5 Eylül 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

5 Eylül 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K r rı 4 “ Wi ” ; ,Kezzup şişesi bu aldığı zaman Kemalin) — Tabif korkmuyorum. Fakat tanımadı. Zaten cnu se | icdiğim gibi. Herne ise onun * evvel bir iki kere, askerlik | ende bir kaç fotogra'ı var mı?. a, İaPtuş oldukları alayın | Zolayca tanuwam için resmini gör- « İĞU kasabanın küçük ga| oem lâzım; görmüştü. Arkadaşlık./ — Lüzumu yek, sanaher şeyi My İleri miş değildi. anlattım. Böyle bir kadın davet Sili Ahmet, diyordu mek- lilerin ve meraklıların arasında gel, tenden bana ait dır. İ a him bir şey isteyeceğim., ; — Pekâlâ eğer bir hareket yap. z Imağa kalkarsa hemen onu bile e Hiç Olmazsa, bunu bu kadar ginden sımsıkı yakalar ve dışarıya bari, diye düşündü, sürüklerim. i İşleri düşerse o zaman ig Büyük gün geldi “Muhafız, erkenden vazifesinin başına geç- ti, Biraz sonra nikâh merasimi « başladığı zaman kalabalığın orta- « sında, Kemali parlak ve fevkalâde j ineğe karar verdi. Fakat öm 4 merakını yenemeğdi.. | Ma evine gitti b üye çok güzeldi. giyinmiş > bir şekilde gördü. kay salona aldı. Ahmet iy. dairesinde korkulan idaşını uzaktan görür gör Gülse GESİĞE Onda fevkalâde ça Ahmet düğünün yapılacağı ©. töle herkeşten evvel koştu ve içeri girer girmez kalbi heyecanla çarp” mağa başladı. Çünkü arkadaşının tarif ettiği kız orada idi. Otelin alt salonunda beş aşağı, beş yuka | Karal, çok keyifli © görünü" | Dilaklarında bir tebessüm N çim, dedi, seni hayatı- heyecanlı ve vakim bir çağırdım. Sana güve. ! Miyim ? rı asabiyetle dolaşıyo. ve sinirli LL iğ hareketlerle çantasmı elleri içinde <p! Evet, fakat. iryeğd fuel Ben © evleniyorum. LL Bir aralık otelin sokak kapısı önünde bir koşuşma oldu. Genç kiz da oraya doğru yürüdü. — Şükran hanım?. 4 Teri ederim, dostum. Fa.| Genç kız yabancıya müphem 4 İde her halde benim nasi- |bir gözle baktı.. htiyacın olmasa gereke) rerkek: i çi ben artık karılaşmış €s-|. Kim olduğunuzu biliyorum. şam. “ diye devam etti. Haydi sizin yeri- Ta, Bunları duymamış EĞ-İniz burası değildir, gelinir. Onu bileğinden yakal rak ka. | Na > düğünüme davetİye, ii Mr yili # İ *20 Nisanda. Umarım! > | eni VAN e yi | — Of! Canımı yakıyorsunuz! Bu, küçük bir çocuk gibi gi vinmiş, gözleri parıl pırıl yanan genç bir kızdı. », ie bir düğün.. Büyük bir İ #üzin bir kız. a, © şaşkın bir halde cevap , Ama, şahitlik yapmak, | mall, sekar.. ri na, ben de zaten seni şâ- İN Sn Şağırmamıştım. . Çok İ bir şey isteyeceğim, Ahmet: İ siğil laleli — Kendimi nasrl affettireceğimi i, Peprdı ve İş ŞAkAYA ymiyorum, küçük hanım, dedi. — Ehemmiyeti yok, erkekler her P “zaman böyledir. Ne iş yaparsınız? mı öldürmen icap Si miş değil mi? Dostu a ii ır, fakat bulabiliriş. “İş a iç #muzların: silkti ve bü. | © "iddiyetle sözüne devam a tabancay: ihtiyacın te Ni r. Çünkü kuvvetli ve , Börünüşün var.. Alayda, Senden ödü patlardı.. 344 beni eh kısa bir zamanda çabuk göze çarpar.. İsmi Şükran |“ HABER ISTANBUL Sehhar Bir Şhir Asyanın İluazzam Kapısı Dünyanm er güzel şehirlerinden ve Sidney, San Francisco, Hong « Hong, Rio de Janeiro ile birlikte en büyük limanlarından birini teşkil eden İstanbul, eğer umumun alâka” amı cslbadiyorsa bundan tabii bir ilerin'der- wa zama oan asari ihsal € dilmiş olân terakkilerdir. İstanbul, yalnız sanat zemininde ve onun bir şubesini teşkil eden mi- marlık vadisinde değil diğer sahala- rın kâffesinde de uzun uykusundan silkinip kalkmış bulunuyor. Ezcüm le, iktisadi ve içtimai (o zeminlerde parlak neticeler, elde etmiştir. Hele hılzıssıhha zemininde yapılmış © an hadsiz hesapsız rslahat — tetkik edildiği zaman, bu terakkiler daha bariz bir tarzda nazara çarpar, Bu sıhhi tedbirlerden bir çoğu st manın asırlardanberi, şehirler ve köylerde müthiş tahribat icra eden Su âfetin izalesine o masruftur. Bu xorkunç hastalığın önüne (geçmek için her türlü ihtiyatlara ( tevessül olunuyor. Ancak içlerinde en önem lisi kinin istimali ve bunun sistema- tik bir tarzda inkişafına hasrı meşa* 1 edilmesidir. Cemiyeti Akyam sıtma komisyo nunun tavsiyesi mucibince, Sıtma mevsimi esnasında hastalığa tutul mamak için günde 400 miligram ki- hin, musabiyet halinde (İse tedavi için 5 kadar 7 gün müddetle yevmi- ye 1 gram kadar 13 gram kinin &- lanması icabeder. nuz Kemale... — Ah! Sizi temin ederim ki, Kemal dostum değil, ancak bir tanıdığım... “Bu cümle bir hayli (o izahata saat beraber kaldılar ve konuştu. lar. Şükranm o yeşil hareli gözleri, bu eski bekâr yola getirdi. İki ay sonra ayni nikâh (dairesine tekrar geldiler. © Fakat bu sefer ne mükellef bir merasim, ne de damadı korumağa memur bir muhafız vardı. Melekzad KARDEŞ JOZEF BALSAMO Akşam Postası Paylaşılamıyan çocuk hikâyesi Narm.n hakiki annesinin yanına döndü Anası Fatma İlbana üçüncü defa tesliminden sonra komgularından Hicran adımda bir kadin'a gezmeye gitmek üzere Kerestesilerde oto - büs beklerken mahallebici Ali ta. rafından kaçırıldığı iddia edilen “paylaşılamıyan Nermin çocuk,, 20 günlük bir tagayyübü müteakip ev velki gün, kendi kendine anası Fat, ma İlhan evine gelmiştir. Nernin eve geldiği zaman iddi. aya göre ağlamış ve; “ Ali beni çok seviyordu. Fa kat karısı Fatma Nezahat ile bal- dızi Somahat mütemadiyen dövü , yor, aç ve susuz bırakıyorlardr.. 20 gündür bir odada kapalıydım, Bu, gün kimse görmeden kaçtım, Ar - tık beni bırakma anneciğim!,, de - Bu suretle dört senedenberi sörüp giden bu dava da halledilmiş ölüyor, iiğuierede Lik Maç'arı tay edildi Londra, 4 (A.A) — İngiliz! futbul © federasyou bütün lik maçlarının tatiline karar vermiştir. Istanbul 3 üncü icra o memurlü ğurmdan; Mahcuz olup paraya çevrilmesine karar verilen iki adet (200) ofira kıymetinde kuzu derisi siyah kürk manto 79-939 perşembe günü saat 9'dan 11 de karlar ve muhammen kiymetin yüzde yetmiş beşini bul madığı takdirde 9-9-939 cumartesi gün'i ayni saatten itibaren o Mah- mutpaşa kürkçü hanında 35 numa ralı dükkân önünde açık arttırma suretile satılacağı ilân olunur. (K. 1. 236) LEYLİ ve NEHARI Sen Benua Fransız Erkek Lisesi İstanbul, Galata, Posta kutusu 1330 Ihzari Fransızca kurları vardır. OLGUNLUK İMTİHANLARINA HAZIRLAR Kayıt muamelesi Pazar gününden masda her gün #aat 9 dan 12 ye kadar yapilir. Okul 18 Eylül Pazartesi günü açılacaktır EE YEK ve Kumlarından Pe er TY EYE MR TİTAN. Lezzeti hoş. alınır Yemeklerden sönr dak su içerisinde İLGİN Ma eat KANZUK URİNAL e mütevellid sertlikleri şikâyetlerinizi URİNAL ile geciriniz Vücudde toplanan asid ürik ve oksalat gibi maddeleri eritir kolaydır ECZAN ie ETEM İTTİ JOZEF BALSAMO : Davis kupası ilk karşılaşmalarda Amerikalılar 2-1 galıp Filâdelfiya, 4 — Kupa müdafi | Amerika ekibiyle Avustralya arâ sındaki maçlara Amerikâk Robert Riggs ile Avustralyalı Brovmvich arasındaki tek (karşılaşmalarla başlanmıştır. Vimbeldon şampiyonu OAmeri. kalı Riggs, rakibini 6-4, 6-0, 7-5 mağlüp etmiştir. İkinci günü alınan neticelerden sonra, vaziyet 2 .i Amerikalıların lehindedir, Avustralyalılar, iki tek kargı - Jaşmay rkaybettikten sonra Kuist - Bromvich çiti, Kramer * Hunt çiftini 5,7, 6.2, 7.5, 6.2 mağlüp et. miştir, —— Olimpiyat Oyunları tehir edilmiyor Helsinki, 4 (A. A.) — Dünya, am aldığı son vaziyete zağmen, Finlandiya olimpiyat komitesi 1940 olimpiyat oyunlarının (tatbikmdan vazgeçmemiştir. Son günlerde muhtelif memleket. lerden vaki olan İstimzaç üzerine, Finlandiya olimpiyat komitesi, dün yapmış olduğu bir toplantıda bey, aelmilel olimpiyat komitesi relsj kont Bailletlatur'un telefonis alı - nan muvafakati Üzerine, bütün dün yaya şu tebliği meşir ve tamim et. miştir: “Biribirini takip etmekte olan hâ diselerin fırtması 1940 olimpiyat yapısma da çarpmaktadır. Fakat Finlandiya kayasıma kurulmuş olar bu yapıyı sarsmamaktladır. Pinlar diyanm bu gençlik bayrammı ha mrlayıp tatbik etmek hususunde ki szmi sarsılmaz bir mahiyette dir.,, Alemdar sınaması ARTİST AŞKI Kara Korsan 341 ÖİM, 59 harikulâde, bütün m3- 7 Marikulüde.. Şimdi senden a tu: O gün belediyeda. P Ytrkesten evvel ogelmeli- NN salan iş, davet edilme, A rağmen, muhakkak, te dir köşeden, bir koridor” i Bileyim, bir direk arkasın- , © bir kadmı kontrol et. N KM ayörunl, : N anlayacaksın .. ; tiğim kimse, sarışın, Kk inik bir genç kızdır... il, da mor, yuvarlak Bri astragandan bir p cak, Kinli bakışlarından v tanıyacaksın.. Elleriyle »Yen içinde bir şişe xe- Çantasını elleyecek.. İ Yapılırken ya bu şişeyi oha dökmek isteyecek, ya, p big çıkarmak için gü z N Ederek üzerimize & ü İstikbalimin mevzuu p ng özle bir anda onun ; N Ni Yapmasına mâni ola- Niyetli bir dosta ihtiya. Oda senden başkası o z * ya Va “ir an düşündü; riya vazife değilt. Lim Yaptın, sen korkacak sin, — A! Teşekkür ederim ma. dam.. — Bu husus için lâzımgelen emirleri verdim. — Nerede yemek yiyeceğim?. — Zamorla beraber sofrada oturacaksınız.. — Ben mi?. — Şüphesiz, kralın saray mü. dürü ile doktoru bir sofrada ye mek yeyebilirler. Eğer karnınız açsa gidip beraber yeyiniz.. Jilber öfkeli bir tavırla; — Karnım aç değil, dedi. — Pekâlâ, Şimdi karnımız aç değil, fakat akşam acıkırsınız. Jilber başmı salladı. Şon sözüne devam etti; —Bu akşam olmazsa yarın, yahut öbür gün.. Ah! İnatçı filo- zof.. Her halde inadı terkedersi, riz.. Eğer israrda devam edersen uşaklar; terbiye eden zet elimizin altındadır. Jüberin bildihtiyar titreyerek rengi soldu.. Şon sert bir tavırla: — Haydi senyör, dedi.. Zamo. Tün yanına git.. Orada rahat © dersin, yemek pek güzeldir. Fa- kat nankör olmaktan sakın.. Çün ki sire şiikretmeği oöğretmeğe mecbar oluruz. Jilber kuzu gibi başını eğdi. İş göremeğe râzı olduğu za- manlarda daima böyle yapmak a, detiydi. Kendisini oraya götüren uşs” fin odanın dışına çıkmasını bek- Tiyorldu. Kendisini Zamorun odasına bi. tişik küçük bir yemek odasına gö türdüler.. Zâmor da sofradaydı. Jilber sofraya oturdu, elini yemeğe sürmedi.. Sâat üçte madam Jübarri Pa” se gitti, birazsonrada gidecek olan Şon, lâzım gelen talimatı verdi. Eğer Jilber, rahat durursa, tatlılar verilmesini, aksi hare, kette devam ederse tehditle bir saat kadar hapsedilmesini emret” ti. Saat dörtte doktor elbisesini takımiyle getirdiler. Sivri kü- lâh, peruka, siyah eeket, siyah ve geniş pantalondan ibaret © lan bu takım elbiseye, bir kitap, uzun bir baston, birde beyaz yakalık ilâve edilmişti. Bu eşyayı getiren uşak, bun. ları birer birer Jilber: gösterdi. Jilber inat eder bi harekette bulunmadı. Uşağın arkasından vekliiharç, mösyö Granj gelerek bu elbise" yi nasıl giymek lâzım geleceğini arlattı, Delikanlı, vekilharcın osöyle- diklerini Me büyük bir sabır ve fakat sızdan ayıran için kat'iyyen lâs tikli kelime değildir. — Anladım. Mösyö Filip dö 'Taverney iyi, mösyö vikont Dü. barri kötü... — Bana göre öyle matmazel, benim vicdanıma nazaran öyle.. Matmazel kederli bir tavırla; — İşte yolda bulduğum şeyl İşte bana hayatını borçlu olânm mükâfatı diye söylendi. — Yani size ölümünü borçlu olmeyan |, — Bu da o demek., — Bilâkis hayır. — Nasıl?. N — Ben size hayatım: borçlu değilim, siz atlarınızı benden ha- yatı almâktan menettiniz. İşte, bu, bahuşuş onu meneden de siz değilsiniz, postacı. Şon hayret ve dikkatle baka- rak dedi ki: — Ben, seyahat halinde yas. tığm altında kolumu, dizleri al. tında ayağımı obulmağı pekâlâ bilen bir yel arkadaşmdan biraz ziyade hatırşinaslık beklerdim. Şon bu sözleri söylerken o ka" dar bir letafet, o derece bir tek- Hesizlik göstermişti ki Jilber; Zamoru, terziyi; hattâ davet © dildiği sofrayı unuttu. Son, Yiberin çenesini okşaya. rak sözlerine söylece ettiz vam — Bilirim batırımı sayıyor. sun, Filip dö Taverney aleyhinde şahadet edeceksin, değil mi?. — O! bunun için hayır, kat'iy” yen olmaz.. — Niçin inat ediyorsun ?.. — Çünkü kabahat Vikont Dü- barride idi. — Ne yaptı da kabahat onda oldu?, — Veliahidin karısını tahkir eni, Halbuki Filip dö Taver- ney... — Sonra?. — Onu müdafaada haklıydı. — Görünüşe nazaran veliahdin karısına ehemmiyet veriyorsun... — Hayır, ben adalete ehemmi. yet veriyorum. — Jüber, sen delisin, sus, bu- rada bir daha böyle konuşma.. — Öyle ise sual sorduğunuz zâman cevabından beni affet, — O halde konuşmayı “değiş. trelim. Peki, küçük (mösyö, turada hoş görünmek istemez. seniz ne yapmak fikrindesiniz?. — Hakikat hilâfı iş görerek hoş görünmek mi icap eder?. — Bütün bu büyük kelirele- ri nereden çıkarıyorsu! — Her insanım kendi vicdam- na sadık kalmak hususundaki hakkından... — Bah! insan bir efendiye

Bu sayıdan diğer sayfalar: