17 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

17 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AUA LAR ! gA Za A A li f;;r Bir gazeteci Eklej Sirf tıaı hazırlamak 890 senesi İki ininin bir ı?d&mniı;:nî._x;ı Poı;il biyı .;üiüm gelen bir telefon da- T tüst etti. "’:efon. Parise askerf bir vazi - "uui:.::' bulunan İ.lııı gen'o * %îlmhç Kont Seliverstof'un d, üş olduğunu bildiriyor - s'll'ırılof. Bade otelinde , otu- ha du, Sabahleyin kapısını ça- N':.“”'I hiç bir cevab alamadı- dolayı şüphelenmiş, ve Mmüdürüne anlatmış. Otel .ü.luü de polise malümat ver - dı.;: ıfG: birlikte generalin o - girdikleri zaman kendisini hhh""l başından bir kurşunla & ım_“ı ölü bir hale bulmuşlar- t bîlfl_ııl'ık bir tahkikattan son- İşin siyasi bir suikasd oldu- .ı“î.'hlımıı, ve katili bile keşfet- işi Otel qun';'dım Stanislas - Aleksan- ihllu adlevski isminde ve Rusya Bi C_!miyeıine mensub biriydi- Tji Miyet kendilerine çok za - tt Olan generali — Pariste iken v ::" kaldırmağa karar vermiş, %' işe Padlevski'yi memur et- ..,:'dlenki de bir yolunu bula- ıq:%l uyurken odasına gir-| '—rı. bir kurşunla işi hallettikten! gene kimsenin — şüphesini| g Peden otelden çıkıb gitmiş- _'o:lıuı da Fransa ile Ruoyı. ı'k.— iki devletti. İ"ı'uıııdı.A şq%' :ıriıh dost bir — millete Ü ha Pir generalin öldürülme- şış’:k bir tesir yapmıştı. Polis '©' ne pahasıma olursa ol - Tnj için bütün kuvvetle - 'erber etmişti. tü t bütün uğraşmalar, bü Nlyop '$malar hiç bir netice ver - pıgne' Rus generalini — öldüren &, “ki bir türlü bulunamıyor - lk::d“l on beş gün geçti. On Vş “Rünün sabahı Ekler gazete- jş::kvıki'yi nasıl kaçırdım?,, Talgg, Şle çıktı. Herkes bu fev. 'mh Yazıyı okumak için gaze - 'ilu,:_?h Yazınm altında Jorj ç Vılı.. Yer imzası vardı. K 3U şekilde cereyan etmiş- & *t günü akşamı vüzü in - iş © örtülü bir kadım Ekler dq'dlrehınuîne geliyor. Ve L'hwui:"ri dö Labrüyer'in de 'ğçl gazetecinin önünde Z S Üyor: 8% namuslu insanlar ol - duı:e söyleyeceğim şey - Yı beni polise ihbar Ç nizi biliyorum. Bu sa - uğ" Seliverstofu öldüren Madam Dükkersinin e- İ t z Z ._'"_;îöyıedxıim gibi bu ci- '€n siyasi bir mahiyet Seneral bizim kardeşleri- zı — bir hiç Sldürüyor. Onlara Rut- acak işkenceler ve fe- ipyor. Emin olun ki Bir (Gdisini — öldürmekle Yapmıştır. Şimdi Tm, Padlevskiye hu - ğğf!;f # v PELLER ;ğ!î' 1ye kadar yardım e - bir suikast- çiyi nasıl kaçırdı? gazetesi muharriri bunu gazetesine heyecanlı repor- gğ için yaptı ve... Bu sözleri dinliyen gazeteciler büyük bir heyecana düşerek bir - birlerine bakıştılar. Ne yapacak - larını bir türlü kestiremiyorlardı. Kadına yardım etmek mi? Yoksa polise haber vermek mi? Lâbrüyer fevkalâde heyecanlı reportajlar yapmasını seven — bir gazeteciydi. Hemen ortaya atıla- rak arkadaşlarının tereddütlerini sildi: — Pek âlâ!Ben Padlevskiyi hu- dud haricine kadar gizlice kaçır- mayı taahhüd ediyorum. İş gayet gizli tutuldu. — Ertesi günü birçok gazeteler, Ekler gaze- tesi muharrirlerinden Jorj dö Lâb- rüyerin ecnebi bir bazitle düello etmek üzere Avusturyanm — Tirol şehrine gideceğini yazmağa başla “dılar. İşin mahiyetini gizli tutu- yorlar, yalnız bunun bir namus dü- ellosu olduğunu ilâve ederek işi büsbütün esrarengiz bir şekle so- kuyorlardı. Bu şekilde yazılar birkaç gün devam ettikten sonra nihayet Lâb- rüyerin hareket etmek üzere oldu- ğu bildirildi. Lâbrüyer, Padlevskiye hususi doktoru rolünü verdi. Kendisine Volf ismini taktı. Ve pasaporta da düellada hazır bulunacak olan hu- sust doktorum diye yazdırdı- Nihayet hareket günü — geldi. Lâbrüyer gazetede bütün borçla- rTını ödediğini, ve vasiyetnamesi- ni de hazırlıyarak notere - teslim ettiğini ilân etti. Padlevski, yahud yeni ismiyle doktor Volf yüzüne hafif bir mak- yaj yapmış ve bol bir pardesü giy- mişti. Hiç kimsenin nazarı dikka- tini celbetmeden Lyon garından yataklı vagona bindiler ve hareket ettiler. Gece hâdisesiz geçti. Sabah- leyin büyük bir heyecanla Moda- na vardılar. Modan o zaman Fran sız, Avusturya, İtalya hudud nok- tasıydı. . Lâbrüyer büyük bir soğuk kan- Lılıkla kendisini ve: — Düelloda hazır - bulunacak husust doktorum Volf, diye Pad- lesvkiyi takdim etti. Memurlar zaten gazetelerden meseleyi duyub — öğrenmişlerdi. Kendilerine büyük bir hürmet gös- terdiler, Hattâ istasyonun büfe - sine davet ederek şampanya ik- ram ettiler. Bundan sonra tren tekrar ha- reket etti. Ve gazeteci il suikasdcı, hiç bir tehlikeye düşmeden doğ - ruca Tirysteye vardılar. Padlevs - ki burada haya'yar kurtaran Lâb - rüyere veda etti, ve doğruca A - merikaya hareket eden bir vapura atladı. n Vapur yola çıktıktan, ve Pad - | levakinin kurtulduğuna iyice e - min olduktan sonra Lâbrüyer tek rar Parise döndü. Padlesvkiyi na - sıl kaçırdığını meraklı ve heye - canlı bir reportaj halinde gazete - sine yazdı. y Fakat bu hareketi kanun Enihı—l de bir suç olduğundan Lâbrüyer,; bundan dolayı ceza mahkemesi tarafımndan on üç ay hapse mah - küm oldu. Lâkin altı hafta yat - uktan sonra affedilerek serbest bırakıldı. M. S HABER — Akşam Posiret Mühendis Formis'in esrarlı öldürülüşü Hitler aleyhinde propaganda yapmasın diyemi, yoksa plânlarını çalmak için mi öldürüldü? Çekoslovakyada Formis adlı bir Alman mühendisinin esrarlı bir şekilde — öldürüldüğünü tel - grafla, geçenlerde, haber vermiş- lerdi. Alman Nazi teşkilâtı tara- fından öldürüldüğü iddia olunan bu hâdisenin esrarı hâlâ çözüle - memiştir. Bu yazıda — öldürülen mühendis kimdir? Ne maksadla öldürülmüş olabilir? Bu anlatılı - yor: Bir kaç aydan beri Almanya ve Çekoslovakyanın radyo din « leyicilerini, meçhul bir radyo is- tasyonunun — yaptığı — neşriyat hayrete düşürüyor. Bu istasyonda muzik neşriya- tı hiç yapılmıyor, yalnız Hitler aleyhinde propaganda konfe - ransı ve nutukları veriliyordu. Bu istayonun tul mevci, Alman- yanın Konigswüsterhansen rad- yo istasyonunun — tul mevcine pek yakındı. Konigswüsterhanseni dinle - mek istiyenler hep bu prapagan- da nutukları verilen meçhul yer - le karşılaşıyorlardı. Çek polisi bütün araştırmala- yına rağmen müsbet bir netice el- de edemedi. Hattâ Almanyanın Çekoslo - vakya elçisi Koch 18 Kânunu - evvel 1934 — ve 10 Kânunusani 1935 tarihlerinde Çek Dışişleri Bakanı Beneş'e müracaat ederek bu hususta bazı tedbirler alınma- masını istiyen, bu meçhul radyo istasyonunun Prağın 80 kilo - metre civarında bulunduğu zan- nında bulundukları ilâve etmişti. Iş bu kadar ilerlemişken 24 Kânunusani gecesi Çekoslovak jandarmaları Zahori isminde bir pansiyoncunun — işlettiği evde dört rovelver kurşuniyle öldürü - len meçhul bir adamı buldular, Otel hizmetçisi, câniler kendi- sini tehdit ettiği için cinayeti an- cak 15 saat sonra jandarmalara haber vermişti- Yapılan tahkikatta maktulün 38 yaşında — ve Çekoslovakyaya iltica eden, siyasi bir mücrim o - Formisin oturduğu Zahori pansiyonu bir otomobille gelmişlerdi. Formisle çabucak ahbab ol - dular. Mühendis, bilhassa genç kadınla fazla alâkadar oluyordu. Sık sık beraberce civarda gez - meğe gidiyorlardı. Muller ekse - riya bir takımı bahanelerle evde lan Alman mühendisi Rodolf For- kalıyordu. Önce bu cinayetin kıs- mis olduğu anlaşıldı. Formis, Stuttgart radyo mer - kezinin eski müdürüydü. Radyo üzerinde bir çok tetkikleriyle ta- nınmıştı. Fakat Almanyadaki 30 Haziran 1934 vakaları üzerine işten el çektirilmiş ve memleket dışma çıkarılmıştı. © zamandan beri Formis Hit. ler aleyhine propaganda yapı - yordu. Esasen Almanyanın bu - günkü rejimine muarız olan “Si. yah cephe,, lideri Otto Strasser- le de araları pek iyi idi. Formis'in istirahate çekildiği Zahori pansiyonu ıssız bir sayfi- ye yeri idi. Kışm tenhalaşırdı. Bu sebeble Alman mühendisi Teşri- nisaniden beri pansiyonun tek müşterisiydi. Bunun içindir ki, pansiyon sahibi 18 Kânunusani de iki yeni müsterinin gelmesine hayret etti: Bunlardan biri çok güzel bir genc kadın, diğeri de gene bir adamdı. İsimlerini sövle vazdedıları Edith Ker«hach ve Hans Mullar, Gayet lüks ve Kiel İ. P. 48259 işaretini taşıyan Alman markalı kançlıktan ileri geldiği zannedil- di. Genç adam beraberinde getir- diği kadımnı Formisin odasında bularak öldürmüş olabilir, denil- di, Polisler evde araştırma ya - parlarken küçük bir odanın da- mı altında bir radyo — ses verici makine bulunca işin rengi değiş- ti. Bu makine ve pansiyon hiz - metçisinin sonradan verdiği ip ucu bunun siyasi bir mesele ol - duğunu ortaya çıkardı. Hizmetçi üçüncü bir şahsm e- ve gelerek — Edith Kersbach'la Mullere yardım ettiğinden bah - sediyordu. Anlaşılan — Nazi teşkilâtına mensub olan bu adamlar, For - misi kaçıramıyacaklarını anla « yınca öldürmüsler, — bu suretle Hitler aleyhinde propaganda ya- pılmasının önünü almışlardı. Katillerin işgal ettikleri oda- da bir iple, uyutucu bir madde bubunmustur. 5 Gazete'er, Nazilere - şiddetli hücumlarda bulundular. Fakat iş bununla b'tmiş sayılamaz. Bakınız, etraflıca malümat top- lıyan bir muhabir bu mesele hak- kında ne diyor: Ne Çekoslavak hükümetinin yaptığı araştırmalar, ne de gazete lerin neşriyatı hakikati meydana çıkaramamıştır. Mühendis Formis, uçmakta o- lan bir tayyarenin, uzak bir müsas feden, motörünü durdüurabi'*sek bir âlet 'cadetmişti. Hatırlarda- dır, bir iki yıl önce, bu âletten u- zun uzadiye bahsedilmiş, fakat sonra nedense birdenbire susul. muştu. Yalnız zizhnimi kurcalıyan bir şey var: Katiller niçin üç kişiyd'- ler, ve niçin Formisle dost olarık plânlarını tatbike koyuldular. in €in bulunmıyan b'r yerde taban- calarını çekerek kolayca hakkın- dan gelemezler miydi? N'çin genç kadın Formis'in kalbini fetetmeğe çalışarak onu kırlara sürükledi? Ve nihayet niçin zavallıyı öl- dürdükten sonra cesedini ortadan kaldırmak istediler? Derhal öldürmemelerinin sebebi bence mevzuubahs âlet'n plânla- rını elde etmek istemleridir. Formis genç kadınla kırlarda gezerken arkadaşı evde boş dur- muyordu. Harıl harıl plânları arı- yordu. Böyle düşününce cinayetin şu şekilde yapıldığını iddia edebi- Friz: Formis Edith Kersback le ge- zerken bir hissi kablelvuku ile eve her zamankinden evvel dönmeği teklif etti. Genç kadın mah' ola- madı. Mühendis, eve gelince iki adamın evrakını karıştırmakla meşgul olduğunu gördü. Üzerlerine atıldı, tabancasını çekti ve hasımlarından birin' ya- raladı. (Evin etrafında, karlar ü- zerinde kan lekelerine tesadüf e- dilmiştir) fakat sonunda mağlup olarak öldürüldü. Cinayet bu şek'İde yapıldıysa iki mesele ile karşılaşırız: Formis eserini kendisiyle bera- ber mezara mı götürdü? Bu tak- dirde k'min nam ve hesabına ça- lışıyordu?

Bu sayıdan diğer sayfalar: