3 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

3 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | Garip bir erkek Ns garip adam bu.. Bir türlü anlamı-| ne misafir gitmiş sıkılgan adamlar gi- yorum.. Üç senedenberi, geceleri hiç s0| bi havadan sudan konuşarak yemek ye kağa çıkmıyor... Yazıhanesinde kitap -İ Tiz... Muhaverelerimizde kendi düşün- i larını okur, Gazetelerine bir göz atar, radyo çalmak için benden müsaade is-| ter. Bir kere bile “hatırım için şarkı Böyle!” demez.. Eğer söylersem, kita- bın: da, güzetesini de bırakır, dinler... — Bir istediğiniz olursa kalfaya söy- leyiniz, aldırtır! - derdi. Hakikaten de ne istedimse aldırt-| tım, hiçbir şeyin yokluğunu çekme, dim... Fakat erkek yokluğu”. Aşk yokluğu müstesna.. Çünkü o, ihtiyar olmakla beraber soğuk, çekingen, res- mi... Bonse, bir şarkıcı kızdım. Şen Çağ- ıyan barında her gece alaturka şarkı! Söylerdim... Ne yalan söyliyeyim, bir Böz kırpan, biyık buran olursa güzel (yahut paralı) bir geyse hemen slâ- kalanırdım... Bu Etem bey de beni ge- liba bir kere yolda görmüş.. Bara gel- di. Bir masada oturdu. Ha seyreder, ha seyreder... Ama, hiçbir işaret ver- mez, haber gündermez.. Oranm müda-! vimi oldu gayri... Sinirime dokunuyor © put gibi ciddi haliyle.. Lâkin zengin bir şey, farkındıym... Nihayet,, İşte, kısmetmiş... Bana bir Mektup yazdı: “Sizi evimin hansmı yap mak istiyorum!., dedi. İ Tahkikatta bulunup ne zengin şey olduğumu öğrenince kim durur? He- men taşmdım... Daha ilk geceden itiba- Ten resmi, nazik vaziyetleriyle benim halimi, tavrım değintirdi. Onü taklit ederek ben de resmileşmeye mecbur Fakat, ihtiyar, biçimsiz bir sey...Be- Bi öpmeğe kalkmen, yüz buruşturdum; ekseriya zengin âşıklarıma yaptığım ibi: — Öİ - dedim.. Rahatsız otmiyeyim! Mademki ik i uz, bir daha böyle bir pmam... Yvimde Katmız, sofram da yemek yeyiniz, elverir! - dedi. İşte, o gündenberi, tç seneye yakm bir zamandır, yatak odalarımız ayrı ve aramızda hiçbir şey olmamak şartiyle biz sözüm ona karı koca hayatı yaşıyo | Yuz. 0, soğuk, ciddi, hürmetkâr ve tek- Eri... Akşam üzerleri misafirliğe gider &i- hi givinip sofraya tertemiz ve gayet , hemen dalma baska bir elbiseyle İnmemi istediğ O da çiçek gibi siviniyor... Odada elek. İrik olmasma rağmen Üzerinde gümüş Samdanlar yanan bir masada, en zarif takımlarla, örtülerle, en nefis yemekle. Fİ vivor, şaranları içiyoruz, Odaya girdiğim vakit, ayağa kalkar, «limi tutarak, parmaklarımın ucundan | öper: — Gününüzü nasıl getirdiniz?. Bir Arpıntız, emriniz var mı? -der. Ben, teşekkür ederim: — Kalfa, her ihtiyacımı temin edi- yor! - derim. ! Yüze gülen o konfor. Sonra, sofraya otururuz... Biribiri- mam Yeni saç tuvaletleri Ni iz üstüne dökülen fstifham izare- şeklinde bukleler Paris'n 1927 için nasip gördüğü" yeni saç tuvsleti- celerimiz, hislerimiz asla mevzubahs edilmez... O da, ben de, o ilk öpücük mesele $inin soğuk tesirini hâlâ üzerimizden atamadık... Nihayet karşılıklı bir pss- yans açarız. Sonra, o kitap okur, ben radyo dinlerim, yahut canım ister, bir şarkı söylerim... O zaman, gayet hlir- metkâr bir tavır takmır, Viyanada konser dinliyor senki.. Para, refah, güzel ev, güzel yemek, her istediğini hazır bulmak âlâ... TAkir insan bir giin oluyor gık diyor. Hepsin den bıkıyor... Biraz istediği gibi yaşa- mak, bahusus erkek istiyor... Aşk isti- yor. Een de of dedim. Kaçtım . Bara git- tim. Orada Emced'i buldum. Eski #na- nrm.. Oh, artık istediğim gibi yaşıya - cağım. Müd Fakat olmadı, olamadı. Yüzükleri. mi, küpelerimi satarak har Vvurmam, harman savurmam, birkaç aylık salta. nalmış... Sonra, Emced, gene eski ka- ba herif oldu... Küfürler, tokatlar, tek. meler. Bini bir para, Bunlara dayan- mak, göre neyre, çünki diyelim ki hoy rat erkekten hoşlanırım... Fakat kon. forsuzluk beni harap ediyordu. Eski. den gözüme batmıyan şeyler artık bat. mağa başladı.. Sabahleyin Kahvaltı - mm tepsiyle yatağıma gelmesinden gü miş şamdanlı sofradaki krista) sala. talığa ve alafranga hususi apteshane- me kadar her şeyl arıyorum, her şeyi. Değil bunlar, bir gün, kara sefaletle de karşılaştım: Emced kaçtı hmsr, kimbilir hangi orospunun jiğololuğuna gitti... Ve ben, ortada kakirm.. Alatur. kanm da barlarda tavsadığı zamana tesadüf ediyordu . Sokak orospuluğu yapmak mı? Buna kail olamadım... Aklıma kalfa geldi. “Mutfak kapısm dan girersem, bana yemek verir, belki de başka cihetlerde yardım eder!,, de- dim. Gittim Etem beyin evine .. Mutfak kapısından girdim. Ahçr dan hizmetcilere kadar hepsi yerlerin. den sıcrad'lar.. Hensinde bir nese. Bir hürmet... Vek: hanımımız geldi diye. Ah bilseniz nacar vezivetimi.. Üstüme) basrma da mı dikkat etmivorlar?.. Kalfa, kemen iğildi, #eğimi öptü... Beni icerlere alıyor... Sıkılıyorum.. Fakat, Üşimtş bir a - damın sıcağa kavuşması kabilinden bu evin derilnliklerine deliyorum... Mu- #ambalarm, parkelerin cilâ kokusu. — Geldiniz en nihavet demek ki ha- nrmeığrm... Ah, ne İYİ ettiniz. “— Biraz sıcak yemek." demek isti- yorum.. Fukat, o, buna frrsat vermeden, tep- silerle ikramlarda bulunuyor... — Beyefendi ne memnun olacaktır kimbilir71. - diyor. — Onun yanma çıkabilecek miyim tekrar? — Niçin çıkmıyasnız!.. Elbetle.. İste elbiselerinizlen birçokları dolap - Tarda.. İşte hamamımız, bütün tuvale | inizi vanarsımız.. Gene eskisi gibi... | — Peki, benin: hakkımda ne düşünü- | yor?.. Fikrini söyledi mi? O, fikrini hiç söylemez.. Fakat ben| anlarım... Sizi görünce memnun ola- caktır, — Fakat evvelden de geldiğimi har ber verin... Şayet istemezse bileyim ki! yanma girmiyeyim.. İ 'Bu evden kaçalı altr ay: olmuştu. Fakat, hiçbir şey değişmedi. Sanki ha yatımızın bu milddetlik sayfaları kop- müş, ömrümüzün kitabı yeniden cilt- Jenmiş gibi, fütursuz, salona girdim. Gazetesini bıraktı, Hürmetkâr, na - zik, sakin, yanıma yaklaştı. Parmak- Jarımın ucundan öptü. | — Güntünüzü nasıl geçirdiniz? - diye, Bu altı aym bahsi bir kere bile arık; madan eski hayatımız devam etti.. Ga| Tiba, ölünceye kader 0x sürün eidecek, (Hatice Süreyya) İ | | Tonton Amca çok açıkgözdür! AKŞAM POSTASI İDARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu » istanbal 214 Telgraf adresi - istanbul HABER Yazı işleri telofonu , 23812 idare ve Nân : 240 Sahıbi ve Neşrıyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ver (VAKIT) matbaası HABER'in Güzellik Do toru Kupcnu: , Kendisini suya attı. Yazan: Niyazi Anmet 333 se-e evvs bugün Sipahtlerin arzuları için padişab mühim bir tedbir aldı Kızlar ağası Osman ile Kapı sğesı Gızanfer'in başları; ceiladın satırı altında yuvarlandı ? İstanbul gene korkulu günlerden bi. rini yaşıyordu. Sipahiler ayaklanmışlar, padişaha birkaç başın daha vücuddan koparılmasını teklif ediyorlardı. İsteğin yerine gelmesi lâzımdı. Aksi takilirde isyan büyüyecekti. . Günlerce düşünüldükten sonra sipahileri yatıştır mak için bir çare bulundu ve bazı ted- birler alındı. 3 ikincikânun 1603 yılında 833 sene evvel bugün alman tedlir şu idi; Kay- makam saatçi Hüsnü paşa Yedikulede hapsedilmiş yerine Güzelce Mahmut psi şa getirilmiş, Müftü hoza Sadettin efen di zade Mehmet efendi de azledilerek Sem'ullah efendi ikinci dela hizmeti il. miyeye alınmıştır. Fakat bu günlerce düşünülerek verisi len kararın tatbiki sipahileri yatıştırma- dı. Gürültü ve patırdı gittikçe artiyor. du. Padişah Mehmet, sarayın harem ka- pist önüne bir taht kurdurduktan sonra tplepleri dinlendi.Söz söyliyenler sipahi lerin reislerinden Hüseyin kalla, Poy- raz Osman, ve Namık Kemalin Cezmi. sinde yaşattığı kâtip Cezmi idi. Bunlar, sadrrâzam vasıtasile istediklerini bildiri yor bizzat her şeyi padişahın kendisine söylemek istiyorlardı. Çünkü © istenen şeyler alelâde şahsi menfaat için değil | memleket içindi. Yurt davası garpışıyorlardı. Padişahın dinlediği sözlerin hülâsası şudur: — Erzurüm eyaleti Gazanler paşanın Sekban ve Teventleri ellerinde kalmıştır. Sıvas, Alaca atlının asi Ahmedin elin- dedir. Karamanda Deli Hasan tuğyan bayrağını kaldırmıştır. Merzifon ve Kas! tomonu sancakların: kara Sait ve Uzun Hasan zaptetmiştir. Bu» karışrkirklara nihayet verilmek için biddefat gönderi- len serdarlar mütevaliyen mağlüp oldu. lar. Bu hallere sebep ancak sipahi ve ak hadımlar ağalarile kapı ağası (o Ga- zanfer ağa, vezirler, hususi (dördüncü vezir Tırnakçı Hasan paşa, (hakikati uğruna | Anadoluya gönderilen askerin serdarli. padişıha arzetmemiş olan (o kaymakam Hasan paşıdır, Binaenaleyh cezaen bun ların başları kesilmelidir. Padişah bu haklı istekler karşamda cevap medi. Gürültüyü bastırmak için Yı leye hapsettir san paşayı getirtti. Kendisinden şikâyet şi olanlari: karşılaştırarak isticvaba baş ladr, Hasan paşa, patlişaha bizzat vere- rek imza ettirmiş olduğu arz tezkereleri le Anadolu ahvalini tamamile bildirmiş olduğunu isbat ederek başını kurtarma, ğa muvaffak oldu, Tırnakçı Hasan paşa mes'ul bulunu- yordu. Kendisini müdafaa edemedi, Et raftan: — Urun, Urun sesleri yükseliyordu. Paşayı iki yakasından (o yakslıyarak meydana getiriler. Keskin satırmı ha. zırlamış bulunan cellât; — Diz çök emrini verdi, Hasan paşanın bütün vücudu — titri- yordu. Medet ummamın faydasız oldu- ğuna kanidi. Buna rağmen yeniçerilere doğru döndü ve: — Medet kardeşler. Diye bağırdı. Yeniçeriler, birkaç saniye sonra cân. $ız bir ceset haline gelecek olan paşayr şefantleri ile kurtardılar. İki baş kurtulmuştu. Fakat mansıp- ları harem vas;tasile satmış olmakla it» tiham dâilen kızlar ağası Osman ağa ile ğına Hüsrev paşayı nasbettirmiş oldur Zğundan kapıağası Gazanfer (o başlarını kurtaramadılar, Tarihten birkaç satır: “Padişah, na- zarül iltifatındaki sultanların © (hanım sultanlar) Ove koca valde o sultanın gizli müşavirlerini kendi selâmeti için feda etmeğe mecburiyet gördü; iki ha. dum ağasının başları cellâdın satırı als tında yuvarlaridı. Askerin bu arzusu İs'af olunduktan sonra zatı ş& hane divan erkânını selâmlayıp hareme gekildi.,, 9 Elie here Yazarlar: İngiliz ordusu hava zabitlerinden Kenneth | v4 Brown Colline. Meşhur seyyah ve muharrir Lovell Thomas * — 61 Bizim kıyıda bulunmakta olan herkes sanki nüzül isabet etmiş gibi (kaskatı kesilmişti. Öteki kıyıda ise mesele baş- ka idi. Orada Hog Hampşayı ne yüpa- cağını biliyordu. Salm takıldığını görünce hemen aya.| ğa fırladı. İrmağın karşıya yüzülemiye- cek kadar şiddetle akmakta olduğunu gördü; bunun için kıyıdan yukarıya doğ ru koştu. Az ilerde durdu; cebinden ça kısın: çıkararak potin bağların: kesti ve! bunları ayaklarından çıkardı; kaldırıp — Hampşayra bakın! Yüzbaşım Ho- ga bakın! gidiyor! Bunu bağıran, emirneferim Benson. du. Fakat bağırmasına Ben bakıyordum. Hem de soluk alma- macasına,. Onun iyi yüzdüğünü biliyor dum Fakat ömrümde ben böyle bir şey görmemiştim, Bir yunuz balığı kader mükemmel yüzdü ve bir torpito hızıyla sala yaklaşıyordu; fakat kurşunlar bun dan da daha hızlı giderler. Suya daldığından bir saniye geçme- mişti ki Türkler ateş açtı, Bir o düzüne kadar makineli tüfek başka hedeflerden vazgeçerek ateşlerini onun üstüne kü. melendirdiler, Mermiler suyu fışkırttı ve orasmı bir dolu fırtinasına (benzetti. Bunlar bizim kahramanı nasıl olsa vu- racaktı. İnsan böyle bir ateşten kurtula' maz. Benson bağırdı: — Haydi Hog dişini sık! Ha gayret! Ben de bağırmağa başladım. Benim- le birlikte herkes bağırıp çağızdı. Ba- ğırıp çağırmak galiba bulaşık bir hasta! lık gibi söridiz, lüzum yoktu.) ; ———— —— —— A İstanbul yedinci icra memurluğundan! Dilimize çeviren: A. E, — Ha gayret Hogl. Sözleri yüzlerce ağızdan çıkıyordu. Hog sala, üstüne yağdırılan ( binlerce mermi ile birlikte gekli. Hemen de salm burnu Belki de işi başaracaktı Hoga fırsat ver mek için bütün toplarımızı oOTürklerin üstüne çevirdik. Onları acaba susturabi lecek miydik? Bazılarını susturduk a- İ ma bu kâfi değildi. & Hog sala vardı ve Üstüne çıktı. Kolu- “ nu uzatarak İpi yakaladı. Yalnız bir sa. niyecik için, sabit bir hedefti, Sala ay- ni zamanda o kadar çok mermi hep bir den isabet etti ki onu yerinden sıçrattı. Belki de bu sıçrayıştır ki Hogun ya» pacığı ikinci işe yardım etti, Düğümlü gücüyle sarıldığı gibi şöyle di arada bir şeyler yerlerinden oynadı ve sal tekrar k'pırdandı. Yalnız © biran tereddüt ettikten sonra gene suya atladı ve bizim bulunduğumuz — kıyıya | doğru yüzmeğe başladı. En çok suyum altından dalgıçlama yüzüyor, böylece | yağmur gibi yağmakta olan Türk mermi ierinden kendini koruyordu. Bu hareket eşine az tesadüf © edilen | bir kahramanlık harikasıdır. (Devamı var). Bir borçtan dolayı parayâ çevrilmesine © karar verilen oda takımı, koltuk, m kel keçesi, yazı masası, kütüphane, lap, vesair eşya 5.1937 günü saat İl dan 11,re kadar Bebek Narlıyan apart. manı önünde hazır bulunacak memur tarafından açık arttırma güretile satıl” cağı İlin olunur, 1 suretle © dibinde idi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: