1 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

1 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sevçilisini sevdiği halde öldüren Amerikalı Fransız genci Aleksandr Klutyer'in, bu cinayeti işledikten #orza girdiği haller, tabii halinde, hapiste iken ve kızın cesedi öldüre Yaptığına pi Cesedin ba Sevgilisini n genç şman olunca şının altına bir yastık koymuş! Amerikada büyük bir merak ve heyecan uyandıran bir dava neticelendi Şefkat ve zülüm, aşk ve inti -! kam!... Bu ikisinin birkalbde bir- pi çi leşmesi ne garip bir tali tecelli -! dir ve heticesi ne acı, ne menfur ne ibret alinacak bir ders teşkil eder! 19 yaşındaki Florens Grenyer indeki kız ve 25 yaşında Alek- dandr Klutiyer Amerikanın küçük Bidford şehrinde yaşamakta idi- ler. Bu şehir ahalisinin büyük bir kısmı aslen Fransızdır. Ve bu an- tacağımız hadise de, işte bu kü- # şehitde'Klutiyerisimli gencin yaşındaki Florans adındaki sevgilisinin kafasını demir'e par- çalayışı etrafındadır. Gene bu an. latacağımız vak'ada katil Klu - tiyer'in sevgilisini öldürüp şehir- den beş mil ötede bir çöplüğe bı- raktıktan sonra son bir şefkat duy | gusile onun başı altına bir yastık koyup geri dönüşü görülür. Gene Klutiyer, öldürdüğü sey-| gilisinin dudaklarıma gecikmiş bir buse kondurur. Bir katilin ve bir aşkın şaşkın busesini!,. 19 yaşındaki sarışın Floransm ölümü küçük Ridford şehrinde bü- yük bir tehevvür uyandırmış ve ce-| set bulunduktan birkaç gün #onra| kızın cenazesi kalktığı zaman âyin Yapılan kiliseye, şehrin hemen bütün genç kızları yürekleri ww ve şafkat içerisinde girip bu za - vallı kızın akibetine yakından ağ- lâma' istemişlerdir. Fakat Florans bu defa, Kluti - kendisine gösterildiği zamanlar... Aleksandr'ın öldürüp başinın altı yer'in refakat teklifini açıktan a- na bir yastık koyduğu sevgilisi ayrıldı ve bir daha dönmedi. Floransın annesi ve babası der- larının, Klutiyer'in son günlerde takmdığı tavırdan endişe etmiş olduğunu da söylediler . başlandı. Lâkin hiç izi bulunamı- | yordu. Polis, men nişanlısı, Rocer, pazar gününden beri erkek kardeşini fabrikaya işleri başına otomobille Rum Patriğinin ölümü do ile Rum patriği Fotyosun ölümü üze- rine, bundan evvelki patrik Vasilyus Florana, bir pazartesi gn'iü A- İeksandr Klutiyer'in evine, Klu - tiyer'in kız kardeşinin elbisesini bir gün için almak üzere gelece - ğini bildirmişti. Florans bir gezin. tiye gidecekti. Klutiyer, Floransın kendi evine geleceğini işitince, o gün dışarı çıkmadı. Ona, sonra evine kadar arkadaşlık etmeği umuyordu. » Klutiyer, Fioransla bundan bir sene evvel tanıştığı gündenbe- ri deli bir aşık halini almıştı. Far kat Florâna,"Rocer Tibodo ismin- de 21 yatında bir diğer delikun * ya gişanlı idi Lâkin arada bir, Kiye ink disine evine kadar refaks' etmesine müsaade edi - e, Buna da seher, ne Klutiyer| ” krz kardeşinin ve gilesinin. siye tını kırmamak düşüncesiYd Şoru racak bir fıkrayı hatırladık. .... Evvelki patrik Vasilyus bir defa ağır surette hastalanmıştı. Alâkadar gazetelerden biri, patriğin artık son günleri yaklaştığına hükmederek, ö- Tümüne ve tercümeihaline dair yazı- labilecek bütün yazıları < hazırlamış, dizdirmiş, bir kenara koymuş... Tabir muvafık düşmez ama, hani İŞ patriğin dünyaya (gözlerini yum- masına kalmış. ... Fakat vaziyet tersine (döner de patrik iyi olmaz mı?. Gidip bu vakayı patriğin kendisine — anlatmışlar; de- mişler ki: “Sizi pek ağır hasta bulduklarım- dan öleceksiniz zannı ile hakkınızda bütün yazıları hazırlamışlar. Şöyle a- damdı, böyle adamdı diye yazmışlar... İyi olan patrik “getirin şu yazı ları, görmek istiyorum,, demiş. Pa hakkında sizin de merakınızı uyandı. | çığa reddetti, Ertesi salı günü ise, gezmeğe gitmek üzere evinden Hemen kızın - araştırılmasına hemen Aleksandr Kletiyer'in; hem de Floransın res- Rocer Tibodo'yu şüphe üzerine nezaret altına aldı, Floransı görmediğini söyledi, ser. best bırakıldı, Klutiyer ise, kızın | . kaybolduğu gün babasmı, ve iki! cağı malümat bundan ibaret kal- götürdüğünü! söyledi. Sonra onlara makine yağ| dan aramıyordu. Genç kızın bir Anha minha yazılar gelmiş, patrik! okumuş. İ büyütülmüş olduğunda şüphe yoktur, Florans ve katilin cinayette kullandığı sopa | lamak hususunda yardım ettiğini Li hal polise haber verdiler. Ve kız. | iüyetetiz'Daka sonra; obili kendisi almış ve saat yarıma ka- dar dönmemişti. Bu üç saat için- de nerede bulunduğuna dair inan- dırıcı bir cevap veremiyordu. Öğleden sonra, babaömr ve er- | kek kardeşlerini eve getirmek ü - | zere beklerken, otoinobilin otu - racak yerinde bir yangın çıkmış-( tı. Ve yangını söndürünceye ka - dar araba hemen kullanılmaz bir hale gelmişti. Polisin Klutiyer'den alip ala - mıştı, Tolis, Klutiyer'i tevkif etti. Bir taraftan da Florans durma- Beğenmiş: Sonra ne yapmışlar biliyor musu - nuz? Yazıları gazete idaresinde bir kenara koyup saklamışlar. Ve altı ay sonra patrik ölünce, ayni hazır yazi” lar, gene gazeteye girmiş, Hem bu sefer, patriğin kendisinin de tasvip etmesinden sonra. Bu suretle patrik Vasilyus, ölü- münden sonra yazılacak yaziyı oku- muş yerine adamdır denebilir. A Yeni bilet parası İtalyada sinemaya girerken, bilet parası yerine hurda demir verildiğini ecnebi gazetelerinde okuduk. o Sonra bu hurda demir, silâh yapılmak üzere) imalât fabrikalarına gidiyormuş. Sinema için verilen hurda demir- lerin bir nisbeti olsa gerek: Ikinci mevkie eski bir bisiklet ve. rilirse, birinciye motosiklet verilmek lâzımgelir. Bu takdirde Jocanın alacağı de.) | mir, bir taksi arabasıdır. İ Kral locası varsa, bir lüks otomö. bil ve paradiye, şüphesiz, maşa, di- kiş makası, cımbız nevinden şeyler | verildeektir. | Bu arada sinema ( gişelerinin de Katil müebbed hapis hükmünü giy çok arkadaşı da arıyanlar kafile; sine katılmıştı. Perşembe akşamı, polis, kızı nişanlısı Rocer'i Klu- tiyer'le konuşmak üzere hapisha- ne odasına bıraktı, Floransm ni - şanlısı yalvardı, yakardı. Fakat bundan fayda çıkmadı. Klutiyer bir şey söylemiyordu. Nihayet, kaybolan kızın anası, hapishane hücresine geldi. Ve Klutiyer'den kızının nerede olduğunu ağlıya - rak sordu. Klutiyer bu sırada: “Annemi| çağırın, dedi, konuşacağım,, Fakat bu yapılmadan evvel, şehir, Floransın cesedinin bulun- duğu havadisile çalkandı. Florans bir çöplük içerisine yarı gömül - müş bir halde bırakılmıştı. Kafa- si, yanı başmda bulunan bir de - mir boru ile ezilmiş, parçalanmış- tr. Yüzü, yaralarından akan kan la bulanmıştı. Başının altında dik- katle yerleştirilmiş, ufak, renkli bir kanape yastığı görülüyordu. | Bu yastığın bir otomobilde de kul- lanılmış olması muhtemeldi, Cesedin bulunduğu Klutiyer'e haber verdiler. Bu genç, hâlâ ci - nayetle bir alâkaşı olmadığını id- dia ediyordu. Bu esnada kızın ce- sedi morga kaldırılmıştı. Klutiyer cesedin yanına götürülürken şöy- le inliyordu: “.— Ah.. Onu dünyada kesten çok severdim ben. nasıl yaşıyorum !,, Morgda polis, cesedin yüzün - her - Onsuz ye varmeyek?..... Medet allah Reklâm şüphe yok ki çok faydalı ve iyi bir şeydir. Fakat yerinde ve ze, min ve zamana uygun olmak şartiyle. Geçenlerde bir sinemada gösterilen bir reklâm seyrettik; , Önce bir dikiş makinesi gösteri -İ liyor. Sonra utla, kanunla, kemençe İ-! le alaturka; “Aman dikiş makineleri medet... Diye bir o şarkı mı, gazel mi belli olmıyan bir ses yükseliyor, Doğrusu böyle reklâmdan da me. det! * Kaymak Son günlerde İngiltere Hariciye Nazir Samoel Hor nazırlıktan çeki). di. Kendisi ayni zamanda müsabaka. larda gümüş madalya kazanacak de , recede mahir bir patinajer yani kayı. cı imiş. Şu halde kayıcı o naxr kaydi demek, * ö Hükümlerde değişiklik Halit Ziya Uşakhizil, zeçen günkü bir yazısında, Faik Sabri Duranın kı. zını methederken, babasınm meziye , diği zaman düşüp bayılmıştı.. İ den örtüyü kaldırmca, Klutiyer, âz evvel yanık bir yürekle söyle- diği sözlerin samimiyetine inan - dıracak bir harekette bulundu. Bir Jâhze durdu. İçini çekerek baktı. Sonra birden iğilerek ölü kızın soğük dudaklarını öptü. Orada bulunanların hepsi hay- ret içinde kalmışlardı. Acaba ka- til bu mu idi? Bir katil böyle ha- reket eder miydi? Fakat bir ruhiyat mütehassısı, “Mukabele görmemiş aşklarda, sevgi ile vahşetin omuz omuza yü“ rüyen iki muharrik olabileceğini,, söylediği zaman tahkik sahası da- ha aydınlandı. Muhakemesi esnasında da Klu tiyer bu cinayeti işlemediğini söy- lüyordu, ! Şahitler birbiri ardınca mah - 1 keme salontna geliyordu. Label | isminde biri, Klutiyer'i cinayet ol. duğu gün sabahleyin dokuz bu. * çukla on iki arası Floransla konu- şurken gördüğünü söyledi. Sonra bir kadm şahit gelerek Klutiyer'i Floransla birlikte oto - mobilde gördüğünü söyledi. Suç « lu da, bir takım iddialar ileri sü- rüyordu. Lâkin bunların hiç biri masumiyetini isbata kâfi değildi. Klutiyer'in suçu tahakkuk etti. Birbiri ardınca süren celselerden sonra katil, Amerikanın bu par « çasında idam cezası olmadığı için ebedi hapse mahküm oldu. e e emmi çil HİZM li il ii “. YAZANLAR ; Hikmet Münir VE Murat SERTOĞLU - tinden bahsediyor: “Anasına bak ki, zu al,, derlerdi. Bunu “babasma bak kızını tanı,, sözüne çevirirseniz onun hakkında hemen bir hüküm verebilir » siniz,, diyor. Geçen gün de (Vâ — Nü), “çocuk, lar babalarına ders vermelidir. diye bir yazı yazmıştı, Çocukların, babalarına ders vere | cek kadar istidat ve mahareti artarsa, şu halde üçüncü bir tabir meydana çi. kacak: “Çocuğuna bak, babasını 211, Yahut: “Çocuğundan, çok iyi terbiye a) , mış bir baba, pa Balıklar ne zaman terler ? Muzip arkadaşlarımızdan bi, w ri bir toplantıda şu fikri or taya ; j attı: y 9 — Acaba balik'ar ne zaran terler? Kendis'ne aşağıdaki a'vlâne cevap verildi. i — Sudan çıkarıldıkları vakit!

Bu sayıdan diğer sayfalar: