27 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

27 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞUBAT 1935 : HAZIMSIZLIĞA M Mi © yanmalarına AZON &ızlığnkarşı _MEYVA TUZU Kumbara Sahiblerine: Iş Bankasının 10.000 lira mükâfatlı 935 kumbara keşidelerinin birincisi I Nisan 935 de ANKAR Ada noter huzurunda çekilecektir. Bu kur'aya iştirak edebilmek için kumbara sa- hiblerinin T Mart 935 tarihine, yani Şubat sonuna kadar bankaya en aşağı 25 lira yatırmış olmaları lâzımdır. "—. 2 nci İflâs Memurluğundan: ( ——— I Kimyager ! Hüsameddin İdrar, kan, kazurat ve ticafet tah- ' lilleri yapılır. Eminönü, Emlâk veğ - yoktur. Sı-u=oı='f"'î=il 0XYMENTHOL BOĞGAZ hanı, İ SO TU ü 116 BORJİYA Söyledikten sonra hemen buraya dö- Hersin anladın mı?.. — Anladım.. Müsyö.. Ne vakit yola çıkmaklığımı emredersiniz?. — Derhal!. İspada Kapya hemen fırladı. Üç dört dakika sonra Ragastan uzukla - Şan nal seslerini duydu. Kendi kendi- ne söylendi; ) — Bir kaç saatlik vaktim kaldı. Bu! Ellerimi ayaklarımı kurtarın., Emri - ni verdi. Sezarın hiddetine karşı tirtir titri- yen ve bu fırtımamın kendi başlarına patlıyacağını bilen bu zavallılar: — Aman Monsenyör!, diye n& ya - pacaklarnı şaşırmışlardı. Şaşırmağa vakit yok, Sezar Borjiyayı kurtarmak lâzım.. Hemen törpülete koşğlular. Ön da- kika kadar bodrumda törpü Seğleri duyuüldu. Sonrâ Sezar Borjiya zincir- Terden kurtuldu. Bezar kanlı gözlerini yardımına koşmuş ölan zabitlere gardiyanlara dikti. Korkudan vücüdlarinın her ür- vü fitriyen bu zavallılaâr “acüba hali- miz ne olacak,, diye bekleyib duruyor lardı. n Sezar canavar ulumasını benziyen bir sesle sordu: A | — — Dördüncü tabakanım gardiyanı | kimdi? Kılları diken gibi birbirine ka rışmış dehşetli yumrukları derhal gö- hu iyi bir şekilde geçirmeli, dinlen - Mek için biraz uyumalıyım. Bu sözleri söyler söylemez Şöval - Ye kanapenin üzerine uzandı. Bir Müddet Primverin, Sezarın, Lükresin Yüzleri gözünün önünde canlandı. Ni- hayet üzerine bir ağırlık bastı. Derin bir uykuya dalıb gitti. B AŞ , Ragâüstan uyuya dursun.. Biz şim- di hapishane bodrumunda - bıraktığı- Mız Sezarın yanına dönelim. _Senr sağlam bünyeli bir adam ol- gu için Şövalyenin demir parmak- ları gırtlağını sıktığı zaman ölmemiş Yalnız bayılmıştı. Sonra yavaş yavaş r""llue geldi. Hapishane bodrumuna 'ndiği zaman beraberinde getirmiş ol- :ı'f' meşale sönmek üzere idi. Bu ha- Işık içinde kendisini zincire vurul. Tuş görünce Sezar son derece bir şaş İr hlığa düştü. Kendisini bir türlü top .:_""m: olan biteni hatırlıyamıyor ze çarpan birisi iki büklüm — ilerledi: — Bendim Monsenyör! Bağırdığımı işittin mi? — Hayır Monsenyör!. — Ah alçak.. Işitmedin öyle mi?.. Demek ki uyuyordun.. Dur ben seni öyle bir uyutayım ki bir daha uyan- ma!, Sezar bu sözleri söyler söylemez gardiyanı kolundan yakaladı, Hleriye doğru itti. Karşısında bulunan — zabit ve gardiyanlâr bacakları tirtir titre- diği halde duvarlara yapışıyorlardı. Sezarın yakalamış olduğu dev gibi he rife bir şey yapamıyordu. Güyâ bir ço cukmuş gibi çekildiği tarafa gidiyor- du. Sezar herifi tuttu. Sağdaki dar yola tıktı. Sonra ite ite kuyu ağızı gi- bi yuvarlak ve karanlık bir deliğin ağ zına getirdi. Bu deliğin ağzı Borjiya- Tarın “cehennemin altıncı katı,, ismi- ni verdikleri bodrumlarm altıncısı o- lan yılanlı kuyu idi. Bezar sert bir çehre ile: bi 'Rlııı Bonra bü şaşkınlık büyük bir "'Me döndü. AZzından köpükler sa Şilıyor, alabildiğine Söğüp Süyiyordu. .—“u_! duyan yoktu. Kimse yardıma ;llnınrdı. “Sakın beni burada - .:"Mınlır,. diye hem kötkuyor, hem dişlerini gıerrdatıyordu. Bu esnada İdi ki bir takım muhafız z ve gardiyanlar bodru- Ta girdiler. Sezar bunlari görünce ’.:'::rıde seyindi. Böğük ve kisık bir — Şu zincirlerin kilidlerini kitin!. ZAYI — 931 şenesinde Darüş- şafaka Lisesinden almış olduğum | tahsil vesikamı kaybettim. Yenisi- ni alacağımdan eskisinin hükmü 166 Zaferşan Tahir (4010) Eytam Bankası karşıumda İrret beyi DDiş tabibi Bünyamin Nişantaş — Vali konağı caddesi Nö, 24, Şirin âpartman 1 inci dai- se — 48884) O uuu UKUU HABER — Akşam Postast tçiniz. HAZIMSIZLIĞI, MİDE YANMALARINI giderir . MİDE ve BARSAKLARI boşaltmak suretiyle KABİZLİĞİ, AĞIZDAKİ — TATSIZLIĞI ve KOKUYU izale eder.. Hiç bir uzva zarar vermez ve alıştırmaz. FAZLA YEMEKTEN ve İÇMEK- 'TEN sonra mide ve vyücudunuzda hissettiğiniz — ağırlığı — derhalhafifletir. Hâmile. lerin kusmalarına pek faydalıdır. MAZON ismi ve markasına çokdikkat edilmelidir. DEPOSU Mazon ve Botton ecza deposu. Bahçekapı, İş Bankası arkasında No: 12 Bankalar her zaman müsabaka ile memur alır.. Parartesi ve Perşembe günlari saat 18 den 20, Ticaret derslerine devam eden- ler 4 ây sonra imtihandan geçerek Muhasebeci şehadetna- mesi alır. Tüccar ve Bankacı olur. Programı almak ve kay dolmak için Alemdar Park caddesinde No, 23 Amerikan Ticaret dershanesine müracaat. Hususi ders de verilir. Ücret yarıya indirilmiştir. AAA BOT TU Türkiye Ziraat Bankasından: > . GÜĞ İN Türkiye Ziraat Bankasınca Bursada eksiltme ile bir şube bina- st yaptırılacaktır. Eksiltme kapalı zarf usuliyle yapılacaktır. Eksiltme şartnamesi Ankarada Banka levazım müdürlüğünden ve İstanbulda Ziraat Ban- kası şubesinden alınabilir. Teklif mektubları ve teminat, eksiltme şartnamesindeki izahat dairesinde 28 Şubat 935 akşamına kadar Ankarada Ziraat Bankası u- mum müdürlüğüne verilmiş olmalıdır. Tekliflerden her hangi birini tercih etmekte Bankada tamamen ser Büyük Tayyare Piyangosu - 18. ci Tertip 5. ci Çekiş 11. Mart 1935 dedir. Büyük Ikramiye ; 30.000 Liradır Ayrıca 710.000, 4.000, 3.000 liralık ikramiye- ler ve 20,000 liratık mükâfat vardır. , ' BORJİYA 118 — Karnm acıkıb yiyecek bir. şeyin bulunmazsa, lokantaya verecek paran olmazsa karnını doyurmak için ne ya- ederek herifi tutmamıza yardım öder seniz bet de size Papanin yanına çık- mak için yardım ederim, li — Çok teşekkürler ederim efendim. | parsın?, z — Şu hâlde kestirme yölü bize tarif | Uşak kargıda görünen enli yapraklı edin. bir kaç ağacı gösterdi: — Yarım şaat kadar dört nala gi- K Şu İncir ağaçları ne güna duru « yor?. dersiniz. Ününüze iki yol çıkar. Sağ taraftaki uzun bir şosedir. Kovnaladı- ğınız atlı bu yolu tutmuştu. Sol araf- taki yol kestirmedir. Yarım — saatten çok vakit kazanırsınız. Zabit suvarilere: —İleri., Herifi yâkaladik., diyâ hay kırdıktan sonra İspada Kapyaya dön- dü: — Yarın Sent — Anj şatosüna ge- lTerek beni sorun.. Nöbetçiyim.. İnga- Allah isteğinize kavuşursunuz., Sözle rini söyledi. Sonra atlarını dört nala kaldırarak suvarilerle beraber bir toz bulutu balinde uzaklaştı gitti. Atlılar kaybolunca İspada Kapya harab kilisenin kapısını açlı. Ragas- tan çıktı. Atına bindi. — Böyleyin bakayım Şövalye. — Ne görüp işittiniz? Ragastan gülümsiyerek : — Hiç bir şey görmedim.. Hiç — bir şey işitmedim.. Çünkü o sırada kilise- yi koruyan melekle konuşuyordum. — Melekle konuşuyordunuz ha?.. — Evet!. Bana, şimdiye kadar işle diğin günahları affettiğini söyledi! -İs t FURŞ LOKANTASI Ragastan. hafiyenin tarif etmiş ol duğu yolu tuttu. Hafiye de yanmda gidiyordu, Tırıs gidişle İki saat kadar mesafe katettiler. Şövalye arasıra ba- şını çevirib hangi yoldan gidileceğini aşağından soruyordu. Roma şehrinin cenup tarafından çıkmışlardı. — Öğleye doğru — şimal Sın kafni Bakmağa beşlamışii lape - Bın kafni acıkmağa ü İapa - da Rapyaya Sördu; — İncir öyle mi? Bvet doğruo hem karın doyurur hem de susuzluğu gi - derir. — Lâkin galiba incirler biraz ham., — Aldırma!.. Bu sırada incir ağaçlarının dibine yarmışlardı. İspada Kâpya ağaçların birine tırmanmağa hazırlanıyordu. Ragastan: — Birak!.. Ben çıkatağım. Çocuk « Tuğum aklıma geldi. dedikten sonra hemen yere atladı. Ağaca tırmanma - Ba başladı.. Lâkin yüksek dallara va- rınca yüzünü ekşitti.. İncirler hamca değil, bütün bütün hamdı: — Bir kahvaltı edeceğiz ki deme gitsin. Bu ham incirlere baktıkca Monsenyör (!) Sezarın İkram — etmiş olduğu kuru ekmek İle suyu arıyaca- ğim geliyor.. İncirler ham olmakla beraber Ra- gastan koparıyor, birer birer Ispada Kapyaya atıyordu. Uşak — birdenbire bir hayret çığlığını tutamadı. Yüyün- de şaşkınlık, sevinç, ve korku izleri belirmişti. Başını yukarıya kaldırdı. Ve Şövalyeye seslendi : 2 — Şövalye!.. Düşen incirler hep al- tın., — Deli mi oldun İspada Kapya?, - — Hayır!.. Döğrü söylüyorum i « nanmazsanız siz de bakın!, İşte son attığınız incir. Bu İncir mi, altın mı?!.. » Ispada Kapya bu sözleri söylerken ağacın dibine gelmişti. O sırada aşağı dallnra inmiş bulunan Şövalye onun elinde sapsarı bir Dükâ altınının par, Tamakta oldüğunü gördü. Forma K .

Bu sayıdan diğer sayfalar: