2 Eylül 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

2 Eylül 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Sayfaya ait küpürler

 _Seyahzai notları Manisada bu yıl yapılan Üzüm bayramı Çok neş'eli ve muvaffakıyetli geçti. Manisa üzüm istihsalâtı 22 milyon
 lnrman insanları arasında: 97' Yazan: L. Busch (36 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı) Çatının her...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mit — 101417 HABER— Ye yahat notları “Manisada bu yıl yapılan Jzüm bayramı | Çok neş'eli ve muvaffakıyetli geçti. Manisa tı üzüm istih (Hususi) — Manisa, .peli günlerinden birini arap dr. Her yerde büyük eş > t t göze çarpıyor. Bu ha- siklet merkezi Halkevi dir. Evin çamlığa bakan Sa bâzı dekorlar göze çarpı- i Sehir Dağı,, bunların en çok , Playanıdır. Bu eser, Ma- we Üzümünü tam münasiyle 4 “ ediyor. Onun yanba . My, gözleri okşayan gayet gü” de üstü tablosu mevki nn belli başlı kültür ve sı esseseleri bu tabloda iyor, Gm üzeri Çekirdeksiz hiye üzümleriyle * Yülnız bu sahneye dikile- bir üzüm denizi man- belirir. Nitekim © bir çok W gözlerini bu yığının Mükteveccih görüyoruz. “5 “En, Halkevi salonundan teşkil eden ufaklı büyük. me kızlarının: var #nıdır, başka illerde, — destan dillerde! a yi 1, 4 tee nr İnce, nağmeli sesle. SİN lir ettiklerini işitiyo” il Mihirli anlar yaşıyoruz. Ü: gi) bi, manzarada, sesler de ri dl Set RİN iyor ki Halkevi başkanı 3 klan, kendisine düşen işi i 1. İk, ÖCE Atatürkün büstü en ye Yere rekzedilmiştir. Bu gi! Yeti gece âyrkiyle nur - ii X için etrafına kucak do. ğ ler asır. Anlaşılıyor | i gecesi gündüzden iyi dı bağlandığı yere Burada üzüm istihsa- m slitunlar görüyo” bir mukayese 1933 ye b milyonluk istihsalâta Pp senesinde ele alınan Ür, milyon kilogramdır. Ara. mez milyon gibi azametli İehide mevki alışı Ma. dünden ayrılan bugünü. NİZLi V iğ. Banda rg İsteme! eenebi mem Sok gezmis, umumi harp KN Barlak bir şekilde hizmet . Ne bi Yatnın bazı safhalarını bi, rar halesi ona hayalpe- ya 7 için ayrı bir cazi- 9 di, DU Sevimli delikanlı, harp - i terin edilince hayatlarına İçe a büyük bir ma. iy bu “ yy rada Havser genç kızın ğa Ne Ribbentrobu ziyaret İN, “ti devretti. Ribbentrop İdare eder ve ihtiyar NK salâtı 22 milyon kilo ar Manisa üzüm Bayramında özüm yığınlarite üzüm kızlarından biz görünüş nü ve bugünkü iktısad! vaziyetini nutukta, vekilin aralarında bulun ne güzel, ne beliğ ifade ediyor!. |masından mütevellid , Manisalrlâ" Üzüm kızları karşımıza geldi: |dın memnuniyetini tebarüz ettir- ler. Hepsinin sırtında üzüm re. (dikten sonra Manisanın üzüm is. simleriyle süslü basma elbiseler tihsalâtına ve iktisadi vâziyetine var. Vali Faik Türel ve bayram |temas etti. Vilâyetin iktesadi sa: komitesi başkanı mektupçu Şev-;badaki hamlelerini ve bugün elde ki Birsel, Lütfi Kırdatın temiz e, jettiği salâbı rakamlarla izah eyle- serini iyi temsil ettiler, di. Akşam partide bir gardenparti Manisanın küçük kızı, bu elbi, |Vverilmiş ve Halkevi bahçesinde o- seler içinde üzüm gibi olmuş, çok! daha güzelleşmiş.. Hakkı değil midir? Onun yediği taze üzümle gi Egeli kız daha çok beslene- bildi? . Li Törene saat üçte başlanıldı. Ev- velâ alay halinde Atatükün büstü- nün bulunduğu bahçeye gidildi. Vali Faik Türel, burada üzümden yunlar tertip olunmuştur. Bilhas. sa milli oyunlar alâka ile seyredi- miştir. Üzüm bayramında İzmir ve mâ- nisa vilâyetleri (OParti müfettişi İstanbul mebusu Galip Bahtiyar, Manisa mebuslarından eski Ziraat Vekili Faik Kurdoğlu, Yaşar, Hüs nü Yaman, Asım Tümel de bulun- muşlardır. H.G, HARİCİYE NAZIRLIĞINA ei onun mazisini de| man her şey yoluna girer ve güzel Msi Ribentrop eski bir as, Keytenin Mensuptu, Fakat evvelâ! si: takdirini kazanırsa o £â -İlini yazanlar onun hayat yapılmış bir çelengi saygı ile büs. tün önüne koydu ve Ebedi Şefin hatırasına hürmeten bir dakika süküt edildi. Ordan şehir içine giden alayın önünde Manisa! kızları üzüm şarkıları söylediler. Sonra Halkevine avdet edildi. Ticaret Vekili Erçin bekleni. yordu. Saat beşte vekil, refakatin- de İzmir valisi Ethem Aykut, ü- züm kurumu müdürü tumüumisi| Muhip olduğu halde geldi. Vekili | yarı yoldan Manisa valisi ile Ma” nisa parti başkanı Kenan, Halke. vi reisi Azmi Önakın, partiden Hulüsi Can karşıladılar. Saat altı da üzüm sergisinin önünde mab.| — Otuz sekiz hüsnühal şehadet, şer gisi bir kalabalık belirdi. Bü- | namesi mi? Ne kadar zamandanbe. tün köylerden akın edilmişti, ri hizmetçilik yapıyorsunuz? Kördelâyı vali kesti, İrat ettiği o— On sekiz aydanberi,. i devtesi için yazacak dil A vi | F E DEN bir şey bulamazlar; bu de değer ak iki hâdi Evlenmeyi bir erkek evlât kazı ne de Bettina isimli bir kız ç Yarı olmasıdır. Ribbentrop vaktini Çeviren: FETAI KARDEŞ ası bir izdivaç proje pek fena karşılamazdı. İ takdirde ümit yoktu, fabrikatör, ka- zını serveti, hattâ işi olmıyan ve üs, telik hayatımı kazanmaktan dâ âciz olan bir adama vermezdi. 5! şampanya fabriki dı. Çok meşgul ve işleri ba: Genç kadın bunları kocasına| ile uğraşmasına şaşmamak İcap e -İ Bu şerait meşhur anlattıktan sonra sözlerini şöyle bağ| der. , İlktenki firm si Fon Rib - ladı Hisasen Ribbentrop © devirde POlİ| bentrobun politika ile uğraşmaktan > fika ile meşgul olmaktan, hattâ çekinmesini gayet ti böyle, olanı biteni sana hep anlattım. Sonra neler olduğunu sen benden daha iyi bilirsin. lışanlarla temastan çekinen teka dam değildi. Eskiden asil ve güze! bir meşguliyet olan politika şimdi o mana ve mahiyetini kaybetmişti. POLİTİKADAN NEFRET! İzdivaçtan sonra bu yeni ve me- sut çift, monden hayattan epey müd det uzaklaştı, Meşhur siyaset ada - mı Fon Rinbbentropun tercümei ha n bu kinle müteradi! #ökim bir yıldızdı. Şimali Almanya De zar, Rudoli | olmuştu. yazıhanesile evi arasında geçirmekleydi. Alman memleketlerde de şubeleri vardı ve bunlarla da alâkadar olmak lâzım - aşkın olan Ribbentropun Pp: itika O zamanki Almanyada politika bir mana taşımakta idi. Kin, Almanya semasında cn /Akğam'Pöstası | Orman nsanları arasında: 97) Doğrusu, ne garip itiraftır ki, ben de yerimde duramıyordum. Tıpkı (bir Hana gibi kanımda bir kayna - Jma ve İçimde dir galeyan ausu duyuyordu, Hemen ölü reisin kulübesi üze - deki renkli ve muhteşem tüyleri- : gibi gayriihtiyari bir ha i. a taktım. t uzun olan tüyler havad. iye gibi bükülerek omuzlar ma dökülüyor ve kulübeye koy | Jaca gölgeler ayyılmış olmasına r men omuzuma dökülen tüyler piril pırıl parlıyordu. Hayretle benim bu hareketime bakmakta olan Hansa; Ma-hey-gual Diye bağırdım. Bu Hana diliydi — Haydi, gidelim! Ve belime büyük tabancamı 085 mayı unutmaksızın hakiki bir yam reisi gibi mağrur bir eda ile dışarıya çıklım. Hans gayriihtiyari ve son derece ciddileşmiş bir yüzle beri takip e - diyor, mahzun ve korkak gözlerle na bakmakta olan Cuan.giyi inden tutuyordu, Ben kulübeden ayağımı dışarı a- tar atmaz yüzüko; kapanmış o . lan on on beş Hana tekrar yerle - rinden fırladılar. Hepsi muharebe kıyafetlerini giymişlerdi. Korkunç seslerle öyle bir feryat ko pardılar ki, tüylerimiz Ürpermişti. Muhariblerin bu hareketi reisin ö yine gelmekte olduğunu İanalar. bildiren bir hareketti, Meydandaki yüzlerce Hana birdenbire bu. ac çığlıkla döndular ve beriim başımdı muhteşem tdylerle geldiğimi gö - rünce cümle'i Sirden yerlere kapar dılar. Hars ve Cuan.gi ve ben meydan | rm üzerindeki tahtımıza teşri | ceye kadar öylece bütün Hanala İ yerlere kapanmış kaldılar, ç dalla- nde kürkleri t ; dalicrrur. öze - eştiril e büyük '3r “di kuşların tüyleri “en her tarafından gayet u *, Cünyanm en l göl i teş-il eden bu yılanlar! ölüydüler. Ben reis yerine gider gitmez, bü- nasyonalist'er rdı, Siya - ali âdiyeden münistierden, hepsinden nefret si cinayetler artık ahv nasyonalistler Versay mu- sİahedesini imza edenleri ve Fransa! ile sulh taraftarı olanları Katledi - yorlardı. Hilkümet darbeleri biriki takip etmekteydi. Hamburgda yetle çalışıyorlar, komünistler Münihte bir av kişi ölüyor, birçok şi yaralanıyo! politikadan bahsedilen yerlere de - vamdan ve bu mevzu üzerinde ça. BEKLENMİYEN BİR ZİYARET 2 Fon Ribbentrop günün birinde birkaç sene evvel Haversok olduğu kadar beklenmedik bir ziyaretle kar. şılaştı. Ribbentrop Dahlemdeki kendi malı villâşmda' oturmak: Jak, ziyaretçiyi salona götürdü. ik “İselmiye başlamıştı. tün kadınlar ve erkekler yarı belle, rine astıkları ağaç yaprakları ve çiçekler örtüleri hep birden çı - karip Şimdi bepsi,. benim şerelime, anadan doğma çırçıplak kalmışlardı. Güneş ufukta kıpkırmızı bir ba-| kir külçesi erir gibi erimişti. Ha - n meydandaki yaktığı büyük er yavaş yavaş pariamağa, ke- sif beyaz dumanlarla alevler yük. Hanalar bu #teşlerin üstüne bir çok hayvanların böbreklerinden, iç uzuvlarından çıkarılmış mukaddes ve sihirli yağları serptikleri için bü” yük meydana şiddetli bir yağ koku- su yayılmağa başlamıştı. O anda kendimi hakikaten başka bir Alemde hissettim, Her şeye, ye. meğe, içmeğe, sarhoşluğa, deli gibi tepinip haykırmağa, her türlü se - , velhasıl hayatın her türlü İs ,Yazan: L. Busch (36 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı) , Çatının her tarafından gayet uzun on onbeş yılan da sarkıtılmıştı!.. edileceği için yalnız Hana ihtiyar - lari dansa henüz iştirak etmemiş - ledi. Onlar düdükler ve garip dar - bukaları çalmakta, yârı rüya halin. de, göz siyahları kaybolaral., derin bir vecd ile şarkı mı, ilâhi mi olduğu belli olmıyan şarkılar söy lemekte idiler, Bundan maada bü - tn Hana kadın ve kızlarile erkek- leri ve çocukları dansetmekte idiler Bu dans ajnen zehirlenmiş vahşi hayvan gibi zıpır zıpır zıpla. yıp dönmekten ve ikide birde vahşi çığlıklar atmak*'-n ibaret bir ş Şüphesiz Hanaları coşturan ti zehirlenmiş (“van gibi sıçrayıp ve debrenip durmak değil, kend ruhlarının, itikatlarnın onlara ver- diği sarhoşluktu. Hanalar belki benim de anadan doğma çıplak olmamı beklediler. Fa kat ne ben ne Hans ne de diğer tay- falar bu resmi kıyafete her neden- zevklerine iştahları birikmiş bir vah | se girmek istememiştik!. İhtimal ki şi gibi birdenbire çıldırmak duygu.| bu kadar kara insan, bilhassa ka. ları içimde aşmıştı, dmlar arasında beyaz vücutlarımı. Hanalar içi boş hayvan Kemikle - rai e ileri, bis rinden çıkardıkları o garip düdük - ama lerinin ve son derece iptidai darbu.| Ayin meydanmın en garip man . kalarmın sesleri arasında, hiç şüp «| zarası ise ormanda yakalanmak fe hesiz benim o anda duyduğum meç| lâketine uğramış olan üç çapkın iştahların birkaç yüz misli hirs| Goril delikanlısmın manzarasıydı. ve İi eveslerle taşarak, bağırarak, Zin tik kızlar, dünvadı hep bir ağızdan uzun, Sürekli fer. belki yezâne olarak insan i yatlar kopararak müthiş bir dansa kondukları bu yerde ağaçlardan ir- kğyelmşiaiz. dirilerek ağaçlar gövdelerine kı: Acaba bu hız, resleri olan benim | kıvrak bağlanmışlar, yerde hayret âyin seydanma gelişimden mi,)li ve ürkmüş gözlerle önlerinde çıl yoksa herkesin birdenbire aradan) gın gibi bağızışıp kaynaşan bu in doğma çıplak olmasından gelen bi:| sanları afal afal seyretmekteydite" ız muydı, pek kat'i tayin oluna .| İhtimal ki, bu çapkın delikanlı hâlâ gözleri önünde çırl çıp' zıplayıp duran diri ve parlak vücui 4 maz. İ i Fakat âyin meydanı birden bire o vahşilere mahsus yanık et ve ter kokulu, delicesine gürültülü, baş döndürücü bir kalabalık arasındar MİSİR | da voice hazırlanan yüksek kumla -| aynı zamanda coşkun, neşeli ve kor-| başla, (edin.| ku yeriti şekilde kaynaşan velvele - | kendilerinin karları dikenlerle gz - r | jerile doluvermiş, Hanalar bir be -| dırılarak kendi kanları içinde diri lu Hana kadınlarına hayran hayra bakmaktaydılar!. Halbuk! yavaş yavaş tutuşma, büyük ateşlerin üzerim yi yaz Ayrupalmın hayatında asla his| diri haşlanacakları taş kazanlar kız. selmediği o yarı rüyada gezmek | makta idiler. nevinden kendi ruhi âlemlerine ta - mamiyle geçmiş bulunuyorlardı. Çapkın gorillerin vaziyetinde © - lari diğer bir kısım da yerde bağda; Hissediyorum ki, bu çırıl çıplak | kurarak ellerindeki darbuka ve dü. ve müthiş bi mış gibi mkütlesini artık y atları tahrik etmekle, sürük! Ribbentrop getirilen karta baktı: Rudoli Hess... Ev sahibi bir lâhza düşündü. So: ra sevinçle salona koştu. Misal iki elini uzatarak hararetle karşı - lada: — Rudi, görmeğe geldin. Gi dar oldu. aziz Rudi. Nihaeyt beni smeyeli ne ka. HARPTEN ARKADAŞLIK Daha har Hess ile Fon R rine dodluk. yemini.etmişlerdi. Rib. bentrap zabit mektebine girdiği 2a- İlk defa sır. malarımı beraber taktılar ve csphe- ye birlikte hareket etti İkisi arasındaki arkadaşlık tem mimi bir dostluktu. Günlerinin dört saatini beraber geçiren, , gilelerinden gelen mektupları bera- ber okuyan beraber sevinen ve be İ caber tehlikeye stulan bu iki genç | zabiti biribirinden ancak ölüm ayı - , rabilir sanılırdı. Böyle siperde do. ve İtince devam eder, 1 © anda her ŞEYe| kalı en ufak bir İşarei| cük genç kızlara aynen göriller gi3i elektrik bataryasına | dükleri öttürmekte olan çoğu beyaz ütemadiyen titreyi, | kıvırcık saçlı Hana i iyarlarıydr, Zira onlar da siyahları kaybol - ış gözlerile tatir tatlı önlerindek* balık arasında danseden küçü - bakmaktaydılar, (Devam var) Şimdi biribirlerini görmiyeli or seneye yakındı. Biribirlerine kavu- n iki arkadaş muhabbetle kucak , laştılar. Aradan geçen on sene zarfında Ribbentropun tali peşini bırakma. mışlı, Servete kavuşmuş, bir aile yuvası kurmuş, iki çocuk sahibi olmuş, serveti bir kaç milyon mark i bulmuştu. Büvüb or marasa de namzed, HARPETN SONRA FAKİR! Rodojt Hess gelince, terhis edildi. ği zıman arkasında dört uzun harp senesi bırakmış, göğsüne bir düzine ye yakin madalya sıratamıştı, Üç dela yaralanmış, resmi tebliğlerde Şimdi, gene barpter evvelki işine, Hamburgdaki kumaş ticarethanesinin tozlu tezgâhmır arkasına mı geçecekti? 1919 sonlarında, yani Versay muahedesinin imzasındanberi bir seneden fazla zaman geçmiş olması- na rağmen sabık mülâzm Rudo! Hess ibi üniforma giy taydı. Bir; ğan dostlukla bütün hayat müdde -İ mekte idi. Niçin biliyor musunuz (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: