19 Kasım 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

19 Kasım 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir gün kadınlardan birisine, odunu mu, yoksa İezek ateşini mi, tercili ettiğini sordum. Biraz düşündü, omuzlarını ie silkerek dedi ki: “Ne farkı var ki? Tt ei toplya cak, odunu kesecek değil miyiz? ARIM saat için lak hava bardaktan 4 şanırcasına yağı ım sonlârına cak hava vadide otla çabucak kurutmakta olduğun otlaklara d dağların yollarını Bu kervanları ir çokla işerek bir İeasrmı muş ök şaklar ve at beşliyemiyecek ka. öküze bir di. Öküz burada oldukça mü bir nakil makla r olanla vasıtasıdır; yavaş beraber rahat; pek de romantik olmadığı halde emnk yetlidir. Her kervan, & yurtla yükletilmiş üç Bu lerini ata binmiş ka. yorlardıu Kadınların eğere çapraz konmuş şikleri vardı. Beşiklere sımsıkı bağlanmıştı. de de tabiatin vazifeleri muhteviyatı ön iki öküzden ibarettir. öküz sü ımlar sür inünde, Türk ? yuklar için-birer delik nkü küçük ço w ekseriya yirmi dört saat böy. ece beşiğe bağlı kalırlar bana vermek Annelerden birisi dedi 5yle bağlı kalan çocuklar büyürler ve kamburları Birkaç saat kuştan yukarıya doğru zorl tırmanma yaptılar, Artık vad sıcağından çıkmıştık; Şimdi hava titretecek kadar serinlemişti. Bir denbire yüksek bir yaylaya gir. dik Burası beni: atlarımız dik yo bir bayalimden geçi rebileceğimden de çok daha fazla iğim hikfiyeleri pek ya. van ve cüce bırakıyordu. Gözün alabildiği kadar geniş bir ot de da idik. Dizlere ka dar yükselen yemyeşil ve tazecik nizi kar KAZAK EVLATLIK ELİNDE İĞNE HANIMININ CIHAZINA YARDIM EDER Alâ Beyin nişanlısınn evlâtlığı hanımma bir çevre İş. lemektadir. Çevrenin nakışları Rus şekilleridir. Cengiz Minm “sitem sürüleri, bütün Asyayı söpürmüş olduğu 18 Defi asırdanberi Rosyada Tatarlarin Ruslar çok ka arasmda sik sik Rs sanat ve kültürüne tesaditif edilir. rişmışlardır. İşte bunun için göçebe TURHAN BEY DE KADINLARA ÇOK. SATAŞIR Kazaklarin Kırgızlar çocuklar kadar oyuncu ve şa, kuculır. Gerek erkek gerekse kadınlar iş arası bile küçük bir alay, güldürücü bir şakadan bir türlü vazgeçemezler; At üstünde urak bir yoldan gelmek, ts olan bu kadının eesmini çekmek için totoğrafi ma davrandığı zaman Turhan Bey hemen atını si rerek kudunm yanı başına gitti ve dedi kiz — Sadece bir kadınım resmini çekmek yazık olur doğrusu? şebnemli otların arasından üstleri çam ağaçlarile örtülü papatyeler, manzaraya gerçekten ihti bir güzellik veriyordu. rada, milyonlarca hay işte burası çadır kurmak için dünyanın en gü zel yaylası dünyada bir eşi daha yoktur « Orta Asyada söylenen söz, meğer se çok doğru imi kuru ovalarındı Kuljanın kup çıktıktan vear kamda Rusyanın binlerce kilomet y k boz kırlarını be taktıktan sonra burasını görünce, :slak ve tazecik yeşillikler Ust tünde boyuna yuvarlanmak İste i içimde güç zaptetdim. Yük- sek otlarm arasından kara eşkin giderken atlar kişneyip zıplamır ğa başladılar. nde birer beyaz dağık Her bir mahalle üç yahut dört yurttan müteşekkildi ve çev resinden atlarla koyun otlayıp duruyor lardı. Ali Bey bir yarı cmdaki yurtları parmağile göste” rerek: — İşte gidere ğimiz yer! dedi. Bizi misafir e decek yayla sahi bimiz, biz dört nala ilerlerken, yüründe sevim - li bir tebessümle karşımıza çıktı. Atlardan indik; eri uşakla attık ve az sonra yurta gir dik. Sunulan kıs rak sütünü tas” larla içtik. Bu kadar cok icebil diğime kendim » Yaylanın nokta gibi yurt mahalleleri sürüleri derin yama de şaşıp kaldım. İkindi tasr yuvar ladıktan insan Geüncüsü » nü dört: gözle sonra, bekliyor ve içtik ge içeri geliyor. Çok geçmeden kımızın hafif bir sarhoşluk verdi - ğini de hisset « tim. Ayağa kalke tığım zaman dümdüz dursma- dığımı ve bacak» larımın biribiri dolaştığını ....z TANRIYA HAMDU ŞÜKUR DUALARI SöY. LEMEDİKÇE SOFRADAN KALKILMAZ Müslümanlar da Hristiyanlar gibi sofra başmda şükre derler. Burada Saycan Beyin ailesi arasında bir bardak çay içiimedikçe Vermek sonuns ermez. Alle çatal kaşık, is yemek yemekte ve kocaman bir semaver kull tadir. Yurt'un Kenarında ün tepeleme dizilmiş y lar, milsaf, idir. KENDİSİNE GÜVENİLİR BİR UŞAK KARISİLE BİR ARADA nız bir günlük kısrak sütü iç mekten ileri geli- yordu. Kırgız beylerin den hiçbirisine bir şeycikler olma mıştı.Bunlar sütle dolü mide nin gözlere cilâ vereceğini söyle diler.Fakat daha sonraları bir Kal muk yurtunda Kırgız beylerinin de kısrak sütünden sarhoş olduk” larmı gözlerimle gördüm. Yurtun hanımı" elinde bakır bir çaydanlıkla içeriye gi Yurtun ortasmdaki çukurda kül leri eşeledi ve çok geçmeden » evli bir ateş çatırdamağa ba dr. Sapasağlam iki çocuk i nin ları ancak dirseklerine kadar k ötekisi ise anadan doğma çıplaktı. Er kekler konuşmay: bırakarak ço” cuklarla oynaşmağa o koyuldu lar. Kendileri de çocuk gibi olan göçebeler, çocuklara karşı kalp- lerinde derin bir aşk beslerler ve onlarla bıkıp usanmaksızın En zengin beyler bile çocuk babası olmaz rlar. Diğer taraf» tan da en fakir bir uşağın yur tunda oynaşan çocukları olursa bu adamın itibar ve şerefi artar. Fu Ben Yi adi: sakalı Tungan, ateşi karıştırmak olan ev sahibe nen ipek bir ceket vardı saatlerce o Oynarlar. sa fakir sayı sinin yanı başında diz çökmüştü Kadın gebeydi ve bir kaç hafta ya kadar yeni petirmesei bekleniyordu.Fu Ben aileye bir çocuk Yi elini uzatarak kadının kar nım okşadı gerek kendisini ge rekse kocasmı bu kutlu hâdise Ahmet bir kazaktır, çok nammslu bir adamdır. Kalmukların verdiği bin bir üzüntüden sıkılan Beyinin imdadma Ahmedia hikfyeleri yetişir. Ahmadin karısı Kırgızdır. Bunu başörtüsünden aniryabilirsiniz. Arkasmda A. Güzel maanllar söylemesini bilir, sd: gördüğünüz keçe Kırçız . Kazak örmesidir. dolayısile tebrik etti. Kadın bü- yük bir sevinçle güldü. Kadın kocasına, çocuk doğur- dukça, evinde mutlak #mirdir ve kocasile bütün dünyanın saygr sm kazanır, Artık gebe kalma. mağa başladığı zamandır ki ko cas kendine yeni bir karı ara * mağa kalkışır, eski karı da ar tik yurtta göçmüş nesli temsil eder, Fo Ben Yi'nin tebrikleri er kekler arasında şakalaşmalara sebep oldu. Kadın bütün bunla ra karşı güldü ve Alâ beyde deti olduğu vechile birinci alay işinde sirayı elden bırakmadı. Tekes ziyafetlerinde evvelâ kımız, sonra çay, yun eti gelir. Buraya gün batar ken varmıştık, en son et lokma sını yutup parmaklarımızı yala. dığımız, bıçaklarımızı sildiği zaman yarım ay gökte epey yük selmişti. Yaşlı bir çoban elinde iki telli bir sazla yurta girerek, dağları, boz kırları ve tenha pa tikaları heyecanla titreten yanık, yanık türkü yledi. Ay rımız ateşe doğru uzanmış oldu. ğu halde m bir daire halinde uyuduk.. Ev sahibile başta, yanı başlarında Saycan Beyle ben, alt tarafımızda her kes rütbe ve derecesine göre 8s» ralandı; uşak Ahmet dairenin en sonunu teşkil ediyordu. Ev sahibinin karısı en son yat sonra da kö karısı en Ul 91930, TAM BİR HAFTA GAZETESİ, İSTANBUL. tı, Ateşe atmak için karanlıkta çöp ve'ağaç parçaları aradı. Te kes göçebeleri bol odun bulmak saadetine maliktirler, Halbuki Orta Asyada odun yoktur; ateş kurutulmuş tezekle yakılır. Bir gün kadınlardan birisine odunü mü, yöksa tezek ateşini mi, tercih ettiğini sordum. Biraz düşündü, omuzlarını silkti ve gülerek dedi ki: — Ne farkı var ki? “Tezeği toplayacak odunu kesecek d miyiz, Sabahımız tanyeri beraber geldi çattı ağarmakla rağa yakın yaşayan insanlar, gü nün en iyi saatlerini mek suretile kaybetmezler. Genç bir Kırgız, av kartalını göster mek için, beni dağın nda kan derenin kıyınna götürdük Burada üç ayakları bir kartal duruy Bana kartalın, gün evvel tutmuş olduğu küçük bir İlliki gösterdi (Tien Şan'da yaşayan karaca geyikler yarı yakir bir sehpaya yavtrularma ilik derler), Küçücük boynuzları bir hayli para getirir, çünkü Çinliler bunu ilâç yap * mak için satın alırlar. 'Tekesde kartal ve avlanmak illiklerin şahinlerle atlardan kalma bir ere sarılı kolları üstünde larını, üstünde sorguçlu şahinlerle ka derilerele sarılı kolları m Mi taşıyarak gen ve neşeli O rında olduğu yi yk Im ndaki salrverilir; kaf © başı avlardan v€ dağ keçileri par. Kadn 8 hazırlar; yal” kekler misafiri - bakarlar. 'Atı tutup 2 nı taktıktan im > | getiren v€ çö anı d tut > a sürmek heP Erkekler ŞT tün içmek dinlemekle “ ler, Bunla”? tertip © gm şuları AT mass bütün Türk glanmış tepeli değerli miş ve Atamızın tün resimler bümü hel di ç e 68 büy! yu

Bu sayıdan diğer sayfalar: