14 Mayıs 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Mayıs 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 14 Mayu 1944 #» © m. Dünkü maçîarda Beşiktaş ve Fener gaüb geldiler Dün Şeref stadlnda Fenedn İstanbulipora ve Beşiktaşın Vefajra karşl kazandlklan galebeleri * Bugönkü Beşiktaş Fener maçirun mihenktaşı adaetmek, zannederim hatalldlr. Çünkü Fenerbahçe İstanbulspora karşl çlkardığı kadrosunu bugün hayli değiştirebileceği gibi, Beşiktaş da İhtimal Vefaya oynadığı kadar rahat çakşamaz. Bugün Beşiktaşa çlkarjlacak Fener taklrr.ında Esadln haf hattlna alınmîsı ve dün merkez muavin oyniyan Rasihia hücum hattlna geçirilmesi kuvvetli Ibtimallerdendir. Beşiktaşa gelince, sol açlğlnı belkl değiştirir, muavin hattınln sağ tarafmda da başka birini tecrübe edebillr. Velhasıl Maarıf kupasınin ıcukaa'deratlnı tayin edecek olan bugünkü maçta her iki tarai azamî gayretie cem'î ve ferdî oyunlannın dereceferinl farklaştırabilirler. runkü maçlarln cereyanma nazaran, bigünkü mtihim karşılaşna hakkında aşağl yukarl blr mütalea yürütmeğe ça. llşınca kendimce şöyle bir hükme varıyorum: Beşiktaş hücum hattmin WBİrİ, Fener hücum elemanlarl ne şekilde tertlb edilirse edilsin, sarl ]âciverdlilerden daha fazla olacaktır. Yalniz bir hücum hattınln lş görmesi ve neüce almasl için bütün takımın İş görmesi ve her hattln vazifesini ifa etmesi şarttlr. Şunu da unutmaınak gerektir ki, Beşiktas âsabl çok geren maçlarda baran umulmlyacak kadar boıuk oynar ve taraftarlann tezahüratı önünde fazla hassastir. Bugünkü maç Fener sahasmda olacağlna göre, taraftarlarln tezahüratı baklmindan Beşiktaşlılar kendi sahalaTlndaki avantaja mallk değillerdir. OyunuE nezaketi Ise aşikâr ve her oyuncunun âsabını yay gibl gerecek durumdadlr. Ben bu baklmlardan vaziyeti İncelerken. Uk atllacak golün roaçin «onuna kadar tesirini göstereceği kanaatlne venyorum. Malum ya böyle maçlarda blrbirine en denk olan takimlar dahi, ilk golü yer yemez acemileşiverir. Jer. Çok defa oyuncular, yapablleceklerinin yarlslnı yapamaz olur. Hele o slrada birinci golü blr İkincisi takib ederse, takımın belkemiği sarsılır. Beçiktaş hücum hattının Fenerden daha müessir olacağlnl kabul ettiğimize nazaran, İlk golün Beşiktaşhlarca atılapağlna İhtimal vercnek doğru olursa da, Fener hücum hattlnda Meüh gibi seri, Rasih gibi çektiği şütleri bilir ve Naci gibi tecrübeli üç elemanın bulunmasl Beşiktas müdafaasının da çok klvrak ve seri olmamasl ilk gol yapma şansınl da müsavi hale indit'ir. Maamafih eğer Beşiktaş gol çlkarirsa, hücum hattlnm yedire yedire hazlrijdığı kombinezonlarla çlkar. Fener ise, hücum hattlnm tesekkülü ve oyuncularln yekdiğerile Beşiktaş kadar anlaşmış olmamaiarı dolaylsile, rakibin kusurlarlndan, yahud beklenmiyen fırsatlardan İstiföde ederek ilk gollere muvaffak olur zannlndaylz. Bu İÜbarla hazırlıyarak gol afcnasl İhtimalini gördüğümüz B«şiktaş taklmlna daha fazla şans vereblllriz. Dünkü maçlarda rakiblerini rahat de»ebilecek şekillerde mağlub eden Fener ve Beşiktaş taklmlarının oyunlan uzunboylu incelenip enlatllacaK cinsten değildi. Onun için mümkün olduğu kadar hulasalandlrarak yazacağlz. İik maçl Fenerbahçeliler İstanbulspora karşl oynadllar. Fener takımında dikkati çeken değişiklik Rasihin merkez muavin oynamasl ve Esadın taklmda bulunmayışl ldi. Esadln dün oynamaımasınln bugüne hazırlanmasından 1feri geldiğlnl İKstİrdik. Meçln başlangıclnda Fenerlllep esasll blr flrsat kaçlrdlktan sonra yirmi beçlncl dakikada, Melihin sürdüğü topa çlktlğı sırada düşen İstanbulspor kalecisl ve Melihln düşen topa yetişip içeri vurması yüzünden ilk gollerlni ka«andllar. Bu golden sonra İstanbulspcrlular fcirkaç kere Fener kalesl önlerine geldilerse de merkez muhacİTnlerinin pek gevşek davranlşl sebebile sayl yapamadllar. Otua flçüncü daküada, Nacinln çektlği frikikl müteakıb İstanbulspor kalesine üç kere şüt atan FenerlHer üçüncü çeklşlerinde lkinci golü de yaptdar. Birlnci devreyi bu çekiîde 20 bitlren Fenerlller ikincl devrede daha tfsrun oynadllar. İstanbulsporda müdafaanln ekslkllği her zaman göründü. Fenerbahçe yavaş bir tempo ile oyuna devam ettiğinden 25 inci dakikada Melihin yaptığı üçüncü golden fazlasııu çlkaramadllar. *** Beşiktaş Vefa oyununa gelince; başından sonuna kadar Bsşiktaş hücum hattır.m teşebbüsleri ve hâkimiyeti altlnda geçen bu maçln İlk devreslnde üç Ve ikinci devresinde dört gol atan beyaz siyahlılar maçl 70 gibi bir farkla kazanmış oldular. Vefalllar seneni n en bozuk oyununu oynadllar. Galıbin muavin hattında eksikliği daima göze çarptl. Beşiktaşın gollerl: Birincl golü, on dördüncü dakikada Kemal Keskin bir hrmlo ile müdafileri geçerek attl. İklnci golü, on altincı dakikada sağ açlk Vecdi Çapanm Kemale verdiği enfes bir pasla gene Kemal yaptı. Üçüncü golü 26 ncl dakikada Şeref şütle soktu. Devre 30 bittl. Dördüncü golü, ikinci devrenin yedincl dakikssında Keır.al, Hakkldan aldığl pasla kaydetti. * B«şlnci golü, 18 İnci dakikada Vecdi Çspa sağ açlkta aldlğı pasla İçeri kayarak ikaleye oturttu. Altıncı golü, Kemal, Şereften aldlğı pasla otuz İkinci dakikada yaptı. Son yedinci golü de otuz dokuzuncu dakücada, oyununu hergün arttlran Vecdi Çapa, gene içeri kayarak attı. jHEM NALINA MIHJNA: Azamî ffiat Bazı sanayi mamullerîne azamî fiat konulacak Bazı sanayi mamullarine azamî fiat konulacaktır. Bu meyanda sanayide ham ve yan mamul m^dde crlarak kullanılan bazı maddelerın de szamî fiat. ları tayin olunacaktır. Bu meyanda maHiulİprine el konulmuş olan sanayi müesseîeleri mamulâtınm da fiatları ele almnrş bulunmak. tadır. Şimdilik 28 fabrikan'n mamulle. rine el konulmuştur. Daha da bazı f.brikalar icin ayni muamele yapılac'ktır. Umumiyetle. sanayi müesîeselerinin daha rasyonel çalışıp verim'i olmalörma aid bazı ledbirler almgcaktır. Diğer taraftan. tktısai Vekâleti sana. yiin kontrol altında bulundurulmaîitıa aid karara dayanarak sınaî müesseselerden her ay imalât vaziyeti. aldıkîarı ham maddeler. imal kapaf'tesi. maliyet. ler vesair hususlar hakkında muntazam malumat almağa karar verrr.îştir. Romatt saltaıtatı vc leri edebî nevilerln başında roman sanatl geliyor. Haikm ihtiyac ve teveccühü de daha çok bu san'ata dönmüş b|ulunuyor. Çünkü kendl hayst maceralarlna doğrudan doğruya tercüman olacak, mahrem hlslerine arkadaşlık edecek, kaderinin mânasml anlataeak, dün ya görüşlerini sağhyacak eserler lstiyor ve bunu bütün cörrercr.iğile ıomanda buluyor. Bu san'atm temin ettiği en k^zanc'ardan biri büvük've kadmdaki s'n'at dehaslnl uyondırmağa en müsnid bir cdcbî nevi olmasldlr. Rom?nlaâır ki kaöln. İlk defa olarak, erkeklerle b">y ö'çiişcbilecîk bir kudret göîteriyo. Yalniz bu kadar da dejil, kadln ve gsnc kız ruhıına nüfuz etmekte, kadlnhğı doyurmakta emsalslz kalacak gibi göıünüyor. Fazla olarak siyaset ve cemiyetten ziya'le hayata, fikiröen ziyad« canlı varhklara ve bilhassa insana, İdealden ziyada sevgiye ve çocuğa meftun olan kadln İnsan ru'ıuna bütün eti ve kaibi'o bağlanmlş bulunuyor ve ayni zamanda ana dilinın en temiz ve sıcak dilile yazdlğı iç'n doğrudan doğruya kalbe İşliyor, On dokuzuncu aslrda hayat, ruh ve h'sleri konuşturuyor. cemiyet ilirrılerinln kurulması da roBütün dünya edebiyatında blr bedaman için bulunmaz bir nimet olmuş, het haline gelen bu haklkatlerl bende romancllara yeni görüş ve anlayls u tazcliyen ve kuvvetlendiren eser, evfuklarl açmştı. Bütün serbestlik ve gc velce «Cumhurlyet» te tefrik^ olarak nişliğile bundan İstlfade etmeğe mü çiktıktan sonra şlmdi kitab hallnde osaid olan roman san'atı hayat, ruh ve kuduğum Safiye Erolun «Üiker flrtlcemiyet slrlarlnl çözmektte âlimlerle nosl» adll rcymanı oldu. Mevzuunda hiç âdeta yarışa glrmlş, onlarin müçahede bir fevkalâdelik olmadığı hald e Türk ve tecrübelerle adlm adıtn ilerlemek roman diline verdlği «sehli mümteni,, zaruretlerine karşı romancllar, san'at ruhî tahlillerindeki nadide incelik ve adamlanna has duyuş ve seziş mevhibelerlle derinliklere nüfuz ediyorlar. Trajedide hâkim olan kader fatalizmi romanda gitglde hayat, ruh ve cemiyet kanunlarlnln hükmü altlna girerek bizi iendl hayat maeftralarlmlz ve çok kere İrademizden kaçan lnisyakl ve his. sî oluşlarimlzla karşllaştınyor, bunlan n tatll, acl bütün cilve ve facialannı tattınyor. O halde ki büyük emperyaJlzm İhtiraslarile birllkte doğan romantizmin Inkılâbcl havaslnda tavlanaa bu yeni edebî nevl diğer bütün edebi nevileri gölgede bırakan bir salglrllkla yayihyor. Şlir ve tiyatroyu ikinci plânda bırakiyor. O halde ki büyük romantik şalrlerin hemen hepsi bu yenl edeb! mabuda karjl kurbanlar venrekten. halkln büyük teveccühünü, lstidadkrl hllâfma, romanla kazanmağa çahşmaktan kendllerini alamıyorlar. Romantikleri okuyan halk da bunlarln lirik şiirlerlnden almağa allştıklan heyecanları romanlarlnda da görmek, lstlyorlar. Romantizmin babası sayilan Roussau, kadln, erkek herkesin blr romana gebe olduğuna inandırmlş olduğu için roman salgmına karşl artlk blr hudud kalmlyor, şahsî romanını günün birinde doğurmak herkese mukaddermiş gibl geliyordu. Bunun içindlr ki muharrir, şair, mütefekklr, glyasî. her türlü kültür ve aksiyon adamları, hiç olmszsa kendl romanlarinı, çocukluk ve genclik hayatlarlnı, felsefî, «lyast düşünce ve emellerlnl romanlaştlrmak suretile tatll bir loğusalık zevkl allyorlar. Murıtellf çeşidde yaratılan bu roman bereketi asll romancıhğln taşkln bir baharlle birllkte başlıyor. Reallzm, natürEİizm, sembolizm, neoklasslzm ha rekrtlerle reaksiyonlara uğramasma rağrr.en romantizm devam ediyor, yalniz şekil değiştirmekten lbaret blr taklm istihaleler geçirmlş bulunuyor. Avrupa teknlğini ve ilk kıvamlnı Halid Ziyanin üstadhğında bulduğu ittifakb kabul edilen Türk romanclllğl da yarlm aslr İçinde daha büyük bir hlzla bahar mevsimine glrmlş, dört bir tarafta çiçekler açmağa başlamıştır. E;er aldanmlyorsam son nesillerin gazetecilikle blrlikte en çok İleri götürdükOn yedinci asrl dolduran ve on sekizinci aslrda canlılığını kaybeden trajedi saltanatmdan sonra on dokuzuncu aslrda büyük bir edebî inkllâb olan romantizm Ue blrlikte roman saltanatlnin başladlğl görülür. Daha on sekizincl aslrda edebî neviler arasında İlerlemekle temayüz eden bu san'at, trajedi gibl aşmmış ve donmuş bir hale gelmediği için romantizmin coşkun nkılâbclllğı Içinde bütün hürrlyet ve îsnekllğile her türlü kaideden âzad olarak istenilen sekilleri almağa, her türlü düşünceleri ihtiva etmeğe hazırlanlş bulunuyordu. Büyük kâsikler onu ihrral etmişlerdi. Yalniz bunlann asrında kahramanlık ve tuhafhk romcnlarlndan sonra hakikî roma n tipleri de bellrmi;ti. İleride gelişenlerde bu tip romanlar oldu. La Bruyere «Les Caracteres. p.dll eserile muhtelif karakter tiplerini doğrudan doğruya çizmekte gösterdiği muvaffakiyet okurlarda ruhî tahlillere karşl şiddetll bir mçrak uyandlrmlştL Fakat bu tahliller «üzme ve vak'asiz olduğu İçin çabuk dcyulmuş, bunun yerlne romanesk tah1111er zevkl uyanmış, lnsan ruhunun harlminl onun hareketlerl arasından görmek merakl başlaTnlştl. Müttefiklerin iki taarruzu O kinci cephe etraimdaki gürültü ve j | sinir harbi devam ederken MiıtteU fikler, biri askeri, oteki siyasî iki taarruza başlaâılar. Askeri taarruz, bütün kış kaplumbağa yürüyüşü Ue devam eden İtalya cephesindedir. Siyasî taarıuz ise, Mihver peyklerine yapılan son leslim olma Lhtarıdır. İtalyada başbyan Müttefik taarmzunun ne şekil alacağını göreceğiz. Amerikan Harb Haberler Oflsinln yerdiü bir habere göre, bu taarruzu, 8 inci ordunttn sabık kumandanı, Rommel'in ga~ Ubl berell General Montgomery idare ediyormuş. Bu haberin bir şaşırtma maksadile ortaya atılmıs. olması ihtfmali çoktur. Bn ihtimali şu hadise akluna getirdi. 1942 sonbahannda NewYorkta bulundngumnı sırada, heyetimize refakat eden Amerikan Harb Haberler Ofisi mcmnrlanndan biri, blze şöyle blr havadis vermlştl: « tngilteredekl Amerikan knvvetleri Başkumandanı General Eisenhowcr. Washington'daki şeflerle göriişmek üzcre, Amerikaya geldf. Bu haberl, telgraflarla gazetelerinlze bndirinis.» Ben Rüldüm ve Amerilcah mlhmandanmıza çu cevabı verdim: Bn .asketi bir haberdlr. Telgraf sansürünüz, bıınn gazetelerimlze bildirmeğe müsaade eder ml? IMantıkan müsaade etmemesi lâzım gelir. Ederse bunun mutlaka bir sebebi Tardır. Bu da, alsa oJsa karşı tarafı aldarmak içindlr. Amerikalı meınur, sivil bir adamdu Bize bildirilmek özere kendisine verilen bu haberin mahlyetini kavramı? degildi. İki gün sonra, Müttefik kuvvetleri, General Eisenhower'in kumandasinda çimal Afrikaya çıktılar. Ben de kendisine sordutı: kadın romancılarımız Yn79n . Prof. M. Sekib Tunc E?ref Şefik İlkbahar atletizm müsabakalan İlkbahar atletizm müsabakalarl dün Fenerbahçe stadlnda muvaffakıyetÜ bir şekllde yapıldı. Bu müsabakalarda Eşrefln 5000 metrede yaptığı koşu bllhassa dikkate şayandır. Bu mesafenln eski rekoru 15.45 ile gen« Eşrefe aiddi. Dün slkı bir rüzgâra rağmen Eşref yeni Türklye rekorunu (15.18.4) İle elde etti. 800 metrelik yarişta Adnanın elde ettiği 2.01.6 da günün sayllı derecelerl arasındadır. Gülle atma: Kemal (î^por) 8.95, Mehmed (İSpor) 848 110 Mânia: Erdoğan (Galatasaray) 16.9, Sudi (Fenerbahçe) 17.4 800 meure: Adnan (Fenerbahçe) 2.01.6 Ahmed (Galatasarsy) 2.08.7 100 Bietre: Sezai (Fenerbahçe) 112, Kemal (Fenerbahçe) 1İ.4 1500 metre: Rlza Maksud (Elektrik 4.24, Ahmed (Galatasaray) 4.29.1. Clrid atma: Kemal (İ.Spor) 5154, Mehmed (İ5por) 48 69 Yüksek atlama: Ömer (Fenerbahçe) 1.65, Cevad (Galatasaray) ' 60 5000 metre: Eşref (Galatasaray) 15.18.4 (yenl Türkiye rekoru) All (Fenerbahçe) 16.582 Sırık atlama: Halid (Galatasaray) 3.30 Viyajupulos (KUltUİUŞ) 310 Sahfe nüfus kâğıdı yapan şebeke Emniyet Müdürlüğü memurları nüfus cüzdanlan üzerinde sah*ekâvlık yapan, cüzdanlardaki fotoğrafları değiştiren, sahte nüfus kayıdları çıfearan beş ki, sillk bir şebekeyl yakaiamıştır. Şeb»kenin başı, Mahmudbey nahiyesinm eskl nüfus memuru Arif Esen'dir. Suç or. takları da Cemîl Cepti. Said Bilgiç, Rüş. dü Tolon. Halide Doludur. Halide Dolu halen Arnavudköy nahiyesi nüfus memurudur. Arif Esen Mahmudbey nshL yesi nüfus memurluğandîn ayrılırken bu dalreye aid başlık dîmgasını da be. raberinde almış, sonra da bir sahte mühür yaptırarak işe başlamıştır. Arnavudköy nüfus memuru Halide Dolu. yu da kendine uyduran Arif. işi büyütmüş, Handan admda bir kıza 20 lira mukabilinde kendisini on yas Mçük gösteren sahte bir nüfus tezkeresi vermiş. Rüşdü Tolona da lbrahîm Ayat is. minde bir adamm nüfus tezkeresini maletmiştir. Suçlular ikamete rapten serbest bıra. kılmışlardır. Tahkikat genişle*!lip derinleştirilmektedir. sarkla garb ruhlan ^ kwşı g5sterdis kritik ve anlay:şlı temyizler istikba romancılı§ımızın b ikî âlem arasında | 0 ,. n ıyacağl orijinal rol hakkında ben^ e büyük ümidîer uyandırdl. Oyie zan Öyl! de büyi nedivorum ki insan ruhunun zâf vı kuvvetlcrine karşı gösterdiği olgun durum, anlaylşll sezlşler, geniş müsamaha Türk romanmın galib karakteristigi olarak temayüz edecektlr. Bu zeki ve İnce san'atkârm kahramaniarında ve hareketler alilndaki saiklerle ihtiraslar. derunî reaksiyonlar, yaz sıcakllğlnin altlnda çiçeklerin açllması gib sanlü kendiüğinden oluyor ve en güze ifadelerinl onun güneş gibi olan dillnde buluyor. En ağır ve çlleli aşk ıstırabicrlnl, korku^.ç hayat maceraların şark ve garb fclsafelerinln birbirleril k3;,Ti2şmlş olçunluğu İçinde bilge bir hr.tun eyİT'erliâiIe erıterek güzclliğe götuıüyor, Bundan başka yaşattığı Insanların karakterlerini daha baştan foiTnüllendİrerek hapsetmiyor, daima dalgalı bulunduruyor, kendilerini tekem.TÜl ettirecek, dallanıp buda'danacak bir hslde temadi ettiriyor. O halde ki hayatm ebedî oluşile birlikte yürüyor. Bozulan ve tekrar yapılan karakterlerle hayatm nasıl yaratıcl bir aklş içinde geçtiğini taklid edilemiyecek kadar ince blr kadln dili ve tablî üslubla ifade ediyor. İnsan ve bllhass gene klz ruhuna tam bir sempati Ue hulul ediyor, hayatı, tabiatı seviyor Hanl General Eisenhorrer, Ameıi. bütün varlıklara ayni eiledenmiş gibi ruhunu karıştlrlyor. Tasvirleri <pitto kaya gelmlşti? resk> olduğu kadar şairane olduğu için General Montgomery'nin, Italyada hem gözü, hem de kalbi dolduruyor. kumandayı ele aldığı hakkındakl haber, işte bundan dolayı bana, bn çeşid bic Prof. M. Şekîb Tunç aldatmaca gibl gellyor. Mtitteflklerin Wçük Mihver ortakla. nna karşı yaptıkları son siyasî taarrnza gelince, Macaristan, Rmnanya, Buigaristan ve Finlandiyayı Aimanyadan aynlmaga davet eden beyannamenln mtt. him bir eksigi var. Bn eksik kfiçük Miher ortaklanna hiç blr müsaadekârlık adedUmemesidtr. Onlardan «Ahnanya le Işbirliği yapmaktan vazgeçmegi ve mümkün olan bütün vasıtalarla nazizm kuvvetlerlne mnkavemet etmegl» lsterken ba devletlere böyle yaparsanu, mükâfat olarak sizinle şu müsaid (artlarla parış yapanz, demiyor. Müttefik ordulann Avrnpa karasma eniiz çıkmadıklan blr zamanda, onlaran kayıdsıı, «arisız teallm olmalannı Istemek pek nstaca bh siyasl taamıa dendlr. ttalya mlsait Közlerlnln flnönde Inran bn mllletler, Dr. Gdbbrfsin söydigi gibl tren dnrmadan yolda atlarlarsa kafalannın parçalanacafmı bfliorlar. Onlan, bnna r a n eimefc İçin. hiç lmazsa, trenin dışında, ynmnşak blr aha ve eazlb blr oynncak gğstermek lâzım gelmez mi? Müttefik beyannaîneslnl aranlar, kfiçiik Mlhver orfaklanm ken11 taraflanna celb ve cezbedecek blr sikolojl fetanet ve inceliğl göstermemişler, bn menleketleri sadece 5rs fle ekic arasmda ezümege davet etml;•rdlr. Böyle blr lhtar ve davetfn mOsbet n e . ice vennesl lçln llk şart, Mtittefik orlnlann dognda, batıda ve cenubda, hep )irden Almanyaya karşı bütün knvvet•rile taarnua gcçmcleri ve küçtik Mlher ortaklarının Almanyanm karsı dar)elerinden korknlan kahnamasıdn. Blr taraftan Alman tehdldi devam et. likçe, dlger taraftan kenailerine hfe blr lutnf vadedlbnedikçe, bn küçük derletlerin Aimanyadan aynlmalanna Te nazl :nwetlerine karsı mnkavemet ve mücalele ehnelerine Imkân yoktnr. Önnn fçln, m son sJyasî taarmznn da, daha 8ncetıTer gibi akim kalacagıra "tahmb etmek anlıs olmajs. Son Oıtar, lsin kıvamı jelmeden yapılnuştır. Türk Kadını Dergisi Büyük Film Müsabakasının 3 üncüsü: Çocuk Esirgame Kurumu tarafmdan neşredilmekte olan DU nefis v« cîddî derpinin 3 üncü sayısı çıkmıştır. MARI1ASA GARSON Lana TURNER Bugün tnönü Şehidliğinde ihtifal yapılacak Bugün Bozüyükte tnönü şehid!:ğırde IZ sehldlerimlı lçhı bix merasım ya. YÂRÂLI GÖNÜLLER Greer 200 metre: Kemal (Fenerbahçe) 23.6, İsmet (Karamürsel) 24.6 Çekiç atma: İzzet (Fenerbahçe) 30.40 İlhan (Mühendis) 2003. Üç adım atlama: Ömer (Fenerbahçe) 14.32, Kutbi (Galatasaray) 1210 Dlsk atma: Cevad (Galatasaray) 33.46 Rlfkı (Fenerbahçe) 29.69 4X200 bayrak: Fenerbahçe taklml 1.38.6, Galatasaray takımı 139.7 400 metre: Ahmed (Galatasaray) 56 3, Hikmet (Mühendis) 56.9 Klzlar arasında yapllan müsabakalar; 200 metre: Şaziye (Fesane) 30.2, Melek (Feshane) 31.3 Yüksek atlama: Melek (Feshane) 115, Mübahat (Beyoğlu Halkevi) 1.00 4X200 bayrak: Feshane takiml 208.2, (Beyoğlu Halkevi) 2.24.7 Müsabakalardan sonra derece alanlara mükâfatlar verilmiştir. pılacaktır. Meraslme saat 10,30 da başlanacak, muhtelif vılâyetlerden gelrn'ş olan heyetler âbidenin etrafmda kendilerine ayrılmış olan yerlerini alacak. lar ve C. H. P. adına b:r zat halkı 3 dakikalık bir ihtirdm tükutuna davet edecektlr. Bu ihtiram ânından sonra tstiklâl marjile merasıme b'îşlanacak, gönderilen çelenkler âbideye konacaktır. Hava filolan şshidlık üzerinde uçuslar yapacaktır. Bilâhare Büyük Mil. let Meclisi. ordu. genclis ve Bozüyük adına nutuklar söyleiecek ve bir askerl kıt'a tarafmdan havaya ateş edilerek merasime son verilecektir. Bütün İstanbulu Teshir Etti SON GÜNLERİNDEN İSTİFADE KDİNİZ. NILLI= ALEMDAR S1NEMALARINDA On blnlerce hnlkm hayret ve dehşetle gördüğü: Robert TAYLOB Lana TUBNER ln dünya har:kası Bilumum kasablık ve damızlık sığır ve manda alıcılara îstanbul Vilâyetinden; 1 30 nisan 944 tarihli Cumhuriyet ve Akşam gazetelsrinde ilân edıldiği gibi Îstanbul Vilâyeti dahihndeki pa. zar ve panayırlardan Ticaret Borsası kasablık şubesi dahil . kasablık ve da. mızlık sığır ve manda alıcılara vesika verilmeğe başlanılmıştır. 2 1 haziran 944 gününe kadar vesika almıyanlann evvelce ilân edilen itamim mucîbince mübayaalanna TT.Ü. saade edilmiyecektir, 3 Bunun hilâfında hareket edenîe. rin 240 ve 297 sayılı koordinasyon kararı mucibince haklarrıda. MilH Korun. ma kanunu tatbik cdilecektir. KulakJan çınlasm .« şohretll fizik profe01 3 MONTE KRISTOnun GANGSTERIN O Ğ L U (Türkçe) HİLESİ 3 ÜNCÜ VE SON HAFTA SON GÜNLERİNT! VETİŞİNİZ. Grup birincilikleri İzmit 13 (Telefonla) Bölgelerarası grupu futbol şampiyonasl bugün burada başladl. Eskişehir Demirspor takiml Bursa Acar İdmen takıminı 21 yendi. Bu hafta S A R A Y Sinemâstnda Yeni ve fevkalâde film alkışlanıyor. Un tevziatı başhyor 17 mayıs 944 çarşamba gününden itlbaren Istaribul Belediyesi hududu da hilinde oturan (Kartal kazası dabil) de. ğizmez, dar gelirlilerle halka ve mütekaid, dul ve yetimlere nüfus başına ıki şer kilo un dağıtılmaga başlanacaktır. Unlar mayıs . haziran ekmek kartlarmm başhğır.daki (U) kuponları mukabilinde verilecektir. Unlarm fiatı 45. ancak semtlerdekl bakkalarda 46 kuruştur. ı ı YÜKSELEN KANÂDLAR KATİL Şimdiye kadap yapılan tayyarecllik filmlerinin en hissî ve mües&iri. 2 GÖRÜNMİYEN Gangste'"lere karşı müthis mücadeleyi gösteren fi!m. Bugün matineîer 10,50 den itibaren, suareler 8,45 te. fâ s ^ S^U Murad ^tadımız der ki: AT ^^^L^ açmışlar ki, dışandakilere akıllı diye Üıriversitedeki yabancı dil imtihanlan tatanbul Ünivsrsıtesi talebesin. den kalabahk bir grup tart/ından imzalanmış bir mektub aldık. Bu mektubda deniliyor ki: «Bu sene, Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Heyeîinin aldığı bir ka. rarla yabancı dilden A kurunda o lup da imtihanda mnvaffak olamı. yanlar Fakülte imtihanlarına alın madan doğrudan doğruya ikmale kalmıs sayılacaklar ve bu kurdan Ihtiyarl olarak müdavim bulunanlara üç ay eylul devresi yaz kurla. rına devam etm?k şartüe imtıhan. lara girmek hakkı verilecektir. Memlekette bir yabancı dil dav&a mevcud clduğunu biliyor ve bunun ehemmiyetini takiir ediyoruz. Fak»t yabancı dile dişer derslerden daha fazla ehemmiyet vermek aca. ba doğru mudur? Yüksek makam. lar. lutfen bize bu devred? Faküîte imtihanlarma gir;nelc h?kkınj versinler. şayed evlul devresinde dil imtihanında m'jv^ffak olamazsak bütün imMhanlırda muvaffak rfa. mıyarak sınıfta k3İmış gibi telâkki etsinler. Saym maarıf erkânınjn bu dileğimizi hakh görerek mağdur olmakhğımıza meydan vermiyecek. lerini ümld etmekteyiz.» Kömiir beyannameleri hakkında hakh bir dilek Şehrin Boğaziçi. Adalar ve Ans. dolu yakası gibi uz3k mahallerde oturan halk tarafmdan mstbaamusa haklı bir müracaa'te bulunulmujtur. Bunlar ayın on beşind3n itibaren halka tevzi edilecek kömür bey?n. namelerinin küçük numaralannıa bu semtlere göndîrilmesıni istemeittedirler. Çünkü ocalara kömürleri nakil için ancak yazm vasıta bulmak imkânı vardır. Büyük numarah beyanname verilip de o kömurle. rin taşınması kışa bırakılacak olur. sa hem bir çok müşküllerle kargılaşılmakta. hem de fszla para sar. fedilmeğe mecburlyet hasıl olmakt»dır. Karilerimizin bu haklı mOra. caatinîn kömür t?vzi müsssesesi ta. rafından gözönüne alınmasını rica ederiz. Girmediğttniz için timarhanenin içi haJc kında bir fıklr beyan edemeyiz: ama dışta kalanlar hakkında üstadm söaü büsbütün yabana atllacak şey deeüdir. Bana sorarsanız delilik, akıllılı£ meselesi bir tabir değişikliğinden ba§}ca şey değildir. Dünyada her şeyin iylsl az, kötüsü çok olduğuna, gene dünyada deliden ziyade akıllı mevcud bulundyğuna göre bunlardan hangisi iyi oldugunu Kestinnek size düşer. Biz birbirımizle görüşürken: I Delilik» akıllılık patik, öteki antipatlkttr. Blr abdal asla dell olamaz. Dellllğin halk arasında kredlsi büyüktür. <Deli> sözü asla hakaret makamında kullanılmaz. Halbuki abdallık.... Abdal herif! diye yapmak lstedi^imiz hakareti, Deli herif! şekline sokarsak manas ve mahiyeti derhal değişir. Bizim ve başkalarının tarüılerlnde «deli> ler vardır. Yapılması güç ^yiere tesebbüs edenler, söylenmesl tehlHceli lâHar ederfer «deli» diye vasıflandırılmılşardır. tDeli Fuad Paşa>, «Dell Bekir% ^Deli Peıtro» gibi... Halk arasında bir adama bu lâkab verJdl ml ,ondan ötesi rahattır artıS. Adam aldırma! Delinin biridir, der geçerler; Iftkin o mertebeye vanncıya kadar hayli zahmet çekilir. Nasreddin hoca blr gün degirmene buğday üğütmeğe gitmiş. Ya za.ma.Ti ahlâk prensiplerinin pek gözönünde tutulamıyacağı kadar sıkışık, yahud değirmene buğday götürenler teklifsiz denecek kadar emiş kamış Imiş ki hoca, aradaki torbalann birinden bir avuç buğday ahp kendi torbasına atıvermis Bu hareketl gören değirmenci sormuş: Ne yapıyorsun hoca? Âlemin buğ meselesi Demek kimsenin aklından geçmemlştlr. «Deli» nin son bir meziyeti de Allahın sevgili kulu olmasıdır. Onun için; Delisen Allaha yalvar, deriz. Çünkü Allah delinin duasını kabul eder. «Delicesine sevmek> sözündeki lnceh"ği hanglmiz Inkâr edebiüriz. Bütün bunlan işittikten sonra artik insanm hâlâ akıllı kalnraga razı olması, abdallıktan baska ne İle lzah edileblllr. Ve bunun sonunda şöyle bir şey aklıma geliyor: Acaba dünyayı akıllüar idaıç edecek yerde tlmarhanedeküer idare etselsrdi, vazlyet ne gibi deŞişiklik arzederdi? *** Vesikanız var mı? Bu sual şimdi dünyanın her yerinde: Paranız var mı? sözünden daha çok tekrar edilen bir sözdttr. Allah ktmseyi vesikasız bırakmasın. Düşünün blr kere felâketl.. vesikasız feaîmai. Ticaratten, rezalete kadar her şey veslkaya tâbi olunca, vesikanın kıymetl artmaz da ne olur. Alışveriş edecekçe niz, sizden: Grup vesikası? istiyorlar. Blr işe girmek, bir yere kapılanmak isteyince: Hangisi iyi, hangisi fena? Deli ile abdal arasmdaki fark Nasreddin Hocanm deliliği Musikide, edebiyatta delilik Yazan: Burhan Feleh tiayına el uzatılır mı? Sen bana bakma canım! Ben dell dolu bir adamım. Ne yaptığunın pek farkmda degilim. Delisen biraz da kendl buğdayından alıp öteki torbaya koysana! Deliyim dedimse, o kadar da zırde li degilim. eevabını vermiî. Bazı delilerin hal ve tavırlanna bakınca insanm hocaya hak vermemesi kabil olmuyor. Delilik ©debiyatta, hattâ musikide akıllıüktan da üstündür. «Delisin deli gönlüm». Şarkısım bllirsinlz. Lâkin h ! ç bir zaman: «Abdaldır abdal gönltinm Diyen ohnamıstır ve olmıyacaktır. Hattâ: «Akıllıdır akıllı gönlüm» Dell misin yaJıu? Hiç öyle şey olur mu? dediğimiz gibi, deUler de kim bılir: Akıllı mısın yahu, hiç öyle şey olur mu? diye birbirini azarlarîar. Delilik blzim halk felsefesinde hususl bir yer işgal eder. Mesolâ: Delinin boynuzu olmaz ya! dlye bir âf vardır. Bu o demektir M akıllı diye geçinenler arasında da deliler bulunur, alâmeti farfkası obna,dığından deliligi bir divanelik yapıncıya kadar farkedümez. Dell deliden .imarn ölüden hoşlanır. Diyen darbmıeselde delilerin birbirlerinden hoşlandıklan kaydedildigine nazaran timarhanedekilerin büyük bir dostluk ve ahenk içinde yaşadıklarına inanmak lâzımdır. Bir deli bir kuyuya bir tas atar. Kırk akıllı çıkaramaz, diyenan camna rahmet! Benim deliye karşı muhabbotim, abdallara karşı şeflcatlm vardır. Biri sem Sıhhat vesikası, îyi hal veslkaa, Tahsü vesikası, tstiyorlar. Bir otele gitseniz hüviyet vesikası !âzmı. Bir mah satarken istedikleri fatura vesilcadan başka nedir? Ekmelc , şeker vesikası, basma vesikası, kahve veslkaa, çay vesikası. SİZB vesüaya dair blr fıkra aalatayırtı: Birisinde glriş vesikası olan, Stekinde olmıyan İki Yahudi Çarlık zamajımdaRusyanın blr hudud kasabasma gjrtnisler. Bunlan göreın blr Rra polisi hemen iizerlerine dogru yürüyünce lçlerinden birisi kacmağa başlamıs. Kacanı tutmak için de polis arkasından koşmuş, koşmuş, koşmuş. Nîhayet blr hayli seyirttikten sonra Yahudiyi yakalamis: Vesikan? dlye sormuş. Yahudi de korkarak, koynundan çıkardıf. vesikayı göstermiş. Polis bakmış ki vesika yolunda.> Be sersem herifl Ne diye kaçtın da beni de koşmaga meobur ettin? dlye sorunca, ötekl masum bir tavırla: Blrdenbire fcorktıun da ondan! eevabını vennis. Onun vesikasını tetölrten sonra SteM Yahudiyi aramağa giden polis onun yerinde yeller estiğini görmüş. Acaba dalâverenin farkına varnıış mı? Orası malum degil Aziz okuyucular! Hep btrden tekTar edelim: Allah kimseyi bu darl dünyada vesikasız bırakmasın! B. FELEK

Bu sayıdan diğer sayfalar: