25 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

25 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABERİN TARİM ROMANI. Olcayto taç ve taht için hükümdarını katle karar vermişti Ha'bukl Bizans İmparatoru And .| — Emredersin sultanım! £enikos melünu, herkeaö peşkeş çek! Bu yeni bir ahitlaşma olmuglu. tiği kahbe kız kardeşi Maryayı Ga-| Dün Gazanı yabancı bir kadına &w- zana zevce olarak takdim edip bu! kal kaptırmış zenpereat bir bunak memleketin de hürriyet ve istiklâli- | diye vasfoden Olenyto bugün bir ei, ne Guzanı saldırttı. nayete gerik olmuştu. Filhakika Af. Ne olursa olsun, ne kadar burada | roditi için bu bir cinayet değil, milli bulunursam bulunayım, ne dereceye | vazifesini ifa gibi bir hedef sayılır Kadar kursağımda Gazanm ekmeği, | dı, ama, taç ve taht için hükümda- olursa olsun, nihayet Anadolu evlâ- | rını katle kurar veren Olcayto için dıy. vaziyet bir cinayetten başka türlü Ve sen de takdir edersin ki güzel | düşünülemezdi. bir kadm olduğum için burada yi-İ Gazan ölecekti, İşin şimdi plânmı Yip içiyorum, Yoksa memleketimde, | tanzim kalıyordu, Gün kısa idi ve bi- ki gibi hakkım olduğu için değ. (| tiyordu. Döndüler, Gazan benden fayda bulmasa beni! Ziyafet hâlâ devam ediyor. Fakat besler mi? tapkı bir sarhoş masasi gibi halkı Olcayto içinde bir çocuk gibi se -| da kırılmış, dökülmüş, sizmiş ve pe, vinç duyuyordu, Afroditiyi dinler -| rişan bir halde. ken yerinden fırlayıp boynuna sarı-| Gazanı da derin bir sarhoşluğu uğ lacak ve gapır şapur öperek kendi « | radığı için karga tulumba odasma nin de birilemiş dertlerini, şikâyet. | nakletmişlerdi. lerini söyliyecekti, Vaziyet daha emindi, Artık Ga - İşte bir dost ki kazantlırsa Gazs-| zan iyileşinceye kadar Afroditi, bü- na karşı en büyük kuvvet elde edi)- | yiik ve dost misafirini odasında nla- miş olurdu ve Olcayto Afroditiyi| koymaktan çekinmedi. kalben kuzandığına emindi, Şimdi| Şimdi sıra onlarmdı. Onlar da iç yalnız bir iş birliği temini kalıyordu. | iler. Fakat ne garip bir haldi. Ol, — Afroditi? dedi. Benden böyle) cayto, karşısında her şeye müsait bir imtiyaz görecek mizin? gibi görünen Afroğitiye elini uzat. — Ümit ederim Olcayto. Evvelâ | maktan tereddüt duyuyor ve Afrodi sen, uzak istiklâlleri tarumar etmi-| ti de bu tereddlide karşı asla cesa* yor musun Afroriti? — Yorgunum şevketlüm. Olcuylo kalktı ve güzel kadın ancak saçlarımdan öpmeğe cesa . ret ederek: — Tanrıya emanet ol Dedi, Afrodit, yuyücağım, — Bir gün.. Olcaytonun sözünü, bütün vücu- du gicrkiryan bir tatlı eda İle kesen Afrodit üye etti: — Bir gün uyuyacağız. Olsayto belki hayatımda bu ka» barbde, ne talanda, ne saldırışta, ne akımda vo battâ ne de sıra sıra, dizi dizi güzel esir cariyeler karyi- smda bu heyetanınm bir yerresini bile hissetmemişti, Olcayto seviyor. Ve ne güribdir ki Olcayto seyL yor, Gazan seviyor, Miray seviyor. Afroditi bu Üç tehlike içinde kep. sine birer mavi boncuk vermiş gi- bi rahat ve emin yaşıyabiliyor. Bu işin sonu bir tehlike gösteri- yor, uma, bakalım ve çıkacak? Her balde, bütün dünyaya hükmeden büyük Mogöl kuvvetlerinin, İlhani- yecek kadar mertsin, ret vermiyordu. j kad lerin bu ihtişam ve hükmünü sanki emi . ve BE Af, Aşki böy! er veyabuk. ag yalnizen Afroditi temsil ediyor. O Toditi? böyledir. En mlisait zamanda bile ne derse artık o olacak, Gazan da — Memleketin kızlarmım suyu mu | ona aşkı gem vurur. Tıpkı Oleayt0 | irberi, Olenyto da emirberi, An demektir Olcayto! İma yaçlnansı rağilim kebir £öd- sonra gözlerini yumdu. — Bunun için ne yapabiliriz? kârlık ta yapmış değildi. Kapısı şiddetle vurularak uyan- — Bunu banasorma! Elbette in! Aklimda, şimdi onun için yolda | dırlan Afroditi henüz yorgun ge- <e eleyip sik dolkumuşsundur. Senin | büyük müşküller karşısında belki | çirdiği gün ve gecenin mahmurluğu boş durmadığını bilirim Olcayto. | zebun ve belki makhur olan Miray) içinde perişan bir haldeydi. Söyle, hangi tarafla ve hangi yolda | vardı, Afroditi Miray seviyordu.| — Ne var, diye sordu. Kimdir Sana muavenet edebilirim? Onun yerini hakan bile tutama- | bu saatte beni uyandıran? — Yemin eder misin Afrod'ti7 |mıştı, Değil ki Olcayto! — Sultanım, öğle oldu. Gazan — Başma yemin ederim, Afroditi bütün bunları bhakan'seni bekler, Olcayto her peye rağmen saftı ve | Osman “için ihtiyar etmişti, ama,| — Öğle mi? Zaten böyle dünya Garan şöhretler | Miray üstün gelmişti. — Evet sultanım. ekseriya saftırlar, Onun başına ye| Şimdi burada olsaydı, Olcaytoyu| Demek Afrodil epeyoc uyumuş. min edilmesi #anki kâfi taahhüttü, | savar ve güzel sipabi ile (Obaşbaşa| tu. Hiç müutadı olmadığı bu uyku, Bakalım o kadın senin kafan için de ve tabesabah zevkederdi. Neden| Gazanı merka düşürdü ve derhal böyle bir âkibet düşünmiyecek mi7| göndermişti, keşki göndermeseydi. İadam göndererek uyandırmıştı, Ve Afroditi Olcaytoyn biraz daha s0-| Fakat gitmesi de lâzmdı. İrade etmişti: kularak; Olcayto elindeki kimiz bardağmı| — Eğer uyanmazsa mutlaka ba, — Gazan ölmejldir ve öleçektir| yarıya kadar eğip üzerine döktüğü | gına bir şey gelmiş olacaktır, kapı- Olcayto! halde hâlâ dalgınlıktan kurtulamı. yı kırmız ve bana neticeyi hildiri- niz. Ve Olcaytonun ağımdan ilk defa | yan Afroditiye haykırdı: bir emirber asker gibi söz çıktı: — Eğleniyor muyuz, yoksa uyu (Devamı var) gördü. Kapının önünde kimseler, yoktu. kahvenin camekârı önüne çelir ka pısını aralar ve içeriye : 7 NI A DW Ya lokantanın sahibi odeğişmişi “— Topur!.. diye seslenirdi. yahut bedava yemek dağıttığı saat| Bazan içerden bir se3 gelir: değildi.. — Yok burada. Buraya gelirken burada yemek bekliyen serserileri kolayca kandıra bileceğini sanmıştı.. Ama şimdi bu ümidi de boşa çıkmıştı. Fakat Zeliha bu akşam kolay ko- lay ümidini kaybedeceğe benzemi- yordu. Zihni büyük bir süratle (işliyor kolaylıkla ani kararlar o verip, ani çareler buluyordu. —571— Tereddüt © etmeden Tophaheye Sabunda çalıştığı zamanlar geceldoğru yürüdü. farısından sonra işinden çıkıp bu-| Birdenbire gözünün önüne - bir ralardan geçerken Karaköy cadde.İsahne gelmişti. — sinde, tramvayların döndüğü nokta| Eskiden, tütünde çalıştığı zaman lirdi: nin kocakarı geldi. Zelirdi: — Haminne!. ları, sa, sabun görmemiş on beş on #ltr- yaşlarında çıplak ayak bir socuk çıkardı. — Topuz! İhtiyar kadın.. Onun kirini gör süyormuş gibi, ondan iğrermeder | mu göğsünün üstüne çekerdi. Ya l da bir lokantanın serserilere Allah | Güllü Nine denilen bir iş arkadaşı | vıklarından öperdi. rızası için! müşterilerin tabakların) vardr. — Topuz... © da kalmış yemekleri bedava olarak) Güllü Nine zayıf, uzun Oboylu| — Haminne!. dağıt trğını vebu ser.İyemyeşil tenli iri kara gözlü bir ka:| Ve ihtiyar kadın bütün ihtiva 8 de elde birer kırık konser-İdımdı... Tütünden gece yarısı (o çık-)kadınların köşelerinde dinlenmeğ? ile arka, arkaya o kapmınitıkları vakit. Ekseriya, ona: “gel'bak kazandıkları yaşta gecesini HABER — Akşam Postası 12 Yazan: Muzaffer Muhlttin — Sen de gevketlim, Bu gece ne! kadar mes'udum ve ne müsterih u. | dar tat ve heyecan duymamıştı. Nel, PE emet Ai er buz sese saf umman m ERÇEL ver | HABER'in Edebi Romanı | önüne dizilip sıra beklediklerini gö) Zeliha şuraya bir yere | uğrıyaca. | gündüzüne katarak kazandığı haf-jsadığı kahveye gidecek, o kahveciyi| Saatlerdenberi kaybolan rürdü, ğım,, derdi, Tophaneden Boğazke*| 'alığının mühim bir kısmını Halbuki oraya geldiği zaman dük| sene sapan yokuşa tırmanır, içinde| kârm kepenklerini sım cıktı kapalı) ufak bir ampul yanan Oküçük bir Bazan da içerden, boğuk bir se Ve kapıdan üstü, başı yırtık saç- | gü, 23 MAYIS — 1959 3 42 Abimiz EevipErİ: LU LR Nakleden: F. K" em d — — Yatakta uyumuş (kalmışım, (tabanca sesi bozdu. Akabinde oda- yerinden kımıldamamıştı. He“ imukadderat böyle mal! — Peki ama neden orada bekle.| — Mangard mı? din? Ertesi sabah tekrar (gelebilir) — Evet Mongard.. Bana hayret. veya yalıp uyuyabilirdin. — Dediğim gibi Parsonun haberi | yordum... dedi. “Dün geldim... diye yoktu. Ben onunla konuşup kendi-İcevap verdim. Sual © sormıyarak sinden izahat almak istiyor ve onu|"Haydi, dedi, hemen buradan gidi İsevdiği kadınla bir arada yakalı İniz., Ben, evimden kovulmağa is İyacağımı santyordum. yan edince ayağını (sabırsızlıkla — Bana hâdiseleri kısaca anlat İyere vurarak,, nertde ise gelirler | Adelâyid. Kocan gece eve (gelme-| Burada durmayın. Elbiseniz nere-| di mi? de?,... Mantomu ve şapkamı kolu. — Geldi. Bir aralık kapının açılİma verdi ve beni Âdeta sürükliye dığını duyar gibi oldum ve içim.İrek apa'tımandan dışarı çıkardı ve den “işte geldiler,, dedim. sordu: — Geldiler mi! Neden cemi &i.| “— Pariste nerede (oOturuyorsu 1 kullanıyorsun? NUZ?,, — Sen kocamı müdafaa ediyor-İ — Karusel otelinde, İ sun Hellis, Fakat ben maalesef müs! "- Pekâlâ, Odanızda çıkmayın. İdalan edemem. O, ben (o yokken, ol Şimdi kaçın ve “geçerken kapıcıya İpis kadın eve getirecek kıratta bi-İ dikkat edin ki, sizi görmesin... Ben i, her şeyi düzeltirim. Merak etme yin, Hem unutmayın: Ben sizi gör İnu biliyor musun? medim, bilhassm siz de beni görme. — Bir kadın mı? Bimkadi diniz.., oturuyor? Başı açıktı. Alttaki katta bana nda bir kapı işaret etti: “Ben oburadalmini bulamayınca apartımafı! > yirt emretmiş ihti-İmm kapısı hızla açıldı ve Mom | ve kederle ihtiyarlamış Bö gard göründü. du. Hellis onu böyle — görün” yarın sabah erkenden | cek. Sonra sen tayyare il e Lonf refaki Gitmeli zideceksin. Ben sana ceğim, — Niçin gideyim? lüzum var? - Tahkikat yapılacak Adel Serli de bulunman bu sebebi ru değil. — Benim korkum yor, Mof korksun, — Niçin? — Kocamı öldürdüğü içi nu sana söyledi değil mi? — Hayır. Öldürmüş olsa nu telefonda söyler mi? Şi na söyle bakayım: Mong raber oturan kadının Kim İ İ i, — Böyle söyleme. Parsonun ha. yatında senden başka kadın Yoktu. — Aldığım imzasız omektupbe nim gözlerimi açtı. Parsonun haya tında esrarengiz noktalar vardı. — Meslek icabı! — Beni kandırmağa çalışma, Va İzife başka, eğlence başka... Parson — Evet, Rehberde Mal oturuyorum. Allaharsmarladık. Kim | marasını bularak kapıcıyı seye bir şey söylemeyiniz.,, dım ve beş numaradaki Beni koridorda şaşkın bırakarak | görüşmek istediğimi söyledin bir müddettenberi çok değişmişti. İapartımanma girdi. Korkmuştumİpıcı homürdanarak cevap Sakin ol ve bildiklerini e bana | Hellis. Tabanca sesi beni heyecana |“O kadının telefonu bu yi anlatmağa devam et. Kapının açıl İdüşürmüştü. Çılgın gibi kaçtım. O-(santralma bağlı değildir... B diğ: duyduğunu söylüyordun. İnum geri gelmesinden & korkuyor: |“ismini rehberde bulamadın Sonra ne oldu? dum. Parsonu o öldürdü. Çürikü| dim. Kızdı ve “ben istihbarf — Yanılmışım. Apartımanı dolaş! kocamdan mefret ediyordu, © bizim |muru değilim. Madam (burs tım, kimseler yoktu. o Biraz sonraluzun zamandanberi düşmanımızdı. | pen veya Merpen gibi bir isi — çok sonra değil — saat on su.| — Parsonun öldürülmüş olduğulledi) diye sorun. larıtda Kapı açıldı." Ayak sesleri 06 syalles? ii İstihbarata sorarak kole” den, öksürüşünden gelenin kocam; — Bundan eminim Helis, Mor). ğında 21 numarada otur giktr Olcayto? gibi: olduğunu anladım. gard mutlak ona ateş etti. Oraya) en iadeli bir kadının telefon! — Böyle cevap beklemiyordum, O Afroditiyi lalettayin bir saray | o Afroditi yalnız kalmen gu Gaza.| Kımıldamağa bile cesaret edemi:İgit ne olursun Hellis.. Git ve bak./... öğrendim. Bu nun « — Öyleyse böyle suni sormama. | kadmı giki değil, görjüne hâkim bir|na karşı hazırlıyacağı ölüm. sekli., vi gi : Mangardı buldurn. “rydm şevketlüm, eş gibi düşünüyordu. Ve bu teca -İni düşündü. Biraz daha yatağı 1“ di Titri m hıçkıra iç — Telefona başka bir vi “5 Sen varam! vüzlerine mâni oluyordu. Afroğiti çinde başının allında birleştirdi * etim mevzuübalis kıra başladı. bone olmuş demek, — O halde kadın dişünmiyecek- | de bu suretle çok büyük hir arlaş. | kolları üzerinde uykusuz kaldı ve; İlis, Ben henüz ihtiyar — sayılmam.| Helis düşünüyordu. Zihninde.| .. Buna şüphe yok. Fakat fonda katşımı evvelâ bir kadi tı, “Mösyö Verpen,, diye g — Kim bu kadın? | mesut olmağa hakkım var. — Tabii kardeşim. Devam et, — Endişe ve azap (içindeydim. Ayni zamanda hiddetle kıvranıyor. | Kardeşine döndü: — Meçhâl Telefonun yakt düm, Ya mektubta yazılı olanlar) —— Gidiyorum. Mongard #eninda kısa hir münakaşa olduğunu doğru ise? İrenin altında mı oturuyor? dum ve nihayet Mongard D8 — Hayır Adelâyid. Bunlar mana*| — Evet. Kendisi öyle söyledi. vap vererek sert bir sesle “ giri sız dedikodula ibaret! Bizim| — Parson bunu biliyor Muydu?) S, -i3 deği. bir çok düşmanl, olduğunu | — Hayır. — Ona o meseleyi sordun f bilmiyor değilsin. — Garip şey! Telefon numarası| | “elertonda bunu : — Belki! Neyse artık olan oldu,! nedir? Bana dedi ki “iş çok mühidi o hayatta değil, öldü. — Kimin? sabah ekenden gelin, — Bu iş nasıl oldu? — Mongürdım. — Parson geldikten biraz sonra — Bilmiyorum. 11 kapı çalındı. Parson açtı ve birisi içeri girdi. Aralarında bir münaka- Mongard kapı eşiğinde: şa oldu. Parson hiddetle - söylüyor, — Ben de sizi bekliyi öteki yavaş konuşuyordu. Sonra tek Kaptcı yukarı çıktığınızı görd rar kapı açılıp kapandı ve ortalıkta |. Bir çeyrek saat sonra geri döndü.| . Herhalde N bir sessizlik oldu. Bu sessizliği biri Koltuğa gömülmüş olan Adelâyid vi orun | dışarıya çağıracak ona: ku onun varlığını sardı: * #lerine bırakır ve uzaklaşırdı, “Gir içeri şu adamlara sor tram |bulamadan düşüp ölürse» Zeliha, © kahvenin o camlarına vay kazasına uğrıyan bir oçocuğa| Biraz evvel susmuş yaklaşmaktan çekinerek bir kenara | kan vermek istiyen var mudır?., — |atan kalbine bu korku bir büzülür durur fakat durduğu yer Diye soracak evet diyeni kandı. İdarbesi gibi tesir öt, Onun İden o kahveyi dolduranları görürdü. |rp, doğru hastaneye götürecekti. | yavaş harekete geçtiğini 2099 Bütün gece çalışmanın — verdiği! Boğazkesene doğru çıkan (o yoktr/telâşlı, telâslı atmağa başlaf İyorgunluk içinde uyuklayarak sey-İşun başında birdenbire müthiş bir)sonra artan bir çarpıntı. Bazan gene içerden bir ses yükse: tetiği bu çehreler kâbusla görünen |öksürük gırtlağıma tıkandı. o Yolu) göğsünün altında değil, vel hayallere benziyorlardı. çok hızlı yürümüş, göğsü tamami-|her tarafında derileri ali — Ulan topuz... kalk kerata! Se; Saç, sukal darma dağınık, gözler İle sıkışmuştı. Uzun müddet diylelmarlarnı çırpındırdığını "sefaletin ve marazi iptilâların, af-Jağizmı kapayarak sarsla sarsıla yonun, İçkinin ve uykusuzluğun yor | göğsü boğazı yaralana, yaralana ök gunluğu ile şişmiş, kızarmış... sürdü.. Bitmez, tükenmez kadar Medeni bir şehrin sakinlerini de-İzun süren bu gıcık başını döndürü- “Tam sırası şimdi,, diye * dü.. Kulübesinin sefil çinde son mergm “a kere geçirdiği baygınlıklı çehennem zebanilerini de İyor, gözlerini karartıyor, nefes al. korkutacak bir halleri — olan bu 2-|masna mani olark & kalbine zaaf) ra'ıklardan birini ii damlara bakamazdı bile. veriyordu, Soğuk bir şey bütün vü-| Yüzünü sokağa döndü. kaplamıştı. Hiç bir ses Ol-| dıvara verdi. mıyan şehrin içinde bu öksürükler| “Hayır bayılmıyacağı bop sakaklardan, boş sokaklara doğ a baz anbalan a serileri olduğunu |zs vu akisler yaparak yavaş, yavaş sün ml Me ps ' üm yendi Söçladığı vakit Evet ona yalnız bü adamlar yar |bir dıvara yüzünü dayamış oldu.) dayanıp kaldıktan ilem edecekti, Zeliha ancak bu adam | unu gördü. vaş kendini topladı arı kandırabilecekti, Müthiş bir dermansızlık vücudu” | nin torununu sradığı Bunu biliyordu. nu kaplamışt. o Gözlerinde renkli| vesine doğru gitti . Şimdi Güllü Ninenin Topuzu 8" yıldızlar uçuşuyordu. | Fakat b akşam Asiyenin kulübe PAİN İsimden ayrıldıktan sonra birdenbi. İre onur işini yapacak olanların İs- “Bir rrüddet sessiz sada” yeri eki (Devam |

Bu sayıdan diğer sayfalar: