14 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

14 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Miki Afrikada haydutlar peşinde TiILKi KAPTAN BU EVDEN ŞiI- GALIBA Eyi BOŞALTMIŞ «mmm jürkiyenin en büyük sicorta şirketi Bir milyondan fazla sermeye ve ihtiyatı tamamen memleketimizde bulunan Anadolu.-:- müessescsidir SERMAYEDARLARI: Türkiye iş ve Ziraat bankaları mamgı İsianbul, Yenipostahane karşısında, Büyük Kınacıyan han - Telefon: 24293 Istanbulun Sesim | Büyük muharrirlerin yazılarile 15 Eylülde) hum ÇİKIYOF, OKUYUNUZ mmm fi GECEL - GÜNSEL - KIZ - ERKEK Eski: Inkılâp İ vuca ULKU LiSELERİ Kuranı ve Direktörü: Nebi oğlu Hamdi Ülkmen Kayıt muamelesine başlanmıştır. Cumartesi ve pazardan başka her gün 10 — 17 arasında okul* müracaat edilebilir. #smAşŞşçIı ARAYANLARA Alaturka #lafranga yemek pişirmeğe mükemmelen vâkıf büyük konaklar. in çalışmış bir ahçıbaşı iş aramaktadır. Arzu edenlerin İstiklâl cadâesinde Ahdullah Efendi lokantası ahçıbaşısı Ahmet ustadan sormaları. İml emmzmm 234 MAĞLÜP FATISTA tarafından uyandırıldı. e Hemen) beygirinin takımlarını hazırlıya- rak bir dilim pasta ve bir şişe sa) rapla otelden ayrıldı. Bu sırada ömrünün sonunu muhakkak Devi. niyerde geçireceğini tekrar tekrar Hügete vaat etmişti. Hüget, Şövalye gözden kaybo- İuncıya kadar arkasından baktı. otelden içeri girerken: — Acaba onu bir daha görebile. cek miyim? diye düşünüyordu. Pardayan saat yediyi biraz ge- çe Sen Deniz türbesinin önünde! durmuş ve hayvanmiı bir halkaya! bağlıyarak, nazarı dikkat; celbet- merek için bir meyhaneye gire- rek yolu gözetlemeğe koyulmuştu ! Tam saat 7,30 da Paris tarafın. dan bir süvarinin geldiğini gördü | amam den on dakika kadar sonra, evin ahır kapısından bir süvari çıkarak yavaş bir yürüyüşle Damartın'a doğru ilerliyordu. Pardayan bunu görünce, o da beygirine atlıyarak uzaktan urağa adamı takibe başladı. -- Bu adam, Fawstanın Kont deliği zat olacak. Fakat acaba ne Kontu? İsmini öğrenmek ister. dire .. Adam sende, ne olacak'san- ki?... Süvari bir müddet sonra hayva- nını süratliye kaldırdı. Pardayan da bu hareketi taklit etti. Aradan bir müddet geçmişti ki süvari ta- kip olunduğunu hissetti. Fakat hayvanmı mahmuzlıyacak yerde, durdu. Pardayan da durdu. Önde- ki adam, sira ile, süratli, âdi kaikınazsa, asılmağa razıyım! di.) ye söylendi. Orlasına çıkarak, hayvanının sani beşte hazır olmasını tenbih etti, Uyumazdan evvel bulunduğu vaziyeti tetkik ettikten sonra: — General Farneze giden mek tubu almak istiyorum, fakat nasıl? diye düşünüyordu, adamı kızdırıp düelloya davet etmek ve bu suret le ö'dürmek işin en kolak tarafıy dı. Fakat o, ismini bile bilmediği bir adamı öldürmeği ve hattâ va ralamağı kendisine yaraştıramı- yordu... Fakat mektubu da muhak:i kak alması lâzımdı!... — Adam sende, diye söylendi elbette bir çaresini bulurum! Ev. velâ şapkamı çıkarır ve nezaket. le: Mösyö, lütfen General Farne- Cağaloğlu, Yanıksaraylar — Telefon: 20019 MAĞLÜUP FAUSTA 235 Pardayan giyineli epey olduğu halde, süvari hâlâ dışarı çıkma- mıştı o Acaba hakikaten saat se- kizde mi kalkacaktı? Saat yedi : olmuştu, Pardayan sebredemiyerek garsonu çağırdı: — Şu asilzadeyi saat sekizde u- yandırmağı unulmazsınız zanne- derim? — Hangi asilzadeyi mösyö? — Akşam, benden : biraz evvel buraya gelen zat. Yolda yalnız ca- nım sılalıyor, halleri pek hoşuma giden bu asilzade ile yol arkadaş- lığı yapmağı pek istiyorum... — O halde efendim, hakikâten teesüf ettim. — Ne demek istiyorsun? — Bu zat da eminim ki, benim kada: müteesir olmuştur... l Adamın'elbisesi bir asilzadeye yürüyüşlere geçti, Şövalye adamın ze götürdüğünüz mektubu bana -— Sonra? | | benziyor ve halinden yola çıkaca.| her seferinde aynı şeyleri yapıyor. verir misiniz? Eğer bu lütfü esir.. o — Sonrası, o zat sabahım üçün- ğı anlaşilyordu. İ du. g:mezseniz size ebediyen teşek! de yola çıktıda... 4 Pardayan adamı derhal tanıdı | Öndeki adam artık takip edil. kör ederim... Pardayan bir küfür savurduk- İ bu, Faustanın Aleksendr Farneze| diğinn tamamiyle kani olmuştu İşte gayet tatlı bir #09 ve güler, tan sonra saat beştenberi hazır / yazdığı mektubu alan uşaktı. Damartinde durmıyarak Senliye bir yüzle söyliyeceğim bu sözler.! duran hayvanına fırlıyarak dört j Süvari rzeyhaneden yüz adım! geldi ve meşhur Lö Tonmo dö Ba- den sonra ieğimi kabul edeceği. nala Amiyene doğru ilerlemeğe | kadar ileride durarak hayvandan! küs oteline indi. ne şüphe etmiyorum. başladı. Hayvanı hem dolu diz- indi ve civardaki evlerden birisine! o Mektubun sahibi otelin büyük ka- Pardayan meseleyi hal için böy.) gin sürüyor, hem de söyleniyor girerek kayboldu. Bir müddet son. lonyada yemek yiyordu. Pardayan le bir çare bulduğuna memnun o-| du: ra evden çıkarak beygirine bindi| da “rada vemek yedi. Süvari bir larak uyudu. Sabahleyin saat beş- — Yalancı heriflere itimat edi- ? ve geri döndü. müldet oturduktan sonra. saba- te kalkmıştı. Yatağından kalkar) niz bakalım! Bense bu mektubu e- i Pardayan: hr sekizinde muhakkok uyandı. kalkmaz ilk iş olarak pencereyi) le geçirmek için nazikâne bir çare — Güzel, diye söylendi. Mek. rılmasını tenbih ederek odasına açtı. Hem giyiniyor, hem de dışa-| düşünüyordum!.. Bakınız! Benim Yi .ğ tup postacıya verildi. Şimdi posta. çıktı rısını gözetliyordu. $u nezaketime karşı nasl kabalık- gi y cıyı bekliyelim! Pardayan kendi kendine; — Bizim mösyö nerede ise dı.) la mukabele ediyorlar... Postacı e- S a Paristen gelen adamın avdetin.. o — Eğer bu herif sant beşte şarı çıkar! diye söylendi. iğ fendi, zannedersem birbirimizi da»

Bu sayıdan diğer sayfalar: