20 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

20 Ekim 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş tarafı 1 ncide) Bu kadın eskiden Slav Budenof is- minde bir Bulgar zabitinin karısı idi. Vlade bu kadını bundan on se- ne evel bir gün tiyatroda bir loca- da kocası ile beraber -otururken görmüş ve derhal — sevmiştir (!) Bu iri yarı kara yağız adam kadı- nın da hoşuna gitmiş olmadı ki o dakendisine bir tebessüm — yolla- mıştır. Vlade bunun üzerine der- hal oturduğu yerden kalkmış - ve locaya girivermiştir. Bütün geçen vakalardan biha - ber olan zabit Slav Budenof loca» smda böyle iri yarı ve hiç tanrma- dığı bir adamı görünce şaşırmış. maoçhul adam bu esnada kadınım karşısında eğilmiş ve: — Gospoyitza beni takip eder- misiniz? diye sormuştur. Kadın da bu cüreti aklından geçirmedi- ği için fevkalâde — bir şaşkınlığa düşmüş bir anda ne söyliyeceğini şaşırmıştır. Bu esnada kocası Vladenin üs- tüne yürümek istemiş, fakat, Vla- 'de herifi tuttuğu gibi locadan aha- linin üstüne atıvermştr. Tiyatro bir anda kartşmış zabit tabancasını çekmiş, fakat bu es- nada Vladenin adamları olduğu anlaşılan bir sürü meçhul komite- €i Budenofun üstüne atılarak bir 'dakikada adamı dayaktan bayılt- mışlardır. Bu arada tabancalar da patlamağa başlamış, perde ka- panmış, ışıklar sönmüş ve tiyatro bir mahşer halini almıştır. — , Vlade ise korkudan titriyen ka- 'dını kucakladığı gibi tiyatrodan çıkarmış ve kapalı bir etomobile koyarak meçhul bir — yere doğru götürmüştür. " Bir hafta sonra Slav Budenof zorla karısını boşamış ve Vlade Gargiyef de bu kadınla evlenmişti. Fakat Vladepekâz — sonra bu kadından hevesini almış ve onu e- vinde bırakıp başka — kadınlarla düşüp kalkmağa başlamıştır. Gorgiyefin en sevdiği metresi Sofyada Serdik sokağında — Navi Radop meyhanesini işleten Katza ismindeki kadındır. Fevkalâde denecek kadar iri yarı ve —şişman olan bu kadını Vlade çok severdi. Bundan başka Vladenin sarışın resmen Ayka isminde henüz 18 — yaşında | bir metresi daha vardı. Ayka Vla- denin 1930 senesinde öldürdüğü Protogerat partisi — mensupların- dan Petkofun kızıdır. Bu kız o za- man henüz 14 yaşında bir çocuk - tu. Vlade babasını öldürdükten sonra kızını Sofyadaki ecnebi mekteplerden birine — vermiş ve geçen sene kızı mektepten alarak Macaristana götürmüş ve kendisi- ne zorla metres yapmıştır. Son za- manlarda alınan malümata göre bu kız şimdi Yunanistanda bir ma nastıra iltica etmiş bulunuyor. Bundan başka Vlade gene 1932 senesinde arkadaşı Kikiritka ile birlikte Kavaçefi öldürdükleri za- man da Kavaçefin karısımı kendi- sine zorla metres yapmış, — fakat kadın altı ay sonra ölerek bu vah- şi adamın pençesinden kurtulabil- miştir. Gorgiyef hayatında içikiye ne kadar düşkünse kadına da o dere- ce düşkündü. Tuhaf ve gayritabil bir sempatiye malik olan bu adam HABER — Akşam Postası Katil Vlade tiyatroda nasıl kadın kaçırmıştı? her istediği kadma malik olabil - yordu. Kadınlar bunun karşısım- da adeta — iptonize oluyorlardı. Rastgeldiği ve malik olmak iste - | meline muvaffak olamamıştır. Bu Ja sön günlerde tevkif edilen aşk mümeyyizi güzel Mariyadır. Gü- zel Marya her ne kadâr birçok se- nelerle kendisile beraber ayni va- zifede çalışmışsa da hiç bir zaman metresi olmamıştır. Ustaşi cemiyeti reis iade edilemiyecek mi? Belgrat, 20 (Husust) — Hırvat Ustaşi cemiyetinin reisi Ante Pa- veliçin İtalya hükümeti tarafından Yugoslavyaya iade edileceği ha- beri doğru — değildir. Yaptığım tahkikata göre beynelmilel huku - ku düvel kanunlarına nazaran si- yast ve askeri suçlular memleket- lerine iade olunmazlar. Halbuki Ante Paveliç Yuguslovyada ida - ma mahküm olan siyasi bir müc - ryimdir. Esasen şimdiki halde Ro- | ziratle uğraşmakta ve son suikast meselesinde — hiç bir dahli — bu- Tunmamaktadır. Zaten İtalyaya Macaristandan iltica — ettiği için indesi meselesi büsbütün ihtimal haricindedir. Yugoslavya harici- yesi de kendisini İtalya hüküme - tinden istemiş değildir. Vlâdenain hayatı Marsilya, 19 (Hususi) — Bel- grattan bildiriliyor: Marsilya suikastını yapan katil Vlade Şoförün hayatı hakkımnda şu malümat gelmiştir: Vlade Gorgiyef 1897 senesinde Bulgaristanda — Radop kazasınımn Kamenitza köyünde — doğmuştur. Ayni köyde iptidaf tahsilini yap - tıktan sonra çok genç yaşta Ma - kedonya Vmro komitesinin fedat zümresine girmiştir. Fevkalâde cüretkâr, — küstah, katil ruhlu bir adam olduğundan bu lüzumlu evsaflarından dolayı çok kısa bir zamanda büyük — bir şöhret kazanmıştır. Vlade orta boylu, geniş omuz- lu, iriyarı, uzun burunlu, geniş a- ğızlı, seyrek siyah saçlı, yüksek alınlı, siyah ve muntazam kaşlı ve fevkalâde kuvvetli bir ıdıın , dı. Kuvvetine misal olnık üzere bir binek otomaobilinin arka tara - nt kolaylıkla kaldırdığını söyler - | ler. Vlade için her hangi bir ada - mı top gibi havaya kaldırıp at - mak işten bile değildi. Bir yum - rukta bir masayı kırmak ta her ak- şam rakı içerken yaptığı basit ha - reketlerden biriydi. Bu müthiş katil hayatında sa - yısız denecek kadar çok adam öl - dürmüştür. Vladenin diğer mümeyyiz va - sıflarından biri de tam manasiyle fevkalâde denecek derecede ni - şancı olmasıydı. Akşamları en sarhoş zamanlarında bile taban - casını çeker ve 30 adım ötede rakı kadehini dudağına deydirip içen arkadaşının kadehini bir kurşun- da parçalar ve kahkahalarla gü- lerdi. Yeni suikast şayiaları Paris, 19 (A.A.) — Martsilya | faciası neticesi olarak meselâ M. Şuşnig ve M. Pietri gibi şahsiyet- lerin katledildiğine dair yalan yan diği kadınlardan yalnız birinde e- | dosta menfi bulunan Ante Paveliç | lış haberler dolaşmaktadır. Fransız matbuatı bu neşriyat- tan şiddetle müteessir olmuştur. Bunun yegâne gayesinin Avrupa efkârı umumiyesini tahrik olduğu kanaatine varmıştır. Dahiliye nazırı M. Marşando, halkı yanlış haberlerin kolayca kabulüne karşı ikaz eden bir teb- Hiğ neşretmek — lüzumunu hisset - miştir. Bu gibi neşriyatr yapanlar hak- kında bir takibat açılmıştır. Yugoslavyanın siyasi teşebbüsleri Cenevre, 19 (A.A.) — Bu sa- bah Yugosljavaynın milletler ce- miyeti sefiri, milletler cemiyeti umumf kâtibini ziyaret ederek Marsilya cinayeti hakkımda yapı- lan polis tahkikatı hakkında ken- disiyle bir saatten fazla görüşmüş- tür. Daha evvel Yugoslavya sefiri milletler cemiyetinin İtalyan mu- mi kâtip muavinini görmüştür. Budapeşte, 19 (A.A.) — Po- Ktika mahafili, Yugoslav sefare- tinin mutat diplomasi yolları ile Marsilya suikastine dair bazı ma- lümat istediğini, fakat tahkikatı işkâl etmemek için hiç bir malü - mat verilmeyeceğini haber almış- tır, M. Gömöş endişe etmiyor : Budapeşte, 19 (A.A.) — Üç gün kalacağı Varşovaya gitmeden evvel, Başvekil M. Gömböş, ver - diği beyanatta Marsilya cinaye - tinden tahassul edecek vaziyet hakkında hiç bir endişesi olma - dığmı söylemiştir. M. Gömböş, Macaristanın bu meselenin tamamen aydınlanma - sını istediğini, mesele tamamen meydana çıkmca ne Macar hükü- anetinin, ne her hangi bir hükü - met unsurunun, ne de her hangi bir Macar tebaasının bu menfur cinayetle alâkadar olmadığının sabit olacağımı ilâve etmiştir. Fransada dini merasim Paris, 19 (A.A.) — Paris or- todoks kilisesindeki dini mera - simden başka bütün Fransa ve Fransanın müstemleke imparator: luğunda Kral Aleksandrm istira - hati ruhu için dint merasimler yapılmıştır. Merasime riyaset eden M. Her- yo Fransanın derin teessürünü ve Yugoslavyaya karşı kardeş mu - habbetini söylemiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir: “— İnsanların ki gibi milletle- rin de hayatı bir parça saadet ve bir çok kederlerden yapılmıştır.,, Romada âyin Roma, 19 (A.A.) — Kral A- leksaridrım istirahati ruhu için ve Yugoslavya sefaretinin teşebbüsü ile Sent Jerman de İllire kilisesin- de ayin yapılmıştır. Kral, saray er- kânı, hükümet reisi namma ha - riciye müsteşarı, kabine azaları, ecnebi sefirler, ayan ve mebusan reisleri ve yüksek memurlar hazır bulunmuştur. Daha evvel, Papalık nezdin - deki Yugoslav sefaretinin teşeb - büsü üzerine bir dini merasim ya- pılmış, Papalık sarayı erkânı ve Papalık nezdinde temsil edilen hükümetlerin mümessilleri hazır bulunmuştur. Varşovada Varşova, 19 (A.A.) — Burada —20 birinci teşrin 1934 Turhal Şeker Fabrikası dün merasimle açıldı (Bağ tarafı 1 melde) rini Turhalda karşılamağa gelmiş- lerdi. Kafile, fabrika meydanlığına toplandı. Açılma merasiminden sonra, fabrika namına, Kütahya mebusu Nuri Bey uzun bir nutuk söyledi, açılma merasimi yapı - lan dördüncü şeker fabrikasının Türk sanayiini tamamladığını, Türk çiftçisinin tarlasında her se- ne yarım milyon İira değerinde pancar yetiştirdiğini, fabrikaların | 60 — 70 binton maden kömürü 25 bin metre mikâbı kerestelik a- gaç sarfettiğini; yarım milyon tonluk Fazla bir nakliyeyle nakil vasıtalarımıza yardımda bulundu- | ğunu anlattı. Dördüncü fabrika- nm inşasında iki milyon gündelik sarfedildiğini bildirdi. Bundan sonra alkışlarla kürsü- ye gelen Başvekil İsmet Paşa Haz- retleri, beyanatlarında: “Anadolu- nun ortasında yüksek sanayi mü - essseselerinden birinin açılması münasebetiyle arkadaşımız Nuri Beyin söylediği sözlere nazarı dikkatinizi celp ederim.,, dedi. eker fabrikalarını kurmağa başla- dığı zaman şüphelerle karşılandı- ! ğmna işaret etti ve Turhal fabrika- sının, diğer fabrikalardan alınan müsbet neticeler üzerine kurul - duğunu söyledi. Milli sanayi ol- madıkça refah olmıyacağım, ik - trsadi programımızın bir an evvel başarılması lâzım geldiğini bil - hassa tebarüz ettirdi. Başvekil Hazretleri, Turhal fabrikasının, dünyanın her mem- leketinde görülen büyük” M. Kı'ıl Aleksandrın istirahati ruhu için bir ayin yapılmış ve bu ayin- de reisicumhur ile hükümet azası ve sefirler de hazır bulunmuştur. Küçlik Kralın ingilteredeki hayatı 10 birinci teşrin tarihli Deyli Meyl gazetesine husust muhabiri yazıyor: Kral Aleksandrın vurulduğu haberi, bütün Avrupayı sarstığı sırada Yugoslavya tahtının varisi ve veliahti on bir yaşındaki Peter, Londranm Surrey kısmında bulu: nan Saudroy mektebindeki arka - | daşları ile neşeli neşeli oyun oyna- maktaydı. Bu facia, her ne kadar telefon- la mektebe bildirilmiş ise de, res- mi makamlardan teyit edilmeden evvel babasının ölümünü çocuğa bildirmek muvafık görülmemiş - tir. Veliaht Prens Peter, Noel yor- tusundan sonra bu mektebe talebe kaydolunmuş ve geçen ay İngilte- reye gelmişti. Mektep açılmadan evvel İngi- liz mürebbiyesiyle İngiltereye gel- miş ve bir müddet Londra otelle- rinden birisinde oturmuştu. Burada iki oda kiralamışlardı. Otelde oturdukları müddetçe hiç bir ziyaretçinin kabul edilmeme - sine ve Prens hakkında sorulacak suallere cevap verilmemesine dair sıkı talimat verilmiş bulunuyordu. Küçük Prens, ilk defa olarak Yugoslavyadan uzaklaşmış, ana « sından, babasından ayrılmış bu - lunuyordu. Kendisinin emniyet altında bu- lundurulması için İngiltere hükü- metince sıkı tedbirler alımmıştı. Küçük Prens ata binmesini, yüzmesini ve otomobil kullanma- sını bilmektedir. lardan biri ve her veçhile emniyet veren bir medeniyt müessessi ol » | duğunu de ilâveden sonra halkı fabrikayı gezmeğe davet etti. | Başvekil Hazretleri uzun bir zaman şiddetle alkışlandı. Önce fabrika, sonra memur, | amele evleri, hastane gezildi. İs- met Paşa Hazretleri, gördükleri intizamdan çok memnun oldular. Husust tren saat 20 de Anka- raya hareket etti. Kayseri, 20 (Hususi) — Başve» kil İsmet Paşa Hazretleri Turhal şeker fabrikasının defterine şun- ları yazmıştır: “— Turhal fabrikasını bugün açtık ve gezdik. Fabrikanın en son sistem bir eser olması seyrine do- yulmaz bir eser tadını vermekte « dir. Fabrika kendi sanat ve yar- dımcı tamirhanelerinde büyük bir mektep ve geçim merkezidir. Pan car yetiştiren çiftçinin kendi mah- sulleri önündeki neşeleri dikkati celbediyor. Her şeker fabrikası | hiç olmazsa dört vilâyet için bir kazanç yeri oluyor. —Fabrikanın memur, amele — ikametgâhları, mektep ve hasta bakıcı gibi tesis- ler de ayrıca faydalı bir mevzu- dur. Temiz, havalı, geniş odalar- da sade ve insanca yaşamıya alr- şacak vatan çocukları medeniye- te veçalışmak, kazanmak yolunda daha kudretli olacaklardır.. Dördüncü şeker fabrikasını ku- | ran milli bankaları sekizinci fab- rikayı kurmağa teşvik etmek iste- |rim,,, Bir Ingiliz gemisi (Bağş tarafı 1 inci sayıfada) | miş, Salı pazarı aç'klarında demir | lemiştir. Gemi Selimiyeden atılan toplarla selâmlanmıştır. Saat onda gemi kumandanı vi- löyete gelerek Vali Muhittin Beyi ziyaret etmiştir. Gemide 137 zabit namzedi vardır, Yarın saat on bir- de Taksim Cümhuriyet abidesine çelenk koyacaklardır. Öğleden sonra geminin futbol takımı ile Fenerbahçe takımı Fenerbahçe stadında bir maç yapacaklardır. Gemi Pazartesi günü öğleyin Limnos adasma gidecektir. Yağmur ve fırtına (Baş tarafı 1 ncide) körüne teslim edilmiştir. Romor- kör yelkenliyi Haydarpaşaya gö - türmüştür. Hayli su alan yelkenli | Haydarpaşa tıhtımına bağlı dur- maktadır. Dün Mehmet Bey minde bir zata ait Tayfun isimli kotra da büyük bir tehlike atlat- mıştır. Kotranm sahibi ve — Halk Matbaası sahibi Agop Efendi ve is- ailelerinden mürekkep sekiz kişi saat ikiye doğru Heybeliden kot- raya binerek Ada önlerinde gez- meye çıkmışlardır. | — Saat ücte fırtma çıkınca kotra Heybeliye dönmek — istemişse de kabil olmamiış, kotra Burgaz önle- rine doğru atılmıştır. Mehmet Bey Burgaza girmek üzere hayli ma- nevralar yapmışsa da yükselen dalgalar kotrayı biraz sonra Bü- yük Ada açıklarına etmıştır. Kot- radakiler hayatlarından ümitleri - ni kestikleri bir sırada fırtına kıs- men hafifler gibi olmuş, bu sırada da cesareti kırılmıyan Mehmet B. kotrasını Büyük Adaya yanaştıra- bilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: