2 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

2 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— “R edebiya- uy, na dair Halk eğe iyor, Ky atin doğması bekle- Meniyg, “ye SONA, İşçi anlatılsın, bu, irade. pil anlatılmalıdır. Bu, lâ» ÜYE Kap 1 Anlatılan yorsa “işim? Bu, R iner, “dün! dana a muharriri, bunları yapacak ML midir? Zannetmiyorum. | Ytting, yili luy'u dolaşıp tetkik mahi- "imi, ef Yazmak da bu son aylar m > kemane, “da biline geldi. Bu da mü- Paj biye; ie Ey mikyasta bir halk ele- Beya ir, — Si, a nevverine sormuştum : Nur? *N ŞOk ne Çeşit roman oku- e hede, as tabakanın hayatmdan > Niçin; e — Çünkü dir, * “ÜS tabaka, en büyük kari: 1 . İ re burada) Tika, Okyanı *debiyatmda seyahat, A- “Nip Sahra anlatılıyot.. > Çünki Beraları, vi İngiliz. müstemlekecidir. Bir.“ İolaşıyor. *T misaz daha; — İklime, Be in ken #vvelki Rus edebiya- İştir, PS fikirler kendini göster Niçinp - Yep Süükü eş e ai ilet inkalâba hazırlar İyette biz e? dayanamazdı. W erikada Mi oluyordu. Ven miş; Bira, ll hikâyecilik terak- ku Pardaya it acele ediyor; uzun acai lari, yahut Sefilleri 0- ka) Sak zam, a, ik tatma, YOK. Fransız edebiyatı, ,, AY Sahibi ve ii vi iv nü nl My Pür deş a terliklerje, cigarası- iy Mide Prag, uyacağı edebiyattır. ia Çünkü sig biyatı çeşidi ge- ep Mİ İnsanları > çe nun ekserisi or- we, osanlardır. Yaz, ib bir endilerininkine çiş ia Yahut işçi, yahut halk Türkiyeye ortalğr kırıp ediyoruz, © getiriyoruz, nafi- Ha Panap ” okuyu Ve Cuları İSİ diye 5 hatırlarlar: e i ie Hitabe 78 Dir söyl açmıştık, inlerce insanın ika, le Uğraş, 4, binsenaleyh, Yer, Olacak imzdan dolayı a- | Günkge de ee Umuyorduk. Vazi- Üzer, v4 taba MUZ gibi çıkmadı. | Okuma ; “m geniş mikyasta mkânlar, yok Me e hb Vörursak, şerden aşağıki netice- m; iv Seç 28 Hakiki ayy DİR sayılırız: la Ancak <debiyatı, köylü Yük #öylüng, APalık halk tabake- ' eyle » okuma seviyesine Yacaktır. o Yoksa pr gi. mütemadiyen kep, alay değildi. hikâyesini oku- "İki Sin Nümune diye bie * Üçüncüde imâllah Ral 2 Meta za ba a dak ” meç, #âl püf noktasi, ZU 'değii Bi imes gi ZİL ayni zaman- Sstreçiğ v k Sözleri, *Yok muz de bir hakikat K vala TİP boğuldu tam, İN yü ir Osman ile Ali ey- ” Ü giiyi Silâhtarağa civarma aş, epi: Ali bir aralık di tür, Si diği Zaman arkadası ini e Araştır, dığını görmüş- tay, “İNİZ ke, © Osmanın elbi- Ya arı, m ü Vanda, Me görmüş, jan ya A alar b iştir, ihbar üzerine araş- Mina Başla, en dap ara pir da Osmanı büla- *ümal Osmarın secedi © ne Çıkmıştır. Akad Mam, şe AŞI uyurken denize gi e bümediğindzn boğulduğu Haberciye sokaklarındaki kaldırımların Derbatlığım anlatan kapıcılar ve kapı önünde yün ören bir kapıcı kadın... Istanbul konuşuyor ! rap me va ME e Beyoğlunun Kuloğlu sokağı Çok bozuk kaldırımları düzeltilse, Allahın kulları sokağı olacak sevgili Bizim foto Ali ile beraber bir iş için İ Beyoğluna çıkmıştık. Yolumuz İstiklâl caddesinin Taksim ile Galatasaray ara. sındaki yan sokaklarından birisine düş“ İ tü. Taksim istikametine çıkarken sağa İ düşen bu dar yolun ismi Kuloğlu 86. kağı idi. Daha tramvay kaldırımından ayrılır ayrılmaz, tamamen boruk yasmru yum. ru bir Arnavut kaldırımnda yürümek mecburiyetinde kalmıştık. Saptığımız sokak garip bir yerdi. Baş taraftaki darlık gittikçe genişliyor ve 30-40 metre sonra adam akıllı bir sokak halini alıyordu. Yalnız kaldırım bozukluğu sonuna kadar ayni minval üzere devam ediyor. du, Kuloğlu sokağının baş taraflarında penceresine kuş kafesleri yerleştirilmiş bir evden lâtif kanarya sesleri işitmiş. tik. Arkadaşım Ali pencerenin aitma sokulmuş, hem kuşları seyrediyor, hem de Kuş sesine bende bayılırım amma vaktimiz az olduğu için: — Haydi, dedim, Gidelim artık.. Dostum uykudan uyanır gibi silkin- âli, Sonra mskinseini açtı, sanki beri iç duymamış gibi kafeslerinde cıvıl emil cıvıldaşan kuşların resmini alma, ğa çalıştı. Ancak işini bitirdikten sonra: — Entersan bir sokağa benziyor doğrusu burası, hani bir gün de İstan. bulun burasını konuştursan mükemmel olur, diye mırıldandı. Etrafıma baktım, dostum haksız de- ğildi. Bu sokakla da beş ön dakika meşgul olmak hiç de boşuna yorulmak olmayacaktı. Bilhassa şey bu fikrir di Sokağın sol tarafında pasaj gibi dar bir geçit vardı, Dört taralı yeni bada. Jandığı anlaşılan bu yerin antresinde kocaman yazılarla : Buraya aptest bozmak (Yasaktır. yazılmıştı. rada gözüme ilişen bir i büsbütün kuvvetlendir. — Amma da garip şey! diye söyle, siyordum. O sırada karşıki dükânn kapısmda oturan yaşlı bir zat yanıma geldi. Vaziyet; izah etti, —Burası, diyordu. Eskiden tam bir ayak yoluna çevrilmişti. Geceleri önü. bozar, ve kokudan oturulmazdı. Şimdi boyattılar, ettiler ve sizin garip bulduğunuz ne gelen aptest tâmir şu Kuloğlu sokağının 'dilenci kadını hayran hayran setlerini dinliyordu. | Yazan : Haberci Kuloğlu sokağında, iki sıra dizilmiş koca koca apartımanların arasında Kaldırımlar bu kadar berbat bir haldedir l koca yazıları yazdılar da bundan kur- | tulduk. | Adam azarlar gibi konuşuyordu. Gösterdiğim hayretten dolayı bana adeta kızmıştı. Baktım, Âli bir taraftan kıs kıs gülü- yor, bir taraftan da yürüyor. Yanım. dakine hiçbir şey söylemeden, ben de arkadaşımı takip ettim. Kuloğlu sokağını ortasından ikiye bölen bir yolu aştıktan sonra, sokağın ikinci ve geniş, kısmına girdik. Yukarda da söylediğim gibi, burada kaldırımlar tasavvurun fevkinde fena idi, Etrafımızda, koca koca güzel apar- tımanlar vardı. Bunların arasında bir kaç eski ev de görünüyordu amıma, et. rafta çalışan ameleler, yığılmış malze. me, yakında hepsinin apartıman şekline gireceği, hissini vermekteydi. Sokağın ferah yüzlü apartımanların- dan birisinin önüne 4.5 kişi toplanmış. tr. Bunların arasında yaşlıca bir kaldın, mütemadiyen elindeki yünü örmekle meşguldü. Yanlarına sokuldum. Beni görünce hepsi ateş gibi yerlerinden fır- ladılar.. — Buyurun! Ne istiyorsunuz? diye sordular, Bunların, civardaki apartımanların kapıcıları olduğunu anlamakta gecikme, dim, Hepsi zeki ve çabuk benzedikleri için, civar âpartımanların kapıcıdan yana talii olacaktı herhalde, Kendimi tanıttım, sokağı niçin gez- diğimi anlattım. O zaman içlerinden en genci izahat verdi: — Bizim, en büyük derdimiz, soka. ğımezın kaldırımlarıdır. Beyoğlunun gö beğinde ve en işlek bir sokağında böyle bir yol olur şey midir 8iz söyleyin. Son ra bir de sokağımızın süpürülmesini is, tiyoruz. Çöpçü her gün buraya uğru. yor, amma, ancak çöpleri alp gidiyor. Sokaktaki pislikler olduğu gibi k yor. Onun susmasına meydan kalmadan ikinci bir kapıcı söze karıştı: — Bir de, dedi. Sokağın ortasındaki âmbayı, gece on iki oldu mu söndürü. yorlar. Sabaha kadar yansa iyi olacak. Üçüncü bir arkadaşları: — Sen de amma yaptın ha! diye bu. na itiraz etti: Ne olur sanki 12 de sö- nerse. Sokağın iki ucurklaki lâmbalar sabaha kaklar yarıyor ya! Kâfi değil mi? sdamlara Diğeri cevap verdi. Fakat cevab na derhal cevap aldı! Derken kapıcılar arasındaki müna, kaşa dakikalarca devam etmek istida- dını gösterdi.Bu sırada Aliye baktım, Gitmiş sokağın köşesindeki giymiş bir dilenci kadının resmini ak, yordu. Benim o tarafa dikkatli dikkatli bak, siyahlar kaşayı bıraktı? — 'Tâmam, dedi. Arkadaşmız bir dertli daha bulmuş. Burada hep dile. nirler böyle.. Sonra tekrar arkadaşlarına döndü. (Lâmbanın sönmesi, haklıdır, haklı değil münakaşasına karıştı. Ali te. #imlerini almış yanıma gelmişti. — Ben de, dedi Bir geyler öğrem dim. Şurada Sen polseri Fransız -mek. tebi varmış. Çocuklar çok patırdı ettik. leri için komşular bu mektepten pek memnun değillermiş. Fakat mektep bu sene başka yere taşınacağı için menr nun olmuşlar.. Dostumun bunları anlatırken, göster. (diği binaya baktım. Burası hapishane gibi bir yerdi. O zaman cumhuriyet okutmak için yaptığımız asri mektep binalarını düşündüm. Göğsüm iftiharla kabardı. Bu hislerimi” arkadaşıma #nlatmak Üzere başımı çevirdiğim zaman, onu yine yanımda bulamadım. Saniye içinde kaybolmuştu, Aramak için sağa sola AV * Bu kajesteki kuşlar Kuloğlu sokağının neşesidir yavruların: | arersraesasa CUMHURIYET"te: Beyinsiz zeki adam “Görüp işitmediğimiz şeyler, sütununda şü biçim bir yazı vari Kafatası ameliyatlarında büyük bir şöh. ret kazanan mütahamın doktor o Halstead, bir hastanım beyninde hasd olan uru çıka, rırken, beyninin takriben dörtte Gçünü kesip smağa mecbur olmuştu. Tıp * mahafili, bu #meliyattan sonra, bastan, aki melekâtını hemen tamamen kaybedeceğini ve ömrünün soruna kadar aptal kalacağını iddia ediyor. du. Halbuki, doktor Halstasdm etibba co, miyetine verdiği son bir rapor, bu iddianın aptal ölmek, melekti akliyesini kaybetmek şöyle dursun, eskisinden daha (fazla zekâ gösterdiğini meydana koymuştur. İnannım zekâsı olmasi için, evvelâ bir beyine İhtiyacr vardır, Bu doğru. Fakat her beyni elan adamın seki alması Yrrmgetmaz! Onun için beynin o bir kım o çikardırken, zekânın da kaybolacağından endişe (etmek boşumaydı. Yukarıdaki mucizevi vakada hastanım za. kâsr, korkudan veya — gene bir zekâ eseri olarak — ameliyat görmiyen taraflara kaç. pwş olacak! Bütün facia o mihayetleninceye kadar oradn saklanmış. Herşey çekilip git, tiktem, bacak ve keski sesleri kaybolduktan #onra tekrar ortaya çıkmış. As mühim olan cihet şodar: o Kafadın beyin, kısmen çıkarıldığı halde, insan DA zekânın: muhafaza edebiliyor değil mi? Ya kafada beyin tamamile balunduğu halde zer. voco zekâsı olmayan sönmlara ne demeli? KURUN'da Amerikan boğası keyfine bakıyor Yekta Ragıp, Florya plijında geçen bir günli anlatan yazımda şöyle diyor! Soyunduğum yere dtinliyardum. — Denize doğru uzanmış iskelenin Uzerinde biri göz. 10klü İki şişman adam oturuyordu. . Şöyle yaklaşıp baktım. Tarıyamadım. Biraz daba m. Kim dersiniz! Komar... Şu Cem, Ka şâmpiyonu Amerikan Boğusı Bul ie bi Ame n bir takke. Denize dalgm akiyor, Yaklaşıp bir resmini çıkart. gözlerinin Üzerine IndirdL Mü, ikten sonra yüzünün ne renk. lâyime y aldığımı mı göstermek istemiyordu scaba? niiktesi hoş olmakla berm. bet teşhisinde bir yanlıştık var galiba, Çün, Kil, en büyük Bezimete uğrayıp da en az ba, ” DAK. | yıflanan adamın, şu Amerikan boğası Ko. tığumı gören genç kapıcı, biran müna- | mar olduğunu görmekle bütün İstanbul, bil, basın Florya hayret ediyor! Ne yapsın adamcağız? İşlitiğimize göre, yakında Parise ve sonra Varşavaya gidip ©. ralarda gürtşecektir. Yani buradaki yenilme ler, aaon mesleki hayatının sonu demek si, mıyor. Ne yapsın? Üzülsün de iğne ipliğe mü döndün? Hayatın her safhasmds yeni bir. başlan. gıç fırsatı olduğunu unutmamalıdır. Pr ha, kikati gören insan, yels, hınç vessireye ka, pılacağı yerde, gayretini yenilemeğie ve her seyi unutarak bir daha ( atlmağa hazırin Bur, Veyni muvatfakiyetler muhakkaktır. Hİ bakınıyordum: Her zamanki şer le: — Bak, bak burada nı da var, dediğini duydüm. Sesin geldiği tarafa döndüm. Bizim fotoğraçı başı sokağın en ferah, en gü. önünde sesis in apartıma. zel apârtımanlarından birisi durmuş, resmini almakla meşguldü. Şaşkın şaşkin yüzüne baktığımı gör rünce ; elile resmini aldığı apartmanın üzerindeki levhayı gösterip? -— Bak, dedi, Memleketin en çok se. vilen büyük artistlerinden birisi, el ça. bukluğuna getirip buraya koca bir apar aman dikmiş!.. Allah bağışlasın. Hak- kıdır amma, Bu benim hatırıma ne ge- tirdi bilir misin?! , Şu sıra &tra apartımanların öiriMiği sokağın kaldırımları da yapılıverse issanm buraya, (Kuloğlu sokağı) de. gil (Allahım sevgili kulları sokağı) di” yeceği gelecek, haksız mıyım!? HABERCİ a Tomruk suyunda yangın * Dün akşam üzeri Çamlıcada Tom- ruk suyu civarında çalılar tutuşmuş, yangın büyüyünce Üsküdar itfaiyesi ça. gırılmıştır. Üsküdar grupu süratle © yetişmiş, döre'dönüm kadar çalılık yandıktan son ra söndürmüştür. Yangının atılan bir cigaradan çıktığı anlaşılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: