16 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

16 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

R tablonun, bir Ressam birden yataktan fırladı; hikâye olduğu güzel (o — Kımıldamayın!. m da hayatın) Diye bağırdı işimde ga.| — Böylece durun. bâkayım, âr eğer w.| biraz daha ışığa doğru dönün ermeğe İ Tamam. Ayaklarma terliklerini geçirdi, a garip renkli bir robdö“ şâmbr aldı. Paletini, fırçasını ma. İsanın üstüne koyarak genç kızın yanına gitti. Çenesinden sımsıkı İtutarak yüzünü dikkatle muayene etti. Tekrar boyalarının başına dö. koyu mu baş Ibiscler giyer ve kimsenin, » kerkesinkinden Ju kadın idi insan. Uzun müddet, İngiliz ressam -İnerken “çayımı getiriniz, der ları cemiyeti reisliğini yapan Şir | kadar tabif bir sesle: E.T. Reginald da o devirde yaşa-| — Elbiselerinizi çıkarınız, İ Dea Genç kız, kendisini cebren söy- nı saatte En.İmasına mâni olmak istiyormu küçük | gibi elleriyle eteklerini bastırdı kadar | ve cevap vermedi. — HAA olmadı mı? Ne bakıyor vücüdü, | sun yüzüme kızım, soyun diyo. cins bastonu |rum; Sana beş şilin yar.. Elbisele. onu görenler, çeytek asıt evvel | rini çıkarmak zahmetine karşılık!. E. T. Reginald, otuz sene - ber sabah ay nismortleki evinden çıkar, köpeğiyle beraber iki saat yürü ıplak şişman rklü paltosu, iyi başı, pek beğenilen bir tabloyu yapan! O Vinifred Spenser yutkundu: ressamın o, olduğ kat'iyen! — Yedi şilinden aşağı soyun ihtimal verme mam, Kırkı geçkin iseniz, “Şafak, isimli tab muhakkak hatırlar. a Ayak bileklerine kadar su için- | IR | EGİNALD, gayet realist bir Tessamdı. n o günlerde , Fesşamları sını totoğrafçılı yonizme ve kübizme ekspres. de duran çıplak bir genç kızın, ye vide ni doğan güneşe hayretle, âdeta af ii ki iii İkadar » ilerlemişti. GN ağını tasi eder. | yaralarda fotoğraf realizmi ara- Bu tablonun yapılması ve biL İni ge rin Gi hassa, yapıldıktan sonra cereyan ne .—. d: A N olar, asıllarma fotoğraftan. daha eden vak'alar hakikat olduğuna ziyada benserlerdi inarılmıyacak kadar gariptir, Da 0k ğ | Vini, kabarık etekli, âdi sater Pabloya modellik edeti kızın) iyeegini kadife kordelâk bi ismi Vini Spenserdi, ekmeğe (Rozeti) | siyah şapkasını, kaba siyah ço - std ipe eps rapların: ve patiska iç çamaşırları met eden kadının kıtıydı : : v »t çıkarınca, birdenbire hizmetçi k hiz. O günlerde, genç ressam Re mwadamın kızı hüviyetinden uzak. taşıvermişti, Gençti, saftı, güzel ilk devresindenydi, biraz da. ha tetniz olsaydı, kusursuz olacak. tı. Ressam, modeline hayran ştu. “Şafak, tablosuna çok iti İna ile alışıyordır. Cıgara duman ginaldin uz saçları, kzl ve dalgalı kümral kumral sakalr, ince li ko. ba uzun eli i, etrafı deri ç yu yeşil bir ceketi vard: kın hayalinde yaşayan idealinç uygun bir tipti, Ri “ressam, ol m OĞUK ir şubat sabahı, mağam Spenser bast dığt için ressamın odasının oc ar gönderdi. Bas” tarık ik w. in, her zamankinden b tarafından açıldığını hisse gilerini açtı, Her zaman, madâm odaya girerek perdeleri bir tutuşta çeker açardı. Halbuki o sabah gayet yavaşça açılıyordu. perdeler ürkek, ürkek, Ressam, dan çıkı tarak ken yorganın altın - ça. yaban» dı, ı öfkeyle ciye aradı, Çok genç, bir kız yatağın önün- de, ürkek ve şa: yapacağını şaşırmış gibi duruyor. du Ressam, yatakta « — Kim Diye sordu, Genç kız, büsbütün şaşaladı, kı. zardı ve ce verer 3 — “Şafak,, perisi yarete mi geldi yoksa? R m, on dökuzuncü asır san- irlarının pek ( hoşlandıkları tarzda nevi isimler kullana - atk rak konuşuyordu: terin sevgilisi Le. güzellik Galiba Jüj elilerin — Affedersiniz rahatsız da, bu va görmek için beni gönderdi, dim, ânnem hizmetinizi “Tablolarda, | lariyle havası, Londra sejğil mi?, : eniyi | kahvesinde, arkadaşlarına hep Vi. akları kadar sislenen ressamlar niden bahsediyor, anlatıyordu. güzelliklerini — Yunan ilâheleri gibi uçucu ibir güzi , (Rosetti) görse der teklif ederdi. (Watt) in fırçasma lâyık bir güzeli, O kadar methetti ki, arkadaş - ları kırı görmek istediler, ve bir akşam ressamm evinden maları karatlaştı. toplan. Çay gününden evvel, Reginald, sahneye çıkacak acemi bir aktrisi | hazırlayan rejisör gibi, mödeliyle uğraşıyordu. , - — Arkadaşlarımın hepsi res. ımdırlar, Onların önünde heykel gibi hareketsiz durduğunu miyorum, Ev sahibeliği sın. » Genç kız dudaklarını iste” yapacak. Iyimli mi oturacağım — Giyineceksin.. Fakat bu €s- vaplarını değil! Misafirler gelin- ce elini uzatır: “Nasılsmız?.,, der. sin. Geldiklerine memnun oldu nu söylersin. Biralar üst rafındadır, şu dolabın Yapabilirsin de hal kenklisine modellik etmesini! 1. İmun olduğunu söyledi, fakat bir | —Sizne fikirdesiniz, saym res sam Reginald?, Ressam, sürekli güldü: — Ben mi Op, ben mükemmel yapacağından eminim. Hele şu pâravahın arkasına bak bir kere, | ne var?, Vini pâravanın arkasmda ince kâğıtlara sarılı harikulâde bir Ve. | nedik eşarbı buldu ve birden ağla- mağa başladı . —Neo,ne oldu? Şafak perisi ağlıyor. Ama niçin?. Genç kız, kollariyle ressamın o- muzlarına sarıldı, başını göğsüne yaslayarak hıçkırdı; . — Sir, çok iyinin. Ressam hayretle,“ “kızm “kizil ral saçlarını okşadı: Çarı çocuğum! Vini, ressamın atölyesinden #e. vincinden dansederek ayrıldı. Er-| tesi #kşam geldiği zaman, ilk de.| fa bir kapıya giren küçük hizmetçi kız gibi solgun ve kekti | Gelen ressamlara “nasılsınız?...| dedi, Geldiklerinden dolayı mem. kahkahalarla ür. gün evvelki neş'esinden, tatlı şı. İmarıklığından eser (o kalmamıştı, İsadece vazifesini yapıyordu. Ressamlar, Reginain metresi farsettikleri için gayet kibar ve nazik konuşuyorlardı. Senelerce sunta, Reginald 6 günkü toplan” tıyı ve Venedik eşarpının göste. rişli renklerinin yanında, büsbü tün solgunlaşan, kederli beyaz yü” İatla alâkadar İbir küçük köyde yerleşti. Gü Beşli tepelerin üstünde Vininin zü siksik hatırlardı. En #ön misafir de gidince, Vini| eşarpını bile çıkarmadan kapınm! dibine çöktü, Titriyen solgun du. | daklarından iki kelime çıktı: | | — Annem öldü. Ressam, bu iki kelimenin mâna-! sini düşünüyormuş gibi bir müd. det hayretle durdu, sonra kızm| yan'na koşarak: — Demek onun için bugün, bü kadar solgunsun, dedi, buraya gel diğindenberi, misafirlerle güler, konuşurken, annen ölmüştü ha! Vah yavrum. Aralarındaki (o ressam - model münasebetinin daha ciddi bir saf.| haya girmek üzere olduğunu h sediyordu. Pencerenin yanma gi"| siposunu yaktı; derek — Hemen bu akşam eğyanı bu. raya nakledetiz, AFAK tablosu, sergide teşhir edilmiş ve derhal büyük bir muvaffakiyet kazanmıştı. Şapkalarının (tepesi kirazlı, ik belli şık kadınlar, tablonun önünden (saatlerce a; rılmıyarak, ressamla modelinin ağzıdan ağıza dolaşan maceraları. ni biribirletine anlatıyorlardı, Hususl bir resim galerisi, tab- Toyu beş yüz İngiliz hirasma satın © seneki İ fak perisi,, ressamın annesiyle ba- mağa başladı. Haftalık bir mecmua “Şafak, tablosunun kopyelerini ilâve ola - Çeviren: ILHAN TANAR aldı ve derhal kopyelerini yaptırt. |nuşulanlar, sofadan iyice duyu ; yordu. Kalın bir erkek sesi: — Bu senelerde İngilte! rak verdi, milyonlarca nüsha sa. | uzaklaşmamalıydın, oğlum, dil tuldı. Her zengin ve biraz da san.| du. Bak seni akademiye aza evde tablonun bir kopyesi asılıydı.. “Şafak,, sadece güneşin çıkışını değil, genç bir temsil ediyordu, o Beğenilen moda gibi İngiltereyi etmişti, Ressam, aldığı beş yüz İngiliz lirası ile derhal modeliyle beraber Fransaya geçerek, dağ tepesinde dir deta istilâ tabloların; yâpıyordu. Meşhur ressam Reginaldin ba- bâsı, tanınmış ve ağır başl bir 4- vukattr. Oğlunun tam meşhur ol. duğu sırada İngiltereden uzak aşması hoşuna gitmedi. Bir gün yanında karısı ve şık güzel bir ka dın olduğu halde Fransaya gitti.. Ellerindeki adres (onları ressa| mın villâsmn civarma kolaylıkla | ulaştırdı. Tepeye çıkan yolun ke-| rında çiçek toplayan genç bir İkur görerek “ressam Reginaldin İ sizce villâsının,, yerini sordular. dj çı daki renkli mendilin uçlariyle oy. aayarak, pembe boyalı, küçük bir köşkü gösterdi? — İşte, orası! Avukat, bir Fransız köylü kızı. | pürüzsüz İngilizce konuş * masma şaşmakla beraber se! çıkarmadı. Teşekkür ederek “Şa. k ayaklı genç kız, başm. İ nin bası olduklarini ilk bakışta anladı. ğı yaşlı erkekle kadından ziyade genç ve ş'k kızın arkasından u. zun uzun baktı. O da kimdi aca" ba Nehakla onların yuvalarına giriyordu? Ressam hiç kardeşi ol. madığını söylemişti, O halde?. Topladığı çiçekleri otların aras" na saklayarak, arkalarından, köş- ke doğru yürüdü Kugın Fran sa güneşinin altında saçları bis bütün kiztllaşmıştı.. Tavırları daha ciddi bir olgunluk gelmişti. Hizmetçinin kızı Vini Spenser öleli tam beş sene geçmişti. Şafak Reginald, artık yirmi iki yaşında, akıllı bir genç kadındı. | Misafirlerin içeri girmelerini, bir ağacın arkasına saklanarak bekledikten sonra eve yaklaştı ve açık duran alt kat pencerelerin birinden sessizce içeri girdi. Kapısı açık olan salonla ko- mak istiyorlar. Hem, kimdir J kız? Ne kadar dedikodu olduğüğ nun farkında değilsin galibal —.. İş verdiği için, genç kadın vie anlamadı. Biraz sonra, annesinin ni” ve kendinden emin sesi, ütriyerek dinleyen Vininin Ki ğına geld i — Bu güzel hanımı tansdıf # Reginald?. yi Ressam, gene fisildar giti ” şeyler mırıldandı. Bir ara, yeğ” bir ağızdan konuştular. Si Ti zaman, genç bir kız sesi di du; — Ben, sizi aHfettim, Regissi” rasiyım. le ver bakalım, zimle bera gelirsin, yahut ta... - Vini, sitrk dinleyemedi. Sİ lak ayaklarının ucuna basarak Li bahçeye çıktı. ,Kapım" b gf Nünde taş merdivenleri otur bir cıgara yaktı. yaf Biraz sonra asındaki # açıldı. Evyvelâ ressamın anfi bol eteğini eliyle toplayarak # | sından babâsı, şapkasını yali kaldırıp merdivende otura selâimlayârak geçtiler, Genç kiz geçerken, “Şafak si,, başinı kaldırdı, dikkatle süne baktı, Kız da merdi ende iy rarak ressamın modelini istihlL. süzdü. Konuşmak istiyor si fakat “Şafak perisi” başını * ig kırlara çevirdi ve cıgarasında tin bir neles çekti. ya Bahçe kapısında dyran 'i Cd kadın; z seli — Çabuk gel Ceyn, diye di ve üçü beraber tozlu ağır ağır kı kayboldular. "Şafak,, fÂni bir hiddetle Ki tasını attı, Koşarak eve girdi çantanın içine Venedik ©$* ve ressamın ona verdiği diğ“ #t ufak tefek hediyeleri koy Hiç görünmeden evden kaçti * i K » ESSAM, iki he mektup bile bıra! pg kaçan Viniye epeyce acti. kat Fransızların bir dari yardır: Daima biri yanağı”! ) (Devamı 14

Bu sayıdan diğer sayfalar: