29 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

29 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MATMAZEL ii Yazan: Ş. Rober Düma Casus kadın Paristeki harekâtını resmi bir rapor ciddiyetile anlattı — Biliyorsunuz ki ben Dorotey riyetimi ve bel i söylemek lizimges firsa onu ben de bilmiye rak hoşuma gidiyor ve b Acidığım da muhakkak, «Kendisine sa mimi bir hisle bağlıyım. Fakat rim arasında aşk da var mı? bolki; kati olarak bilmiyorum. Herhalde Mörzelberg meselesinin başıma İş yok. — Benden bir şey istiyeceğinizi söy- lemiştiniz. — Evet. Derote kendisin! açtığına şüphe görür ve bizim yardımımı sederse © zaman Kolonel Gero ti: dım sizieğe hazırız ve esasen femizdir de... Şahsan ben size söz v yorum Benus. Şu kartı alınır. Tehlike hissederse doğrudan doğruya bana mü- racaat etsin. Bu kartı gösterince yanı. | ma alırlar. Kendisi gelemezse beni bu- l rada voya evimde telefona çağırsın. Ben yoksam kumandan Dranjeyi bulsun. Ona karttaki 47680 numarasmı söylemesi kâfi; bu onun için adetâ bir tılsumdır. | Ben muavinlme icab eden talimatı ve- ririm, — Teşekkür ederim Kolonel, ... Er Flider, Berline dönüşünün erte #İ günü sabah sast onda fon Strammerin yazıhanesine girdi. — Bonjur âziz baron. Geldiğimi gene- rale lütfen haber veriniz. Telâşi: telâşlı konuş elini öpen zabit doğruldu sordu: — Hsyrola? Yeni malümat mz Nedir? Söyleyin, — 'Tabil yeni malümat var; hem de mühim, Yoksa böyle alelâcele gelir miy- dim? Lütfen generale haber veriniz, ehemmiyetsiz şeyler için onu rahatsız etmiyeceğimden emin olmanızı rica 6- derim. — Na oldu Allah aşkıma? Erna cevap vermedi. Fon Strammerin masasınm üstündeki telefonu açarak? — General fon Rogviç'i veriniz, dı Generslle iki kelime konuştu. fonu kapattı. Fon Strammere döndü: — Çok meraklısınız aziz baron, deği, ordu, Uzattığı ve merakla var? YANAN AK NDE 2» İKE X- GE VA Makumr'in beni nekadar sevdiğini biliyordum. Rom# ie bir aşk olunca, onun zevkini çıkarmı. ö An gönlü bütün sanat eserleri de, Alls$ g KXXIX Baronne dö Makumer'den | —2— Sabık yordu. (Mevzuu tefrike ettiği oyniyon Jan Müra ile Jönin Kristen) nl şeyleri bana iki defa an- Şimdi generale din! na gidelim, General, Ernayı yazihanenin © kapı sında tehalükle karşıladı. Elini öptü, tu- valeti, güzelliği üzerinde komplimanlar yaptı. Sonra: — Anlatın bakalım, ded. Erna eldd! ve resm! bir tavırla cevap verdi: — Verdiğiniz vazife yapılmıştır ekte- lina, Madde bir: Çalman dosyanın işare- | ti K.F.D. 23241 dir General ve fon Strammer mirildan- dılar; ç — Veyge Erns — Veyahut men! devam «etti: ; akınlarından biri, işiyor. Delili beni e General haykırdı: ıstu, İki zabit hiddetle şöyleri- lof'un muhakkak ceza görme- si icap etiğini anlatıyorlardı. Erna tek- rar söz6 başladı: —$imdi size tafsilât vereyim ve ma ecrami teferrusti; Casus kad, Paristeki harekâtmi reş- m! bir rapor elddiyetile anlattı, Sözleri. ni bitirdiği zaman general. onu bars retle febrik etti. — Teşekkür diri , ekselârş, Sani- Vikontes dö TEstorsâ's O haince mektubun nihayet geldi; İstetmiştim, o göndermiş. Ah! Rene... Roma, ilkkânun. Şantplör'deki kâhyamızdan Fukat gene susayım da bosta mentwresi Dorole Şmi! Pa visle Bemua ile mesul bir hayat yaş roman dan alınarak yapılan filmde bu İkinci Çeviren: FP. K. rolleri gul olurum. Fon Strammere döndü: — Bana önün do Ernaya hitaben d — Smokinge gelince... Sözünü tamamlamadı. sordu: — Vücudu kaldırılmak değil mi? Casus kadınm gözleri z ane bir ışıkla parıldadı. İskemlesinde , doğrula rak söylendi: — Tabi! — Fakat bu işi kime havale edebil Fon Strammer çin bu salma Erna cevap | oldu. General el. aşağı yukarı dolaşıyor, fon Strammerle Erna dikkatle ona ba- karak cevabını (o bekliyorlardı. General birden durdu, bir kaç saniye dü kaldı, Sobra omuzlarını s#ilkerek Erra- ya: — Pekâlâ, dedi. Madem ki fstiyorsu. nuz, peki.. İntiksm almak arzusundası- nız galiba,, Sm Odada çarip bir slikât leri arkasında noking'i size teslim ediyo. rum, matmazel şeytan! Ne isterseniz yapmız. Firmanın cevap vermediğini davam etti: görünce ünceli | (Devamı Var) AĞTSTOS — 1888 Tam iki gün kulübenin arka daki tarassut mevkiinden etrafı gözledim Dewey” den çıktıktan sonra Ka- nada ırmağını Appalachia İstasyonun- dan geçerek cenub istikametine yol lanklım. Burada iki süvariyi görmüş, birisine sastladım. Bir mekkâri hay- satın alarak garbe doğru gitmiş olduklarını söyledi van: İstasyondan tahkikatıma derken kır atlı süvarini Bek Morgan'a benze çıkardım, devam & elifi elifine diğini meydana Stilluvaten'de kendime ve atıma bir az çeki düzen verdikten sonra, şimal istikametini tutturarak OKingsiisher kasabasına vardım. Takip etmekte ol duğum adamlaradan belki bir hafta belki de on gün kadar geç kaldığımı anladım. Kingsfisher'de geceyi geçirdikleri han: buldum. Burada kırmızı derili bir kadın, kıratlı süvariyi beklemiş ve be- raberce garp yolunu tutturmuşlardı. Az ileride grubun birbirinden ayrıldı- ğını keşiettim. Kırmızı derili kadın yağız atın Üştünde ve yedeğinde mek- kâri mayvan; olduğu halde kı vari ile birlikte yola devam etmiş, ya- ğız atlı ise trene atlıyarak ya şarka, veyahut garp istikametine doğru ki- tişi kırmış! Yaptığım tahkikat mösyö ve madam Morganın Tepas hududuna doğru gittişlerini gösteriyordu. Bu #- şe âdeta şaştım. Çünkü Morgan için asl büyük mükâfatı vaadeden bura. sıydı. Ben olsam, alargada dolaşırım. Watgona'da Morganla kadının ye- niden erzak aldıklarını ve Kanada neb- rini, geçit yerinden biraz daha ileri- den geçerek kaza merkezi olan Ara- faho'ya gittiklerini öğrendim. İyi bir yol takip ediyordum, rahat rahat yü- rürken kendi düşündüm: Mister Morgan ile kırmızı derfli kadı- nı Elpaso kazasına teslim ettikten son- nka hirs peşine düşecektim. Fakat mese- le Morganı yakaladığım zaman üstün- de 27300 dolardan ne kadar bulabile- ceğime tâbidi. Kingsfishan'da daşile vedalaşırken her halde paylaşmışlardı. Altımdaki arkâ- parayı at sağlam bir binekti. *tirmek suretiyle git- tiğim halde Morgarldan, günde aşağı yukarı yirmi kilometreden fazla yol #- yordum. Çünkü Morganın yanındaki karı ve mekkâ"i hayvanı hiç şüphesiz birer engeldi. Bunun için yolculuğu dikkatle ya- gelmeli: bu | i i | l sevgisine yardım odiyor. Venedik'te Soria diikünü ve düşesi göreceğiz. san Paris'e gönder: Üç güne kadar Roma'dan su, bir veda balosuydu. y* Hamiş. — Sevgili budala, moktubun da isbat ediyo” yayi 4 çinin & pıyordum. Yoldaki su başlar. vanın doya doya içebilmesi içir saat durüyordum. Hayvani & olsun diye geceleri yol aldın yakılan ateşleri karanlıkta daha kolaydı. 420 kilometrelik bir mesafefi tikten , tabanlarım ve atımı bir hayli sızladıktan sonra - nehri kenarında izbe bir kulü?” düm. Bir çalılığın arkasındı” gözetlemeğe başladım. Kula? nında biri kır, biri yağız, biri kâri olmak üzere üç at otlu tık Mister Morganla tanışmı! nın geldiğini anladım. 'Tam iki gün kulübenin #* tarasut mevkiinden etrafı “4 Geceleri atın sırtına atlıyaraf 5 boyunca Bir kaç kilometre * yor, gözükmiyecek bir yerde vi karak yemek pişiriyordum. sun ya, iş başında günde bi gür İ mekle iktila ediyordum. öy de gözlerimi kırpmadan et Jak oluyordum. Morganı gördüğüm gibi “ii li karıyı da gördüm. Etrafta larından, su membalarının peri gunu bilmelerinden anladım veya hut Morgan buranın P€ bancısı değildi. Her sabah Morgan güneşit uyanarak hayvanlar; gel ateş yakmak için çalı çırpi t9İ ” Ertesirsabah gün doğma aşi kulübeye yaklaşarak, gö kuru bir ot yığınının ar! dım. Morgan dışarıya çıkt” hayvanların bağlı olduğu YE“ yürürken geriye döndü. Tubal Acaba bir şeyden yüphelendi benim bulunduğum tarafa b Az sonra kulübeye girdi. mıydı? Hem de ne derecey şancıydı? Kimbilir?. Kulübede saatlerce kaldığı?" tim; halbu ki bu esnada gün“ on beş dakikalık bir mesafe?” mişti. Tekrar dışarıya çıktı. fek yoktu. Altı patlara karşi la çıkmak benim işime Zaten bundan iyisini de 1st€ mesele bir talih oyunu vik adi yavaş yavaş bana doğru yö defa duraklıyarak kemerini ; giri ki f (Devamı var) ei Benn # 4 pes» ölkemin, dilimin ucuna getirdiklerini g mektubunun bıraktığı tesirleri anlalaj bir balo vermişti; ben orada bütün şaşas! kor de benimle iş lemiyeyim. Sana sadece Sefir bizim gerefimize mla parlamıştım, har etmiş, gururun: dar er a dlsine okudum, bem de çirkin paya gözüme alıp ağ kudum, Benim sevgili İbni - Serrse'ım ayaklarıma düştü n6 dediğini bilmez bir kadın olduğunu söyledi. raya balkonuna götürdü; buradan R Wyor; o akşam parlak bir ay de, iatişam bakımından, güdi. Biz italy: i oturduğumuz sa- ik bir kesnı gö vardı. Fakat M an'a rü- nü oldukça öğrendik ıma gi pek ulvi bir nutuk tesiri b s çıksa bile kendisi leziz sabahları nin dediklerin n birinin ken kiymetli o) sh şamış edi mam or ve benim dedi kiz için bütün bir hayattan daha sapla kendirini daha gir bi Benim kendisi için bir maşuka el âşıkım olmaktan başka bir to dığını söy — Banu Tanrı bizzat gözüküp de “Rene dö I'Fatorad'ın nas hatlerine göre otuz sen» daha yaşayıp beş çocuğun olmasını mı İs. tersin, yoksa bugünkü aşk hayatımla beş yıl daha yaşamayı mi is- e sdisidğee Sonra eliyle çantayı “epeyer”. Çeviren: Nurullah ATAÇ —81— dese biran tereddüt etmem tercih ederim. senin sevdiğin gibi sevilip ; tam © Şir: arasan &ci acı ba beni o kadar ürpertti ki b dı. Merak etme! Ex götürüp meş im ia ruhuma işledi kalkınca Felipe'nin önünde diz çöktüm i eli ama e başka hiçt Benim yaptıklar en küçük bir balinde, senin bönden yacak bir şey görürsen söyle, bildir! gözlerinin nuruna hareket etmek benim için en tatlı şey olur. Rene beni korkutuyor; o beni çok sever! huyumca seviyorum i dinlemek ve ancak senin Makumr bana verilecek covap bulsınadı, hüngür hürgür ağlı yordu. Şimdi sana teşekkür ederim, Rene; benim güzel, vefskir vi ha an al RG Aİ a eni enn iy ve ade il Risnrn iceriye girer ak nazari olarak biliyorsun. Şurasnı iyice 8i rl n k in tesirleri dalma © kadar başka r nazariyenin onları ihtiva edip tanzim m na dur, Bunları, korseli âlimin kulağına küpe olsun diy© x Kontes dö VEstorad'dan » mebus oldu, kaym babam öldü, ben de nu dünyaya getireceğim! işte bu yıl sonunun seleri, Sana bunları derhsl söylemekten maksaâım yas alâmetinin bırakacağı nahoş tesirin çabuk Esil Kardeşçiğim, Doma'dan yazdığın mektubu (oku titredim. Siz ikiniz de çocuksunuz. Senin Felipe'n Y8 gizlem & vir diplomat, yahut ki seni bir aşk Gisine ihanet ettiğini bile bile bütün servetini bırakr* aşk kadınını sever gibi seviyor. Bu kadarı yete” diğini bilmez bir kadın sayıyorsunuz, o halde me kat müsaadenle şunu söyliyeyim ki, seninle benim hsİ” kik etmek bana şu pek acı kanunu öğretti: sevilmek 86vmeyin. sini bi er ŞA b dek) al

Bu sayıdan diğer sayfalar: