21 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

21 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Sinekler likö sını da zaptettiler ! r Mecidiye köy civarında Belediye, nin yeni aldığı tedbirler henüz tesiri. ni göstermiş değildir. Bu sabah bir muharririmiz çöp dökülen ve $i. nek istilâsını maruz kalmış yerlere giderek gezmiştir. Kâğıthane sırtlarına dökülmüş çöp ler hâlâ müthiş bir koku ile yerli yer. lerinde bulunuyor. Bunların bir kıs. mı küyulara doldurulmaktadır. Di. ğer kısımların üzerlerine kamyonlar. lâ taşınan topraklar dökülmektedir. Belediye bundan sonraki çöpler. taş ocağına dökmeğ karar vermiştir. Yalnız bu çöplüğe gidecek kamyonlar için yapılmakta olan yol henüz biti, rilememiştir. Bu müdet içinde çöpler Bene eski yerlerine dökülecek fakat derhal üstleri toprakla örtülecektir. Bugün havanın rüzgârlı olmasına rağmen Mecidiye köy evleri ve dük kânları sinek içinde idi. Bakka'alr. mütemadiyen sinek kovalamakla meş, gul bulunuyorlardı. Köyün aşçısı dükkânını kapamıştı. Likör fabrikası da hüyük bir teh! karşısında bulunmktadır, Tat kusu alan sinekler buraya da hücur | etmişlerdir. Alâkadarlar © vaziveti bağlı bulundukları yere bildirmişler. dir. Köyde gördüğümüz diğer bir man. zara sinekten haklı olarak şikâyet e. den köylüleri de suçlandıracak mahi. yettedir, Bunlardan bir kısmı çöple, ri gübre olsun diye toplayip tarlalara yaymışlar ve sineğin çoğalmasma se, bep olmuşlardır. Belediyenin veni çöp yerinin bir an önee yapılması sabırsızlıkla bekle, niyor, Valinin tetkikleri, ve beyanatı Veli ve Belediye reisi Muhiddin Ug- tündeğ dün yanmda sıhhat müdürü Şisli ve üne gitmiş, çöp döküler yeri gözden geçirmiştir. Vali Şişlide ve Mecidiye” köyünde halkm şikâyetlerini dinlemiştir. Bu arada likör fabrikası tarafından da bazı şikâyetler serdedilmiştir. Sinek- “lerin fabrikanın likör ima) edilen da- İrelerine kadar girdiği yolunda bir şikâyet yapılmıştır. Vali iki saste yakım süren tetkikat. tan sonra Belediyeye dönmlştür. Muhiddin Üstündağ dünkü tetkika- $ı hakkında gazetecileri davet ederek şu bulunmuştur: “— Çöp atılan yerleri dolaştım. Bü- tün dünyada bilhassa İngiltere ve Al manya gibi müterakki memleketlerde çöpün şehir civarına nakledilerek ora- larda depo edilip çürütülmesi ve güb- Te hâline getirilmesi yolundaki usulle- Ti Frankfurtta toplanan beynelmilel Göp kongresine gönderdiğimiz arka- dâşlar vasıtasile tetkik ettirmiş Ye bütün ienbat ve şeraitile tesbit ettir- miştik, Bu memleketlerin yaptığı isi biz de tatbik etmek kararını vermiştik, An- cak verilen kararlarm ve emirlerin tatbikinde maalesef istical yüzünden bazı hatalar olmus ve bu mevzu et- rafında halkın endişesi ve matbuatm tenkit'eri meydan almıştır. Bu hassasiyeti ve bu alâkayı tak- dirle görmemek mümkün değildir, Mahzurlar bizce de tebarüz ettikten sönra Mecidiye köyünün arka tarafına birkaç gün için atılan çöplerin bir da- ha atılmamasını yirmi gün evvel Menetmiştim. Binaenaleyh Meridiye! köyü etrafında izhar edilen endişe yir- mi gündenberi varit değildir, Çöplerin bir kısmının kaldırılması, toprak halini almak üzere olan bir kıs- mmm da kireçle örtülmesi emredilmiş- tir, Oraya giderseniz hemen hemen çöp kalmadığını göreteksiniz. Darülâceze ile Kâhtaneye giden yo- lun arasındaki sahaya da dökülmekte o- lan çöplerin üzeri toprak ve sönmemiş kireçle örtütmektedir Esasen burâsı da muvakkattir, Kâhtaneye inen dağların arasında bulduğumuz ve ağır kâmyon- ları sevkedebilmek için yolunu da yap- maya başladığımız eski bir taş (ocağı yeri daimi çöp deposu olarak (intihap edilmiştir. Orada alman tertibat sayesinde bu- günkü endişe Şişli ve (o Mecidiyeköyü halkı için pek yakın bir zamanda sı - kıntılı bir hatıradan ibaret kalacaktır. Şunu da hatırdan çıkarmamak lâ - zımdır ki; Mecidiyeköyüne ve ( işmdi çöp atılan yere'çöp yeni dökülmüş de- güldir. Yıllardanberi oraya çöp dökülü- yordu. Bu defa bir miktar © artmıştı. Unkapanındaki çöp aktarma yerine ge- lince; burası zâten eski çöp iskelesi ye- ridir. Çöple: denize döküldüğü sırada buraya dökülürdü. İk! üç gün zarfında orası da külliyen ve tamamen kaldırı. Yacaktır. Mamafih size kısa bir zaman zarfın- da daha etraflı malümat vereceğim.,, 15 yaşında bir prima donna MM 15 yaşında bir mektep hazı olduğu halle gelişmiş bir Suprano sesine malik bulunan Jeyn Şultz bugünlerde Şikago operasınta, primadonna 21fa- tiyle ilk oyunlarını vermiye başlıya- caktır. Gökten düşen taşlarda Hayat izleri buldular Kaliforniya üniversitesinden doktor Çaris B. Lipmannın 8ön zamanlarda yaptığı bir keşif hayatın bu dünyaya sok uzak bir kaynaktan, en kuvvetli teleskopların bile erişemiyeceği başka bir güneş sisteminden geldiğine dair olan nazariyeyi teyit etmektedir. Doktor, bu dünya yüzüne tahmin edilemiyecek kadar uzak mesafelerden düşmüş olan metearitlerin içinde, buk- teriya yahut hayat tohumu bulmuştur, Gök taşı dediğimiz bu taş ve müden kütleleri evvelâ su ve sabunla yıkan miş ve antiseptik mahlüllere bâtırıl. dıktan sonra dışlarında, yer Yüzüne ait mikropları öldürmek için de alev. lerden geçirilmişlerdir. Sonra bu kütleler parçalanmış, öz. leri toz haline getirilmiş ve bu tozlar da mikropların en iyi üreyebilecekleri bir cins pelte üstüne konmustur. Son- ra bu pelte kültürü muayene edilince, doktor Lipmanın dediği gibi mehşeleri gok uzak bir boşlukta olan bir takım mikroplar bulunmuş ve bunlarm yer yüzü haynt tohumlarına benzedikleri görülmüştür, Yer yüzüne inen kocaman gök taş- ları, dünyanm nesimi havasile temas yüzünden dışları beyaz kor halinde sicak olmakla beraber içleri soğuktur öyle ki içerideki mikroplar -Sicaktan ölmemektedir. Bu keşif yer' yüzündeki « ilk hayat menşeine dair olan düşüncelerde bir inkılâp yapacaktır. fabrika. | Çaya Türklere . . . yenilmiştir (Baş tarafı 1 incide) Biz daha o zaman bu (iddialardan bir kısmının doğru olmadığını ve olamı yacağını yazmıştık. Bugün de, büyük bir gilreş meraklı» sı olan ve Çayanın İstanbulda bulunğu sırada bütün güreşlerini seyretmiş bulu nan eski Darlilbedayi aktörlerinden Fe rah sineması müdürü Şadi ile görüştük. Çayanın o zamanki bütün güreşleri gök yakından takip etmiş olan Şadi ze şunları söyledi: — Çayanın mevzuu bahsettiği müsa- bakaları muntazaman takip ettim. Macar pehlivanı Kurtdereli ile beta - bere kaldığını hattâ Kurtderelinin ikin ci bir müsabaka yapmaktan çekindiğin den bahsediyor. Çayan bu iddiası ta- mamen yanlıştır. Kurtdereli ile Çayanın o karşılaşma - bi- sında çok çetin bir müsahakadan gonra| Macar pehlivan ihtimal o hakikaten ve ihtimal işine öyle geldiği için kolundan! sakatlandığını bahane ederek müssba - kayı terektmişti. Eseri hazırlıyan: Nüznet Abİ Dikkat: Bu yazı, yalnız pazartesi çarsma ve cumartesi gi —15— Futbolda blöf, hiç bir zaf metodik ovun tarzınd tercih olunamaz KALE VURUŞLARI: hasmın ayağ'na değil, bir takım arka- dasına gönderilmesi şarttır. Bu itibar la kale vuruşları da ehemmiyelte te- lâk'i edilmelidir. Vuruşu son zaman- larda beklerin fözla .yorulmaması İetr sırf kaleciler yapmaktadırlar. Merrle min tarafından değil, nerelere var! dığıdır. Kale vururlar: sahanın orta Bu vaziyet karşısında hakem heyeti esasen hâkim variyette güreşmtkte olan Kurtdereliyi galip saymışlardır. O sirada müsabaka salonunda gayri Türk unsurlardan birçok © seyirci bu- lunuyordu Ki, bunlir Macar pehlivanı am. ,bizim Türk pehlivanı o mutlaka yenmesini istiyorlardı. Bu seyirciler, Çayanın mağlübiyetini patırdıya getirmek için, salonda gürül - tü çıkardılar hâdise güçlükle yatıştırıl- dr, Kurtdereli de birinciliği kazanarak ertesi gün. bebleketine (o hareket etti. Üç gün sonra, sokaklarda ilân gördük. Macar pehlivanı Çaya bu ilânlarla Kurtdereliyi tekrar güreşe davet edi - yor ve kendisini yatırırsa 1000 lira ve- receğini iddia ediyordu. Halbuki Kurtdereli memleketine çok tan gitmişti, Ve tabiatile bu müsabaka yapılamadı. Eğer Çaya bu vaziyeti ken disi için bir muzafleriyet sayıyorsa bu- nu bilmiyorum, Diğer taraftan hâtırmmda Eore Çaya “erman de miştir, Halil o zaman maalesef bir ya- bansı pehlivana yenilmiştir o fakat bu yabanci pehlivan Çaya değil Dobroviç namında bir Bulgardır. Filiz Nurullah ile yaptığı müsabaka. ya gelince, Filiz iri yarı olmaktan baş- ka pek mühim meziyet ve ehemmiyeti olmayan bir pehlivandı. O O zamanlar Filiz Nurullahdan o kadar daha iyi peh- livanlar vardı ki, Filizi yenmek büyük bir marifet sayılmazdı. Size son olarak şunu da söyliyeyim ki Çaya, o sıralarda Taksimde bir ça - dırda güreşildiğini söylemektedir. Halbuki, bugün yeni apartımanların yapıldığı Taksim meydanında bulunan güreş yeri çadır değil (ahşap ve çok muazzam bir bina idi, Burada sık sık mühim güreş temas - Jart olur, Kurtdereli gibi dünyanın en meşhur pehlivanları seyredilirdi. Hatt3 bir kere donanma cemiyeti menfaatine yaplan bir müsabakada Kürtderelinin kemeri müzayedeye kondu, Ve bu ke- mer tm 7 bin altın lira topladı ki bu paranm 4 bin lirasını Debreli Fuat ile Sarac Şökir yarı yarıya vermişler, üş bin lirası da halktan toplanmıştı. Macar pehlivanı Çaya aradan çok za-! man geçtiği için ihtimal hâdiseleri unu- tarak kafasında (o biribirleril. karıştırı- yor ve hiç karşılaşmadığı pehlivanları « yendim, yahut mağlâp olduğu pehlivan! larla berabere kaldım Sanıyorsa belki hâdiseleri bizler gibi Unutmayanların iddialarını gördükten Sonra hakikatleri kaldığına hatırlamak imkânı buler inşalleh.,, emk ll Anne — Parkla seni bir delikanlı. nın kucağında gürmüşler, Kız — Evet ama örne sıralar yeni boyanmıştı. — İtalyan Karikatürü — kısımlarma deil, tercihen açıklar? doğru Yapılmalıdır. Havaya lüzumundan fazla kaldırı. aln topların yere düşmek icin cok va kit aldığından arkadaşınıza vasıl ec). mak yerine hasımların ayağına, ya- hut da arkadasmızm yanına düştüğü esnada hasımlırın da oraya yetişmis olmaları ile faydasızlığını söylemeğe hacet yoktur. Kale vuruşlarının behemehal çok uzun olması lâzım değildir. Ancak hasmm ayağına verilmemek şartiie Bunda muvaffak olamıyorsanız ne olursa olsun mümkün olduğu kadar uzun olması daha iyidir. Eskiden bekler, bazan da kaleciler topu ayakla vurmak suretile kale vu- Tuşu y&parlarir. Bu usulün son 21- manlardâ Avriipnda ve bizde ortadan kalktığını görmekle beraber İngiltere de birçok klüplerde hâlâ bi usule de- vam olunuyor. Topu bir arkadasa biz de sandel tabir olunan sekilde dişür- mek ve isabetli vuruşlar yapabilmek AİN e ye e RM topu elle havalandırmak ve kime ng- sip olacağımı tahmin edememek karşı sında taraftarıyım. Herhalde meselenin esası kale vu- ruşlarında topu bir hasma değil, tz- kım arkadaşına ulaştırmak olduğur” göre her hangi usulde muvaffak olu nuyorsa onu tatbik etmek elbettede ha muvafık olur. Kale vuruslarında rüzirr da nazarı itibara almak ve ona göre vuruş yap- mak şarttır. Vuruşların kısa olması kadar ken- di muhacimlerinizi geride bırakacak i | kadar çok uzun olması da doğru de- Zildir. KÖŞE VURUŞLARI: Köşe vurusları kalecinin ellerile er- kıp yetisemiyeceği yükseklikte hava- dan şandel tarzında kalenin beş, altı metre önünde bir noktaya inmelidir. Peş, altı metre belki birdenbire göze fazla görünür, Fakat maksat töpu ka- İecinin eline vermemek ve her ne olursa olsun dışarı kaçırmamak için böyle hareket en doğruzudur. Köşe vuruşlarmda da ayağm bürnile değil taban boşluğunun üstile Ve 45 derece bir zaviyeden pelerek ortalayış tar. zında bir hız als kâfidir. 'Top daima kâlenin köse vuruşu alı. nan tarafından uzakla kalan direğin önlerini bulmalıdır. Bazı oyuncular köse vuruşlarını to- pun tamamile arkasma geçerek çek- mek itiyadındadırlar, Bu takdirde topa havadan bir sindel yaptırabilmek icin falso vermek lüzmidir, Köşe vuruslarmda rüzgürm esiş is- tikametini nazarı itibara almak mec- burlyeti vardır. 'Bürünkü oyuncular arasmda köse vuruslarımda kendine mahsus ve güc olmakla beraber en iyi metot kullanan ve muvaffak olan Begiktaştan solacık Esreftir, Fenerbahesdon Fikret de kö- 56 vuruslarınd»a #on derece muvaffak olan bir oyunendir. Bu iki oyuncunun kullandıkları stile dikkatle birçok şevler öğrenilebilir, PENALTI VURUSLARI: Ceza vuruşlarında birkaç esas var. dır ki bunları hicbir zaman gözden kağırmamak şarttır. Futbolda kale vuruşları da dahil ol.) takımın en sert şüt ç8 duğu halde hiçbir vuruşun gelişi si-| Zel yapılmaması ve vurulan bir topur; nin mühim olan noktası vuruşun ki! rel işl Sükan İnen ml Li Penaltı vuruşunu yaf değil, en isabetli plâse' oyuncusudur. Kalecinin #8 caya kadar yerinden © kaidesi vazolunalıdar demir gibi şütlerle gel kalmamıştır. Kale direklerin'n bir M& noksan içine, köşelere edilen ve. yerden yarım " az yükseklikte giden tP yerinden kımıldamamak! len kaleci için hemev M€ haricindedir. Penaltıyı çekecek ov haya çıkmadan evvel kaf dan tayin edilmeli ve şu verilirse, kimin tara ceği bütün oyuncular tar nerek kargaşalığa meyda Yidir, # Penaltıyı çekecek oy nin hangi köşesine plâse velden kararlaştırmalı ve" yapacağı anda fikrini doğ? dir. Hasım kalecisinin b# da zayıf olduğunu bilmek süratle verebilmek hus dım eder, Penaltı çekerken 6, 7 mak doğru değildir. 3 adil Direğe çok yakın bir nö şan almak yanlıştır. UfaN hatası ile mühim bir fn olur. — yememe ma gibi ancak !sabetli'plâse Vi saade edecek kadar dır. Ağları delmeğe lüzun Vuruşu yapan oyuncu, © nin elinden kaçarak pori timaline binaen derhal İ âır. Kale vuruşları haltiınd ihtar: Vücut çalımı İle şeye vuracakmış gibi sol köğeye plâse etmek diren tatbik edilecek bir ” Böyle bir tabiyede bir z olmak, her seferinde cağina bir delil say futbolda blöf, hiçbir oyun tarzma tercih olu! blöfü ve çalımı adet hik futbolcunun sonu gelmiğ” SERBEST VURUŞLAR: Evvelâ çift vuruşla gel vuruşlarla doğrudan tahvil olunabilen futbolcularımızın lâyık! etmeleri için nizamnamö kısımlarını iyice, okur malarını tavsiye ede nu iyice anlamamazlık üzerinde hayli kargaşal” dır. Aynı zamanda bu ler de mlişkül mevkide Ki Serbest vuruşları tarif edeceğim. Saha * serbest vuruşlarla kale bir tabiye altında alm! lenler. Gilağ Saha ortalarındaki ser Muhasımlara marke rilmeksizin süratle .W vuruşlarda çok kısa pas içini kullanmak caizse 9 # da daha evel tarif olu0”. delerine riayet şarttır. 3. daşa yahut da bir ark” yapıldığı anda çıkış mevkie göre plâse eti Kale ağzına doğru ve miyeceği bir yere plâs€ vurtşlar hasım için dal Maamafih uzun me serbest vuruşlar daha #” tevzi edilmelidir. ii” vi di

Bu sayıdan diğer sayfalar: