19 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

19 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

UF BURUUU N D e 3 Polis Hafiyesi (X: 9) Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman - birinci odıfı “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib aati edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. e > ğ izli bir çete Pavra İsminde zengin bir AĞ yurarak yatını zaptediyorlar. Polis hafi. ç x:9 katili buluyor. Katil tam cinayeti itiraf ği esnada mechul bir adam kendisini öldü ü Bıçakta polis hafiyesinin parmak izi bulan! Hafiye kaçıyor. ŞABUK! a VöiLEe cetTişme D LERİNE MEAYDAN verme! g OA |ELE VERMESİN Polis MAFİYESİ Xi YALANCI POLiS MAFİYESİLE KAÇARLARKEN 130 MİLLE GİOİ - VoRuz! SA DİYE ÖLDÜRDÜM DN 8a BORJİYA soramamıştım... Fakat o... Bana feci hakikati anlattı. Bu adam onu berbat etmişti. Bunu söyledikten sonra koy- nundan çıkardığı bir hançerle kendi- sini gözümün önünde vurdu. Ben hiç kımıldanmdım ve mani olmak isteme- dim, Çünkü eğer o kendisini öldürme- | seydi, ben onu vururdum... Karım öl- | dükten sonra cesedinin önünde inti- ı İ | | kam almağa yemin ettim. Ve karımı berbat eden adamı takip etmeğe baş- ladım. Romaya geldi. avvelâ Kardi- nal ve sonra da Papa oldu... İktidarı ve kuvveti eline o kadar sağlam aldı, o kadar yükseldi ki ondan intikam a- Tabilmek ümidini kaybetmek üzerey- | dim... İşte bu esnada size -rastladım. | Elbiseleriniz fena idi. Fakat ben sizin Jativa'daki kibar ve asil kadın oldu- Zunuzu hemen tanıdım. — Doğru söylüyorsun Giyakomo! Sen o0 zaman çok me'yustun. Ben seni teselli ettim. Fakirdin; sana para ver dim. Zayıf ve ümidsizdin; sann ümid ve kuvvet verdim. Sana her zaman yarden edeceğimi söyledim. Ve zanne dersem valdimi de tuttum, — Evet, doğru söylüyorsunuz muh terem Madam, Ayni zamanda elimde kalan son hazinemi de — kurtardınız. Jativa'dan gelirken kızım Ninayı da beraberimde getirmiştim. Kızım Nina © kadar güzeldi ki ona baktıkça anne- si zanzediyordum. — Sözünü bitir Giyakomo! Hafıza- | nn ne derece kuüvvetli olduğunu gör- dükçe ben de seviniyorum. Şimdi seneler oluyor. O zaman Lükres Borjiyanın sarayına ikinci kethüda olarak girmiştim. Şüphe yak ki bu memuriyete de gene sizin tavsi- yenizle kabul edilmiştim. Gene sizin tavsiyenizle bir ev tutmuş, ve artık bir genç kız olan Ninayı bu eve yer- Teştirmiştim. Nina bir hizmetçi kadım- Ta evde yalnızca oturuyor, ancak ge- ee vakti dışarıya çıkabiliyordu. Ve siz Madam, bir yece biricik ev- lâdımı kurtardınız. Birisi Ninayı gör- müştü. Bu adam Papanın oğlu Sezar idi. Babası karımı berbat ettiği gibi oğlu da kızımı herbat etmek - istiyor- du. Fakat siz o akşam beni buldunuz. Nina için tuttuğum evin yanında se- ninle gizlendik. Bana hiç bir şey söy- lemiyordunuz. Ve ben hiç bir şey an- lamıyordum. Birdenbire on, on iki ka dar silâhlı adam göründü. Bunlar der hal evi sardılar, Ben çılgın gibi ol- | muştum: “—Ninacığım, Ninacığım! diye hay kırarak üzerlerine atılmak istedim. Siz buna müni oldunuz ve: “— Nina emniyettedir. diyerek be- ni temin ettiniz. — Sözünüz doğru idi. Haydutlar Ninayı bulamadılar ve küfürler gavu- rarak evden uzaklaştılar. Siz daha evvelce bu hâdiseyi nasılsa haber al- muş, ve sevgili yavrumu başka bir eve kaçırarak mahvolmaktan kurtarmış- tınız. O geceden itibaren Borjiyalara kar şı olan kinim ne kadar büyük idise, size karşı da o kadar büyük bir min- nettarlık duymağa buşlamıştım. — Galiba bu minnttarlık yüzünden teklifimi reddettin? — Hayır Madam.. Sizin hiç bir em- yinizi reddetmedim. Benden hayatımı isteyin, vereyim. Söylediğinizi yap- mak istememem, gene sırf sizin için- dir. — Benim için mi? Ah sen hiç bir şey anlamıyorsun Giyakomo! Sen in- tikam nedir; bilmez misin? İntikam almak istemez misin? — Elbette isterim!... Giyakomo'nun gözleri kin ve hırs- la parlıyordu. Sözünü tekrarladı: — Elbet isterim!... Çünkü ben yal- niz onun için, intikam için yaşıyo- rum. Bu kadar seneden beri beni yaşa tan şey intikamdır. Bu kuyvetin kal « BAŞKA GBLR NUN . Üİ | oe ŞEFİN ADAMLARI EVİNE KABUL EDİ.H LİRSEN DAHP NAZIK OL! D € ELE VERMESİN DiYE VURDUNUZ! ” BORTJİYA emaamaamaamamann — bimde ne kadar büyük bir yer kapla- dığını buradan anlayınız. Maga ihiyara yeis ve ümidle bak- tı: — Pek âlâ Giakome! Benim de ay- ni İntikam hırsiyle yaşadığımı bilmi- yor musun? Senelerden beri kalbimi yakan intikam arzusunun dehşetini anlamıyor musun? Giakomo, Giako- mo! O mukaddes intikam saatinin ar- tık gelmiş olduğunu anlamıyor mu- sun? Cevap ver! Sihirbaz kadın bu sözleri garip bir şiddet ve sesle söylemişti. Bunları söylerken derileri gerilmiş ve âdeta gençleşmiş bir vaziyet almıştı. Giyakomo bunu farketti: — Ah Madam, bu sözleri söylerken Bizi o kadar gençleşmiş görüyorum ki? — Beni gençleştiren kin ve intikam dir. — Sanki Jativada gördüğüm genç kadınsınız. Bu sözleri duyunca Maga bir gö- ğüs geçirdi. n — İspanya!... Jatival.. Ne kadar uzak? Ne kadar uzak?.. diye mırıldan dı Maga bir müddet sustu, sonra Gi- yakomo'nun güçlükle duyabileceği bir sesle kendi kendisine söylenmeğe baş- ladı, — Mes'ud, ah evet o zaman çok mes uddum. Zengindim. İspanyanın en şöhretli allesi olan Vanozzo ailesinin en sevgili kızıydım. Ümrümün on se- kiz baharında bulunuyordum, O ka: dar mes'ud, o kadar mes'ud idim ki bu saadetle üideta yarı yarıya sarhoş bulunuyordum. Babam, annem bana tapmırlardı. Vanozzo şatosunda — her istediğim, her arzum bir emir sayılır; hemen yapılırdı. Bir çok genç, güzel, zengin asılzadeler bana aşktan, evlen mekten büyük bir meftunlukla bahse derlerdi. Fakat ben hiç birini sevmez- dim, ATİN GÜVERTESİNE Top YERLİ TİRİYORLAR - JARKAMIZDA BİRTABANCA PAT. LADI OĞNELİM.. Fakat bir gün o geldi. Allah tara- fından gönderilmiş bir belâ gibi şato- muza girdi. Vanozzo ailesi Papa üçün cü Kalikstin yeğeni olan Rodrik Bor- Jiyayı büyük bir merasimle karşıla- miştı. Giyakomo kin dolu bir sesle söy-” lendi: — Rodrik Borjiya, o ırz ve namus düşmanını öyle mi? Maga bu sözleri hiç duymamış gibi devam etti: — Onu görür görmez aşkın ne de mek olduğunu anladım. Rodrik Bor- jiya güzeldi. Fakat bu güzelliği uğur suzluk ve felâket getiren bir güzellik- miş. Güzel gözleri beni yakıyordu. A-” teşli sözleri kalbimin en derin köşe- sine kadar tesir ediyordu. Sevdim!e Gönlül verdim!.. Benim için dünyadâ biricik bahtiyarlık kendimi RodrikBor İiyanın kucağına atmak kendimi ona teslim etmektir zannediyordum. Şâ'» todan ayrılırken Borjiya bana yalnız, bir işarette bulundu.. Ve ben derhal anamı ;baabmı, evimi, her şeyimi t€7” kederek sevgilimin arkasından şat0" dan çıktım. Onu bir kul gibi bir esif, gibi takip ediyor, ve bunu dünyada €. büyük bir bahtiyarlık sanıyordum. AY kasından niçin sürüklendiğimi ben d€ bilmiyordum... O bana yalnızca “ıfl'_ demişti. Ve ben de gidiyordum., O kö” dar .. Maga mütemadiyen söylüyor. irâni döküyordu. Karşısında kendisini dif”- liyen Giyakomoyu bile unutmuşt" Sözlerine şöylece devam etti: — İşte o zamandan sonra benim ” çin çok acı günler başladı. Evlenect” gimize dair etmiş olduğu yemini ket” disine hatırlattığım zaman Rodrif Borjiya bir kahkaha kopardı.. GöZİ€ rinde okuduğum aşkın, beni büylli yen sözlerinin hulâsa bütün harekt lerinin yalan ve sahte olduğunu art! M anlamıştım. Kederli ve uzun senele geçti. Annem - baham- kederlerinde" .-

Bu sayıdan diğer sayfalar: