8 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

8 Ekim 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | i k i Cinayet ve aşk romanı asa ay Purniye, cebinden birçok fotoğraf- | du. Gözleri Eliz'e ge k vel Şikardı. Bunların ekserisi, istintak Bu masir ye zeki yi m ğ muhahi, Yânından çıkıldığı O sırada | kadın. aricık girer gibi gi tay eler tarafından alınmış enstan- Soğuk bir surette : iz 1 — Bana başka sualler mi sorma Hizmetçi hi A Pat sordu: istiyorsunuz? : z dı vE el! a arasında tant- — Matmazel Jizeli., Hanımmızı ki Meme? min öldürdüğünü biliyor musunuz: & nda İlan baki e e an Kir eee m en sonra: runda kasem ederim *i hayır. i Bütün samimiyetiyle söylüyordu. di. — yar #fendim! - diye cevap ver- Ma Bafiyesi, kırmış gibi, arkada- — delim, Tak AYdi öyleyse, Yorj'un yanına gi- Iki oradaki taliimiz daha par- Pe kalktı, k Alâ, matmazel, Sizden mü- ba Yani, şey.. Bir kere da- & mayi Unuttuğunuz bir şey olma- - hdi mi?.. İşte bildiklerimi söy- tmp “*- Bundan fazla ne söyliyebili- a bulu samimiyetle söylüyor” e Yürü âlâ... Allah razı olsun. bir çay, Mösyö Puaro... Affedersiniz, Bia Arıyorsunuz? * İçin, , » Bâkikaten bu sırada, odanın teye » lâhiyor, ve merak edilecek bir — Es, Duş gibi dikkat ediyordu. am Bulamadığım bir şeyi a- —Ne ge Fotoğranlar, izel'ii « o Madam Jizel'in birin, 3 Ait resimler... Bunlardan biç Eye rada rastlanılmıyor. izahat verdi; —M ; bie kişi, damın dilesi yoktu. Dünyada VAO atıldı, ir kızı vardı, resmi? dım efendim. Madamın p Sm uzun zamandan- Hiz, 'yorlardı. kilde 3 e*$ir ellerini manidar bi bir şe Yury 3 kaldırdı, : niye: ii A olar bu? Sn Kene. Madam bu sırada 2.” Bel; Çk Galiba güzel ve fakir. Sineme, ““liymiş,— belici değilmiş. an, vel evli değilmiş. Tabii, Taş, Ag, EN İstikbali için tedbir &- Belince hastalanmış çi- Eelmiş Az daha ölecek dere- Büreyi İYileştiği zaman kendi- Üzerine iten eser . Bu Maga #İveda delilikler, elveda ta Peki, bir İş kadını olup çıkmış. ış erd servetini kızına bi- Tai mali dedi - En yakını “olan > p 37 da insan servetini ki- rk İnsan, kendi — kanından tsten ziyade hatırlar. Ma tları yoktu, Daima yalnız Biricik arzusu, gayesi, ih- Pafaydı. Başka bir Para kazanmak? m pa bs İşte bu ka 4z da sarfede, dar? Boğlanmaz dı. di. Lüketen hiç si kendisine iz Tenmettarren..., —Siz ist, ye dan Hemen mazi Gidin. Ben aranız. p dedi, Puaro, onu bir an göZ hapsinde tuttu. Sonri nı önüne eğdi. $ ei Cebarınızı makul bi luyorum. Bununla beraber bilmek baş- ka şeydir şüphelenmek, gene başka şey. Böyle bir cürmü işliyecek bir insan hakkmda fikriniz — kelimeye dikkat € din “fikriniz” diyorum var mı? — Hiç bir fikrim yok. Bundan pöli- se de bahsetmiştim. Yok. — Polise başka türlü, bana başka tür lü cevap veremezmisiniz? — Niçin benimle böyle konuşuyor» | Niçin bu tarzda hare - | sunuz efendini? ket edeyim? — Çünkü bir insan resmi bir polise başka türlü, hususi bir polise de başka türlü cevap verebilir. Eliz: — Doğru! dedi. Yüzünde tereddüt belirdi. Düşünü hi. aka ediyordu. Ona doğru eğildi ve dedi ki: — Bir şey öğrenmek ister misiniz, matmazel? Benim mesleğim bana şöy- İenenlere inanmâmağı gmreder. Bilas- sa şehadet kuvvetli esaslara dayanmaz sa... Benim şüphelerim bir şahıs üzerin- de temerküz etmez. Sonra şüphemi © şahıstan kaldırarak başkasına çevir- mem. Evvelâ bütün dünyadan şüphele- “ nirim. Uzaktan yakından maktulle â- lâkadar olan herkesten. Bütün bunlar, mücrim olmadıklarını bana ispat etme- lidirler ki, nazarımda şüpheden kurtul. sunlar. Eliz kaşlarını çattı. Hiddetinden titriyerek (o Puaroya baktı, — Yani... Yani benden mi şüphelen diğinizi söylemek istiyorsunuz? Yok, yok! Çok ileri vardınız doğrusu! İnsan bana bu sözleri söylemek için dünya- nin en ahlâksız: olmalı. Şişman göğsü, heyecanla , halecanla kalkıp iniyordu. — Hayır matmazel Eliz! Hanımi- nazın katili olmanızdan dolayı sizden şüphelendiğim yok. Katil, tayyarede- kilerden biridir. Siz, onu ellerinizle ök- dürmüş olamazsınız. Lâkin, cüsümden evvel şeriki cürüm olmaniz muhtemel- dir Belki bitine, madamın seyahate Ç- kacağına dair malümat vermişsinizdir. — Ben mi?. Katiyen.. Yemin ede- rim ki hayır! Bir müddet, Puaro, kadını, gene sü- küt içinde tetkik etti. Sonra başını salladı: — Size inanmasını: çok isterdim. Bu- na rağmen bana hiç bir $€Y söylemiyor- sunuz. Hayır, hayır! Beni dinleyin. Her cürüm ayni hadiseyi arzeder: İstintak esnasında her şahit bildiği hakikatin bir parçasını gizler, Ekseriya ve bazan da hemen bu teferruat ehemmiyetsiz dir. Cürümle hiç bir alâkası yok gibi gö rünür. Fakat, tekrarlıyorum. Esrarın bir tarafı, dalma gizlenmiş olur. Emin o Jun ki bu kaideye İstina teşkil etmiyor sunuz. Hayır, hayır! Red ve inkâr etme yin. Puaro, ne söylediğini biliyor, Fur- hiye'ye gelince o size; ber seyi söyleyip söylemediğiniz! sordu. Siz © serada şa Şırdınız ve müphem bir cevap verdiniz. (Devamı var) Mansur Oğluna nasihat- lar verdikten sonra Mekkeye giderken öldü Adet yerini bulsun diye cesetleri astırıyordu Emevi halifesi Mansur, fazla yoşayama. yacağını anlayınca, veliaht yanma (çağırdı ve Ona Şu nasihatları verdi: — Bugün yapılacak bir şeyi katiyen yarma bırakma. Halkı da, orduyu da memnun et. meğe çalış, Ceza tayin etmek hususunda hiç bir zaman itidal haddini tesavüz etme. Hiç bir zaman devlet hazinesini boş bırakma. Yapmak istediğin ber şeyi bizzat kendin yap. Halk ile temasta bulun Ki onler da sana İ iyi masihatlar versinler, Ahbüp ve akrabala. rı ihmal etme Kendilerinden aşağı olanlar tazyik edenler ân kabahatli insablardır. Bir İşe başlamadan önce o iş hakkında Uzur uzadıya düşün ki düşünme ve muhakeme imsanın meziyetlerini gösteren birer aynadır. 775 yil: & ilkteşrin gilnli 1162 sene evvel bugün Mansur oğlunu nasihalarını verdikten sonra Mekkede son nefesini vermek Üzere Bağdattan hareket etti Fakat Mekkeleye varmadan öldü. Yirmi sene hükümeti büyük bir muvaffa. | kiyetle idare eden Mansir Öldüğü zaman etrafında bulunanlar orada süratle mezarlar kazmağa başindilar. Kazılan mezarların #4. yını yüzden fazla idi, Mezar kazıma İşi bittikten sonra bir tana. sine halife gömüldü, Gömüldüğü belli olma. yacak, düşmanları şaşrrtricaktr. Mansur öldüğü zaman hazinede kalan pa. rast, devleti on sene İdare edebilerek kadar He yekün Lutuyordu. Çünkü halife hayatın. da çok muktesit hareket etmiş, sarayında 18. rafları meydani vetiemişti” Yölniz yukar. Gü Kaydetgimiz oğtunk yEpLıRk soğ nasihat ile kendi ierantları arasmda müthiş tezatlar. mevcuttur. Burada yirmi sene saltanat süren Mansü. Tun hayatını anlatmağa imkân yoktur. Yal niz birkaç vakasmdan kısaca babeedelim. Mansür, zamanında hafiyeliği icat etmiş, ve bu hafiyeleri memlektin her tarafıma dağıt. mıştı. Hafiyeler, bâtün istihbarlarını kendi. sine bildiriyorlardı. Bir aralık bu haffiyeler, esassız İftiralarin birçok kimseleri kekeleme. Ze başladılar. Bu raporların tesiri ile Hasarın torunu Mehraet Mansürun intikamma hedef oldu, Mehmedin iyi tabintinre halka kendisini serdirmişti, Casunlar bunu Mansura bildirince — halife Mehmet fle kardeşi İbrahimi ele geçirmedi Karar verdi. Yakat Mehmet, yakalanacakir- rını haber alarak kaçmağa muvaffak oldu. Bunun üzerine Marsır Haşimi ailesinin baş- bea erknı We reisleri Ahdullahı ve Hazreti Osman nilesinin relsi olup kızı İbrahimin nikâhında olan Mehmed . dil Oğmanı terkif ettirdi, Zincirlere vurdürarak Küleye gön- dert. Orada bir kaleye hapsettirdi. Mahpuslar zulüm ve işkence içinde hir müddet yaşadıktan sonra öldürüldüler. Kaçmağa muvaffak olan Mehmet de takip edilerek bütün maiyeti #le öldürüldü ve ce- setleri ndet yerini bulsun diye aslâ. İbrahim de Mehmetler sonra kendisini ta- kip edenler tarafından okla öldürüldü. Men- wupları işkence İle can verdiler, Evleri yakl. âı, meveydiyetlerinden Yeryiiziinde eser bt. raktmadı. Mansurun yerine geçen oğlu Mehmet, bu. basma biç benzemiyordu. Babasmm hapset. miş olduğu düşmanlarını serbest bıraktı hatta birçoklarma büyük memuriyetler ver- Se Niyazi Ahmet Tonton amca resşam Rasim Bey! Alçakça hiyanetlerinizi hiber a. dır vesizinle bütün münasebatı kesme ğe karar verdim. Vaktiyle size br çok şeylerle beraber kalbimi de verdiğime, şimdi bin bir kere pişmanım. Benimle tekrar buluşmağa ve ken- dinizi haklı çıkarmağa çalışmayın. Çünkü size hiç bir zaman itimat etmi- yeceğim. Mektuplarımla beraber to. toğraflarımı da iade &tmeniz rica ede- | rim, Bunların sizin gibi bir hainin elin de kalmasını katiyyen istemem. Fakat bunları evime getirmeğe teşebbüs et - meyin, Evimin eşiğine ayak basmaktan nizi menediyorum, Pastacıda da sizin. le görüşmek istemem. Çünkü bu defa da, esasen bir iskandal çıkarmak için fırsat gözetliyen yeni ve adi sevgiliniz le karşılaşmağa, biç te niyetim yok, Yarın mektupları almak üzere, kendim ze geleceğim. Fakat çok rica ederim, geçen defa olduğu gibi, odada paltoy- la otürmamam için sobanızı yaktırın. Kahveyi kendim pişiririm. Çünkü, sen bu işi bir türlü öğrenemedin ve öğre. neceğin de yok. » Geçen defaki gibi likör de alma, çünkü ağzıma koyroam. Pekâlâ bili - yorsunki (o konyakı Bunun için konyak al, Seni hasretle severim. öperim. NECLA Sedakat rehini Ferid, bazı tetkiklerde bulunmak üzere Amerikaya gidecek ve orada bir sene kalacaktı, fakat Leylâ onu son de. rece seviyor ve ince kadın kalbi bu ay nlış düşüncesiyle ürperiyordu — Ya dönmezse? Ya orsda başkası- nı bulur severse? AAyrıldıkları gün, Leylâ göz yaşları içinde hıçkırdı: — Tekrar bâna döneceğine emin öl. mâk istiyorum, bunun için bana en kıymetli bir şeyi rehin olara bırak, bu, ayni zamanda, muvakkkat bir hatıra ©- arak bende kalır. Bü yalvarışıta © kadar büyük bir gocuk saflığı vardı ki, Ferit son dere. ce mütehassis oldu. Ve zaptedemediği iki göz yaşı, yanaklarından sızarken parmağındaki yüzüğü çıkardı. — Bu yüzük yavrum, dedi, beni en kıymetli setvetimdir. Onu bana, dün- yada herkesten fazla sevdiğim zaval k anmeciğim hediye etti. Sana bundan daha sağlam bir rehin vermeme imkân yoktur . z ... döndü. O da kendisini samim bir se - Kadınlara hikâyeler son mektubu | ide herkölin karşısına çikmak hiç te kibar bir hareket değil. Karısı hayretle onun yüzüne baka . rak: — Niçin, canım?. Diye yavrum. ğ — Nerem çıplak?. — Her tarafın, sertn, göğsün. Genç kadın dudaklarımı büktü ve birar teesslfle mırıldandı: — Pekâlâ, senin dediğin olsun, mü- nakaşa edecek değilim. Belkide hakkın var.. Fakat bu tamir eğilemiyecek bir hata değil ki. İştel. Ve bunları söyliyerek, inci gerdan İığını çıplak boynuna geçirdi. Ağız Tanrı, insanları halkederken, kadını ağızsız yaratmıştı. Melekler onun et . tafma toplandılar, ve Tanrının bu ye- ni ve sessiz hilkiyetine hayretle bal tılar. Nihayet, meleklerden biri bütün ce. sâretini toplayarak sordu: — Bu kadın niçin ağızsığâır? Tantı kaşlarını çatarak cevap ver - kül ağzma fena öçkiler alarak, içinde günah işliyecek, ağzı sayesinde komşulariyle kavga edecek, ötekisi berikisi aleyhinde söyliyecek, dedikodu yapacaktır. Ağziyle kocasma yalan söyliyecek, onun arkadaşlarını öpecektir. Sama, derin bir süküta garkoldu ve İ hiç kimse, Halika itiraz etmek cesareti- ni gösteremedi. Bunun üzerine pembe bulutun arasından ufacık bir melek be. lirdi, Tanrınm, güneşin kızıl şuaların » dan işlenen eteklerini öptü ve şöyle de- di: i ri — Ulu Tanrı, ya bu kadın, bütün in sani İcelam içinde en güzel olan “an- nel,, kelimesini nasıl telâffuz edecek? Tanrının çatık kaşları gevşedi büyük bir şevkatle, bu mini mini meleğe bak t ve şu emri verdi: — Kadın da ağızlı olacaktır, Bu gün bol bola çene çalan, komşu- lariyle atışan, dedikodu yapan ve ko- calarından ziyade haşkalarını öpen ka dınlar, ağızlarını bu minimini meleğe medyundurlar, Feride Enis | Li. derslerimizin Bir sene sonra, Ferit seviği kadma 8 geçmiş formaları Gazetemizde neşredilen lisan vinç çığlığiyle karşıladı. Başını onun göğsüne yaslandırdı, sevinç ve saadet içinde ağladı. Öptü.. Öptü. Ya yüzük? Onu iade edecekti. E. vet yüzük!! Leylâ ona, çok güzel bir kutu uzattı. Bu Kutunun içinde, muh telif şekillerde on yüzük vard. o Ve Ferit bunların içinden kendi yüzüğünü bizat bulmak mecburiyetinde kaldı. Çünkü, Leylâ, uzun ayrılık esnasında bu yüzüklerden hangisinin ona ait duğunu unutmuştu, . , Gayet uysal bir kadın Baloya gitmek üzere hazırlanıyorlar- dı, Praknı giydikten sonra, karısının 0. dasına girdi ve onu aynanın karşısında, elbisesini giymiş hir yaz'yette buldu. Uzun uzun onu tetizik etti. Ve başını salladı: — Bu ne biçim elbise şekerim? bili - yorsun ki, ben bu işlerde gayet müsa - mahakârm, Fakat doğrusu, bu elbise AKŞAM POSTASIİ İDARE EVİ; Istanbul Ankara Caddesi Fontu Kolunun Itanbal 214 “ Te'gret adresi: Istanbul MABER Yazıişleri telefonu; 23872. * tdare, Nân : ABONE ŞARTLARI Türhige Kemebi Senelik © 1400 Kr. $ aylık 3 ayık 1 aylık 2.700 Kr, e ga Sahibi ve Neşriyat ni Hasan Rasim Us” Hanıldığı yer (VAKIT) Matbaası | en am

Bu sayıdan diğer sayfalar: