26 Ağustos 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

26 Ağustos 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B | | “Deralin mantıkına göre devletçi q' Barip insanlarız!... Öteden- &'hîm şikâyet eder durur- kk Yahu! Üç beş münevverimiz ç:n gelince, ya danseder, ya Oynar; yahut ta gelsin si- ’—lhıw' moda dedikodusu! be, münakaşa denilen â- ?'ldln kalktı. Bizim genç- de böle miydi?... Di yazın, sıcak havada: “A- Allah! Yandım... — Nedir bu :"'veı hararet? Ah, kış gel- R> dersiniz; havalar soğuyun- da kl Tarsmız.. k leııı sıcakları a İ 5 gibi, ben de, dün gece, de- h İ mevzular münakaşa edi- y bir meclise düşüp te, biri libe- Vi öteki devletçi iki — dostumun , * aldırmıyan nutuklarımı saat- c:z:inledîhon sonra — şikâyete İrm: SSanki dünyanın — nizamımı İnlie kuracakl... Biri, öteki- *““m etse, ne fayda hasıl ola- “ktr ki?... Bunlarınki de — mafile çene yormak... Fakat, iyice düşünülürse nafile çene yormak değildir.. Geçen gün, Topkapı dışmda "l-ııo bağmna gittik. Remzi E- di ismindeki mal sahibi, bize, #t&cik çubuklar gösterdi. Üzer- '*d-n beheri birkaç kiloluk mu- k“İl salkımlar sarkıyordu: — Diğer bağcılar, çubuk - ka- ı“*Iı'rıyurlu. Bu sebepten, sal- balar kavruk kalıyor. — Onlara “ve , Bütün hayatı Rbuklar çekiyor! dedi. sonraki rekarculuk mo- <ı*rmı sevkile bütün mevcudiyet- N— badaenin genişlamesine hasre d—,er ortasında, dostlarım, el- l-—hoiri salkımlı ince — çubuklar kr faydalıdır... Fikriyat sofra. Ttda sunulan"' şarap, bunlardar İsiyor... Hoş, bazan da, bü şa- ha kafaları — dumanlandırıyor: şalar, kanlı sokâk harple- '—hdu müncer oluyor ya... "Sişedeki gibi durmaz!,, tözü n: “Kitaptaki gibi durmaz!. tında, içtimal nazariyelere de bik olunabilir! , Hulâsa, nevileri nadirleşen iki İhakaşacı, uzun uzadıya konuş- Liberal, diyordu ki: (, Cemiyet, kendi kendine, bir t cihaz halketmiştir. Piya- Sam kanunları vardır. Tıpkı bir Mkutta midenin ve kalbin hare- h'. bulunması, kanın damarlar- İtcevolân etmesi gibi, piyasada şl: ve tevzi ameliyesi l:ı:ıdi- en olur. Bir insan, “bu iş Kursuzca! Şunu bir plâna rapte- İyim!,, diyebilir mi?... Halbuki, ğüvkîçîleı. işte, cemiyetin * i bünyesinde yarattığı iktisa- |” yerine aklınızdan bu- çıkardığınız nizamları ikame Bnek istiyorsunuz. Hayat icaba- N yarattığı kanunlarım yerine îh kanunlarınızın hakim olma- istemek cesaretini nereden "iymmnv (a Hberaliri bu sözleri müskit- .—İİ!İ görünmekle beraber, dev- a i de ( bir Rus mütefekki- :'ı::.ıdıplı olmakla beraber) atılacak gibi değildi: — Niçin bizim irademizi, azmi- N:' plânlı iktisadımızı, tıpkı pi- teamülleri, borsa temevvüç- İsm b d"İ'h'lllı addetmiyorsunuz? E:'k:’" ;—:hîyeün haricinde deği- Bibi, bu cemiyetin Miııyeıiıı-ı Astalanan cemiyet, lıiıî.ı Bele Intihap, Eylülün son haftasında bir Cuma günü Belediye intihabatı hazırlıkla- rı devam ediyor. Dün öğleden sonra Vali ve belediye reisi Mu - hittin Bey Cümhuriyet halk fırka- sı merkezine giderek idgare heyeti reisi doktor Cemal Beyle üç saat kadar görüşmüştür. İntihap, ev - yelce yazdığımız gibi, bir günde toplanıp bitirilecektir. Bu günün, Erğani istikrazı tahvilleri Cumhuriyet Merkez Bankası Ergani demiryolu tahvillerini pi- yasaya çıkarmak için bütün hazır- İrklarını ikmal etmiştir. Tahviller 30 Ağustosta piyasaya çıkarılmış olacaktır. Hükümetin en ziüade üzerinde durduğu iktisadi mese - lelerden biri olan Bakır Yolunun inşası için milletten yapılmakta o- lan istikrazın bu son tertibiyle on iki milyon liralık istikraz tamam olacaktır. A ve B tetipleri ile sa- tışa çıkarılan sekiz milyon liralık tertip halkın ve bankaların hay-| ret edilecek tehalikünün bu defa | da görüleceğinden şüphe edilme-| mektedir. | Bankalar bu son tertip tahvil- lerden almak için şimdiden ha- zırlanmışlardır, Senede iki ikra- | miyesi olan ve yüzde beş faiz ge- | tiren buristikraz memjekete olan faydalarından başka alıcısı için her cihetten en kârli bir fırsattır. ——— ——— ——— Maarif Vekili müzeleri gezdi Dün öğleden sonra Maarif Ve- kili Abidin Bey refakatinde An- kara müzeler müdürü Hâmit Zübe yir ve İstanbul müzeler müdürü Aziz Beylerle beraber Asarıâtika ve Topkapı müzelerini gezmiş ve müzelerin tamir edilmesi icabeden yerlerini görüp tespit etmiştir. Slez Üü Bir kaçâkçı yakalandı Pireden evvelki gün şehrimize gelen Romanya bandıralı Prenses Marya vapuru yolcularından Tev- fik Bey namındaki şahsın eşyası muayene edilirken sandıkların di- bine ve yatakların arasıma fevka- lâde mahirane surette yerleştiril- miş 80 kilo ipek ipliği ve 3 kilo! ipekli kumaş bulunmuş, kendisi | derhal yakalanarak ihtisas mah- kemesine verilmiştir. lli Araba altında öldü Pedikte arabacı Hasanın araba- “smm atları ürkerek Hasan ismin- i de elli yaşlarında bir adama çarp- | mış ve olümüne sebebiyet vermiş- | tir. panzehir gibi, — kendi sinesinden doğurdu.... Münakaşacılar, daima verecek cevap bulurlar, Liberal de, sözün altında kalmak istemedi. Fakat, bariz bir şey söyliyemedi. Devlet- çi, liberalin felsefesine nazaran da kendi zuhurunu, hayatın ortasm- da ihraz ettiği mevkiin manasını kısa ve vazih surette izah etmiş ol- du sanırım, (Vâ-Na) Eylülün son haftasında bir Cuma günü olması muvafık görülmüş - tür. Ögün her taraf bayraklarla donanacak, kehrin işlek yerlerine ve mahallelere rey sandıkları ko - nacaktır. Sandıkların başında buluna - cak kürsülerde Cümhuriyet Halk Fırkası batipleri, nutuklar söyli - yeceklerdir. Halkın reylerini serbestçe ata- bilmeleri ve her hangi bir müda- haleye maruz kalmamaları için sandık başlarında polis memurla- rt bulundurulacaktır. Fırkanın ocak, nahiye, kaza merkezlerinde de azalar toplantı yaparak namzetleri — seçecekler - dir. Namzet seçme, yoklama tali- matnamesine göre olacaktır. Diğer taraftan mahallelerden seçilen mümessiller de intihap en- .€ ei Otomobil çarptı Dün gece Büyükdereye giden Zeki ismindeki bir çosuğa 3720 | numaralı otomobil çarparak yara- lamıştır. Şoför kaçmıştır, Steberi çalmış Hacıkadın mahallesinde oturan Ali efendinin bahçesinden ötebe- ri çalân Davut yakalanmıştır. Kapıcı yakalandı Pangaltıda Havuzlu bahçede oturan Recep Hayri beyin kendisi evde bülunmadığı zaman odasın- daki sandığından üç madeni altın, iki İngiliz ve iki altın çalınmış ve bunun sucu Kemal tarafından ya- pıldığı anlaşılarak Kemal yaka- lanmıştır. Parmağı koptu Cibalide Karnik efendinin buğ- day fabrikasında çalışan Mahir, sağ elinin bir parmağını makineye kaptırmış ve parmağı kopmuştur. Mahir hastaneye kaldırılmışıtr. Kalbi durdu Sütlücede oturan kömürcü Ka- dir dün iskeleden kömür almakta iken düşüp ölmüştür. — Kadirin kalp durmasından öldüğü anlaşıl- mıştır. 12 lira çaldı Sarıyerde Yorginin dükkânın - da çalışan Despina — dükkândaki çekmeceden 12 lira çalmış ise de yakalanmıştır. Iki Fransız tahtelbahiri geldi Dün limanımıza Vestal ve A- talani isminde iki Fransız tahtel- bahiri gelmişlerdir. Dün öğleden sonra vilâyet ve kolordu kumandanlığı gemi ku - mandanı tarafından ziyaret olun- muştur. Gemiler 3 Eylüle kadar burada kalacaklardır. — Lehli talebeler geldi Şehrimize dün 200 kadar Leh- K üniveriste talebesi gelmiştir. Talebeler dün üniversiteyi ziyaret etmişler ve şehri gerzmişlerdir. Şehrimizde bir hafta kadar kala- caklardır. yapılacak cümenlerini seçmektedirler. En - cümenler Eylül birden defterleri asarak itirazları tetkika başlıyacaklardır, Cümhuriyet halk fırkası vilâ- yet idare heyeti reisliğine şimdiye kadar yüzlerce zat müracaat ede- rek namzet gösterilmelerini iste - mişlerdir. — “3Baylık maaşlar. Eylülde Eytam, aramil ve mütekaidinin üçaylıklarının verilmesine eylülün birinci gününden itibaren başla- nacaktır. Maaş bordrolarının tan- zimi nihâyet bulmak üzeredir. İkinci altr aylık yoklama Teş- rinisanide yapılacaktır. Mal mü- dürlükleri — Eylül, Teşrinievvel, 'Teşrinisani üç aylıklarını verecek- tir. Emlâk Eytam Bankası da Ey- lülün birinci günü numara sırasile maaş tevziatına başlıyacaklardır, Banka da Kânunuevvel, Kânunu - sani, Şubat üç aylıklarını cektir. Üniversitede mezuniyet imtihanları Üniversitede yapılmasına ka-| rar verilen mezuniyet imtihanları bir Eylülde başlıyarak fakülteler- de 15 gün zarfında bitirilecek ve 15 Eylülde ikmal imtihanlarına başlanacaktır. Mezunilet imtihanlarında mu- vaffak olamıyan talebenin ikmal imtihanlarına iştirak hakkı baki- dir. ue Gizli nufus kaydı Gizli nufusun nihayet bir buçuk ay zarfında nufus kütüklerine be- hemehal kaydolunması hakkında- ki karar bir Eylülden itibaren sür- at ve ehemmiyetle tatbik oluna- caktır, Vilâyet icap eden memurları diğer dairelerden ayırmış ve nu- fus müdüriyetine vermiştir. Giz- Hi nufusun kaydi için afişler yapı- lacak ve 250.000 el ilânı yarından itibaren dağıtılacaktır. Nufus umum müdürü Ali Ga- lip bey dün vilâyette bu işle meş- gul olmuştur. Yalnız gizli doğum değil, ayni zamanda ölenlerin de kayitlerinin terkini ve evlenip kay dolumıyanların kayitleri mecburi- kolunmuyanlarm kayitleri mecburi ma vakaları da kaydolunacak, bir buçuk ay zarfında bunları yaptır- mryanlar cezalandırılcaklardır. ö-—— Celâl beyin tetkikleri İktisat Vekili Celâl Bey bugün Galatasaray lisesinde açılacak o- lan İş Bankası onuncu yıldönümü sergisinin küşat resmini yapacak- tır. Vekil Bey daha bir hafta İş - tanbulda kalacaktır. Kendisinin Şark seyahati esnasında İsmet Pa- şa Hazretlerine refakat etmesi muhtemeldir, itibaren | vere -| ; B rke | halesi olarak, Taymisin ima ettiği gibi, SİYASET Taymis gazetesi ve Dil Kurultayı Dünkü nmüshamızda haber vermiş « tik: Taymis gazeteri, Dil Kurultayına dair, bir baş makale yazdı. Özleşme sa- yesinde, Türk edebiyatının inkişaf ede- ceğiniş bir nesil sonra, Mersinden Ka- zana ve Trakyadan Kâşgare kadar ayni dilin konuşlup yazılacağını kaydediyor. Bunun neler doğurabileceğini sorduk » tan sonra da kendi sualini cevapsız bı- rakıyor. *Taymisin izahındaki baş ktsım doğru- dur. Fakat, tedai suretiyle akla getire- bileceği noktalarda bir an tavakkuf e. delim: Mersinden Kazana, — Edirneden Çin Türkistanmma kadar ayni dil konuşulup yazılacak! ve Taymis, nazarı dikkati celbediyor: Bunun neticesinde ne doğabilir?. Tarih tetkik edilirse, ayni havalide uzun asırlar, ayni dil konuşulduğu gözü kür. Ancak, son beş altı astrda Türkçe- ye yabancı tesirler arız olmuştur. Mus- tafa Kemalin rehberliğiyle, — Türkçe, şimdi hem özleşiyor; hem de, tarihte- kinden farklı olarak, asri bir dil halini alıyor. ü Bu hâdiseyi, bir nesil sonrası için si- yasi hâdiseler hazıriryor addederek bu- na imada bulunmak doğru — değildir. Gerçi milletlerin ömrü devletlerinkin - den uzundur; bir millet, tarihin cereya- ni esnasında, bir çok seferler büyük ve küçük ayrı ayrı devletler kurar. Ancak, şimdiki rejim, Turancılık iddiasında ol. madığını, gözü şimdiki devletin siyasi hudutları içinde — olduğunu, bin bir münasebetle isbat etmiştir. — Bu itibar» la, Türkiye haricindeki Türklerle — dil ve alfabe birleşmesini, neşriyat müba - delesini ve harsi temsslar teminini iste- mekle beraber, bunun ikinci bir mer - “bir şeyler doğacağını,, biz, ne mektep- lerimizde, ne neşriyatımızda, ne de giz- li, aşikâr propagandamızda ileri sürmi - yoruz. Fransa ile Belçika, hattâ yapışık iki memleket olduğu halde, ayni dili konu- şuyor; fakat siyaseten ayrıdırlar, Al » manya ile Avusturya keza.. Amerika ile İngilterenin de ayni dili konuşması, bir şeylet doğurmtyorl.. Öylayse, bizim de, bu dil inkılâbın- dan beklediğimiz neticenin ayni meal- de olduğunu kabul etmemekte — mâna yoktur. Vâlâ Nureddin - Macar polisleri geliyor İstanbul Emniyet müdürlüğü teşkilâtımı görmek ve şehrimizi gezmek üzere bugün Yarmizdi- nand vapuriyle 23 kişiden mürek- kep bir Macar polis heyeti şehri- mize gelecektir. Bu heyet şehrimizde üç gün ka- lacaktır. Bidil ekye ıi Yumurta ihracatımız Cihan yumurta ticaretinin 1934 senesinin ilk üç ayımda arzettiği neticelere nazaran, senelerdebe - ri devam eden tenakusun artık a- şağı yukarı durmuş olduğuna hük- moulnmaktadır. Berlin Ticaret odasının Türk Ofise gönderdiği son rapora naza- ran geçen sene Türkiye cihan yu- murta ihracatçıları içinde sekizin- ci derecede idi. Memleketimiz ge- çen sene 179 bin kental yumurta ihraç etmiştir. ——— 4 Maliye Vekili Fuat bey Şehrimizde bulunan Maliye Ve- kili Fuat Bey bir müddettenberi mideşsinden mustariptir. Tedavi- si bir kaç günde bitecek ve Anka- raya avdet edecektir. 4 Zei Bir amele öldü Ali Bey ile Kâğıthane arasında ki tağla — harmanlarında amele Hüsmen yıkılan bir toprak yığını nın altında kalarak ölmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: