3 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

3 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ba j | K Amerikada Diplomatlara | YASAK! Ecnebi kadınlarla evlenmek memnuiyeti da konuldu şartile hariciyecilerin cenebilerle evlenmelerine müsaade ediliyor Vaşingtondan yazılıyor: Birleşmiş Amerika cumhuriyet İeri hariciye memurları arasında 127 kişinin, yani bütün kadrosunun yüz: de 18 zinin ve sefaret kâtiplerinderi yüzde yirmi yedisinin ecnebi tabii- yetinde kadınlarla evli oldukları an- lasılmeda hariciye nezareti arsrulüsal evlenmeleri yasak etmeğe mecbur kalmıştır. “Hariciye nezaretinin eş rettiği yasakta şu cümle nazartdik- kati. celbedecek gibidir: ünya işlerinin şimdiki vaziyet ve gidişi, böyle evlenmelere karşı artık müsamahalı davranılmamasnı emretmektedir... Hariciye nazırı Hull'un, yaban- cı bir kadm Amerika ii cumburiyetlerine hayati ehemmiye. ti haiz bazı devlet sırlarmı öğ için, ne yapıp yaparak büş kii olan bir Amerikan hariciye mes muru ile evlenmeğe teşebbüs ettiği ni söylemesi üzerine, cumhütreisi Ruzvelt derhal bu emri imzalamış” tır. Şimdi Amerikan hariciyesine mensup elçilikler ve konsolosluk iş- lerindeki 700 memur bu yasağın te- siri altındadır ve yasağa karşı gelmek istedikleri dakikada memuriyetlerin İ den koğulacaklardır. Hariciye memuriyeti için imti- | han vermeğe hazırlanmakta olan ve bu gayelerine ermek için ayazma mumu igi yanmakta olan, birçok ka- dınlar'da diğer bir yasak yüzünderi bir hayli inkisara uğramışlardır. Has riciye memurluğu tahsil etmek üze“ re Vaşingtona birçok kızlar gider ve bunlardan bir kismi gayet zor ve si- | kı olan imtihanları vermeğe muvaf. fak olurlar. Fakat bundan böyle kadmların hariciye memurluklarına alımmıyacakları söylenmektedir. Şimdi Amerikanm Avrupada harici- ye memurluğu yapmakta olan iki bayanı vardır. Birisi İtalyada Milâ no şehri viskonsülü Mis Konstans Harvey, ikincisi de Brüksel sefareti üçüncü kâtibi Mis Francis E, Willis: "dir; fakat bunlarm yerlerine başka kadın koymıyacaktır. Amerikanm sabık Danimarka or ta elçisi bayan Rut Brian Arven" nin kral maiyetinden yüzbaşı Rhode ile evlenmesi bu yasağın başlıca sa- iklerinden olmuştur. Yabancı kadınlarla eskiden ev- lenmiş olan Amerikan hariciye me- Burlarmn vaziyeti bu yeni yasak karşısmda çok güçleşmiştir. ... Amerika hükümeti kendi harici» ye memurlarma ecnebi kadınlarla evlenmeği yasak ederken zengin A- merikan yabancı diplo- matlarla evlenmesine mâni olama- maktadır. Bu evlenme yolu ile ec- nebi memleketlere akan ve yabancı- murlarından Kont Reverdin ile bir- leşmek için evlenme vesikalarını im. zalamıştır Vaşingtonun en zengin kızların. nın Moskova Ogusto Rossi ile evlenebilmek için İtalyan tabüye- tine girmek talepnamesini imzala- mıştır. İtalya hükümeti kendi hari- ciye memurlarmın evlenecekleri ya. bancı tabiiyetli kadınların evlenme- Kızlar zengin olunca Avrupa deviri. leri kendi diplomatlarimı bunlarla evlenmesine müsaade etmektedir. Bi karikatlir meşhur Amerikdn kâarika. türlatlerinden Pol Frehm'in eseridir. den evvel muhakkak İtalyan vatan daşlığına geçmelerinde ısrar eder: böylece kadınların servetleri de te biatiyle İtalyan tabiiyetini kazanır. lırlar. Elbiseleri sarı sırmalarla pi rl pırıl parlıyan, göğüslerinde at na. lı kadar nişanlar şıkırdıyan Avrupa" İr diplomatlar zengin Amerikan kiz» larmın ellerinden yakalarını kurtar” miyorlar. .... Hariciye memurlarının şimdiye kadar Arsıulusal evlenmelerine A» merika hükümeti hiç aldırış etmezdi Fakat bazı o memleketler buna hiç göz yummazlar. Japonya ve Brezil. yada ordu mensupları ile hariciye memurları, yabancı kadınlarla kati- yen evlenemezler. İtalyada ise ecne- bi kadın İtalyan tabiiyetine geçtik- ten ve İtalyanın hariciye memuruna yahut da ordu ve donanma mensu” buna varacak bir kadının zengin ol- ması şarttır. | Kadının drahoması nikâh olur olmaz hükümetin konun. Tü altına girer ve hükümet de bu pa- rayı dilediği gibi kullanmakta muh- tardır. Fransa, Belcika, Şili, Ekvatör, Peru, Portekiz hükümetleri harici" ye memurları ancak mensup olduk” Tarı devletin müsaadesiyle ecnebi bir lstin öeplerine girmekte olan Ame | kadınla evlenebilirler. Türkiyede ise rikan milyonları, Birleşmiş Amerika | hariciye memurlariyle ordu ve do- cumhuriyetleri hariciye nezaretini | nanma mensuplarının ecnebilerle çok üzmektedir. evlenmeleri yasaktır. e İtalyanın Kopenhağdaki elçili- ... ğinde birinci kâtip Mario Pansa ge. Hükümetlerinin cesaret verme- çen ay evlilik yüzüğünü Nevyorgun | sine rağmen Amerikan kadınlariyle en zengin mirasyedi kızlarından Sa- | evlenmiş birkaç ecnebi elcisi de var Jeyn Sanford'un güzel parmağı. | dır. İngiltere imparatorluğunun A- na i. imerika elçisi Sir Ronald Lindson'un Eski ismi Nataliko kendisi de | karısı Amerikalıdır. Daha doğrusu Standard Ovil snirasçılerınden © Leydi Lindsen bu zatm ikinci Ame lan Sinyora Leonardo Citetti Muse | rilin karıttlır. Fransanın Ameria mari kızı Kontes Ciano ile birlikte | sefiri Jü Juserend'nın karısı Ameri- ümüzdeki ayda Nevyorka gitmek | kalıdır. Bir vakitler madam Wallis üyyendi Bu zengin Amerikan kızı | Simpson en iyi arkadaşı olan Arjan. da rim bir İtalyanın karısıdır. tin sefiri Filip Espil de güzel ve zen: Hele son zamanlarda yakışıklı | zin bir Amerikalı ile evlidir. varmak, zen Şimdi Macaristanın Londra elçi- Amerikalı kızlar arasında âdeta | si olan Kont Szechenyi Vaşingtor- da sefir iken Mis Gladyo Vanderli ile evlendi. Şimdi Londrada Belçika devletini temsil &tmekte olan Baron zı memleketlerde ise kadın zengin olmak dan Mis F, Villsinson Banker İtalya* | Kadınlar sırmalı üniformalara, | Sıra sıra nişan ve madalyalara buyi- | HABEK — HABEK — Akşam postast © İstanbul | fstanbul Eğleniyor ! Naşit anlatıyor: Komik Aptihin tiyatrosunu Sahnenin damından Nasıl taşladım? “— Oturduğumuz ev, o zamanın meşhur komiği Abdi'nin tiyatrosuna bitişikti, Tiyatrodan gelen iüzika, şar. kı alkış sesleri mahalle halkını rahatsız edeceği ve bunların da mazbata yapıp gürültü oluyor diye Uyatroyu yasak et- tirezeğini hesaplayan tiyatro sslı'bi bir loca ayırmıştı. Mahallenin ileri gelenle ri her gece bu locay: işgal (o ederlerdi. Babamla beraber hemen hemen hiçbir oyunu kaçırmazık. Bir akşam tam ti. yatroya giderken, o misafir geldi. Ba- bam mecburen evde kaldı. Ben ağlama- ğa, tepinmeğe başladı. — Haydi, o halde sen git, dediler. Kalktım tiyatroya geldim. Tesadüle bakın o akşam da kapıcı. değişmemiş mi? Herif beni tanımadığı için içeri bı. |; rakmıyordu. Derdimi anlatamadım bir türlü. Vay siz misiniz beni içeri almayan? Hemen arkadaşları topladım, Bizim ev tiyatroya bitişik (o demiştim yal fir iri taşlar bulduk, Tahtapoştan tiyatronun damına atladık. Damdan (aşağı sahne du, Başladık taş bombardı- şâtroda bir kıyamettir kop- talk kaçışmağa başladı. Kanto öy. nayan kız düştü bayıldı. Bağrişan, çağ» rkes ne olduğunu bilmeden bi- € giriyordu. Sanatkâr Naşit, 40 sene evvel dillere destan ölan, komik Abdinin tiyatrosu. nü taslandığını böyle anlatır. 30 küsur yıldır her sinrf halkı kendi sine çekmesini ve bilhassa halkın psiko. | sanatkâr olani | İ komik Naşidin tiyatrosu İstanbulun eğ- lojisini en iyi bilen bir Jence yerleri işinde-en orijinallerinden birisidir. İstanbula ilk defa gelenlere İstanbulu bilen hemşerileri muhakkak: — İstanbula gidince Naşidi görmeğe git, diye onu sağlık verirler, Gene seneden seneye tiyatroya giden bir kısım silelerde biriken bir senelik tiyatro ibtiyaçlarını Naşidin tiyattosun. da tatmin ederler. Bir loca tutulur. Ke- tnali ciddiyetle yüksek sesle gülmemek şartile Nasit seyredilir. Naşit tiygirosunun her mevkii ayrı bir &#lemdir. “Patadi, de hürriyet kanun larına cn mürit şekilde taraftar olan ehlikeyif oturur. Bunlar bütün bir tem- pil esnasında Hem hiç durmadan kabak çekirdeği, fıstık yerler. o KabuklâriMı hattâ mevkidekilerin başlarına atmakta da hiçbir mahzur © görmedikleri gibi beğenmedikleri kuntoyu rslıklamiakta; bığendiklerinin tekrarını tepinmek su. retile istemekte: tereddüt o ctmezler; Haeti lâfa karışırlar. Kanto oynıyan kiz yanık şarkılar söylerken: — Yaşa, varol. diye aferinlerini ale- nen izhsr ederler. İ tiyatrolara öylediğim gibi âra sıra tiyatroya giden mile Hplerine esadüi olurtur. Mevkide ise ak sakallı arlardan çocuklara kadar her şekil, evvi bir halk esi vardır. Naşi- din muvaffakiyeti de işte (o buradadır. ri ve bunlârın ps'kolo. lir, İste Nax'diy tek bası- na otuz küsur seredenberi halkı Fendi. sine çekmekteki sırtr. “. İstemez misiniz sizinle bir aktam Nâşidin tiyatrosuna gidelim? Hiç biri. hn buna itiraz etmediğini > görüyo” rum, O halde buyurun! Kapıddzl iline okuyalım: Bu akşam halk gecesi. Localar 100 her yer 20, pa- Cartier Marchand Amerikalı karısı de Vaşingtonda iken Ameri resmi ziyafetinde AF edfeld'in kolunu red- ykarmak üzdrey. ki diplomat. göre'ek iş ve onu ma“ saya götürmek suretiyle vaziyeti kurtarmıştır, # radi 10 kuruş. Gördünüz mü? Tam ek amında gitmişiz. Ne oynayasak bu ak sam acaba diyorsunuz değil mi? İşte bir Yazı: Barda bir gece komedi 4 perde Altında da şunlar ilâve edilmiş: Kantolar, düetolar, varyete,. Ses kra” liçesi Bayan flan... Ne o, korktunuz mu? Hakkınız van birdenbire boş bulundunuz. Bizaz öte nizde müzika > a başladı. gi Sanatkâr Nas alınmış bir rösmi ya hakkını? var. Çok gürükülü çalıyor- Tar. Fakat bu'sesin sinemaların kapılâ* rındaki oparlöfü bastırması meslek na- mına, sanat icabı lâzım! Gişeye soku mak da mesele.. Küçük delikten ancak şiklet çiğhiyen bir ağız görünüyor. Bu | ciğneyiş tarri da ağızın sahibinin bu ak şamiki vaziyette hiç de şikâyeti ğmı gösteriyor. İçeri giriyoruz Başmiızı kaldırm. pa- zadiyi görüyot musunuz; yam dale şeklinde dirilmiş insan başlar Fransız parlamentosunu andırıyor. Localar do iu. Mevki de boş değil; Bir de söyle bir vere İlişelim, Satıcılar biriri irini ko- vahyo, — Haydi eğlencelik fıstık kebap! — Hararet söndürüyor gazoz! — Haniya, çaydan kahveden! Tiyattonun içindeki çıtırdı Nez3" dik katinizi celbetti anlıyorum. Bugünlerd€ | İstanbulda salgın bir hale gelen kabak gekirdeği merakı. Mütemadiyen eller ağızlara gidip geliyor. Tabii bunun 1*- tcesi mütemadi bir su ve gazoz ihtiyi” Ciya, Tericere kapağı elinizden düşürdüğünüz bissini veren bir g taşlara ti, Hayırlı fistikçınm tablesr devrilme di, Bu “geng.,der. Yani perdenin açılâ” cağımı tebşir eden ilk işaret. Bu tes PA radiden uzun alkış'ar ve ıstıklarla test olundu. Dışarda müzika bütün kuvvetle çö kyor: İçeri girenlerin — ardı arası daha kesilmiş “değildir. Paradidekiler müte- madiyen aşağı bağırıyorlar.: — Hey pastacı, buraya da gd be! — Fıstikçi, pışt. ulan enaileşme o kadar kafanı kaldır yakan o bsk. Sana setnavattan lâf söylüyorez. — Garozcu..,. Beşinci kata gel. A- sansör gönderelim mi? Alirş, ıslık, tepiame,. o Saat ilerledi paradi protesto ediyor. o Sustarmanın kolayı var. Bir gilmbürtü daha. Perde. nin aralığından Yorginin kemanın: v- zattılar. Müzikacılar davulu ormuzlamın geliyorlar. Yorgi de sahnenin altındaki kapıdan çıktı, Elinde notalar var. Gör- roiyeli biz hayli ihtiyarlamış. Gözlüğü. nü taktı, O d4 aşağı yuker kuk yıldır bu sahnenin önünde çalar. Bir gümbürtü daha.. Müzika başlı/or. Sahnede rengarenk elbiseli bir katuncağız var, Vallahi ne olmadt- | oynadı diye sorarsanız ben de | rum. Yalmz iğriai. 4 Koştu, sıçradı, bu tab; tir. Poradi bu nümaraya medi. Arkasından tir eş teli; Pullu elbi: bilmiyo- gtuldu, #pladı. ynadı demek- numa: oyun i bye ver. oynayacak 4 e Gİ eta ya! Mes o Oynarken dik orgi nek; li paci şi çalıyor? Alkış! ra iki gatkı di, i tal seyrediyoruz « “Bin Bayan dâkikalarcg sü lek haysiyeti toyu “armonize,, etmiş! kat erliyor musunuz kraliçesi, ren alkışlarda ker. — Leylâ. Le yi... Acaba Leylâ öy kim? Feryat, t Sa eya tepinme, tslik, kıyamet kopu. — Leylâ, Leyja; — Gecenin Mâtemi?. Anladık şimdi, işin esl meşhur “Leylâ, Perde aşılıyor. e, “Seg “Leylâ.yı okumağa başlıyor. nun içinde tıs yok, «Halk bu Leyl; şa kısını da vökadar *eviyor, se Aşkımın goönessi daha solmadan Emeller hasrete kurbandı Ley > Bu sırada tiyatronun ie dl radiden yükselen bir 8€s baz: — Yaşa, anam nur ol! » » » Şimdi sıra Naşidde... Perg mİN önüne suflör kapağı kondu. Sahnede dekörler gakılıyor. Gene ayni güm açılıyor. Oyun “klâsik. int, Ley)i, $u İL şari,. Zuyor; ürtü, perde ulüzt kos k bi me w Naşit Aptal uşa | uşak rolünde. E. fendi kendisini tezaneye göndermiş- tir. O zamana kadar eczane denilen ye- arana 2 uşağa işba mahal "kö. ükkân,, diye tarif ediliyor, Fakat genç kalmıştır. sini merakla bekliyor. söylediklerini dinlemi; e ye faaliyeti Naşit Naşidi a m ediyor, Uzaktan s3'din a68i duyulunca abris — suratlar vir yömek gibi çözülüyor. Yüzierdeki £ B*VgiYor. Simdi salona kökim o. yaN iri bir meşedir, Naşit alkışlar artsındı baymda © püzkülsüz bir fes, ayağında beyaz bir pantolan sahneye fendisi kendi. ji aktörün r bile.. Könuş- giriyor po Neredeydin ie a DU suzlişe kavanozlu bis tün Gükkânlara Meselâ, giracıya, turşu» cuya, şeker giren Naşidin o cevabı herkesi kıp geçiriyor. Hele “eczanede de gocuk turşusu Yapıyorlar ,, diye ec. yane vitr çocuk cesedini tarif si canlandırıyor, E den Narit, rosuna alınışını telmihen; — Kâfir, bizi bır; diyer; Sale el giren ha! — Gidiyorum anış her bimdesiniz!. Saat 24... Tiyatro boşalıyor, Herkesin yüzünde iyi gece göçiriniş kiraselere haz şizgiler vir, Memnun ve heşeliler, Küçük bir çocuk balısının elini tutm — Naşit ne güzel dansetti değil mi bası diyor. Genç bir kiz: — Varyete çok güzeldi değil mi diye yünındakine soruyor. Büyük hanım yukarıdın inen insan seline karşı muhafaza için genç kırla. rt önüne ketmış kazasız dışarı çıkarma. ğa uğremtken lâfın altında kalmıyor: — Siz, diyor, felere yetiştiniz ki.Rah imetli Kel Hasan: görseydiniz, Abdinin göbek atışını sevretseydiniz. Şamranı, Virjini bir seyretseydiniz bunları Beğe- zaman kal. nir miydiniz hiç?. Nusret Safa Coşkun imi tm m mn —

Bu sayıdan diğer sayfalar: