23 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

23 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

t h g Milyarlık servetinin aslı | - (Baş tarafı | incide) le objektifin içine bakmaktadır. Gazeteler, işin asimı anlatmaz- dan evvel, dünyanın dört tarafın- da bu meseleye dair muhabirleri- nin gönderdiği tahkikata dayanan telgrafları neşretmektedirler. Meselâ: Ojen Pari'nin babası, böyle bir servetten haberdar olmadığmnı bil dirmiştir. Delikanlının konukomşusu, bu servete inanmamaktadırlar.. Fakat, Parinin on altı yaşında iken Amerikaya giden ve cenub! taraflarında bir müddet ıı,ıklık' yaptıktan sonra içtimaf mevki de. recesinin izini kaybeden bir am- cası vardır. Bu adam, ayni za- manda, Öjenin isim babasıdır. Acaba, o mu milyarder oldu? V Filhakika, bu adam, dört sene| ? evvel, Fransada son defa olarak bir gözükmüş; kırk beş milyon bi- riktirdiğini söyliyerek — geri dön- müştür. Amerikaya avdet edince, amcanin öldüğü haberi çıkmıştır. O sıralarda, gene bir milyonluk miras dedikodusu duyulmuş, lâ - kin, Öjen bunu tekzib etmiştir. Dört şene sonra, bu haber na - sıl oluyor da yeniden baş göste - riyor? Amerikadaki muhabirler şöyle diyorlar: “Burada, Pari isminde zengin bir toprak sahibi ölmüştür amma, mirasının Fransaya gittiğine ya - hud gideceğine dair bir şey yok « tur. Mirası, burada — kalmıştır. Hem, bunun o Pari olub olmadığı da gııllünı değil!,, En İyi malfımatm gene kendi - sinden anlaşılacağını öğrenen ga - zeteciler, Öjen Pariyi bulmuşlar - dır. Delikanlı, o sırada kahka . halarını atryordu: —İsteseydim, iki yüz bin frank- lık bir dolandırıcılık yapmak iş- ten bile değildi! demiştir. İlk cümlesi böyle olan Öjen, hi- kâyesini şu suretle anlatmıştır: — Ben bu oyunu iki maksatla oynadım. Birincisi veremlileri ko- ruma cemiyetine reklâm yapmak için! Çünkü benimle mülâkatta bulunan bütün gazetecilere o ce- miyeti methettim. Servetimin bü- yük bir kısmını oraya bırakacağı- mı bildirdim. Onlar da söyledik- lerimi yazdılar. ; — Niçin cemiyeti reklâm etti. niz? — Çünkü karım, sanatoryumda, © cemiyet sayesinde tedavi edil - mektedir! — Peki, ikinci sebeb? — Biraz alay etmekti... İki, üç arkadaş, bir akşam bir lokantada şampanya açtırdık. Bunun sebe- bini soranlara da, milyarlık ser- vet masalını uydurduk. İnandık-| larını görünce, cebimizde bulunan birkaç bin frangı, ben, yalancık - tan, ahbablara dağıttım, Sonra, usulla gene toplıyarak, bir daha da ğıttım. “Kasabanın gazetecilerinden biri, bunu haber alarak, diğer ga: zeteleri atlatmış... Ertesi günü, bir de ne göreyim? Bütün Paris gaze. teleri ayni haberden bahsediyor... Muhabir muhabir üstüne ziyareti-| me geliyor. Hiç bozmadım. Bo-| yuna, veremliler cemiyetini rek- lâm ettim. *İş böyle büyüyünce, bankala- rın murahhasları bana geldi; “mz Size alelhesab para takdim edelim... — Müşterimiz olunca bu ehemmiyetsiz birkaç bin İIngilizi ödersiniz! dediler. *“Sonra, efendim, otomobil, mo- bilye, şato, radyo, sair lüks eşya komisyoncuları etrafımda mekik dokudu. “Belolara davet edildim. — Bir büyük terzi, bütün mankenlerini önümden geçirdi. Bir ihtiyar dü- şesten tebrik mektubu aldım. *“Bana, bir günde tam üç bavul mektub yol'adılar. Arzular, çeşid çeşid! Mektubların bir tanesinde bir amele bisiklet istiyor. Öbürün- de, iki sene evvel dul kalmış bir kadın üç ay evvel çocuk doğur- duğundan bahsederek imdad diye haykırıyor. Bir başkasında, pat- tonunu dolandırmış bir kasadar, açığını kapatmak için on bin frak istiyor. Onu kurtaracak benmi- ım. “Hulâsa, bu sayede insanlığın bütün zayıf ve kötü hrıflırmı öğ- rendim.,, Bu beyanattan sonra, “Milyar - der,, şunu ilâve etmiştir: — Fena uydurmadım, değil mi? Pek âlâ oldu işte... Şimdi, bu ma- cerayı bir roman yahud bir film haline getirmek istiyorum. Sarhoşun marifeti Dün gece sarhoş bir halde İs - tiklâl caddesinde gezen Zeki — is- minde biri tartılmak makşadile Himayeietfal kantarlarmdan biri- ne binip kırk para atmış, * fakat kantar bozuk olduğundan kendi - sini tartmadığı için bir yumrukta yere devirmiş, ve camlarını - kır - mış, yakalanmıştır. Afyon bulundu Beyoğlunda Emekşemez ma- hallesinde oturan berber Hami- din evinde yapılan araştrmada af yon çıkmıştır. Terk edilmiş çocuk Beşiktaşta Dikilitaş camii av- lusunda terkedilmiş bir halde 40 günlük bir çocuk bulunmuş, Darü lâcezeye kaldırılmıştır. - » Ihrac edilecek ma- denlerin dövizi Ankara, 22 (Haber) Şirketle - rin Dividant karşılığı çıkaracak - ları Milli mahsulât ve madenlere aid proje Başbakanın buraya dö- nüşünde görüşülecektir. Çıkarılacak madenlerin yüz- de 50 dövizlerinin hariçte bıra - kılmasına müsaade edileceği tah- min ediliyor. Cemal Reşid Moska- vaya gidecek Martın başında Sovyet Rusya- da muazzam bir sinema - festivali' yapılacak ve bu festivalde birçok memleketlerin sanatkârları ve si- nemacıları davetli olarak buluna- caktır. Memleketimizden de bazı sa- natkârlar bu festivalde çağrılmış- tır, Bunlardan başka Konservatu: var muallimlerinden Cemal Reşid de büyük bir senfonik orkestrayı idare etmek üzere Moskovaya da: vet edilmiştir. Şubat sonlarında Sovyet Rusyaya gidecek olan Ce- mal Raşid kendi eserlerini çala- caktır. Sovyet Rusyada ilk defa vaki olacak bu musiki hâdisesi büyük bir alâka uyandıracaktır. Konser, radyo ile Sovyet Rusyanın her ta- rafına yayılacaktır. HA.IER Ak;ıın Postası a Dod7 Cok | N (Baş tarafı 1 incide) iki ay içinde, bu akmı memleketin her tarafına yayacağını söylemek- tedir. Kendi teklifleri dahilinde hare- kete geçebilecek bütün fırka a- damlarını uyandırmak istiyor. Bu suretle herkesin, kendi plâ- nı hakkında ne düşündüğünü öğ- renecek ve bu plânınm ne derece uyulabilir şey olduğu hakkmda fikir edinecek, göreceği himaye- nin derecesini ölçecek, Fakat İngilterede fırkaların sıyasası Loidcorcun bu yeni plânı na kulak vermeyip te esşkisinde kalmağı tercih ederlerse ne yapa- caktır? Loideorç “bu vaziyette de, bu düşünüşlerimi gelecek parlâ. mentoda temsile çalışacağım,, di- yor, Loidcorç 72 nciyıl dönümünü, Ingilterede böyle bir hareket - yandırmağa çılıımıklı meraşim- liyor. İngilterenin sanayi muhitlerin- de, İskoçyada, Londrada bir kaç nutuk daha söyliyecek. Fakat Lo- idcorcun plânı, bugünkü İngiliz hükümeti mahafilinde pek parlak görülmediği gibi, bazı gazeteler. ce de “hiç bir yenliği olmıyan plân,, olarak telâkki edilmiştir. “Küçük ve müphem bir proğ- ram,, diyenler vardır. Diğer tırı.fun Loidcorcun nu- tuk verdiği gün İngiliz Başvekili de bir başka yerde nutuk - söyle- miş ve diğer fırka — liderlerinden de, kendi sıyasalarını anlatır nu- tuklar söyliyenler olmuştur. Loidcorcun proğramında İngil tereyi çoktandır işgal eden mese- lelerin kaydedildiği görülüyor. Memlekette oturulabilecek ev- lenn kifayetsizliği !nıllnden bir n proğramı uııır.-ııı düşü- nuyor Ağır aksak giden nakil vasıta- ları için yapılmış olan bugünkü İngiltere yollarının, bugünkü hızlı harekete kat'iyyen uyamadığını söylüyor. Kurak geçen mev- sim, pek âlâ gösterdi ki su teda- riki sistemimiz de kifayetsizdir.,, Loidcorç bundan sonra, topra- ğt lâyıkıyle lnıllınıınımık yolun- da bugünkü gerilikleri — anlata- rak, bilhassa ziraat bahisinda du- ruyor ve ziraat sahasına 1,000,000 kişi daha salrvermek suretile şim- di yekânu antak bir milyon olan zürram saysını iki misline çıkart- mağı düşünüyor. f Senede iki bütçe tanzimi, bir “refahı- dahil istikrazı,, yapmağı, gümrük tarifelerini bugünkü yük- sek halinde ve diğer memleket- leri bir mücadele silâhı olarak tut mağı ve hele kabineye, tıpkı eski harp kabinesinde olduğu gibi bu- “nkü istisnaf vaziyette de mev- cut en ehil adamlardan beş kişiyi seçerek, bunların gerek iç gerek dış sıyasa üzerinde devamlı — top- lantılar yapmak — suretiyle çalış- :ılınnnı teminini ileri sürmekte- ar, Ingiliz Başvekili Makdonald da ayni günde nutkunu söyler. ken, bugünkü kabinenin yapmak istediklerine temasla: “İşler atlıyarak yapılmaz. Ce- miyetteki yaradıcı kuvvetlerin de | vamlı tekâmüliyle ve sistematik bir proğramla bunları meydana koyabilirsin'z. “Siz bu akideye yabancı değil- siniz, Ben ise hiç bir noktasını de ğiştirmedim..,, demiştir. “Deyli Herald,, gaeztesinde Lo' ideorcun yeni proğramı için ez- cümle şöyle deniyor: *“ Bu, vadedildiği gibi, bugünkü v ” İR 21 İkincikâinun 1935 | Bul ar kabinesinde degışıklık (Başlarafı 1 inci de) hariciye nazırı: Batalof, — iktisad nazırı Mollof, adliye nazırı: Ka- lenderof, demiryolları nazırı: Za- haryef, — maarif nazırı: General Radef, maliye nazırı: Alreykof. Yeni kabinede hariciye, ikti - sad, demiryollar nazırı eski; da - hiliye, adliye, maarif ve maliye nazırları yenidir. Yeniden kabi - neye giren en mühim şahsiyet Ka- lenderof'dur. Eskiden radikal par tisine ve Muşanof kabinesine men sub olan Kalenderof, Muşanofla birlikte Türkiyeye gelmişti. Ken- disi Bulgar efkârr umumuyesi ta. rafından çok sevilmekte ve Kimon Gorgiyef hükümetine muhalif sa. yılmaktaydı. Yeni kabinenin de aşağı yukarı eski nazırlardan te- rekküb ettiğine bakılarak Kalen- derofun yeni hükümete girmiş ol. ması büyük bir bayret — uyandır. mıştır. Bu ya Kalenderofun aki- delerini terkettiği, yahud da yeni hükümetin eskisinden farklı bir hattı hareket tutacağı şeklinde tef- sir edilmektedir. Yeni hükümet işe başlar baş. Tamaz ilk iş olarak Sofya polis müdürünü azlederek yerine Sofya merkez kumandanı Kanoksiyi ge- tirmiştir. Yeni polis müdürü son zamanlarda serbest bırakılan bir çok Makedonyalıların Protogerof komitesi azalarının derhal tevkif edilmesini emretmiştir. Zlatef hükümeti ele aldıktan sonra ecnebi gazete muhbirlerini davet ederek ıııiıdıH Iıyınıth “Yeni kabinenin de esas ga - yesi 19 mayısta hükümeti devi -» rerek iş başına gelen Kimon Gor - giyef kabinesinin yolıımı takib et. mektir, — * Dahili siyasette kabine dıv - let otoritesini tam bir surette yük - seltecektir. Bütün vatanperver te- şekküller devlete yardım edecek. tir. Gayemiz toplu ve — kuvvetli bir hükümt kurmaktır. Harict siyasette gene evvelki hükümet ııhı hareket ederek kom- şularla iyi geçinmeğe, iktisadi an- laşmalar yapmağa çalışacağız. » — Kimon Gorgiyef kı ,harfçiye nazırı Bılılof mevi HABER, (Saat 14) — Telefot” la Sofyada çıkan UTRO “Sa gazetesini aradık. Aramızdâ çör le bir konuşma cereyan etti; — Alla... Neresi? — UTRO gazetesi. — Burası İstanbul Haber g847 tesi. — Ne dediniz? Ne dediniz? — Haber gazetesi, — Haber gazetesi mi? — Evet.. Bir gürültü oldu. Telefonun hizesi yere bırakıldı. Yarım ÖH' ka sonra birçok hafif konuşmalardan sonra kalm dik bir ses telefonu aldı: — Ne istiyorsunuz? — Yeni Zlatef kabinesinin da nasıl karşılandığını ve lerin fikirlerini öğrenmek ruz. — Ya? Demek haber aldımif” Yeni kabinede şunlar var: Ba$ harbiye naziırr... — Biliyoruz. Başka bir ı..ııd var mı? — Dün Zlatef saat 11 de ecne? gazete muhbirlerini davet ed — Onu da biliyoruz. Başka Y” ni bir şey? — Bütün gazeteler vıııy-ı*' memnun.. Yeni hükümetten İf şeyler bekliyorlar. — Onu da tahmin edi .. Başka? g — Peki siz ıllyleyln.ıı İşti sunuz? — Yeni Kükümetin Hartef si '.A seti nasıl olacak? y - K Boünlisctlere Karşı naşıl lııniıl | ee ee decek? — Bulgaristanda artık Komtfef kalmamış olduğunu bilmiyorsun!” daliba 7 SST — Affedersiniz, Bilm Çoknııııınolhkw smdı.ıdhıua..ı-u-ü mata nazaran yeni kabinenin mf liye nazırı Obraykof istifa eti ııhunmntiıiıılîno_vıkv ten Kalenderof almıtşır. Sarhoş tavuklar — (Baş tarafı 1 incide) ki serseri bir gece önceden biraz buğdayla arpa alıb bunları rakı i- le kıynıuıktın sonra ertesi günü Münzevi ile Nişancı — arasındaki kırlarda dolaşan başıbaş gezen ta- vukların yanma yaklaşırlar ve: — Geh bili bili bili... Kış kış kış!.. Diye bunları tavukların önleri- ne serperler! Zavallı semiz, yağlı tavuklar- la babacan hoörozlar da bunları iş- tahlı iştahlı atıştırdıktan biraz son ra kafaları tütsülenib — sağa sola yalpalamağa, iki serseri de zaval- h hayvanları yakalayınca ellerin- deki torbalara tıkıştırmağa başlar. lar. Tam bu aralık bu hali gören bir mahalle çocuğu feryadı basar: baramaaraana n ea samem eee aa seran Ekonomik sıkıntının köküne ka- dar nufuz eden büyük ölçüde an- latışlı bir proğram değil, belki te- melinden küçük ve gerek vaziye- te, gerek daimi okonom'k mesele- ye nisbetle gayri mühim bir proğ- ramdır...,, — Hırsız var, yetişin, — tat hırsızı var! e Bunun üzerine mahalleliden ” kısmı evlerinden dışarı uğrar, #6 Edirnekapıya doğru tabanları dırırlar. Hırsızlar önde, tavuk u»l" | sonra nihayet çocuklardan b" çı başka yoldan koşarak — 19 devriye gezmekte olan Ramis ” darmalarmı haberdar ederlef f jandarmalar kestirme yoldaf * derek tavuk hırsızlarını tam nekapı mezarlığı ımndıdf larlar. Adliyeye teslim n iki serseri bakalım mw' cevab verecekler? L # i_ 4 '&

Bu sayıdan diğer sayfalar: