4 Kasım 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

4 Kasım 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 0 A e nn maa en EŞ İŞ va Sphe ver z an, ii Fakat hava iyi ol. k MET İle gü “ Yün; İL, a, | tiz cğ Büz, © Ülakika güzel, hem Maine yada, Yan, ER Mh m m b ani bu reha Miş ği $İE zahmetine deği lama P Ma lerini < İÇin seri bir na ya in Va İlik, ag yanyana ağaç! tünde v Miraç, © yükselen hava - NON kan Benç kız birden küçük bir paket bir üzeldi, evet güzel- — nlerinde ka. Büzel möri ş Evet Sl görünmesi şayanı da“ di, iÇ elendim, beni & di, Salıştız aa » ben de arkasından Mağazadan, eşya inkel, “iş Böndermişlerdi. * döndüğü zaman va — de m “caklığı altında lar çekiyorduk Sig € güzel olacak! Ceva) Feng, VAdI verdi, eli — küçük banım?, İN a3 İreşg, #tindan baktı, Ve bir Sonra kabul etti. araltan kuşların ğa başladı. Tabii Ti surette binlerce * bilhessa geçen | iz v e BURIDAN - — » in de de Sana elimi süreceğim, di- al Üş iklâşan ve şaşıran o Ji May kece yi hiç mukavemet et erir evin hayduda verdi, ” ka; isle Sekmeceyi masanın UN vca karı da arka ta- Pen; rı da arka ta eğ © yaklaştı ve göğ - Buy Kötüyg ak bir düdüğü du. Sin id, açmaz, ei olğgr çalıştığı çekme- e rk RU gören Majengr, ; Ara le; erine yürüyerek tar, iy 1 Veriş üç li, Ye bağırdı. Ra: e in İaYdoda sakin bir tavırla a. Müz lüki, bu çi Haydut büyük nahtarı çekmecenin misin? Çünkü ve si kiç ye Adır, a Senin menfaatine ra ay $ekmece elinde Sinog, ii Stmeztin. Bir saniye 0) Koca di, kar, ba MN soğukkanı ayi ağ düştü Bukkanlılığr # du, “w ve kendisine Mağ era anladı Mei. 3 mi Mu“ bileyi boşa çı, a ğin Üstehizi bir tavırla? Kal lr 7 # v Güzer |. “ekliyeceğim, 8. Sey el Bim, Söy YO öy ven um. Vaktimiz Ye iç di. t, ağ dir, ua nie, gi, bi MON, seni pek ay Elma, sin P Bund. >, en ka an dolayı Sina Zi ufak tedbirler iy bir, Ney, “32 eni ln NR ek , 7 AŞ * Meteg a a e surdu. b aş ve tadar dam aldım. © ki Tad; ti; Mimi, Körü Ml amlarım tk mat eder- bes bir yerde N çoğ UZ öttüre Mi “ tüy üvey Yöcaklardır ve l ** #İlâhle olduk- lerdir. Size tavsiye ederim, böyle kır- larda şarkı söyliyen, bilhassa aşk rum basını söyliyen bir kadın almayınız.. SN Biraz sonra yoruldu. Ve otlar üstü” İzah ed “arda kalınlar başka! ne oturdu. Ben de ayaklarının dibine çöktüm. Uçları dikiş iğnesi darbeleriyle çizli - miş olan parmaklarını ellerinin içine aldım, Bu parmaklar bana derin bir Sonra uzun uzadıya gözlerinin içine baktım. Ah, yarabbi, kadın gözüne kuvveti haizdir! Evet, kadın gözü insa- »dilmensi Sa, ty i st böyle | merhamet hissi verdi. Kendi kendime: | rüsün!., kaç, & biç ,, Soktanberi tanıyor) “İşte çalışmanın mukaddes alâmetleri!,, Sev “89 kapıldım ve ko. | dedim. Ah efendim, ah. Ne aldanmı San şem!,, Arada Büyük Fark Var Pertev çocuk pudrası, şimdiye kadar hiçbir benzeri tarafından taklid tir. Bu pudranın, en büyük m'ziyeti bilhassa çocuk cildleri için hazırlanmış olması ve terkibinde tahriş edici hiçbir madde bulunmamasıdır PERTEV Çocuk Pudrasını Şişman vücudlu yaşlı kimseler de kullanmaktadırlar rında ve koltuk altının pişiklerine karşı enüiz keşfedilmemiştir. Onu diğer adi . Talk Pudra larile karıştırmayınız lar.ndan seni pek kolay haklayarakla. rına eminim, Eliyle burnuna basan Simön; — Vay canıma! Ben bu cadı kârının tedbir almakta kusur etmiyeceğini ev- velden hesaplamalıydım, &iye düşündü ve sonra yüksek sesle: —iİyi ama, onlar imdadına koşmadan evvel, ben de şu hançerin namlusunu kalbine saplarım; dedi, — Yok canım, onu pek yapamazsın., E adamlarım beni sağ görmezlerse seni hiç acımadan hemen gebertecekler- dir. Bak sana haber vereyim: Beni öl, dürmekle sen kerrlini ölüme mahküm etmiş olacaksın. Sen hayatımı kendi hayatına râptetmek istedin, ben de se- nin gibi yaptım, senin hayatın: benim. kine raptettim. Simon burnuna bir daha basarak: — Vallah doğru! diye düşündü. Kscakarı'devam etti: — Hepsi bu kadarla kalsa şükret... Bu düdüğü iki kere ötürürsem, o adam latdan biri derhal Tample koşacak ve mornsenyörün adamlarmı buraya geti » recektir. Onlar da seni yakalayarak e. İendimizin karşısına götürecekler. O zaman başma gelecek belânın derecesi. ni takdir etmeği sana bırakıyorum. O sırada diğer üçü de buraya koşacak ve beni emin bir yere götüreceklerdir. Na- il bu tedbiri beğendin mi Simon?. onun söylediği sözleriM bepsi doğru idi, Jiyon, Simonun nasl bir dam olduğunu pek iyi'biliyordu. Sabah. leyin ondan ayrıldıktan eonra, eğer randevuya gelmezse Simonun mutlaka kendisini tutturup Valuvaya teslim edeceğine şüphesi kalmamıstı .. Sonra Malengrin, paralarını beraber getirmesi için neden 6 kadar İsrar etti” ğini düşünmüş ve bu isrârın paralarını ele geçirmek için oldüğunu anlamıştı. Bunur Üzerine Simon Malengre bir tuzak kurmak istemiş, konakta €ski hiz metlerinden dolayı kendisine çok sadık nı nasıl heyecana düşürür, teshir, te mejlik ve sonra tahaküküm eder! O ne kadar derin vaadlarla, nimütenâhilik * lerle doludur! Hülâsa tutulmuştum. Deli gibiydim. Onu kollarımın arasına almak istedim. — Eller aşağı Dedi, Bunun üzerine, daha biraz ya- naştım ve kalbimi dökmeğe başladım.. Tavrımın değişişine hayret eder gibi oldu; bana yan baktı. Sanki demek İsti. yordu ki: “Ah, sen böyle misin? Öyleyse gö: Etendi, şunu biliniz ki biz erkekler aşkta daima çafız, kadınlar da tüccar” esiz ona temellük edebilirdim; imi sonra anladım. Fakat benim istediğim bir vücud değildi. Muhabbet bundan daha müessir bir gitmiştim. İlân: aşkımı kâfi gö; rum! , Kalbim göğsümü parçalayacak bir şiddetle çarpıyordu. Sonra pazar günü ve müteakip bütün pazarlar buluştuk . Altınkuma, caya, bülâsa âşıkların dolaştığı bütü Adilâra Modaya, kırlara, gezintilere gittik, Nihayet ak. Üçay snra İrmr tamamen kaybetti evlendik, iltivala pudra Ne yapayım efendim; ailesiz, istimal edecek yerde hislerime kapılmış nce kalktı. Ka- dıköyüne geldik. Vapura bindik, Köp. rüde biribirimizden ayrılırken kadar hazindi ki, kendisine bunu bebeni sordum. Şu cevabı ve! “— İnsanm hayatında böyle güzel günlerin pek az olduğunu düşünüyo * tavrı © Çamlı hâmi- se- Sa kd Zayzayı; Büvük bir iyilik! sene moda olan aşk rumbasını söyledi. Bu, bana ne kadar şairane geldi! Ağ layacak bir haldeydim. İşte fikrimizi oturdu, ü Yâpura bindi) perişan eden bu gibi münasebetsiz şey” ve şefkat istiyordum. Vaktimi daha iyi | siz, yapayalnızım.. İnsan, hayatın o kadınla - her kimse - evlenir, bir kadınla daha tatlı olacağın: düşünür ve Bu işi yaptınız mı, refikanız #ize sa- bahtan akşama kadar küfür savurmağa başlar, hiç bir şey anlamaz, hiç biz şey bilmez,. Dalma mırıldanır, Aşk rumba" smı, başımızı çatlatacak kadar çok cöy- komşunun hizmetçisine anlatır. itikatlar ve mlnasebetsizliklerle o dar dolmuştur ki, kendisiyle her durdu. Beykoza gelmi; ler. Kömürcüyle dövüşür. Ev esrarı kapıcıya; kocasiyle nasıl seviştiğini Başı, mânasız hikâyelerle, budalaca ka kö. nuşuşumda ümitsizlikten ağlamak iste in İ rim, Muhatabım sustu, Pek meyustu, saf biçarenin haline acıyor ve teselli için sözler arıyordum. Birden vapur Bu Beni cezbeden genç kadın kalkmış, | dan koştum. yüksek bir sesle: nizi, lirdi, vapur hareket etti, ellerini uğuşturuyor : — Emin olunuz, size büy Tik ml diyordu. HİKÂYECİ BURIDAN. 469 —— için, kendisini de kurtarmak mecburi- yetinde olduğunu düşündü 've biraz te. seli buldu. Simon soğuk bir sesle: — Yaptığım. işlerden maksıdım, Bürlidaf:, Mirtiyi, Lansöloyu ve bütün geteyi kendisine teslim etmek olduğu- na monsenyörü inandırdım, diye am attı; | Ve bir saniye sustu, Sonra devam et- tü; — Bütün çeteyi kırk sekiz saat zar. imda kendisine teslim edeceğimi va- ad ettim. Bu müddetin sonunda muvaf. vaflak olamazsak, montenyör bize yu" karıda söylediğim muâmeleyi yapacak. tır. — Peki, bu çeteyi yakalayıp teslim edebileceğimizi umuyor musun?, — Sen semadan geçen şu bulutu gö. rüyor musun ? — Evet görüyorum! Fakat... — Jiyon! işte bu bulutu tutmak, Bü» ridanı yakalamaktan daha kolaydır, , — Doğru. O halde kaçmak lâzım. Daha kırk sekiz saatlik vaktimiz var.. Bizi bulmak için adam gönderilimiye kadar epey uzaklaşmış oluruz. Malengrin gözleri bir an için par- Jadı. Fakat sonra gene tabii halini ala- rak: — Doğru, doğru, dedi, ne hayvan şeyim bende bunu düşünemedim. Hem mevcut paramızla nereye gitsek mü- kemmelen yaşarız. — Kaçalım. Bundan başka selâmet Çâresi yok., Fakat nasıl kaçmal.. Simon derin düşünen bir tavır aldı. Sonra: — Buldum, dedi. Burada ve konakta” kı eşyalarımızı bırakacağız. Buradan teker teker çıkacağız! Sen doğru kona. ğa giderek oradaki paralarını ve elmas. larını alâcaksım ve saat yedide Güllü bahçeye geleceksin. Seni zemin katın- daki odada beklerim. Bu sözler arasındaki paraları getir- i mek teklifi Jiyonun canını sıkar gibi ol. müuştu. — Orada ne yapacağız? diye sordu.. — Paralarımızı karıştırarak ikiye tak sim edeceğiz, İşte sana sadakatimi gös- termek için bir misal,, Bak şu keseye... Monsenyör seni çağırmadan evvel ba na vermişti, Cadı karının gözleri parladı ve kese. yi almak için kuru parmaklarını uzattı, Fakat Malengr keseyi uzakta tutmuş » tu. Doğruluğunu ve namuskârlığmı is- bat ettiğine emin olan Simon; — Görüyorsun ya, ne kadar samimi davranıyorum. Monsenyörün bana al * tın dolu bir kese verdiğinden haberin yoktu ve bilemezdin, dedi. Koca kar; pek memnun olmuştu: — Evet, evet, doğru, diyebildi, — Fakat birlikte yaşayacağımız da. ha bir kaç şaatlik zaman zarfında sana karşı namuskârane ve samimi hareket etmeğe karar verdim.. — Ne demek istiyorsun?, — Birazdan anlatırım. Bu sebeple bu keseyi, müşterek hazinemize ilâve ediyorum. Simon bunu söyliyerek keseyi cebine koydu. Bu hali gören cadı karı: — Acayip! Bizim müşterek hazine. miz ,onun cebinde mi kalacak, diye dü- şündü.. Malengr, daha fazla emniyet kazan mak için bu keseyi Jiyonun eline ver. meli idi. Şunu söyliyeyim ki onun fikri de böyle idi Fakat korku ve tamah bütün düşnü. celerine galip gelmişti. Bu büyük “bir bata idi, Çünkü cadı karının itimat his- leri derhal sönmüş ve her zamankinden ziyade ihtiyat ve basiret ile hareket et miye karar verdi. Malengr: — Güllü bahçede paralarımızı na. muskâr ortaklar gibi taksim edeceğiz. Ve'bu taksim işi bittikten sonrâ da be. inmek üzereydi. Bana bakarak vecer kekleri çıldırtan ani bir tebessümle y&” nımdan geçti, iskeleye atladı. Arkasın- Fakat refikim kolümu tuttu. Şiddetli bir hareketle kurtuldum. Bu sefer de ceketimin eteğini yakaladı, O kadar —— Gitmiyeceksiniz, gitmiyeceksi- Diye bağrıyordu ki herkes bize doğ- ru döndü, Etrafımızda gülüşmeler be” Olduğum yerde kaldım. Hiğdetlen. miştim, Fakat herkesi daha fazla gül dürmemek, garip bir mevkie düşmemek için bir şey yapamıyordum. Nihayet Genç kadın iskelede durmuş, hazin gözlerle bana bakıyordu, Muhatabım ük bir iyi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: