8 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

8 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mii 5 TEMMUZ — 1937 Benim gö cüşüm - Mİ m mi m Kontrol ve Şiddeti cezal| lan, abamdan bir çocuk, basta- — niştı.. Midesini fena halde boz“ huş, isürap içinde kıvranıyordu. , > Nesi var? Ne olmuş? Ne ye- WiŞ? » diye hısım akrabası meraka | ba liler; bilhassa tifo salğınından | ansedildiği bu devirde, ne derece te. 98 etseler haklarıydı. , Nihayet, sebep anlaşıldı: Çocu- “a elbiselerini temizliyen annesi, plerinde küçüçük bir paket bul- lar Evvelâ ne olduğunu anlıyama- 19. Sonra, açmış. Şeker gibi bir şey. wi bir tane atarak, öğürtülerle Sikarınız, haç e olan kadıncağız, nekahat 80; De giren oğluna muhtelif sualler Tmağa başlamış: er Falanca şeyi yermisin evlâ- ora Yerim, anneciğim. — Falanca şeyi? — Onu da yerim. dura, m, bir hastalık hangi şeyden Man, t hastanım ona karşı uzun Za: Yord a istikrah hissedeceğini bili- Meleşi 'aketin içindeki mabut nes- Sıkardı: hay Şunlardan bir tane ye baka: | RO... >— Ne oluyorsun? : Yali >cuk gördüğü korkunç bir ha- | « #leriyle uzaklaştırmak ister gibi ! hareketler yapıyordu: m #temem, istemem... İn idenin neden bozulduğu, çocu. Böyyeisin günlerce kıvranıp yattığı *ce tesbit edildi. âkette ne vardı? Dro Hide şeker... Yeni ismiyle iz Hani spor sahalarında filan | a Bunların iyi çeşitleri de Maazağl elimde bir tane Varki, tat be h, Hasta çocuğunu anesi biz j SDa getirmiş, dikkati celbetme. Wtemiştir. bir resmi “. Yen Saklıyorum. İste- dile daire olursa, tahlil e- diy nde içinde ne olduğu anlaşılsın © Vereceğim. Droba, renkli bir kâğıda sa- iner Üzerinde, itimat “edilebilir ki ye veren bir isim vardır. Dış bur , ş sryorsunuz. Yaldızlı kâğıt Zu edin Fakat içi maazallah... uhtelif yazılarımda, zaika; his. Söyle kuvvetli olduğunu karilerime & iğ Belki bir musiki parça- nüktelerini anlamam ama, Sesi Seşit yağı, kırk çeşit şarabi, kırk De Tadi yan yana koysalar, bunla- a telif seferler tatmak suretiyle rlesem, sonra imtihandan geçi- Tılmaşt ni Biye sınıfta kalmam sanırım... Gö. ii apalı olarak tattığım gıda ya: deb vi. falancadır!,, diye tayin e- Sceğimi umuyorum! töy, a rağmen, Vi seyler yemem hayel bir kitlik hayatımda çok mukaddermiş: E memleketinde rsağından ve patates kabu- yapılmış çorbayı —. açlıktan k için - içtim. Hemde iki Bunda, i m ölmem Piyon, bupyuna rağmen iddia ederim ki, insanlı derecesinde kerih bir şey Desa e diye Piyasaya arzedi- Ya, , >üşünmeli ki, bunu, ekseri- #aikası teşekkül etmemiş 3 m ie ç Easen, bezirgânların ör r kötü bir mal çıkarmalarma bep, il satış » yapabilmelerine se- #erinin çocuklarla olmasıdır. G »; 4 tike Ken gün, yine bir heroin fab- bizm, tılar: İnsanları zehirliyecek iç satıyor diye.. rileri Ya kok; nin, heroinin müşte. iler, ; e<etlerinden mesul yaşı başı apsanlardır. Zehir olduğunu ıYorlar, Bahsettiğim drob- olduğunu bil b? i euklardır. deki ses İstiyoruz: Kontrol ve şid. . (Vâ-N0) Va o Hasköy çarşısında işsizlikten kapalı kalan dükkânlar ve kalafat yerinden bir görünüş. Istanbul konuşuyor ! (Hasköy : 4) Hasköyde yavaş yavaş kimse kalmayacak mı? Euranın pazarında çürük patlıcanlar nasıl satılır? Hasköyün çarşısını şeserken ilk gö zünüze çarpacak Şey, sıra ra boş dükkânlardır. Oradaki bir bakkala bu - nun sebebini sordum. — Çok tabii, dedi, Hâsköy boşalıyor artık. Biraz hali vakti yerinde olanlar doğru Galata taraflarma kaçıyorlar. Yavaş yavaş hiç kimse kalmıyacak ga liba burada.. Hani dükkânmuz filân kendi malımız olmasa biz de çoktan ka. çacağız doğtusu... Hasköy çarşısında, seyyar satıcıla - rın dizildiği bir kısım daha vardı ki, oraya doğru da yürüyoruz. Mevsime rağmen, fındık küçüklüğünde minimini erik satanların işportasının “Üç târafı yarısına kadar tamamen çütümüş ve küflenmiş patlıcanlarla doldurmuş sa - tıcılar burada garip bir manzarâ teşkil ediyorlar. Yerler pis, etraf bir mezbelelik ha - linde... 'ECİK satanlara yanâşmadım bile, sorsam, muhakkak ki (halis bahçe eri, ği) diye yutturmağa çalışacaklardı. O- nun için patlıcancı ile konuşmağı ter çih ettim. — İzmirden gelen malların çün - müşlerini ayrırlar, biz de alır, ucuzu cuz satarız, diyordu. — Bu kadar mülevves şey, nasıl ye - nir, diye hayret ettim. O hâlâ iddia ediyordu: — Yarisım kesip “atınca; mükemmel yemek yapilır bunlarla... Ben satıcının sözlerine pek inanmıya. çaktım amma, bu sırada kellifelli Üç bay gelip çürük patlıcanlar için pazar lığa başlamasınlar mı! Belki yarım saatlik birçekişmeden sonra, bayanlarla, satıcı çürük patlıcan ların berbirisine yüzer pal biçti. ler ve bu nefiş maldan! bir düzine ka - dar alarak yaptıkları kelepir alış veriş. ten memnun, mesrur evlerine döndü - ler. Biz de sekiz on mavnanın tamir edil. mekte olduğu kalafat yerine doğru iler- ledik. Buralarda pek şayanı dikkat bir şey yoktu. Yolda ahşap bir eyin önüne oturmuş, hava alari iki genç, bayan gördüm. Yan larına gittim. Kendimi tanıttım ve ko nuşmağa başladık. Onlar da semtlerinin susuzluğun - dan, yolsuzluğundan bahsettikten son - ra: — Bizim köyde bir de lâğım derdi, diyorlardı. Aşağı kısımdaki evlerin he- men hepsinde lâğımlar . muntazamdır. Fakat üst kısımdakiler patlamıştır. Ve bunların pisliği hep aşağı kısımlara ak maktadır. Bunların da derhal tamir edil mesini İstiyoruz. Sonra, semtimizin bir de sineği pek boldur. Bununla da mücadele edilmeli - dir. Bizim biçare Hasköyün, belediyenin en az meşgul olduğu semt olduğuna hiç şüphe yoktur, doğrusut.. Genç kızlar daha fazla söylemediler. Zaten vapur zamanı gelmiş. bizim de vaktimiz kalmamıştı. Hızlı adımlarla, aşağıdaki resimde de göreceğiniz, berbat yollarda yürü - yerek iskeleye doğru ilerliyorduk. Ya - wmızdaki Hasköylülerden birisi gider ayak bize son bir şikâyet daha yaptı. İstanbul vilâyetinde sözde bir (Has- Kutupta ilk Yazan: Hasköy çarşısındı pps: yeri ve çürük paihoan satışı! mindenberi (o peşimizden Musevi bakkal da dayanamayıp tekrar lâfa karıştı; — Hasköy boşalıyor, yakında kimse ayrılmıyan /, kalmıyacak diye söyledik ya elbette böy- Rasköyün en büyük caddesi Wu hatde dir. Kırk yılda bir sulanacak olmuş ve bakın ne vaziyete girmiş. ne nahiye merkezi, "e Polis karakolu, hiçbir şey yoktur. Bunların hepsi Has. köy ismini taşır, fakat Haheroğlunda | bulunurlar. İ Köyümüzde buluna buluna tek bir | polis noktasi vardır. O bunları hızlı hızlı anlatırken, de- , - . misafirlik Biramerikan heyeti Sovyetlere misafir olacak Amerikanm meshur kâsiflerinden Klifort Grin'in başkanlığında bulunan bir ilim heyeti şimel kutbuna gitmeğe hazırlanmaktadır. Amerika heyeti Groenlar.dda kışlık bir istasyon meydana getirecek ve gi mal kutbuna 800 kilometre mesafede olan bu mahalden büyük bir deniz tay- yaresiyle kutba gidecektir. heyeti kutupta Sovyet âlimi Papanin Amerika ile buluşacaklarmı zannetmekteğir, Kutublarda ilk misafirlik bu suretle © Oİ köy nahiyesi) vardır amma, Hasköyde | olacaktır. İN kala le olacak.. w babamın zamanında dükkânda şimdi Attık adam çalıştırırdım, kendim bile fazla geliyorum. Belki daha da söyliyecekti Fakat vapur iskeleye yanaşmıştı. Ali ile dan uzaklaştığımız halde, vapura darr- beraber koşarak (yanların Garına yetiştik ve bu bakımsız semtten ayrıldık. HABERCİ Dikkat! pi Mahallelerinizde gördüğünüz bütün eksiklikleri, bütün şikâyet lerinizi, yapılmasnı istediğiniz şeyleri, canmızı sıkan ohâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve wsterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. Muharririmiz, fotoğrafçıları . mız ayağmıza kadar gelip söy“ lediklerinizi inceliyecek, şikâyet - lerinize veya temennilerinize ga- zetemiz tercüman olacaktır. —— . Çingeneler . krallarını seçti Yeni kral 22 yaşında bir kalaycıdır Evvelki gün Vaerşovadaki askeri meydanlıkta Çingene kraimın seçimi yapılmıştır, Seçime iştirak eden 50 bin çingeneden 30 bini rey vermiştir. Çin. gene âyan meclisinden 300 âza da se. gine hususi beyaz Unofirmalarile işti. rak etmişlerdir. Nihayet, beş kral namzed'nden en zengin çingene kabilesinden ve sanat itibariyle de kalaycı olan 22 yaşında Çingene Yanuş Kvik kral olarak 86. çilmiştir. Yeni Ç ngene krsi Vargova. da 21 pare top atılmakla ilân edilmiş- tir, : Seçimden sonra Varsova haricinde seçime iştirak eden 59 bin Çingenenin, alacalı renkli elbiselerile yaptığı res- migeçit, pek asel olmuştur. i İ di. Yalnız bu adamı öldürdüm, öte me dala” KURUN' da Kabahat sırmalı kafian olsa “Adamın biri gece hır eve girmiş. Fakat ev Bu sırada ev sahibini zlık için bir mece müdafaası için t cezayı hafifletme bir mazeret arıyormuş. Katile sormuş: — Esbabı muhaffefe teşkil edi yok mu? Düşün bakalım?,, Demiş: Katil: — Geceleyin eve girdiğim zaman karşıma çıkanlar arasında bu maktul. den başka karısı ve çocukları da var- 16, re bir şey yapmadım. Bu esbabı mu. haffefe olmaz mı?,, Diye cevab vermiş, Pazar günkü sporda döğüş oldu. O- yuncular içinde tekme ile husyelerin. den ağır surette yaralanan ve şimdi hastahanede yatanlar var. Ankaradan gelen Aydm mebusu Adnan, tahkikata girişmiş. Kabahatlileri meydana çı. karmağa çalışıyormuş. Bakalım bu te kabahatli olanlar ne diyecekler? Yoksa onlar da: — Biz yalnız tekme attık; sopalarla şimdi yaralı olanları öldürebilirdik; yahud arkadaşlarından birçoklarına dayak atmadan bıraktık!” Diyerek - kendilerinde o mes'uliyeti mucip bir kusur olmadığını mı iddia edecekler ?. Kabahat sırmalı kaftan olsa kimse Üstüne giymezmiş..... (Hasan Kumçayı) CUMHURIYET"te: Ameliya Erhard “Alevler, kıpkızıl ve &vare ışıklar, | sıldırmış dalgalar ve hortumlar, dağ. İar ve uçurumlar ârasında ufacık bir kadın vücudu aranıyor. Belki de sapa. Sağlam bulunur. Çünkü bu uf: dmın hüviyeti, yapmak İstediği koskoca ölçülerine göre, dağlardan ka- büyüktür; insan iradesinin bütün ihti. samile büyüktür, Belki de sonsuz boşlukları kaplıyan ilâhi bir tayf ha. linde, arıya 2 (Peyami Safa) TAN'da Spor ölçüsü Bugün spor sahasındaki milletlera- rası rekabet, falan ve filân | Spor yarışında tin halkıma geçici bir iftihar ve heye. can temin etmek şeklinden çıkmıştır. muvaffakiyetin bir memleketin manevi nüfuzuna, şerefi- karşı müdafaası e çok tesiri vardır. Bundan sonra hem spordan bekle. diğimiz büyük faydâlara kavuş hem de harice karşı spor sevıyemizi yükseltmek emellerile Türk gençliğin. den şunu bekliyoruz: “Türk gençliğinin spora ait ölçüsü, ancak Türk milli ruhuna, dürüst oyun kaidelerine ve contilmenlik ic rına yüzde yüz uyar yüksek bir ölçü olma- ndir, Klüp ve tarikat taassubuhun gözlerimizi kör etmesine müsaade 6 ersek spor sahasında yolumuzu $aği. rır ve asıl bedef ve idealimizi çiğre- miş oluruz. (Ahmet Emin Yalman) Tünel Şirketinin yapmak istemediği han Nafa vekâleti, Tünel şirketine mu, numı insa etmesini emretr hanin yapılması için Galatada T eaddesile diğer - taraftaki Perşembe pazarı caddesi nrasımdaki sdanm kâ- milen ıstimlâki ve sonra hanm yapıl ması vld'rilmistir. — —————- Tunceli şakileri Elâziz, $ (Hususi) -— Tunceli saki. leri arasında açlık son haddini bul- muştur. Her şeyi göze alan şakilerden bir grup bir miktar ekin alabilmek i. çin bir akm yi ve bu esnada | bepsi de yak ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: