23 Aralık 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

23 Aralık 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maber'in tarini Romanı: 7 Yazan: Ikimim Sultan Orhan, iin Hacı Bek. taş'ı evinde ziyaret etti istibap edildiğinden mirala; başı) denildiği gibi andan 80! cat zabitana (Aşçıbaşı), Yalaz Hammer bitaraf değildir. Mas - baza çok mühim olan ve tarihi tofrika-. ların takibi #irasında bilinmesi lâzımge -| Jen Osmanlı toğkilâtı uskeriyeni hakkında Hammerin verdiği malimatı yazmakta! fayda görüyoruz. Hammer iyor ki: “Alâaddin tarafından vazolunan kayaninin Üçüncü ve en mühimi | Kurunuvusta tarihinde ve bı der, de bila Fransa Kralı Yedinci Şarle at- fedilen ve hal ad- dem Osmanlılar tarafından ihdas olunan bunun etrafm ret edilirdi. Bu mira kada, beş vüz sene Sültan Mehmet sani salt in bu kahraman müdai ve im m ati muh Jan bir asır mı daimi ve Ücretli bir ordu teşkilidir. let Ertuğmi Ge Osman Jdzun gün evvel verdikleri emir & İanan akmör İsmin lerile barbederlerdi. Sultan Orhan yaya ve piyade namile ve yevmiye hir akce yani bir dirhem gümüşün rubuna muadil bir ücretle daimi asker istihdam eyle - mişti, On, yüz ve bin neferden mütesek. kü kıtanta onbaşı ve yilzbaşı ve miralay, | * lar kumanda ederlerdi. (1),, Yine Hammer yazıyor: “Avrupanm sükütuna Şuvariz tarafın önn keşfedilen baruttan bin defa daha ziyade tosiratı müthişe Serasmdan hâli kalmıvan Yeniçerilerin teşkilâtı bölfis dediğimiz gibi Kara Halilin siyaseti ha- inanesi eseridir. Hini teşekküllinde bu askere Yeniçeri namı verildi, (2) Gayet sert zabitan İdaresinde bulunan genç Ye niçeriler İtaat unluk ve açlığa alış tırlıyorlardı, İtaat ve cesaret gösterenler tertilerinden emin oldukları cihetle Ar. rupa ve Asycda kamndıklam fütuhet bunların mucidi olan zatin isabeti fikrini meydana koydu. Sultan Orban yeni askere hir nam e bir sancak vererek duada bulunması için bu yeni mühtedilerden birkaçile bir gün Amasya civarmda Subca denilen kariyede sakla Hacı Bektaşm nezdine gitmişti. Ha. cı Bektaş cübbesinin yenini belden aşağı iaecok surette Iu neferlerden birinin bar #! üstüne koyarak ve Sultan müşarnlleyhe * tesis ettiğiniz askerin ismi Yeniçeri ol- #un. Yüzü ak, parlak, kolu kavi, killer keskin olsun. , Bütün muharebattan mu. zafferen avdet edecektir, (3),, hitabında bulundu. Bu takdisin hatırası olmak Üzere Yeni- çerilerin beyaz köçe külüklarının arkası na Hacı Bektaşm yenini andiracak #uret- to bir parça ilâve olunarak tezyinat ma. kamma du mevcut olan yün saçakları kaldırarak bir kaşık vazolundu, Bu yen! askerin maaşları diğer atakir- den riyada ve tayinatları ds mebzul bir surette olduğundan ve zabilanın unvan - lari hep mutbak vezaifi mahsusasından lm. 7 İle ücretleri dekl Türkmen sivari. | İ don ibaret Heretine kıdem cesarata nazaran ya im | baki Fatat hiçbir zaman ve birbir bu vevmiye vektile tayin edilen Yevmiye. | ya mra aleddere (sakabaşı) iâk. gibi namlar verilmişti. Kırmızı sancaklar üzerinde hLâl ile zülfikar morsumdu. (4) ahvali askeriyesi) nam eseri, Bizim ordularımızın sancaklarma mua, dll en mukaddes şey alayın kazanı olup da İçtima olunarak meşve- ? zamanı kalmıştır. atında dev ilerinin hukuk olundu , Esasen bir Yeniçeri neferinin bir akçe ve gösterdiğ era den vedi kat fazla olamazdı. (Çorbacı olunurdu. | suretle | Yeniçerilör osnsen bin neferden ibaret iken her sene &sir olan diğer bin hıristi. yan cebren islim edilerek bunlar meys- uma idbal (6) ve ü | dığı halde esnayı & | s adedi kâfi olma. e tebaadan hırlsti. Urdu. yan evlâtlarile ikmal ol (Devamı var) (1) Hammer tarihi eilt, 1 Sayfa 148 (2) Ceri — Asker demektir. Kelime, nin sss (Cueriğ) dir. (S . Ç) tebadülü ile kölimo (Sueriğ) olarak daha fazla gürü:| Tür. (8) dilden düşmüştür. Suori , Çueri - i| Çeri böylece asker mânasmadır. Eski | Türk dillerinde olduğu gibi Oğuzların da dllerinde (Su) asker demektir. (Er) er. #İ kek münasma gelir. Ki (8) Taberi tarihi. (4) Marsf"iinin (Devleti Osmaniyenin (6) Saadettin. (Suer - aker 8 Yalmz kaldığımız zaman neden bana bu işi veriyorsunuz? Annem tenbih elti» Genç kızların yanında yalmz kolon erkeklerin ellerini hiç boş bırakmamalı, tehlikelidir. BU va EE YAZİ Vİ GREY: GELENE — Zavallı Melike! ne güzel, ne saf bir kız... Böyle masum bir kızın, annesine ait bir günaha kurban olması ne yazık! Onun temiz bayatına sürülen bu leke, herhalde bazı erkeklere, ona sataşmak ce- aretini verir, değil mi? Buradaki delikanlılar onun peşinde dolaşır lar mı? — Ne gezer? Bir kere bizim delikanlılarımız biraz çekingendir- ler; fakat böyle olmasa da, ona sataşmak ne hatlerine?... Kız onları yanına bile yak! naz, Öyle burnu havalardadır kil, Ona sevgiden bahsetmeğe kim cesaret edebilir? Gülümsedim.... : Hakikaten, köylü çocuklarının bu güzel, zarif, ince kıza kur yap” maları pek gülün; olurdu. Kadın, bu ihtimali varid görmemekte hak- lıydı. Biraz hiddetle devam etti: — O,bizim köyün delikanlılarına hiç bakar mı? Küçük hanımın gözleri daha yükseklerde. Herhalde düğünlere, seyranlara bu kadar şehirli zengine tesadüt edip kendisini beğendirmeği umuyor, kimbis şık ve boyalı gelmesinin sebebi de budur; belki böylel orada bir Jir?., Benim, bu noktadaki kanaatim başkaydı. Çünkü genç kızın mağ ir K in evvel çeşmerin demi menin ö* özdüğü zamanki samimi de kosmadığı aşikârdı. Yalnız. Başka bir ihtimal de il a gelebilirdi: Belki, uzaktan sev- diği birisinin hatırası, onu bu düğüne ve çeşmenin önüne sevketmiş ve orada, gelin ile güvey su içtikleri sırada, o da, sevgilisine kavuş mak için dua etmişti.. Bunları aklımdan geçirmekle beraber, Güllü niyeye bu hususta bir şey söylemek istemedim. Çünkü kadıncağızm kanaatini değiştir” menin kolay olmıyacağını hissediyorum. Bunun için, onun sözlerini kabul etmemekle beraber, gülümsemekle iktifa etim ve konuşmamız burada bi Ölmez bir eser yaratmak için lâzrmgslen yüksek ilhamı bana ve rebilecek bir yer bulmak üm'diyle, köy civarındaki gezintilerime de itti, . vam ediyorum. Resim defterim, bir sürü taslaklar, eskisledolü.. Fakat hiç birisi istediğim gibi değil... Hiç birisinde, bir arti latan ve ona yaratıcı br kuvvet veren heyecan yok... F Bu köyde, hiç göze çarpan, yeni heyecanlar aşılayan bir tarafı Dere, çayır, dağ, taş, orman... hep» erce kere resmi yapılmış, bayat yok. Mart a8 arıyorum. asız; basıt bir güzelli , fakat daima, görülmüş, bi elikleri, asında, hiç Melikeye wı öğrendikten sonra... ne güzel isim! in ruhunu aydın” rastlamadım, Halbaki, ansızın yolumun üzerine çıkmasını öyle istiyorum ki... Bil- bassa, bir parça haya Melike!... — 26 — Nakleden: Jan kelimelerini tarta tarta söyledi! ş nizdedir. Bir rakâm söyleyini” — M. Rending, makine, fennen ve ri- yazl bir kat'iyetle sizin on beş sene daha ömrinüz olduğunu bildiriyor. Sapsarı kesilen Amerikalı sendeledi. Makinenin masasma dayanarak kekeledi: — On beş sene daha! Doktor başını göstermek suretile beni kâfatlandırdınız. Bu bahis dı, fakat... — Fakat... Söyleyiniz rios Titriyen elini ter daneleri beliren şa - kaklarına götürdü. Kalbi bizk hızlı çar- pıyor, kendisine şişerek göğsüne sığa - mıyacak bir hale geliyor hissini veriyor du. Heyecanla sordu: — Aldanmadığınıza emin misiniz? — Makine asla aldanmaz! — Ya benim munyenemde sldanmiş - 22? — Siz kıratta bir adam bunu tecrlibe. don korkmaz. Bu dakikadan itibaren 1s. tediğiniz gibi cevval ve faal yaşayınız; makinenin aldanmadığını göreceksiniz. — Ya ölürsem ? Bunun mes'uliyetini ka- bul ediyor musunuz? — Mesuliyetini kabul ediyorum. Bartaz bu sırada karanlık odadan çik- t. Jan henliz seink olan camı onun elin den alârek Amorikalıya gösterdi: — Sözlerimden giipha eder gibisiniz. Fa kat fotoğrafa itimatsızlık gösteremezsi - niz, Niyarder yaklaşmıştı. Jan devam etti — Hayat hattınız şu camda tesbit edii- miş bulunuyor. Blazat kontrol ediniz. Ca- ma yan tarafındaki (rlullarn bakımiz. Bunlar seteleri gösteriyor. Sayinız. Feading nefes urutmuçcası. na bir dikkatle balsyordu, Doğruldu: , — Evet, on böş sene... İnanıladak şey değn! Fakat inanmıştı. Janm kendinden €- min hali ona da emsiyot vermişti. Şimdi müthiş bir kâbustan birdenbire uyanmış gibi saşkındı. Bir makineye, bir Jana, bir Rartaza bakıyordu. Sevinçle mırıldani « yordu: — On beş sene daha yaşıyacağım! Tebwreye çöktü, Sonsuz bir sevinç için deydi. Damarlarına hayat enjekte edilmiş gibi kendisini oevval hissetmekteydi. — Doktor Jan Duran, beni iyi dinleyin. Diye söze başladı. Uzun uzadıya Butuk| verir gibi konuşmak âdetim değildir. Fa. kat İnsanları tanırım. Sizin samimi oldu- Zunumu agliyorum, Siz makinenize, ben | de sizin ilminize inaniyorum. Jan bir tek kelime ile, fakat kelbinin derinliklerinden kopup gelen bir kelime ile mukabele etti: — Mersji — Beni tekrar hayata iade ettiniz. Mu- kabilinde 96 İstersiniz? Bervetim emri « 4 GELER EA AA AY A UF BİYE nihayetlendiği ormana kadar yürüdüm ve döndüm. bir kuvvet beni buralara çekiyor gibiydi. Bütün buraları karış karış tanıyorum. Çim geçtikçe, nice hastalarm; vücutları, hattâ kalbleri için li hastalarından medet umduklarını düşünerek, bu çeşme kıymetinden, başka bir de manevi kıymet seziyor, ve sene daha yaşıyacağından halinde çalışmız v6. — Ver... — Ve böyelen doktor Js3 bat ediniz, Odanm içinde dolaşmağı — Bilmem maksadım! muyum? Keşfimi yarm ilân olduğuma hükmedip geçecek buki siz, ölüme mahküm © tp üstatları tarafından iddi9 *o Betatlerınm yüzüne gül Kİ vaerenenm!, meğ'#ini İrbat fetn ne mike pacağım. — Muvaffakıyet ğım. imi size lâl yapmağı münasip gördü: — Evvelâ hiçbir şey siyesi hilâfma kendimi vaziyeilmin fonalaşmadığını torlar şaşıracaklar o zaman Jan bozuldu. Endişe He — Şüphe mi ediyorsunuz tü — Katiyon! Ben size iş bu şekli tavsiye ettim. Bü tesirini azami derecede İsi luruz, — Doktor Düran, Biz işi b olacaksınız. zannediyorum ki, bu su, nihayet aradığım ilhamı V benim Üzerimde de mucizeli tesirini gösterecek... Fakat bu ilham geciktikçe, suya kızıyorum. Artık ii ,.. mucizesini gösterdi mi? Sanki bugün, her şeyi başka gözle görüyorum. üzere yola çıkmıştım. Sağımda, şırıl şırıl akan dere, solumda yemyeşil de, gözleri kamaştıran parlaklıkta, mavi bir gök... Yürüyorum... ileri, her zaman gittiğim yerden ayrılıyordu. Buna şimdiye kadar galiba dikkat etmem tikadan yürümeğe devam ettim. Sağım uçurumdu. Aşa kuvvetli ışığı altında pırıl pırıl yanan dere, kıvrılarak şıda, gene ağaçlarla kaplı, hafif bir sırt yükseliyordu. olmakla beraber, çok görülmüş, çok yapılmış şeyi bü açık manzaradan çevirip, soluma orman ei Birdenbire titrediğimi hissettim, Simdiye kadar ber nilmamm olduğunu bütün v? Gittikçe heyocanlanarak dev” ve fen sdamlerı eserimi tetkik le lüzum görmeksizin benim b söyl adasi say0i” Ayağa kalktı. Gülerek seyle Pek yakında dünyanm en (Dese esrarlı suyundan bir avuç içmekle garip bir zevk arayan Acaba nihayet beklediğim oldu mu? Her derde devâ Bugün gere etkenden, şaheserims model olacak ye ki kuvvetin tesiri altında mütemadiyen yürüyorum... Yolu? diği ormana geldim. Burada, ormanın Ge dolaşa F.K salladı: — Katiyen pars isi etme gi A a, — Sizden bir şey rica ri e rar ceki faal hayatmıza dönünür” emin ge e ei sz vi eri e li oli Tl vet divecekeiniz, han bete F Makinenin YE mai — Maksadınızı anladım. İst 9 reset e bur Reading benden based” ele yet baska türlül olapaktır, S1£ P” hi rekltimem olacakımız. Geri çe yi * Rending, Janin teklif ettiği ps ie Fakat bugünden itibaren ii ge battâ eskisinden fazla sa aöl Teşrübeye lüzum görüyorsun? yp Müyarder gülümelyerek 08 ed di & ni M e TEL t yi” > ei # YAK, ik AR, NN vaki gi” ba 2 EN vg eğ EEE SEE > LERLE # “5 CT EE - ELİ Ege ar e Kaç kereler, hiç farkına varmadan, çeşmeye giden yoldan gidip geldim... Kaç kereler, bu çeşmeyi de geçip, daha (yukarılara, yolun gelmemiştim?...

Bu sayıdan diğer sayfalar: