5 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

5 Aralık 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Ayşe.. Ismarladıklarımı unut tadın, değil mi? Sipahi ocağı sigarası, çiçekler, Pastalar, tatlı şarap. — Merak etmeyin... alacağım... Hizmetçi gittikten sonra, res- *âm Cemil, bir sigara yaktı. Oda. Min içinde asabi asabi dolaşmağa başladı, Ah, şu zaman denilen geç Mez musibet bir geçse de sevgilisi Biraz sonra kapının zili çalındı. j Delikanlı, koşarak, karşılamağa Biti. “Ne saadet ! Erken de gel- ME. diye düşünüyordu. Fakat an- Hepsini e mesut gülümsemesi, dudak- >» dona kaldı. Sendeledi. Sa- e. . orta yaşlı bir erkek ki Mi rahatsız etmiyorum ya, Ze Cemil, kekeledi: >> Estağfurullaa, efendim... Bu- Mean, Eğer bir iki dakika geç iniz, beni evde bulamaya- üm Berbere gidecektim, >> Öyleyse ben de mükemmel siyam... Tam zamanında gel- » Haydi bana bir fincan çay edin bakalım. & Maalesef çayım yok... Hem Bir modelimin gelmesini bekli- ye Tercih ederdim ki siz... “> Ahlıyorum... Bir kadın bek- uz.. Nasıl kadın bakayım? S Alelâde bir kadın işten. N Peki, peki... İsrar etmiyo. Modeliniz gelir gelmez ben ye giderim... Ah, azizim, , om işi olmaması cidden feci Epe Şimdi sizden ayrıl por gitmem lâzım geldi- bir türlü kestiremiyorum. 4, Smlâk sahibi olmak için çıl- Km ben, işte bu sebeple çü , bir hayli zaman daha . pe gitti, Resam Ce- üzerine, geniş bir nefes NE kendini bir koltuk üzerine Şu anda öyle müthiş bir fe- ii ae bulunuyordu ki.. kapı çalınsaydı, si- “ i alk bir kadın bembeyaz diş- y ip gülümsiyerek şu h , » eşiğinde belirseydi.. İşte Aşıkiarın “wğ hâmisi bir peri vardır o zaman tantun!, Zavallı ressam mil, tantuna gidecekti. Şimdi, çıngırak tekrar çalmdı. Korku hisleri artık kendisinden i silinen genç, gidip kapıyı açtı. Şüphesiz ki, şu anda Mebrükeyi karşısında bulacaktı! Fakat, hayret! Dehşet!.. Yine deminki misafir... Yani,,Mebruke- nin kocası... Ressam: — Yine mi siz? - diye haykır. maktan kendini alamadı. Öteki, pişkinlikle: — Evet, yine ben.. Karımın me- selesi için geliyorum... Buraya geldiğimden ve demin söyledik. lerimden ona bahsetmezsin.. O, beni daima bir işle meşgul sanır. Malâm ya: Kadılar, kocalarını aylak görmek istemezler... Siz de ona göre idarei kelâm edersiniz... Artist: — Hay hay». Anlaşıldı efen- dim.. - dedi. Beni, işinizden dö- nerken lütfen ziyaret ettiğinizi söylerim... Allah ısmarladık.». Baş- ka bir gün daha serbest olurum... Omuzuna hafif hafif vurarak, sanki, merdivene doğru hızlı yü-| rümesini temine çalıştı. Tam aşağı iniyorlardı ki kapı çalmdı. Bu sefer, şüphe yok... O... Meb; rüke., Geliyor... Facia baş göste- recek... Misafir, mütebessim: . -— İşitmiyor musunuz? Kapı nasıl çalınıyor!... Açım... Her halde modeliniz olacak... — Öyle galiba.. ” — Haydi açın... Yoksa ben aça cağım.... Bu teklif, ressam Cemili fena ürküttüğü için derhal koştu. Hiç olmazsa belki Mebrükenin ses çı. karmasına meydan © vermeden, “Kocan geldi!,, diyebilir, genç ka- dının evden uzaklaşmasına hiz.|. met edebilirdi. Fakat, kapıyı açınca, güzel met-! res yerine, somurtuk, can sıkıcı Ayşe ile karşılaştı. — Beyefendi... Ismarladıkları- nızin hepsini aldım... Yolda gelir. ken de... i — Sus.. Sonra konuşuruz... Sen odaya gir... Hizmetçiyi kapının yanındaki HABER — — Akşam postası postası Tetrika numarası : 86 o Yazan:(Vâ - No) Cülyeto, eniştesine şerbet bardağını verdi. Adam, hararetle içti, çok geçmeden derin bir uykuya daldı. Geçen kısmın hülasası Düşes Di Piti ünvanını taşıyan Cülyeto, hemşiresinin yatağında yalıyor. Enişlesine içirdiği oda- dan çağırıyor, Eniştesi onu ka- rısı Marnij zannetmekledir. Kaptanı savup yatak odasına girdikten sonra, vali: — Ne oldun?.... Çok mu gözün ağrıyor, sevgilim? . diye sordu... Hemen doktoru çağırtayım... Gülyeto güldü. — Hayır, hayır... - dedi... bir fenalık geçirdim. Uyku ile uyanıklık arasındaydım.. Sayıklar gibi konuşutm.. Gözlerimin yarasa bastalığma tutulması sinirlerimi bozmuş olacak ki öyle haykırmı- şım... Halbuki, çok şükür, hiçbir şeyim yok.. Bir yerim ağrımıyor.. Vali: — Kaptanı geri çağırtayım. Mü- him bir şey anlatıyordu... Yarım Kaldı, — Hayır, çağırtma.. “Herne | dönse, bu karanlık odada yalnız kalmak istemiyorum... İçime bir ürperme geliyor... Kuzum, gel.... Marki karısını çok seviyordu. Sözünden dışarı çıkamadı. Bu ateşin davet. Karanlıktan | gelen bu s€s... bu sesin içinde tit- riyen mana... — Geliyorum, geliyorum... dedi. Kütüphane odasını kapamadı. Araladı. Orada soyundu. İçeri girdi. Bir iki dakika sonra, ayni yatak. ta yatıyorlardı. — Karıcığım! m odaya soktu. Elindeki zarfı aldı. | Mebrukenin yazısını tanıdı. Ay- şe, izahat veriyordu: — Yolda gelirken, Mebruke ha- nımm hizmetçisine rastladım. Bu- nu verdi, — Sus diyorum sana... Kocası yukarda... Ayşe, pısırdı. Cemil, mektupta Şu satırları okudu: “Cicim... İmkânı yok sana ge- i lemem, Annen misafir geldi. Bir türlü kurtulamadım. Buluşmamız başka güne kaldı.,, Delikanlınm sararan yüzünü bir pembelik kapladı. Sükünu av- det etti, Misafirinin yanına döndü, Traşçı adam ona sordu: — Her halde iyi bir haber aldı- Şınızı halinizden anlayorum.. — Evet... Dostlarımdan birinin büyük bir tehlikeye maruz olduğu- nu sanıyordum. Şimdi kurtulduğu. nu öğrendim. Müsaade edin de kendisine bir tebrik mektubu gön- dereyim. Masasının başına geçti. Şu satır- ları yazdı. “Güzelim! Annen, tesadüfen bile olsa, annelerin en mükemmeli imiş. Zira, iki saattenberi kocan evimde idi. Kendisinden bir türlü kurtulanradımdı. Gelseydin karşı- laşacaktınız.,, Nakleden; Hatice Süreyya Öyle! — Kocacığım... — Fakat, ne garip... Kollarıma yabancı geliyorsun... Sanki zayıf- ladm.. İnceleştin, küçüldün... — Vehim.. — Tabii Vehim.. Başka bir| vehme daha kapılıyorum... | — Nedir? | — Her seferkinden daha sıcak, daha ateşlisin... Gülyeto: güldü. — Sen de... Düşes, ablasile içli dışlı olduğu için, kocasının bütün huyarlını bi- liyordu. Ona biraz sonra sordu: — Şerbetini vereyim mi? — Evet... Hararetinle içim yan. dı. Gülyetonun gözelri, karanlıkta, kedi gözü gibi ışıldadı. Memnundu... Emeline doğru ilk adımı atr İ“Sördu. Küçük masanın üzerine koydu. ğu ilâçlı şerbeti, el yordamile bul- du. — Al benim anlı şanlı Markim... Marki, kupanın mühtevasını bir | yudumda gövdeye indirdi. Şimdi, Gülyeto, yatağın içinde oturmuş Markinin nefes alışmı| dinliyordu. Yastıklar arasına gö. | mülen ve şişman baştan, gittikçe ağırlaşan ve derinleşen solumalar | geliyordu. Gülyeto, ayaklarının ucuna ba» sarak kalktı. Eniştesinin odana girdi. Orada kütüphaneyi araştıra- rak bir kaç saat zarfında kitabı! buldu. İşte, yeşil kaplı kitap.. İşte , hazinenin anahtarı... Heyecandan titriyen parma" larile cildi aldı. Masanm üzerine koydu. Bir çakı ile keserek kâğıt kısmını cilt kısmından ayırmağa başladı. Bu ameliye, güç sürmedi. Çok geçmeden, kitap ikiye ay- rılmıştı, Gülyeto, bunun üzerine, kitabın içine cildi olmayan rumca perişan kâğıtlar yerleştirdi. Buraya rapt- etti. Sonra, kestiği kâğıtları ala. rak koynuna soktu. l Hemşiresinin yatak odasına | döndü. | Eniştesinin uyuması dinledi. Nefes alışlar, muntazam ve de- rindi. Tuvalet odasma geçti. Orada, hemşiresinin mahremi olan bir ihtiyar kadın oturmuş, pinekliyordu. — Ben çıkıyorum... Sabaha kar. şı ablamı yollarım! - dedi. — Aaman düşes! Enişteniz oda. ya gelirse? — Odada bile,.. Hizmetçi korku âlâmeti göster- i, — Aman... Nasıl olur», — Derin derin uyuyor... Merak etme.. İlâç içirdim... Gülyeto, oradan çıktıktan son- ra, doğruca, kendi dairesine gitti. Burada, çember sakel, kendisini bekliyordu. — Ne haber? - diye merakla ayağa kalktı. — İşte.. Kitabımı aşırdım.. — Ah Gülyeto... Ah sevgilim... Sen, ne emsalsiz bir kadımsın.... Sana karşı minnet duygularımı na. sıl ifade edeceğim? Düşes, çapkın çapkın güldü. — Gayet kolay.. — Nasıl? — Beni öpersin.. Bu sabahki gibi, kuvvetle, canla başla öpersin.. Iki vücut, canla başla sarıldı. lar, Bu Gülyeto ne müthiş bir kadın- dı! Gecenin yarısından sonrasını da yeni aşıkile birlikte geçirdi. Fe- cir, camlara vururken yatağından firladiz — Kardeşimi uyandırın! Oda. sma gitsin! - diye ihtiyar bir ada. na haber verdi. Sonra, çember sakala döndü: — Bugün seninle yapacak pek çök işlerimiz var, azizimi, — Ne gibi? — Şimdi anlarsın... (Devamı var) ie malini V Diş hekimi Ratip Türkoğlu Ankara caddesi Mesirret oteli Karşısı numrara (68) ME iezeeriier Matiz errz ie ananın. Kenan Hulüsi Bir yarasa Bir kıza âşık oldu Yakında kitap halinde çıkıyor HABER AKŞAM POSTASI IDARE EV! Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu: İstanbul 214 Telgraf adresi: istanbul HABER Yazı işleri tetofonu : 23872 idare ve Nân 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye | Besebi Senelik 1400 Kr. 2700Kr. 6 ayık 730 » 1450 ,, e ei İLÂN TARİFESİ Tıcaret anlarının satır 12,56 Resmi ilânların 10 kuruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası KUPON 326 5 12-935

Bu sayıdan diğer sayfalar: