21 Ağustos 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

21 Ağustos 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İn saytadaki resme bakınız !I— siye Krallığnm Valde , * Seyyide Mühdiye Hazret- ay sekizinci gelininin oğluna İç adakatsizliğinden öteden: ag Pbeleniyordu. Onun için, iy, Annimea'nım odasmın kapı- gFlice bir anahtar yaptırttı. Yz ün, kral Kino Cenapları, Me zevcesile zamanını di. yaçaimen, kendi dairesine, ca- Ka harem ağaları çağır- Mya, ; dünbelek, kaşık, zurna İyi, ak, mahalli musikiyle bir &,, ,lendikten sonra cariyele- zi çarem ağalarına: Alay iz çekilin... Ben biraz isti- “ edeceğim... “dedi. iy Altmış kadar kadınlı erkek- |, ır, pardon) kadınlı, kadın- » dışarıya çıktılar. yal harem ağalarma erkek câiz değildi. Zira, saray ap eibince, harem dairesine Yi kadınlar ve itina ile hadım ir sabık erkekler girebilirdi. ka Kino Hazretleri müstesna, Ya, bir tek hakiki erkek ayak Met iştr. Basamazdr... Saray Na, Tâptı o derece sıkıydı ki, eh sultan da dahil olmak üze- v bir kadın harice çıkamaz- ale, diğer a, lerinden farklı olarak, bu- pe mânasiyle bir kadınlar zu idi... ha için, pek ihtiyatlr olmak 4nimca, kalktı, Kapıyı kilitle- Sonra; > Haydi, çık!... -diye- seslendi. Üitağınm altından on dört, on ty larında bir zenci oğlanı Mi acun mahcup etrafına m? Saklandığını kimse görmedi mad Sultanım? Herkes a nağmelerile gaşyolmuş- Yani, davulun en hizlr çalın - idir sırada, yanında o oturdu- ak; sedirinizin ayak dibinde, ii ben de kendimden — geçmiş | Yaparak, usul usul kaydım, in altma girdim, o Saklan- 4 » Dışarı çıktıkları zaman, be- Kkarada kaldığımn farkına ılar... Hem, varsalar da ne ncakini?. Beni de bütün sa- t ekleri gibi harem ağası sa- & “ar... Esirleri hadım edenin Ann olduğunu, beni bu felâ - N €sirgediğini nasıl bilsin N Xx Aferin küçük şeytan... ;diye- imea, genç horozun ya- Vİ okşadı. Daday saçlarile oynadı. On, ları çimdikledi... İnd, Erdiklamağa çalışarak, a tuttu ve sedirin üzerine e» arazim gibi Afrika kadınla üç haftadır erkeksiz br a neticesi işte budur! -di- in üyordu. hanedan | tn bi Bar, İÇ— Zaten ; * Yal ! May Akalay. Siz, siz ha?., Be- bu esnada, odanın içinde yükseldi... Gıcırtı, kapı geliyordu. Filhakika, e, Vali ve eşikte, dev cüsse- Setini. e Sultan görüldü. dönmüş, ağzından hid- eri saçılır vaziyette, on Yürüdü: şüpheleniyodum... Ayım harimi ismetini İe- sahte harem ağasını, | Ke rinde yakalamıştı. Siz kelersiniz?... Oğlumun namusunu bir paralık edersiniz... İ — Oğlan sıçrıyarak, ayakta, ser- sem sersem bakınıyordu. Valide Sultanın hançerini çektiğini gör- müştü: Kendisinin kurban gitme- mesi için yüreği çarpa çarpa bek- liyordu. Annimea ise, yatakta, hareket- siz duruyordu. Put gibi (Okalakal- mıştı, — Dizlerime bir ağrı ârız ol İ du... Bu haremağası Mimiyi, beni oğması için alıkoymuştum... -di- ye kekeledi. — Hâlâ inkâra kalkışıyor... Namussuzlar! Şimdi sizi ikinizi de burada temizlerdim... Lâkin, rezalet duyulur, sebebi öğrenilir diye çekiniyorum... Onun için ha- yatınız kurtuldu... Lâkin, bundan sonra birbirinizi (o görmiyeceksi- niz... Mimiyi kendi hizmetime alı- yorum... Onu kendim hadım ede- ceğim... Ancak bu şerait altında İ sarayda kalabilir... Gelinine: — Namussuz kadın... -diye, bir kere daha kanlı gözlerile baktık- tan ve hançerini tehdit makamın- da salladıktan sonra, korkusun- dan tiril tiril titriyen Mimiyi ko- andan yakaladı; sürükliye sürük- liye kendi dairesine götürdü. Aradan iki sene kadar bir za - i man geçti, Valide Sultan öldü... Ancak ondan sonra, Annimea, kü- çük zenci esir Mimiyi görebildi. Zira, Valide Sultanın tehdidi müt- hişti; “— Bir yerde görüşür, konuşur, hattâ bakşırsanız, ölüm, ikiniz için de muhakkaktır... Mimi, hiç l bir kadınla yanyana gelmiyecek, benim uşaklığımı edecek...,, ode- mişti... Korku, üzerlerinden zail olma- dığ için, Annimea ile Mimi, an- cak, Valide Sultanın ölümünden sönra karşı karşıya geldiler, Zenci çocuk: — Oh, ne âlâ... -dedi.- Birbiri- mize tekrar kavuştuk, Sultanım... — Ben, artık senine yapa- yım?... — Niçin? — Seni Valide Sultan benim odamdan götürünce, hemen ha - dım edeceğini söyledi ya... Erkek değilsin artık... Zenci, bir kahkaha attı: — Öyle mi sanıyorsun, Sulta- nım.. Sizin, gene, haftada bir kaç kere yüzünüze gülen kıralınız var... Valide Sultanın ise zevci çok seneler evvel öldüğü için, be- ni sizden alarak kendi hizmetine tahsis etmiş... Şayet sırrımı kim- seye belli edersem öleceğimi bil dirdi... Ben de korktum... Yalnız onun hizmetinde kaldım... Şimdi ise, gene sizin hizmetinize avdet ettim, Sultanım... (Hatice Süreyya) Yeni Kontenjan karar- namesi bugün ilân ediliyor Ankara — Yeni kontenjan kararnamesiyle merbut Jisteler müzakere edilmiştir. Bu karar- namede yeni bazı esaslar buluna- caktır. Celâl Bey, Maliye Vekili Fuat Beyle bu hususta temaslar- da bulnacak ve yeni kararname ile listeler kati şeklini alacaktır. Kararname ve listelerin salı günü ilânı mukarrerdir, HABER'in Bag Eğlencesi “ 5 Bağ mevsimi geldi, nümune bağlarına sandalya ve eğlentisinin yapılacağı bağa giden yolda Bizim HABER bu yıl çok gü- zel bir sey düşündü ve okuyucu larma İstanbulda büyük bir bağ eğlencesi tertip etti. İstanbul ci- varının eski bağlık zamanmı bil- miyenler şimdi HABER'in yapa- cağı bu bağ eğlencesininde ne l demek olduğunu pek O bilmezler. | Vakıâ dört beş senedir İstanbul civarında yeni yeni birçok bağlar kuruldu, İstanbul halkınm bir kıs- mı bu aylarda oraya akm ederek oralarda takım takım bağ eğlen- celeri başladı. Buraların yazı ve resimleri birçok defalar gazete- lerde çıktı. Fakat, ne de olsa gene şehir halkınm pek çoğu, henüz n3 bu bağları gördü, ne de oralar- da yapılan bağ eğlencelerine işti- rak etti. İşte onun için Haber bu sene tekmil okuyucularının bu gü zel bağları gezmesi için (Büyük bağ eğlencesi) ni kararlaştırdı. Simdi, ben size bu bağ eğlen- cesinde gidilecek olan yeri ve o - ranın havasını, manzarasını, sal- krmmı, asmasını biraz tarif ede- “Bağm olduğu yerin biraz öte tarafındaki meydanlıktan karşı tarafa baktınız mıydı, Büyükde - renin üstündeki Hacıosman bayı- rmdan tutun, Maslak, Zincirliku- yu, Mecidiyeköyü, Şişli, Feriköy, Beyoğlu, Çamlıca, tabak gibi gö- Bulgaristan İngiltereye Gülyağı satıyor Ankara, 20 (Hususi) — Türk- ofise gelen malâmata nazaran Bulgaristandan İngiltereye ikinci defa olarak dört yüz bin leva kıy- metinde gül yağı satılmıştır, a Yunan kabinesini devir- mek istiyenler yakalandı Atina, 20 (A.A.) — Şimdiki kabineyi devirip Ceneral Plasti - rasın riyasetinde bir diktatör ida- resi tesiş etmek maksadiyle çalş- tıklarından dolayı bazı şahsiyet - ler tevkif edilmişlerdir. zünüzün önündedir. Sağa döndü- nüz müydü başta Kayışdağı ol- mak üzere Marmaranın Anadolu kıyıları, Adalar, Marmaranın bir kısmı, Samatya, Yenikapı, Yedi- | kule sahilleri, İstanbulun tekmil göbek tarafı, sonra şehrin dışım- daki bütün yemyeşil bahçeler, bostanlar ayaklarmızmı altında- dır. Arkaya dönünce Bakırköy, Yeşilköy, Florya kenarları ve Marmaranm o ciheti hasır gibi ö- nüne serilmiştir. Sola bakarsanız gözünüzün alabildiği kadar açık- lık kırlar, köyler, ağaçlıklar kar- şısmda kalırsmız. Hava o kadar temiz, bol, berrak ve şifalıdır ki insan orada hava değil, adeta Lokman ruhu teneffüs ettiğini hisseder. Poyraz oraya Hacros- man bayır (Oüzerinden Ka radeniz havasr.. Gün doğrusu, İcadiye tepesi üstünden Alemda- ğı çeşnisi.. Lodos (Armutlu ve Bozburun yamaçlarından Marma- ra ve Ada çamları kokusu.. Batı» da alabildiğine köy ve kır lezzeti getirir. Bağların içi biraz loştur, fakat yemyeşildir ve her asmanın dibin- den, ortasmdan ve tepesinden fış- kıran taptaze asma yaprağı, filiz yaprağı ve üzüm kokusu ile insan oloş ve yemyeşil bağm içinde kendin! biraz dua başka âlemde Musolini - Barthou görüşmesi Paris, 20 (A.A.) — Gazeteler M. Bartunun 10-10 tarihinde Ro» I maya hareket edeceğini bildirmiş- İlerdi. Salâhiyettar mahafil |OM. Barthou-Mussolini Oo mülâkatının i Sonbaharda vuku © bulacağını ve | İ fakat henüz bir tarih tesbit edil - İ memiş olduğunu tasrih eylemekte- | dirler. Dolfüsün katli meselesi Viyana, 20 (A. A.) — Hükü- met M. Dollfussün katli hadise- sinde methaldar olan Avusturya- nın eski Roma sefiri M. Rintele- nin köşkünün ve bankadaki para- Gidilecek bağ nasıl bir bağdır. Hacı Muhiddin oraya “Viran bağın süt kardeşi,, diyor masa taşınıyor. HABER'in şirin bir köy sanarak kendinden geçer. ” Bağın içindeki o upuzun ve ge- niş asmadan koridorlara yan ge - lip bağın içinden çıkan buz gibi sularla bir öğle veya akşam ye- meği yemek pek öyle kolay bulu- nur babtiyarlıklardan değildir. Hele bu bağlarım akşam âlemi ve akşamdan biraz sonra mehtap sa- fası anlatmakla tarif edilecek gü- zelliklerden değildir. İnsan bun- ları ancak bir gün oraya gidip görmeli ve o âlemin içinde bulun- malı ki onun zevkine varabilsin! Yakmda HABER'in büyük bağ eğlencesi yapılacak olan Topkapı Maltepesindeki Nümune bağmın sahibi Remzi Bey o yemyeşil ve emsalsiz bağını göstererek diyor ki: — Tevekkeli dememişler: “Ba- karsan bağ olur,; bakmazsan dağ!,, diye.. Buralar vaktiyle kup- kuru, çopçorak bir dağdı, hatta dağda değil, dikenlikti. Fakat bakıla bakıla, bakmız ne hale geldi?. Bağın büfecisi (o Hacı Mu- hittin efendi de şöyle söylüyor: — Hani masallarda ve tarih kitaplarında bir viran bağ (İrem bağı olacak) varmış, galiba o vi- ran bağı bu bizim bağın süt kar- deşi olmalı! Osman Cemal Gidilecek bağın yollarından güzel bir manzara Erzurum muailim mek- tebi inşaatındaki ihtilâf Ankara, 20 (Hususi) — Erzu- rum muallim mektebinin inşaatı yüzünden Maarif Vekâletiyle mü- teahhit İsmail Hakkı Bey arasın- daki ihtilâfın mahallinde tesbiti kararlaştı. Tarafeyn vekilleriyle üç mühendisten mürekktep heyet Erzuruma hareket etti. İhtilâfın halline kadar inşaata başlanamı- yacaktır, sının müsaderesini oemrelmiştir. Bundan başka milli sosyalist rüe- sasından ikisine 500 bin franklık para cezası vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: