı bir korucu tarafından gölisindcn de çıkarılmıştı. Suriye, Filistin lak bir tören yapılmışür. Saat 9,30 da sirlar zarfmda dipdiri varlıklar kazana diremediğimiz için, tabiî bir sevkle gaıbrülmüştür. Nöbetçi müddeiumumî muve Mısır hem Girid Kıbrıs yolile, hem nı İngiltere idiyse de onun en' tehlikeli okulun konferans salonunda yapılan to rak medeniyet dünyasına önayak olan dan gelen her şeye karşı çekinğenlik, kinesi, ayni zamanda çoğu Türk olmı avini Hilmi Davazlığil ve adli hekim yan bir burjuva hâkimiyetine yol açhasmı Rusya idi. Bu sebeble Almanyanın de Libya tarafından tehdide maruz görene Rektörün, talebelere başarılar dile büyük ve küçük milletler ise kendilerine hatıâ düşmanlık duyguları dcğdu. GarbKâmil Ünsalan, vak'a yerine gıtmişriinüyordu. Filvaki, Giridi zapteden Al o sırada Rusyaya taarruz etmesi bir as yen sözlerile başlanmıştır. Rektörün ver uyğun fiat politikalarını bulup takib et da teknik ve taşıt vasıtaları yayıldıkça mışü. Garb hayranlığı yapan münevver lerdir. Tahkikat henüz devam etmekkrimiz gibi. burjuvamız da Avrupa simman hava inme ordusu neden Kıbrısı kerî zarureiti. Hatta Almanyanın, Balkan diği izahata göre, geçen yıl talecenin miş olanlardır. Fiatın dünya ölçüsünde refah artarken, Türkiyede tersıne fukasarlıga ve hayranlığı yapıyorlardı. Kı tedir. Müminin öldürülme şekli tesbit ayni vasıta ve metodlarla alamasm? Kıb seferini yaparak İngilizleri buradan, Gi yüzde 87 si üstün bir başarı ile sınıf geç oynar.ığı büyük rolle son garb kapitalist ralık çoğalıyordu. Bu reaüte kar^ısııda olunmuşsa da, bir kişinin mi yoksa bir sası münevver burjuva, saray ve hükurısı ele geçirince de neden Suriyeye at ridden ve Egeden çıkarmak istemesi, bu miştir. Memleketimizin yüksek mühen âlemi karşısında Türkiyenin girdiği fiat geriiik ve irtica şahianıyor; garba ve okaç kişinin mi hücumuna uğradığı daınet elele vererek inkılâbımıza kadar gelıyamasın? Alman kuvvetleri Suriyede scferi yapabilnıek içindi. Almanların, dise İhtiyacı daima artmakta olduğundan makasmda nasıl dağılarak eridiği «Deği nun tekniğine ve ser'mayesuıe ve ilmine ha belli değildir. Bu köyîünün Bakırçen iki asra yakın zaman zarfmda, Türçen dünya» isimli kitabımm başlıca mev karşı güvensiziik çokluk arasınd* güneş tutunup çoklaşınca artık Filistine yü Rusya seferi yüzünden İngilizlerin bir bu yıl okula 121 talebe ahnmıştır. köyüne üzüm getirdikten ve bunu satkiye müthiş bir fiat seline kapılmışti; rüyebllirlerdi. Çünkü buralarını müda zuman kazanacaklarını tabiatile biliyorGene geçen yıl okulun muhtelif şu zuu olduğu için burada balısi yeniden kadar açık bir hakikat halinde yaşıyor farkında olmadığı bir akış içinde eriye tıktan sonra köyüne götürmek üzere lardı. Fakat Rus ordularımn işini kışa belerinden 51 kişi mezun olrr.uştur. Dün incelemiyeceğim. Son dünya medeniyet du Öbür taraftan garblılaşmak ve gavbl öteberi satınaldığı , anlaşılm:ştır. Üzefaa eden İngiiiz imparatorhık ordusu kârek, parçalanarak fakirleşmekte idi. rinde ayrıca para da bulunduğu ve bufi derecede kuvvetli değildi. Libyada, kadar bitirebildikleri ve artakalan Rus ayni zamanda okulun havacılık şubesi nizarmna geçilirken değişmiş şartlarm içimize sokmak istiyenler dahi fiat poKer.dilerini topyekun halktan. çokluktan na tamsh edilerek öldürüldüğü zanneBalkanlarda ve Giridde kısmen bozulan kuvvetlerini bu müddet zarfında Volga nin son smıfı da açılmıştır. Önümüz farkında değildik. Yeni dünya memleket litikası ismile kısaltılan modern tarihi uzaklaşbrarak aralarında tabii bir muİngiliz Yakındoğu ordusu mesafelerin nm ötelerine atarak Kafkasyayı da ala deki yıl bu şube de İlk mezunlarını ve Jeri büyük ve ucuz ham madde ve gıda idare eden büyük kuvvetten habersiz kadderat iştiraki vücude getirmiş olan dilmektedir. maddeleri yetiştirdikleri, her taraîta garbı sadece hayranlıkla, dış gösterilerile bu eleman bir tarafta, memleketin müsuzunluğu ve uzaklığı sebebile takviye o bildikleri takdirde, AngloSaksonlann recektir. Elektrik fiatına yapılacak lunamamıştı. Onun için Mısır artık iki kazanacaklan bir kaç aylık zamanın haRektörün söylevinden sonra Profesör ziraat inkılâbı yapılarak ileri tek taklid etmekten öteye geçmiyen bilği ve tahsil ve emekçi kollan öbür tarafta vasıtalarla mallar ucuza elde sezişlerinde çok basit ve üstünkörü idi yaşadı ve memleketimizin en büyük teBteş arasında kalmış farzolunuyordu. kikaten büyük bir ehemmiyeti olamazdı. Salih Murad yeni yılın ilk dersini ver nik zam bunlar büyük piyasalarm ler. Taklidcilikten, hayranlıktan, züppe zadı. işte bu suretle bir fiat davasından Almanlar, İnsrilterenin işle bu derece Alman başkumandanlığmın aşağı yukarı miştir. Dün açılış töreni yapılırken Nu edildiği Tramvay, Elektrik ve Tünel İdareleıl sıkışık vc tehlikede oldıığu bir zaman böyle düsündüğünün dclili, onun bir ri Demirağ Gök Okulunda yetişen ta istediği cinslerde ve büyük mik liğe ve sonunda kendini ve milletini be doğdu. Umum Müdür Hulki Eren, dün akRusya kış seferine hazırlanmış olmaması lebeler de, tayyarelerle okulun üstünde tarlarda hazırlandığı için gerek bu r.ok ğenmemeğe kadar giden bu yolda sebat ve vaziyette. Rusyaya taarnız etmişlerdi. ?am Ankaraya gitmiştir. Hulki Erden gösteri uçuşlan yaparak törene iştirak talardan ve gerek burada tekrarı uzun ederek son zamanlarda ve hattâ bazı kıBu yeni scfer tehlikeyi Büyük Britanya idi. Ankarada biihassa elektrik fiatına yaetmişlerdir. sürecek diğer sebebler yüzünden Türki sımları ve görüşlerile bu güne kadar gedan olduğu gibi Ortaşarktan da tamamile Bu bahse yarınki yazımızda devam pılacak zam üzerinde Nafıa VekâletiJa len bu Avrupaî eleman bir münevver yede ziraat istihsali gerilemeğe mahkumDoğuya çevirmişti. Şimdiye kadar De edeceğiz. Doktor Kemal Saracoğlu temaslarda bulunacaktır. Elektriğin kidu. Dünya fiat makası içinde Türkiye tabakası halinde memlekette yaşıyan remokrasilerin aleyhine çalışmış olan zaH. E. ERKtLET Son zamanlarda Sıhhat. Vekâleti Çolovatma yapılacak iki kuruşluk zamma alitelerle ve çokluk halkla daima tezad ancak kendine göre bir fiat politikası Basm Birliği İstanbul mmtakası Re aid proje bir kere daha Nafıa Vekâlecuk hastanesinin kadrosunu geniş!etgüd^rek ziraatini kurtarır ve çözülmekle hnlinde doğdu ve yaşadı Sıkınü za isliğinden: miştir. Dahiliye nıütehassıslığma kıytince tetkikten geçirilerek Vekiller HeYARIN MATİNELERDEN İTİBAREN tnanlarında onlarm bilğilerine ve sözGünün ihtiyaclan üzerinde arkadaş yetine arzedilecektir. me;li dahiliyecilerimizden Dr. Kemal olan sanayii kurtarır, ve bunları modern lerine haklı olarak güvenilemedi ve ikicArjantİna» füminin sevimli ylldızl Saracoğlu ve yeni ihdas oluuan dahiliye dünyamn usullerine ve tekniklerine uy ne bir «Nazariye ve ilim İstemiyoruz» lar arasınria toplanıp konuşmaga lüzum guzeller güzeli muavinliğine Suphi Artunkal taym e durmıya çalışırdı. Bu imkândan gerek diye onlara karşı da güvensiziik belirtil görüldüğünden Blrlik azasının ajnn 21 inci çarşamba günü saat 13 buçukta dildiği gibi mevcud iki dahiliye asistanına bize, cehaletimize, idaresizliğimize vesa meklen geri kalınmadı. Eminönü Halkevi salonuna gelmeleri riilâveten dört asistan daha tayin edil ireye aid sebeblerden, gerek garb kapiNüshaa S kurustuı. ca olunur. miştir. Güzide arkadaşımız Dr. Kemal talist dünyasının maddî, gajTÜnsanî, ilîtive • Ah o münevver, o Avrupaî, o hayran .!S! Türkiye Haric Saracoğluna ve arkadaşlarına bu yeni ras içinde yüzen istilâcı emperyalizmi yü taklidciliî:! O lise talebesinin dahi seZeytinyağları yükselirken İçin için vazifelerinde de muvaffakiyetler dile zünden muvaffak olamadık. Farklı bir fi nelerce yıırd ve memleket davaları üze. Zeytinyağı fiatlarındaki yükseklik at makası içine girmemizden ve dünya Senelik 140U Kr. 2700 Kr/ riz. rine iyi kötü kafa yormuş bir adama şirlan yağı, ayçiçeği ve pamuk çekirdeği fiat seline tutamak noktasız olmıyarak AİO avllk 750 • 1450 • Tarafından temsil edilen fevkalâde heyecanlı büyük blr şaheser Altın fiatları mütemacHyen katılmamızdan dolayı köy boşaldı; tar uluorta hücum edivermesine ve onu yağları imalâtır.ı çok artırmıştır. Bu yağ tlc aylık 400 > 800 . cahil göstermek üzere Avrupanın bü lar gerek bu şekilde gerekse zeytinyağıBir aylık 150 • Yoktur, lalar kurudu. tezgâhlar kapandı ve şehlr yük âlimlerinin isimlerini sınıf arkadaşyükseliyor na karıştırılarak külliyetli miktarda sarler tembel ve sefil biçarelerle doldu. larmdan bahseder gibi senli benli zik fedildiği için fiatları da yüksektir. Altm fiatları yiikselrr.ekte devam etmektedir. Dün bir Reşad altmı 36,5 liraSon Avrupa medeniyet nizamının rederek bir makaleeik yazara'i nıeşhur Dün Ankaradan gelen bir habero göre Gazetemize eönderileu evrak ve yazılar ya ve külçenin gramı 500 kuruşa çikmış karşısmda bir fiat makası içinde mukad oluvermesine giden bu acıklı ve hain bu yağlann imalâtı üzerinde yeni baz: nesrodilsin edilmesln iade edilmeı ve deratımm felâket düğümlerile bağhyan yol!. O, Türk dünyasının, Türk cemiye kararlar verilecektir. tır. Tivaından mes'ulivet kabul nlunmar Zaman hangi taraf için çalışıyor? Kendi davalarımız Setıir haberleri îki asırlık tarihimizde fiat Karaborsaya şeker de girdi Stok edilen şekerlerin çuvalı 200 liraya satıhyor! CUMHURİYET 20 Birinciteşrîn 1942 Cumhuriyet bayramı 19 uncu yıldönümü yurdun her yerinde uyuk torenle kutlanacak A. Hamdi Başar Yüksek Mühendss mektebinde dün merasimle derslere başlandı Bakırköy civarında bir köyiü öldürüldü Basın Birliği azasmın foplantısı IPEK BETTY GRARSLE CUMHURİYET Sinemasmda VİCTOR MARTl'RE Abone seraiii SARISIN PERİ HERKESİ HEYECAN VE MERAKLA SARACAK BİR MEVZU... BLGÜNÜN... HARB TARİHİNİX... EN HEYECA\XI VAK'ALARINDAN YARATILAN... PATRİCİA MORİSON"un en büyük K 1 Dikkat f~ LIZBON L A ij w GECELERI muvaffakıyeti... Madeleine Carroll Fred Mac Muray MJ Hl n t s t 9 mmS*a en güzel fümidir. PERŞEMBE akşaml göstereceği r D ikkat: DENİZLER ASLANI Yalnlz 3 gün daha gösterilecektir. İstifade ediniz. Bu Aksam S U M E R Sinemasinda Baş döndürücü musiki... Nefis şarkılar... En son rumbalar... ve biihassa Amerikan Radyo Kraliçeleri 3 ANDREWS Hsmsire!er ve 3 RİTZ BiraderSerin çevirdikleri cazib ve sevimli AR1ANTİN CECFJERİ NEŞ'E... ZEVK VE KAHKAHA FİLMİ BAŞLIYOR. Yerlerin evvelden aldırılmasl rica olunur. Onümüzdeki PERŞEMBE akşamı saat 9 da ELHAMRA'da . FERNANDEL Kahkaha Krah DALDAN DALA Fevkalâde» franslzca süper fihnde sîzi neş'eler içinde bırakacaktlr bir keçi sürüsü, Kafkas dağlarmın şimaldoğu etekleri arasında dar, yarı karanlık ve korkunc Kabarda ovasma çıkan dere boyunfcîa ilerliyor. Evin en küçüğü oduğu için bir kaç keçi ve dört beş koyundan ibaret olan bu sürünün bakımı Aslana bırakılmıştı. Aslan, çevik adımlarla neş'eli neş'eli yoluna devam ediyor. Onun sevinci, boynundaki çantasında taşıdığı taze ekmekle pek sevdiği beyaz pejnirden değil, o gün giydiği yepyeni cici papuçlardan ileri gelmektedir. Dört tarafını kuşatan, çok sevdiği güzel manzaraya bile aldırış ettiği yok. İkide birde ve gizliyemediği bir gururla ayaklarına bakmaktan kendini alamıyor. Aslan, sürüsile birlikte uzun uzun yüriidü. Kabarda ovası artık uzaklarda kalmıştı. Yol, zikzaklar yaparak büyük taşlar arasından başka bir dereye sapıvermişti. Güneş, dağlar arkasına çoklan gizlenmiş ve etrafı karanlık sarmağa başlamıştı. Dere boyunu kaplıyan korkunc kayalarm sivri ucları, göklere doğru uzanan esrarengiz parmakları andınyorduAslan, küçük sürüsünü, karşısma çıkan ilk kayanın dibine topladıktan sonra, çantasmdan ekmek ve peynirini çıkararak tath tatlı yemeğe koyuldu. O gün epeyce yol yürüdüğü için çoktan acıkmıştı. Karnmı iyice doyurdukUn sonra kalpağını yastık yaparak bir taş üzerine uzandı, çok geçmeden derin biı uykuya daldı. *** Yeni doğan güneşin ilk ışıklan Aslanı uyandırdı. Birden ayağa kalkü dört yanma bakındı. Mini mini sürüsü, patika boyunu othya otlıya jrükseklera doğru ürmanıyordu. O da, sürüsünün arkasmdan yollandı. Etrafı seyrederken arada bir ayakkablannı da süzüyor ve onları ayağında taşıa:ax.ın büyük sevinçini du ^ Bir Kafkas efsanesi yuyordu. Aslan sürüsile böylece öğleye kadar yol aldı. Birden manzara değŞti: Ebruz'un karlı zirvesi güneşin ışıklan altmda pırıl pırıl parlıyordu. Zirve o kadar yakın görünüyordu ki, Aslan, var gücile atacağı bir taşm oraya ulaşıp korların üzerine düşeceğinden şüphe etmiyordu. Bu sırada kayalar arasında dar bir koridoru andjran bir yol gözüne çarptıAslan oraya yaklaşü. Sağmda, solunda yükselen büyük taşlar, esrarengiz bır şekilde, fi5ildaşıyorİ3r gibi, birbirine doğru egilmişlerdi. Birden bunlarm arkabindan acı bir ferj'ad yükseldi. Aslan korkmadan sesin geldıği tarafa doğru ilerlediBiraz sonra aynj ferj'ad, kuîaklanna çarptı. Aslan adımlarını sıklaştırdı ve kendini bir mağara önünde buldu. Mağaranm korkunc karanlığma aldırmıyarak içeri girdi. Aslanın gözleri karanlığa biraz alışınca, acıklı cir manzara ile karşılaştı: Yan çıplak, güzel ve gene bir erkek, yontulmuş büyük bir taş üzerine kahn zincirlerle bağlanmıştı. Gene esirin güzel mavi gözlerinde, ümidsizlik okunuyor, acı feryadları insanın yüreğine işliyordu. Altm renkli ipek saçları. geniş omuzlan üzerine dalga dalga dağılmışü. Omuzlarında altm işlemeli, iyiden iyiye yıpranmış ve eskimiş al bir pelerini vardı. Göğsünün, kollarınm ve boynunun şişmiş adeleleri, gene esirin zincirden kurtulmak için büyük gayretler sarfettiğini gösteriyordu. Aslan korkmuştu. Biraz kendine gelince, esirin etrafında bir çok altınlar, ve kıymetli taşlar Mağarayı arıyan gene | Mağaranın yan duvarında yere kadar I uzanmış, kalm bir zincir parçası duruyordu. İşte gene esir, bu zincir parçasını ellerile yakalamak, için çabalayıp duruyordu Aslanı görünce, güzel gözlerinde bir ümid ışığı parladı ve ıstırablı bjr sesle: « Hoş geldin ey tanrılann gönderdiği misafir, dedi, senin gelişin belki beni bu işkence ve acılardan kurt=racak, tni de büyük bir zenğinliğe ve saadete ..avuşturacalitır.» ; Aslan kenc" ni tophyarak: Zeynel Akkoç = bu zincirlerden ancak şu öteki duvardaki zinciri elime geçirebilirsem kurtulabilirim, ciğerlerimi kemiren kartah ancak o zaman öldürebilirim. Bunun için de bir parçacık zincir lâzımdır. Yalnız bu zincir, hurda demir parçalanndan yapılmış olmalıdır. Bugünden başlıyarak her şeye katlan; yorulmadan, usanmadan bir çok eski demir parçaları topla ve bunları bırleştirerek yapacağm zincir parçasını buraya getir. O zaman ben kurtulur ve şurada gördüğün altmları da sana armağan ederim. Çabuk oL Fakat ben kurtuluncıya kadar, buraya geldiğini ve beni « Emret efendim, senin için elimden Zavallı Aslan, bir ölüm mahkumu gibi geleni seve seve ycparım. Eğer istersen gördüğünü sakm kimseye söyleme. Hayistemiye istemiye yürüyordu. En sonra di git, uğurlar olsun!> şu cici papuçlarımı bile düşünmeden saEbruz'un karlı zirvesi göründü. Bir na veririm.» dedi. Aslan, mağaradan dışarı çıktı. Çok dü' Esir, onun bu âücer.ablığı karşısında şünceliydi, sürüsünü topladı ve evine müddet sonra o karkunc kayalarLiı önüzorla gülümsiyerek: doğru yollandı. Köye döndükten sonra ne geidiler. Aslan ağır yükünü yere koydu ve derin bir nefes aldıktan sonra « Hayır, sevimli delikanlı, dedi. Ba görüp işittikleıi hakkında kimseye tek elile kayalar arasındakî dar yolu gösna yapacağm hizmet, ayakkablannı çı bir söz bile söylemedi. Boyuna eski deterdi ve «işte orasıl. dedi. Henuz sökarmak için sarfedeceğin zaman kadar mir parçaları ve büyük e s ü çiviler topbile sürmiyecektir. Şu önümdeki zinciri lamağa başladı. Onun biricik düşüncesi, zünü bitirmemişti ki, gök gürültüsünü görüyor musun? Ne olur, onun ucunu bir an önce zinciri tamamUmak ve böy andıran bir tarrakayle yüksekierden kolece o gene ve asîl esiri mağaradan kur pup gelen ev büyüklüğünde bir taş önbana ver.» lerine düştü ve mağaranın yolunu kapaAslan, derhal zincire doğru koştu. tarmaktı. Yetecek kadar demir parçasını topîamak için belki uzun yıllar geçecek dı. Zorla onu yerinden kaldırdı, o esire uAslan, korkudan kendini kaybetti ve zattı. Ne yazık ki, zincir kısa gelmişti. ti. Bereket versin, bir gün tarlada dolaşırken eüne eski bir pulluk ianciri geçti. kötü kalbli köylüler de kaçıştlar. Esir, ümidle uzanan ellerini büyük bir *** yeisle yanlarma indirdi, ıstırabla hay Aslan, sevincle bu zincir parçasını topraktan çıkardı, temizledi. Artık istediğine Aradan yıllar geçti. Bu ıssız ve yolsuz kırdı: c Ah! Cehennem tanrıları, demek yüz kavuşmuştu Ertesi gün mağaraya gide dağlar arasında cılız vücudlü, san benizli, uzun ve karma karışık saçlı bir yıldır çektiğim işkence ve acılar, suçu cek ve zavallı gene esiri kurtaracaktı. Köylüler, bir zamandanberi Aslanın şaşılacak derecede değlştiğini ve boyuna eski demir parçalan topladığmı farketmiş'erdi. Onlar, delikanlımn her halde bir define bulduğuna hükmettüer, Bun.gencin dolaştığı görünür. O, arasıra sevincli bakışlarîa kanlı ayaklarına bakar, onları kırmızı papuçlar içerisinde sanır, usanmadan, düılenmeden, sağa sola rnağaranın yolunu arar. larırı en kötü kalblilerinden beş kişi, adım adım onun arkasmdan gitmeğe başladılar. Hiç bir şeyden haberi olmıyan Aslan, ağır yükünü sırtına alarak dağlara doğru yollandı. Köyden biraz uzaklaştıktan sonra, ardından giden köylüler, onu durdurduîar: « Söyle bakalım, define nerede?» diye bağırmaga başladılar. Aslan, defineden haberi olmadığmı söyledise de, bu kötü insanları inandıramadı. Onlara, kendisini rahat bırakmaları için yalvardı, yakardı. Fakat ötekiler, boj'ur.a zorluyorlardı. En sonra Aslanın sabrı tükendi: «Haydi yürüyün, dedi. göreceksiniz ki, gittiğim yer bomboş bir mağaradır.» Köylüler: «Yürü, yürü, bize mağarayı göster!» diye haykırdılar. buluııduğurıu gördü, ^" :nu bağışlamak için gene yetmiyorü» Esir, bitkin ve ümidsiz bir ha'de tekrar gözlerini Aslana çe\nrerek: « Delikanlı, dedi, sözlerim: can ku" "^ ~\ lağınla dinle. Ben, elimi koluaıu bsğbyan

Bu sayıdan diğer sayfalar: