July 17, 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

July 17, 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p :e ua z16 wo “op w $ ğ Ş # $ 3 $ z 5 Ğ - & z ğ & 5 z z Ş Ş 3 ğ $ 3 a z 3 £ z g ) 24:0P,, PUNTRL <ANUDI 090) gGP UNG <3EGE3 ap NUAING z ! İ : B 3 B g Z 8 g © ö 8 B ğ g z B $ B “epgoPa9P- 199 “mapa gowLzay dŞY *0 BnuğyLdn Lapanp UYANADNZ ADIĞ PDS,, DdğO) :dUğUŞ (0)91 9p AğRALAS OAHA VP V ANARIZDI HOK BAD VP 1999 ) SÜTEP 'sUUYTEK — CNG inraangg daşdıyday a aej Za 3203108 9)s39P H TU SP sınay “Ar98 xnoja 9p ç Sangimıe Juos dege) np SNAZP ST anguğo :şagr nn — iuspayjuğ MO9daZ Opzrunslap ueT YOUMAARBU 'KOULADA — SRALAŞU : SONGLYINV Opuyoİza doystuf (o | 1994 #pumTPSIReı “Syuuyt aA “pzea BUKLYANTNN POYAAP VASD IĞİYEE UMULL *mpo SzuyIpO PaLÂE Vp UEpunstuzu ÇIYU 7W79,, UUU -3 na Sapı IstfireK öpluyoğ n “eydeg TEPİNg rpoyyour *12)50İ yaÂJSYEĞ paduRU Dg ' YURİ SARÇIZEK ALILTUY AA TIRDA 1808 V BLUCUP YENUÇON 4039 FU DA UAİ VUNSTUETN POYARCI — veurer gipiideK çnozoAliy :uosren,, çreK — “üenez n3np 9 puUysaza wS 4| “aRSşaap3 Hasay Hey TmunynLl “irepypo 11080) gaP Umunçaş İ f, 4 "(osxf Sy DAD) HP Bd oT “9XIJ 389 DEĞUT NP XUĞ ) “uosyeti,, 91 “unyo ALeY NsSs Prepuifeg UyuSuNLoY U9çAİ Eruos wEpPuo *“WAvY D URÂAMM YO dnünima epünuos ULDUMA 1A 350 — Rüyi. Rahibin tereddüdü zail oldu ve der- hal, arkasında bıraktığı katırdan daha büyükbir hızla şehre doğru yollandı Akuaviva Sentonore kapısından, Sen. tantuan kapısına kadar şehri boydan boya geçti. O zamana kadar yavaşça yürüyordu. Sentantuana gelince katr rını trsa kaldırdı Böylece, Sentantuan manastırımın dış duvarına kadar geldi. Orada birdenbire sağa döndü ve az bir zaman içinde Rüyi köyüne geldi. Burada, gayri muntzam bir şekilde yekdiğerlerinden aralık bir kaç ev vardı. Tenha bir çiftliğin önünde durdu. Burfası Rüyinin eski kzal köşküy.| dü. Akuaviva binaya, kendi evine girer gibi girdi. Bir çeyrek saat sonra, rahip Parfe Gulâr da kendisine iltihak etmişti. Aku- aviva, uzun süren esrarengiz bir mülâ- kattan sonra, ona şöyle dedi. — G'din oğlum ve hiçbir ş$eyi unut. mayın. Bihassa ünutmayın ki, bu gen cin mümkün olduğu kadar çabuk ölmgsi Tâzımdır.. Cemiyetimiz'n atisi buna bağ- hıdır. Parfe Gulâr sakin bir dehşetle temin etti: — Ölecekt'r! Aym gün, akşam Üüzeri Akuvaviva kotırına b'ndi ve en tenha yolları takip ederek şehre yollandı ve kapının kâpan. masından bir müddet evvel şehre girdi we hep tenha ve küçük sokakları taki- ben Homri sokağına vardı. Bu sokağın nihayetinde bir çıkmaz wardı ki, adıma Hatunlar kalesi denirdi Çünkü orada Monmartr baş rahibesinin hapishanesi vardı. Hapishane çıkmazın nihayetinde bu- lqnuyordu. Bu, üç kuh.ıhnulçı ve ç?lıl yesodur (3) gaşırea ijpeAşu93 us AORASIR TaNAYALAR Çacpym Arwy 3240Ö18 :(3) 9NOMUSR soşmaı ; nöyüte #OyOSNOY Bd yusnb3LUCA yed < gğoliyabaA uapo lilll"l"l -- zerelod mofişsund : ()) UoLsuDd eparueyuuu “yarayo — “ep MÖ Wv aP ASN U0 - gpdaktaf ve YOZlLsNvüd waa38 ereğ> apeKınunum YA9LUYRUNA — Bi EK Eulsede AIvu MUvu Meyo) şağt ça HaytıdA ueT N9) ReYUO — Çpuoduy 1w31s8u30 uşuR 3 Yera9P — 33 YNT Wyöy AZNpıo *” “YAoyEnacuyg <YU * USP,, op çumu ) yetumlun * ap,, yosaf wD iTEAŞMZİ ua WOZLUNVU4 WDYISKOY AD YUMMDESUCDA TEd pçunumn — şpasaf : gÖT Ha MOYORNOY : YUSTİYEUA) #punueyenı “yereyo gPaLOĞI “9P., 1uzlsuza PARDAYANIN OĞLU eski bir iı'mıydı ve iİçinde ©o zamanın hapishanelerinin icap ettirdiği her şey mevcuttu: Kapıcılar, muhafızlar, cellât. Jar ve bunların bir sürü yardımcıları; diğer taraftan, muhtelif höcreler, kalın ıincl:luı işkence 'odaları vesaire.. Çıkmazın biraz ilerisinde, hapishane, nin bitişiğinde, iki katlı bir bina daha vardı. Daima kapalı pencereleri ve ka- ptlarile, yanındaki hapishaneden — daha korkunç bir bali vardı. Hiç olmazsa, ha. pishanenin kapı ve pencereleri ara sıra açılır, bir sürü rahip ve rahibe oraya gi- rip çıkatlardı. Halbuki bu küçük bina kapısının veya peaceresinin — açıldığını henüz kimse görmemişti.. Onun esrar- engiz ve korkunç bir halj vardı. Kime ait olduğu ve içinde kimin ikamet ettiji belli değildi. Hava tamamile karardığı sırada. Aku aviva işte bu binanın kapısma doğru ilerledi. Kapı, vurmasına ve seslenme. sine lüzüm kâlimadan, önünde kesizce açıldı. Ve bunu açan da yine rahip Par- fe Gülürdı. Şefini evin en üst katına cr kardı ve oldukça iyi döşenmiş kücük bir odava aldı. Akuaviva etrafına lâkayıt bir nazar atfetti ve kısacat — Gezelim, dedi Parfe Gulâr küçük bir pencereyi açtı ve Akuaviva eğilirken o da izah ettit — Arka tarafta küçük bahçe. Ortadı, ki yüksek duvarın arkası Vyey Mon sokağıdır. Akuaviva yine kısaca: — Geçelim, dedi. Gulâr pencereyi kapadı. ve kapproı açtı. Burası ufacık bit sokaktı. Bir ta- rafta gelmiş oldukları dar merdiven, karşısında da, kocaman kilitli bir kapt vardı. Parfe Gulâr bu kapıyı göstererek şöyle dedi: 19 uncü resim (Büyük mağazalar) üzer rdeki çalış- — malarımızı, birkaç derste devam ettikten sonra, geçen . FRANSIZCA DERSİ DERSELERİ ERANSIZCA Kendi kendine 1000 kelime ile çHer haklı Haber Gazetemne sittir) DERS: 69 tüncü dükkânında" resmile takip edilecektir) '0 Nox “Tül verste bitirmiştik. Dersin sonunda, o zumane kadar ayrı uyrı parçalar halinde gördüğümüz bu mevzuu fransızca. sından, hep bir trada tekrar etmiş ve bu metni tercüme için vermiştik. ( “Capo tütün: FRANSIZCA DERSLERİ Türkçeye çeviriniz — Non, c'es! un monopole d'Btat, 2 — Oü se vend le tabac? mleketle yetişen esmer ve gert bir (Onbaşı) tütünü, “(ÇOnbaşı) - tütün esmer ve kuvvetli, istihsal edilmiş — Dans Jes debits officieli içinde memleket hattü.,, 1 — En France, la vente du tabuc estcil libre? 3 — Comment les appelle-t.on? PARDAYANIN'OĞLU —— Tavan arası, çıkacak yeri yok. Hiç kimse buraya girmiyor. Sonra kapının tam karşısına, duvara doğrtu yürüdü Elindeki Tâmbayı ksldır. dı ve küçük bir düğmeyi gösterdi. Par- mağını üzerine bastı. Küçük - bit kapı açıldı, Girdilet. Bu, terkettikleri odadan daha küçük bir odaydı. Gayet sade bir şekilde döşenmişti. Parfe Gulâr izah etti: — Burada Moümarte evindeyiz. Bu taraftan da gizli kapiyı — işleten mekanizmayı gösterdi. Akuaviva buna dikkatle — baktıktan İsonra: — Geçelim, dedi. , x Küçük sofaya döndüler ve bolrüum lara ir'diler, Burada da gizli kapı vardı ve, Parfe Gulâr, bunun da nasıl açilıp kapandığını gösterdi. Dar bir geçitten yürümeğe başladılar. Burası dar oldu- ğu kadar da alçaktı Bunun için Akua. viva başın: eğmek mecbutiyetinde kal. ©. Böylece bir merdivene geldiler ve basamakları çıktıktan sonra bir avluya Çıktılar, Parfe Gülâr tekrar izah etti: — Burada, Vyey & Mone sokağının öbür tarafındayız. Burası sokağın kö- şesidir. Ve pencerenizden burasını sey- redebilirsiniz. Buzada daima bir zdam bulunacak ve siz icap ettiği takdirde o- na İşaretlerle emir verebileceksiniz. Akuaviva memnun bir tavırla: — Mükemme! ! Dedi ve derhal ilâve etti: — Dönelim! ?ki dakika sonra, esrarengiz İksmet- gâha dönmüşlerdi. Aşağı-katta — Parfe rahibelerinin Gulâr sordu: f a | ' ıi ı Şimdi onur türkçesi, r.yoruz. Bu tercümeyi sizin yaptığınızla karşılaştı. ve kaldeelri okursunuz. Geçen dersin tercümesi yanlışınız varsa, geçen derslerde o noktalera ait olan Bu büyük mücsserelerin bazılarında insana lâzım olan her şey tedar.k edilebilir. Bu mağazaları yeraltı katından en son kata kadar bü. Biyük mağazalar bugünkü meceniyete has şeylerden tün telerrüatiyle (gezmek) görmek için haftalar ister, Siz bu parçayı tercüme ettini biridir, izaha tesbit Fransızcaya çeviriniz — Oui, je les fais avec le tabae de mon choix. — Çünkü her tütün nevinin fiatı kanunla edilmiştir. — “Bureaux de tabuc,,. — Evet. 4 — Almez.vous â falre vos cigüretles vous.müme? 2 — Niçin? 3 — Fransada halk arasında en çok içilen (yuyılmış) 1 — Her yerde tütünün fiatı bir midir? tütün hangisidir? 351 — Moönsenyör, gizli ve — müteharrik odaları görmek ister mi? Akuaviva lâkayt bir tavırla verdi? — Lüzumu yok! dönelim. Küçük odaya döndüler. -— Akuaviva, odadaki yegâne koltuğa oturdu ve Par- fe Gulâza da bir sandalye gösterdikten sonra sordu: — Söyleyin bakâyım, oğlum, şu Ra- vayakdan ne haber var?.. Pardayanın oğlu yüzünden, işte şimdi ona hec za- mandan daha fazla muhtacız. — Akuaviva, bu sözleri; hiç kızmadân müteessir olmadan her zamanki şayanıi hayret deretede tatlı bir tavırla söylü- yordu, İlâve etti: — Memleketine dönmesi için, onu güçlükle ikna ettikten sgonra, şimdi de, onu burada alıkoymak için yeniden mü- cadele ve kurnazlık etmek mecburiye- tinde kalıyorsunuz -Muvaffak yolabile- ceğ'nizi Ümit edivor musunuz? — Meselenin em güç tarafı, şüphe- sini uyandırmadan onu butaya kadar getirmektir. Maamafih bundan muval- fak olacağımı zannediyorum. — Hele bu eve girsin de, üst tarafı kolay, Sizc pös- termek istediğim gizli ve mütehartik o- dalarda, bu hususta herşey hazırlanıyor. Ve emin olabilirsiniz ki, ona hazırladı- ğrm temaşa, onu derhal kararından var- geçirecektir, — Ya yiğit Jan? t ' Parfe Gülâr korkunç bit tebeşsümle cevap verdi: — Adamlarırmız onu bir gölge gibl, edım adım takip ediyorlar. Ve bu vazi- yet. onu ortadan katldırdığımız — güne kadar devam edecektir. — Mümkün olduğu kadar çabuk, oğ" gevap Katat Büyik ganmdle Haleğin . Malların het cinsi bir “daize" teşkil eder; her daire de tezgühlara ayrılır, — “Caporal" tütünü, Her Vezgâhm kadın veya erkek bir satız w

Bu sayıdan diğer sayfalar: