5 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

5 Kasım 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu SULARI İŞDİKDEN SONRA) (BAaK...monasyo/ ARMAMIZ DAN GELE - AĞAŞLIKLI YEROR MER HALDE SU Wim Di FAKAT OLSA GEREK.. ve AcAaga HANGİSİ zEKiLİ İ * | (Niçin Berlitz'de SİMAYİ YARATAN DAYİHADİN Osram-Ü Grub 440 İSTİFADELDIR OSRAM Lâboratuvarlarının yeni 8 E) meydana getirdikleri OSRAM “D, ampulleri fennin bir mu- cizesi telâkki ediliyor. Çifte spiralli olan OSRAM “D,, lâm. baları tabii sariiyatla pek çok ışık verirler, Cersyandan tam manasile istifade etmek İste Dırık Dilleri öğreniyorsunuz? Çünkü; 1 — Metodu esaslı ve pratiktir. 2 — Berlitz Olulası öğrettiği dil için bir diploma verebilir. 3 — Türkiyedeki Berlitz okula» ları her sene bir müsabaka aça - cak, Kazanan talebeyi Paris'te © kutturacaktır; bütün masraflar Berlitz Okulaları heyeti idaresi ta- rafından verilecektir. Bu fmsattan istifade ediniz. Berlitz okulalarma yazılmız, Kayıtlar açıktır. yenler İstanbul; İstiklâl caddesi 373 A D Anlsara; Konya caddesi, p“ Nİ ermpullerini diğer lâmbalara tercih etmelidirler. Adi ucuz / Ademi iktidar (| seren, senetler. aat ucuz en dakik, en hassas, en son modeller 5 VE istifadelidirler. Bel geveşkliğine Hormobin Tafsilât: Galata posta kulusu 1255 amm EZ Reve dor ESANS-1(OSYOF VE DUDDA Parfümöri L.T. PİVER A. Ş. ,İstanbul Şubesi Şişli Ahmet Bey sokak No. 56. Telefon:43044 BEYOĞLU'nda * MISIRLI, İstikia! Caddesi 990 GALATA'da : SAATCİ MEYER Tünel Gaddem 29 İSTANBUL'da : A, KEŞİŞYAN, Surtan Hamam, Yani Cani Gndeni $ & ANKARA'da RİZA TEVFİK, Bankalar Cadde 8 Teteton ; 21334 298 PARDAYANLAR PARDAYANLAR 2 Alis dö Lüksün evinde tesadüfen öğ; resdiği ve gizli tutacağına yemin et - tiği bir sırrı söyliyerek Fransuvayı € de verecekti. Navar kraliyle Prens dö Konde ve Amiralin Pariste (bulunduğunu ve| Fransuva dö Monmoransinin onları gördüğünü ve birlikte olarak kralı ka gırmak için bir fesat cemiyeti kurduk larını söylemek kâfi gelecekti. İşte gülüşünün sebebi buydu. Gözlerinin önlinde çegen bu facia dan müteessir olan kral: ö dö Damvil, sizi ağabeyini üzerine çağırttım. Lütfen Mavşal dö Monmoransinin söylemek İstediği sözleri sabırla dinleyiniz. Ve senra cevap veriniz. Söyleyiniz Mar * Şal. dedi, Fransuva, kardeşinin odaya girdiği Andanberi bir adım bile atmamış ve taş gibi donmuş kalmıştı. jâkırdı söy- lemek için kendisini zorliyarak: — Şevketmeap, Mösyö dö Damvile Jan dö Piyen ile kızmı, yani benim kı Zımı ne yaptığını sormak lütfunda bu 'unur musnuz? dedi. İkinci uğursuz bir sessizlik oldu. Marşal; — Doğrusunu söyler ve artık bu bed baht kadmlarla uğraşmayı bırakaca * ğına söz verirse bütün şikâyetlerim - den vazgeçeceğim, Sözlerini ilâve etti: — Cevap veriniz Marşal dö Damvil. Emrini verdi, iü Hanri doğruldu. Kanlı, korkunç göz Verin! Pransuvaya çevirdi. -—. Şevketmeap, tamamen cevap ver mek İçin, lütfen Marşala sorunuz: Betizi sokağında bir konakta bulun muşlar mı? Orada kimleri görmüşler ve ne kararlaştırmışlar? dedi. Fransuva ölü gibi sarardı, Bir cel * lâdım satırı boğazına dokunmuş gibi başının sallandığını hissetti, Bir ce - vap aradı, Fakat boğazından ses çık * mıyordu. Kral duyamıyadtağı kadar hafif bir sesle: — Sefil! diye mırıldandı, Hanri; — Madem ki Marşal cevap vermi « yor, bari onun yerine ben söyliyeyim? dedi, Bu ânda Fransuvayı ümitle, kralı merakla, Hanriyi hiddetle titreten sa” kin bir ses: — Bir saniye durunuz Monsenyör! dedi, Şövalye dö Pardayan kralın yanma kadar ilerliyerek Iki kardeşin arasina girdi ve kimsenin kendisini susturma" sma meydan bırakmadan sözline de vam etti: — Şevketmeap, affınızı dilerim, Fa- kat burada şahit olarak bulunduğum için söylemeğe mecburum. Mansenyör lö Marşal dö Damvile de, sorduğu su alin cevabı ne olursa olsun kral için bir ehemmiyeti (haiz olamıyacağını arzederim, Hanri: — Niçin? Size birşey (o sorulmadığı halde söz söylemeğe nasıl cesaret e * diyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz? dt ye homurdandı. — Ben kim mi oluyorum? Bu, ehem' miyetsiz birşeydir. o Asıl mühim olan Betizi sokağı yerine Sen Denis soka" ğında, Deviniyen otelinde en içeride ki salonunda toplanan şairlerin ko * nuştukları meseledir. lerin bulunduğunu ve onlara başvur mamı söylemek istiyorsunuz! Fakat şevketmeap, siz hükümetin en büyük hükimi değil misiniz? Yalnız adaleti nize değil, şeref ve namusunuza dö müracaat ederim, Şerketmeap, söyli- yeceğim şeyler gizli kalmalıdır. Bu esrarı hâkimlere açmak ve bu suretle canımı feda ederek lekeden kurtar - mağa çalıştığım namuslu ve şerefli ailemin ismini böyle bir rezaletle kir” letmektense adaleti kendim yerine ge tiririm, Maksadımi bir kelime ile an Yatmak lâzımgelirse, bu, bir kadm meselesidir. Daha doğrusu iki kadm. Bunlardan biri doğduğu Andanberi bahası kendisini terkettiği için en ağır bir felâkete uğrayan bir kızdır. Öbü- rüyse haksız yere senelerdenberi en büyük bir acıya dayanan ve dayandı ğı için acınmayı hak eden bir anne dir. Onun, o kızın annesidir. Dedi, Kral, tutamadığı bir heyecanla: — Muhterem Marşal, madem ki öy- le İstiyorsunuz, ben de bu meselede hakem olacağım. Sözlerinizden gayet mühim bir mesele ile karşı karşıya bulunduğumu anlıyorum. Sözlerini - zin gizli kalacağına emin olarak söy” liyebilirsiniz. Adaleti yerine getirece ğimi ve sırrınızı saklıyacağımı vade derim, — Hakkımda teveccühün son dere - cesini gösteriyorsunuz şevketmeap. Kalbimden taşan duygular! nasıl an latacağımı bilmiyorum. Fakat kar - deşimi çok ağır surette itham edece fim için söze başlamadan evvel onun da burada bulunması lâzımdır. — Pek doğru Marşal, pek doğru. Bu sözlerden sonra üzüntülü bir ses sizlik oldu. a Nihayet kralş “ — Bununiz beraber şfimidi bu iki ka- dmm kim olduklarmı bana söyliye bilir misinis? diye sordu. — Evet şevketmeap, bunlar iki âciz işçi kadındır. Bu cevaptan şaşan Şarl bağırdı: — Iki işçi kadın mı? Bunlar ne iş görüyorlar? — Şevketmenp, ekemk paralarını kazanmak için nakış işleriyle uğraşı yorlardı, — Bu kadınlar nerede oturuyorlar? Ben de arasıra nakış işlemekle uğraş tığım için Pariste bu sanatla çok us- ta olan bir iki kadın tanırım. — Şevketmeap, bunlar Sen Denis sokağında otururlar. — Sen Denis sokağında mı? Bir ote lin karşısında değil mi? — Evet şevketmeap, Deviniyer ote Hinin karşısında. Kral ellerini biribirine vurarak; — Evet, ta kendisi! O kadını tanr rım, Pariste nakış ve yazı işlemeleriy- le birinciliği kazanan bir kadındır, dedi. Ve Sen Denis sokağındaki na - kışçı kadının işlediği “Ben herkesi büyülerim,, cümlesini taşıyan işleme yi Mari Tuşeye takdim ettiği sırada geçen vakayı gülümsiyerek hatırladı, Marşal bu beklenilmiyen hâdiseden dolayı şaşkın ve endişeli bir halde kal mıştı, Kral tuhaf bir hüzünle: — Buna şaşıyorsunuz değil mi? Hakkımız var, Arkama orta halli hak ka mahsus bir elbise giyerek yalnız başıma Pariste gezmeyi pek severim

Bu sayıdan diğer sayfalar: