9 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

9 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m | HABER — Akşam Postast raber'in tarihi Romanı: 80 Yazan: ikimim Arkadaşları “ Allah Allah,, ava- zelerile Kara Abdürrahmanın arkasına toplandılar Hertflerden biri Kara Abdürrah- manı başından ayağına kadar dik. katle süzerek: — Korkan evinde kalır, ağa, de- di. Biz kâfiyiz. Hamdolsin yiyece ğimiz var. Hâkim konağı t&dım Ciklım doludur. Bazumuz var, ban - çerimiz var, palamız var, mızrağı miz var, okumuz yayımız var, Ku. mandanımız yok, yok, ama, böyle zamanlarda elbette biri başa geçer. Abdürrahman buradan da ayri” dı. Artık şüphe olunamazdı ki bu isyan öyle kolay gey değildi. Bir tedbir almak ge - rekti, Abdürrahmanın aklıma bir ş8y geldi ve bunu yapmağa muvaffak olursa meseele de kalmamış ola . caktı, Arkadaşlariyle buhişnenkları mev kü evvelden tayin ettikleri için bi- ribirini görmekte müşkülüta uğra, madlar, Kara Abdürrühman arkadaşları na şu talimatı verdi: — Şu geniş yolun muhtelif yer- Jerimle kümeler kurup hünkâr 4. Yeyhinde, isyan lehinde bağırarak konuşacaksımız, Bir kenarda da ben bir kümeyle sizin yaptığınızı yapa- cağım. Bir aralık yüksek bir yöre çıka- rak eli silâh tutanları hünkâr alçy- bine harbe davet edeceğim ve siz hepiniz kogarak ve beğrışarak igti- rak edeceksiniz. (Böylece hikim sarayına gideceğiz ve harb isliye . ceğiz, Bütün bunları ben idare cde- ceğim. Başlarmda serdar olmyan bu halk beni serdar intihab edecek, Jerdir. Böyle zamanlarda halkin de nize düşüp yılana sarılması gibi ilk cesaret gösterene bağlandığı toc - rübemle sabittir. Bunların idaresini elimize aldık. tan sonru gizlice hünküra haber salarız, Biz aksi istikamete giderek, hün- kâr ordusunun muhasarası içine dü şeriz, Hepsini tavuk gibi boğazlarız, İçimizden on kişi burada kalır, Ge- Jecek bünkür ordularına şehriz ka. pilarmi açar, Bu mesele de böyle biter. Meydana çıkarsak keölleleri. miz gider ama, ne yapalım, hün - kürim:za feda olsun, Nasıl, benim. Je beraber misiniz? Arkadaşları bu desiseyi çök mu- yatık bulmuşlar ve hemen izo baş- kolay bastırılır | Yamışlardı. Yollarda böyle birkaç kime görenler onlara iltihak eti . ler, Bu kümeler tıpkı bir çğ gibi dakikalar geçtikçe büyüdü, Abdür- rahman da bir kenarda etrafını gittikçe dolanisra, hünkâr Muradın aleyhinde söylemediğini bırakmı - yor, Beyşebiriileri karsıklıkla # . ham ediyor, aksi takdirde sokak babayeğitliğini bırakıp savaşa yü- rümelerini tavsiye ediyordu. Bir | Yüksek taş Üzerine çıkarak haykır. hdı: — Benimle savaşa gelecekler ar. kama taktlisin. Ey Beyşehirtiler, A!. Ish bizimledir. Hüklme varıp harb İzni istiyelim. Ve derhal hazırlandığı veçhile di- ğer Kümelerdeki oAbdürrahmanın arkadaşları: — Allah Allah! Avazeleriyisa Abdürrakmanm ar. kasma toplandılar. Halk da tapltı dr, Bir cemmizafir sarayma yürüdüler, Bütün pencereler açılmış, halk kadınlı erkekli, irili ufaklı başları- İnt çikararak bu mahşeri hali te - i dehhüşle seyretmiş, İşte Beyşehit kazan kaldırmıştı. Kimbilir gene no esnlara kıyda - caktı, Bu halk, önlerinde Kara Abdür « rahman olduğu halde hâkim sarayı. na geldiler, Ahdürrahmatı haykırdı: — Mâkimle ayak divane isteriz! Va hepsi bağrıştılar: — Ayak divanı isteriz! Birkaç dakika sonra Beyşehir hâ- kimi, sakallarmı titriyen elleriyle sıvazlıyarak halkın karşıma çıktı ve sordu: — Ne istiyorsunuz benden? Evvelâ Abdiirrahman ve sonra halk bağırıştılar: — Muradla harb! Yapılacak bir tek çâre, hu coş « kun Kalkın arzusuma mümaşat idi, Hâkim başını sallıyarak; — Pek âlâ, dedi. İstediğiniz gibi olsun, Halk sevinçle haykırıştılar ve a. ralarinda hünkâr Murada ağza a - Immaz küfürler yağdırdılar. Eleba. şiları Abdürrahmandı, Arkadaşları bile Kara Abdürrahmanın şakadan da olsa hlünkürü bu kadar düşman olup küfür süvuracağını akıllarını getirmemisler ve #onrr hayretle gördüler ki Kara Abdiirrahman si- halinde hâkim | ırasında küçük bir hud'a ile bir memleketi kemen ayaklamdırıveri . yor. Abdürrakmanm evveleo o verdiği talimat mucibince arkadaşları muk telif yerlere dağılarak haykırdılar: — Başımızda seni İsteriz. Böyle zamanlarda halk, kendin . İden geçmiş bir haldedir. Muhake- mesi tamamiyle başkasına bağlıdır. Heyecanını göre bu kadar çetin bir kütleyi bir kuzu gibi sevk ve idare İ mümkündür. Bütün topluluk bağrış tılar, — Başımızda seni isteriz! di, Dudaklart arasmdan (istihza ile gülen Kara Abdürrahman ba ka - dar çabuk muvaffak olacağını dü . sgünmemişti. Artık mesele kalma - mıştı, Şimdi işin plânmı hünkârs İ açmak Tâzımdı, Ama ondan önce Beyşehirin idaresini £lilen askeri | biridareye tevdi etmek gerekli. JE Abdürrahman tahmin ve tak. dirle seçtiği birkaç Beyşehirli baba. yeğiti yanma çağırarak onlarla kr. saca görüştü: — Şimdi yapılacak işlerimiz var. Böyle bir cemmligafir kalinde harb | babayeğitler İ halk arasına dağılıp Kara Abdür -| Va Abâürrahman böylece | halk | rahmarm ezarini bildirdiler. Abdür- tarafindan harb kumandanı şeçil. | ahmanın adı yalnız olmaz, Tensik edip bir haline yolu na koymamız, cenahlarımızı tayin etmemiz, süvarimizi tanzim etme - miz lâzımdır, Sizler meuvakkat bir harb meli, si Tizlinde bu işi başarırsınız. Her . kes yarın şehrin mey'danmda harb için verilecek talimata göre hazir“ lanmak fzere şimdi evlerine dağı. İp ayalleriyle, evlâtlariyle vedalaş. sınlar. Sokak ortasından alınip bir mec. isi harb Azâlığına yükseltilen bu kazandıkları gururla Kara olarak biliniyordu. — Karanm emri böyle! dediler. Halk coşkun tezshürlerle sevinç Içinde evlerine dağıldılar. Kara Ab. dürrahman başında kendi arkadaş. ları bulunduğu halde hâkimin sara- yına girdi. İhtiyar kâkim, henüz yüzünde terütaze bir gençlik mu - bafaza eden Karaya hayranlıkla bakmaktan duramamışlı, Onu alımdan öptü ve bir kena. ra oturtim. Diğer arkadaşlarma da İzaz ve ikram olunmasmı emretii: (Devamı var) Çapraz. eğlence : —. 12345614910 denucaruns g dan sağa: 1 -- Büyük vilâyetlerimizden bi- Ti, 2 — Sanat - belediye (öz türkçe) “ bir nota, 3 — Bedava - istikbali keşf, 4 — Dünya tababetinde tıb” | bin esasını kuran hekim, 5 — Yük- İsâlme, 6 — Meşhur bir kadın terzi” (si, 7 — Hayvan gıdası » Yardım et- ame, $ — Sümer dilinde bir ve Ak lah - fiil, 9 — Yabancılar * Bir şe yin en üstü (lepesi), 10 — Bir şeyi sözle beyan - meydana vurma, etme, 3 — Son” — Bir kanunla kapanan tekke mi- sillâ bir yer - lezzet, 5 — Arina sa- tan - bir sual edatı, 6 —Su-ilân asan, 7 — Uymaktan emir * memle- ket - bugünlerde adı o mevzuubahs bir papa, $ — Fiyatın muhaffefi - güzel, 9 — Bir şeyi tanımak için yapılan - güler yüzlü, 10 — İşaret İM mmm Rİ ii “Paşa baaretleri, “Refikal muhteremeleri ismetlğ hanımefendinin refikam cariyeleri marifetile mübellâğ İrndei rahima- nelerini tebellüğ ettim, Bendelerini hayli senelerdenberi tanmakta ©. İmr ve makamı sadarette bünen Ma hamı umuru kavramış olması lâzım. gelen zatı fahimanelerinin bendele, rinin kadın şefkatiyle ekmek veya kadın şefaatiyle hayat dilenir ma- kuleden olmadığımı anlıyamamış ol malarmı şayanı hayret buldum. yanı hayret buldun, Paşa hazretleri; bendenizin böy. le hesaplarım ve bu gibi tehdidat- tan porvam olsaydı. bugün Şamda| kalebend olacağıma İstanbulda mü, | himce bir mevki işgal edebileceğimi olsun ihafa buyurursunuz zannede- rim, Meufa olduktan sonra brude- leri için Şamla Fizanm farkı yok , tur, Dört evil bir köyde arzuhaleilik ederek istirahati vicdaniye ile yi » yeceğim bir lokma ekmeği çolukçe, cuk şefaatiyle veya namus satarak gelecek büyük nimçilere, devletle- 9 MART — 1945 saf Belg? ryan nm, ri w şid Naşid paşa (1885 dej g9 mektupaçu olarak da Namik K* ma'in yetiştirmelerinden Hüse Hilmi efendi (paşa) yı bersb de getirmiştir. Hamdi paşanın zamaninda O! İarıyla avukatlık yapan Esad diyi Naşld paşa pek ziyade W etmiş ve affına delâletle onu Ni Ta kazası kaymakamlığına gö“ miştir.Esad efendi burada ö0 ay kadar kalmış, birçok şoseler tarmış, soyyliatın önüne geçmiş, * şar sulistimalinden dolayı Akâ tasarrıfı Ile liva meclisini tahti hâkemeye #ldırtmış, âşâr m! Üş misli arttırmıştır. Nasıra, maltim olduğu Üzere gamber İsanın mevlidi olmak bariyle brisliyanlarca omukad” sayılan bir yerdir ve hrisi pek çoktur. Esad efendinin ks) kamlığı zamanında bir hristiyan * sa ihtida ederek bir islim deliği sma varmak istemiş, bu kıyas” ler kopmasına sebeb olmuştur. Kızın istilası möelisi iaredö re tercih edenlerden olduğumu, İs- tediğiniz yere gitmeğe amade hi. himayesinde sevkine af edilmiş, Akâya kadar jand karar veli lunduğumu teespiiflerle ars ve bu'- | miştir. Arcak, kızr öldürmek Sİ. na İntizar ederi, Terman..., Esat efendinin bü 'teğkeresine, İyen müteassb ahalinin ta rından korumak için kâfi janğ* paşıdan re sözle, node füliyatla! mevcut olmadığından livadan hiçbir cevab çikmamıştır. Esad efendinin nekadar haklı ol- duğu bilâhare Hamdi paşanın ve. fatmda anlaşılmıştır. Esad e'eml'iyle Hamdi paşanın bozuşnalarına sebeb olan sözlerin * tersinden okuyunca midesi boş an- | geçtiği meciiste bulunanlardan Mür Taşır. raya ser89 *felafrfafalefı (ki alJafvlaiel eler! 3fslalrla ğı İKINİAl sJafuJAlMl e | ri v | 5 | n slujzjalr ir İRlE| slajki g na .i dümzade Ali bey (şimdikinden ev- velki Suriye başvekili Cemil Mür- dümün babası olan zattı. Bu sile neslen Türktür ve Yemen fatihi Si- nan paşa aklağdmdandır) Hamdi pa. şanın oturduğu evin sahibiydi. Pa- 4s kirayı her ay muntazaman ver meği kabul etmezdi. Lâkin paşa ö- lines, kiraları defaten onun zevce, sinden istemiş, kadmcağız da bunu Esad efendiye anlatarak tahminin- de ieabet gösteriğini itiraf etmiş - tir, Hamdi paşadan #onra Suriye vi- vismesi İliyetine gene İzmirden naklen Ra, A YON) ZE AC GG EC GA EE darma İstelmiş, o zamana da genç kız Esad efendi tarafı kadınm evine teslim edilmiştir. Kedi rüşvet alarak kız bri yanlara teslim ötmeği düşüs Esmâ efandiden korkarak bun# İ #aret edememiş, nihayet metr“ ide ve cemmatin ileri geleni”! kaymakamı tehdid etmeleri te yesinde bulunmuştur. Metrep”. mueihires hareket etmişler, fendi onlara: J — Kız teslim edilmezse kadı elendinin evino hücum rek işi zorbalığa vardırmalari 'malinden korktuğunuzu söylüğ” nuz öyle mi? demiştir. Şa endişenizi bana bir mazbata Ü€ men bildiriniz. Derhal bu şökilde bir » tanzim edilerek kaymeksi” tirilmiş, o gafil avlanan W59“..#) ide ve hristiyan ctmazli mu ği Burası ile Güllü Ninenin oteli arasında aşığı yukarı bir kilometrelik yol vardır, Bu yolu sürüklenerek yürüdüm desem yas lan söylemiş sayılmam., Başım çatlıyacak kadar ağrıyor, şakaklarım zonkluyor, göz“ lerim kan içerisinde. İri ter taneleri alrım* dan, yanaklarımdan, çenemden, oluklardan dökülen yağmur damlaları gibi düşüyor. Ellerim, ayaklarım titriyor. — Başım çok ağrıyor Güllü Nine.. He men çıkıp yatacağım.. Bu akşam bana ye mek hazırlamayımnız, . Oltelci kadın, merakla sordu: — Sakın basta olmıyasımız? — Hayır, hiç bir şeyim yok, yalnız hava çok sicak. Güneş beynime dokundu, Gece rahat uyursam sabaha kadar bir şeyim kal maz, Bir et külçesi halinde yatağımın üzerine düştüm. Fakat rahat ve sakin bir uyku ne rede! Ateşler içerisinde sayıklayan bir has” ta gibiyim. Sinirlerim titriyor, o düşüne Terim ağır bir çekiç gibi kafama İniyor” Dört gün dört gece, yemeden içmeden sayık hyorum. Başma ateşler içerisinde, beynim karmakarışık, Güllü Nine bana bir anne gibi baktı doğ rusu... Bana koca karı ilâçları yaptılar otlarmın kokulu sularını içirdi, başıma Sir- . keli bezler sardı. Bu dört gün -hastahktan sonra vücutça çok zayıf, İ#kat manen kuv- vetlenmiş bir halde yataktan çıktım. Kal bitdeki yâra sanki kapanmıştı. ... Tablomu çabucak bitirdim. Para ile tut tüğum bir köylü kızı elbisesinin etekleri ve köylü kunduraları için bana modellik yap tr. Tablomtn geri kalan noktaları zaten birtakım manasız teferrüattı. Bunları atöl” yemde de tamamlayabilirdim. Yalmz; bana çok aşina olan oMelikenin yerinde ayni elbiseleri giymiş, ayni vaziyet- te durmuş başka bir köylü kızmı görünce yüreğimdeki yaranım tekrar sızladığını his“ gettim. Buralarda her şey bü yarayı hatırlatacak. Artık buralarda durmak istemiyordum. Hayatımın bu üç aylık safhasını unutmak daha doğru olacak. Vakia yaptığım iki tablo tabiatin tam bi: kopyesidir. Her şeyi yüzünü bile,. Melike, niçin benden kaçtın? Seni çok mesut edebilirdim. Halbuki sen aşkımın kuvvelini anlamadan başka bir adamla git- tin | ş ... Dönme kararım katileşti.. Güllü Nine ile hesabı kestim. Sonra kararımı bildirmek üzere Zeynep halanın evine gittim. İhtiyar kadın beni lâkaydane karşıladı. Kararımı öğrenince: — Demek Yeşilpimarı ( terkediyorsunuz öyle mi? dedi. Doğrusu bu akıllıca bir ka” rar.İstanbulda ailenizin, dostlarınızın ara" sında her şeyi çabuk unutursunuz. — Zannettiğiniz kadar çabuk unutabile- çeğimi hiç zannetmiyorum. Hattâ eski çen ve lâkayt gençlik anlarımı bir daha bula- mıyacağıma kaniim. Ruhumun derinlikle- rinde bir şeyler kırıldı.. Tamiri imkânsız artk. — İnsan aile ocağının sıcaklığı içerisin" de her şevi çabuk unutur. Orada eski #det- lerinize kavuşur, eski neşenizi bulursunuz. defa annemle tamamen yalnızız. Demek o kema Deil İ r. luyot ki hayalimiz ruhumuzu dinliyerek hafazası sizlere aittir. Uİ geçiyor. Annem çok iyidir ve beni çok se“ vaka çıkar, eve taarruz SÖ ; ver, Ben de onu severim. Fakat onunla B€- | acılar ve kız cebren 85 ecek konuşma saatleri günün yalnız birkaç | esahbüa edilirse sizleri derbil saatidir. Melikenin hayalile yapayalnız ka” | vit ettiririm. Çünkü mi yi acağım saniler daha uzun. rin sizler olduğunuz bu mas yi Köylü kadın, bana uzun (uzadıya NASİ" | meydana çıkmış olmaktadır." #i Sİ yn hatler vermek üzere ağzı açtı. Fakat göz-| sok ceza ise idamdır. H3' 3 lerim Melikenin yatak odasının kapısma| gun, dikili kalmıştı. Bunun üzerine kızı biazst “ #İ — Hala, dedim, senden bir ricam var.. | polit muhafaza allma 140 i — Söyle bakayım. len dandarmalara hilzeet (9S l Kapalı kapıyı gösterdim: | trmalş, kadr efendi de arif "07 — Ne olur, bana Melikenin odasını gös- | kemeye #övkolunmuştur. Ğ teriniz. > İ Devami Hala birdenbire şaşırdı: İ ğer. t — Size yavrumün odasını mt göstereyim?! yor —. Tari çeki — Evet. Bu odayı görmek, istiyorum. | yeniye tnhviiinde bazi ei Onun yıllarca yaşadığı odayı tanım ak.0r2” | muştur, Mithat paşanın , nan her çizgisini hayalime nakşetmek arzu” | wiği Suriye valiliğine | sundayım. buda yanlış anlaşılacak b — Fakat bu odağa bir fevkalâdelik yok” yazılmıştır. Düzeltir ve Mİ. tur ki! ederiz. Banlbekde Posta Kff — Olmasın.. O odadaki her şey bana Me” | soyan aşiretin ismi de si El likeden bahsedecek, ona dair hatırâlar an-| retidir, tasılı ederiz. va | katacaktır, linde çıkan İsim de EM” (Devamı var) o | caktır

Bu sayıdan diğer sayfalar: