3 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

3 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a e Vk AR y ER URL AUTA Ba Aas ki v | iler. Bu mezarlar gladiyatör Türk olan Etrüskler HABER — Akşam Postası Romalılardan önce lItalyadâa yaşamamış bulunsaydı Bugün ltalyanlar Faşizm Kelimesini bilmiyeceklerdi J. Bügün kendisi de az çok bir ter' Yaplcısı vaziyetinde bulunan Musolir. i, başaklarınm bu işi nasıl yaptık: | araştırmakla meşguldür. Bug'in. kü İtalyanların dedeleri eski Romalılar tn, dünyayı ellerine geçirmek için, Yö- Tülmaksızın çabalamalarma sebep ne diye maziyi araştırıyor. Musolini ğını galiba esrarengiz Etruskle- Yer altına gömülmüş şehirlerindeki Tile tarımdan bulup çıkaracaktır. Dik- “ Şok şayan olan Etrusk medeniye- Milüttan evvel 400 senesine kadar YA parlak çağma yükselm'e ve bunlar Yanı Romalılardan çok daha evvel ei “iz bulunüyumlsat, Tin Romalılar, bu akıllı Etrusklerden yin biçilmiyecek kadar kıymetli şey- Mon b kten sonra da onları, yer >inden silip süpürdüler. gimdi eski Etrusk medeniyetini «Baydana çıkarmak için en iyi arke-|9 E iş başma getirerek, onların Möyüklerini kazdırmağa başlamıştır. Romatrların, İtalyaya ilk geldikleri m tamamile barbar olduklarma ve lerle temasa gelinceye kadar et, kanun, sanat, inşa, dokuma, » Ziraattan habersiz ve gayet ip- bir tarzda dövüşmekten başka $ey bilmedik'lerine dair elde kuv- i deliller vardır. bu kavgacı ve kaba saba yara- Hele Romalılar, gayet yüksek © kül ü Etrusklerden her şeyi öğrendik- ten Sonra da yukarıda da söylediğimiz. i cahil olduklarını her zaman yüzle- vurabilecek olan muallimlerini Yer Yüzünden kaldırdılar .Musolini işe İasladı: hakinkt Roma imparatorlu- Banu kuranlara acı bile gelse, dünya yk lere dair birçok şeyler öğrene- v tidaj bir İr, Romalılar İtalvaya geldikleri za Man harbe dair epey geyler biliyorlar- pe Fakat yenilmesi hiç de kolay olmu- Ah bu arktan mühim bir şey öğrendi- * Şaka götüren zevk ve safadan hoş- yin Ye çetin kavgalar yapmaktan hiç Zaman çekinmiyen İtalyanm bu fIk Mkinlerinin binbir hususiyetleri daha a * Ölümden hiç korkmazlardı ve “ Romalılar üzerinde mühim bir te- * biraktı. Hereks bilir ki harpte öl Sğu zaman cennete gideceğine inanan vee en İyi askerlerdir. Romalı lider- bu düşüncenin kiymetini derhal an- iy lar, Bu inançı kendi felsefelerile #leştirerek askerlerine aşıladılar. son zamanlarda açılmış olan me- şvlarndaki süs ve nakışlardan anlaşlı ir. Romalılar imparatorluklarını ağa başladıkları günden iti- Etrusklere dalr her şeyi ört bas Sniye çalıştılar ve yalnız onlarm me- gani tamamile tahrip etmemekle Yaş yanılmış oldular; çünkü bu mezar- in bütün hakikatı meydana| l larının “bile Romalılara mahsus n rapuçları ölç Yalâftan 1500 sene evvelisine ait bir Eirusk inen göstermektedir. ») olmadığını ortaya koymaktadır. Ro- bir porire Etrusk çirkin olmadıklarım N Vİ verilreke ısmarlama yapılırdı. manm yedi tepesine yakın olan Fulei le bulunmuş bir Etrusk asilzadesinin undan 3500 sene evvelisine ait meza- fr, bu hakikatı açık ve şüphe götürmi- isbat etmektedir. : civarında bir mezardan çıkan kadınların hiçde göstermektedir. Bu asilzade öldüğü zaman Etrusk ahretine dünyada sevd'ği şeyleri de beraberinde götürmek için zamanımın en usta ressamlarını tutarak mezarı üstüne glâdiyatör dövüşlerinin resmi-| ni yaptırmış ve böylece hiç de farkım- Roma civarında bir lahtın duvarlarında, görülen İç rüsklerin ölümden hiç korkmadık-| gladiyatörünün dövüşe girmeden evvel bir esiri savaş tanrılarına kurban et- Son zamanlara kadar Etrusklerin nereden gelmiş olduklarını kimse bil- miyordu. Son tarih araştırmaları ise bunların Akdeniz şarkından İtalyaya| göç ettiklerini ileriye sürmüştür. Türk! ırkma mensup olduklarında dair de bir, gok deliller bulunmaktadır. Geşenlerde! Tarkini'i civarmdaki mezarlarda bulu» nan bir portre Etrusk kadmlarmın gü- zel olduklarını da meydana çıkarmış- tar. Romalılar Btrosk ilâhlarmı o kadar! tesirli buldular ki onlarda” aldıkları! bütün başka geyl him Allahı da almakta tereddüt gös-| termediler. Bu kadın tanrılarının ele başısı ve büyük Etrusk şekri Veiinin korucusu Kupra idi. Veii şehri tam on sene Roma hücumlarına mukavemet! etti, Tevazu nedir bilmiyen Kurumlu Romalılar, bir şehrin bu kadar daya- nabileceğine katiyen inanmak isteme- diler. Kupranm şehri himaye ettiğine| ve onun gerçekten çok kudretli bir tanrı olduğuna inandılar. Şehri aldık- tan sonra onu bir Roma tanrısı yaptı- lar, 'Tanri bir arabaya bindirildi; buhur- danlıklardan göklere buram buram yükselen kokulu dumanlar ve binbir ağızdan çrakn tatlı ilâhiler arasmda Romaya taşmarak Aventine tepesin- deki güzel tapmağa yerleştirildi ve es- ki adı yerine kendisine Jüno ismi ta- kıldı. Çok geçmeden Romalıların en büyük tanrısı Jupiterin karılığı mev- kine yükseltildi. Arkeoloğlarm meydana çıkardıkları mühim hakikatlardan birisi de: Et ruskler olmasaydı, bugünkü İtalyan- lar, diktatörlerin siyasi felsefesini izah eden Faşizm kelimesini bilmiye- ceklerdi, Kuslarm ucmalarmı ve #alhanele kesilen öküzlerin bağırsaklarını tetkik etmek suretile istikbale dair haberler veren Etrusk Ogurları yani falemları iş başına giderlerken önlerinde daima | on iki Jiktör yani baltacı yürürdü. Bal| tacılar diplerinde bir deste değnek bağlı olan tuhaf bir takım baltalar ta- şırlardı. Bu baltalara “Fâsces,, adı ve- | rilirdi. Romalılar faledlığı Etruskler- den endikleri gibi baltacıları da ol- duğu gibi kabul ederek Farces adını aldılar. Bugünkü Faşizm sözü işte böy- lece doğdu. Mimarlığa ilk hediye edilmiş en mü- him eser olarak tanılan meşhur Roma “Kemeri,, hiç de Romalıların değildir bu bir Etrusk eseridir. Bundan başka Romalılara uzak yerlerden su getir mek için kârgir su kemerleri yapma- sını, kanalizasyon açmasını ve bugün hâlâ kullanılmakta olan meşhur Roma goselerini Inşa etmesini hep Etruskler öğretmişlerdi. bir kabartma Etrusk mek üzere bulunduğunu göstermektedir. da olmıyarak tarihe büyük bir hizmet- te bulunmuştur, Romalılar ilk zamanlarda yalm ayak gezerlerdi. Fakat Btruskler daha © günlerde bile kadmlarma ölçü üzerine ısmarlama ayakkabılar yaptırılardı. Bunu bir Etrüsk mezarından çikmış| olan ve aşağı yukarı Milâttan 1500 se-| ne evvelisine ait bulunan bir vazonun Üstündeki resimden anlıyoruz. Romalılara hamamlar yaparak bun- ların içinde yıkanması öğretenler de Etrusklerdi. Gerçi Romalılar hamam- i ları ilk kopye ettikleri halde bırakma- dılar ve çok inkişaf ettirdiler ama, ha- mam fikrini Etrusklerden almışlardı, Romalılar şevketlerinin en yüksek! çağlarında vakitlerinin er çoğunu lüks! hamamlarda zevk ve safa ile geçirdik- rle birlikte en mü-” lerinden savaşçı meziyetlerinden bir Oğlunu darağacına gönderen adam Elli yıldır içinde sakladığı bu acıdan ancak ölümile kurtuldu Baş mülettiş Latour oğlunu kendi elile a tesiim etmişti (Paris hususi muhabirimizin mek- tabu), Fransanm Örne vilâyetinde küçük Flers şehrinde münzevi bir hayat ya- şamakta olan mütekait yaşlı bir adam, tam elli yıldır kırık bir kalple ölümü- nü bekliyordu. Geçen hafta öldü. Onun ölümile de bir nesil evvelki polis hafiyelerinin en cin fikirlisi öbür dünyaya göçmüş ol du. Bu adamın çok parlak bir istikbali vardı; bir dinayeti halletmekte göster- diği zekâ, birdenbire meslekten ayrıl- masma sebep olmuştu. Fransız Emniyet umumiyesine men- sup baş müfettiş Hanri Jean Latour masum bir adamı giyotinder kurtar- mak için asr) cani olarak kendi oğlunu darağacına gönderdikten sonra, kade- rin bu acı cilvesine küsmüş ve lurık bir kalple inzivaya çekilmişti. H. Jean Latour en esrarengiz cina- yetleri kolaycacık halletmek işinde çok istidatiı idi. Bu istidadı yüzünden de genç yaşında, sık sık terfi ederek! Fransız umumi emniyetinin baş mü-' fettişliğine kadar çıkmığtı. Genç baş müfettiş tehlikeli işlerle geceli gündüzlü uğraşırken, evdeki gü-| 2el karısı da onun bitmez, tükenemz| gaybubetlerinden arlık bikip usan-| mıştı. Koca diye vardığı adamla, gece- leri bile şöyle başbaşa ve rahat kaldık- ları yoktu, Bunun için kadn günün birinde küçücük oğlunu da alarak ev- den çıkmış ve bir daha dönmemişt Latour karısının başmı alıp gitme- sinden sonra bir türlü teselli bulamadı fakıt o günlerde elinde mühim bir ci- nâyet tahkikatı olduğundan kendini karan''k düşünceler yerine işe verdi ve çok geçmeden kendi kendine: “A dam sen de; hakkımda bu belki de da-| ha hayırlıdır. diyerek işi filozofluğa vurdu. Filozofluğu daha ileriye götü- rerek: “ Hiç şüphesiz kadın, benden daha çok sevebileceği iyi kalpli bir| adam bulmuştur. Adam belki de çocu. Zile kendisine iyi bakacaktır. Oğlum hiç olmazsa cinayet ve hırsızlık sözle- rinden uzak bir muhitte yetişecektir.,, diye avunmağa uğraştı. Zaman çok hızlı akan bir ırmak gibi geçip gitti, Latourun adı o kadar par- ladı ki, Fransanın en korkunç canileri bile bu adı işitince titrer ve ondan uzak bulunmağa uğrssırdı. İşte bu sıralarda Fransanın şimelin- de gayet sakin olan bir mıntakada bir| takım soyguncular türiyerek ortalığı kasıp kavurmağa başladılar. Hüküme-| te gelen raporlar, haydut çetesinin ba-! şmde hiçbir şeyden yılmaz çok afak bir delikanlının bulunduğunu bildiri. yordu. Çetenin en son cinayeti Lâ? şeh- rinde zengin bir karı kocayı öldürerek evlerini soymak oldu. Mahalli polisler Gelton adında bir adamı yakalayarak onu cinayetle it- inde bu hamam eğlenceleri de mühim roller oynamıştır, ME) ham ettiler, Fakat aleyhinde yetecek kadar delâli bulamadılar, Nihayet Fransa adliye nezareti bu işin tahkiki- ne baş müfettiş Latouru gönderdi. Adamcağız yola çıkarekn, tuhaf bir hissikablelvuku İle emniyeti umumiye müdürüne: — Kalbimde sebebini anlıyamadığım bir sıkıntı var. Bu iş bana çok bahalr- ya mal olabilecek gibi geliyor! Demişti. Polis müdürü bu kehanet- ten hiçbir şey anlıyamadığı için gü- lümsemiş ve ona uğurlar dilemişti: Las tour cinayet yerine varır varmaz İşe koyulmuş ve çok geçmeden Galtonun bu işle hiçbir alâkası olmadığını mey» dana çıkarmıştı. Birkaç şüpheliyi da- ha ıskartaya çıkardıktan sonra bütün delilerin Cove Veron adlı bir delikanlı- üstünde kümelendiğini isbat etmişti. Bunun Üzcine lahkikalımı dahâ, go nişleterek bu delikanlının maezisini araştırdı. Onun bir haydut çetesine mensup olduğunu anladr. Delikanlı ile annesinin eski bir canf ile yaşamış ve bu heriften bütün habaset ve rezalet- leri öğrenmiş olduklarmı tesbit etti, Eğer Latour bu kadar ince eleyip sık dokumamış olsaydı herhalde ha- yatını büyük bir acı ile zehirlememiş olurdu. Eğer Veronu sdaece suçlu diye mahkemeye verip de, daha derinlere gitmekten vazgeçseydi, en ayrıl madan emiş olduğu sözler gerçek» leşmezdi Fakat Latour bir av köpeği gibi izin üstüne düşmüş ve meslek kay; dan başka her şeyi unutmuştu. Vero- nun hüviyetini meydana çıkarmak için maiyetindeki bütün mer arı saldırdı ve yavaş yavaş Latour korktuğuna uğ- ramakta olduğunu gürdü; insanı ser- sem eden; kalbini parçalıyan hakiks* bütn acılığı ile sırıttı. Fakat kanun ve adaleti yerine go- tirmek sevki tabiisi bu polis müfetti- ginde bütün insanlık düşüncelerine ga- lebe çaldı ve Latour oynayacağı büyük Taciâ için kendini toparaldı. Suçlu Veronu büyük bir sukünla tevkif ederek adliyeye verdi, Mahkeme çok uzun sürmedi; mevcut deliller kı- saca gözden geçirilince hâkimlere ka- naat geldi. Veron idam hükmünü giy- di ve giyotin makinesinde kellesi kesil- di. Masum Galton salıverildi. Bütün Fransa gazeteleri Latouru methede ede göklere çıkarırken kalbi ken ağlı- yan bu zavallı meslekten çekilerek va- tanı olan Normandide inzivaya gitti. Adalete teslim ettiği katilin kendi SUNn- ! oğlu olduğunu yalnız kendisile umumi emniyet müdürü biliyordu. İşte bu adam, geçen hafta ölmesile elli senelik bir acıdan kurtuldu. HABER TP e TY e PİRİ ai e ae dikk ani iliği ilânlarını HABER'E; ” verenler kar ederler. Di Mİ Ta

Bu sayıdan diğer sayfalar: