18 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

18 Kasım 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çinin derdine bulunamıyan deva.. Yazarn : Şekip Gündüz a llk devresi ile arzettiği manzara tam bir si- edile bilir. Bu koanferans İspanya işleri ile ahale komit RÜKSEL Konferar yasl şu mahud & mıştır. Esu h8 & bundan gc laşmakta ne intizar edile ra daha pervas n alıkoyabilecek bir kuvvet Antikomünist cephenin r v hudutsuzlaştırmış olan Japonya a ilemez. Yalnız Brük sel Bu cihet kes ve Amerikanın Japonya İçin büyük bir teşvik olduğuna dür. O derecede ki “e; i bir parça daha ihtiya lebilir. Zira Brüksel kon: ra alman bir meril ve c atlerini tehdid e kurmağa kol. Pacifigue'in Brüksel kon göyle izah ediliyor: 1 — Amerikan murahhasları evvelce yapılan tahminlerin de atılgan bir çehr 2 — İtalya konferansta Japonya ve Almanyanın arzularına tamamiyle uy- gun bir tarzda hareket etmiş. Yani antikomünist cephenin arzusunu bihakkin ine getirmiş. Bu elbette böyle olaca ktı. Bu üç devlet gayet sarih hareket yorlar, Bunun sürpriz addedilecek tarafı yoktur. İtalyanm konferansa iİşti- yer edi; rak ettiği anda yapacağı zaten buydu. 3 — Konferansta Pransa ile İngiltere İspanya işlerinde aldıkları ihtiyatlı tavra taban tabana zıd bir atılganlık te mayülü göstermişler. Fakat Amerikan murahhaslarından bu temayülü teşvik edecek bir mukabele görememişler. Deş- Devamı 6 mada — Şekip GÜUNDÜZ Diyarbakırda yâbılâ CUMHURİYET” de Yunus Nadi, evvelki gün Atatürkün hüuzu, rilo Diyarbakır , Cizre demiryolunun büşük ve samimi ve heyecanlı tezahürat 'arasında femell atıldığını söyliyerek AlI Çetinkayanın sözlerindeki bazı parçaları tahlil etmekte, yazrsını şüyle bitirmektedir: “Düy b üüde birinci umüumi mü, etinkaya ve Başbakun Bayar beyhüde aözler söylememişler. dir. Başarılan Celi 1 tamn larının r Jsragttan proğramını tL Bır taclınıh hürriyet bahası KURUN'da Hakkı Süha Gezgin, Vindsor Dükü hakkın da yu şayanı dikkat yazıyı yazmıştır: Vindsor Dükü, İngiltere krallığını, impa. ratorluk . ta sinirare Ülkeler. buyruğunu bıraktı. Hakkında neler söylenmedi; neler!.. | Kimi — Kadın uğrunda da bu kadar fedakârtık olur mu? Diye titizlendi. Kimi — Galiba sinirleri borulmuş! Hükmünü verdi. Hiç kimse çıkıp da, bu gerçekten büyük adamın İnsanlığa, —insan eri düşünmedi. Bütün bu feragatlerin, yalnız ve ancak ©o kutsal çiğnetmemek için ya. prldıiğını hatırlamadı Ben, kendi payıma tarihin hiçbir çağında data erdiğini bü. İti birakı hükümdartar bunların kütini, siyast — bir TÜZgür oradan Aşağı savurmuş, kimi iç ih. tilâllelerinin kan cınt kaybetmişt vardır. Fnka' glayanları arasında ta. Durup dururken, bir mef, uğrunda "üyüzel,, Hk bera, muhteşem fermahlarının altın. dan adını silmiş bir kral ve padişahı hangi ülke selâmi Sekizinel Rdvardın böyle güzel bir h K ahlâkı ile karşılaşın. ca, ojdün için şaşmrştık. Bahtiyar adam, — Ben, tacliı köle olmam. Tahtın — esiri bumun'a y ek. Fakat yanılmışım. Dün ge. lon tolgraflar, bize öğretti, ki kilisenin kint, Angllkan papaa'arıı t BANA sönmemiş. Daha ne isti; x e sordum. Ha ür. lar? Niçlin, harbin bitişini k amda Vindsor Dükünü £ z bir tavır takımmasına v er Brüksel konf eransı topla ansı Japc ınm manasızlığını ve bi n devletler ve bu gevleti g en bü iyasi şartlarını tesbit eden dakuzlar muahedesine elveda! ansınım keskin bir netice vermemesinde âmi) ?i Siyasa n bir. muvaffakıyet' olan Japonyanın kerdi hedefi imadığını daha açıkça ihsas etmesi- & i- Brüksel konferansı (Japonyaya) — loriz, biraz vuran ÂAvrtıpa hanmak nferansında mümkün- hüsnüniyet göstermenizi Bizi rahatsız ettiğimiz için affımısı di- Tica edeçektik! — Fransız karikatlirü arasıra nazarı emiştir. Brüksel anan Şimali A- olan sebebler Bu yazımızı paramızım kısaca tari- hine hasretmek arzusundayız. Her #eyden evvel gurasını kay nek lcab eder ki, İslâm devrinde Türk parala- rı hakkında değerli âlimimiz Halil Edhem çok mühim bir eser çıkarmış- tır, Bu eser şimdiyeo kadar gerek Şarkta ve gerek Garpta İslâm ve Türk Ppâraları hakkında yapılmış yen he men bütün tetkikleri tanıtmaktadır, Bu eser İslâm - Türk paraları hak- kında tetkikatta bülunacaklara en İyi bir rehber olabilir. Bunun için biz bur rada yalnız İslâm olmıyan Türkleri: parasından bahsedaceğiz. En eski devirlerde henüz para orta- da yokken bazı eşyanın para yerini tutarak her şeyin kıymetini buna gö- re biçtikler! malümdur. Herodotun ri- vayetine göre ilk parayı Lidyaular basmıştır. Başkalarma nazaran da ilk para Argoz kralı Pheidon tarafından basılmıştır. (Milâddan önce 700 yıl- larımda) Filhakika en eski paralar Garbi Anadoluda bulunmuştur. Eaki Türklerde henüz para ortada yokken mübadele usulü vardı. Bu alış verişte esas tutulan magdenin deri olduğunu görmekteyiz. Eski Türklerin deri ticareti yantık- larına dair elimizde birçok vesikalar vardır: B1 yıllarında eserini yazmış olan meşhur Got müverrihi Jordanes eserinde “Onogur” Türklerinin kürk ticaretile uğraştığını kaydeder. Daha hilâfma olarak is konferansın bütün seyrince, n . demiryolu lerinde Türk şimendifer yapıcılığına ârzetti. kran hisleri çimendifereciliğimiz. gsek kiyınetli diğer bir tabloyu Fihakika on dört yd önce Anadolu gimen. | in satın alınıp alımmaması müzakere di içimizde acaba bu şimendi. şletebilir miyiz, diyen ve Gedir. ten bir endişe vardı, ve İlk yaptığımız bir kumpanyalarından daha iyi olarak kendimiz işletiyoruz, ve bütün şimendiferlerimizi ken. d yapıyoruz.. Atatürk Türkiyesinde ta, gonra Arab muharrirlerinden İstahri de aynen şunları yazar: lgarların servetlerinin en bakkuk eden inkılâpları anlamakta müşkü, Tt çekenlere yalnız bu şimendifereilikte te. min ettiğimi bü- rakkiler Üzerinde düşünme, lerini tavsiye ederiz. | | 'Tanrt evi demek olan küleeye gelmemesini l düsdller, Hem biraz emre benziyen bir rica ile... Nu hâdise, on altıncı esırda, papalığın KUT duğu, evgizisyonların bir yeryüzü cehennemi halinde çalıştığı günlerde değil, insanlığın K bi dehalara kavuşmasi ten sonra oluyor. | » lar, tarihe — yalinız | k geçmek için mi yapılmış. | bir buçuk sene Dün ağır cozada, resmi evrak Üze- rinde sahtekârlık yapmaktan suçlu, ı tıbbr adli başkâtibi Raif hakkında ve- rilen karar bildirilmiştir. Raifin su- çu şudur: Din 1slâhatı, birer isim ol tr, ncnba?.. Sovyet Rusyada bazı konsolosluklarını kapatıyor Moskova, 18 (A. A.) — “Ha jansı muhabirinden”. Son Alman - 80 t itilâfı bince, Almanya, 15 ikincikânun 1 den evvel Leningrad, Tiflis, Harkof, Sahtekârlıktan maznun belediye tah sildarlarından Nadi, ağır cezada mu- hakeme edilirken delilik alâimi gös- Fmiş, deli olup olmadığının anlaşıl- aS1 için tıbbi adliye gönderilmişti. | mucl inin, tıbbr adli meclisince yapılan Müuayenesi sonunda, aklı bir luk olmadığı anlaşılmış ve ——— Müftü yerine “ Başimam , Müuş meb'usu Hakkı Kılıç oğlu, mec- lise bir kanün teklif etmiş ve bunda “müftü” adının baş imamlığa tahvi- lini istemiştir. Hakkı Kılıcoğlu kanun teklifinde vaların teşrit mahiyette - olduğunu teşril kuvvetlerin Millet meclisinin bozu hapelerini kapatacaktır.,, 18 (A, A.) — “Havas ajan- in muhabirinden,, nyanın Sövyet Rüsyadaki kon soloshanelerinin kapatılacağına dair olan haberi teyid edecek malümat iz. tihsali kabil değildir. Fakat bu habe- rin doğru olmas: muhtemel görünmek- tedir. Zira Sovyet Rusyadaki Alma: ların miktarı mühim bir surette ek silmiştir ve ticari mübadeleler nız Sovyet komiserli; utasile ya » pılmaktadır. Nihayet iki memle rasındaki gerginlik Romada nizm aleyhtarı misakın imzasnıdan sonra mütemadiyoen artmıştır. manevi şahsiyetinde toplanmış bulun- duğunu, bu sebeble fetvanin artık ye- Ti kalmadığı cihetle işleri imamlara bakmak olan “müftü” lerin adlarının baş imamlığa çevrilmesinin doğru. ola | cağını söylemektedir. Tarih kon uşmaİarı Türk parasının tarihine dair.. yük kısmı kürktür. Altın, gümlş eş- yaları yoktur. Bunların indinde para kürktür. Bir kürkün değeri yarım dir- hemdir. Burada uzunuzadıya Türklerin kür kü para makamında kullandıklarına dair vesikalar — gösterecek değiliz. Şimdi er Türk grublarına geletim: Memleketlerinde — kürk bulunnuyan başka Türkler de para makam'nda ipek kumaş kullanmışlardır. BPuna, î,yîıui ipek kumaşa Türkler “Ağı” der- Wlerdi. Bu kelime sonraları hediye ma- *nasma da gelmiştir. İşte daha sonra- tlnn paura usulü ortaya çıkınca bu 4”ağı” sözüne eski türkçede toşbıh o- lan bir “çe” i etmişler, lime z akça” oluver r. İşte kelimesini âve flimler bu akça etmektedirler. an Türklere alt paralar Bunların €n me göre 713-742 ır, eakileri benim bildi; çiİ: orada da basınış- inin üze- sahib oldukları vakit, irk harflerile paralar lardır, Bu paralardan — bir rinde “Ben Çayan bir a yazılıdır. Diğer bir 'Türk parasını da şimdiye kadar kimse okuyamamıştı. Bunu b rih muharriti okuyarak neşret- a bir münasebetle eski Tür gıd paralarından bahsedeceğim. Bu kâğId para da Avrupaya Şarktan gelmiştir. Ve buna eski Türkler Çav adını verirlerdi. H. KUMAN Tıbbı Adli kâtibi mahküm oldu 500 liraya sahte senet yazan Başkâtip hapis yatacak bu şekilde rapor hazırlanmıştı. Fakat Nadi, raporun #leyhinde ol- duğunu anlayınca, tıbbr adli başkâtibi olmak dolayısiyle bütün evrakın elin- den geçen Raife başvurmuş, 500 lira teklif ederek raporu lehinde taklit et- mesini söylemiş, pazarlıkta uyuşmuş- lardır. Pazarlıktan Sonra başkâtip Raif, tıbbr adliye ait resmi başlıklı bir kâğıda doktorların imzalarını taklit | ederek Nadinin deli olduğunu ve tah- fif edici sebeplerden İstifade edebile- ceğini yazarak, ağır ceza mahkemo- sine yollamıştır. Tahkikat sonunda sahtekürlık mey dana çıkmış, Ralf tevkif edilerek du- Tuşmasına başlanmıştı. Dün hatkın- da bir sene altı ay hapis cezası veril- miştir. Diyunu umumiye komiseri Türk borcu kuponları hakkında hü- kümetle temas etmek üzere, Paristen gelen düyunu umumiye komiseri Ali/| Rıza, bu arada bundan sonraki - tedi- || enelerine aittir. Daha Sonra Türkler | —e — maramzar — ” _.r | Çocuklara şit! AZETECİ arkadaşlardan Bi, nin aklına gelip de: ğ ı!—'* yatta en zor şey nedir?,, diye bir " ? açsa ben, hiç tereddüt etmeden, 5“.% vabı verirdim: "Çocuklar için hik* gile yazmak. L : ı)îür Çünkü mesuliyetli bir iştir: yzak hikâyeler çocukta xzevki - “'w._r. hattâ medeni hüviyeti teşkil edt0€ Çocuk düşünmeği, )hs—etmeği « iler dan; düşüncelerini ve hislerini de vasrtasını, yani dili onlardan *& necektir. © Çocuklar için yazılan hikâyeltf gürler dalima - kelimenin en YÜ ge mahasile — birer propaganda 2t dir. İnsanlık asırlarla edindiği AM in özünü; cemiyet itikadlarını, İdf lerini çocuklarma onlarla aşılar. " de bunların bir ders halini almaf” * lâzımdır; çocuk edebiyatı o bilgilt itikadları, idezlleri açıkca söyleti çocuğa farkettirmeden telkine çi v Çocuğu eğlendirir, heyecanlandırr onda okuma ihtiyacını doğurur. —— | Çocuklarda hafızanım, bü_yül"_d;ı_ kinden taze ve dolayısile kuvvetli duğu iddia edilir. O halde çocuğ3 * tulacak hikâye veya giir onun h » sında yer edecektir, belki ömrün d sonuna kadar aklından çıkam“)’ caktır. Öyle ise çocuğa okuuıcllw yazılırın, büyüdükten sonra da le",_ hiç olmazsa utanmadan, “Ben bullk rı nasıl okümuşum? bu kadar gaçfi şeylerden nasıl;müteessir oldum ” ”| meden hatırlayacağı şeyler olma# lâzımdır. Çocuklar için yazmak, iş beplerden çok güç ve çok mesul bir iştir; Dünyada bu işi h şarabilen Mmuharrir pek azdır ise çocuklar için yazılan kâyelerin hemen hepsi ale me alnmış, & sapan lu, dilleri bozuk, resimleri lerdir. Bunların daha sıkı bi kabeye tâbi tutulması ve çocukl*” kafasına münasebetsiz bir takımı vAk” alar doldurulmasının önüne - geçilir si Jazımdır. Geçen gün elime Cumhur; :ı;v*f**' darına adlı bir kitab geçti: nh-'““,'ı mısralar, zoraki kafiyelerle dolu zin zarureti şaire: “Her küçük V mektepli” bile dedirtiyör. Çocuk V'fl nünla türkçe öğrenecek!... O kıtâf tamamile alayım: “Her küçük Ü” meki Sevgili yurda kuldu tün düşündüğümüz,— Seovd: kuldur.” Misralarım tatsı kalım, Şu “mektepli” ile “okul” kel” melerine bakım: şair vezin, kafiye B* tırı için kaleminin ucuna ilk gelen W limeyi kullanmaktan çekinmiyor. “okul” ya “mektep"... Haydi bunlarda ne ize! çocuklaf F çin yazılan mahzumelerin hepsitt” görülüyor. Fakat kitabı okurken &” yerde durüverdim. Şair, en büyükk” rimizden bi lüu için yaze mar 'a gu sözleri Öf letil “BDugün değilse yarın;— tün Di? çocukların,— Adı - kalar geriş— O; gidecek ileri” (Manzumeldf” deki tenkit de pek lâtif!) Yani evif huriyet çocuklarıta bir feodal as44? Tuht aşılamak istiyor: bir çocuk, # kâsr Vö gayreti ne olursa olsıun, b yük bir adamınm oğlundan geri katıi” ğa mahküm!,., Kitabın adı da: CWW7 huriyet çocuklarına!... Aceba 8if “cumhuriyet” kelimesine ne mana V? riyor? Nurullah ATAÇ SAĞ ĞÜ ae Iskarpin bırsızları Beykozda Hacı Ali sokağında oti Yan Murat ve Sedat isminde iki çoct dün Beykoz camlinden iskarpin çale ken yakalanmışlardır. vrar jye meseloleri hakkında da hükümetten H talimat alacaktır. Ayin yirmi beşinde yapılatak ku- pon tediyesi son defa olarak frank Ü- zerinden verilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: