28 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

28 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AMMA MANYAS AŞ MM Ze AŞAN ga sisi HABER'İN TARİHİ Sanki kucağında, bir mabude u- yuyor ve kendi bütün beşeriyetin | Üstünde, bulutlar arasında seyre - rdu. Onu bir an mabudlar gibi haşmetli bir hayale sevkeden bu güzel Türk kızı derin bir huzur i. çinde tatlı tatlı rüyalanmış gibi gü- WMimsiyerek uyuyordu. Ertuğrul, uzak mesafelerden rüz- gör dalgalariyle nakledilen hsfit fakat uğultulu bir ses duyar gibi oldu. Yavaşça arkaya doğru yata. rak kulağını yere koydu ve dinledi. Bu ses, süvari atlarının çıkardığı #es0 benziyordu. Kımığı uyandıracaktı ama, kiya- madı, Sesler gittikçe yaklaşıyor. Va nihayet ova ufuklarmda bir sı ra siyah karaltı belirdiği zaman Er- tuğrul Kmığın başmı büyük bir ihti mam Ye İtina ile tutup çemene koy- du ve yerinden kalkarak ilerledi, Gnba dikketle baktı, Bunlar kimdiler, neydiler, Mogol- lar mıydılar, bu takdirde Ertuğrul burada avlanırken Süleymân ordu. Tar: istiliya mı uğramış, çadırlar! zenhvolup, tı? Karaltı yaklaştıkça, Süleyman müvarileri belirmişti. Anlaşiryordu ki gelen kendilerindendi, ama, ni - çin geliyorlar, se var, ne olmuştu, bir yere mi akın ediyorlar, yoksa bir sürek avma mı çıkmışlardı? kuvvetler mi dağılmış, Ertuğrul heyecandaydı. Çok geç | meden bu küçük #üvari kolu önün. de (Sungurtekin) le (Gündoğdu) ya gördü. Ertuğrul fena vaziyete düşmüş bulunuyordu. Onlar Ertuğrulu av. da biliyorlardı, halbuki şimdi Kınık le yapayalnız bursada bulacaklardı, hem re garib halde... Kınık yüzü gözü sarılı yorgun &- or, tek at, av hayvanı vurmamış uğrul heyecanlı... Artık bir emriyaki vardı, Ertoğ-| Ful hâlâ kıyıp İkizi uyandıramamış ve pek yakınlaşın kardeşlerine de ellerini kaldırarak işaret vermek . ten kendini slamamıştı, Süvariler atlarından atladılar ve yerine kadar iğilerek Süleyman oğ'u Ertuğrulu selâmladılar, Gündoğdu ve Sungurtekin Ertuğ. ruülla kucaklaştılar. Fakat, Sungur, kucaklaştığı kardeşinin omuzları & zerinden, çemenlerde uzanmış bir| tahsız gibi uyuyan Kırığı gördü. Şaşaladı, hayretinden kucaklaşma halinde olduğunu bile unutup daki, kalarca öyle kaldı. Ertuğrul omüzlarımda sarkmış 6, HABER'in Edebi Romanı heri ji in 7740) LU Sarı keten gömlekli adam hep ni yerde duruyor, şehr rindan büyük bir sü mak için buraya geti tanın yattığı sediye taralına bak- mağa tenezzül bile etm eğinin yakarı & bir erkek bü adama © karşı sonsuz bir hiddet duydu. le kurtar! iş olan bas içinde ROMANI : HABER Yazan: Muzaffer - Ertuğrul. Dedi, Bu Keki sen mi getirdin ? lan kardeşinin bu hasretini gayrita- bil telâkki etmiş ve yavaşça kendi. sinden ayırarak sormuştu: — Ne var Sungur, seni böyle göğ süme sarılı birakan ne denlu bir derdin var? İ Fakat Sungurun gözlerine baktı- ğı zaman, derhal onun neden ateş- lerdiğin! anlayıvermişti. Sungur, Kınığa takılmış kalmış » tı. Yüzünde bir damla kan kalma - muş, gözlerinin altı birdenbire yum. ruk yemiş gibi çürüyüvermişti. Maahaza Gündoğdu ve süvariler de hayret ve dehşetle bu manyara- yı seyre dalmışlardı. Ertuğrul, bu işin fena bir neticeye varacağını takdir etmiyecek kadar toy değildi. Fakat onun dişindüğü Yalnız ken. dizinin burada bir kadınla bagbaşa bulunmuş olmasınnı uyandırdığı in- tiba İdi. Halbuki işin içinde Iş vardı. Sungur böyle bir diüşünüşün değil, Kımığın kendisine ihanetinin zebu- “İma olmuştu, — Ertuğrul, İsen ini getirdin? Ertuğrul, birarz evvel kendisini saran kardeşinin göğsüne doğru & lerliyerek haykırdı: — Kahpe olduğunu nereden bili- yorsun Sungur? Bir dakika İçinde iki Türk hakan | evlâdmız, hiçbir şeyden haberi ol İmadan şurada uyuklıyan kadın ö. dedi. Bu kabpeyi İnünde kan dökmeleri mümkündü. Gündoğdu atılarak! — Dikkat, dedi, Süvarilerin önün desiniz. Bu iş haremlerdö haltolü'- nur, İki kahramana bir “kadın içini asker önünde dövüşmek yaraşmaz. Haydi, mühim meseleler var, görüş. "| meğe mecburuz. Geri dönelim. Ertuğrul geriledi ve Gündoğduya dönerek: — Beni, dedi. Neden aradmız? — Sungur merak etti de. * Bu aralık Kinik uyanmış ve bu kalabalığı görünce ne olduğunu bir denbire anlıyamamış, ürkerek hay- kırmış ve $u feryad herkesi çevirmişti. Ertuğrulu görünce bağırdı: — Ertuğrul, he oluyor? İ Pakat Sunguru da gördü, Gün . doğduyu da gördü. & Süvarileri de gördü ve bu feryatlarından utandr. Başm: önüne eğdi. Çok fena ol- muştu, Bu vaziyette cürmümeşhud halinde yakalanmış kadar feba bir tecelli olmuştu bu. ona Gidip onun yakasına yapışmak, İ sarsmak: “Hey adam!., buraya bak bura a bir çocuk or, eyi, bd | sun?,, diye bağırmak sen onu Ker şey | yor. Her şey umulmıyacak kadar a yapılıyor gibi geliyordu. Sediyede hareketsiz yatan cismin doktora rmak telâşile yanıyordu. ! Esasen yol çok uzun sürmüştü. O. wmobilin bütün süratine orağmen yol o k adar Uzun sürmüştü ki, demir parmaklığa ya şınça kapının önünde duran adam ir otomat imiş gibi, onlara hiç bak| hiçbir alâka göstermeden pınm iki kanadın: birden açtı. | Kimdir?.. Kimin nesidir?.. Kaza- oldu?.. Yaralı mıdır? Ağır, alan gibi hiçbir şey sormadı. Ve bu suallerin hiçbiri gözlerinin | i n bile geçmi Kendisi bü hastanenin kapıcısıy-? dı. apıyı açıp k ak, Gerisi onun De amme #f 1 vüzilesi bu pardı, doğduyu omuzlarmdan giddetle ya kalıyarak söyledi: — Şu mel'una söyle, haddin diririm ona, Xirdr: — Dönüyoruz, Ha; Bu hâdise, elbette bu kad: miş olmıyacaktı. Ertuğrul da, dit ve halk arasmda şayi olabilecek böyle'bir hâdisenin, onu zerinde müessir olacağını yordu, Ve nihayet hir kadın ve hiçbir günaht yokken aktbete uğramaktan korkmakta da haklıydı. Sungur, bu kızın bir ta - müş olmasından dolayı muztaripti, Karşımda herhangi başka bir ra- kip olsaydı, ona, kadm, tan herhangi birisinin çalınması de- mek olan bu bâdisenin acismı pek âlâ tattırırdı, azma, kardeşiydi ve garibi gurada ki, ken dinden de kuvvetli olanıydı. Asker, Ertuğrulu seviyordu. Ertuğrul da kiç şüphe - siz Sungurdan çok daha dürüst de. likanlıydı, Gündoğdu dn bu İşten müteessir Jrak acı ve korkunç bir kahkaha ko. | olmuştu. Filhakika onun da gön - Bu kahkaha ona ölüme mal ola-'lar vardı, ama, nihayet o Kığı t€- i bilirdi. Ve netekim, Ertuğrul Gün - Gündoğdu askere dönerek hay. un- gur da dalgındilar, Ertuğrul, asker #kbali &. düşünü - için | böyle bir | raftan da kardeşini tuzağa düşür . | ğı n, silâh ve at, karşısındaki | gurdan gok | — Ann Paran > nema NİNEYE En fazla muvaffak olan sinema artistleri Mühlttin AŞ — İünde Kınıktan birçok tatlı hatıra, reddüdrüz herhangi bir kardeşine İ terkedehilirdi, Uysal adamdı. Hâdi- selerden çekingen adamdı. Bu İşi nasıl kalletmeliydi? Mubaxkak Xi, bu sllyari kolu, SU. leyman oğullarma yakışmıyan bu *İ balk arasına işan edecek 1 yolu şaşırmış bir halde bu- itaat ve saygıyı kaybetmiş o, lan halk büsbütün baştan ve çile- den çıkacaktı. Yalnız bu kafilede haz içinde bu- Tunan bir tek canlı vardı, o da Ki. nıklı, Filhakika o da böyle bir cür- mümeşhudu arzu etmezdi, etmezdi, üma, hâdise de pek fena olma . mıştı. Çünkü Kara Oğlan bu vazi- yetten çok memnun olacaktı, Aşs- yukurr Kara Oğlanm #sker ve halk üzerinde daha esas bir ge. kilde müessir olmasma imkân hü — sıl oluyor demekti, Filbakika Kınık, her Trtuğrula| bakışta, bu güzel yiğitin ey im duyuyor ve kendisin! yokladığı za. man ona samimi temaytii hismedi- | yordu. Fakat, nihayet beri tarafta Kara Oğlanm ona vaadettiği parlak İve muşaşa bir saltanat vardı. Kos- koca bir halk ve kuvvetin ikinci ha | kanı olacaktr. (Devamı va) | toriçesi Karlotte volüne girmiş ve 186 lili yöjemeyE başl Çapraz eğlence: Soldan sağa: 1 — Ebe lü toplama * fikir (fransı Mini - erkek, 4 - İnleme şeklinde çıkan ses, 6 — Yemek mastarından emir - Arabi: y şey mini çocukların içtiği vegâne tir Fakat kendisinin bu volden çok şikâyetçi - olduğunu söyMY e iz İ Günkü Bet Devis rol icabı korseli elhiseler zivmese ağır küpeli 'ukardan aşağı: | maya mecbur olmuştur, 1 — Halk - bir mevki adı, 2 — Buruşturucu bir madde (palamut tan çıkar ki debağda kullanılır) * gündüzden sonra gelen, 3 — Si- nirlilik, 4 — İçinesu konan bir kap - hayvan güden, 5 — Elbisele- rimizi düzelten - halk (frenkçe) 6 Her zaman, 7 — Şöhret (öz türk çe) — Bir nevi temizleyici nesne 8 — Kumlar, 9 — Arabistanda bir ki (tarihi mukaddesin başladı” ğı bahçe) * anıt, 10 — En küçük kar su * yüz kuruş, Amerika sinema san'atı ve Tum akademisi her sene 6 Yil zârfıtda gevrilmiş filmlerde en fazla mu vaffak olan bir kadın, bir erkek iki artisti birinci ilân eder. Bu sene kadın artistler arasında Bet Devis, erkeklerden de Spenser Trassi bis rinçiliği kazanmışlardır. Bu artist- lerin ikisi de sinema san'atı aka“ demisinin bu mükâfatını ikinci de fa kazanmış bulunuyorlar, Bet Devis ilk defa birinciliği 1935 de “Tehlikeli Adam,, filmi ile, Spenser 'Trâssi de 1937 deki “Cesur Küptanlar,, filmindeki ro- lü ile kazanmıştı. Bu seneki birincilikleri Bet De- “Mw vise “Jezebi,, Spenser Trassi de Spensi Trassi . 7 7 is nn okuduğu i “Delikanlılar şehri, — filmindeki (ci ilân İlân etmiştir. Fran yağ havzası, » 6 rolleri için verilmiştir. | bu sene üçüncü defa amy Bir Bulgar adı - bir şeyi yap deme, | Ayni akademi bu sene film yap- | mükâfatı kazanmış buke (9 — Dahil - Saçlarımızla kaslarımız. g maktaki muvaffakıyeti ile, Kö- | Bundan evvel 1934 de Bİ a arası * içinde manasız bir edat, 10 ç lembiya film şirketinin müdürü | macerası, 1036de dâ © aci tabir, Burası bir hastane değil mi raya gelin arabaları gelmez ; Elbette cankurtaran gelip ağır ya valıları taşıyacak. Hastalar o gele cek?., Can çekişen yaralıları taşr sediyeler girecek bu kapıdar ra hıçkıra, ryat eden matemliler çi cak bu kapıdan!.. Evet bu kapı, hastane kapısıdır. Bu” Ve ağlamaktan katıla atlayan insanlar arasında ne cins, ne mez hep, re itikat, ne millet, ne de sını! larkı kalır, Kapının dış tarafında, sokak, pa memleket, deha butiği şehirler, daha başka memleketler. Koçamar bir dünya vardır. Dünyaya ait bütün ihtiraslar, bü tün kinler, bütün iddial, bütür mücadeleler, bütün gurur ve azamet ler, bütün bir şey olm fazla ve yüksek olmanın gö: 'eden isteği çarpışır, Fakat bu kapının iç bütün çılgın ihtiraslar rurlarlarmdan * uzviyet ve ma ş Pek mukavemets eri kü tarafında dan ve gu etmiş sir! bir bay kadaş - Rumelilireni çağırışlar an, | öce nöbetçisini bekliyor. filmi e Frank Kaprayı “A götüremez- ismindeki son Deeda şehre ind siniz, vakti geçti.. Gece kaplcisı yeni ev | Jfastanm yanındaki kada leniliisindenberi hep böyle yapmağa | “— Bü masıl herif. diY ini geciktiriyor. | xüyor. i Ve gündüz kapıısi bunun için ba | Hastahane kapıçısının &Ö” in İş saatine caba olarak daha bir | tenin ta mihayetinde © da: mecbur Şu aşağıdan gelen şe şurada hayvanlığının, değersizliği- | hin madde oluşunun bütün aczi için, İde kıvranan bir biçsreden başka bir sey değildir. kaç saat böyle beklemeğe vos oi iryor pa diye düşüni ik İ İdare müdürüne şikâyet etmeği | pek benziyor.. Niçi dari , iki kere dü dü. Hattâ bir defasın | durmadı. ı sokağa saP' da kapısına kadar gitmişken < geri döndü. Kendi kendine: İ “Yeni evlilik bul.. Hepimiz genç t şimdi şu unda Ama her şeyin de bir dwwes vah.. o değ ler, müryş , ... hükümdarlar, — Jahiler rdır, Bu kapının iç tarafında bir kalbi 1 ki ak bir karac var.., diye düş bir midesi olar İnsan kendi sat yapılmış insanlar hep! ler, yorgun argın ge irler. saat onu nasıl büsbü Sediye şimdi bir taş odadi. yer uykudan uyanmış Li ba in mektep I Bİ or.. Bu fazla yorma, SE Karim lere CEV Bul sikinden içeri giren | Eve gidip söyle bir uzanmak küçük | açık adim be ini er bep hastadırlar) kızına dizlerini oğdurmak istiyor. | riyor. Haslah. star — Adı nedir? olursa © san? Hastane e kapı Sedi; Tuna gire Kapıcı gene bir otomat gibi mi le okapınm bir Ve gene kafasını kırmızı topraklı bahçe yor tıp bir k let hangi bir v temaz, ... Hastane s1, burada gecike :. gitmiyor | l Nöbet diye e bak miyor bie, a e

Bu sayıdan diğer sayfalar: