7 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

7 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MiKi WLE KAR KURDU FA- KİD EDEY;M DERKEN - GELMİŞDİ. $imDi vApv. RUN ANBA- İ * RINDADIR ADEMi iKTiDAR ve BELGEVŞEKLİGİNE KARŞI HORMOBi Tabletleri mamammuumş Hor eczanede arayınız gayın, Kiralık Apartımanın, | eğ | İstanbulun mutena yerlerinden Türbede Belediye civarında Dostluk yurdu sokak 8 numaralı apartımanın i ve 2 inci daireleri kiralıktır, Apartımanın | Mi havadar ve güneşli bulunması itibarile çok tercih edilen bilcümle vasıflar. la her türlü Konforu haizdir. Görmek arzu edenler ayni apartımanın 4 cü İ dairesine müracaatlar. Glandokratin Ademi iktidara, zafiyeti umümiye ye ve asabi buhranlara karşı, meş. hur Prof. Brown Seguard ve Şteine- hın keşfidir. Eczanelerös kutusu 200 kuruş. SAĞLAM Sıhhat ve sağlık mecmuası Birinci teşrimn nüshası Çıktı Hastalıkların sebeplerini, anlıyabileceğimiz bir lisanla bize anlatan ve mütehassıs doktorlarımız tarafmdan yazılan makalelerle dolu olan bu Sıhhat mecmuasmı mutlata alıp okumalarını karilerimize tavsiye ede riZ. Operatör Ürolog Doktor | Süreyya Atamal Muayenehane: Beyoğlu » kapı tramvay durağı, Roma oteli yanında 12) birinci kat 3—8 İ Her gün 15 - 20'yö kadar ki MAĞLUP FAUSTA du, Kolunu Pardayana dâyamış adeta sürükleniyor, ve her ikisi de titriyor- du. Pardayana, Faustanın bütün ma- zisi bu göz yaşlarile silinip temizleni- — dane söyliyorlar, asıl fırtına ise kalp- lerinde kopuyordu. Fausta bir müddet Pardayanın göz- leri içine baktıktan sonra: MAĞLÜP FAUSTA 3 — Emirlerinize her zaman amade- yim madam! diye mukabele etti, — Sizden istiyeceğim, bu kulübenin yüz bin Jiraya mukabil hana satılma- Aklına gelen bu düşünce kendisini güldürdü, İşte bu esnada idi ki omu- zuna bir el değmişti. — Bonjur mösyö Pardayan! > yor gibi geliyordu.. — Roma benim için tehlikelidir, de- Sidır, Onun nazarımdaki kıymeti belki) (o Büssi Löklerk ilâve etti: * Fausta ara sira gözlerini kaldırarak| di. Çünkü Sikst insanı hiç affetmez. de bunun iki mislidir.. — Merhaba mahpusum? k | , Pardayana bakıyordu. Fakat bu göz-| Floransada bir sarayım var. Ecdadım- Masaİlardaki gibi bir peri kızının Pardayan soğuk kanlılıkla cevap 3 lerde artık eski cesaret ve hakimiyet| dan kalmıştır. Sizi orada beklerim. kulübelerini ziyaret ettiğini zannede-| verdi: yoktu, hatta biraz da korku yardı, Iki (o — Floransada Beorjiya sarayı, Gü- rek şaşırmış olan balıkçı ailesinden — Merhaba efendiler, ne istiyorsu- > üç defa kadar birbirlerine böylece ba-| zel ama yol çok uzun korkmaz mısi- ayrılan Fausta hemen ileride otlamak| nuz? H karak güldüler. Genç kadın Pardaya-| nız? : ta olan beygirine atladı, Pardayana Büssi: nın hislerinde büyük bir değişiklik olduğunu anladıktan sonra tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladı, bir az sonra bayılmıştı, Şövalye, gayet güzel ve bakir olan bu kadını büyük bir incelikle kucağı- na aldı, Başı omuzuna dayanıyordu. Dudaklarını genç kadının alnına yak- Jaştırdı ve ağır ağır yürüyerek evvelce gördüğü balıkçı kulübesine girdi, Ku- cağındaki yükü bir yere koyduktan sonra kulübe sahibine bir lira vererek mükemmel bir ateş yakmasını söyledi. Aradan bir saat geçmişti ki her ikisi de iyice kurunmuşlar: karşı karşıya konuşuyorlardı. Pardayan: — Gitmeniz lâzım! diyordu. Çünkü| Bluvadakiler sizi tâkibe çıkmişlardır. nerede ise gelirler. Fausta; — Nereye gideceğim? diye sordu. Çünkü artık Pardayatüdan emir al- mağa alışmıştı. — Beni bir yerde bekleyemez misi- miz? Fransada düzeltecek baz: işlerim da, — Ben siri ancak İtalyada bekleye- bilirim. Her ikisi de sözlerini gayet lâkay- Fausta bu söze gülmekle mukabele etti, Pardayana gelip gelmiyeceğini sormıyordu. Çünkü onun hali bunu vaadediyordu. Şövalye birdenbire sordu: — Fakat para? — Orlean da, Lion da ve Arinyon da yetecek kadar para bulabilirim; Yal niz bana bir şey sıkıntı veriyor ki, o da iki hizmeteimin tevkif edilmiş olma sıdır, Şövalye sert bir sesle: — Onları tahliye ettireceğim! dedi. — O halde, beni Orlean da bulsun- lar, Orada beş gün kadar kalacağım, Nerede olduğumu bilirler Faüsta ve Pardayan bündansönra kalkarak kulübe sahiline teşekkür et- tikten sonra çıktılar. Fausta bu esna- da elini cebine attı, bir şev bulama- yınca kemerinin tokafinı kopararak hayretle kendisine bakan balıkçınm karısına uzattı. Tokanm Üzerinde en az yüzbin lira kıymetinde elmas var- dı. Fausta tokayı kadıma verirken : — Azizim, dedi. Eğer tekrar Fran. saya gelecek olursam sizden bir hiz- met istiyeceğim Kadm gözleri kamaşmış adeta ap- tallaşmıştı: tatlı bir bakış fırlattıktan sonra €lini salladı: > 4 — Floransada Borjiya sarayında,, diyerek uzaklaştı, 3 : Pardayan olduğu yerden kımıldama dan ona bakıyordu. , Fausta gözden kayboluncaya kadar arkasından baktı ve belki bir saat orada bekledi. Birdenbire omuzuna dokunan bir el. le kendine geldi, Arkasına döndüğü zaman, Büssi Löklerk ile Menevil kar. şısında duruyordu, . , XXXYI TAKİP Pardayan, Fausta gözden kaybol- duktan sonra şunları düşürüyordu; — Bu kadın, ihtiraslarından ve fena ahlâkından kurtulduktan sonra sevgi ve güzellikten yoğurulmuş bir vücut olacaktır. Hakkımda düşündüğü şey- lere gelince, elbet bunlar da geçer, unutur.. Floransaya!.. Evet, oraya gi- deceğim ve başladığım işi tamamlaya- cağım. Aramızda kin ve hiddet.yerine bir dostluk başlayacak,, Benim istedi- #im de zaten'bundan başka bir şey değil! Hem bu suretle. bir kadının tam manasile hayatını kurtarmış ola cağım,, Evvelce boğulmak “Üzere icen köpeğim Pipoyu da kurtarmıştım., —Beş dakika kadar görüşmek, de di. — Ya?. Meneril atkadaşınm sözünü tamam ladı: “— Evet'amn bürada değil, — Nerede olmaşını İstiyorsunuz? — Bluvada! Çünkü sizi kanuna ita. at etmediğiniz için arıyorlar, Bizi ta kip ediniz, çünkü esirimizsiniz, Şövalye alaylı bir sesle: — Herhalde, dedi. Eski zindanc başi şimdide cellât yamaklığı yapı yor. Tebrik ederim! Büssi dişlerini gıcırdattı: — Haydi bizi takip ediniz, bu sefe) elimizden kurtulamazsınız! — Efendiler, sizi takip etmeğe “ha, zırsam da Bluvaya değil, şürada gö rünen değirmene kadar, bakın ne zü zel dönüyor, Tıpkı Sen Rok tepesin. deki gibi, Menevil tehditkâr bir tebessümle sırıttı. Büssi ise dinsizler gibi küfür ediyordu. Pardayan sordu: — Efendiler neye karar verdiniz; benimle beraber değirmene gelecek misiniz? Eğer razı oluyorsanız, havdi yok, ille Bluvaya gidelim diyorsanız işim var, gelemem!

Bu sayıdan diğer sayfalar: