3 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

3 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KOLLAŞI ŞT Zi a ay ER an an Suriyede isyan genişliyor (Baş tarafı 1 incide) Pariste bulunan Suriye başvekili Cemil Merdüm, Vatani partisi tara. fından müstacel bir telgrafla çağırıl. | muştır, İsyan Vatanileri şaşkın bir ha. le çevirmiştir. Bilhassa Sultanülâtra- şm şahsiyeti işin rengini değiştirmek. tedir. Isyanın ehemmiyeti Haber — “Cebeli Düruz, sun Şam hü ! kümetine ve Fransaya karşı ayaklan. ması fevkalâde bir ehemmiyeti haiz- dir, : Osmanlı İmparatorluğuna Havran İsyanlarmın neye mal olduğunu hatır. lıyanlar Şam hükümetinin bu taraf- tan gelecek bir tehdit önünde her su- rette boyun eğmiye mecbur olacağını kolaylıkla anlarlar, Şam hükümeti Fransanm en geniş yardımlarını elde etmiş olsa dahi Ce. beli Düruzla baş edemez. Şam her an bu mmtakanın tehdidi altındadır. Çünkü Cebeli Düruz babayiğitleri Şa- mi zaptetmek için büyük bir güçlük çekmezler. Netekim 924 - 926 hâdise, leri esnasında Dürziler reisleri Sulta- mülatraş'ın kumandası altında, Fran- sır işgal kıtaatını döve döve Şama girmişlerdi. Ve bilâhare Fransa bü. yük erkânıharbiye reisi olan Veygand ile-genetal Guüronun bütün çabalama, ları beyhude olmuştu. Cebeli Düruz Osmanlı İmparatorlu. ğu devrinde Suriye vilâyetinin Havran sancağına tâbi bir kaza addedilirdi. Lâkin Havranın şarkındaki bu kaza yalnız adıyla İstanbula tâbidi. Haki- katte tam bir istiklâl içinde yaşarlar- dı. Reisleri Sultanülatraş, Süveyde, Silâhne, Urman, Şehba, Sali ve Mec- del adlarmı taşıyan altı nahiyenin bü. tün halkı üzerinde çok disiplinli bir nüfüza sahiptir. Astığı astık, kestiği kestiktir. Bu ahali çiğden çok cesurdur. Bil, hassa umum) harp yıllarımda modern silânlarla teçhiz edilmişler, adeta çakı Adisababada yiyecek kıtlığı başladı Bu sabahki posta ile gelen Daily Herald gazetesinde okunmuştur. Şimdi Adisababanın muhafaza" sma memur olan 30.000 İtalyan as- keri yiyecek azlığı gibi ehemmiyetli bir tehlike karşısında bulunmaktas dırlar. Mühim miktarda asker, ge- lecek ay “küçük yağmurlar., başla- mazdan evvel İtalyaya ve Habeşis- tanın diğer taraflarına gönderilecek. tir. 500 den ziyade asker daha şim- dilen Adisababadan ayrılmıştır. Bir kağ bin kadar da, önümüzdeki iki üç hafta içinde hareket edecektir. Adisababaya et, sebze ve diğer *aze yiyecekler, daima civardaki zi- rai mmtakadan gelirdi. Bugün mahsullerini Adisababa- da satacak bir çiftçiye nadir rastlanı- yor. Bundan başka İtalyanların ver- 'dikleri kâğıt İtalyan paraları da Ha- beslere yaramıyor. Şimdiye kadar Mareşal O Graz- yanişyiyecek tedarikârı Cibuti, Erit* re ve İtalyan somalisinden trenle veya şoseden getirtmek suretiyle te- min ediyordu. Bununla © beraber .yoğmurlar, bu yolları kullanılması | güç bir hale koyacaktır. Diğer taraf» : tan İtalyan makamları Fransız malı olan demiryoliyle doğru dürüst yiye cek temini kabil olamıyacağı kanaa- tine varmışlardır. Onun için bu vaziyete yegâne çare olarak Adisababa garnizonun- | dan mühim miktarda eksiltmeyi dü- şünmüslerdir. Ve bu tedbiri, Adi. sababanm artık o kadar iyi muhafa- | za altımda bulunmadığı haberini ala. | cak, hâlâ düşman kabilelerin bas» pm ihtimalini bildikleri gibi bir hücum kuvveti halini almış. lardır, Sultanülatraş umumi harp yıl larmda Ceziretülârabla, İrak ve Suri- yenin Türklere karşı dostluk göster- mis, Türk civanmertliğine “fazla iha. net etmemiş olan şeflerinden biridir. Lâvrens muhtelif zamanlarda Cebe. li Düruza da uğramış ve İngiliz altın. ları buraya da bir hayli akıp durmuş- tur, Sultanülatraşın çadırında İrigiliz ve Türk istihbarat zabitleri biribirle- rini tanımadan, bilmeden misafir de i olmuşlardır. Faraza bir defasında Mersinli Cemal . paşa karargâhına mensup olan Cevad Rifatla Lâvrens iki gün arapça konuşarak, çöl âdetle- rine dikkat ederek biribirlerine, ken. dilerini Sultanülatraşın ailesinden bi. rer dürzi gibi satmışlar ve bittahi iki, sinin de ne olduğunu bilen Sultanülat, raş bu halle bir hayli eğlenmiştir, Velhasıl gerek umumi harpten ev. vel gerek umumi harp içinde Sulta- nülatraşa evvelâ İngilizler, sonra Fransizlar silâh, cephane, ve mitrsi- yoz vermişler, fakat Sultanülatraş bunları bize karşı kullanmamıştır. Ne gariptir ki dürziler bilâhare kendileri tarafmdan verilen silâhlarla Fransız işgal kuvvetlerini bo! bol kurşunlamış lardır. Fransız rüstemleke memurlarınm dünyanın en namussuz adamlari olma. ları da Sultanülatraşın işine çok ya- ramış ve bunlardan bir hayli mitral- yöz, makinelitüfek ve küçük çapta toplar salınalmıştır. Bunlara 926 -is- yanı esnasında zaptettiği silâhlar ve | cephaneleri de ilâve ederseniz Dürzi- lerin Şam hükümetinden silâhça çok derece kuvvetli oldukları anlaşılır. Türk memleketine Vatani haydutla. rmın saldırdıkları, Hatay 'Türk köy, lerinin yağma, ve talan edildikleri, Fransız müstemlekecilerinin Türk hu- duduna çeteler göndermek cinnet ve cinayetine kalkıştıkları “bu günlerde Sultanülatraşın palası hakkın ve doğ» ruluğun tam zamaninda kalkmış bir satırını andırmaktadır. Cebeli Dü. Tuz ns derece Suriyeden değilse Ha- tay da o derece Suriyeden değildir. Suriyeden olmıyan Cebeli Düruzun Su riyeden olmıyan Hatay gibi benliğini idrak ve istiklâlini iddia etmek hakkı- dır. Seyahate davet! 3 kış bağlı duran eğlence yat. | ları bahar geline hazırlıklara başlamış» tar. Böyle gemicilerin pırri pıri parlat- tıklar: güvertelerde yolculuk yapmağa kim can atmaz 7 Ruzvelt ve sulh konferansı Vaşington, 3 (A.A.) — Reisicun- bur B, Ruzvelt, beynelmilel bir kon- | ferans tertip edeceği hakkındaki ha» | berleri tekzip etmiştir. Ruzvelt, birkaç güne kadar kon- greye bir beyanname göndererek, işsizler için yeniden tahsisat istiye- İ ceğini bildirmiştir. “ Hududumuza eşkiya (Baştarafı I incide) gelecek olan bütün küçüklüklere bir ters tokatımız kâfidir. Çoktur bile... Müstemlekeci Fransanın mede- ni dünyaya 20 yıldanberi göstermiş bulunduğu çehre, Suriyeyi idare ettiğimiz günlerin ber tarafta hü- cumlara maruz bulunan Türkiyesiy- le bu medeni Avrupa devletini mu- ze nihayet imkân vermekte- Yirminci asra ve Türkün milli di elimizle yıktığımız o köhne Tür- kiye bile bu mülevves müstemleke idaresinin yanı başında bir efendilik kazanmıştır. Müstemilekeci Fransanm kulları. dığı Suriyeli politikacılar, ve impa- ratorluk döküntüsü satılmış, serseri, hain ve namussuz eşkiyalar, siyasi dünyaya yeni doğan bir Suriye mil. letini temsil edememelidirler. Suriye mül edemiyeceklerini artık dünyaya bildirmelidirler. Eğer bir medeni fransa varsa, derhal elini uzatmalı ve imparatorlu ğun her paşasına ve imparatorlukta sesk ba bül göle Süriyedesi iz ürmelidi Katilere, ulus) Yaya branlarl siyasi ve medeni hak verilmemelidir. Büyük Millet meclisinde çarşamba günü Dahiliye vekili ve parti gönel sek reteri Sükrü Kayanın cenup bududu- muzdaki hâdiseler hakkında © vereceği izahat büyük bir alâka ile beklenmek- tedir, Haber alındığına göre bu O havalide son zamanlarda bazı şekavet hâdiszleri tekerrür etmekte, asıl şayan: (dikkat tarafı bu hâdiseler bazı ecnebi otoriteler tarafından teşvik ve hattâ tertip olun. müktadır. Cenup hududumuzdaki emniyeti ih- İâle matuf bu cüretkârane hâdiselerin Hatayın mukadderatı mevzuu hahsoldu ğu bu anlarda yapılması ve ayni zaman da hududun öte tarafındaki Türklere de mütemadiyen işkence ve tazyik edilme- si Türk efkârı umumiyesinde çok derin âkisler yapacağı muhakkaktır. Bu itibarla omuzlarıma nekidar bü. yük bir mesvliyet yükü aldıklarından | tamamnile gafil bulunan © cüretkörlarm | mukadder akibetlerinden bihaber olma- ları, şayanı hâyrettir. Türk toprakları" na eşkiya göndermek küstahlığında bu lunanların buna mukâbil o Türkiyenin | alacağı tedbirlerin de ciddiyetisi düşün. meleri ve bundan ürkmeleri lâzıxdı. : Bu bahiste en riyade şayan dikkat nokta, Fransiz hükümetinin bu mesele karşısında göstermekte olduğu şayanı muahere ve tehlikeli lâkaytliktir. Emniyet umum müdürü (o Şükrü bu hâdiseler dolayısile Cenuba gitmekte. dir. İsmi değiştirilen Türk köyleri Suriyeliler birçok Türk © köylerinin isimlerini değiştirmektedirler. İsimleri" ni değiştirmek suretile halkını Ja Arap Haştıracakları o vehminde bulundukları bir kasım köylerini hakiki eski ve sahte yeni isimlerini bildiriyorum: Balli: Aliyye, Dede: Dude, Camus; ! Deviren: Camusiye, Çoraklı; Elmürre, İ Hatoğlu: Ralksiye. Cenevredeki içtimalar Cenevre 2 (A.A.) — Milletler o Ce. miyeti sekreterliğinin bir tebliğine gö- re, Hatay anayasası tanrime memur mütehassıslar komitesi Türk delegesi cerrabi bir ameliyat geçirdiğinden, 22 nisana kadar toplantılarını tehir etmiş- tir, 9 yaşında gönderenler evlenmeğe müsade edile bilir mi? Amerikada 14 yaşından küçük 6000 anne var Önis Vinsted adında 9 yaşında bi” kızcağızla, 22 yaşlarındaki oduncu Şar) Conun evlenmeleri haberi yal nız Amerikada değil, bütün dün yada büyük bir heyecan uyandır- mıştır. Birçok çocuklarm evlenme lerinden sonra vaki olan bu yeni €V” lenme Amerikada hakiki bir devlet meselesi halini almıştır. Bütün mat buat bu meseleyle meşgul olmakta, bir kısım gazeteler . bu evlenmeyi tescil edenlere şiddetle hücum et Bu misli görülmemiş nikâhı kıyan | Valter Lamb, gazetelerin birisine, bu hareketini haklı göstermek için bir makale yazmıştır. Amerikada içtimai bir meseleye temas eden bu şayanı dikkat yi aynen alıyoruz: “Evlenmek istiyorum!,, R İşte bir cümle ki, hayatımda mü- teaddit defalar, birçok dudaklarda birçok tavırlarla söylediğini duy” dum. Fakat bu kadar genç bir ağız” dan bu kadar büyük bir katiyet V* emniyetle, asla.. — Nasıl? Sen mi Önis? k — Evet, ben, hem de rica ederim bu hafta! Kızcağız bu müracaatına daha büyük bir ehemmiyet verdirmek için ayaklarımın ucunda yükseliyordu. | Başma, çılgın saçlarmı zaptetmeğe çalışan kırmızı bir bere, ilk mektep talebelerinin giydikleri önlüğünün üzerine de bir şal geçirmişti. — Yaşm kaç Önis? 7 — Daha on iki yaşımda değilim ama vali müsgade etti. 3” — Bakalım kızım.. Onu evlendirmeğe hakkım var mıydı? Bu çocuğun arzularını na” zarı itibare almalı mıydım?? Oniki yaşını bile doldurmuş değil. Şeker- İe, saklambaç oyununun sevildiği ta bu kızcağız hayata nasıl | atılabilirdi? in Lâkin anlaşılan, Vinsk tedlerin &i- lesinde, bu bir adet halini almıştı. Önisin henüz on beş yaşına basma yan ablası Meri iki çocuk annesiydi, Öyle ki, yaşı ancak otuz olan ma di.. Bir türlü karar veremiyordum. Valinin kararı, ablasmın tecrübesi ve bilhassa ağzından daha yaşlı olan büyük gözleri Önisin gayesi Jebin deydi. Bundan başka, on dört yaşlarına basmayan 6.009 anne vardı. Bana öyle geliyordu ki bunlar kulağıma şöyle fısıldıyorlor- | o neden olma | dı. “Biz mesüduz, sın?,, Ben de cevap vermiyordum" “Bu kız, okadar narin ki.., Dağ çocuğu Şarli Düşünceye dalmış olduğum bir i sırada, içeriye, heyecanlı bir halde. 22 yaşılarındaki dağ çocuğu Şarli Con girdi. Onu, ormanda, baltasile koca ağacları devirirken, bir dasbz ile dalları uçururken görmeli. Bu- rada kocaman vücudunu, ellerini ve ayaklarını nereye ( sığdiracağın! bir türlü bilemiyor. Ona açıklık ve ciğerlerine kasırga rüzgârları lâzım, yoksa zavallı genç havasızlıktan bo | ğulacak gibi bir hal alıyor. İşte, kr zararak: ç — Evlenmek istiyorum! diyor. Anlasılan bereketli bir gün. Devam ediyar: — Sridvilden genç bir kızla, kü“ çük Önis Vinstedle. * Genç oduncu nefes almadan söy lenmeğe başladı — Yarm akşam vaktim var, eğer İ sizce bir mahzur yoksa. - — Öyleyse yarm! Sar Mes'ut hayat Düğün merasimi atık havada, kırda yapıldı. Önis, güneş * renkli, dağmık saçlarile, Con güzel ve müş fik bakışlerile.. “Mesut olun!,, diye bağırdım. | wazifem Önisle Şarli dam Vinsted iki defa büyük anneY- | : Amerikada, | Onlar artık gecenin karanlığına | karışmış bir çift gölgeden başka bir sey değillerdi. ; | o Birkaç gün sonra, madam V ç , madam Vins- ted, yeniden büyük anne olmakla öyünebilirdi. Küçük anne evlenme ve evvel gebe kalmıştı ve evlenmesine müsaade li sebebi de buydu. © <“i Sizi temin esasen İmesinin ederi i zel bir bebekti ve herken mode pi etti. Küçük anneyi ilk gördüğüm gün - koltuklarında kitaplar vardı. hararetle tebrik ettim. üi is cevap verdi: — Onlardan yirmi £ Fakat evvelâ okuyup renmem lâzım. Bunu mektebe başladım. ., i o Banaelini sallayayak selâm verd i Daha sonraları öğrendim ki Önlsi yaşı 12 değilmiş 9 mug. mf Maamafih bunun ehemmiyeti yok çünkü Tenessenin geri di şi e ancak annenin ?evce Elemesi dir, başka teferruatladar, bibssim 0 Hem de emin olunuz ki a kalı annelerin bu en kürüğü diğ lerinden daha az sadık ve sy “anne,, olmayacaktır, NALA Çocuklatm evlenmelerine tar mıyım? Bütün samimiyet ve cevap veriyorum: “— Hayır, Fakat bu emsal ane İsterim, Yazmayı öğ» m için tekra; kanaatilmle i bunlara acıyorum. 8IZ Vaziyette benim Conu birle n > d irleçe tirmekti ve ümit ediyorum ki, onlar | tanrınm Ve insanların önünde, iyi ve mesut bir aile kuracakla, dı k Milleller Cemiyeti sarayında ışık sön- dürme tecrübesi ! Cenevra, 3 (AA) Gi gece hava müdafaası için, Milletler Cemiyeti binasını “karartma,, tec | rübesi Yapılmıştır. Tecrübe netice- sinde Milletler satayınm - muazzam binasından dışarı hic bir erk ği anlaşılmıştır. hiç bir ışık sızmadı — Bir kadın 15 metreden Düşüp öldü Bu sabah Beyoğlunda Parmak kapıda Nane sokağında 17 numara. İ apartmanda oturan kahveci Rüs- » temin metresi 28 yaşındaki Hira a- partmanm en üst katındaki taracas dan 15 metre aşağıya düşerek vücu. dünün birçok yerlerinden yaralan- mış ve ölmüştür. Çağırılan imdadı sahhi vaka yerine biraz geç geldiği için bu arada ölen Hirayı alıp gölür- memiştir. Hira şimdi evindedir. za- bita tahkikat yapmaktadır. Aldığımız malümata göre Hira rahatsızdı. Annesinin apartmanın üstkatında yıkadığı çamaşırları kon- * trol izin taraçaya çıkmıştı. Asılan bir çamaşırı düzeltmek için eğildiği sırada müvazenesini kaybetmiş, bil. dirdiğimiz şekilde aşağıya düşmüş tür, y a Lisan dersleri- mize dair Gazetemiz sayfala; vermekte ol, duğumuz lisan derslerinde ânlaşılmı- yan noktalar varsa bunları okuyucu » larımıza izah edebilmek düşüncesiyle her hafta yapmakta olduğumuz lisan dersleri şifahi toplantılarını, bu baf - tadan itibaren kaldırıyoruz. Çünkü, okuyucularımızdan gelen cevapların ekseriyeti derslerin tama- miyie anlaşıldığını ve şifahi derslere düzüm olmadığını göstermektedir. yy yg

Bu sayıdan diğer sayfalar: