20 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

20 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tahran'da Bir Mülâkat Avrupa meseleleri arşısında Şark milletleri Afgan Hariciye Nazırı ile; Mısır'ın Tahran Büyük elçisi Zülfikar Paşa ile AABER — Akşam Postası iran Hariciye aki MuzaHer Alam ile; tan Hariciye Nazırı, bir suallime şu cevabı veriyor : « Bizim herhangi. birimize yapılacak bir tecavüz, İn ile Tahran arasında ve adi: bir kasabacık var- dr taşıyan bir derenin : arasından köpürüp ulaştığı ovada her biri Yaş Yuva olmuş ve beşi, »i- bir kökten fışkırmış dev) Yaklardan bir koru gö. Gere iy 1 b Bağı Felâhat'tır. ziraat mektebi, hem b © fidanlık ki ortasında la, » #öşk var l Ariciye Nazırı 8. E. Mus| m: ben, ilik defa olarak, ba İş, Vinimini köşkün, koruyu | yle göze veren © Yüksek pencereleri salö- BTdim İ Yüzlü, ılık bakışlı, seyrek | tektük. aklar belirmiş, Muzlu, ve tıknazca bir İyi tİt kısmı üst kısmından'az *w, “9 vücuduna, kalın bilek. (#9 4 li ellerine bakarak peh- idir denilebilir ) a İran ordusunun Tütbeli generali olan Md Ahmet Sadık han ile na Tarhan riyasetin. Yeti selâmlamağa gelin Ye k İĞ Türk, Arab ve Fran Yibirinden mükemmel ko” münevver, Pehlevi dev. Mirdiği bir devlet adâ- hk Yeti, hk, eti k heye müsteşar o müavinimiz Pet elçi Nebil tarafından * tâkdim edilince; Ki, “enelâna,, - demiştim ke neş'eli günlerin arife-| Bir insan ne kadar hot. İç Haldız ki, bü umumi neş'e ahi şahsi merak ve teces"| ai e uğraşmakta israr ede Me arafınızdan nasıl telâkki Bi ilmemekle : beraber e ei olduğumun unu. Nara, mı yedi gün, yedi gete| R ÇİN seyahat ederek ulaştır İl, MParatorluk — paytahtından | e : Nak “Veziri ile konuşmaklan ây» meyeçeğimi hatırlama. | seksen kilometre mesa.. © m. va N iz nızı rica etmekten kendimi ala mıyacağım. p vve AMAMAAAARMAM BAŞ if — Artık konuşmalı. . diyorum. Ve kimbilir nasıl bir dikkatle ? » : ; » vwwve vere 5. E. Muzaffer Alam, bir nefes.| gözlerimi ona dikiyorum ki ya” te söylediğim bu sözleri dinlemek. | rımda duran bir güzel bayan gl- € iktifa etmiş, cevap olarak bana | lümsiyerek koluma dokunuyor: bir fincan çay uzatmış ve gülüm semişti. Onun ağzından, evvelâ şahsı. mı, sonra mesleğimi memnun ed. cek ilk sözleri işitebilmem içi radan tam altı gün geçmesi lâzım geldi, Tahrana varışımın altıncı günü Gece... Hariciye Veziri ile zevcesi ha- iye sarayında mükellef bir sü. vare veriyorlar. Saat iki. Çiftlerin tangoda en romantik notları sezer gibi olduk “ MkA SA 9 ÇB. 1“ On adım solumda, Orgeneral! di Kizim Orbay, harikulâde esprileri ile etrafa neşe” saçı Prenses Fevziyenin damdonörle rinden biri, mavi gözlerinin içi gülen zarif bir İstanbul kızr, Me- lek Rüştü. Büyük millet meelisimi i reisi Refet Canıtez, gü. lümsemesine rağmen vakur enda” mından devamlı ye kusursuz bir ciddiyet yayılan generali dikkatle dinliyorlar. Karşıda Mısır büyük elçisi Zülfikar Paşa ile valde kra. liçe haşmetli Nazlının kardeşi Sabri Paşa, bu gecenin en kibar giyinmiş iki kadını ile yanyana duruyorlar, Bunlardan biri Mısır kraliçesi haşmetli Feridenin anne- sidir ki Zülfikar Paşa onun Zevci olmakla mes'uttur. Diğeri arke'la, şımız Vâlâ Nüreddinin kızkarde- şi ve:prenses Fevziyenin * birinci damdonörü bayan Sitare, zin il Bu gruptan ötede Efgan Hariciye Veziri ile sefirimiz sin ortasmda gözüm Akay Mu zaffer Alam'ı seçiyor. — Babama niçin öyle bakıyor- sunuz?. — Affedersiniz ama babanız kim? Ve ne tarala baktığımı sa- “| nıyorsunuz?. r ç — K a bakıyorsunuz. Tam Azay Muzaffere bâzıyorsunu yani babama bakıyorsumuz Bu sırada muzik Stravs'ın gü” zel bir.valsini çalmağa başlamış- tr. Bu endamlı ve zarif genç kız am; teddetmiyor, Bir hayli dö- son notlar * galiba raz da ben istediğim için » hizi Akay Muzaffer Alamın yan: ba sima ulaştırıyor. O zaman, cevap oruz ve ağımdan un, Olduğumu ili» edeh bir Kesle sorüyorum: — Bu ne iz yalnız İran ile Misirin yalar mı do- Yoksa bu gece, bir parça dâ, Saadabat paktının müstakbel) genişleme istidatları mı tes'it edi-| liyor? , — Birincisi İ masında, muhakkak, İkinci teşhisinizin ise müstebat bir ihti . mâl sayılması irmkântiz olacağı kanaatindeyim —Bu tak Misir yakmda| bir Sandabat devleti halinde göre! isti. memiz mümkün mü demek | | 5 l yorsunuz?. | xadder de.. Nec darımız hanedaı nat hanedanı arasında den akrabalık milletlerimizin is tikbali üzerinde mutlaka çok şü- müllü ve mes'ud bir tesir icra ede cektir. Sahinşah hazretlerinin Sa- adabat pakt üzerinden bir eksik etmedikleri dikkati hüma. arı milletlerarası münasebet” salta-| bizi birbirimize bir kat daha bağlar. » 'Yazan amettin Naz ce dahi mâlüm bir hakikattir. Bai- kanlardan Hindistana ve Hazer kıyılarmdan Hind Okyanusuna kadar sulbün, karşibikle emniyetin kâfili olan ve günden güne mâns- «:, ehemmiyeti ve kuvveti artan bu siyasi müessesenin şimali Af, rikadaki kardeş ve akraba devleti ilgilendirmesi hiç bir hayreti mu” cip olmaz. — Devlet sırları etrafmda mü tecessis olmak itiyadında değilim. Fakat... Bilmem sorabilir miyim? Bilâhara, diğer Saadabat paktı devletlerine bildirilmek üzere şim diden Tahran ile Kahire arasında veya Abidin saray; ile Kahı Mer mer (*) arasında bazr temaslar “noktai nazar teati, İcri olmuş mudur? Yobut olmakta mıdır?. Tatli: bia gülüşle mukabele et- tü — Bu, devlet sırları etrafında mütecessis olmadığınız halde sor. duğunuz sual. Ya tecessüs dama” zımız kabarsa o zamafı ne Sora - caksınız?. Mâhşerallah! Bu sirada İran maarif nazır veziri Ferheng) gelmişlerdi. Zülfikar Paşa le vekik o (Kefil nazırın yanına Zülfikar Paşaya sordum; Kral Faruk hazretlerinin Talıranı resmen #iyaret mukafrer midir?, etmeleri Birdenbire böyle bir #üalle kar. şılaşmanın verdiği bayretle yü" rüme baktı: — Niçin sordunuz?, Maarif Nazır" rime cevap vekili benim ye. — Gazetesine bildirmek için?7. — Ne? Bir gazeteci ile mi be- rabersiniz? Ben ise neş'el; şeyler teessüs c.| konuşuyorsunuz sanmıştım., Derhal mukabele ettim: 'Tahranda kral Faruk hazretlerinin Tahranı ziyaret etmelerinden daha neş'eli buyurulabilir?, bulunanlar için ne tasavvur Bu im, haşmetli damadı. | lere en sathi bir dikkat atfedenler-| na büyük bir sevgi ile bağlı oldu” Mari, iden Keyeiimize riyaset den Raylı Tarhan, İrak Saddabat murakhası Reşit Tahrona ve lerini biraz o düşündürdü. Sonra şu cevabı verdirdi; — Hükümdarımın Tahranı zi- yareti etrafında kat'i bir şey bil- miyorsam da böyle bir ziyaretin nihayet bir zaman meselesi oldu. ğu söylenebilir. İran veliahdi haz- retlerinin (o Mısırda bulund. sırada haşmetli krala Tahrandan bahis buyurdukları ve kral haz - retlerinin de bilmukabele İranda- ki fevkalâde teceddüt hareketlerin den elde edilen yüksek neticeleri görmekten hususi bir zevk duya- caklarını söyledikleri muhakkak- tır. Fakat ortada tesbit edilmiş bir şey yoktur. Maamafih yaz geliyor. Olabilir ki İskenderiyeye naklettikleri birdenbire Tahrani ziyaret kârarmıda ver miş olabilirler. zâman Muhaveremiz başlarken Bigan Hariciye naziti ile sefirimiz, Râ, na Tarhanm bulunduğu tarafa gitmişlerdi. Muhaverç bu kerteye İgeldiği zaman Efgan - Hariciye Nazırı Efganistanın sabık Anka- ra büyük elçisi Ahmet Han ile birlikte tekrar yanımıza gelmişti Bu İzrsattan istifade ederek Zül fikar Paşaya sordum; — Mısırın Saadabata girmesi ihtimal dahilinde midir?, — Bu suale cevap verebilmek sa- lâhiyetim dahilinde değil. Maama- fih sulha ve komşulukların emni» yet telkin edici olu: eden âhıtlere dost bir harici siyasetimiz söylemek mevkiindeyim.. oo Mısır gerek Türkiyenin, gerek İranın kuvvetlenmesinden, — İlerlemeşin. den daima hut bir memnuniyet duymuştur. Irakile olan müna- sebetlerimizin samimiyeti şüphe olduğunu tanırız. Her birisine ayrı ayrı dost olduğumuz bu devletlerin heyeti «mumiyesine birden ve daha ya” kınan dost olmamamız için sebep yoktur. Fakat dost olmakla bir siyasi grupun vecibelerini benim. semek ârâsında ne de olsa az çok fark vardır; Bununla beraber he- defi sulhun devamından ve mil Jetler arasında şulh temayüllerini kuvvetlendirmekten ibaret bir ve. sikaya imza koymak Misrm ka. bul edemiyeceği bir şey değildir. İnce uzun boyu ve kibar tavrı ile Pikadelli de bir gezinti yaptık- tan sonra klöbüne gelmiş bir İn. giliz lorduna pek benziyen genç Efgan nazir:, Zülfikar paşaya ce- vap vermiş olmak için değil, fakat bana fikrini söylemek için muha- vereye iştirak otti; — Salâbetini muhafaza ederek paktın genişlemesi pakt devletle rinden her nin ötedenberi ay ri syr edegeldikleri bir te. mennidir. Saadabada Mısırm giri- gi ise, bu temenninin, elbette, en mes'ut bir tecellisi olur. Mısırm pakt devletleri arasındaki hissi ve siyasi inslcama tam bir intibakı vardır, K İki büyük elçi ile. ğunu anladığım büylk elçi hazret! götürmez. Efganistan: da, kardeş| Se .< EEE cek en enteresan şey Avrupa (Omeseleleri (o karşısında Şark milletlerinin (o telâkkilerini | öğrenmek oldurdu. Ben de böyle yaptım. sanırım ki Akay Muzafler Alam şu cevabı verdi: — Bizim herhangi birimize ya- Pılacak bir tecavüz, bizi biribiri- mize bir kat daha bağlar, Bu haki, kati bilmeyenler kalmadığını san- dığımız için sık sık tekrarlamağa İüzüum görmüyoruz. Pakt devlet- leri tek el gibidir. Tekel ama gürz gibi bir el, Bu eli kaldırdık mı bep birden indiririz ve ezilen iflâh olmaz. Hiç kimsenin menfa- âtlerini ihlâl etmek niyetinde de ğiliz. Bu niyetimiz kendi menfaat lerimizin ihlâl edilmemesi ile mu, kayyettir. — Türkiye ile İran arasında muallak bir mesele var mudır? — Olmadığını bilmiyorsanız 2- yıp. — Efganistan ile İran arasında muallâk bir mesele var mıdır?. İki hariciye narırı bir ağizdan cevap verdiler; — Hayır.. — Irak ile İran arasmda mual- lâk bir mesele var mıdır?, — Hayır. — Eliganistan ile Irak ve Tür- kiye arasında muallâk bir mesele var mıdır?. Buna Efgan hariciye nazırı ce vap verdi: — Hayır. O zaman şu suali ortaya attım: — Mısırla pakt (devletlerinin her biri arasında bir umum! anlaş- mada zorluk doğurması muhte- mel bir vaziyet var mıdır?, — Hayır. Suallerim bitmişti. Ştravsın ye- ni bir valsi başlıyordu ve bu sarp muhavereyi dinlemek nezaketini göstermiş olan bayan Alamın ta- hammülünü daha fazla sulistimal etmek doğru olmıyacaktı. Nazır” ların ve büyük elçilerin - önünde saygı ile eğilerek: — Teşekkür ederim. Diyip uzaklaşmak isterken $ E. Muzaffer Alam kolumdan tut. tu; — İlâve etmeği unutmayınız - dedi, - Bu devletlerin ne ikisinin, üçünün, ne de heyeti umumiyesi- nin arasına bir kundak sokmak ta İ mümkün değildir. ».” O hülyalr Tahran gecesinde | Ştravsın valsine karışarak beyni” me nâkşolan bu sözleri, dost ve kardeş Mısırın mümtaz devlet a. damı 5. E. Abdülfettah Paşayı İ misafir etmek zevkini tattığı bu- e İstanbulda tekrarlamak» la Nirümevz iz iş yapmış olmu- yorum, kanaatindeyim.. Nizameddin NAZİF (9) Kabı Mermer İran impare- torunun İkamet ettiği saraydır.. eyi Kral Farukun

Bu sayıdan diğer sayfalar: