27 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

27 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üç gazete muhabiri Geçen hikâyenin hülâsası: ) l Harp havadlslerini mahallinde öğre! Bip gazetelerine bildirmek Üzere Suda ba gitmiş olan Martimer, Skot ve Aneslay isimli üç İngiliz gazetecisi #ralarında konuşuyorlar. Buzlardan Anesiey isimlisi genç ve daha tecrübe sizdir. Arkndaları, geride olan diğer #ri gazeteci deve sırtmda oldukları için kendilerini geçmeleri tehlikesinden bahsediyorlar Bu sırada Bedeviler hü cuma geçiyor Birkaç yüz. metrelik bir mesafeden ilâh atışı başladı, muhabirlerin silâh- ları kısa menzilli olduğu için hiçbir | $ göremiyordu. Düşman yavaş yavaş Yaklaştı, Anesley kayalıkların üstünde bir baş gördü. Adam Remington ta- bancasını çıkardı, ve arkadaşlarına İs- tikameti gösterdi. Anesley: — Ateş edeyim mi? diye sordu. — Hayır! Boşuna; çünkü kurşunu Duz hedefi bulamaz. Seott: — Fotoğraf makinen yanmda mı? » dedi. Tam iş görecek zaman. İnce yüzlü, sivri kesilmiş sakalı bir bir başka kayalığın arkasmda Börlindü. Başında reis olduğuna delâ let eden yeşil bir tül vardı. Scott; — Yolunu kaybetmiş bir grup ola- Sak! deği, Mortimer: — Şu gördüğün adami Baggaras ka- bilesindendir.. Bak, bir zenci... Birde. — Diğer irsi de... Dimgaslardan.. Bu kabilenin adamları muharebeyi çok 86 erler. Çarpıştıklarmdan kim olduğu- yeti yoktur. Sadece kılıç 7 Yeklasınca, onlara söylenecek bir Sözüm var, Anesley kendinizi iyi giz- leyin! Geliyorlar, Doğru idi, Bedeviler yeşil tüllü ada- Bin emrile ileriye atılmışlardı. Reisin Bunu yapabilir misiniz ? De m usta suvariler bu atın sırtın el yerl Fakat Hindistanın! Bag, 36 wx koşularına girmekte bu azğın tenm gir : vezne Ribi Yaparak düşmemek m Süzme seyircileri hayretlere | — Conan Deyle'den — arkasmda kulakları küpeli bir zenci vardı. Bu, sahiden bir devdi. Arkasın- den da iki zenci geliyordu. — Haydi, Anesley! Araba nişan alın! Silâhmı omuzladı. Nişan hattı üze- rinde herifin korkunç yüzünü gördü iki defa tetiği çekti, fakat nafile! Ya- nında iki silâh sesi işitti, ve Arabın göğsünden kanlar aktığını gördü. Seott; — Ateş ediniz, ateş ediniz, ahmak diye bağırdı. Silâhmı doldurmağı düşünmeden tetiği çekti; yine yanında iki el silâh sesi işitti, dev gibi zenci yere yuvar- landı, kalkmak istedi, fakat ayakta duramadı, yine düştü. Hiddetli bir ses: — Silâhını doldur, budala! diye ba- Zırdı. O anda da, Arap yere yatmış olan devenin Üstünden atladı ve Anes- leynin göğsüne çıplak ayaklarile bas- tu Ayni zamanda da, tam kulağının di- binde korkunç bir silâk sesi işitti. — Allaha ısmarladık dostum. Her şey yoluna girer. Sabırlı olunuz. Bu, Martimerin sesi idi. — Sizi terkettiğim$ çok müteessi- rim. Fakat telçraflarımızı zamanmda güzetemiz, yetiştirmekliğimiz lâzım Scott atının dizginlerini sıkıyordu — Telgraflarımızda yaralanmış ol duğunuzdan da bahsedeceğiz. Bu hadi- se, gâzetenizin müdürüne niçin telgraf çekmediğk.izin sebebini izah edecektir Şayet, Keuter ajansı veyahut akşam gazeteleri muhabirlerine rastlarsanız hiçbir şey söylemeyiniz. Abbas size bakacaktır. Yarm öğleden sonra döne riz. Allaha ısmarladık, bahtmız açık olsun! Anesley kendinde cevap verecel kudret bulamadı. Derhal, tesadüfür büyük bir adam olması için JAzım olar her şeyi hazırladığını, fakat kendisini" bundan İstifada gimasini hilmasız! anladı. Basit bir mücadeleye şahit ol- muştu, ama bu, hayatında ilk defa idi. Payitahtta halk havadisleri müthiş) bir sabırsizlıkla bekliyordu. Courrier, L'İntelligence gazeteleri bu havadisle- ri ilk defa alacak, fakat Gazettein si- tunları ise boş kalacaktı. Bu âlüşünce ona büyük bir gayret verdi, kalktı, Yerde, göğslinden yaralanan kor- kunç zencinin yattığını gördü. Çölün kocaman sinekleri yaraların Üzerine! konmuştu. Birkaç metre ileride Bede- vinin cesedi görünüyordu. »» Abbasın #esi: — Soott efendi onu silâhımızla öldü- rünüz, dedi. Anesley elini başına götürerek, al- nmı ıslak bir mendilin sıktığını hisset- ti. — Öteki Bedeviler erede7 diye sor- du. — Kaçtılar. Birisinin kurşunla kolu yaralandı. — Ya bana ne oldu? — Efendi başma bir bıçak ile vur. dular. Efendi bu herifi kucağma aldı, Seott efendi de ateg etti, Efendinin yüzü çok yanmış! Anesley cildinde bir yanık hissettiği gibi, saçlarında da tuhaf bir koku du- yuyordu. Elini bıyıklarma götürğü Yerinde yeller esiyordu. Kaşları da yok olmuştu. Dervişle yerde yuvarlar: dığı zaman, yüzü bu adamın başınn yanında idi, Vaziyetinin kötülüğünü kendi ken- dine itiraf etti, Yanmda sadece Suriye- den getirdiği küçük hayvanı vardı Böyle bir hayvanla otuz bes millik! mesafeyi nasıl katedecekti? Derbal yarış develerini hatırladı. Martimer de otuz milden fazla mesafeler icin deve lerin ata tercih edilebileceğini söyle - mişti. Yalnız, yarış devesini nereden bulmalıydı? (Dovamı var) l HABER — Akşam postası Ton Ton amca boks maçında HABER AKSAM POSTASI (DARE EVİ Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu » İstanbul 214 Te'grat süresi; Istanbul MABER Yazı işleri telofonu , 21N72 idare ve hân dme ABONE ŞARTLARI Türkiy Ernek 2700 &» 1480 890 3s9 , Sahibi ve Nesriyat Müdürü; Masan Resim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası HABE*'in Güzellik Do toru Kurcnu: | Yazan : Niyazı An met 424 sene evvel bugün Padişahın önünde uğursuz bir geçit resmi yapıldı Beş kemend, beş Loğuaza sarıldı, düğüm- lendi, beş $ehzade böylece can verdiler 1512 yılı 27 ikinciteşrin günü, 424 sene evel bugün, padişah Selin,, askerine büyük bir geçit resmi yaptır dı. Kendisi, at üzerinde seyrediyordu Gün, bugünkü gibi cuma deği, cumartesi idi. Fakat bu cumartesi tam 424 sene evvel buğüne rastla maktadır. Cumartesinin uğursuz gün sayıl dığı ınalâm. Acaba niçin cumartesi oğursuz sayılıyor? Bunu, tarihin bir Bunlardan birini de bu vakayı saya biliriz. Selim, büyük geçit resmini yaptırdıktan sonra yeniçeri kuman” danlarından beşini Bursaya gönder- di. Bunların aldıkları emir çok kor. kunçtu. Herbiri orada mahpus bulu nan padişahm beş birader o zadesin! saraya getireceklerdi. £ Şehzadeler Mahmudun üç oğlu ile, Alimsahın oğlu Osman ve Şehinşahım oğlu Mek. met idi. Mehmet yedi yaşında, diğer leri on dört ile yirmi yaş arasında idi- er. * . y* Şehzadeler, İstanbula getirili: getirilmez, bir odaya (o kapatıldılar. Korku içinde geçen günün sabahınd odanın kapısını ilk açan, cellâtlar ol- du. Beş ölüme mahküm genç, akibet lerini daha önceden anlamışlardı. En küçükleri diz üstü çöktü ve yalvardı — Beni öldürmeyiniz. Yalvarıy Eseri hazırlıyan: rum. Günde bir akçe ile padişaha hizmet ederim. Bu sözler, işi biran önce bitirmek için kati enıri alan cellâtlarm yüzün de hafif bir gülümsemeden başka bir iz bırakmadı. Allimşahm oğlu Os man Yirmi yedi yaşında idi. Kendisi» ni tutmağa gelen cellâtlara,. ellerini uzattıkları anda haykırdı: —— Canmı acımıyan gelsin.. Tellâtlar bu söze de aldırmadılar. Yalnız gülümsediler, Fakat Osman, Yumruklarını sıkmıştı. Arık o ölüm çok uzakta değil, ayaklarının altında idi. Onun için her seyi göze almıştı. Umulmıyan bir anda cellâtlar reisi. nin üstüne atıltı ve yumruğunu ins dirdi. Reis, inliyerek yere yuvarlan dr. Bir kolu kırılmıştı. Osman, artık durmuyordu. Yere yıkılan cellâdın bıçağını şimşek süretiyle eline alir ve diğerine saldırdı. Bıçak, cellâdın vücuduna saplanmış, cansız yere yur varlanmıştı. Padişah Selim, bir perde arkasm- dan bu kanlı boğuşmayı seyrediyor- du, Cellâtlarm başa çıkamıyacakları- nı anİryordu. Yanında bulunanlara — Cellâtlara imdat.. emrini ve:* di. Birkar dakika sonra odanm icine dolan gözleri kanlı cellâtlar, beş kars deşi kıskrvrak bağladılar. Bes kement, beş boğaza sarıldı, düğüm'e-X. beş sehzade bu suretle can verdiler., Nüzhet Abbas —35— i ı HUCUM HATTINI BESLEMEK :| onlardan en iyi yer tutmuş olanını © İyi beslenen bir muhacim hattı. nm hiç bir şeyden şikâyete hakkı ol madığı gibi arkalarında isabetsiz pas larla oyunu bozan evelce tasarlama- dan iş gören haf hattı ile çalışmağ; mecbur olan forvertlerin hali de hic şayanı gıpta değildir. Kendileri ne kadar iyi olursa o'sın o muhacimle" arkadan gelecek paslarla isliyecekle rinden bunların gelişi güzel verilmesi yüzünden en parlak bir hattı bile feler uğrar. Açık hafların dıkkat edecekler en ince nokta pası demarke bir muhacim kadasa vermektir. Hasım ne kadar| gayret ederse etsin büsbütün gecil sez bir tel örrü halinde bütün arka daşlarmızı örtemez. Bir misal ol mak üzere sağ hafm topu ayağına ge çirmiş olduğunu farzedelim. Merke: muhacimi hasım san*'rhafı tarafınder sağ ıç ve sağ acıklarda gene hasım sr hafı ve beki tarafından marke edil miş bir vaziyette olduğunu kabul « delim. Bu takdirde hir sağ hafın pa vermek istedifi arkadaşm önünder onu marke eden oyuncuyu çelmede" pas vermesi budalalıktır. o Şu halde topia ilerliverek pas vermeden evye! muhakkak surette bir hasım oyune! sunu üzerine orkm. : Topu tutmakla hasrm sol hafır" üzerine çekmiş olmak sağ ic ve sa” açık oyuncunuzu ancak tek bir h- #rmİz uğrasacek bir pozisyona sok müs eler ki fotbolda hundan doha & vantajlı bir vaiyet tasavvur edilemez. Bunlan sonra dikkat edilecek nokti pasi yerden vermekten ibarettir. Ha vadan verilen paslar bir arkadaşa va. sıl olmak için fazla vakit aldığındar daima hasım oyuncularınm vetiserek müdahale etmek ihtimalleri vardır. Acık hafların önlerinde beslene- cek beş muhacim vardır, Ru iMharla seçmek çok güç değildir. Her ne ka- dar önündeki iç ve açık muhacimle daha tabii ve yakından temasta ise de mütemadiyen onlara pas vermek çok yanlıştır. Bu tabiyeyi çakan hasım hafı bu yanlış ve yeknasak o oyuna daime müessir surette müdahale edes © bilir. Bunun için açık haf tabiyeyi iyen değiştirmek mecburi» yetindedir. Merkez muhacimi çok za» Oil man hasım santrhafı tarafından sıku bir takip altında bulunduğu için ona $ pas vermek biraz sakattır. Fakat sa hanın diğer cenahındeki arkadaşlara müsait yer tuttukları za- man bol bol pas tevzi etmek hiç hata- değil, bilâkis çok faydalıdır. Karsı tarafa pas verme, belki mo- dem Futbolda az görülen bir tabiye: dir. Fakat çok iyi tatbik edilr muhacim vk olmamak üzere ve? k sartiyle favdosı da inkâ; olunamaz. İskoç usulü kısa pas larla ilerleyiş gerek seyretmek gerek» İ se oynamırk icin cok daha miizel coliğiği ise de; bunda bütün takım efraarın anadan doğma futbolcu ve her oyuncunun yer tutma hususunda fevkalâde — fitri kabiliyette olması şarttır. TAÇ ATIŞLARI: Gerek « «kit kayb güç vaziyeti pu gerekse "en ortu! in toz ğ ütemadiyen taca atılmesi hem ğ #öyircileri bam de oyüneülar EUN çıkarır. Bu sportmenliğe yakışmı « yan vir hareket olduğu icin sadecs tac atışı iletecziycsi kâfi değildir. Biç dikkatli tac atışı yerine bunun bir sers besi vuruşla teczi"esi © düşünüldüğü halde şimdiye k “> beynelmilel mec GENİN lisin bu hususta b'r karar almadığı İŞİNİ şaşılacak i iş

Bu sayıdan diğer sayfalar: