30 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

30 Ekim 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İR. Fransi Didlo MNİYET memuru (OPet ii Okonor polis imüfettişinin İgirdiğini gördüğü vakit işin sarpa Morgan omurlarmı osilkti.. Okonor fikrini söylemekte al ye etti: | Sardığını derhal anladr. Müfettişİ — Bu adamı bir türlü yakala - organın suratından düşen si. İmak mümkün olmuyor. Fakat bir ekler bin parça oluyordu. Kaş.'çok çetelerle alâkası olduğuna ©-| ! bın birisi yukanya kalkmış İiinim Her halde gângster çete- öteki aşağıya inmiş. Çoktan sön- ) sinden kuvvet alsa gerektir. müş yaprek cıgararınız dişleri ara | O Bu adam hakkımtlaki dedikodu- sunsıkı tutuyor, Mudakları ileri işitmiş olan Morgan: irülmüş. ri gabardin pal.) — Olabilir, diyerek memuru tas —Merhaba Coni.. oshlum cebinde... İçerisinde çıtır, ' dik etti, Fakat şurası unutmayı" | fki adam biröbirinin elimi sıkte İster oba yanan emmiyet dalresine'bız ki bir güngeter yaşadığı şe-| lar, Morgan öfkelendi: irdi. Şhndi dışarıda hüküm sü-| iirde çalışmaz. — Haydi biraz çabuk olalm .. ten fırtındıuın bir ayni de içeride| Fikrini masaya &indirdiği (o bir| Belki Bil daha Ölmemiştir. Hem Şatlayacaktı. Emniyet memtüru İs-| yutarukla teyid etmişti. Simdi (onu şimdiye kadar niçin benzin temlesini çevirdi, masanm Üze,laltım dişlerini göstererek dosta: | deposuna nakletmediniz?. in deki kitabı itti ve tatl: bir ser tie fir tavırla gülüyordu. Eğer Ökonor cevap vermedi, fakat , et ha memurunun âmiriyle me*/müfettişe garip bir bakışla bak . — Ne var? diye sorğu, sele haklımda münakaşaya giriş-la, Bu stada Çoni kahkahalarla an, fötr a-İmeğe miyeti olsa bundan daha mt yordu: rak: YA sait vakit bulamazdı. Tam bu se 7 me li YİNE İİ — ctr gey yek, edi, Bü se. bir bıçak yedikten sonra biç öl - 'ree ya?. mez mi?, | OÖkonor omuzlarını sifki; Bil Üzerine çevrilen elektrik fe. İ — Bilemiyorum, dedi, esat bire) nerlerinin ışığı, müfettişin kanla &0 beraber çıkmıştırız, Bir da-| kızarmış karlar (zerinde hareket- ba gelmedi. © siz yattığını gösterdi. Sustu, duvarda asılı saste bak! Mernir Cöniye sordu; & Saat gecenin on biri idi. Şu! — Hiç kimseyi görmediniz, hiç ilde Morganla arkadaşı Bilin! bir ses işitmediniz mi?. "polis dairesinden çıktıklar; andan — Hayır, hiç bir şey.. İGbaren on saat geçmişti. Morgan söze karıştı: Müfettiş sıkıntı bir tavla: — Fakat her halde Bİ kendi — Buradan çıktıktan biraz son. kendini öldürmemiştir. ayrıldık, dedi. Mollinin mey“ Olkonor, müfetüşin mündkaşa İbenesinde biribirimizi tekrar bu-| arayan vaziyeti karşımnda bayre. taktık, Dört saattir orada boş.| te lâyık bir sfküna duruyordu. böşuna bekledim.. Coniye emir verdi: Emniyet memuru Okonor en — Haydi Coni, noktaya kadar ta İlevam ediyordu. Fakat , git, bize sdöyeye benserbir şey in öfke - e AN yl Kar | getir. nekte hakir olduğunu itiraf e. | ve fırtınayı beraber getiren bir|. Bunu söyledikten sonra fenerf rl diyordu, Ti polis mülettişinin bi- | polis | rüzgâr gibi girdi, Soluk #0 İni karlar üzerine çevirdi, ve bu ez. birine randevu verdikleri Moli /luğa: rada Morganm bomurdandığını — Efendim, dedi, bir öeset, bir) işit: 510... — Ne biçim zafırta mersuru bn Memur ayağa kalkmıştı: iar, biç birisi izleri mabafaza et — Nerele? diye sordu. mek İlizumunu düşünmüyor. — Yol başında, Coninin benrin| Yerin aydmirk sahasında kar e. i deposundan elli metre uzakta. O İzilmişti. İzlerin bu borulmuş har öketini tenkid hakldi değildir. — Sen neden orâya gittin ba-İline rağmen emniyet memuru pek Morgan sigarasını yakımştı. Bu | latimn?. te yabana âtılmıyacak bir roltalea Ter cızaradan pis kokulu koyu! — Rüzgâr çok esiyordu. Sokak) ileri sürdü; bir duman çülyordu. Aar odada |ortommda Odurmaktansa «rt! Benzin deposundan cesede ka. boyuna dolaşrp duruyor; dakika. | bensin deposuna dayayarak birldarolan sahada karın içerisine lar göçttçe hiddeti artıyortlu. Bu | dereceye kadar kardan ve fırtma-| gömülmüş ve etrafmdaki karları mel'un Bil nereden kalsuştı ya? |dan korunmak istemiştim. Bir oto- | oymuş derin ayak izleri vafü” Üe. Bu talıkikatın da Allah belâsını mobil geçti. Fenerle sokak aydm.lsedin yanmdan itibaren de aksi versin |, İandı. O vakit kar üzerine siyah | istikamette yani kasabanın harici. Rosöz dağlarınm eteklerinde! bir yığın gördüm. Bir hasta mılne müteveccih çift ayak izleri.. Şu kaybolan bu Danivut köyünde | diye düşündüm. Yamına yaklaştım. | halde cesedin yanma kadar birisi eğ ce mamuna hiş bir şeyler yok! | Bu bir ölü idi. Bıçak yemiş bir| gelmiş, sonra bu adam alej isti wra Bil de buraya geldikleri an: j ceset... « kamette uzaklaşmıştı. “v itiğüren çok esrarengiz bir Polis söylerken, emniyet me- Okonor, mütettişin kassba po. tizir takıntmıştı. Fakat bu onun |muru gayrihtiyari bir hareketlelİlisini tenkideden sözlerini dinle her vakitki huyudur. Bir işle meş. | kürk ceketinin düğmelerini çözü. | miyor, düşünüyordu. Lâmbasiyle gul oluğu zaman kat'i deliller el | yordu. Vaziyeti hiç değiştirme | oradaki polis meurunun koca çiz. de etmeden fikrini sslâ söylemez. | den polise sordu; meli ayaklarıma baktı. Dönmekte Sekiz gün evvel bir hırsızirk hak| — Ölü tanımadığımız birisi, de.| olan Coninin kunduralarını tetkik Wi kmda tahkikat yapılmak ve suç-' Jil mi?, etti. Bunlar kardaki ire uytmiyor” iri bularak tevkif etmek Üzere | Polis başını salladı: ardı. buraya gelmişlerdi. Sturm ve gi. | — Hayır efendim, bana öyle) o Müfettiş hömürdandı: bankasınm kazalarından | geldi ki ölü tanıdığımız birisidir. — Döndüm, artık, sehaha kadar | 15,000 dolar aşırılmıştı, — Müfet | Zanıma kalırsa... burada kalacak değiliz ya. Ben | eş odas dolaşırken yenilen oku- | o Okonor, söylemek © İstediği | gidiyorum. Siz de gelir ralsiniz? if mağa başlamış olan emniyet me . | cümleyi bir türlü söyleyemiyen| — Benein deposuna kadar gi. murunun Marşısında ( birdenbire | polise diledik baktı. Bu baleş kar.|dip lütfen biraz bekleyiniz. Ben durdu. İşramda titriyen memur Gir Baimle | arkanızdan gelirim. — Fakat bu böyle devam et-| de söyledi: Okonor uzaklaşan O müfettse mer... — Bu müfettiş Bil galiba. baktı.. Sonra Coninin getirdiği —Ben elimden geleni yaptım.! Rüzgâr, tamamiyle uyumuş o©.! sediyeye Bilin cesedini koyup gö Sizi çığılan ben değilim. Sizi bu-! lati Danivut sokaklarmda uluyor- jtüiren polisleri gözleriyle takip et. raya belediye reisi davet etti. Ça. | İdu. Kar yığınları alında evlerin ti. Şimdi vak'a yerinde yalnız kak prirken fikrimi de almadı. İ beli Bükülmüş, rüzgâr iri kar ta. İmiştı, Düşünüyordu. Sonra birden © Bu cümlede derin bit kin gizinelerini köpük gibi uçuruyor. | bire eğilerek ayak izlerini daha Miydi. Müfettiş homurdandı, Fa.| Dışarı çıkmış olan üç adam dikkatle tetkik etti, Acaba?, kat israr etmedi. Suali değiştirdi:! güçlükle yürüyordu. o Müfettiş; İÜ — Tahkikatnız ne netice ver. sesini işittirmek için haykırdı: iyor. di?. Memur vavışça : — Allah bi! dedi. haber vermeği faydak buldum. — Telefon edebilirdi. — Hayır.. Tel kopmuş olacak, telefon edemedim.. Vak'a yerine yetişiyorlardı. ne geldikleri vakit Coni :sımmak yordu. Amitlerini görünce: , Hid ette gitti i Fakat bu mümkün mü? Ni durdu! , Metmit cevap vermeli, Biraz vetli basmış. Bunun i Benzin deposunun kapısı önü-| için olduğu yerde #rçrayıp duru. ' İ Müfettiş bu ayak izlerini tanı. İ Morgan bulunsaydı, — Size gelmeden evvel Coni.| da, fakat okumuyor. Bütün düşün cesi ayak izlerinde dolaşıp duru. | tourâ baktı. Hiç bir şey söylemie- meğe kârar vermiş bir adâmm te yor. Ayak izleri Kıriboğanm, but da şüphe yok. Fakat bu adam: bir katil olarak kabul etmeğe ize | Polis merkerinde de hiçbir şey söy kün yek. Kızılboğa, Amerika yerlilerinin | son evlâtlarınlan birisidir. Asi adınm ne olduğunu kinme bilmi. yor. O herkes için Kızılboğadır. Eski âdetlerinden hiç ayrilmı - Namus Sözü (HABER'in sayfalık zabıta hikâyesi ) Hindli sakin bir tebessümle me Bessümü... Hindi bu kararında sebat etti, ismedi.. Artık Hindliyi vilâyet merkezi- “e sevkeimekten başka yapacak 74 kalmamıştı... Orada jüri hüzu“ tuna çıktı.. Şahit olarak çağrılmış olan Okonor, Kızılboğanın mâl yan, kasabadan epeyce uzak bir | kemede de tatlı ve sakin gülüşünü klübede yaşayan bir adam. Emniyet memuru ertesi kulübeye doğru yola çıktı. Cina. yet yerinden bir daha geçti, İz- ler kulübeye doğru gidiyor. Oko. nor kulübenin kapısı önünde bi- raz düşündü. Sonra kapıyı açtı ve içeriye girdi. Kırboğa, göğsü, yakası açık bir halde odayı dumanla dolduran ateşin başma oturmuş, dalgm dal gm alevlerin raksımı seyrediiyordu. Kapının açıldığını işitöği halde ba şant bile çevirip bakmadı. Erani yet mmeuru teklifsizce Kımibo. ğünm karşınma oturdu ve vakit, Hindiinin süratinm yarımı «iya- ha boyamış olduğunu farketti. Karısı ve üç çocuğu hayvan postları Üzerine uzanmışlardı. Bu sakin yuvada, bir cinayet koku. #una benziyen hiç bir manzara yoktu. ... ÖZE başlayan gene Hindili oldu. Sözleri ağır ve esra rengizdi: — Aziz dostum polis memuru | elenkii. Karlı gecenin macerasmı biliyorlar mı?, "Tunç renkli yüzüm kafif bir tebessüm aydmlate, Sözüne de. var ettiz — Kar nedir, bilir misin sen?. İnsan öldükten sonra ruhu göze görünmiyen beyaz ve sessiz kuş lara girer. Bu kuşlar etrafımızda döner dolaşır. Bu ruhlar ber şeyi görür, Ber şeyi bilir. Bizim Hoğru yoldan ayrıldığımız: görünce kuş olan ruhlar ağlar. İşte karlar ruh. Yarm gör yaşıdır, Kulübede bir lâhza sessizlik hâkim oldu. Sonra Kırriboğa em niyet memurma baktı, ve; — Bunun için karı kirletmek günahtır. dedi. Fakat insan gü.! İmaksat meydi?, Acaba başka bi İ sihi kurtarmak için imi kendini fe) na hdinlemiyor. Basın karın Üze- rinde yürüeynler de oluyor. Ookonr cevap verdi: — Kar üzerinde yürüyenler iz! beraker.. — İşlenmiş günshlarm da İzi kalir. Her günahkür suçunun ee zasımı İrgeç çeker. Yeniden (o süstülar.. o Memur Hintlinin yüzüne balayordu. Son- ra sordu: — Dostum Kızmiboğa, #caba ne deh yüzünün yanam siyaha be yaklı?. Kırılboğanm beklediği sual bu idi, şüphesiz... — İnsan bir ölüye temas ederse tabii matem tutâr.. Ölimlesini bitirmeden evvel bi- raz sustu: — Sonra, dedi, ölüyü öldüren kendisi olursa muhakkak matem tutmalıdır. gün| İ muhafaaz ettiğini gördü. — Kızlboğa öldürdü, suçunu itiraf ediyor. Adalet yerini bulstn, yordu. Sonra boş yere bu cinayetin e» »ebini bulmağa çabalıyordu: — Müfettiş Bili tanıyor muv- dunuz?, Üç adam güçlükle yürüyorlardı Avukatı işe Yarışıyor; — Riyaset makamı boş yere suşl soruyor, Müekiçilimi -biszat ben isticvap ettim. Birşey söyle mâdi. İsrar ediyor, Kararında du- racak.. — Bb işde hayatnm mevzuu bahsolduğunu . biliyor mu? - Her şeyi söyledim. Yeniden bir sessizlik. Hâkim Hindiiye bakıyor, Sessiz bit düei io. « Hikimin okuduğu karar Oko- norun hâlâ kulaklarında: “Katil fiilinin fefi olduğurldan idamma karar verildi.,, Ökonor sinirli bir halde yerin. den kalktı.. Odasında dolaştı. Hindiinin itirafmda gizlenen dâ ediyordu?. Emniyet memuru bu muamma yr akıl eabul edecek bir tarrda halletmek için beyhude yorulu. yordu. Birdenbire telefon çaldı .. Memur telefona koştu; — Allol, "Telefon elen umumi valiydi... Felefon başında valinin söyledik” lerini dinliyen Okonor yüzünde ewwelâ şaşkınlık alâmetleri görül dü. Sonra çehresi sükünet buldu. Telefonda: “Şüphe yek elendim!,, dedi. Kımlboğanın arzusunu yeri, ne getirmekte mahzur olmadığını anlattı, Bu adamın suçu ne olursa ol #un mazisi hakkında iyi şahatlet #tmekte olduğunu söyledi. Telefonu bıraktığı vakit #deta seviniyordu. Polisler odaya girip Hindli arkasına döndü. Eliyle | crktıkları için hislerini meydana tuttuğu bir şeyi polise özeti. Bu kanla lekelenmiş bir hançerdi, KE! ğer Okonorm yerinde müfatsi» muhak burada bir münasebetsizlik oya — Pırtına, sanki birdenbire ku" | çin bu adam cesedin yanma kadar pardr.. Fakat Okonor yerinden İolan yerde ayaklarını daha kuv. bile kımıldamadı. O bu kulübeye sebebi çok girdi, ondan beri bu itirafı bek- Zilmiş,. hızlı çi yürüyare| İ basit. Çünkü o noktaya kadar cs- liyord ylu, güçtü! sedi kollarında taşımış. Ağır yü. masna rağ” kü, adımlarını daha kuvvetli at iş ola bu kusuham asayişi me. 'men memuru soluk soluğa takip | masına sebep olmmiş.. emk saşe İmiliyle İemuş . | edebiliyordu, mağn ervketti; Uzaklarda bir © — jelcinin kim olabileceğini Polis memuru & | düşündün mü? "rsildadız parlıyordu ..İniyet memutu Pat Okonor tekrar n mi marasınm başına oturmuştu. Göz. lpacak Bürosuna döndükten sonra em" Sordi k | vurmak ihtiyacını hissetti, — Kızılboğa, yarm nezaret al- İtnda on treniyle buraya gelecek, Polis hayret (etti: dam hükmü burada mein. faz olunacak?, — Hayır. Mahküm ailesiyle görüşmek için müsaade istemiş .. —iğ jVeli evvelâ tereddüt ediyordu. t emniyet memuru bu iti- | Fakat verdiğim izahattan sonra edtm takın vasifeleri vartr. — Nişin, Kırılboğa madığı bir polis mhfetiişini vur İleri; önünde açık duran kitabın * du?. igandı.. ie tamı.) duninca Hindiyi âdeta vagon- Onun yü İvaz oldu, Hindliyi getiren müfettiş Mör- Tren küçük istasvonda dan ayağı itti; Kızılboğa yere düştü. le kalkabikli, Fakat yüzünü laşan kin ifadesi bizdenki memnuniyet halini almışti kü emniyet memuru Okon#” disine elini uzabyordut — Dostum Kizıboğa seyahat ettiler mi?. — Pırtina ne kadar göğü lursa yuvasına kavuşan © saadeti o kadar derin oluf Morgan müdahale etti* — Konuşma yetişir artı | & yola! Okonor elini müfettişin # na koydu: — Aldığını emre göre, ” sonra mahkümdin ben kaşlarını çatâ Morgan vap verdi: — Evet, yarın sabah hareket edecek tren vaktini dar mahküma siz nezaret siniz. Emniyet memuru Hindi) du: — Tabit, dedi. Kızubeği sfradını derhal görmek ar dadır, değil mi?, — Dostum emniyet acaba kendi ailesini bir p© zareti altında görse bunda nun olurlar mı?, Mü demek için ağzını açacaği Ökonor sözünü keşti ; — Mahkümdan ben mi lâm, yoksa siz mi?, Sonra Hindliye döndü: — Tekrar geleceğine mi dört saat sonra teslim için yola çıkacak. Gözlerinde garip bir sinde kısa bir tereddirt kat 'pollâ memuru israr Hindliye elini uzatarak: -— Haydi git, dedi. . Bir türlü cani olarak mek istemediği bu adamin vakitte Hindili gelmeyince di gan'm menfi kanaatine “ ertesi gün Kızilboğanm tutarak teslim olacağındı” di. i Fakat ertesi günü, vakitte Hindil gelmeyince gan galip bir bakışla zeta ti. Emniyet memuru: — Muhakkak Kizribo; şa bir hal gelmiştir, Morgan; — Onun Daşma hiç bir medi, dedi. Fakat sizin gelecek bir şeyler var, Fakat Okonor ümidini betmemişti gi yi Güşlük-! — Kızılboğa bana sö — Vahşi bir katilin # kıymeti nedir ki?, — Haydi evine gideli hakikati öğreniriz. “ — Olur, gidelim. Fakat Kybele df yaklaşmadan evvel d öğrendiler. Kızıltoğayı yi ti görmüşlerdi. Beyaz at yapayalnız şehirden geç” nuba yollanmıştı. Morgan ilk defa , kaçma şeklini hayretle ei Bu emniyet memuru “ muhalaaz ediyordu. sözünü tutacaktı.. İd meri Wbeye gittiler, Boğanm ©9“İ oğlu oynuyor, diğer oğlu kesiyordu., Memurlarm (içeriye gören çocuklar arkalar mişlerdi. Morgan çok pi — Kırılboğa gemiler bsi kâğkınının ne tarafa giriği leyin bana.. Yoksa... Kulübede müthiş bir var.. Fakat Morgan mütemadiyen söylüyor: wleseniz de, © Bizde Kımlboğavı er (Devamı 14 ün

Bu sayıdan diğer sayfalar: