13 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

13 Nisan 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BABEI Akıın Pmslnu Osmanlıcadan Turkçeve Ssö klavuzunu neşrediyoruz 17 1 — Öz türkçe köklerden — gelen| Harikulâde (feykalâde) sözlerin karşısına (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri haklaında sırası ile uzmanlarımı- sın (mütehassıs) yazılarını gazete - lere vereceğiz. 2 — Yeni konan lııılıldmnıı iyi ayırd edilmesi için, — gereğine göre, franstzçaları da yazılmış, ayrıca ör - nekler de konulmuştur. 8 — Kökü türkçe olan kelimele - rin bugünkü işlenmiş ve kullanıları şekilleri olmmuştır: Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan hüküm, türkçe “çek.. kökünden gelen şekil gibi. Müteharrik — İşler Örnek: Buharla müteharrik maki- ne -— Buğarla işler makine Müteharrik bizatihi — Kendi işler. Örnek: Müteharrik bizatihi maki- neler, büyük bir terakkiye vasıta ol - muştür. — Kendi işler makineler, bü- YWüÜk Bir ilerlemeye araç olmuştur. Gayri müteharrik — Oynamaz, kı- mıldamaz, hareketsiz Örnek: Gayri müteharrik bir Mnı gibi durdu — Kımıldanmaz (oyna - müz) bir cisim gibi durdu. Kuvvel muharrike — İşletge (Fr.) Force motrice Örnek; On dokuzuncu asrın kuv * vel muharrikesi buhar idi; yirminci asrın kuvoel — müuharrikesi — elek - triktir — Ön dokuzuncu asrın işlet - gesi buğar idi, yürmineci asrın işletge- #i elektriktir. Tahrik — Harekete getirme, kış - kırtma, uyandırma, işletme Tahrik etmek — İşletmek Örnek: Vatanperverlik hlssiyatını tahrik etmek, (harekete getirmek) — Yurdseverlik düygusunu — uyandir - mak, Tahrik etmek — Kışkırtmak Örnek; Fransada mensucat amele- sini tahrik edenler tevkif — olunmuş * tur — Fransada — dokuma İşçilerini kışkırtanlar tutulmuştur. 'Tahrik etmek — Harekete getir - mek — (Fr.) Mettre en mouvement Örnek: Makineyi tahrik etli — Ma- kineyi harekete getirdi. Tahrikâmiz — Kışkırtıcı Tahrikât — Kışkırtım Harf — Harf (T. Kö.) Harfendaz — Lafatan Harhara — Hırıltı. Hariç — Dış, dışarı Dahil — İç Harie — Dış Örnek: Haridi cephe — Dış yö - ney —- Horlciye vekâleti — Dış Ba - kanlığı Dahilt — İç Örnek: Dahil cephe — İç göney — Dahiliye Vekâleti — İç Bakanlığı Haricen — Dıştan, dışarıdam Harif — Güz Harifane (Bak: arifane) — Ortak- Hârika — Tansık Harikavi — Tansılı ulâde (fevkalâde) — Görül « işitilmedik, duyulmadık Örnek: 1 — Harikulâde (fevkald | de) bir basiretle — Görülmedik (işi - tilmedik) — bir öngörürlükle — Avec wne clairvoyance extraordinaire. 2 — Görlilmedik, işitilmedik şey — Üne chone inowle. 8 — (könuşürken) — harikulâde, , fevkalâde yerine: — Olur şey değil — C'est extraordinaire — Olmaz şey — C'est merveilleux, — Ünno- mal — (Fr.) Extraordinaire, inoui, mervellleux ! Örnek: Harikulüde bir sây — Üz - nomal bir çalışma — Un travail exra- erdinaire, Harim — Gizey, avlu'— ( Fr.) Sanc- tunlre, enceinte sacrde, enceinte Örnek: Ev, insamın harimidir -— Ev, insanın — gizeyidir — La masion est le sanctuaire de Fhomme, Mahrem — Gizli, özdeş—(Fr.) Con- fidentlel, intime Örnek: Mahrem evrak — Gizli kâ- gğıtlar — Piğces confidentlelles. Mahrumiyet — Gizlilik, özdeşlik,! içli daşlılık (Fr.) Confidence, | intimite Örnek: Bu dosyanın mahremiye- ti — Bu dosyanın gizliliği, İki arkadaş arasındaki mahremi - yet — İki arkadaş arasındaki özdeş - Tik. Mahremane —— Gizli olarak — (Fr.) Confidentie'lement Örnek: Bunu size mahremane söy- Tiyorum., — Bunu size — gizli olarak söyliyorum. Mahremi esrar — Girdeş — (Fr.) Confident Harir — İpek Harita — Harta Has, mahsüs — Özgü — (Fr.) Propre â Örnek: Onun kendine har bir ya - sısı bar — Onun kendine özgü bir ya - zıst bar -- İl a une maniğre d'derilure propre & lui, 1 Tahsis — etmek — Özgülemek — (Fr.) Affecter, consacrer, — destiner,| alloner Örnek: Bu mağazanın kirası ver - viye tahsis edilmiştir — Bu mağaza- ıııHtııurılw özgülenmiştir. — Le loyer de ce magosin est affectâ h Timpöt Haşsatan, bilhassa, — alelhusus — HBele, yalnız Haşsa, hasiyet, hususiyet — Öz - güllük — (Fr.) Propridts, particula- rit& Örnek: 1 — Madenlerin hassası — Madenlerin özgülüğü — La propri&tâ des mötaux. 2 — Mesaiperverlik onun mizacın « daki hususiyetlerden biri idi — Ça « lışkanlık onun özgülüklerinden biri idi — Vamour du travail formait un Asliyet — Özgünlük — (Fr.) Ori * ginalite Örnek: Bu yazıda bir asliyel gö - rünüyor — Bu yazıda — bir özgünlük görünüyor — On remargue de Porigi- nalitö dans cet article. Asli — Özgün — (Fr.) Original Hususi, şah&i, zati — Özlük » (Fr.) Personnalit& Örnek: Yüksek — bir şahsiyet — Yüksek bir özlük—Une haute person: nalite. Hasad — Biçme Hasad etmek — Biçmek Hasar — Zarar (T. Kö.) Hasbihal — Söyleşi, — söyleşmek, söylet (monoloğ anlamına). Mübahase etmek (Münakaşa et - mek) — Atışmak, çatışmak. | Mükâleme, — muhavere, Konuşu, konuşma Münakaşa (Mubahasa) — Aytış — Muhabere —- Haberleşme, yazızma Müzakere — Belletim (Okula te - rimi) Müzakereci — Belletici Müzekkere — Asbitik Taatil efkâir — Oylaşma Tezekkür elmek — Görüşmek Tezkere (Tabrirat) — Bitik Hasbeliktiza (Bak : İktiza) — zumundan dolayı Hasebiyle — Dolayı, ötürü Örnek: Böyle olmak hasebiyle — Böyle olmaktan ötürü, böyle olmak dolayısiyle Haseb (Bak: Neseb) Hased etmek (Bak: Giıbta) — kanmak, günülemek Örnek: 1 — Bana haset edeceğine sen de bir baltaya sap olmağa çalış — Beni kıskanacağını sen de bir balta- ya sap olmağa çalış. ? — Hased etmek, — gıbta etmeğe benzemez — Günülemek imrenmeğe bmmıe:. Hasud (Bak: Gibta) — günücü Hasıl olmak, husul bulmak — OL mak, Üremek Hasılat — Ürüt Hasılatı safiye — Özürüt — (Fr.) Bönifice net Hasılatı gayri safiye — Ham trüt Tstihsal — Üretim — (Fr.) Pro - ductlon Örnek: İktisad istihsal yolundaki terakki yayanı hayret bir derecede - dir —- Ökoanomik üretim yolundaki i - lerleme şaşmağa değer bir dereceder | dir. İstihsal etmek — Üretmek — (Fr.) g aa aa Mahsul — Ürüm — (Fr.) Produit Müstahsil — Üretmen — — (Fr.) Producteur Mütehassıl — Olma, ürüme, çıkan Hasım — Hasım (T. Kö.) (Hak ye- rinde biribirine karşınlık anlamına) Hasım — Düşman Husumet versitâ Husumet — Düşmanlık Hasis — Cimrt, bayağı, aşağı Örnek: Hasis menfaatler — Baya- öt (aşağı) asığlar. Hisset — Cimrilik Haslet (Bak: Seciye) — Tra Hazretmek — Hasretmek (T. Kö.) Örnek: Mesaisini, yalnız ilme has-| retmiştir — Çalışımalarını, yalnız il - me hasretmiştir. Hasren — Hasrın Münhasıran — Salt Örnek; Münhasıran pederini ça * girmiş — Salt babasını çağırmış. İnhisar (Monopol) — Tekit İnhisara almak (Monopolize et - mek) — Tekitlemek Hasret, tahassür — Üzlem Örnek; Hasret günlerini endım — | Özlem günlerini andım. Mütehassir olmak — Özlemek Örnek: Mütehassir olduğum dem- ler — Özlediğim demler, İştiyak — Göresi Örnek: Günler geçtikçe size olan iştiyakım artmaktadır — Günler geç- tikçe size olan göresim artmakladır. Müştak olmak — Göresimek Hasta — Haata (T. Kö.) Haşâk — Çöp, sülprüntü Haşere — Böcek Haşin — Sert, Katı Huşunet — Sertlik, katılık. Örnek: Herkesin evinde her İWİ A ZON şeyden evvel bir Şişe M EYVA TUZU Kiskanç, | — Hasımlık — (Fr.) Ad- | Huşunet göstermeden iş' yaptırmasını bilir — Sertlik göster - meden İş yaptırmasını bllir. Haşiv — Şişirme Haşiye — Çıkma Haşmet, ihtişam — Görkem Örnek: Haşmetli bir yürüyüşü var- di — Haşyet — Belin Örnek: tüğü vakit belin içinde kuldık. Tehaşi (Bak Ihtiraz) — Sakınma Örnek: Ona söz söylemekten teha- | şi ederim — Ona söz söylemekten sa- ktnurım. Mütehaşi (Bak: Muhteriz) — Sa- kmgan Hat —1— , £— Yol, 8— Ya- zı, 4 — Hat (T. Kö). Örnek: 1 — Kırmazı bir hat çek - t — Kirmızı bir çizgi çekti. 2 — Hututu hadidiye — Demiryol- ları 3 — Hattı nuhl — Çivi yazısı, Hattı hareket — Gidiş, — tutum — (Fr.) Maniâre d'agir, ligne de con - dulte Örnek: Hattı hareektini beğenmi- porum — Gidişini (tutumunu) beğen- miyorum. Hattı vâsıl — Bağdaç Hattâ — 1 — Yanlış, yanlışlık, 2 — Yanılma, 3 — (Bak: kusur) —- (Fr.) Faute, errour Örnek: 1 — Bu yazıda tertip hata- Hışı var, 2 — Bu hattı hareketinizdeki hata- 1 deki yanlışı ını'ıynr ınuaıuıu:.i 3 — Hatayı adli — Tüzel yanılma Zühul — Unutsalık — (Fr.) İnad- vertance Örnek: Affedersiniz, zühul etmi - şünm — Bağışlayınız, unutaalık etmi - şim. Hataen — Yanlışlıkla Örnek: Bu sbzü, her halde hataen ı söyledi — Bu sözü, her halde yanlış- lıkla söyledi. Hata etmek — 1 — Yamılmak, 2 — (Bak: kusur etmek) — (Fr.) Com - mettre une faute, se tromper Örnek; Size itimad etmekle hata ettiğimi anlıyorum — Size given - mekle yanıldığımı anlıyorum. Zühul etmek — Unutsamak Örnek: Bu işte rühul etlim — Bu İşle unutsadım Hatır — Hatır (T. Kö.) Hatıra — 1 Anı, 2 — Andaç — (Fr.) Souvenir Ihtar etmek | (Fr.) Rappeter İ €Fr.) Se rappeler, se souvenir Muhtura — Andıç — (Fr.) Memoire Yâdü tezkâr etmek — Anmak Hatib — Aytaç | — Hitabe — Ayta Hitab etmek — Aytamak ye aytayorum, İradı hitabe etmek — Ayta — ver - | mek, ayla söylemek | Örnek; İradı hitabe ederken sözü- Nü kestiler — Ayta söylerken (verir- |Ö : ken) sözünü kestiler. İradı nutketmek — Söylev vermek Örnek: B.M. Meclisinde iradı nutketti — Kamutayda söylev verdi. — Hatırlatmak — î Tahattur etmek — Hatırlamak — | Örnek: Size hitab ediyorum — Si-| Natuk — Sözmen — (Fr.) Oti a lar Kit parole facile, benu parleur. Nutuk — Söylev — (Fr.) Muhatab — Aytıç Hatime — Sonsöz Hitam — Son, bitim Hatmetmek — mdnuk.ıımııf İ Görkemli bir yürüyüşü vardı. dirmek, tüketmek Örnek: Koca bir kitabı bir geci Hattâ — Bile Örnek: Hattâ sen — Sen bile Hatve — Adım Hava — Hava (T. Kö.) Havale — Gönderi Örnek: Para havalesi — Para gö derisi Yıldırım düştüğü vakit| hatmetti — Koca bir kitabı bir gece* haşyet içinde kaldık — Yıldırım düş | de bitirdi. Havale etmek — Bırakmak, üstü” me bırakmak, göndermek (para için) Örnek; Bu işi ona havale ettiler Bu işi ona bıraktılar (onun üstüne raktılar), Bavali — Dolay Örnek: İstanbul havalisinde — İ! tanbul dolayında. Etrafü havali — Yöreçevre Örnek; Köyün etrafül havalisi Bahçe idi — Köyün — yöreçevresi hef bahçe İdi. Havari — Yarlar Örnek: Havariyundan Saint ilk incili yazdı — İsa'nın & (sehvi) var — Bu yazıda dizi yan -| Salnt Paul ilk incili yazdı. Havas — Ağal Havası hamse — Beşduyu “levaylel zarwrtye — Yasrtyk Örnek; Şeker de havayici zaruri yedendir — Şeker de yaşatıklardan dır, ÖNERGELER Kılavuz sözleri üzerine, her list? nin (ULUS) ta çıktığından başla: üzere bir ay içinde, istiyenler yt ni bir önerge ileri sürebilirler. Bun lar T. D.T. C. Genel Kâtipliğine * şekil oltında gönderilecektir: Osmanlıca ... .... kelimesine hi lavusda....... uygul (yahut: yeter) görmüyorum. Sebebi: (Tasaca) .....rer. Önergem şudur:» * » () İmza (1) Burada bir önerge gösteri! | miyen yazılar ürerine bir şey yapıl? mıyacaktır. DOKTOR Kemal özsan ÜUrolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekseltsiyor a 2 « den & - e kadar.. Bulunmalıdır. İçilmesi kolay ve zevklidir. Müteferrih, müles” yindir, Mide ve barsaklara zarar vuıuvıılışhnnıcıışw leri kolaylaştırır. Kabızlığı defe der. Mide şişkinliğini ve posu Bahçekapı İş Bankası rını giderir. Fazla bir yemek ve içmeden sonra hissedilen ve şişkinliği hafifletir. Ağızdaki tatsızlık ve kokuyu izale eder. ZON isim ve markasına dikkat. Deposu Mazon ve Botton ecza arka sında No: 12 ı eli ddd ünaıma KEALAE. ı—odı.l!ırıülı'iildaıl İ Tel: 41285 Nİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: