28 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

28 Kasım 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çe MAFT x_“ İKİNCİTEŞRİN — 1937 — dABER — ÂAkşam Sevgilim on bin kişi içind endam beğendirebilir! s"I'GVman, şilrinin sihirine kendini kaptırmMış, gözlerini yummuştu. Cerrade, asabi silkinişile belini onun kolundan kurtardı Yazan: Mizamettin z 2 — Cerrad .h—mmh h%m“lm& oğlu Süleyman hükumdar ı'h'“"' Süleyman Kudüste yetmiş V lia elli bin taşçı ve atuz .:.h-neı.u-ın-ııı,ıf—ü- * yapmakla gün geçiriyordu. J::hdüıdıu;_, -'—.'“'yuhı'ıumw.hıı "ıh_ı MEtma geçiçir ve beyitler söy . Mıiwy—m yend, sva ; * böyle bir gündü; Süleyman, Ve ilisi Cerrade ile baş başadır. Ve ÖB parmoklerın - zalalırda 74 kolunu Cerradenin beli b “ konuşmaktadır. gh bi * Yanıbaşındaki kocaman ve âltm tepsiden büyücek bir Wm gözlerini baygınlatarak S &’_'l,“ıel... -dedi - bunu da ilk de- İşitiyorum değil mi? bir &8 cevab vermedi. Yüzünde y " Bülümseme belirirken başını Allüya, gözlerini süze süze de - ir V hemşirem, en — mahbubem, | Rüverecinim, ey olgun kapınr bana! Zira . bâşım Ğhı.__“_v üllerim çiy ile doldu. “dedi” Sanar Ükerdim öonü nasıl giyeyim sh:ık ';Vıı'xlı.nmı yıkadım. Onları O eyim ? “dedim". M ı,::::ı Sapkın ve hırçın bir kahka- b : =y _:":—lı kız! Sevgilisi kapıya ka- yi d_it. Kâlâ entarim! nasıl giye- Va yı, Yor... Kalk çabuk! 'H.' ;"le yaramaz göz kırparak X p, #ti arasından mırildandı: S Maş ik öl kaçar haaa... değil mi* çtıyı Elişm - dedi Siileyman - zaten ’“'/k: :h anlasılıyor. Zira şiirin altı ';::;ı N'n sevgilime kapıyı aç- sevgilim cekilip gitmisti. %,;'r:ıd'm. ama bulamadım. Onu * Üolaa, Mkin vevab vermedi. Şehir- Yüp ,_'-_'ı" bekçiler beni buldular. Vu- Bo İz,, Mdlar. Hisar bekcileri nika - s z“'"“d“n kaldırdilar... Kp İT kız Ahmakca bir sev ©- '“u_, ilisinin arkasmdan so't-” k ha... dolaşsa yine İyi. İN Yllnı; Hatıralarını -2- yaklaşmış. Nöbetçilerden biri bir okla Omuzundan yaralamış. Büleymanım bu sgözlerini işitince Çerradenin yüzündeki gülümseme si- Tindi, kaşları hafifce çatıldı. — Demek bu şiir bir. hayal eseri değil. Olmuş bir vüka. — Öyle ya... Ardını söyliyeyim din- le! “— Ey Arşilim kısları #iza yemin veririm, eğer sevgilimi bulursanız ona haber veresiniz ki ber muhabbet has- tasıyım. Bana, (sönin #evgilinin baş- ka sevgililerden ne farkt var? Ey kızlar icinde en güzel olan sen. niçin bize böyle vemin verirsin?) niz. Sevgilini bevaz ve kırmizidir. Ön bin kişi içinde endam beğendirebilir. Başı halis altındandır. Kâkülleri peri- şan olup kuzgüni siyâhtır. Gözleri | akar su kenarında siltle yıkanmış gü- vercinelre benzer, donstılmış cevahir gibidir. Etleri zebercetle. zümrütle do- | nattlmış altın yüzlirlerdir. Karaı gök yakutla kaplanmış işleme fil dişidir... Süleyman şiirinin sihrine kendini kaptırmış. gözlerini yummustu. Bir hulyanım meezubuna dAnmürtü. Cerrâ- de gayet azabi bir silkinişle belini onun kolundan kurtararak sedirin ta öte u- | cuna çekildi. Hükümdar Süleyman tat- İrbir rüyadan Üyanır eibi gözlerini &. çarak: — Ne oluyorsun * - dedi - Cerrade artık portakalı koklamak- tan vazgecmişti. Omu hiddetle bir kö- şeye fırlatarak haykırdı: — Saklama! Bu sensin” Sensin bu kızın sevgillai! Altın baş... Demek ki taem başmdaydı. Gök yakutla kap- Tanmiıs işleme fil karın?... Bu da senin karnımdır. Ben bilirim seni, Beni de böyle aldatmıştın! Süleyman inkâra sapmadı: — Aldatmamıştım... - diye - söylen- di. Sadece şunu diyebilirsin. Bir gece Cil'at bağlarındaki evinin kapısında sen de beni böyle gürmüstün. Güzel kadımın kaşları bir kat daha çatıImıştı. Daha hırçın bir. sesle ba- ğirdi: — Demek ki “yabpılan binaları gezi- yorüm, amtele ile uğraştyorum. Sanat- kârlarla konuşuyorum.. dive beni al- datarak uzaklaşıyor ve Kudüs bağla nı, Örgilim evlerini dolaşryorstun. Ve. anlatan: Mart Rişar Fransa..ın en meşhur kadın casusu İ ıi":-""' kil i"!ı: lddetinden titreyen bir sesle S b—hk., 4"%% bi tdin teğmen Von Krefel! S faimç & belâs: olduğunuzu biliyo- :Nı._._ ONu nereye gönderdiğinizi %:u_,t d:ü intikamımı alacağım ! Si- r 'ü;nvyleı bildiğimi siz de k> H.: :'İılcrı'ni gıcırdatarak: Lii,.,,. 'ten lüzumundan fazla şey- aj UNuz, dedi. Ve bu, s'ze paha- ki Belıl"ıhı her halde'unut- Yok..çfnh Yüzbaşı Maksim bir est yaptı, sonra sinsi h etti: B İ ilsenin kurşuna dizildiği- | t X —-7 — « ni biliyor musunuz? Lüsi alçak sesle cevap verdi: — Hayır! Make'm onu kolundan tutarak şid- detle sarsdı: — Önu siz ele verdiniz, öyle mi? — Hayır! Size yemin ediyorum,ki haberim yok. Fakat rica ederim, annem nerede? — Ben nereden bileyim? Hetent. hage ve Strensstraet cıvarında dolaşma- ğa çıkmıştır. Almanlar orada zehirli gaz hücümlarına başladılar da... (1) , Lüsi yüzünü etlerile kapayarak ba- Kırdı: — Zehirli gaz! Amrnan yarabbim! | Ne korkunç! Ne korkunç! Maksim genç kıza, bir defa daha | demeyi- | bunu suratıma karşı göylemekten de çekinmiyorsun... Süleyman gayet rind ve pişkin bir açık gönüllülükle; ve derin derin içi- ni çekerek cevab verdi: — Neye çekineyim! Omuzundan ye- diği ok onu Yahova (*) ya gönderdi. O şimdi bir maceranm ölmiyen kah- ramanıdır ki ölürken yanmda bulunan vezirimiz Asaf'ın ezberleyip bana da ezberlettiği bu şiiri, söylendikçe yarı hüzün, yarı haz vererek hatırlanacak- tır. Rakibesinin ölümünü işitince genç kadında derhal bir değişiklik oldu. Ne de çabuk değişiveriyordu. Bir anda en dehşetli bir hiddetle bütün yumuşak- lığını kaybeden, gerilen, hattâ kemik- leşen vücudunda tekrar o tatlılık, uy- sallık belirdi ve bir tekir kedi sokul. ganlığı ile Süleymana yaklaşarak diz. lerine uzandı; — Banâ bir tatlı mezmur — okül!... Babanın anneni sevdiği günlerde yaz- dığı mezmurlardan birini... — Vazgeç canım... Benim yeni düz- düğüm bir parçayı söyliyeyim de din- Je, Sanırım ki bu babamım mezmurla- Trını aratmaz. Ve Cerradenin saçlarını okşıya ok- sIya, gözlerine baka baka, dudakları- mı genç kadının pembe memeli kulak- larına yaklaştıra yaklaştıra, hafif, üf- ler gibi bir sesle söylemeye başladı: — Ey Emirin kızı! Pabuşlarla yü- rüyüşün, ne güzeldir. Oyluklarının bi- çimi hünerli bir üstad eliyle işlenmiş gibidir. Göbeğin şerbetle dolu teker. lek bir tasa benâer... Buraya gelince Cerrade çimdiklen- | Miş bir kedi gibi sevgilisinin dizlerin- den cekilip uzaklaştı: — Sus! - diye bağırdı . Bu kimin için yazılmış olabilir? Süleyman soğukkanlılıkla; — Tahmin et bakalım... . dedi - — Babanın anana beğendirmek icin yazdığı mezmurlardan daha iyilerini sen kimin için yazabilirsin? El- bette benim için... değil mi? — Yanılı- yöor muvum? — Yanılıyorsun sanırım. Görmüyor musun? Bu şitr “Ey emirin kızı!" di- 'ye başlıyor. Demek ki bir emirin kızı- na hitab adiyor. Sen İse,.. Devamı var tehdidkâr tavurla baktı ve: — Lüzumundan fazla şeyler öğre- nmiyorsunuz ! dedi, Sire tekrar ediyorum: sakının ! Bu sözler üzerine dişarıya çıkarak kapıyı hiddetle itti. Lisi heyecan ve İrdirap içinde tit- reyen bir sesle kekeliyordu. — Duydynuz mu? Duydunuz mu? Annemi Strensstraet'e göndermiş! Ar. tik her şey bitti, onu bir daha göremi- yekeğim! Bir çocuk gibi hıçkırıyordu. Onu elimden geldiği kadar teselli ettim ve; — Henlüz her şey kaybolmuş değil- dir, dedim, Jaki şüphesiz sizi © korus yor! Garros'ın sırrı Gözlerini şildi, Sonra, bülyük bir e- lemle bana şöyle dedi: — Size karşı çök fena hareket et- tim, Mart! Sizden bazı şeyler — sakla- dim. Halbuki, bunlar, sizi yakımdan 2- lâkadar ediyordu. — Beni mi alâkadar ediyor, Lüsi? Nedir bunlar? Genç kızın yanakların: kıp kırmızı bir renk sardı. — Biliyorsunuz, ki Almanlar, dos- tunüz Gafrosun mükemmel bir hale ge- Cevapları veren: PROFESOR SANERK Gralol meziyet ve kuzurlarınızı; sizi hâyrele ÜTÜN tatsilâtile karakterinizi; ji ve Gralomelri mülehassısı düşürecek kadar vazih ve saFih olarak hususiyetlerinizi; tuttuğunuz veya düşündüğünüz işte muvaffak olup olmiyacağınızı; nihayet beş farkla yaşınızı #ize söyliyebilirim. Bana bir güğeteden, bir kitaptan veye uklnızdan yazacağınız dört satırlık — yazıyış sön aylardaki imzalarınızdan ikisini gönderiniz. 'Tetkiklerin çok esaslı yapılmasmı istediğiniz takdirde sağ — elinizle — yazdığınız Gdört satırı, aynı yazının s0l elinizle ya elmiğmü; baş ve çahadet parmaklarmızın bir kâğıt üzerindeki izlerini; sağ elinizi kâfıt Üzerine koyarak bir kurgun kalemle elini. zin kâğıda çıkaracağınız remnini; mubtelif tarihlerdeki imzalarmız, yazınız sa$ «l ile kaç Gakikada, sol de kaç dakikada yazdığınızı; — Girseklerinizdan — bilekleririze kadar.kaç santimi olduğunu Kızınızı. verecağiniz Hâve ediniz. delikanlırın, tanıdıklarınızı, dostlarmızın, nişanlnızn, iş Ortağınızm da seciyosini, hüususiyetlerini, bize imzalarını ve herhangi bir yazramdan dört satır yazıyı gönderirseniz size söyl yebilirim. Kendilerine cevap verdiklerim, cevaplar baklkındaki mütalenlarımı — — icabında neşredilmek üÜzere — sarih adreslerile yazabilirler. Gelen mektuplarda, bir kâğıdı mühtelif kimselerin yazı yazıp İmza attıklarını görüyorum. Herkes ayrı ayrı kâğıt. lara yazmalıdır. H Gulata A B K 402: Tmzalarınızın telkikinden anladığıma göre S31 den itibaren Sizde esakli rahi takâmüller olmuştur. Altı veya Gaha fağla — sene evvel kendinize ttimadınız daha fazla bulunuyor. du. Bu tarihlerde daha çok iddiakâr ve — cüret halini de alabilen — cesaretli — 1diniz. Bir işe ve tegebbüse kuvvetle atılmak sizin için evvelce daha mümkündü. Öd4 deki im- zanız, sizdekl tahavülün bariz manalarını istihraca müsalt bulunuyor. 883 veya $34 de hayatınısda mücasir bir vakanın geçmiş ol. duğunu tahmin ediyorum, Şimdi — eskisine BAZATAN nisbeten daha uysal ve daha müte. vekkilainiz. En büyük gayeniz zengin olmak tır. Tutumlu olmağa çok müstaltsiniz, fakat benüz bu istidadımnızdan tam manasjle isti. fade etmiyorsunuz. Beş farkla 30 yaşların. da bulunuyorsunuz. Kailb işlerinden de yorgun — görünlüyorsu. nuz. Başladığınız ve yapmakta olduğunuz her iğyte dalma ayni kuvvetle ve evelden düşü. nülmüş bir programla ilerlemenizi tavsiye ederim. Çünkü yazılarınızdan, bir iş uzadık. ça, bunu kısmağa mütemayil bir tabiatiniz olduğunu anlıyorum. İşlerinizi evvelâ geniş tutuyor, sonra darlaştırmağa Çalışıyorsunuz veya buna mecbur oluyorsunuz. Parmak iz. leriniz Iyi çıkmamıştır. — Bu yazılayım. sizi tatmin edecek mahiyette değilse yeni par- mak izlerinizle müracaatinizi tekrar ediniz. —8. Deküldar A. &, Yü Genç, iyi bünyeli, büyük bir ihtimal De or- ta baylu bir zat. Aslını gönderdiğiniz 035 deki — imzanızın tetkikinden, bu tmzanızı attığınız peraltin müteakip senelere ve mesilâ 936 ya nazaran #izin için daha çok müsait olduğu veya 295 de Imzanızı attığınız hallerde ilerisini ümit. V gördüğünüz vaziyetlerde bulunduğunuz an Jaşılıyor. Ban senelerde hayatımızda bir der- deame ve toparlanma ihtiyacı basıl olmuş- tur, Ye haricl Lesirlerle veya bizzat verdi. Ainiz kararlarla, yahud da ruhi tekâmüller. le hayatınızı daha mazbut ve daha munta. zam bir hale getirmek vasiyetinde bulun- dunuz ve bulunuyorsunuz. Deha ketum, dâ. ha ihtiyatir olmak lüzumumu siza anlatan hâdiseler olmuştur. Son seneler içinde, ha. yatınızda vereceğiniz kararlar veya alnca- Bınrz tedbirlerde tesirini gösterecek — kadar aldandımız. veyahut inkisarı hayale uğradı. mez Ti? Cevabimiz evet ise, İütfen son Üç senelik yazılarınızdan dd parçalar gönderi. niz. Size söyliyeceklerim var tirdiği pervane arasından mitralyi Şinin esrarını öğrenmek için, ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Bunu öğ- renmek vazifesini Maksim deruhte et- mişti. Ağzımı açamıyacak kadar heyetanlıy- dım. Sevgili Sarros'a karşı bir silikact tertip edildiğini anlryordum. Lüsi devam etti : — Maksim evvelâ, Sarros'u kadınlar wasıtasiyle elde etmek istedi. Fakat bü- yük pilot bu kadınlara hiç bireh #mmi- yet atfetmedi. Krefel kuduruyordu. Bu- nun üzerine, tayyare karargâhındaki nöbetçilerden birisne, Sarros Gistemi- nin plânlarını İfşa etmesine mukabil sühim bir meblâğ teklif etti. Fakat a- dam bu parayı almakla beraber casut- ları da haber verdi. Bir akşam anemle Miksim'i.hararaetle kouştukları: duy - dum. Maksim şöyle söyliyordu: “Eğer onun sistemini keşfetmek istiyorsak, o- 1nu bizim hatlarımıza i1meğe mecbur et- meliyiz!.,, Annem de şu Levabı verdi: “Eh! Şu halde, benzinin içine zımpara tozu koymalryız!,, — “İmkânsız... Belki tayyarecilik hakkında hiç bir malüma - tımız yok. Eğer toz benzinin içine konur —39— Kadıldöy » Moda cat, 1 ğ Yazmının tahlili tle gözümln önünde can lanan Üpl size tarif ediyorum. Siz, bu mu. sunuz? Bunu ancak siz söylüyebilirsiniz: Bazı adamlar vardır: Yaşlıdırlar takat ruh lart ve bazı tahiatleri gençtir. — Diğer bazı gönçler mevcuttur: Fakat ruhları veya bazı tabintteri yaşlılarınkini andırır. — Herbalde muayyen bir başın herkeste görülen ve gö. rülemiyen hüsüsiyetlerinden farkir halleri. niz var. Mübalâğaya, gösterişe temaytil ettiğiniz zamanlar &z değildir. Fakat işin asıl dikkate değer tarafı, ruht! vasıflarınızın bu merkezde olmamasıdır. Herhalde ya bulunduğunuz va. ziyet itibarlle veya arizi bazı tesirlerle tir vey anlatırken anlattığınızı fazlaca süsleme. Bi seviyorsunuz, hele kendinizi göstermek hissiniz kuvvetli.. Takdir — edileceğinizden, nazarı dikkati celbedeceğinizden emin misi. niz ve bunlara temin — edecek hususları — belki uzun uzadıya düşünmeden — yapmak. tasınız. Çalışmalarınızda, meşgul — olduğunuz ge- yin şeklinden ziyade esasıms dikkat ettiren bir karakteriniz var. Bu, çok iyidir, Kolaylıkla nikbinliğinizden kaybedebilirsi. niz, bu da fanadır. Şimdiden bu temaytilünü. ze gem vurunuz! Açık konuşma Maçka N. Oğuzalı Oğuzal soyadınız ise, gazetede size hitap edecek bir işeret, bir Fumuz yazmamış öl. duğunuza göre tahlillerimi size açıkça yaza- bilir miyim, yokaa gazetede'çıkacak işareti büdirmek ister misiniz? Beyoğla Se, 558: Yalnız sağ elinizle yazdığınız yazıyı gön- dermişsiniz. Cazetede yazılan diğer hususla Fı tamamlamak istemez misiniz? Kadıküy orta okulda hir Bayan: Bize yazdığınız gekildeki sarih adresinizle hitap edelim mi? Yoksa güzetede — çıkacak bir işaret — bildirirmisiniz.? — Mektubunuz 22—11—4687 tarihlidir. Ve sağ elinizle & da. kikada söl el ile 6 dakikada yazmış bulunu. yorsunuz. A. H 680: BSizin sol ile de yazabilmeniz Jâzım. Sol . dört satır berhangi bir gey yazınız. Yazmağa başlarken saate bakınız. Yazınız tekrar sa- ate bakmız! 6 ve en farla 7 dakikada 4 sa. tırı yazmış bulunacakamız. Lütfen bu tec. rübeyi yapıp meticeyi bildiriniz. KBı: Hangi imzalarınızı hangi tarihlerde kullan ığunıu da tasrih etmenizi rica ederim. Par Amamıştır. — Tekrar , borular içinde derhal gö - rür.., — “Fakat şu halde ne yapmalı?,, — “Zımpara tozumnu onun yağ rezer « vuarıma koymalı!,, Lüsinin sözünü kestim. — Bu mükâlemeden Jakiyi haberdar ettiniz. mi? — Tabil! Jaki, Sarrosu tanıyör ve u- zun zamandanberi onu gizliden gizliye koruyordu. Dostunuza karşı tertip - dilen birçok süikastleri, hep Jaki ber- taraf etti. — Anlatın, Lüsi! Devam edin — Zımpara tozunun o garip şemsi - yeden düştüğünü gördüğüm zaman, onun hangi işte kullanılacağını anla - mıştım, Maksim'in, bu tocu Lüi'ye ve- rilmek Üzere getirdiğini biliyordum. Jaki'yi bulamadığım için, bütün gete dışatda kaldım ve onun — geleceğini, onu vaktinde haber edebileceğimi Ümit ettim. Fakat, Jaki bir türlü gelmiyor- du. Bunun üzerine Sarros'ı, tehlikeden rzet haberdar etmek Üzetre, Dün- kerk'e gittim. PW Devamı var (1) Harp tarif$edia Hi achirli gaz hücümu; 22 nisan 1915

Bu sayıdan diğer sayfalar: