24 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

24 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pa Mecaklı - tetkikler Pul merakı ve pul kolleksiyoncuları Yazan : Hüseyin Rüştü Tupan Yeryüzünde pul topliyanlar iki çe- | dttir : 1 — Pul sevenler, 2 — Pul kolleksiyoncuları. Pul kolleksiyonerlerine göre, pul se venler, sadece bir pul toplıyandır. Ca - hildir. Pulların kıymetini bilmes. Yal. nız eline geçen pulları saklar. Pul sevenlere göre de, kolleksiyo- nerler, birer (pul budalası) ndan baş- ka bir şey değildir. Filhakika, herkes pul meraklısı olabilir. Fakat pul koliek- siyoneri olamaz. Kolleksiyon yapanlar bilgindir. Her türlü pulu tanır, kıyme. tini takdir eder. Posta pulu ne zaman icat edildi Posta pulu, bir rivayete göre, 1840 da (Ceyms Şalmer), bazılarına göre de (Roland Hil) tarafırldan icat edilmiş - tir. Fransa, 1849 da posta pullarını kabul etti. Fakat pul kullanmak fikrim', daha 1653 de (M. Dovelâper) adında bir Fransız ortaya atmış, Bir (su) değe - rinde pullu bantlar ve mektup zarfları yapılmasını teklif etmişti. Pulların nevileri Yeryüzündeki hükmetlerin kullan - dıkları: pulların cinsi on türlüdür: Posta pulları, takse pulları, gazete pulları, servis pulları, (bazı memleket. lerde memurların kullandıkları husust pullar) muvakkat pullar, husüsi posta pulları, telgraf pulları, hazine pulları, mektup kartlar, kartpostallar, pullu zarflar ve bantlar, Kolleksiyon yapanlardan bir çok - Tarr bu on çeşit pulu arar, bulur, bazı- Jarr da yalnız tvir memleketin pullarını toplar, Pulların sayısı Hali hazırda, 32 cins pul vardır. Bun ların 10 bini posta pulu geri kalan 22 bini de hazineye, tahsili emvale ait pullardır. Fransada yılda 1 milyar pul, 42 milyon kartpostal, 1$ milyon pllu zarf, ve 20 milyon bant sarfolunmaktı- Kdır #r $ Meşbur kolleksiyonlar Dünyanın en zengin ve kıymetli pul kolleksiyonu İngiltere kralı sekizinci Edvardın babası beşinci Jorjdan miras kalan kolleksiyondur. Bundan sonra Parisli (Ferrari) nin 2 milyon değerin- deki kolleksiyonu, (Müster Tapling) in (Bo'tiş Muzeüm) € hediye ettiği 800 bin frank kıymetindeki kolleksiyonları gelir . ı Cöoilleonolun sattığı — kolleksiyon 200 bin, ÇA, de Roçild) ve doktor (le Grad) ın kolleksiyonları 140 bin, Ame- rikanın en mükemmel kolleksiyonu sa- yılan (Penz) in kölleksiyonu 50 bin altın frank Heğerindedir. Son Rus ça . rının, Felemenk krajçesinin ve Fran - suva Kartonun kolleksiyonları da pek meşhurdur. Iyi bir kolleksiyonun şartları Üçtür: 1 — Muntazam bir albüm, 2 — Hakiki ve iyi pullar toplamak, 3 — Nadir pulları arayıp bulmak. Albümün gayet sağlam kâğıttan ya, pılmış olması şarttir. Yaprakları sabit değil, istenildiği zaman çıkarılması ve aralarına bir başka yaprak ilâvesi müm- kün —olacak bir. şekilde olmalıdır. Sonra, pulların satışa çıkarılışına, kıy- metlerine, şekillerine ait malümatı havi olmalı, daha sonra da pulların siyah bir | modeli bulunmalıdır. Kart, zarf ve bant albümleri büsbü- tün başka şek ldedir . Bunların sayfaları ince kartondan yapılır. Muktelif ko'is. lere ayrılır, nümuneler bunların arasına yapıştırılmadan yerleştirilir. İyi bir model, tam ve güzel muhafaza edilmiş, sakatı, yırtığı bulunmıyan, hiç bir lekesi olmıyan (iptal damgası bir leke sayılmaz) bir puldur. Bunların ke- narları, tırtılları bozulmamış olması şarttır. Sahte bir pulun iyi bir kollek -« siyon içinde yeri yoktur. Nümune ola. rak konursa © başka.. Sahte pullar Değerli pulların sahteleri çoktur. Bazıları o kadar maharetle yapılmıştır ki, gözle farkolunamaz. Bunun için per tavsiz kullanmak, hakiki olduğuna şüp he edilmiyen pullarla mukayese etmek, karşılaştırmak lâzımdır. Eğer buna im- kân yoksa pulculardak! resimlere, pul Kazeteler ndeki mufassal malümata mü- racaat etmek zaruridir. İyi taklit edile. meyen pulların sahtelikleri derhal an- laşılır. Nadir pullar Bu gibi pulların sayısı az ve değer- leri pek yüksektir. Her amatörün kol , Teksiyonunda bulunamar, Aşağıya nak- lettiğim listeyi tetlek cderseniz, bu pulları almak her kesenin harcı olmadı- gıni anlarsınız? Moris adasının 1 penilik pulu (1847) 5000 frank. Moris adasının 2 penilik mavi pulu: 2.000 frank, Moris adasının 1 şilinlik sarı pulu (1862) 1,500. Rusyanın $ kapiklik kırmizı pullu zarfı (1850) 1,500. Moklavyanın 81 paralık pulu (1858) 1,000. Moldavyanın Oblire pi- Ju (1858) 300 trank Möldavyanın 27 paralık pulu $00 !rlnk_. Reünyon a- dasının 15, 20 santimlik siyah Üzerine mavi pulları (1858) 2700 frfank Hava. inin 2 santimlik mavi pulu (1892) 2.500 frank, Havainin $ santimlik mavi pulu 1,500 frank, Havainin 15 santim - lik mavi pulu 1,000 frank, İngiliz Küba- nanın 2 santimlik gök rengi pulu (1850) 2,500 frank İngiliz Gübanmın 4 san . timlik gaman? rengi pulu 650 frank, İn giliz Gübanımın 8 santimlik yeşil pulu 7$0 frank, İngilir Gübanınin 4 santim - Tik mavi pulu (1856) 1,200 frank, Afga- nistanın 1 rubyelik koyu menekşe pulu (1870) $00 frank, İsviçrenin 5--5 (1843) S00 frank, Kolombiyanın 20 santimlik gül rengi pulu (1860) 500 frank, Birleşik Amerikanın gazete pul ları (tam serisi) 500 frank, Meksika. niın İ—2 1 ve 8 reallık pulları tanesi (1867) 5000 frank, Zaruri bilğiler Bir kolleksiyoner mutlaka — şunları bilmelidir: Pulların cinsi, kıymeti, renk Jeri, filigranları, sörşarjları, satışa çıka- rıldığı tarih, kusurları, tekrar tabi. Pulun kıymeti filigranına göre deği- şir. Filigranlar kolay kolay farkolun . maz. Bunları meydana çikarabilmen'n en iyi usulü pulu, içi siyaklanmış bir bardağa batırmaktır. Pulu pardağa at- tıktan sonra cam ve fildişi bir çabukla dibine doğru inidirmelidir. O zaman fi- ligranlar vaz.han görülür. K Renk halaları Renk hataları, unutulmuş harfler, tırtıllardaki yanlışlıklar, bir resmin ya. pılmasındaki * sarlar, renklerdeki baş kalıklar. şulların kıymetini bir kat da- ha <ettırır. Çünkü, bunlardan satışa çıkarılanların sayısı azdır. Hata anla - gd mı, derhal baskıya nihayet veri, bir. 4 (Kap) ların 1 penilik kırmızı pulları yerine yanlışlıkla basılan mavi - pullar 1,000 altın frank kıymetindedir. Fran sanın 1849 da çıkardığı 20 — sant'mlik siyah pulları yerine basılan maw” pula- rın her biri 600 frank, leylak ürzerine menekşe rengi basılacak yerde siyah Ü- zerine sarı basılan pullar da $00 frarik etmektedir . Renk hataları pek çoktur. Kasten ha. talı ve kusurlu gösterilen pullara çok dikkat etmelidir. Bunu anlamak için.pu lu aside batırmak kâfidir . Kilo'uk pullar, beynelmilel pul K'loluk pullar, morayik yapmak, ta- bakların içini ve saireyi süstemek için kullanılır. Kıymetleri yoktur. Kolleksi. yönerleri alâkadar etmez. Elimizdeki bazı pul gazeteleri, bey - nelmilel bir pulun tedavüle çıkarılaca - Kından bahsediyorlar. Fakat bu. bey. melmilel bir paranın kabu| edilmesine bağiıdır. Ve pek o kadar kolay bir şey değildir . Hüseyin Rüştü TIRPAN turüncü | T ŞEN Fıkralar Haber, okuyucuları arasında bir fıikra müsabakamı açmışlır. Gönderi, lecek tıkraların kısa ve hiç olmazaa &£ işitilmiş olması tazımdır. Fıkralar, gözderenlerin — imzaları yabul müstear adiarile oeçredilecek ve ber ay o y içinde — çıkacakların en iyilerinden beşine mühtelif ve kıy, metli hediyeler verilecektir Bize bildiğiniz güzel fıkraları niz. Hazır cevaplık AÂli ile Ahmet başbaşa vermişler. 'Tatlı tatlı konuşuyorlardı. Bu arada o- da kapısı açıldı. Veli içeri girdi ve iki arkadaşı başbaşa görünce, Aliye de- di ki: — Kimbilir ne yalanlar söylüyorsun? ” Ali derhal cevap verdi: — Vallahi birader seni methediyor. duk. , Ş. H. CAHİT Palavracı ve hazır cevap İki arkaklaş, Beyazıt meydanında do- Jaşıyorlardı. — Palavracılığı ile anılan Hasan arkadaşına : — Mehmet kulenin bayrak direğin - deki karıncayı görüyor musun? - diye sorar.. Mü'imet — Görmeğe ne hacet, aya- gnn sesini duyuyorum, diye cevap ve rir « Cahit OLCAY iki çuval istemiş Fransa tıbbiyesinde bulunan bir ta. lebe pek mahewp olduğu için imtihan e- dilirken utanıyor ve serbest cevap ve- remiyormuş.. Mümeyyiz bunu budala sanmış ve o- rada bulunan hademeye — Bir çuval saman getiriniz, demiş. Talebe de: — Lütfen iki çuval getiriniz birlikte yiyelim, diyerek hem mümeyyiri utan. dırmış, hem İde kendisinin budala olma- dığını anlatmıştır. F. KURT Suyu da geçireceğiz Her gittiği köyde ezberlediği -yegi- ne - nutkunu okuyan Bulgar - mebus namzedi, bir gün bir köyde, gene ayni nutku irat eder ve: “— Onlar bir şey yapmadılar, biz mevkie geçtiğimizlle bütün ihtiyaçları. nızı tamamlayacağız, köyünüze köprü kuracağız?,, a Diye bağırırken, köylülerden biri: — Bizim köyümüzden su geçmiyor ki köprü kurasınız? diye seslenmiş., Mebus namzedi, nutkuna — “suyu 'da geçireceğiz,, diyerek devam eimiş! GÖÇMEN hıcant göstererek — Bu nedir ?d'ye sormuşlar. — Gözü açılmadık sığırcık yavrumu dur, demiş. Haca atılarak: — Vallahi amcaları, ben Ööğretme- dim. Oğlum akıllıdır, kendisi zihninden buldu, demiş. NECMİYE Kerdi aibi *İki kör dilenci yar günü mahalle aralarında öğleye kadar dolaşıp diler - mişler, sıcak basımca fazla dolaşmağa takatları. kalmmarş. Fena balde de su- samışlar, tam bu sırada yanlarından bir kirazcı geciyormuş. Biri demiş ki: — Parasını yarı yarıya verip bir kilo | kiraz alalım mı? | Diğeri razı olmuş. bir kilo kiraz almış lar. Bir tarafa çekilip yemeğe başlamış- lar, Dilencilerden biri diğerine: — Arkadaş, ikiş*r, ikişer atıştırma! demiş.... . Karşısındaki haycetle: — Yahu, nereden bildin Deyince, öteki ağcına iki | atarak: — Ben öyle yapıyursum da! demiş.. kiraz daha “—Sıgircik YVrUuSu,,| Öyle Hocanın $—6 yaşındaki oğluna pat. | her alçaklık ve gaddarlığı mübah gö- - Altına hRücum ! Kaliforniyada ilk altın maden! nasıl bulundu ? Bugün, dünyanın hakiki bâkimi al. | tındır. Bu soluk maden, yalnız dünya | iktısadiyatını değil, siyasetini de ida. re ediyor ve herkes bu altın bastalığı. na tutulmuştur. “Sarı yılan” halhazırda — jübilesini tes'it ediyor. Filhakika, dünyanın en büyük “altın tarlaları,, - ki, hepsi Ka. liforniyadadır - Rrayıcılara tam yüz sene evvel açılmıştır. Bir adam dua ediyor 25 eylül 1837, sabahın saat altısı, Kaliforniyada, Siera Nevada vadi . sinde, şimdi, Santa-Maria kilisesinin bulunduğu yerde, kumlar - içinde bir adam yatıyor. Gayretinin ağırlığından muztarib olduğu anlaşılar bu adam, dizleri Üzerinde doğruluyor ve yalva - Tır gibi, kollarını havaya kaldırarak dua ediyor. Bu adam, maden amelesi Jim Per. kinstir. Irmağın kenarında, küçük bir kul'jbede ailesiyle beraber ikamet edi. yor. Ölümle hayat, © gün bu küçük kulübede, biribirlerine randevu ver - mişlerdi: Perkins'in ihtiyar annesi, kendisini bu dünyadan sürükliyen ka. deriyle mücadele ederken, mukabil kö, şede, birkaç deri Üzerine uzanmış 0. lan genç bir kadın da, bir çocuğun doğuşunu bekliyor. Bir doktor-aramak üzere gehre Ki derken, adamın ayağı bir çukura gir. miş, bileği burkulmuştu. Yoluna de . vam edemedi. İşte bunun içindir ki, kulübede iki kadın ıstırap içinde kıv. ranırken, o da Ümitsiz bir vaziyette Tanrıdan meded umuyor... Altın £ Güneşin kızgın huzmeleri vadinin her tarafını araştırıyor. Maden ame. lesi, gayrlihtiyari toprağa bakıyor ve bazı yerlerin pırıl ptrtl parladığını gö- rüyor. Nedir acaba? Vakat bunu düşü. necek vaziyette değil! Bir hayvan gi. bi sürünerek kulübeye dönüyor. An. nesi ölmüştür. Birkaç dakikadanberi de oğlu var. Arazinin sahibi, çocuğun vaftiz ba- bası oluyor ve, bu münasebetle de, Perkinsler ailesine, değirmenin etra - fındaki arozinin bir parçasını hediye ediyor. Maden amelesi, iy'leştikten Sonra, yeni arazisini dolaşıyor ve ancak o ta- man, irmağın yatağında gördüğü par. Yak yerteri hatırlıyor. Oraya giderek, parlak çakıl taşlarından bir avuç top. | Tuyor ve tetkik ettirmek Üzere şehre götürüyor. Bunlar altındı Beş göne sonra, erce insan, Per. kinsin arazisinden birkaç metres'ni ki. ralamak üzere oraya akın ettiler. Altına hücüm böylece başlıyordu. bir hücum ki, gayri İnsaniydi ve rüyordu. Perkins ailesi, işte bu devir. denberi, Amerikanın en zengin ailesi- gir. Fakat Jim Perkins, nankörlük e . medi. Felâket ve sefalet anlarında, tanrıya yalvardığı yerde bir kilise yap- | tırdı. Los Ancelos şehri, işte bu kili. senin etrafında yavaş yavaş büyüdü. Bugün, Kaliforniyanın merkezi, Sierra altinlarının keğfinin yüzüncü yıl dö. nümünü' büyük bir debdebe ile tes'it etmiye hâzırleniyor. « Yeşil cehennem « Garib bir tesadüf olarak, Brezilya | da, "Helen çiftliği,, Hdeki tarlalar üza. rinde bulunari altınların jübilesini tes. it ediyör. * * 35 Amerikada bulunan altın damarları nn en zengini addedilen damarları, 1837 senesinin Eylül aymda, altı sey. yah, işte burada, Yesadüfen, keşfet. mişlerdi. Bu söyyahlar, Fransua Hut. terin idaresinde alti Almandı ve Ma- noas hayvanat bahçesi için vahsi hay- yanlar temin etmek üzere, Brezilyanın bakir ormanlarına gelmişlerdi. Bugün bile, cenubi Amerikanın bakir orman. ları coğrafya âlimleri ve seyyahlar . çin bir muammadır. Yerliler bu or - manlara, “Yeşil cehennem” adını ver. Akif TOR | mişlerdir. İlk evvelâ bu macera sade. bulmak Ümidiyle yanmaktadIi” siye oderiz.,, D 24 EYLÜL «« 1937 Bir altın arayıcıst c tehlikeliydi, fakat sonra bİF "_; ş hâalini aldı. Altı kiğiden ancak y avdet etti: bunlar Hutterle, betbü arkadaşlarından birisiydi. DĞ“"; timsahlar ve diğer korkunç hayvar b tarafından yutulmuşlardı. ÜÜ”““' y ki arkadaş bir bataklıktan S'î; mecburiyetinde kaldılar, Hutt€fı çe" H ayakkabılarının, bazı kıyll”ıw rinde parlak bir iz bıraktığınf vı“'. ve küçük bir kaya parçasımi M aldı. Bilâhare, yirmi üç bin . y sattığı, işte bu “çakıl taşı” idi! w mafih “Yeşil oehennem” !“(ldi,d lay kolay elinden brrakmadı. BÜ J'P seyahatin iki canlı bahtiyarının M ları tükenmiş, yiyecek geyleri yt muştı. Diğer taraftan, M el da bittiğinden, av menbaları ga tü mişti. Ne yapmalı? İhtiyâc, VA gl * buluş kabiliyetini tahrik eder. le arkadaşı, kurşun yerine alti? pi landılar. Eritilen altından ’;,,,., mermiler sayesinde birkaf W' vurmak kabil oldu: esasen DU T gefe lerle altın mermiler; )ııllhll“d;)w lindeki milli müzede teşhir edi dir. pt 1850 de, binlerce urgü"m:ww ter tarafından keşfedilen altif kasmı istilâ ettiler ve "’"d"::w.ı“' koskoca Santa-Fe şehri yüki ğ dir. h Brezilya, yarın, Hutter F'fm.:uh" lenceler tertip etmektedir. V? y yettar makamlarda; hükümetili “ p zon nehri boyunca uzanan l'”"!ıdp takalarda taharriyata mi ği söylenmektedir. gua Binlerce altın arayıcı, gini yö ralara toplanmıştır. Ve Mf":,,d dünyaya hükmeden efsanevi 3ize forunuz!” AT T ALAY N Liselerde le!'lıık meccani talebe'” , HOrtaköyde Uncu sokak 45 P gel" da kahveci bay Ali vuxw’Y'::ı,n : tup gönderen okuyucumuz ; çe Fül iseyt İi *“Leyli meocani olarak beey wd" bilmek için mutlaka müsabâk? Yogif nına girmek ve kazanmak P Herhangi resmi bir lisede ıı:" vek cani okuyabilmeniz için bul D"n,, ka çare yoktur, Bu husustü yit Jır- almak isterseniz İstanbul F el rektörlüğüne müracaat cttt — v

Bu sayıdan diğer sayfalar: