29 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

29 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» tey | ARAZ — 193 HABER — Aksam Poitasi : | Meksikanın Tiltepec köyünde Bütün insanlar gibi hayvanlar a kuşlar da tamamile kördür | 0 / ,. > 4 İ Örlü ,» . . Ni . 2 — Amâlar menieke. 3 — Çocuküm gözü a i 1k ün sebebi ispirto mu bir tinde rahip, öküz kafcl çık doğar, fakat kendileri, | n n bir mabud haline girer; ni hatırlamnlarına. vakit | | Moe olana .. ie im Ürkek, Tiltepek isim N e ır ki, buranın yalnız i da il, hayvanları ve kuş- 9 i ürer, Lâkin yaşamak- pilori iy görünmiyorlar, e Mand nesil yetiştiriyorlar. iki €yna ve Warner is- AA e leri li a cm Yöyle, dir Birincisi, intiba. anlatıyor; k . kiç örler köyü he,» Evlerin kapıl Eğ , ne kapıları releri... Evler, yolun av yaş da iki sıralı ola- Myo, H Çocuklar, eşikler-| «Âlim, burada tetebbüa-! İ nabıhak hepimizi birden Sbat mı, gözle görülmez bir böcek mi? hi a #anç bir âmâ kadın rakibesi diğer | o, Kadının uyurken ellerini kese- | >» çalışmak ve sevki idare olmak arından mabrum bıraktı. i Biz geçerken bir köpek havladı. O da kördü. İneğile bir çiftçi geç- | G. İnekde Ağaçlardaki kuşlar da görmek hassasından mahrum... Halbuki, güzel çiçek- lerle, gümrah yeşilliklerle süslü olan bu tabiat seyredilmeğe o de- rece lâyık ki... Bana rehberlik eden adam: — Bize bu toprakları veren Ce: lânetle- miş olacak... . dedi, Halbuki kabahatim var .. Meselâ ben gayet sadık bir aile babasıyım... Evlâtla- rım için çalışıyorum. Karımı pek çok seviyorum. kör... körler, orum başını eilerile yoklıyarak tapınırlar, 1 — Bu sandılar, ler çekmıktedir kör. lerde kıskanç bir kadın rakibesine bir suikast tertip etmiş. Uyurken, onun ellerini kesmiş..: Unutmayın ki, bu gözsüz memlekette her şey elle yapılıyor. El kesmek demek, insanı bütün sevk ve idare ve iş vasıtalarmdan mahrum bırakmak demektir. Dünyanın öte taraflarındaki in- sanların gözlerini ben Doğrusunu itiraf edeyim, memlekette daha fazla dım. Tetebbü ve keşif şerefini dos tum doktor Warnere bırakarak çe- kildim. , durama- ... Körlüğün sebebi İnsanları, hayvanları ve kuşları çıkarmaktan | bu felâkete sürükliyen sebebi bir | kalmadan gözleri * camlar gibi donuklaşır, siyası, dan mahrum kalırlar ebediyon güneşin tıran ispirto ancak alcool methyli. Guedir ki, yerli halkça, bu, tama- mile meçbuldur. Biz, illetin sebebi olarak “hypo- mea,, denen nebattan şüphelendik. Bir de, mikroskopik böcekler var: dır ki, göz kapaklarını sokmak su- retile zehirlerini ihtimal asabı ba- sariye tesir ettirebiliyorlardır. Doktor Warner tabiatın bu müt her halde pek daha vahim bir inti-| türlü iyice anlayamadık. Bunu iç-| hiş sırrını keşif için hâlâ uğraşmak >. NAR “ - RA A ER AR tih; , , Psinin gözleri buz ” #5 N — ağarmış, korkunç bir İçimden: A #zediyorlar, Fakat halle. | “— Ah,-dedim..Karmm © “lu yi görünmemekte, iğrenç suratını bir kere görsen ha. i İh tad, “9m gibi bağırışıp oy.| yalini temerküz ettirdiğin o mah- #4 , rar, Esasen, bu köyde! lüktan buz gibi soğurdun.., Mi kü, enzara arzeden hiçbir| Burada, aşk derecesinde cina- Mi Mİ iz yet ve kin de eksik değil v —e — — - m # vi ö 5 F İl e MAĞLUP FAUSTA Wi b Parise yakın olduğundan bahs i$ miydiniz.. Yarından tezi “ ii luvaya gidelim. Oraya yer. A deki *n, salonun siperlerine, hen- & diki ne, Parmaklıklarına sığın. iy a sonra milletinizi, dininizi yi berkay etinizi düşününüz. Şimdi hiz © İU papası buldurmalısı. olak Şartrdadır. Ona lâyık ; Üçü Sezayı vermelisiniz. cü Hanri güldü. İnsan avı Biriygin sok hoşlandığı şeylerden de ol, Ve İşte böyle zamanlarda a Uğunu ortaya kordu. v2, mi Ayağa kalktı. ve gitmek 3 aya olduğunu işaret ederek: Dag “sterih olunuz anne! Eğer 4m daha Şartrdan çayrılma- Yağar ge sinden saldıracağım üç Ma alde onu neredeyse bu- A Onla, getireceklerdir. day ii? böyle bir papas parçasın.| Va oyy Sa büyüklerini bile kolaylık! İh an kaldırmışlardır. | in ar i kadın yalnız kalınsa, Yayı Vzzilerle buruşmuş alnını © ince parmakları arasına 0 ki “şünmeye başladı: Adaj,, van!. Ben bu ismi bir de. İd yerde işitmiştim. Fakat el “Çk evvel hem pek çok Ne © Kim bu Jak Kle. mutlaka bilmeliyim. Payı bi defa da Ruccieriye sora. Nin iki odadan geçtik- ia önüne çıkan bir merdi- venden yukarıya Lurmanmaya baş- ladı, Merdiven onu, Şörveni oteli. nin çatı arasına çıkarmıştı. Oradaki oda gibi kullanılan bir yerde, bir sürü kitapalar arasına gömülerek ve iki elile başını kav. rayarak dalgın dalgın kitap oku. yan bir ihtiyara yaklaştı, Bu ihti. yarın kim olduğunu daha hikâye- mize başladığımız sıralarda tanı- mıştık. Ruccieri adındaki bu adam hayat eksirini elde etmek için fa- sılasız çalışıyordu. Tanıdığımız zamandanberi, hayliden hayliye değişmiş, ihtiyarlamış, zayıflamış ve beli çökmüştü. Ruccieri başını kaldırıp da Ka- terinin karşısında oturduğunu gö- rünce gülümsedi. İhtiyar kraliçeyi severdi, İkisinin de hayatı biribiri- ne bağlıydı. Bunlardan biri, oğlu. nun arkasına gizlenerek hükümeti iadre ile vakit geçirir, öteki de bir İ hayal esiriydi. Ruccieri önündeki kâğıtları itti: — Efendimiz Luvayniyi gördü. ler mi? dedi. Çok iyileşti. Adeta madam la düşes dö Gize ilânı aşk ettiği zamanlardaki kadar zinde. Yalnız bir fark var. Şimdi Gize karşı kalbinde muhabbet değil nef ret dolu.. Sesi daha yavaşlatarak etti: — Eğer bu yakınlarda Gizin ölü. mü mukadderse, mutlaka ölüm iç- kisini Luvaninin elinden içecek. ilâve kam usulü!... MAĞLUP kiye atfedenler var. Fakat âmâlaş tadır. FAUSTA 53 — Fakat beni oraya sen götüre- ceksin! Orada birçok emlâkim var! Çiftliklerim var!, Çok tatlı bir ha- yat süreriz. İstersen yarın hareket| edelim.. (Asabi bir halde) fakat sana söylediklerim ne sana ne de başkasına anlatılamıyacak şeyler. dir. Bu kaybedilemiyecek bir an. dır. Fausta kukulatasını indirdi. Da- ha doğrusu çekip attı. Sonra: — Bana bak! dedi. Gözlerim. den sana karşı duyduğum muhab. betin derecesini oku!.. Fausta hakikaten güzeldi. Fa- kat bu güzellik, daha önceki kor: kunç ve şeametli güzellik değildi. Iztıraba, ümide, ve aşka bürünmüş güzellikti. O, bu dakikada, parıl parıl yanıyor ve titriyordu. Parda yan içini çekti. Şöyle düşünüyor du: — Acaba bu kadın yüzünden) daha ne gibi felâketlere uğrayaca:| ğım. Oh Luiz... Benim sevgili Lu. izciğim... Sen böyle konuşamaz-! sın. Fakat mavi gözlerinin bakışı! bu parlak sözlerden daha içlidir İ Çünkü senelerdenberi, senin son| bakışının tesiri altındayım. Halbu- ki bu kara ve güzel gözler içimi bulandırıyor ve beni titretiyor! Sonra açıkça: | — Madam! dedi. Benim gibi bir| serseri, sizin bu sözlerinize nasıl! cevap verebilir. Talâkatım yok. Cümlelerimi, sizin gibi süsliyebil- mekten acizim. Size vereceğim ce- vabı zaten bilirsiniz: Benim Luiz adında bir sevgilim vardı. O da bu gün ölmüş bulunuyor!.. Pardayan sarardı. Boğazından bir hırıltı halinde şunlar döküldü: — O öldü.. Fakat onu hâlâ sevi- yorum.. Ve daima da seveceğim. dedi ve başını eğdi. Fausta yavaşça ve vakur bir hal. de kukulatasını başına geçirdi. Baş ka bir şey söylemedi. Çekilip gitti, Yalnız birkaç adım attıktan sonra geriye döndü. Bu sırada Pardayan ağlıyordu. O zaman ölen kadına karşi içinde kuvvetli bir gayiz ve nefret duydu. Pardayanın Faustayı unuttuğu mubakkaktı. Hatta Gizi, üçüncü Hanriyi, Moröveri, bile aklından çıkarmıştı. Pardayan bu büyük ki. lisede yalnız başına ağlıyordu. Hatta Faustanın o parlak ve ateşli sözleri, bulunduğu hali, geçen va- kalar cesaretini kırmış, ona daha hassas, daha hayata yakın bir hal vermişti. Belki Faustanın sözleri, Luizin hayali gözlerinin önünde belirmesine sebep olmuştu. O, sev. gilisini gözleri önünde görüyor, onun öldüğünü bildiği halde yine İ ağlıyordu. Pardayan başını kaldırdığı za. man kilisede yapayalnız olduğunu görmüştü. Fausta ortadan çekilip gilmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: