14 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

14 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BUGÜN 2 nci sahifemizde: îktibaslar. 3 üncü sahifede: Denemeler • AHme3 Ağaoğlu 5 inci sahifede: Türk tababet tarihi, Niçin bize seyyah gelmez? Nüzhet Abbas 6 ncı sahifede: Spor haberleri, Olimpiyadda gördüklerim Ahmed Ihsan Hava taarruzları Karşısında İstanbul: 1 vrupa memleketlerinin hemen hepsinde meskun yerlerin ve halkm hava taarruzlanna karşı korunması hakkmda kanunlar, kararnameler çıkıyor ve tedbirler ahnıyor. Çok şümullü ve ayni zamanda azçok uzunca bir zaman ve para meseJesi olan havaya karşı korunma işlerinde, birkaçı müstesna olmak iizere, diğer Avrupa memleketleri de henüz işin başlangıcmda bulunuyorlar. Bir kısım memleketler, kendi hava kuvvetlerinin ve defı silâhlarının çokluğuna güvenerek tedafüî korunma meselesinde pek te aceleye lüzum görmemişlerdi. Fakat yapılan büyük hava manevralanndan sonra, büyük şehırlerı havadan bombardıman edilmekten kurtarmak mümkün olamadığı anlasıidıktan ve bilhassa Almanya yeniden silâhlandıktan sonra artık tedafüî korunma işlerinin ihmale tahammülü olmadığı sarahatle an* laşıldı. Şimdi, havada en kuvvetli memleketler bile, havaya karşı askeri vesaitle müdafaa tedbirlerinin yanında pasif korunma işlerine de bilhassa büyük gayretle çahşıyorlar. Bizde de meskun yerleri ve halkı, uçak saldırmalarına ve kimyevî maddelere karşı koruma maksadına hizmet eden kanun ve esaslann hazırlanmakta olduğuna şüphe yoktur. Kanun çıktıktan sonra tatbikatına geçilm;k te tabiidir. Ancak bu işlere yeni başlıyan diğer memleketlerde olduğu gibi bizde de havaya karşı korunmanın lüzum ve faydası hakkında fikirlerin tenvir ihtiyacından vareste olduğunu iddia etmek imkânı yoktur. Vakıâ, şimdiki tahrib bombalannın çok yüksek kabiliyette oluşu, yangın ve kimyevî maddeler bombalannın çok müessir olması, ve bir bombardıman tayyaresinin 25 ton bomba taşıyabilecek kudrette bulunması, bunlara karşı tahaffuzun, amelî bir fayda verip yenniyeceği hakkında zihinlerde bazı tereddüdler uyandırabilir. Fakat gelecek bir harbde her tarafta ve geniş mikyasta kullamlacağına şüphe caiz olmıyan bu silâhm yüksek tesiri inkâr edilemezse de buna karşı mükemmel surette korunmanın mümkün olacağı da reddolunamaz. Hava taarruz vasıta ve tekniğinin terakkisine karşı, korunma keyfiyetinde de ileri gidılmiş ve (sivil hava korunması) denilen ilim ve teknik doğmuştur. Sivil korunma, halkın can ve malını, memleketin idare mekanizmasını, muvasala ve münakalesini ve bilhassa istihsal ve maişet kaynaklarını hava saldınmlannın tesirlerinden korumak demektir. Hava saldınmlannın tesirlerini en aşağı dereceye düşüttneğe elverişli görünen ve bu saldınmlann devammı en asgarî zamana indiren tedbirlerin hepsi (sivil hava korunması) nı teşkil ederler. Bu maksadla idare makamlarına ve fakat ayni zamanda halkın her ferdine önemli işler terettüb eder. Biz burada İstanbulun havaya karşı korunması hakkında esasa aid bazı düşüncelerimizi ortaya koyacağız. îstanbul, coğrafî vaziyeti, mühim bir askerî mevki oluşu, bir sefer esnasında büyük askerî geçid ve hareketlere sahne teşkil etmesi, deniz ve kara yollarının kendisinde toplanması, bazı sınaî memba ve müesseselere malik olması ve nihayet nüfusunun çokluğu cihetlerinden hava silâhlan için cazib bir hedef olmak hususiyetine maliktir. Bu keyfiyet sivil korunma işinin istanbul için ne büyük bir lüzum ve zaruret halinde olduğunu sarahatle gösterir. Bu cihet böylece tebarüz ettikten sonra İstanbul için havadan gelecek tehlikenin dereceleri ve bulnara karşı alınacak esas tedbirleri izah edelim. 1 tehlike: Tahrib bombalanndan gelecek Türk Ingiliz ticarî M. Hitler dün bir nutuk daha söyliye itilâfı çok geniştir rek Bolşevizme şiddetle hücum etti Iki taraflı ithalât ve ihracatı Türkofisle beraber Alman Devlet Reisinin bugün Nurembergde irad edeceği nutku bütün Alman ordusu dinliyecek Nuremberg 13 (A.A.) Bu sabah M. Hitler, motörlü kıtaat önünde söylemiş olduğu nutkunda ezcümle demiştir ki: « Kendisini yenmiş olduğumuz eski rakibimiz, aramızda tahrikât yapmağa uğraşıyor. Yumruğile bizi tehdid ediyor. Fakat bizim hakkımızda evhama, hayalâta kapılmasm. Biz, her zamandan ziyade hazınz. Ecnebi memleketlerde halk kütleleri, nasyonal sosyalizm faşizm aleyhinde ve bolşevizm lehinde bir takım nümayişler icrasına teşvik ve böyle nü mayişlere davet ediliyor. Ben, şimdiye kadar Almanyayı hiçbir nümayişe davet etmedim. Fakat şayed davet edecek o lursam «şiddetli alkışlar» bir tek nümayişe davet edeceğim. O nümayişte di " siplinden mahrum on bin, yirmi bin kişi görülmiyecektir. Müyonlarca insanın in saniyetin irsî düşmanma karşı şahlandığı görülecektir. Eski bir muharib sıfarile diyebilirim ki biz teşriki mesai arzusun Nuremberg kongresi münasebetile Alman kıtaatınm yaptığt geçid resmi dayız, hiç kimseye karşı düşmanlığımız pazartesi günü saat 16 da toplanmalannı yoktur, fakat Almanya asla bolşevik ol emretmiştir. Nümayisin mabadi miyacaktır.» Nuremberg 13 (A.A.) Partinin Hitlerin bugün töyliyeeeği natuk siyasî kuvvetlerinin büyük nümayişi M. Berlin 13 (A.A.) M. Blomberg Hitlerin önünde yapılan bir geçid resmiAlman kıtaatınm M. Hitlerin radyo ile le sona ermiştir. nesredilecek nutkunu dinlemek > üzere [Arkası Sa. 3 sütun 6 «Almanya hazırdır!» Iİ00 tSTANBUL • CAĞALOĞLU Daıirtae'ı M Evlftl SHyrr 44oZ Telgraf ve mektub adresl: Cumhurlyet, İstanbul Posta kotusu: îstanbul, No 246 "81017851 14 tjllll Telefon: Başmuharrlr re evl: 22366 Tahrir heyeü: 24298 İdare ve matbaa bsmlle Matbaacılık ve Neşriyat Şlrfceta 24299 . 24290 umhuriyet 1MC 1900 Kadın Müsaade edin Bay Polis te bir resmini alayım; bu ilk çiğnediğim adamdır t Feyizli bir devre başlıyor Londrada kurulacak bir şirket idare edecektir. Bir talimatname hazırlanıyor Greot Britain and Eost tngiliz mec muasmın son nüshasında Türk Ingiliz ticaret anlaşması ve iki memleket ara • smdaki ticaretin inkişafı hakkında J. M. B. imzasile mühim bir makale neşredilmiştir. Bunda deniliyor ki: «Evvelden tahmin ve keşfedilemiyen hvalin ortaya girmesile memnuniyeti celbedecek surette işliyemiyen eski Türkİngiliz anlaşması yerine kaim olmak ü * zere yeni bir ticaret ve tediyat anlaşması yapılması için Türkiye Iktısad Müste şan Faik Kurdoğlunun riyasetindeki Türk heyetile îngiltere hükumetinin denizaşın memleketlerle olan ticarî münasebabna bakan dairesi arasmda açılan müzakereler süratle tam bir mutabakatr müncer oldu ve yeni pakt geçen hafta imzalandı. Yeni anlaşma hakkında Kurdoğlu ba Londrada yeni anlasmayı tmzahyan hepe. timiz (ortadaki İktısad Müsteşart Faik Kurdoğludur) na kendi fikir ve mütalealannı söylemek lutfunda bulundu. Kurdoğlu Londra Türk sefarethane sinde ticarî müşavir bulunduğu müddet zarfında Britanyanın hayatma keskin ve nüfuzlu bir görüşle muttali olmak fırsalArkast Sa. 7 sütun 1 de} Maarif Vekili dün Ankaraya gitti «Kızılordu düşmanı düşman topraklarında daima tepelemeğe hazırdır)) Cumartesi günü tekrar şehrimize gelecek Moskova 13 (A.A.) Dün Minskide Beyaz Rusya askerî mıntakasının kıtaarı Mareşal Voroşilofun önünde büyük bir geçid resmi yapmıştır. ~~ Voroşilof askerlere söylediği nutukta, Sovyetler Birliğinin Kızılordusuna olan derin ve samimî muhabbetinden, büyük Bolşevik partisinin dâhiyane idaresi al tmda Sovyet milletine temin ettiği neş'eli ve mes'ud hayattan ve düşmanı düşman topraklannda daima tepelemeğe hazır bulunan yenilmez Kızılordunun kuvve tinden bahsetmiştir. Geçid resmine manevralarda bulunan bütün askerî sınıflar iştirak etmiştir. ref ve Budenni, Beyaz Rusya Halk Komiserleri reisi Guloded ve ordunun yüksek kumandaheyeti erkâm hazır bulunmîiştur. ""* " "' ' * ^~ Orgeneral Uborevîç nutkunda demiştir ki: « Ordumuz bir sulh ordusudur. Memleketimizin müdafafesı ordusudur. Tecavüz fikri ona tamamile yabancıdır. Bütün milletlerin müsavatına müstenid yeni bir devlet kuran hükumetimizin tek bir gayesi vardır: Sovyetler Birliği mil letlerine mes'ud ve iyi bir hayat temin etmek için icab eden şartlan yaratmak. Mareşal Voroşilof yeni bir nutuk söyledi Atatürk dün dil işleri ile meşgul oldular 26 eylul dil bayramı için hazırlıklar yapılıyor, Türk Dil Kurumu Genel Sekreterlik Bürosu Ankaraya döndü Atatürk dün saat 4 te Flor • yadan hareket ederek Dolma bahçe Sarayını teşrif etmişler ve dil meseleleri etrafında yapılan bir toplantıya riyaset etmişlerdir. Toplantıda Türk Dil Kuru mu Genel Sekreteri İbra him Necmi Dilmen ve etimoloji kolbaşısı Hasan Reşid Tan kut ile birlikte Profesör Dr. Akil Muhtar, Kemal Cenab, İbrahim Etem, Hamza Vâhid, doçent Mahmud Sadî, kim yager Hüseyin Hüsnü ve kim ya profesörü Arnd ile profe sör Fazıl Nazmi, Dr. Mehmed Ali Agakay ve Dil Kurumu üyelerinden Profesör Abdülkadir Inan, Agob Dilaçar ve Pavlâki bulundukları halde terim meseleleri üzerinde uzun müddet görüşmüşlerdir. [Arkası Sa. 4 sütun 4 te] Bir jrtüddettenberi şehrimizde bulonmakta olan Maarif Vekili Saffet Arıkan yanında Yüksek Tedrisat* Müdürü Cevad ve Kalemi Mahsus Müdürü Nihad olduğu halde akşam ekspresile Ankaraya gitmiştir.Maarif Vekilini Haydarpaşa gannda Universite Rektörü Cemil Bilsel, Maarif Müdürü Tevfik, Talım ve Terbiyeden Hikmet Türk, Yayım Direktörü Faik Reşid, Mülkiye Müdürü [Arkası Sa. 3 sutun 6 da] yan anlaşılamı Sovyet ordusu ve Sovyet politikast bir seyahat ya Moskova 13 (A.A.) Beyaz Rusaskerî mıntakasmdaki kıtaatm kuman Fransız komünisti Torez Varşovaya gidip geldi A.) «D N B» Varşova 13 (A. Fransız Komünist Partisi Genel Sekreteri Torezin es rarengiz seyahati genel dikkati çekmekmektedir. Torez dün ak şam uçakla buraya gelmiş ve bu sabah M trenle dönmüştür. Torez Gazetecilere beyanatta bulunmaktan sakınmış, yalnız on beş gün kadar sonra gene geleceğini söylemekle iktifa etmiş tir. Hükumetin, partinin ve memleketin şefi olan Stalinin gayretleri sayesinde, e konomi ve kültür eserinin bütün şubele rinde azim muvaffakiyetler kazandık. Bu muvaffakiyetleri hiç kimse inkâr edemez. danı Orgeneral Uboreviç Fransız, Çek, Maamafih bazı memleketlerde bütün Ingiliz askerî heyetleri şerefine bir ziya milletleri emsalsiz felâketlere sürükliyefet vermiştir. Bu ziyafette Müdafaa Ko cek yeni bir harb tehlikesi yaratan kuvmiseri Mareşal Voroşilof, Mareşal Ego[Arkası Sa. 6 sütun 4 tel ıııııııiııııııııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııtıııııııııııtıınııııııııııııııııııııııııııııı Asiler evvelki gece Sen Sebastiyeni aldılar «Harb, Nasyonalistlerin tam ve kat'î zaferile yahud Madridin teslim olmasile bitecek!» Cumhuriyetin Büyük Avrupa Anketi Fransız halkı ve kadını Pariste Türk sefarethanesinde Büyük Elçimizle bir hasbihal Temeli sağlam bir memleket Bir Fransız kadın avukatınm söyledikleri Sürekli ve fasılasız bir diplomasi ha ' yatının görgüleri içinde pişerek tam rs alist kıvamını bulmuş, hâdiselerin kÖp:i ğünü delip geçerek dibindeki sebebiyet mihraklarına kadar işliyen, keskin ve ba siretli bir Türk zekâsile temasa gelmek bahtiyarhğını Paris büyük elçimiz Suad Davaz karşısında buldum. Kendisini ilk ziyaret ettiğim gün yüzünde Montreux zaferi gülümsüyordu. Cebir ve kuvvet politikasma tamamile zıd bir metodun galebesini anyan Türk tezi lehine Fransayı kazanmak için yaptığı teşebbüsleri anlattı. Böyle bir metodun muvaffaki yetsizliği, emrivaki ve baskın politikasınm zaruretini herkese tasdik ettirmekten başka ne netice verirdi? Fransanın tezimizi nasıl kabul ettiğini ve Montreuxde nası! Paris Sefirimiz Suad Davas tuttuğunu söyledi. Ben de birkaç gün evvel Le Temps gazetesinde çıkan ve lehiResmî şahsiyetlerden bazılarile temasmize birçok sebebler arasmda bilhassa bu larım için bana delâletini vadeden büyük noktayı kabartan başmakalenin de bİ7İm elçimiz Paris ve Fransızlar hakkmdaki müdafaa tarzımızm Fransadaki müspef intıbalanmı soruyordu. Olabildiği kadar tesirine işaret olduğunu haürlattım. [Arkası Sa. 7 sütun 3 te] Yazan : Peyami Safa 16 Sporcular bugün Rusyaya şidiyorlar İstanbul 13 (A.A.) C. H. P. Genyönkurul üyesi ve Sinob saylavı Cevdet Kerim încedayının başkanhğmda yann saat 16 da Sovyet vapurile Sovyet memleketine hareket edecek olan Halkevleri spor heyeti şu suretle teşekkül etmiştir: 1 Eskrim: Altı sporcu, bir idareci ve hakem. 2 Bisiklet: Dört sporcu, bir idareci ve hakem. i Evvelâ kısaca söyliyelim ki bu tehlike îstanbul için pek o kadar mubalâğa edilecek derecede büyük değildir. Bu bombalann tesirinin derecesi herşeyden evvel, düştüğü yerdeki binaların sık veya seyrek oluşuna bağlıdır. Seyrek ve dağınık binalarda tahrib bombasının tesiri az[Arkast Sa. 6 sütun 3 te] dır. Bundan başka bombalann büyük veya küçük oluşu da tesir derecesini değiştirir. thtilâlciler tarafmdan evvelki gece zaptedilen Sen Sebastiyen Büyük bombalar çok müessir olmakla Hendaye 13 (A.A.) Nasyonalist evlerini işgal etmiş bulunuyorlardı. So beraber ancak mahdud miktarda taşınakuvvetler, dün geceyarısı Sen Sebastiene kaklarda tüfenk ateşleri oluyordu. Saat bildiğinden atılacağı sahalar da mahdud Bu meseleye ve dün Bratislavada ikide nasyonalistler yavaş yavaş şehrin girmişlerdir. kahr. toplanan Küçük Antant kongresvne ortalarına doğru ilerlemeğe başlamışlarŞehir nasıl zaptedildi? Ayni zamanda bunlar çok pahalı da aid tafsilât üçüncü sahifemizdedir.) Sen Sebastien 13 (A.A.) Dün dı. Fakat birdenbire birçok ev yanmağa ** İArkası Sa. 3 sutun 1 de] geceyansı nasyonalist kuvvetler şehrin ilk İArkası Sa. 3 sütun 4 te] Küçük Anfant ve Balkan Antantı birleşivor mu?

Bu sayıdan diğer sayfalar: