22 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

22 Ekim 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

diyor ki: Ankaradan dönen Metaksas... Yazan: Şekip Gündüz ALKAN paktınm büyük adım: Elen, Türk dostu, asker, münevver ve insan Metaksas Türk - Elen we btluğunun çatıldığı gün verdiği bir kr. rarı artık yerine getirmiş bulunuşu, S. E, General Metaksas bugün Atabtir. kü tanımış, Türkiyeyi görmüş ve Ankarayı ziyaret etmis, yani Balkanlarda. ki yeni insanlık, medeniyet ve sulh dininin büyük haclarından birini eda et. miş bir Balkan autorite'sidir. Ankarayı ziyaretinden evvelki Metaksas ile Ankarayı ziyaretten sonraki Metaksas arasında bir fark var mıdır? Büyük bir fark olduğu kanaatinde değiliz. Zira dost ve müttefik devletin büyük şahsiyeti, dost ve Kardeş milletin büyük İlderi Atinada oturduğu ve Türkiyeyi görmek kararını henüz vermemiş bulunduzu günlerde dahi şu anda olduğu kadar kuvvetli bir Türk dostuy du. . Metaksası bize dost eden, bizi Metaksaza sevdiren şey, Metaksasın uzağı görüşteki yüksek kudretinden bizim almış olduğumuz nottur Realist olduğu kadar kalp ve his adamı olduğu da dünyanın malümu bulunan bu kültürlü askeri, Türk dostluğuna ulaştıran kudret, Türk ve Elen münasebetleri tarihi. nin asırlar uzunluğunca biribirinden maküs taliler arzetmiş olan tezlerini ve antitezlerini insan ve medeni münevver terazisine vurmaktaki dikkati, isabeti ve orijinaljtesidir, Binaenaleyh Metaksas ne br propagandanın tesiri, ne bir emrin icabı, ne de bir iktidar mevkii kombinezonuun zarureti yü. inden Türk dostu, Türk ve Elen ittifakı taraftarı, ve Balkan paktı havarisi olmuş değildir. Bu itibarla Balkanlılık birliği ve Balkanlılık insanlığı Şuuru bu derece tam ve bu derece kökten ve başlangıçtan olan bir Metaksasm an. cak Ankarayı ziyaretten sorira siyasi hüviyetindeki müspet manayı tamam. ladığmı iddia etmek doğru olamaz. Fakat Türk . Elen dostluğunda bu derece orijinal olan bu şahsiyetin Ankara ziyaretinden, her tahminin üstünde bir fevkalâdelik kazanmış olmadığı daiddia edilemez. ARDA a. “. a aba i ŞEKİP GUNDUZ Dostlukta inhisarcı bir zihniyet . gütmiyen iki millet KURUN' da olduğu kadar genişletmeği | kendilerine bir a #iyasi Gikü yapıhışlirder. İşte bu ülküyün S8, Ankara; ta rilen resmi A “ md a ez ve Oelaj | tabakkuku için sarfedilen gayretler sayesin. ye dedir ki aradan çol zaman geçmemiş; iki ta. Bayar tarafından söylenen mutukları tahlil | yazır Türk. Yunan anlaşmam dört tarafır ediyor. Dost devlet adamının bu ziyaretinin a bir Balkân antantı şekline girmiştir. Balkan Antantının beynelmilei Mir sulh te, Bagli sün Markecklek! Şekli Ba Zp7k - #ahfirâ şeklini aldığına işaret ettikten sonra | > . > 5 Peynelmiilei Kıymetini , takdig etmek. , için, TERME e Yeri bir tecrebi'diz muştur. Zira Avrupanm ve Asyanm her tx. rafı harp tehiikeleri ile sarsılırken sadece Balkan Yarımadası milletleri, ber ihtimale karşı müşterek bir azim ile, istikballerinden - “Genersi Metakmmebunden başka > diğer bir hakikati kendine piahsüş açık ifadesi ile göstermiştir kl bu da Türk ; Yunan deostiy. gunun Balkan ve dünya (sülhüne olan ha. yırlı tesirleridir. Türkler ve Yunanlılar dost. lukt inhisarcı bir zihniyet güden milletler değildir; bilâkis bu #ki millet eski kinleri ta. ribe gömerek anlaştıktan sonra aralarındaki | emin olarak hidiseleri emniyetle karşılaya. dostluk münaşebetlerinin hududunu mümkün | bümişlerdir., Filan hoca veya falan zümre değil, bütün üniversite CUMHURIYET'de hürmet veya hürmetsizlik gibi sözlerin 50 —— küçük şeyler olduğunu ve kaldığını bep UNUS NADİ, buçünkü başmakalesinde, | raber bir daha görmekte olsak gerektir.,, —mm amam mmm mezi vpn me e Yunan Erkânı harbiye Reisi da söylenenleri ve yazılanları tahil (ediyor. Ve yöyie diyor: P Bugün şehrimize geliyor “Tanzimatçı Reşit paşalar o devrindenberi memleketin zaman zaman oldukça kavradığı ve fakat hiçbir zaman doğru dürüst kurama, dığı Darilünununu cumhuriyet devri en izi anlayişile Üniversite şeklinde ( yaralınağa el atmıştı. Behemehal en tabii ve en makul neticesine isal edeceğimizde güpbe olmıyan bu irfan müssmesemizin şu ilk tecseis yla. rında geçirmekte olduğu #orluklar Üzerinde duruyoruz. Kolay takdir olunur ki bu geklile mesele 0; beş yabancı hoca hekimin sanat ic. ra edip etmemelerinden daha yüksek bir iğ. tir. Başmukarrir, mekteple Üniversite arasın, daki farkın Mitapla ilim arasmdaki fark gibi bir şey olacağını, hiçbir ilmin hiçbir kitaba , mubassırlı bir mektep gibi tasav, vur etmeğe imkin olmadığını söyliyerek, ya. zmına şöyle devam ediyor: “Üniversite, bir memleket içinde başlı ba. şema bir &lemdir. Ve yüksek bir cemiyetin en büyük mimetidir. Bu müessese, o memle. ketin hergünkü hayatile beraber istikbaline tutulmuş en kuvvetil meşaledir, Almanya son harbin mağlübiyeti felâketlerile zifiri karan. 1k bir cehennem hüyalı içinde o bocnlarken müteveffa Siresemann: — Bereket versin Üniversitelerimiz var... Diyerek yalnız İya düşünce ile o müteselli olurdu. Bir Gazi Mustafa Kemalin tekbaşma koca bir vatana Halâskir Başbuğ Atattirk olabileceğinin kâlnat kadar büyük & saadeti içinde yaşıyan biz Türklör bu hakikati çek iyi biliriz. İlme ve irfana açılmış binbir 6. kâdan yüzde onu ve hattâ bazan binde biri bir milleti kurtuluş ve yükseliş - yollarında doğru yürütmeğe kârı gelir. Bütün Üniversi. te dediğimiz zaman memleketin ( hayatında derece derece hangi inkişaflara intizar etti. gimizi şimdi daha iyi anlıyorsünuz sanırız. Bu anlayış size Üniversitemizi O yaratmak yolundaki teşabbüşletrimizin yüksekliğini de göstermiş olmalıdır. O halde bahsin bu aza. mseti karşısında sanat Icra etmek ve-etme. mek, yerli ve yabancı âlim, ilme ve ihtisasa hi... General Papagos Dost ve müttefik Yunanistanın erkâ- muharbiye reisi general Papagos bugün saat 16 da vapurla limanımıza gelecek ve askeri merasimi karşılanacaktır. Öbür gün ekspresle Yugoslav erkâ- nıharbiye reisi general Mediç ve mai- yeti şehrimize gelecektir. Romen erkânrharbiye seisi ve mai yeti ayın 25 sında beklenmektedir. Misafirler geldikleri gün Ankaraya gidecekler ve orada yapılacak Balkan devletleri erkânıharbiye reişleri toplan tısına iştirak edeceklerdir. vü dn Amerika ordusunun kıymeti " Amerikan askerleri Vazifesini yapacak olan her ordu » nun, mensup olduğu memleket ve dev- let bünyesinin esâs parçalarından biri olması zaruridir. Eğer Birleşik Ameri - ka ordusunu ölçüp değer vermek lâzım gelirse, evvelâ, memleket ve devletin vaziyetini ve icaplarını gözönüne ge - tirmek lâzımdır. Birleşik Amerika, Avrupada nisbet - lere göre tasavvur edilemiyecek dere - cede geniş, şark ve garp tarafları Ok- yanöslarla çevrilip mubafaza altına a- lanmış, şimal tarafında, hiçbir menfaat aykırılığı olmıyan bir devlete bitişik, cenupta, bünye ve tarihi itibariyle teh- likeli hir hasım olarak telâkki edilmiye- ek bir devlete komşu olan ayrı bir kıt- adır, Bu itibarla, . Amerika” ordusunun, “memleketi birdenbire” bâsacak'olan “düş” z li ei yetinde kalipası bemeh herâen imkân » sırdır, Bundan dolayı, Avrupa ordula- rmm olduğu gibi, Amerika ördudunun, baskın halindeki tecavüzlere karşı koy- mak maksadiyle daimi bir surette har- be müheyya ve hâzır bir halde bulun - mas'na hacet yektür, Filhakika, Birleşik Amerika devlet- leri bugüne kadar geçen tarih içinde, hiçbir zaman birdenbire ve hazırlan - madın düşmanla karşılaşmak zorunda kalmamıştır. Bilâkis, ordu kuvvetini bütün sükü- netile İcapeden nisbete çıkarıncaya kadar her zaman kâfi derecede vakit bulabilmiştir. Memleketin vaziyetinde- Ki hususilik, devletin kara ordularını kullanacağı anı bizzat tayin etmesi im- kânmn dalma vermiştir. Buna mukabil, den'z ve hava silâhı- min vaziyeti büsbütün başkadır. Her iki silâha da, ani ihtilâtlar karşısında faali- yete geçmek vazifesi düşebilir. Bundan dolayı milli müdfaanın bu iki praçası da, daha sulh zamanında teklikeli bir vaziyet karşısında bulunabileceğini he- SeD ederek her an faaliyete geçmeğe müheyya bir halde bulunmak mecburi- yetindedir. Kara ordusu da harpshalinde lâzım olan insan ve malzemeyi gene sulh ra- marımda, hazırlamak mecbur'yetinde- dir. Bu vaziyeti müdrik bulunan Ame- rika (Birleşik devletleri sulh za- manında, her an harbe girisecek kud- rette büyük bir orduyu silâh altnda blundurmakta sadese ulak miktarda aktif kıtalarla iktifa etmektedir. Baştan başa katedild'ği zaman Mos- kova — Lizbon arasındaki mesafeye te- kabül eden ve 120 milyon nüfusu olan muazzam bir ilkenin yalnır 120-—130 bin kişilik bir orduyu silâh altında bu- lündurmasi gibi'akıllara hayret veren bir hakikat. ancak bu şekilde izah edi- lebilir. Kuvveti bir muharebe ordusunun özünü teşkil ettiği için, nisbeten ufak o- lan bu orduya, sulfi zamanında çok mu- arzâm vâzifeler Müşmektedir. Ameri - kanın sulh zamanmdaki ordusu, bu Gev gibi ülkenin her bucağma küçük nedir ? bir mansvrada... birlikler halinde serpilmiştir, Bu itibar- la, bazan, bir alay komutan: kendisine bağlı olan bölükleri arayıp bulabilmek için binlerce. kilometre seyahat etmek mecburiyetindedir. Orduyu bu suretle dağıtmak keyfi - yetinin tarihi bir an'ane ile alâkası var- dır. Beyazların .kızıl derili yerlilerin üzerindeki hâkimiyetlerini, memlcke - tin gârbına doğru adım âdım yaymağa başladıkları devirlerde, © günlerde mev- cut olan sınır boylarında ufak tefek ka- leler meydana geliyordu. Bu kalecikler bugün de halâ sulh ogarnizonlarıdır. Subaylar, yarsubaylar, erler, bu garni- zonlardan kalkarak, şehirlere, üniversi- telere, yüksek mekteplefe ve talim yerlerine gidiyor ve buralarda organize edilmiş olan yedeklere mahsus kursla» rı İğâte ediyorlardı. Işte be yedekler bir” harp Yalinde Amerikan ordusunun harp kadrosunu teşkil etmektedirler. Sulh vaziyetinde iken de bu yedeklerin yanıbaşlarında ayrı komutanları vardır. Binlerce subay ve yarsubay kendi kıtaları dışından W- zun yıllar gibi ıncvkileri işgal etmekte- dirler. Hiç şüpheriz ki, tekmil talim ve terbiyeyi daimi surette ayn. kaide ve esaslar dahilinde tetbik etmek çok güç- tür, Ne de olsa, öğretmenlik vazifesini gören subay veyar subayların en yeni icaplara göre bizzat talim ve terbiye görmeleri lâzımdır. Ancak, aktif kıtaların birçok küçük garmizonlara tevz'i dolayısiyle, bir ta- raftan bu subay ve yarsubayların talim ve terbiye görmeleri için lâzım olan bü- yük çerşevenin mevcut olmaması, diğer taraftan kıtalarda yıllarca çalıştırmak suretiyle kendilerine icap eden bilgiyi vermeğe vakit olmadığından, yelekleri yetiştirmekle meşgul olan subay ve yarsubay yığını, vazifelerine göre kurs ve mekteplerde her zaman yeniden ta- lim ve terbiyeye tabi tutulmaları mec» buriyeti hasıl olmaktadır. Bunun neticesinde, subayların ha - yat ve faaliyetleri, ekseriya, yedeklere talim ve terbiye vermek ile mektepler« de tam ve terbiye görmek arasında geçmektedir. Bu izahtan da anlaşılacağı gibi, kısa bir müddet hizmet görenlerden mü « rekkep bir ordu, bu vazifeyi başarabi- lecek bir mevkide değildir; çünkü, kısa müddet hizmet gören bir ordu da, nis beten çok kısa ve biribirini takip eden fasılalarla silâh altma almanları telim ve terbiye edebilmek için mevcüt bütün kuvvetleri harekete geçirmek lâzımdır. Bundan dolayıdır ki, Birleşik Amerika ordusu, uzun müddet hizmet gören er ve yarsubaylardan teşkil © edilmüştir, Bundan başka, ordunun diğer bir vazifesi de, modern silâh ve komutan - hik kaideleri mükemmelleştirip bun * ları tecrübe etmektir. Er, bu bakımdan zengin bir ülke ile yüksek bir inkişala mafhar olmuş kudretli bir endüste'den yardım görmektedir. | » (Devamı 6 moda) AZIN serin gölgtü altında - meselâ“. ut'taki KÜlük'te » » bir odada oturup adam tadına doyum olur mu? narı kış gününün > şairin de dedikoduyu min olabilirsiniz: mis dan belli. Ruhunu şad et raz da onu çekiştirelini: bu mısraı söylerken bir sanatkâr değilmiş, ne boyun eğip “mangal - “mangal kenarı” demiş. Çekiştirme güzel sal dir; bütün güzel hasbidir, yani' hiç bir g# Bir adamı zarara 80) iyiliği dokunabilecek bir #4 ya amirinin gözünden kötülemek, yermek, adar * sevdiği işlerden değ kat edin; adam çekişti dikleri kimsenin aley sayılacak hiç bir şey sö ların - anlattıkları, o Kü verecek: şeyler değildir. onun en masum, Herkesi © lâkayd birakacak bir huy“ reketini ele, daha : onun Üzerinde işlerler. mezler; bilâkis onun tekrar tekrar tasdik ed onun etrafmda acayip b ratmak isterler. Onları © sonra mevzuları olan kim seniz belki gülersiniz, fak! nefret, kin duymazsınız muhabbet duymanız ği çekiştirici, onun hiç “fi bir huyu Üzerine “dikkat om daha yi anlamanıza. “ lığını daha iyi hissetmeni/. muştur. Onun hakkında ten, hatta kahkaha ile ler gitmişsiniz; artık omf nizde adetâ minnettarlıği his uyanmaması kabil m3 şunüzu yen sözleri 5 amına ne de olsa hissesi yok mu” Adam çekiştirmesini men hepsi ikide bir: uydurmuyorum, © yaptı, gerçekten böyle cümlelerle karşılarındakiDi Tışırlar, Bu bir oyundur: © ları karşılarmdakine, #9 balâğa olduğunu hatır! fazla inanmaları doğrü hissettirmektir. İnanırsan” “Ne saf adam! her gey& © mâ bu da kalbinin temi? rir!” diye söze başlayıp. rirler. Varsın çekişti: diklerindendir. Adam çekiştirmek GoğU af na şeydir. Niçin? ehli © bu işe kalkışır da onun * zarif bir adamın çekiştir” zaman fena değildir; o, #* "Ehli olmıyanın elinde or dir, fena neticeler verir. bahat .çekiştirmede deği" lerin Ka ene Niş ğ # #8 s2 PİK SEZ İSO dı 5 Epi methinden iyidir: çinkü ğinden methedeyim dokunur. O halde çekiştirelim: bu işin eb tirdiğimiz kimselerin sine yardım etmiş oluru kendimizi sevimsiz . kile" > yine onu sevdirmiş sa senanın neticesi ise kadar iyi olmaz. h pe Li | i derke” Vakit Sabah Öğle İkindi 4,57 11,58 AST 8

Bu sayıdan diğer sayfalar: