15 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

15 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Aksam Bostan YT LIYI YI Ak SEAN 4 Yazan: Ş. Rober ii — 9— Çeviren: P. Benuva pencereye yaklaştı, parmaklığa bir ip — Evet M. Vanebuk, — Ben uyı sizi K. Elimde tabanca, pencerenin kenarına kadar gizlenerek ' beklemeğe başladım —9— kararı, anla. ali Böyle yanyana ve âdeta ku- zaklaştılar. eng belediyö dairesi saatinin on biri çalışı, iki gencin iik öpücüklerine bir kun teşkil etti. da bir y dı. Nefesleri kesilince Otel, ortasında bir avlu bulunmak Ü- z6re müstalil bir bina şeklindeydi. Be- nusam oda kapısı bu balkona bakan şah- nişli bir sofaya açıyordu. Safayı dolaş- tı, nihayette karşısma çıkan kapıyı aç İi ve camekânli uzun bir koridorda y ramadım, Bütün geçâ hep | Konuşm: idam mızın verikliğini son sözlerden dım. Herifler hepimizi ahret yolculu- çıkaracaklar, oradaki akrabaları düm. Mörz nalan, İşi hemen çaktım: Eşkıyalar, pencereden odaya & in, iskele kuruyorlardı. Ömrün” şekilde hırsızlık ne işitmiş, ne d€ larda okumuştum. Pencerelere ven dayayıp, evlere girildiğini $€ im. Fakat, yapı yapar gi le kurup girildi ilk defa madiniz. Ya siz? Siz mü? Azıcık olsun dşünmediniz ım mi? Dorote kızardı, gözlerini indirdi. vap vermemek için — Bugün hiş mektuburuz Dedi. — Şimdi mektubu düşündüğüm da e ğona İ ma, dostlarına bizimle selâm göndere - Ce. dudaklarını, iste- # dilar. Dorote sa | rümeğe başları. Sol tarafında sırayla kapılar vardı, İçlerinden birini açtı, Oda bahçeye bakan iki pencereden ışık alı - yordu. Pencereden baktı, aşağısı Üç buçuk metre kadar vardı, Bahçe ka cekle, , Bunların hesabına göte bir kaç saat- > 2 jik ömrümüz kalmıştı Ne çabuk yolculu Ne kadar kolay Bir ahret srferi!",.. dı. kr sözlerle tarhoş © Bönug owü ku Sİ işitmiş var Ppısınm doğrudan doğruya meydana de, Ğil, kır tarafina açıldığını da memnuni- yetle gördü. Dışarı çikti ve odanm numarasına kat etti: 23. Aşağıda otelelye hitab etti: — M. Kaker, size var, — Emredin efendim. — Odamdan memnun değilim. — Ne söylüyorsunuz? En gi Memnun değisiniz ha? neden? — Çünkü odamda sakin v6 rahat de- ğilim. — Anlıyamadım. — Bu gece sokakta gürültü yapan sarhoşlar yüzünden rahatsiz oldum, E- ğer bana #akin bir oda bulamazsanız o- telinizi terketmek mecburiyetinde kala- cağım, Otelei kulağını kaşıdı, düşündü. Te - reddüd içindeydi: — Bahçeye bakan öğülar sakindir a- ma size teklif edemem ki, konforlu de. gillerdir, — Geceleri sakin çalışabilir ve üyu- yabilirsem konfordan vazgeçerim. — Çalışmak mı? — Evet, Benua bir sir tevdi edermiş gibi otel ciye iğildi: — Bakın size söyliyeyim. Ben buraya baş Tadığım bir romanı yazıp bitirmek İçin geldim. Gündüzün kroki yapıyor, gece »- leri de bazan geç vakte kadar yazıyorum. — Anladım, anladım. Kitaplara yazı. yorsünuz!.. Çok müşkülpesent olmazsa. nız anlaşabiliriz. Bir kaç dakika sonra Benui 23 nu. maralı odaya yerleşmişti. Otelei bavulla” rını getirdi, bir de masa buldu, İki pen. cere arasına koyarak: — İşte, dedi. Burada rahatça çalışa. bilirsiniz. Şimdi size bir masa lümbası getireyim, — Teşekkür ederim. söyliyeceklerim el odam. roman dik- | “Bağla. İpin derbdet Kalai vruna ince imi? Sizi görmek beni sevince için kâfi! — Sahi mi? Mükâleme dakikarlar geçtikçe boğuak | a hemen gözel Bilerek sordu: postacı kıza e — Anlaştık garı sant onda eğil mi Dorote? Bu ak- vinizin arka tarafında bulugacağız, (oo Evet de evet ? Yal rım sana! Dorote Şmit karsisindaki yakışıklı er- lerle baktı, o Başı nı eğdi ve fısıldar gibi: — Evet, dedi. Vanebuk ihtiyar kadına gişe önünde- Ki yerini bırakarak çıktı, — On ikişer feniklik madmazel, sevgilim, ! iki pul veriniz | O akşam sant dokuza Benua oteldeki odama Poncoreye yakla | Şarak açtı ve parmaklığı dört kadar uzunlukta doğru tı, metro ince ve sağlam bir ve birsielim raptetti ve bu pencöre- den aşağı sarkıttı, Astl ipl ise halka ha- İlde pencerenin içine bıraktı, Bu işler tamamı olduktan sonra lâmba- yı yaktı, Masanm üstüne kâğıt, kalem ve mürekkep ko; Oda kapısını içeri. den silrmeledi. & musa başma geçip, ünceye daldı. Ona yirmi kala ayağa kalktt, Pencs- renin ancak yarısına gelek parmaklığı- DE aşarak parmaklığa ikf eliyle tutunup boşluğu sarktı. Sotira elini maağı atladı, ayaklarının Üstüne düştü. Bahçede kimseler yoktu. Pencereden sarkıttığı sicimin ucunu bularak duvara bağladı. Bahçe duvarına yaklaştı, esasön çok alçak olar duvarı kolaylıkla atlayıp kendini tenha sokakta buldu. Dorote postahaneye bitişik onun müş temilâtından olan bir evde oturuyordu. birıkarak | eli gittikçe Genç kız mu! tün vücudu gev; yar, kendisini #övd miyordu. Bü- iş, mesut ve bahti- erkeğin İste vu Bohua o göe0 saat Üçe döndü, Dorote doğru otele i odasına kadar götürmüştü. kız ola. döndü. ağlamağa sini yatağa atmışt. Yüzü bir şey söylemeden, hıçkr- yordu, Postacı, bir kaç saat evvel ge: şimdi kadın ole im önünde bii rak çıktığı ve en yastıkta, hiç ra hıçkıra ağ Benua onu teselliye çalışmıştır. Genç kollarına almış, öpmüş, kulağına , âşıkane sözler mı rıldanarak kederini unutturmak istemiş- ti. Genç kız sözleri hıçlurıklarla keşile - #nçlarını ayir, demişti. Kabahat yalnız s6- nin değil, Bende kabahat var. Bildiğim halde, ne yaptığımı bildiğim halde razı oldum. Ah ! Ne yapayım, #eni o kadar seviyorum ki... Genç kızla dört sunt kerubor kaldık- tan sonra artık uslulaşan Benua onü bir anne şefkatiyle soyup yatağa yatır. dı. Dorote artık ağlanuyordu: — Sahi mi Karl? Beni terkelmiye « ceksin öyle mi sevgilim? Yüzbaşıya sokularak devam etti: — Hayatta senden başka kimsem yok sevgilim. Annem o kedür uzakta ki. Bğer tile... razı olmamalıydım! Fakat hayır, Ah! Yapmamalıydım, Beni orum ki — Sevgilim? Uyu, sakin ol, Bana iti mat et, — Yarın geleceksin değil mi? Beni yalnız birakma. İşlediğim suçtan şimdi korkuyorum. Nibayet uyudu. dan tutarak od Vay insafsız herifler, vay! Lâhana mı doğruyor, hindi kellesi mi koparı- yorsunuz? Tomt ellesi de. dum. yaşı hindi acze vi gildir, gözün Çetenin plânmı öğrendikten sonra ben 'de kendi kendime emir verdim: ii — Haydi iş bişma! er Hemen yukarı fırladım, Merdiven l ei caktı ki, pencereni nda Sâğlamgöze fastladım, Kolun- bir sesle işittik) tim ya eürükledim. Hafif Ta şu emri verdim; anlattım. Ve soi- — Durma, çabuk ol! İki uzun saçlı herifi takip et, şimdi onlar arkadaşları. na haber vermeğe gidecekler!, Sağlamgöz, odanın penceresini açtı, aşağı atladı. Arkasından baktım, bir yı- Zin toprak Üstüne düş: , fakat ken- disine ir şey olmamıştı. Atlar atlamaz ayağa kalktı, bu sırada Iokantanın arka kapısından çıkan Fokhedie, Foksu ta. kibe başladı. Talih seninle olsun Sağlamgöz!. Şi n kalabalık olarak dönecek- ; için, bir o yere çıkma. mâyı; onları odamda beklemeği daha muvafık buklum, Onlar, pencereden, hüsum ettikleri zaman, ben müdafaa hâlinde bulunur, bu suretle onları kar. şılarsam, vaziyetin yüzde seksen benim lehimde bir şekil alacağı muhakkaktı. Bir âralık Nagarla muavinini uyi dırmak, tehlikeli vaziyeti a da ar latmak istedim. Fakat, akşamki budala. ca hareketi, kibri, azâmeti ve nihayet ukalâlığı bende iyi bir tesir bırakma- puşt, Wikeimce, onden Fayda ve ya, İardı!.., râşan adamın kâfasına, kundağ: Herif: — Gıkl. cak ki, tabancanın: “Yarndımmnm ses yükseld yerine garar gelmesi ihtimali pek çok. | “İY ke. tu, Bunun için, olan biten iğlerden, çe. tenin kararından onu haberda: etmek- mam bi ten vazgeçtim. a Z Hüdsona Odanın kapısını iyice kilidledim. z Perdeleri açtım. Elimde tabanca, pen- | *© cerenin kenürme gizlenerek beklemeğe başladım. Böylee bir saat kadar bekledim. Ni- madım ve bir yıldırım çabul pencereyi açtım, pencereyi açmıy? â Galiba, iskele kurmak işi biti” önünde bir züktü, Sonra bir el uzandı, d : Pencereyi açmıya uğraşıyor Kaybedecek vakit yoktu. ÖLÜ dutlar Nagarın penceresine iskele © muşlar, belki de içeri girmişle İhtimal boğazlıyorlardı!. Belki de bıçağı gırtlağına. dö7/ Zavallının imdadına koşmak, © Jümden kurtarmak Jâzımdı. Daha ziyade beklemeyi doğru Birisi bana böyle bir vak'a anl” — Deli misin be adam! derdimi le hırsızlık olmaz, ancak, ev, 3) taban Oda kapısını açmamla koridor lu, Merdiven başında yi rastladım. Bir eli ar Ve her halde bu eli boş mühakkak bir tabanca vardı. Uf hareket yapmasına meydan ver& olanca kuvvetimle karnıma bir © Bile demeden iskeleden yuvar” Arkasından iki el silâh attım. lar can alacak yerlerine saplanırf ile kuvvetli bir darbe indi” yapan sesine, yüksek perdeden © , feryadı karıştfı Sesler henüz kulaklarımda çi bu sefer de yanımdaki odadan o”) 3 .* indirdim, Herif paldır küldür mw den yuvarlandı. — İmdad! İmdad: hayet, Jokantanm etralında bir takım gölgelerin hareket ettiğini gördüm. Bonua, bir kâğıt üzerine “Seni se- viyorum. Yarın buluşacağız.,, kelimeleri- ni yazıp Dorotenin yastığma bıraktıktan | (o Gölgeler y yaklaştı, Sonra sessizce uzaklaştı, (Devamı var) | pencerenin önünde hafif bir A 5 EZ YE EYE NAZ na hayatın bütün cefalarını, sana da bütün ümmi sini dilerim. Evet, bende ıztırap aşkr vardır!,, demoz mi) gün ben de Sana mukabele ediyor veTanrı'dan, benim se «ii ikimize paylaşmasını diliyorum. ; Anlıyorum ki sen yükselmek armusundasm, fakat bu bi dö YPstorad'ın adı altnda gizlemek İstiyorsun, Önümüzü habatta onur mebüs olmasma çalış; o zamana kadir © ĞU olur ve meclis, inlihabattan altı ay sonra top girmek için lüzimgelen yaşa eermi$ #öylemiyeyim, Paris'e gelirsin. Babam Vİ d m dostlar hiç şüpbesiz sizin kiymetinizi r; kayın babanı mesruta tesisine razı edersen Lİ m Yarım saat sonra otelden çıktı. ... Bonjur madmazel, İyi uyudunuz Evin arka tarafına geçip bekledi. Saat tam onda kapı açldr. Güzel pos. tacı kız dışarı çıktı. Daha iki adım atma. mıştı ki Bonuanm kolları onu belinden Cuma sabahı Rene'm, benim evliya tabiatlı güzelim, sasdetim bana daima &6- ni düşündürüyor. Senin için kendimde her zamankinden' daha faz- la bir şefkat hissediyorum: ben senin vefakâr bir kardeçin değil miyim? senin izdivaç hayatının ilk günlerini, kendi izdivaç haya- timin ilk günleri ile kıyas ederek o kadar dini bir surette tetkik ettim; seni o kadar büyük, o kadar asll, o kadar ulviyetle faziletli buluyorum ki hiçbir zaman sana yelişemiyeceğimi hissediyorum, Ben senin yalnız bir arkadasm değil, naçiz bir hayranınım. Evlilik hayatıma bakıyorum; böyle olmasaydı, karşıma başka türlü bir ha- Nurullan ATAÇ —68— Çeviren : inden mevcut ve kon- yat çıksaydı eminim ki ben yaşıyamasdım. Halbuki sen yaşıyorsun; söyle bana, bu naml bir hisle kakil oluyor?... Bunun içindir ki bun- dan sonra seninle bir alaya, bir şakaya bile kalkışmıyacağım. Me- leğim, alay cehilden gelir, insani bilmediği şeylerle alay eder. diye kadar ancak Paris'ten Fontenbio'ya, Fonteblo'dan Paris'e git- miş zaval): bir süvari yüzlaşısı olan kont dö Şoliyö: “Acemi nefer- lerin güldüğü yerde görmüş geçirmiş askerler ciddi elddi düşü, Bür,, diyor, Bunun içindir ki, benim sevgili kardeşçiğim, benden giz- Tediğin, bana söylemediğin daha çok şeyler olduğunu #nladım, Şim- Evet, sen buna bütün dertlerini açmadın; göstermek İstemedi. ğin yaraların var. Hissediyorum ki sen ıstırab çekiyorsun, Böyle u- zaktan ve ancak senin bana söylediğin bir parçacık şeyler, hareke- tinin sebeblerini anlamağa çalıştım ve kendi kondime birtakım ©- şassız fikirler edindim. Bir akşam içimden: “Kene sadoce evliliği bir tecrübe edeyim dedi, benim için bir saadet olan onun için bir 1$- Urab kaynağı çıktı, Feda ettiği geyler de yanma kör kalâr, #imdi daha fazla şeyler feda etmekten kaçınıyor, Kederlerini, cemiyet ahlâkınm. ık mütearifeleri altında gizlemek istiyor, dedim. zevkin asıl hayran olunacak tarafı dine, merasime, da bana: “Luiz, seni o kadar 50 büyük sözlere ihtiyacı olmamasnda; o kendi ibuki bizi & birer cariye klan © Z3- in n marariye ve sturu içe). Senin fedakârliklarmda bir gü- senin- gümüş ve altın sırmalı ni. sığınan ve köndini belediye röislerinin en 20- murtkanma takdiz ettiren sandgfimin nefret edilecek bir çirkinlik olması lâzımgelir. Kanımlarm şerefini, seni, ve bilhassa kendi zevk- terinin tamamiyetini kürtermak İçin senin bahtiyar olmanı istiyo- rum, Rene'ciğim, e, kardeşçiğim, seni taparcasna #even İui için arlik senin gönlünde de biyaz aşk belirdi, deği mi? Nikâhm âyünnin tim möşalesi sana &hcak bir zulmet aklimi göstermekle kalmadı, bunda da aşk ateşini yaktı, değil mi? Arz için güneş ne ise hisler âlemi için de aşk tamamiyle odur, benim meleğim, sana mütemadi ven o Gün'den, beni aydınlatan ve bir gün yakıp kül edecoğiz! his. settiğim ışıktan bâhsediyorum. Repe'ciğim, sen, manastırın bah- gesihin ta öbür wcüida, çardağın (aifnda, muhabbet vecdieri için. wvanını alırız. Hiç değilse o kadarını elde etmiş olurus! biribirimize kavuşuruz. XXV istorad'dan Luiz dü Makumer'e ndeki bir kaç damis pariztan mekt kunapode oturuyordum. Uzakta, ta uzakta gibi yanıyordu. Kanape kokulu ağaçlirın bir yasmin, biltün kaya #armaşıklarla örtülecek. Şimdi Fakat kış geliyor ve bütün o yeşillik, eski hönmmeli ve kalırtırnağı diktirttim. bu bir müdet elimden bırakamadım, K9' , küçük yalçın kayanm eteğine koydurduğu" Akdeniz, bir Gö? gölgesi aitnö? 5x gön yi” ilen asma bir halıya e rada olduğum zaman, yalnız kalmak istediğimi bildikleri © 80 koydum. Anlıyorsun gene yalnız değilim. lip beni rahatsız etmez, O kannpenir öte Yalım 1 Orada ben, yapayelurz olmakla a

Bu sayıdan diğer sayfalar: